kýzým, dünyalar tatlýsý iki torunum, evim, arabam, iyi kazanç getiren bir iþim vardý.

Ýnsanlarýn gitgide sorumsuzlaþmalarý beni kýzdýrýyordu. Çevremi inceliyordum. Herkes yaþlanýyor ve er-geç ölüyordu. Boþu boþuna yaþanan bir hayat, bitip gidiyordu. Ýçimden:

;-Ben böyle ölmemeliyim, bu dünyaya ticaret için gelmedim, baþka vazifelerim de olmalý!..; diye düþünüyordum.

Ýnsanlardan uzaklaþmaya, kendi kendimle muhâsebeye baþladým. Benim için tam bir arayýþ dönemiydi. Meditasyon müzikleri dinliyor, hep duâ ediyordum. Karþýma hep mistik yollar çýktý. Þamanizm;le, Budizm;le uðraþtým. Onlarýn yanýna gidip geldikçe kendimi çok küçük ve câhil hissediyor, günahlarýma aðlýyor, kendimden utanýyordum.

Bir an, þimþek çarpmýþ gibi uyandým ve onlarýn neye ibadet ettiklerine dikkat edince irkildim: Buda;ya, yani bir puta!.. Ve bu yoldan kaçtým.
;-Ölümden sonra ne olacak?; diye araþtýrmaya devam ettim. 3-4 sene deðiþik gruplarýn toplantý ve seminerlerine gittim. Ama içimdeki boþluðu hiçbir þey doldurmuyordu.

Daha önce de ifade ettiðim gibi, 28 sene hiç tatil yapmamýþtým. Arkadaþlarým, benim yaþadýðým buhranlarý görünce tâtile gitmemin iyi geleceðini söylediler. Bu þimdiye kadar hiç düþünmediðim bir çýkýþ yoluydu. Ýlk fýrsatta onlarla birlikte Tunus;a, tatile gittik. Orada müstakbel eþim Ali;yi tanýdým. O kadar bunalýmdaydým ki; Bu evlilikle yeniden hayata dönmüþtüm sanki; Hâlbuki Ali;nin þartlarýyla benimkiler çok farklýydý. Onlar âdeta hâlâ bedevî hayatý yaþýyorlardý. Evlerinde tuvaletleri bile yoktu. Benim ise, Almanya;da çok lüks bir yaþantým vardý.

Tunus;ta Ali;nin âilesiyle tanýþýp ezaný duyunca çok etkilendim. Âdeta uçuyordum. Almanya;ya döndüm. Ticareti býraktým. Evimi terk ettim. Arabama valizimi koydum. Arabama binip tek baþýma Tunus;a gittim. Ali ile evlendik. Tunus;ta yaþamaya karar verdik. Çünkü beni, burada ilk defa duymaya baþladýðým ezan sesi çok etkiliyordu.

Almanya;dayken bilhassa son zamanlarýmda çan seslerini duydukça ne kadar bunalýyor, kaçmak istiyorsam; burada da o kadar ferahlýyordum.
O sýrada hem devam eden tedavim için, hem de ziyaret maksadýyla Ali ile beraber Almanya;ya doðru yola çýktýk. Uçaða bindik. Almanya;ya vardýðýmýzda bir uçak þirketi eþime iþ teklif etti. Ali, Fransýzca;yý çok iyi biliyordu. O zamana kadar Tunus;ta doðru-dürüst bir iþ bulamadýðý için fakir bir hayatý vardý. Yaptýklarý teklif de çok câzipti. Benim bütün ýsrarlarýma raðmen beni dinlemedi ve o iþi kabul etti. Almanya;da yaþamaya karar verdi.