0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Hz. İdris bunları okuyun ve bazı gerçekleri anlayın

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
hakan2 su an offline hakan2  
Hz. İdris bunları okuyun ve bazı gerçekleri anlayın
1 Mesaj
iDRiS
aleyhisselam


"EY MUHAMMED!.. KÝTAB'ta ÝDRÝS'E DAÝR SÖYLEDÝKLERÝMÝZÝ DE AN...
ÇÜNKÜ O, DOSDOÐRU BÝR PEYGAMBERDÝ.
ONU YÜCE BÝR YERE YÜKSELTTÝK"
Meryem; 56-57

Ýdris aleyhisselam, insanlýðýn ilk devirlerinde ve tufandan önce yaþamýþtýr. Hemen her toplum, onun en büyük hatýrasýný, yani; "ölmeden önce göðe çekilmesini" çeþitli efsanelerde yaþatmaktadýr. Dünyanýn pek çok toplumuna ait efsanelerde aynen Tufan olayý gibi Ýdris aleyhisselamýn hayatýný çaðrýþtýran izlere rastlamak mümkündür. Bu durum, Ýdris aleyhisselamýn, insanlýðýn henüz þafak vaktinde yeryüzünde görev yaptýðýný göstermektedir. Adem aleyhisselam ile Ýdris aleyhisselam arasýnda ismi bilinen sadece Þit aleyhisselam'dýr.

Ýdris aleyhisselam insanlýk tarihinde bir dönüm noktasýdýr. Ýnsanlara her alanda medeni ve insanca yaþamanýn yollarýný bizzat uygulayarak göstermiþtir. Matematikten astronomiye pek çok bilim dalý onun sayesinde ortaya çýkmýþtýr.

Ýnsaný bizzat insan eðitmiþtir. Bu ise peygamberler vasýtasýyla olmuþtur. Eðer insan eðitilmeseydi, vahþi dünya þartlarý karþýsýnda yok olur giderdi. Ýnsanýn yegâne mal varlýðý zekasýdýr. Bu zekayý eðiten ise Allahü teala olmuþtur. Ýnsan zekasý Allahü teala ile ancak peygamberler vasýtasýyla muhatap olabilmiþtir. Ýnsan, her þeyi bütünüyle istismar edebildiði gibi, ilimleri ve eðitimleri de istismar etmiþ, kendi heva ve hevesine uydurmuþtur. Kur'ân-ý Kerîm'de bunun bir örneði Hârût ve Mârût kýssasýnda anlatýlmaktadýr. Kendilerine öðretilen bir ilmi, karý koca arasýný ayýrmakta nasýl kullandýklarý gösterilmiþtir. Ayný þekilde, mesela astronomi bilimini öðreten peygamberlerin yaptýrdýklarý gözlemevleri birer putperest tapýnaðý haline getirilmiþ, saygý duyulan insanlar ise putlaþtýrýlmýþtýr. Mesela Âdem aleyhisselamýn oðlu Þit aleyhisselamýn ismi putlaþtýrýlarak Mýsýr panteonuna Seth isminde geçmiþtir. Ayný þekilde Ýdris aleyhisselamýn eshabýndan olan bilgin kiþiler ve özellikle melek isimleri, Nuh kavminin tapýndýklarý birer tanrý keykelleri haline dönüþüvermiþlerdir.

Peygamberlerin etkilerini yine arkeolojik buluntularda görebilmekteyiz. Bugün ancak astronomi biliminde kullanýlan rakamlara binlerce sene önce rastlayabilmekteyiz. Sonrasýnda müthiþ bir kopukluk olmuþtur. Övüle övüle bitirilemeyen Yunan medeniyeti MÖ 5. yy. da zirvedeyken her 10.000 sayýsý "sayýlamayacak kadar kalabalýk" idi. Milyon kavramý islam dünyasýnda 7. Asýrda, batýda ise 19. Yüzyýlda doðmuþtur. Ama mesela Koyuncuk'ta bulunan bir tabletteki sayýsal dizinin toplamý, bizim sayýmýzla 195.955.200.000.000 ile yani Descartes ve Leibniz zamanýnda herhangi bir biçimde hesap sýnýrlarý içine alýnmamýþ bir saylý ile dile getirilmiþtir. O dönem insanlarý bu bilgiyi peygamberlerinden almýþlar ancak bir müddet sonra putperestlik ve falcýlýk gibi sapkýnlýklarýna alet etmiþlerdir.

KÝMLÝÐÝ
Ýdris ismi Kur'ân-ý Kerîm'de iki yerde geçer. Bu ayet-i Kerîmelerde þu þekilde anýlmaktadýr; "Ey Muhammed... Kitapta Ýdris'e söylediklerimizi de an. Çünkü o, dosdoðru bir peygamberdi. Onu yüce bir yere yükselttik." "Ey Muhammed; Ýsmail, Ýdris ve Zü'l Kifl hakkýnda anlattýðýmýzý da an. Onlarýn herbiri sabredenlerdendi."

Ýdris kelimesi "ders" kökünden gelen bir kelimedir. Allahü tealanýn kendisine verdiði 30 sayfalýk kitaptan insanlara çokça ders verdiði için bu isim kendisine verilmiþtir. Asýl adýnýn Hanuh olduðu rivayet edilmektedir. Hanýmýnýn adýysa Hadane'dir. Ýdris aleyhisselam beyaz tenli, uzun boylu, topluca, geniþ göðüslü, sakalý sýk, güzel yüzlü, yürürken adýmlarýný sýkça atan, daima önüne bakan bir insan olarak tasvir edilmiþtir.

Babil'de veya Mýsýr'ýn Münif/Menef þehrinde doðduðu nakledilmiþtir. Babil'de doðup Mýsýr'a hicret ettiði de kaydedilmiþtir. Kaynaklarda Âdem aleyhisselamýn 6. kuþaktan torunu olduðu yazýlýdýr ki soy aðacý þöyledir; Ýdris aleyhisselam, Yerd, Mehlail, Kinan, Enuþ, Þit aleyhisselam, Âdem aleyhisselam.

Âdem aleyhisselamdan beridir nesilden nesile geçen ve her kimdeyse parlayan Muhammedi nuru 137 sene taþýdýðý rivayet edilmiþtir. Hadane hamile kalýnca bu nur Hadane'ye, ondan da oðlu Metuþaleh'in alnýna geçti.

ÝLÝMLERÝN ATASI
Ýdris aleyhisselam, insanlýk tarihindeki pek çok ilkin sahibidir. Bunlarýn bazýlarý kaynaklarda þöyle geçmektedir; "Kalemin keþfi ve yazmada kullanýmý, ilimlerin tasnifi ve ilk kez yýldýzlarýn hareketlerinin incelenmesi, astronomi hesaplarýnýn yapýmý, atýn evcilleþtirilmesi, okun keþfi, Allah yolunda ilk kez düzenli birlikler kurup sýcak harbe giriþmek, ilk kumaþ dokuyarak elbise yapmak ki, o zamana kadar insanlar, örtünmek için hayvan derilerinden giyecek yapýyorlardý, þehir kurma sanatý." Ayrýca Þit aleyhisselamdan sonra kimseye verilmeyen gizli ilimler kitabýnýn da verildiðinden bahsedilmektedir.

Yukarýda verdiðimiz bilgilere uzun süre bilim adýna dudak bükülmüþtü. Hatta bu bilgilerin bir Ýsrâiliyat yýðýný olduðunu ileri sürenler dahi olmuþtu. Oysa, özellikle insan zekasý ve medeniyetleri üzerine yapýlan araþtýrmalar bunun böyle olmadýðýný göstermektedir. Bir kere insanýn ortaya çýkýþý ani olmuþtur. Sonra bilimde, sýfýr noktasýndan öyle sýçramalar yaþanmýþtýr ki, normal insan zekasýnýn kaldýrabilmesi mümkün deðildir. Mesela, Sümerlerin ortaya koyduklarý medeniyet sanki gökten inmiþ gibi aniden ortaya çýkmýþtýr. "42 harflik bir alfabe, yelkenli gemi, hiyerarþik bir toplum düzeni, bugün bile geçerliliðini koruyan astronomik bilgiler, bir dakikanýn 60 saniyeden meydana geldiðinin bilinmesi, mükemmel bir kent mimarisi, kare, küp, evrik deðerler ve pisagor hesaplarý yapýlabilmesi..." MÖ 4000 yýllarýnda böylesine bilgileri bu topluma kim öðretmiþti? Bir dairenin 360 dereceye bölünebileceðini kimden öðrenmiþlerdi? Binlerce yýl önceden kalma eserlerin nasýl yapýlabildiðinin cevabý, eriþilen bugünkü ilmi birikime raðmen verilememektedir. Nil deltasýndaki piramitlerden Nevþehir yer altý þehirlerine, pek çok eserin sýrrý hala anlaþýlamamýþtýr. Modern bilim bu sýçramalarýn cevabýný arayadursun biz, Ýslam alimlerinin eserlerinden süzülen bilgilerle geçmiþin karanlýðýna ýþýk tutmaya çalýþalým.

YAÞADIÐI DÖNEM
Ýdris aleyhisselamýn yaþadýðý dönem tufan öncesidir. Ancak Âdem aleyhisselam ile tufan arasýnda geçen yüzyýllarýn ne kadar olduðu ve bu asýrlarýn hangisinde yaþadýðý þimdilik kesin olarak bilinmemektedir. Ancak kaynaklarýn ittifakla belittiðine göre bu süre içerisinde yaþayan 10 kuþaktan 7. sinde hayat sürmüþtür. Nuh aleyhisselamýn yaþadýðý uzun süre gözönünde bulundurulursa tahmini bir tarihleme yapmak mümkün olacaktýr, fakat bir þartla; O da tufanýn hangi tarihte meydana geldiðinin tespit edilmesidir. Bu da ancak Nuh aleyhisselamýn gemisinin bulunmasýyla gerçekleþebilecektir.

Kur'ân-ý Kerîm ve Eski Ahit'te ilk insanlarýn sürdükleri ömür yüzlerle ifade edilirken Mezopotamya tabletleri binlerce yýl süren ömürden bahsetmektedir. Tabletlere göre ilk sekiz hükümdar toplam 241.200 yýl egemen olmuþlardýr. Eðer onunu birden sayarsak karþýmýza 456.000 rakamý çýkar ki bu, ilk insandan tufana kadar olan süreyi ifade etmektedir. Bu durum, Mezopotamya medeniyetlerindeki zaman anlayýþýnýn veya onlu sayý sisteminin farklý olduðunu göstermektedir.

Efendimiz bir hadis-i þeriflerinde Âdem aleyhisselamla tufan arasýnda 10 karn (kuþak/nesil/dönem) bulunduðunu bildirmiþlerdir. Sümer listelerinde de tufan öncesi hüküm süren 10 isimden bahsedilmektedir. Bunlardan yedincisi olan hükümdar, tüm bilimlerde özel bir bilgeliðe sahip olmakla birlikte din adamlýðýyla uðraþan ilk kiþi olarak gösterilir. Ýslami kaynaklar; Ýdris aleyhisselam peygamberliðinin yanýsýra, hikmet ve sultanlýk verildiðini, bu nedenle kendisine; "müselles bi'n ni'me / kendisine peþpeþe nimetler verilen" denildiðini yazmaktadýr. Sümer kral listelerine göre onuncu kral zamanýnda tufan olmuþtur. Ýslami kaynaklarda da Ýdris aleyhisselamdan üç kuþak sonra (10. kuþakta) tufanýn yaþandýðý yazýlýdýr.

Eski Ahid'e göre tufan öncesi hüküm süren 7. hükümdarýn ismi Hanok'tur ve 10. hükümdar zamanýnda tufan olmuþtur. Hanok, ölmeden önce göðe alýnmýþtýr. Bir baþka özelliði de; insanlar arasýnda yazmayý, bilgeliði ve bilgiyi ilk öðrenmiþ kiþidir.

PEYGAMBERLÝÐÝ
Ýdris aleyhisselam, peygamberlikle þereflendikten sonra Cebrâil aleyhisselam kendisine 4 defa gelerek 30 sahife getirmiþtir. Onun þeriatýnda; "Allah'a, öldükten sonra dirilmeye, kadere, hayýr ve þerrin Allah'tan geldiðine, meleklere, peygamberlere ve ahir zamanda gelecek olan son peygamber Ahmed aleyhisselama inanmak, namaz kýlmak, oruç tutmak, domuz, köpek ve eþek eti yememek, aklý gideren maddelerden sakýnmak" emredilmiþtir.

Ýdris aleyhisselam döneminde insanlar Þit ve Kâbîl toplumu olarak ikiye bölünmüþtü. Þit toplumu müslüman idi. Kâbîl toplumu ise tam anlamýyla yoldan çýkmýþtý. Sorumsuz bir hayat süren Kâbîl topluluðuna özenen Þitoðullarýndan insanlar, kafile kafile onlara katýlmaya baþlamýþlardý. Ýdris aleyhisselam bunlarýn önünü alabilmek için kendisine inananlardan oluþan silahlý bir kuvvet kurmuþtu. Ok ve yayý keþfederek Kâbîloðullarýný sindirdi. Bu uðurda pek çok sýkýntýya göðüs germiþ ve sabretmiþti. Ýdris aleyhisselam, kendisinden sonra büyük bir tufan felaketinin yaþanacaðýný, ancak müminlerin bu felaketten kurtulacaðýný en ince ayrýntýlarýna kadar bildirmiþti. Buna raðmen kendisinden sonra putperestlik ortaya çýkmýþ ve Nuh aleyhisselam döneminde de tufan meydana gelmiþti.

GÖÐE ALINIÞI
Ýdris aleyhisselam normal bir ölümle vefat etmemiþ, Allahü tealanýn izniyle göðe alýnmýþtýr. Göðe çýkarýlmadan önce oðlu Metuþelah'ý yerine vekil olarak býrakmýþtýr. Kaynaklar onun, Îsâ aleyhisselamla birlikte ayný hayat tabakasýnda dünyevi cisimlerini muhafaza ederek ancak dünyevi ihtiyaçlardan kurtulmuþ bir þekilde yaþadýklarýný bildirmiþlerdir. Bazý müfessirler, "Bugün hayatta olan dört peygamber vardýr ki, ikisi yerde, ikisi de göktedir. Yerdekiler Hýzýr ve Ýlyas, göktekiler ise Ýdris ve Îsâ aleyhimüsselamdýr." demiþlerdir. Efendimiz Mi'rac gecesinde Cebrâil alehisselamla birlikte dördüncü kat göðe geldiklerinde Ýdris aleyhisselamla karþýlaþmýþlardýr. Cebrâil aleyhisselamýn tanýþtýrmasý üzerine Efendimiz selam vermiþler, Ýdris aleyhisselam da karþýlýðýnda; "Hoþ geldin, sefa geldin sâlih kardeþ, sâlih peygamber" diyerek hayýr duada bulunmuþtur.

PÝRAMÝTLER
Geçmiþimiz tarandýðýnda, Ýnsanlýk tarihinde çok belirgin bir bilgi kesintisi olduðunu görebiliriz. Bunun en belirgin örneði pirametlerdir. Kahire'de, Nil'in batý yakasýnda birbirine sýrt vermiþ 3 piramet bulunmaktadýr. Bunlarýn Keops, Kefren ve Mikerinos tarafýndan yapýldýðý iddia edilir. Bunlarýn içerisinde Keops'un hikayesi oldukça ilginçtir.

Keopsun piramidi inþa ettirdiði iddiasý iki kaynaða dayanmaktadýr. Birincisi tarihçi Herodot'tur. Herodot, piramit yapýmcýsýnýn ismini Keops olarak vermiþtir. Keops, Mýsýrca Khufu kelimesinin yunancasýdýr. Sicilyalý Diodoros'un yazýlarýnda ise bu firavunun adý Kemnis'dir. Ýkinci iddia ise, piramidin yük azaltma odalarýndan birinde yer alan bir kelimelik yazýttýr. Piramitin diðer taraflarýnda bununla ilgili tek yazý olmamasýna raðmen gözlerden ýrak bu odada duvara yazýlmýþ "Khufu" ismi, piramidin yapýmcýsý olarak kabul görmüþtür. Arkeolojide bilim adamlarý bir þey keþfettiklerinde teþhis koymak için acele etmezler zira bulunan en ufak bir bulgu bile daha önce yazýlan dünya tarihlerini ve kronolojileri allak bullak edebilir. Bu nedenle bulduklarý veriyi kuvvetlendirici baþka veriler ararlar. Oysa burada durum tam tersine olmuþ ve bütün dünyaya piramidin yapýmcýsý olarak Khufu/Keops'un ismi verilmiþti. Ýþte, dananýn kuyruðunu kopartan nokta da burasý olmuþtu. Kuyruðu koparan da, Antik Doðu Dilleri uzmanlarýndan Mýsýr asýllý Amerikalý oryantalist Zekeriya Sitchin'dir. "Evrene Çýkan Basamaklar" isimli kitabýnýn XIII. bölümünde þu tespitlerde bulunur; Ýngiliz Hassa subaylarýndan Howard Vyse, 29 Aralýk 1835'te Mýsýr'a geldiðinde; piramitlerin sakladýðý sýrlar kendisini büyüler. Fakat burada, meþhur olmak için de eline tarihi bir fýrsatýn geçtiðini bilir. Buradaki arkeolojik çalýþmalara katýlýr. Vyse'nin baþýný çektiði bir arkeolojik çalýþmada, piramidin içerisindeki sözkonusu "K-hu-f-u" yazýsý görülür. Böylece bütün dünya bunu öðrenir. Howard da amacýna kavuþarak meþhur olur.


Mýsýr'ýn baþþehri Kahire yakýnlarýndaki Giza'da bulunan piramitler
hala bilinmezliklerini koruyorlar.

Fakat baþka gerçekler de vardýr. Bir kere, piramitte kullanýlan yaklaþýk 2 milyon taþ bloðun hiç bir yerinde her hangi bir isme rastlanmaz. Bu olay arkeologlarýn garibine gider. Ýtiraz edecek olsalar da o günkü zafer naralarý arasýnda duyulmaz. Ýtiraz edenlerden birisi de Hiyeroglif uzmaný Samuel Brek'tir. K-hu-f-u yazýsý bu bilim adamýný kuþkulandýrýr. Yazý, Keops'un zamanýnda kullanýlmayan ancak yüzyýllar sonra ortaya çýkan harflerle yazýlmýþtýr. Ancak bu yazýyý yazan þahýs bu odaya nasýl girmiþtir. Zira piramidin yapýldýðý günden o güne kadar hiç bir insanýn buraya girmesi mümkün deðildir. Hatta Vyes ve ekibi, giriþi bulamadýklarý için dinamit patlatarak içeri girebilmiþlerdi. Yazýya biraz daha bakýlýnca mesele anlaþýldý. Þöyle ki; Bilim adamý deðil sýradan bir asker olan Howard Vyse, hiyeroglifle ilgili dönemin tek standart kitabý sayýlan "Materia Hieroglyphica" isimli kitabýný kullanmýþtý. Üstelik, 1828'de John Gardner Wilkinson tarafýndan yazýlmýþ klavuzda "K-hu-f-u" kelimesi yanlýþ olarak verilmiþti. "K" sessiz harfi, güneþin simgesi olan "Re" ile temsil edilmiþti. Sahtekar ingiliz, Keops'tan yüzyýllar sonra kullanýlan bir yazý türünü kullanmakla kalmamýþ, kitaptaki imla hatasýný da aynen geçirmiþti. Yazý da kullanýlan kýrmýzý aþýboyasý da, Kahire sokaklarýnda bulunan bir aktardan kolayca satýn alýnabilecek bir maddeydi. Vyse bu arada amacýna kavuþmuþ ve dünya çapýnda meþhur olmuþtu. Ya tarih bilimine attýðý kazýk ne olacaktý?..

Piramid Keops'a ait deðilse kimindi? Pramitini taþ duvarlarý arasýnda görünürde ne bir heykel, ne bir büst ve ne bir yazý vardý. Eski Mýsýr'ýn Keops'tan sonraki kronolojisi kesintisiz olarak biliniyor. Piramidin yapýmcýsý Keops deðilse Keops'tan çok önceleri yaþamýþ olmalý. Bu; "neden bu piramitin aynýsýnýn veya benzerinin bir daha yapýlamadýðýný" cevaplamaktadýr. Keops, piramit inþa bilgisinin unutulduðu bir dönemde yaþamýþtý.

Mýsýr halk efsanelerinde ilginç bir detay bize belki bir ipucu verebilir, þöyle ki; Mýsýr'ýn tufan öncesi hükümdarlarýndan birisi de Saurid'dir. Baþþehri ise Amsus'tu. Kahiredeki iki büyük piramidi yaptýran da oydu. Yaptýrma nedeni Saurid'in tufandan 300 sene önce gördüðü rüya idi.

Bu efsanede gerçeklik payý var ise, piramitlerin tufandan eski olmasý gerekir. Bu da piramitlerden baþka neden piramit yapýlamadýðýnýn cevabýný vermektedir. Tufan, o zamana kadar gelen bütün medeniyetleri silip süpürmüþtü. Efsaneye göre Saurid, inþaatlar bitince piramitin en tepesine bir yazýt dikti. Üzerine ismini ve piramitleri 6 senede inþa ettirdiðini yazdýrdý. Bu yazýnýn, Abbasiler döneminde deþifre edildiðini kaynaklardan öðreniyoruz. Ýki piramitin; "düþen akbaba yengeç burcundayken yapýldýðý" yazýlýydý. Bu tarihten Efendimizin hicretine kadar 36 bin güneþ yýlýnýn geçtiði hesaplanmýþ. Yani; MÖ. 35.000 civarý...

Bunlar elbette doðruluðu henüz kanýtlanamamýþ kayýtlardýr. Ama bilinen bir gerçek vardýr o da, piramitlerin inþasýyla ilgili hiçbir verinin olmayýþýdýr. Öyle ki, Eski Mýsýr tarihi kadar didik didik edilen ikinci bir medeniyet yoktur. Buna raðmen piramitlerle ilgili hiçbir ipucu bulunamamýþtýr. Bu da, piramitlerin Tufandan önce yapýlmýþ olduðunu ortaya koyabilir. Ýbn-i Batuta (14. yy), Ýdris aleyhisselam tarafýndan, içlerinde bilimsel kitaplarý ve baþka deðerli eþyalarý kurtarmak için "tufandan önce" piramitleri yaptýrdýðýný nakletmektedir.

Gelelim piramitlerin inþa þekline. Bu da bir baþka bilinmeyendir. Baþta Herodot olmak üzere pekçok tarihçi ve bilim adamý hipotezler ileri sürülmüþlerse de hiçbirinin mantýklý tarafý bulunamamýþtýr. Çölün orta yerine her biri ortalama 2 ton aðýrlýðýnda 2 milyon adet bloðun nasýl yükseldiði hususunda neler söylenmedi ki, sonunda iþin kolayýna kaçarak piramitlerin uzaylýlarca yapýldýðýný dahi ileri sürüldü. Oysa bunlarý yapan insanoðluydu.

1979 yýlýnda Fransa'nýn Grenoble þehrinde toplanan II. Uluslararasý Eski Mýsýr Tarihi Kongresinde üyeler, uzman kimyacý Dr. Davidovits Klemm'in açýklamalarýyla oldukça þaþkýn anlar yaþadýlar. Dr. Klemm, piramitleri oluþturan bloklarýn granit deðil, mahiyeti henüz bilinemeyen bir beton türü olduðunu ortaya attý. Doðal bir granit taþý genelde homojendir. Fakat piramitteki bloklar hava kabarcýklarý ihtiva ediyorlardý. Dr. Klemm, Kahire'deki Ayn Þems Üniversitesi uzmanlarýyla iþbirliði yaparak 1974 senesinde büyük piramitlerde elektro manyetik ölçümlere giriþir. Bloklarýn içine salýnan yüksek frekanslý dalgalarýn, kuru blok tarafýndan tamamýyla yansýtýlmamasý gerekiyordu. Bu tür ölçümlerle gizli geçitler ve odalar keþfedilmesi umuluyordu. Zira piramitlerin, bütün Giza çölleri gibi kuru olacaðý düþünülüyordu. Fakat ölçüm sonuçlarý tam bir þaþkýnlýk uyandýrdý. Kuru sanýlan bloklar yüksek düzeyde nem içeriyordu. Prof. Davidovits Klemm'in vardýðý sonuç; taþ bloklarýn yapay olduðuydu. Bu taþlardan örnek alan Profesör, inceleme esnasýnda 20 cm. uzunluðunda bir saç kýlý bulunca hiç þaþýrmadý. Bu beton karýþtýrýcýsý bir Mýsýrlýya ait olmalýydý.

Doðrusu da bu olmalý zira çölün orta yerine bu kadar granit bloklarýn getirilmesi mümkün olsa bile böyle bir piramidin inþa edilmesi için insan ömrü kafi gelmeyecekti. Ama çölde en bol bulunan kum, bloklarýn hammaddesi olunca bütün sorunlar çözümleniveriyor.

Ýdris aleyhisselamdan bahseden kaynaklar onun bina ve þehir kurmakta da öncü olduðunu vurgulamaktadýr. Bunun ilkel bir bina ve þehir olmamasý gerekir. O zamana kadar benzeri görülmemiþ bir teknik kullanmýþ olmalýdýr. Zira Ýdris aleyhisselam, insan medeniyetinin hemen baþlarýnda yeryüzünde yaþamýþtý.
Gönderen: 04.08.2006 - 16:37
Bu Mesaji Bildir   hakan2 üyenin diger mesajlarini ara hakan2 üyenin Profiline bak hakan2 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1516 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Yalvac (61), kmurrad (59), endulus (57), ercan_sw (51), erhanseyfi (64), B e t u l (52), h.t (62), zisan_gul (41), hasretkafesi (53), ahmetkb (52), mustakar01 (62), tövbekargenç (44), mekoc66 (56), ahmet_k22 (39), Abdullah-10 (57), maruf-1 (59), GuelSevdasi81 (43), inci-2 (61), maxsibilyan (45), enesny (42), ramadan48 (42), fatmaavci (62), FIRTINA 50 (56), kaptan67 (61), menzil38 (57), Hacer -72 (52), Guel (39), A H M E T (45), msk02 (47), Mehmet_Ank (63), yusufgezer (41), Aydýn Vu.. (55), Sezer (), oguzlarx27 (55), M.Riza Sekerli (54), kamanliadem (59), eva_maria (36), musab b. ümeyr (42), nurfatih (46), AhmetBayrak (56), ali öz (48), köln42 (58), xAhmetx (49), sadullahyusuf (40), abdülhamit (231), tigrisriver (45), sürmeli (41), enesertugrul (52), medsav (67), Turan64 (61), GCc_EEi (42), ahmetsait (44), alidogan1 (64), ayhanisik42 (51), sedi güngörmü&t.. (59), baha1903 (40), bünyan (59), Orbay1 (56), kaymakli-50 (58), cagri67 (52), HAKAN ERGÜT (50), ravda dostu (40), fatiha42&07 (54), mavipýna.. (59), efrailakcay (51), Bekir 38 (39), selva sehito&et.. (40), Mursid (60), turkish wolf (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.64611 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.