GÖKLERÝN ORDULARI

Günlerden bir gün,
Göklerin ordularýný göreceksin... Ayan, beyan...
O zaman tanýyacaksýn þehitleri,
Evliyayý, bir bir..
Bayrak bayrak açýlacak önünde taburlar, alaylar
Allah'a güveneceksin, çok güveneceksin...
Çok þükredeceksin,
Gözlerinde yaþlar dizi dizi...
Çanakkale, Ýstiklal Savaþý, Kýbrýs...
Her biri bir destan onlarla...
Göklerin ordularýyla saf saf...
Eðer savaþta günlerden bir gün
Sana cennet gösterilirse, kalp gözüyle,
Bilki veçhinin son savaþýdýr bu...
Þehadet þerbetini o gün içeceksin...
Ve göklerin ordularý,
Seni de alacak saflarýna þerefle...
Ve þehit olmuþ vücudun orada yatacak ýslak toprakta, mutlu...
Yüzün, göðsün göklere dönük, ak pak...
Gözlerinde bir tebessüm, sýmsýcak...
Rýzýklanacaksýn...
Görünmez ordunun içinde yerini alacaksýn,
Nurlar içinde...
Kaybolacaksýn...

Iskender Ali MIHR
Aralik 94


Bütün savaþlar göklerin ordularýnýn yeni elemanlarýný oluþturur.

Allahû Tealâ diyor ki:

"Siz þehitleri ölüler zannedersiniz, oysa ki; onlar diridirler. Biz onlarý rýzýklandýrýrýz" diyor Allahû Tealâ.

Allahû Tealâ onlarý enerjiyle rýzýklandýrýyor. Öyle ise nasýl bir olay bu? Allah'ýn dostlarýyla düþmanlarý arasýnda yapýlan hangi çarpýþma olursa olsun, hangi standartlar içinde olursa olsun; Allah'ýn dostu (Allah'ýn; yani Allah'ýn yoluna girmiþ olan , Allah'a ulaþmayý dilemiþ, mürþidine ulaþmýþ ruhu Allah'a doðru yola çýkmýþ olan herkes; Allah'a ulaþmayý dilediði andan itibaren þehittir. Ýster Allah'ýn düþmanlarý tarafýndan sýcak bir savaþýn dýþýnda öldürülsün , ister sýcak bir savaþta öldürülsün gene þehittir

Kim Allah'a ulaþmayý dilemiþse o, kurtuluþa ulaþacak olan bir insandýr. Yaþayabilirse mutlaka evliya olacaktýr. Onun için Allahû Tealâ, Allah'a ulaþmayý dileyen herkese evliya namzeti olarak bakar. Bir sýcak savaþta, bunlardan birisi þehit olursa mutlaka cenneti görür, Allah'a da þahit olur; iþte o þehittir. Þehit olduðu zaman mutlaka sýrtüstü döner; yani yüzü göklere doðrudur. Kalp gözü açýk olanlar, onun canlandýðýný ve göklerin ordularýna katýldýðýný görürler. Arkadaþlarý onu almaya gelirler. (göklerin ordularýndan olanlar)

Ýþte göklerin ordularý her devirde var olmuþtur. Allahû Tealâ diyor ki: "Allah yerlerin ve göklerin ordularýnýn sahibidir." Ya da baþka bir ifadeyle yerlerin ordularý ve göklerin ordularý Allah'ýndýr. Öyleyse; sadece yerlerin ordularý yok sevgili ziyaretçiler, göklerin de ordularý var. Her sýcak savaþta veya her an þehit olan herkesin ruhu, bir fizik cesed hüviyetinde göklerin ordularýna katýlýr; manevi rýzýk görür onlar.

General Trikopis, esir edildiði zaman Ýstiklal Savaþýnda General'e diyor ki: "Þu olaðanüstü insanlarý görmek istiyorum" diyor. ''Bizi esir eden þu olaðanüstü insanlar kim, nerde onlar?'' diyor ve onlarý esir alan askerler gösteriliyor kendilerine . "Hayýr, bunlar deðil. Biz bunlara ateþ ettiðimiz zaman, bunlar ölüyorlardý. Ama aralarýnda baþkalarý vardý. Cübbeli, sarýklý, bu zamanýn kýyafetine uymayan kýyafetler taþýyan bir takým insanlar. Biz onlara ateþ ediyorduk, vurduðumuzdan emin oluyorduk; ama onlar ölmüyorlardý; ama onlar bize ateþ ettiði zaman bizim askerimiz ölüyordu. Ýþte onlar bizi esir edenler. Onlarý bana gösterin" diyor.

Göklerin ordularý her devirde hep var olmuþtur sevgili ziyaretçiler, her devirde insanlar güzellikleri yaþamýþlardýr.

Öyleyse; bir sýcak savaþta þehit olmak, Allah'ýn düþmanlarýna karþý yapýlan bir savaþta, o göklerin ordularýna karýþacaðýnýzýn kesin iþaretini taþýr. Sevgili ziyaretçiler, bu kainattaki en büyük þeref þehit olmak ve hemen arkasýndan göklerin ordularýna katýlmak þerefidir. Allah'ýn yolunda çarpýþan herkes Allah'ýn askeridir. Ama orada artýk bu dünya ile iliþkisini kesmiþ, dünya standartlarýnda yaþamayan gerçek askerler var; göklerin ordularýnýn mensuplarý. Bu þeref hepiniz için geçerli.

Osmanlý'da Yeniçeriler vardý. Orhan Gazi zamanýnda, Hacý Bektaþi Velî Hazretleri'nin dualarýyla kurulan bir ocak. Bir mürþide tâbî olmayan hiç kimsenin girmesi mümkün deðildi ocaða. Yeniçeri evlenemezdi. Yeniçeri sadece askerdi ve muhteþem bir kudret gösterisinin sahibiydiler. Her yeniçeri göklerin ordularýna katýlabilmek þerefine ulaþmak için, Allah için savaþlarda ileriye atýlýrdý. Akýncýlar her sefere çýkýþlarýnda geri dönüp dönemeyeceklerini düþünmezlerdi bile.

Allah'a güvenen, Allah için savaþan, Allah için yaþayan, Allah için ölen, Allah'ýn askerleri vardý Osmanlýda. Þehit olmak için yaþarlardý. Allah için yaþarlardý.