lopinavir ritonavir generique plaquenil dexamethasone ivermectin chloroquine voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » alevilik

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
selva su an offline selva  
acil cvplazım-alevilik
116 Mesaj -
s.a. ben alevilik hakkýnda biþey soracaktým.
bir aleviye batýl bir mezhebe dahil olduðu nasýl anlatýlýr.
bu konuda yardýmlarýnýzý bekliyorum.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son selva tarafından, 12.11.2006 - 13:33 tarihinde.
Gönderen: 11.11.2006 - 17:46
Bu Mesaji Bildir   selva üyenin diger mesajlarini ara selva üyenin Profiline bak selva üyeye özel mesaj gönder selva üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Misafir
Deðerli Kardeþim;

Müslümanlar, Ehl-i Beyt denen 'Ali ve ailesini' öteki Ashâb-ý Kîram'dan ve Allah Resulü'nün öteki halîfelerinden ayýrmadan severler. Onun ailesine yapýlan haksýzlýða ve zulme karþýdýrlar ve tarih içinde de karþý olmuþlardýr. Meselâ, Ahmed b. Hanbel* (rh.a), "Ehlü's-Sünne ve'-l Hadîs" taraftarlarýnýn Hz. Muhammed (s.a.s.)' in ailesine hak ettikleri muhabbeti gösterdikleri ve Ali Ýbn Ebî Tâlib'in (r.a.) haklarýný tanýdýklarý için "Ali'nin 'þiasý, taraftarý" olduðunu ifade etmektedir. Ayný tavrý Ýmam-ý Â'zam da takýnarak Abbasîlere karþý Ýmam Zeyd'i desteklemiþtir. Bu anlamda Þia, îtikâdî ve siyasî bir mezhep olarak kabul edilirken, Alevîlik, Hz. Ebû Bekr es-Sýddýk'a (r.a.), Ömer el-Faruk'a (r.a.) ve Osman Zünnureyn (r.a.)'e ve daha pek çok ashâb-ý kirâm'a buðz ve düþmanlýk taþýyan fikirlerle dolu bir tarîkat görünümündedir. Bu ifrata sebep olan Emevilerdi. Emeviler devrinde, Ömer Ýbn-i Abdulaziz'in hilâfetine kadar cuma hutbelerinde Ali Ýbn Ebî Tâlib'e (r.a.) ve ehl-i beytine hakaret edilir ve lânetler okunurdu. Onlarýn bu yanlýþ hareketleri öteki müslümanlarý baðlamazdý. Çünkü onlar, bütün müslümanlarý temsil edemezlerdi. Hele hilâfet konusundaki olaylarý göze alarak öteki, müslümanlarý zalim görmek ve göstermek haksýzlýktýr ve hakdan sapmadýr. Ne Resulullah'ýn üç halifesi ne de Ashâb-ý Kirâm, Ali Ýbn Ebi Talib hakkýnda düþmanlýk eseri býrakmamýþlardýr. Alevîlik, zaman içinde parçalanmýþ ve sayýsý yüze varan tarîkatlara ve yollara ayrýlmýþtýr. Ancak bunlarý Ýmam Ebu Câ'fer es-Sâdýk'ýn içtihatlarýyla amel eden ve müslümanlarla aralarýnda bir fark görmediklerini söyleyen, yeryüzünde Allah'ýn hâkimiyetini istediklerini haykýran Ca'feriyye ve Zeydiye kollarýna baðlý müslümanlarla karýþtýrmamak gerekir. Câferî müslümanlarý Þia içerisinde incelerken, dünü, bugünü ve îman-amel iliþkisiyle gözönüne almak ve ona göre deðerlendirme yapmak faydalý olacaktýr. Câferîlerle, Zeydîleri Alevîliðin diðer kollarý olan Batînîler, * Karmatîler, * hatta kuzey Afrika ve Mýsýr'da uzun yýllar hüküm süren Fâtýmîlerden, bugün Anadolu'da yaþayan Alevîler'den, Lübnan ve Suriye'deki Dürzî ve Nusayrîlerden ayýrt etmek gerekir.

Alevîlerden Gulât olanlar yani aþýrý gidenler Hz. Ali'de, diðer halifelerde bulunmayan ilâhî nitelikler ve özellikler olduðuna inanýyorlar. Ýslâm tarihinde bu görüþü ve inancý daha da ileri götürerek, Allah'ýn Ali'nin varlýðýnda, insan suretinde görünüþ alanýna çýktýðýný, onun bir ilâh-insan olduðunu söyleyenler bile çýktý. Ali'nin mehdi olduðunu, ölmediðini ve kýyamet gününden önce çýkarak dünyada adaleti saðlayacaðýný öne sürdüler. Bunlar "sebeîler"dir. Ýslâm'da ilk dînî ayrýlýk hareketini teþkil eden ilk Alevîlik, Hz. Ali daha hayatta iken San'alý bir Yahudi olan Ýbn Sebe'nin telkini ile baþlamýþtýr. Bundan sonra Ali'nin ve soyunun, hatta Ýbn Sem'an, Ebû Mansur el-Ýclî, Ebu'l-Hattâb, Horasanlý Ebû Müslim gibi Ali ile aile baðý bulunmayan ve sadece taraftarlýk yapan birtakým yabancýlarýn öncülük ettiði tenâsüha, ibâhaya, farzlarý terketmenin caiz olduðuna ve imanýn, imamý bilmekten ibaret bulunduðuna inanan birçok Alevî kollarý meydana çýkmýþtýr.

Daðýnýk Alevî kollarýný birleþtiren Câ'fer es-Sâdýk'*a bir aralýk gidip gelen ve inanýþlarýnda Ýslâm'a aykýrý þeyler bulunduðu için kovulan, Ýmam Câfer'in lânetlemesine uðrayan Ebî Mansur el-Ýclî ile Ebû'l-Hattâb'ýn ekolü, "Ýsmâiliye*" veya "Yedi Ýmam" mezhebini oluþturmuþtur. Batýnîlik adý verilen bu mezhep Yemen'de kökleþmiþ, Irak, Ýran, Horasan ve Türkistan'a kol atmýþ ve batýda Endülüs'e kadar yayýlmýþtýr. Bu mezhepten olanlar Bahreyn'de ve Ahsâ'da Karmatiyye mezhep ve hükümetini, Kûfe'de ve Basra'da birçok ihtilâlleri, Maðrip'te önce "Alevî Hükûmeti"ni, sonra Mýsýr'da Fâtýmî halifeliðini vücûda getirmiþlerdir. Cebel-i Dürûz'da Lübnan'da yaþamakta olan "Dürzîlik"le daha birçok fýrka ve mezhepler Batýnîlikten doðmuþtur. Muhammed b. Nusayr de bu arada bugün Suriye, Lübnan ve Adana yöresinde sâlikleri bulunan "Nusayrîlik"i kurmuþtur.

Hz. Ali'nin ölümünden sonraki geliþmeler, özellikle Kerbelâ olayý Hz. Hüseyin'in þehid edilmesi, Alevî topluluðun siyasî bir görüþ çevresinde toplanmasýna yol açtý. Sonralarý Þia (Þiîlik) adýný alan ve daha çok Ýran'da geliþen Alevî mezhebinin özünü besleyen bu olaylar zinciri oldu. Ýslâm ordusunun doðuya doðru ilerlediðini gören Ýran, baðýmsýzlýðýný kaybedeceðini anlayýnca, Ýslâm'ýn içinde doðan ve geliþen Hz. Ali taraftarlýðýný eski dîn ve siyasetleriyle kaynaþtýrarak benimsedi. Bundan Alevîliðin, bir baþka kolu doðdu. Alevî inancý bu yeni ad altýnda hýzla geliþti. Bu inanca, ruhun bedenden bedene geçiþini (tenâsüh) kabul eden Hind inançlarý da yine Ýran etkisiyle karýþtý.

Anadolu Alevîliði ise, sadece Batýnîlik'in devamý deðildir. Yesevî, Kalenderî, Hayderî gibi Türk tarikatlarýnýn, Hurûfiliðin, Vücûdiyye ve Dehriyye inançlarýnýn karýþtýðý, bazý Türk gelenek ve göreneklerinin ve halk þiirinin yaþadýðý bir dünyadýr. Onda "tenâsüh", "hulûl", "ibâha" ve bir çeþit "iþtirak" ilkeleriyle birlikte, Türk þölenlerini andýran âyinler de görülür. XIII. yüzyýlda Anadolu'nun fikir hayatýnda Orta Asya'dan ve Horasan'dan göçen bilgin ve mutasavvýflarýn derin etkileri olmuþtur. Bu arada Harezm'li göçmenler, köylere varýncaya kadar Anadolu'nun dînî havasýnýn deðiþmesine yol açmýþlardýr. Bu tarihi kökenlere dayanan Alevîlik günümüzde varlýðýný sürdürmektedir. Þiîlik, Bektâþîlik ve Kýzýlbaþlýk gibi Alevî kollarýnýn özel törenleri, toplantýlarý bulunmaktadýr. Bu kollarýn hepsinde Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da þehid edildiði 10. Muharrem günü kutsal olup, matem günü kabul edilir. Þiîler o gün, özel anma törenleri düzenler, dövünür, aðlar, yakýnýrlar. Kýzýlbaþ ve Bektâþîler bu günün acýsýný çeker, fakat dövünmezler. Alevî törenlerinin en büyüðü kadýnlarýn da katýldýðý "cem âyini"dir. Bu tören cuma günleri düzenlenir. Cem âyininin küçüðüne "dernek" denir. Bu toplantýlar sazlýsözlü, içkili olur. Özel zikirler yapýlýr. Töreni yöneten dede tarafýndan bir sure veya ayet okunur. Ayrýca cem'âyininden baþka "görgü âyini", canlardan birinin diðerini þikâyeti hâlinde "sorgu âyini" düzenlenir. Nevrûz, hem bahar bayramý, hem de Hz. Ali'nin doðum günü sayýldýðý için, genellikle kutsal kabul edilir ve törenler düzenlenir .

Alevîlik Ýran'da olduðu gibi Anadolu'da da daha çok þiir ve edebiyatla yayýlmýþtýr. Alevîlerin büyük tanýdýðý yedi þair; Nesimî, Fuzûlî, Hatâî, Pîr Sultan Abdal, Kul Himmet, Yeminî ve Virânî'dir. Bunlardan Nesimî ve Fuzûlî dýþýndakiler tam batinîdirler.

Yollarýný müstakil bir dîn ekolü ve Ýslâmiyetin esasý kabul eden Alevîler, Hz. Peygamber, Hz. Ali, Oniki Ýmam ve Hacý Bektaþ Velî'yi kendi yorumcu ve düþünürleri sayarlar.

Selam ve dua ile...
Gönderen: 19.11.2006 - 10:07
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 608 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
abdege (49), erencan (47), cengizkursat (62), yorgun734 (34), fbozooglu (44), yolcu61 (50), malik01 (55), -gurbetgulu- (33), onur77 (48), EnSevgiliye (41), aliyucel7 (44), Lokman Hamitogl.. (47), deniz.yildizi (30), sevda sevgi (33), Fedaieken (62), mt8 (49), oscak (72), kadir100 (48), sitem06 (46), mihmander61 (43), temelç (37), samsunlu_kiz55 (35), akin2157 (33), litropi (45), BURUC (42), macahelli (51), nusred (49), NuMaN_66 (49), üzyr (55), sevda12 (43), kadiri (55), Gurbetgülü (33), hüseyin (44), yorgun (34), ersmer (45), enfalfirat (33), Diyaribekirli (41), turabi (47), Enes_Bin_Maliki (55), tuba4 (34), ahdedem (45), omesut (56), avukat (53), seyuse (43), alemci (36), nuraynur (45), cezayir_menekse.. (36), radyomercan (37), imaslak (47), fersat (65), mirisu (41), özgenur12 (50), turel (40), sramazan (39), seyit94 (51), MuSaB_66 (49), yusuf681970 (54), dilnet (48), taxi (35), muratyildirim (52), pasagonul (50)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58509 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.