0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DENEME TAHTASI » DİNDAR İNSANLARIN FİTNEVİZYONLA TANIŞMASI

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ord_prof su an offline ord_prof  
Konu icon    DİNDAR İNSANLARIN FİTNEVİZYONLA TANIŞMASI
93 Mesaj -
Muhterem Mustafa Bey,

Gerçek Hayat dergisi olarak müslümanlarýn televizyona yönelik geçmiþteki ve þimdiki tavýrlarýný karþýlaþtýran bir çalýþma içerisindeyiz.
Bildiðiniz gibi 1970'lerde, yani Türkiye'ye tv ilk girdiði yýllarda insanlar hemen baðýrlarýna basmýþtý tv'yi fakat müslümanlar tv'ye direnmiþti. Evine tv alanlar da, kendilerini savunmak için "Çocuklar komþuya gidiyorlardý. Baktým olmayacak ben de aldým" gibi gerekçeler ileri sürüyorlardý. Daha sonra bu gerekçeler biraz daha yumuþayarak "Ben sadece haberleri seyrediyorum" þekline dönüþtü. Uzun yýllar müslümanlar tv ile aralarýndaki mesafeyi korudular.

Fakat bugüne baktýðýmýzda bu tür söylemlere bile gerek
görülmediðini, tv'nin bütünüyle benimsendiðini/içselleþtirildiðini
görüyoruz.

Ne oldu da Müslümanlar tv'yi bu kadar baðýrlarýna bastý.



Müslümanlar o zaman tv'ye karþý çýkarken rol mü yapýyorlardý, yoksa þimdi mi gaflet içindeler?

Ýlginiz için þimdiden teþekkür ederim.

Hasanali Yýldýrým
Gerçek Hayat

....................................................................................

Sýrf televizyon deðil, müslümanlarýn modern teknoloji karþýsýndaki yenilmiþlik psikolojisinden kaynaklanan ve özünde "deðerlerine güven problemiyle" ilintili sorunlu bir tasavvurlarý hep olagelmiþtir. Bunun ayrýntýlý tahlili bahs-i diðer...

Ýþte bu sorunlu tasavvur, kendisini en çok televizyon konusunda dýþa vurmuþtur. Çünkü televizyon, -Kur'an'ýn anlatmak istediðimiz þeyi mükemmel beyan eden ifadesiyle- "züyyine linnas" (kitleler için gösteriþli ve albenili kýlýnan) bir alettir.Fakat müslümanlar, doðrusunu isterseniz, ilk zamanlardaki karþýtlýklarýnda da son zamanlardaki aldýrmazlýklarýnda da, televizyona "aletlerden bir alet" gözüyle baktýlar. Onu, paradigma ve zihniyet bazýnda sorgulamadýlar. Onunla ilgili saðlýklý bir tasavvura hiç sahip olmadýlar.Bir "kulak medeniyeti" olan, dolayýsýyla sahabesini bile "sohbetle" yetiþtiren, namazýnda "Hamdedeni Allah görür" yerine "Hamdedeni Allah iþitir" þiarýný beþ vaktinin her rekatýnda mensuplarýnýn zihinlerine yerleþtiren Ýslam medeniyetinin çocuklarý; "susuzluk hiçbir þey imaj herþeydir" sloðanýný iced edecek kadar cilaya ve imaja dayalý bir "göz medeniyeti" olan, "olmak" yerine "görünme"yi önceleyen, eþyanýn hakikatýný formuna, iþlevini imajýna kurban eden, sanal ve simülatif bir hayatýn kurucusu Batý uygarlýðýnýn kendi hayat tasavvuruna uygun olarak icad ettiði bu aleti, sadece alet zannettiler.

Ýlk çýktýðýnda, iyi biliyorum, bir takým hocaefendiler, þeyh efendiler, cemaat ve kanaat önderleri "haram" dediler. Müntesiplerine þiddetle yasakladýlar. Adý "þeytan kutusu" ya da "fitnevizyon" konulmuþtu müslüman çevrelerde. Daha ileri benzetmeler yapýp antenlerini "boynuz"a benzetip, sahiplerini de "boynuzlu olmak"la itham edenlerin sayýsý hiç de az deðildi. Hatta hadislerde geçen "deccal"in televizyon olduðunu söyleyenler de çýkmýþtý.

'Dönüþüm' öyle kýsa oldu ki, kimse nedenini soramadý bile. Önceleri "seyredilmesi haram" olan televizyondan, "kurulmasý farz" olan televizyon kanalýna kýsa zamanda demir atýldý. Bazý efendiler, "hizmet" için "farz" olan televizyon istasyonlarýný cemaatlerine kurdurduktan sonra, "haram"lýðýn tek istisnasýnýn kendi kanallarý olduðuna hükmettiler.

Ekrandaki kadýn spikere cevaz vermeyenler, bir müddet sonra, þov dünyasýnýn bedenlerini "kamu malý" haline getiren hatunlarýna program yaptýrmaya baþladýlar.

Seyredilmesi dahi "haram" noktasýndan çýkýp, kanalýnýn kurulmasý "farz" noktasýna gelinen bu sürecin, aslýnda baþý da sonu da birbirine benziyordu: Abartý ve hissilik...

Önceki karþýtlýk da sonraki vurdumduymazlýk da aslýnda bu ülkedeki müslümanlarýn dini kavramlarý "ilmi" ve "makul" bir zeminde deðil, "hissi" ve "mahsus" bir zeminde kavradýklarýný gösteriyordu. Müslümanlar, televizyona karþýtken bu tam anlamýyla eðlence ve þov "aleti"ni abartýyorlardý, yandaþken de abarttýlar ve bu abartma iþi halen sürüyor.

Ayný þey eðitim, siyaset ve ekonomi alaþlarýnda da yaþanmadý mý? Müslümanlarýn klasik tavrý þu süreci izler: Önce hayatýn alanlarýndan birini yok sayarlar. Onu "tu-kaka" ilan ederler. O þey "deccal" olur. Aþk nefretle baþlar ve ardýndan keþfederler. Keþfeder etmez herþeylerini o alana yatýrýrlar ve o þey "mehdi" ya da "hýzýr" olur. Sürecin sonucu 'mutlu' biter: karþýtken de yandaþken de abarttýklarýnýn farkýna varýp o þeyin ne "hiçbir þey" ne de "her þey" olduðunu öðrenmek... Eðer böyleyse, bu da bir kazanýmdýr.

Bana soruyorlar; "falanca programý izledin mi?

Cevabým kýsa oluyor: Ýzleyemedim, ondan daha önemli iþim vardý: uyudum! Ne de olsa "es-salatu hayrun mine'n-nevm: namaz uykudan hayýrlýdýr", televizyon izlemek hiç mi hiç deðil...

Vesselam.
Mustafa Ýslamoðlu
05.11.2001
http://www.turnofftv.tuketiciler.org/dindarlar.htm
Gönderen: 03.07.2006 - 13:52
Bu Mesaji Bildir   ord_prof üyenin diger mesajlarini ara ord_prof üyenin Profiline bak ord_prof üyeye özel mesaj gönder ord_prof üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1423 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.71100 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.