0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » D U A L A R » YENIDEN DUA ZAMANI

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Neslahan su an offline Neslahan  
YENIDEN DUA ZAMANI
176 Mesaj -
Bu mülâhazalar çerçevesinde, O'na yönelen kul, sýmsýký havf u reca duygularýna kilitlenir;
"Baþkalarýnýn nazarlarýndan uzak, gönülden sadece Rabbi'ne yalvarýr ve gizliden gizliye O'na
dua eder." Bu mazmuna baðlýlýk duada bir esastýr ve bu esas ancak Þâri'in açýp geniþletmesi
ölçüsünde, açýp geniþlettiði yerlerde tecviz, hatta teþvik edilebilir.

Allah bize,
"Hem endiþe içinde hem de ümitlerle dopdolu olarak yalnýz O'na yalvarýn; bilin ki, O'nun
rahmeti, kalbleri ihsan þuuruyla çarpan kimselerle beraberdir." ferman ederek, hem teveccüh
edeceðimiz kapýyý gösterir hem de o kapýnýn önünde durmanýn adabýný öðretir.
Aslýnda, her hâlimizde O'na yönelmek, O'na el açmak, dert ve elemlerimizi O'na þerh
etmek hem bir mazhariyet ve ilk mevhibe hem de Hakk'ýn cevabî teveccühleri adýna atýlmýþ
önemli bir ilk adýmdýr. O, "Kullarým Bana isteklerini yöneltirlerse, bilmelidirler ki, Ben yakýnlardan
yakýným; Bana dua ile yönelenin duasýna icabet ederim." buyurur. Elverir ki, bu iç dökme ve
yakarýþ "Siz, dua ve niyazlarýnýzý gönülden, hâlisane ve Hak rýzasýna baðlayarak yapýnýz."
medlûlü çizgisinde icra edilsin. Evet, halk içinde baðýrýp çaðýrarak baþkalarýna duyurma,
gösterme yerine, duymasý ve görmesi mânâlar üstü mânâ ifade eden Hazreti Allâmü'l-Guyûb'a,
hem de tamamen halka kapalý ve O'na açýk bir hâl ve atmosfer içinde, nefeslerimizi gizlilik ve
içtenlikle derinleþtirerek arz etmeliyiz ki, O'na iç dökmemiz gizliliðin büyüsünü taþýsýn ve
sesimizi-soluðumuzu baþka mülâhazalarýn þerareleri kirletmesin..

Baþka her þeye
kapanýp, içini sadece O'na açan, hâlini O'na þikayet eden hep O'na yakýn durmanýn insiyaklarý
içinde bulunur ve O'nun dergahýndan eli boþ dönmez. Evet, insan ihtiyaçlarýný, onlarý
karþýlayabilecek birine açmalý; belâ-yý dertten "âh" edecekse derde derman bir hekimin yanýnda
inlemeli.

Kul, efendisine arzuhâlde bulunacaksa, aðyâra bütün bütün kapanarak,
aklýyla, þuuruyla, hissiyle hep O'na açýk durmalýdýr; durmalý, sesini-sözünü O'na göre ayarlamalý
ve kendine yakýnlardan daha yakýn birinin huzurunda iç çektiðini düþünerek naðmelerinden ses
ihtizazlarýna, tavýrlarýndan mimiklerine kadar her hâliyle bir temkin örneði sergilemelidir.

/>
Kime el açtýðýnýn farkýnda olan bir sadýk kul, düþünce ve dualarýný niyeti ve içtenliðiyle sýk
sýk kalibrasyondan geçirir; ifade ve hislerini her türlü þerareden arý-duru tutmaya çalýþýr ve
duymasýný istediðinden baþkalarýnýn duymalarýna karþý âdeta dilsiz kesilir. Yer ve zamana göre
kendi sesini ve kendi sözlerini kendinden bile kýskanýr.

Bir kulun, dua ve
niyazlarýný hâlinin saffetine baðlamasýnýn yanýnda, nabýzlarýnýn "Allah Allah" diye attýðý dakika ve
saniyeleri kollamasý; mübarek gün ve geceleri ilâhî mevhibelere açýk kutlu vakitler sayarak dolu
dolu yaþamasý; ve bilhassa, Hak rahmeti saðanaklarýnýn nüzûl emare ve iþaretleri sayýlan namaz
saatlerini, iftar zamanlarýný, secde ve rüku hâllerini santim zayi etmeden deðerlendirmesi; sonra,
arzu ettikleri olmuþ-olmamýþ, þartlar aleyhine dönmüþ veya lehinde cereyan etmiþ, ciddi bir vefa
hissiyle ara vermeden yaptýklarýný devam ettirmesi hem duanýn kabulü için bir esas hem de
sadakat ve samimiyetin gereðidir.

Hakk'a inanan bir insan için, yaz gününü kar
bastýrmýþ, baharý hazan vurmuþ, gündüzler kör kabirler gibi kararmýþ, her tarafý çeþit çeþit
karakura basmýþ hiçbir önemi yoktur; Allah, "Siz, muztar kalýp ýztýrar diliyle dua ettiðinizde, sizi
kara ve denizlerin karanlýklarýndan kurtaran kim?!." diyerek kendini, gücünün her þeyi ihatasýný
hatýrlattýktan sonra ne önemi var zalâm zalâm üstüne dört bir yanýn kararmasýnýn.. ne önemi var,
Kudreti Sonsuz "Çaresiz kalýp da O'na yalvaranýn duasýný kabul ederek sýkýntýlarýný gideren
Allah'tan baþka kimdir?" deyip mevcudiyetini vicdanlarýmýza duyurduktan sonra!

/>
Dua, Hakk'ýn tükenmez hazinelerinin sýrlý bir anahtarý; fakir, yoksul ve kalbi kýrýklarýn
istinatgâhý ve ýztýrarla kývranýp duranlarýn da en emin sýðýnaðýdýr. Bu sýðýnaða adým atan, o sihirli
anahtarý elde etmiþ sayýlýr; onun vesayetine dehalet eden fakir, miskin, âciz ve muhtaçlar da
umduklarýný elde etmiþ olurlar.

Gök ehlince elden ele dolaþan dua, bir muztarrýn
tavýr ve davranýþlarýyla sergilediði hâl duasýdýr. Sýkýþmýþ, caný gýrtlaðýna gelmiþ bir periþan ve
muzdariptir ki, O'na yönelip düþünürken, içini O'na dökerken, ne deyip ne ettiðinin, nerede
durup ne istediðinin farkýndadýr. Böyle birinin duasýyla, gözleri kurumuþ sema beklenmedik
þekilde salar gözyaþlarýný ve aðlamaya durur. Çevreyi tehdit eden hortumlar yol deðiþtirir, her
þeyi alabora eden dalgalar diner ve selâmet ufku görünür. Kýrýlan faylar sürpriz kararlara teslim
olur ve faylardan boþalan gazlar atmosfer içinde eriyip gider. Böyle bir duanýn meydana getirdiði
meltemle arz dirilir, feza aydýnlanýr. Sîneler inþirahla atmaya baþlar; otlar-aðaçlar semâa kalkar;
güller-çiçekler etrafa tebessümler yaðdýrmaya durur. Dua, sebepler üstü kutsal bir talebin
Yüceler Yücesi'ne arzý ve Hakk'ýn gizli-açýk her þeye nigehban bulunmasýna iz'anýn da bir
unvanýdýr. Ýnsanlar, cinler ve melekler bilhassa iktidar ve ihtiyarlarýný aþan bütün konularda
-sebepler dairesinde esbâba riayet mülâhazasý mahfuz- ellerini O'na açar.. içlerini O'na döker..
nâçâr kaldýklarý yerde "çare" der inler.. dertlerine derman arayanlar da dermaný O'ndan bekler
ve her zaman gönül gözleriyle günebakan çiçekler gibi O'na bakar ve O'nunla muamele içinde
bulunurlar.

Ey çaresizler çaresi! Sebeplerin sukut ettiði, içtimaî ahvalin
boz-bulanýk bir hâl aldýðý, her yanda zalimlerin "hay-huy"unun duyulduðu, yýðýnlarýn çaresizlikle
kâh saða, kâh sola toslayýp durduðu þu karanlýk günlerde, zulmet zulmet içinde kývrananlara
nezdinden bir ýþýk gönder.. sonsuz kudretinle bütün zulüm ve haksýzlýk ateþlerine bir su serp..
þeytanýn ocaklarýný söndür ve iblislerin boyunlarýna çözemeyecekleri tasmalar geçir.
Ufuklarýmýzdaki ilham esintileri bir yere takýldý, gönüllerimizde heyecanlar söndü, dillerimizde bir
kekemelik var; rahmet ilinden bize dirilten bir meltem gönder.. hakkýndaki recâ ve
hüsnüzannýmýzý rahmetinin serhaddine ulaþtýr ve bizi o ufkun ümitli dilencileri kabul ederek
gönüllerimizi imanî heyecanla þahlandýr ve dillerimizdeki baðlarý çöz; çöz ki hâlimizi arz ederken
yeni bir günah iþlemeyelim.

Mücrimiz, düþkünüz, derbederiz. Ve yakýn tarihimiz
itibarýyla hiç bu kadar daðýlmamýþ, bu kadar zaafa düþmemiþ, bu kadar Senden uzak kalmamýþ;
sürekli "Sen Sen" diyenler dahil asla bu ölçüde Sensizlik yaþamamýþtýk.

Ey
talihsizlerin sýðýnaðý, ey âcizlerin güç kaynaðý, ey dertlilerin tabibi ve ey yolda kalmýþlarýn hâdîsi
ve yol göstereni! Bir kere daha Sana dehalet ediyor ve içimizi son bir kez daha Sana
döküyoruz. Boþ þeylerin arkasýndan koþup durduk; olmayacak hülyalara gönül baðladýk. Ümit
ettiklerimiz yüzümüze bakmadý ve bel baðladýklarýmýz asla bizi umursamadý. Bugüne kadar
Senden baþka sesimizi duyan, baþýmýzý okþayan olmadý. Duygularýmýzla alay edildi;
düþüncelerimiz cürüm sayýldý. Her yanda kundaklamalar yaþandý.. her tarafta fitne ateþleri
körüklendi.. yananlar ocaklar gibi yandý ve yapýlanlar ismet-i dine dayandý.

Þu
anda duygularýmýz derbeder, davranýþlarýmýz ahenksiz, ruhlarýmýz kirli, ayaklarýmýz titrek, ellerimiz
mefluç, çoðumuz itibarýyla ümitlerimiz sarsýk, havalar boz-bulanýk, maðripler hicranla tül tül,
maþrýklar lütfuna kalmýþ... Ýþte böyle bir daðýnýklýk içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki
deðiliz, sonuncusu da olmayacaðýz. Rahmetin, bu garip piþmanlarýn ümit kapýsý, bizler de bu
kapýnýn önündeki liyakatsiz dilenciler. Þimdiye kadar gelip Senin kapýnda ihtiyaç izhar
edenlerden boþ dönen hiç olmamýþ; hiçbir kaçkýn ve piþman da o kapýdan kovulmamýþtýr. O
kapý Senin kapýn, onun baþkalarýndan farký da her gelene affýndýr. Bizi hilm ü silminle güçlendir.
Zalimlere de varlýðýný duyur.

Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtýnýn
Sultaný! Þu anda binler, yüz binler Senin karþýnda divan durarak ellerimizi Sana açýyor ve
külliyet kesbetmiþ niyaz edalý soluklarýmýzla, kullarýna her zaman açýk bulunan, hiç olmazsa
aralýk duran rahmet desenli kapýnýn tokmaðýna inleyerek dokunuyor ve "Biz geldik" diyoruz.
Herkesi ve her þeyi görüp gözettiðine, her sese ve herkese merhamet ettiðine gönülden
inanarak kaçkýnlýðýmýzý muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarýmýzý af çaðlayanlarýn içinde
tasavvur ediyor, karýþtýrdýðýmýz haltlara deðil, Senin afv u safhýna bakýyor ve ümitlerimizi ona
baðlýyoruz; baðlýyor ve Sen varsan -ki aslýnda kendinden var olan sadece Sensin- bizim terk
edilmemiz söz konusu olamaz. Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahþetinden bize ne! Her yanda
þeytan ve avenesi içten içe homurdanýp duruyorlarmýþ, Sen bizimle olduktan sonra ne ifade
eder ki! Sen her þeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen
saltanat dairen içinde en küçük þeyleri görür, en cýlýz sesleri iþitir, hiçbir þeyi ve hiçbir kimseyi
cevapsýz býrakmazsýn.

Bu mülâhazalar çerçevesinde, O'na yönelen kul, sýmsýký
havf u reca duygularýna kilitlenir; "Baþkalarýnýn nazarlarýndan uzak, gönülden sadece Rabbi'ne
yalvarýr ve gizliden gizliye O'na dua eder." Bu mazmuna baðlýlýk duada bir esastýr ve bu esas
ancak Þâri'in açýp geniþletmesi ölçüsünde, açýp geniþlettiði yerlerde tecviz, hatta teþvik
edilebilir.

Allah bize, "Hem endiþe içinde hem de ümitlerle dopdolu olarak
yalnýz O'na yalvarýn; bilin ki, O'nun rahmeti, kalbleri ihsan þuuruyla çarpan kimselerle
beraberdir." ferman ederek, hem teveccüh edeceðimiz kapýyý gösterir hem de o kapýnýn
önünde durmanýn adabýný öðretir.

Aslýnda, her hâlimizde O'na yönelmek,
O'na el açmak, dert ve elemlerimizi O'na þerh etmek hem bir mazhariyet ve ilk mevhibe hem de
Hakk'ýn cevabî teveccühleri adýna atýlmýþ önemli bir ilk adýmdýr. O, "Kullarým Bana isteklerini
yöneltirlerse, bilmelidirler ki, Ben yakýnlardan yakýným; Bana dua ile yönelenin duasýna icabet
ederim." buyurur. Elverir ki, bu iç dökme ve yakarýþ "Siz, dua ve niyazlarýnýzý gönülden,
hâlisane ve Hak rýzasýna baðlayarak yapýnýz." medlûlü çizgisinde icra edilsin. Evet, halk içinde
baðýrýp çaðýrarak baþkalarýna duyurma, gösterme yerine, duymasý ve görmesi mânâlar üstü
mânâ ifade eden Hazreti Allâmü'l-Guyûb'a, hem de tamamen halka kapalý ve O'na açýk bir hâl
ve atmosfer içinde, nefeslerimizi gizlilik ve içtenlikle derinleþtirerek arz etmeliyiz ki, O'na iç
dökmemiz gizliliðin büyüsünü taþýsýn ve sesimizi-soluðumuzu baþka mülâhazalarýn þerareleri
kirletmesin..

Baþka her þeye kapanýp, içini sadece O'na açan, hâlini O'na
þikayet eden hep O'na yakýn durmanýn insiyaklarý içinde bulunur ve O'nun dergahýndan eli boþ
dönmez. Evet, insan ihtiyaçlarýný, onlarý karþýlayabilecek birine açmalý; belâ-yý dertten "âh"
edecekse derde derman bir hekimin yanýnda inlemeli.

Kul, efendisine
arzuhâlde bulunacaksa, aðyâra bütün bütün kapanarak, aklýyla, þuuruyla, hissiyle hep O'na
açýk durmalýdýr; durmalý, sesini-sözünü O'na göre ayarlamalý ve kendine yakýnlardan daha yakýn
birinin huzurunda iç çektiðini düþünerek naðmelerinden ses ihtizazlarýna, tavýrlarýndan
mimiklerine kadar her hâliyle bir temkin örneði sergilemelidir.

Kime el
açtýðýnýn farkýnda olan bir sadýk kul, düþünce ve dualarýný niyeti ve içtenliðiyle sýk sýk
kalibrasyondan geçirir; ifade ve hislerini her türlü þerareden arý-duru tutmaya çalýþýr ve duymasýný
istediðinden baþkalarýnýn duymalarýna karþý âdeta dilsiz kesilir. Yer ve zamana göre kendi sesini
ve kendi sözlerini kendinden bile kýskanýr.

Bir kulun, dua ve niyazlarýný
hâlinin saffetine baðlamasýnýn yanýnda, nabýzlarýnýn "Allah Allah" diye attýðý dakika ve saniyeleri
kollamasý; mübarek gün ve geceleri ilâhî mevhibelere açýk kutlu vakitler sayarak dolu dolu
yaþamasý; ve bilhassa, Hak rahmeti saðanaklarýnýn nüzûl emare ve iþaretleri sayýlan namaz
saatlerini, iftar zamanlarýný, secde ve rüku hâllerini santim zayi etmeden deðerlendirmesi; sonra,
arzu ettikleri olmuþ-olmamýþ, þartlar aleyhine dönmüþ veya lehinde cereyan etmiþ, ciddi bir vefa
hissiyle ara vermeden yaptýklarýný devam ettirmesi hem duanýn kabulü için bir esas hem de
sadakat ve samimiyetin gereðidir.

Hakk'a inanan bir insan için, yaz
gününü kar bastýrmýþ, baharý hazan vurmuþ, gündüzler kör kabirler gibi kararmýþ, her tarafý çeþit
çeþit karakura basmýþ hiçbir önemi yoktur; Allah, "Siz, muztar kalýp ýztýrar diliyle dua ettiðinizde,
sizi kara ve denizlerin karanlýklarýndan kurtaran kim?!." diyerek kendini, gücünün her þeyi
ihatasýný hatýrlattýktan sonra ne önemi var zalâm zalâm üstüne dört bir yanýn kararmasýnýn.. ne
önemi var, Kudreti Sonsuz "Çaresiz kalýp da O'na yalvaranýn duasýný kabul ederek sýkýntýlarýný
gideren Allah'tan baþka kimdir?" deyip mevcudiyetini vicdanlarýmýza duyurduktan sonra!

Dua, Hakk'ýn tükenmez hazinelerinin sýrlý bir anahtarý; fakir, yoksul ve kalbi
kýrýklarýn istinatgâhý ve ýztýrarla kývranýp duranlarýn da en emin sýðýnaðýdýr. Bu sýðýnaða adým atan,
o sihirli anahtarý elde etmiþ sayýlýr; onun vesayetine dehalet eden fakir, miskin, âciz ve
muhtaçlar da umduklarýný elde etmiþ olurlar.

Gök ehlince elden ele dolaþan
dua, bir muztarrýn tavýr ve davranýþlarýyla sergilediði hâl duasýdýr. Sýkýþmýþ, caný gýrtlaðýna gelmiþ
bir periþan ve muzdariptir ki, O'na yönelip düþünürken, içini O'na dökerken, ne deyip ne
ettiðinin, nerede durup ne istediðinin farkýndadýr. Böyle birinin duasýyla, gözleri kurumuþ sema
beklenmedik þekilde salar gözyaþlarýný ve aðlamaya durur. Çevreyi tehdit eden hortumlar yol
deðiþtirir, her þeyi alabora eden dalgalar diner ve selâmet ufku görünür. Kýrýlan faylar sürpriz
kararlara teslim olur ve faylardan boþalan gazlar atmosfer içinde eriyip gider. Böyle bir duanýn
meydana getirdiði meltemle arz dirilir, feza aydýnlanýr. Sîneler inþirahla atmaya baþlar;
otlar-aðaçlar semâa kalkar; güller-çiçekler etrafa tebessümler yaðdýrmaya durur. Dua, sebepler
üstü kutsal bir talebin Yüceler Yücesi'ne arzý ve Hakk'ýn gizli-açýk her þeye nigehban
bulunmasýna iz'anýn da bir unvanýdýr. Ýnsanlar, cinler ve melekler bilhassa iktidar ve ihtiyarlarýný
aþan bütün konularda -sebepler dairesinde esbâba riayet mülâhazasý mahfuz- ellerini O'na
açar.. içlerini O'na döker.. nâçâr kaldýklarý yerde "çare" der inler.. dertlerine derman arayanlar
da dermaný O'ndan bekler ve her zaman gönül gözleriyle günebakan çiçekler gibi O'na bakar
ve O'nunla muamele içinde bulunurlar.

Ey çaresizler çaresi! Sebeplerin
sukut ettiði, içtimaî ahvalin boz-bulanýk bir hâl aldýðý, her yanda zalimlerin "hay-huy"unun
duyulduðu, yýðýnlarýn çaresizlikle kâh saða, kâh sola toslayýp durduðu þu karanlýk günlerde,
zulmet zulmet içinde kývrananlara nezdinden bir ýþýk gönder.. sonsuz kudretinle bütün zulüm ve
haksýzlýk ateþlerine bir su serp.. þeytanýn ocaklarýný söndür ve iblislerin boyunlarýna
çözemeyecekleri tasmalar geçir. Ufuklarýmýzdaki ilham esintileri bir yere takýldý, gönüllerimizde
heyecanlar söndü, dillerimizde bir kekemelik var; rahmet ilinden bize dirilten bir meltem gönder..
hakkýndaki recâ ve hüsnüzannýmýzý rahmetinin serhaddine ulaþtýr ve bizi o ufkun ümitli dilencileri
kabul ederek gönüllerimizi imanî heyecanla þahlandýr ve dillerimizdeki baðlarý çöz; çöz ki
hâlimizi arz ederken yeni bir günah iþlemeyelim.

Mücrimiz, düþkünüz,
derbederiz. Ve yakýn tarihimiz itibarýyla hiç bu kadar daðýlmamýþ, bu kadar zaafa düþmemiþ, bu
kadar Senden uzak kalmamýþ; sürekli "Sen Sen" diyenler dahil asla bu ölçüde Sensizlik
yaþamamýþtýk.

Ey talihsizlerin sýðýnaðý, ey âcizlerin güç kaynaðý, ey
dertlilerin tabibi ve ey yolda kalmýþlarýn hâdîsi ve yol göstereni! Bir kere daha Sana dehalet
ediyor ve içimizi son bir kez daha Sana döküyoruz. Boþ þeylerin arkasýndan koþup durduk;
olmayacak hülyalara gönül baðladýk. Ümit ettiklerimiz yüzümüze bakmadý ve bel baðladýklarýmýz
asla bizi umursamadý. Bugüne kadar Senden baþka sesimizi duyan, baþýmýzý okþayan olmadý.
Duygularýmýzla alay edildi; düþüncelerimiz cürüm sayýldý. Her yanda kundaklamalar yaþandý.. her
tarafta fitne ateþleri körüklendi.. yananlar ocaklar gibi yandý ve yapýlanlar ismet-i dine dayandý.


Þu anda duygularýmýz derbeder, davranýþlarýmýz ahenksiz, ruhlarýmýz kirli,
ayaklarýmýz titrek, ellerimiz mefluç, çoðumuz itibarýyla ümitlerimiz sarsýk, havalar boz-bulanýk,
maðripler hicranla tül tül, maþrýklar lütfuna kalmýþ... Ýþte böyle bir daðýnýklýk içinde Sana geldik.
Böyle gelenlerin ilki deðiliz, sonuncusu da olmayacaðýz. Rahmetin, bu garip piþmanlarýn ümit
kapýsý, bizler de bu kapýnýn önündeki liyakatsiz dilenciler. Þimdiye kadar gelip Senin kapýnda
ihtiyaç izhar edenlerden boþ dönen hiç olmamýþ; hiçbir kaçkýn ve piþman da o kapýdan
kovulmamýþtýr. O kapý Senin kapýn, onun baþkalarýndan farký da her gelene affýndýr. Bizi hilm ü
silminle güçlendir. Zalimlere de varlýðýný duyur.

Ey her duada bulunana
icabet eden ululuk tahtýnýn Sultaný! Þu anda binler, yüz binler Senin karþýnda divan durarak
ellerimizi Sana açýyor ve külliyet kesbetmiþ niyaz edalý soluklarýmýzla, kullarýna her zaman açýk
bulunan, hiç olmazsa aralýk duran rahmet desenli kapýnýn tokmaðýna inleyerek dokunuyor ve
"Biz geldik" diyoruz. Herkesi ve her þeyi görüp gözettiðine, her sese ve herkese merhamet
ettiðine gönülden inanarak kaçkýnlýðýmýzý muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarýmýzý af
çaðlayanlarýn içinde tasavvur ediyor, karýþtýrdýðýmýz haltlara deðil, Senin afv u safhýna bakýyor
ve ümitlerimizi ona baðlýyoruz; baðlýyor ve Sen varsan -ki aslýnda kendinden var olan sadece
Sensin- bizim terk edilmemiz söz konusu olamaz. Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahþetinden bize
ne! Her yanda þeytan ve avenesi içten içe homurdanýp duruyorlarmýþ, Sen bizimle olduktan
sonra ne ifade eder ki! Sen her þeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de
yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük þeyleri görür, en cýlýz sesleri iþitir, hiçbir þeyi ve
hiçbir kimseyi cevapsýz býrakmazsýn.

Þimdi biz de, bize verdiðin isteme
duygusu ve istenenleri vereceðin inancýyla rahmetinin vüs'ati geniþliðindeki kapýna dayanýyor,
son bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin
bir kýsmýný beyan. Beklediðimiz asýrlardan beri bizi kývrým kývrým kývrandýran dertlerimize derman..
icabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!
Gönderen: 29.06.2006 - 15:04
Bu Mesaji Bildir   Neslahan üyenin diger mesajlarini ara Neslahan üyenin Profiline bak Neslahan üyeye özel mesaj gönder Neslahan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1348 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
rizabasi (42), MÝRAY (33), exyoung (46), ciger parem (40), esedim (47), vysldemir (48), Evzai (44), Emine Ferah (45), uður23 (37), adaletimsaliöme.. (54), kerim99 (42), furkan_34 (41), zaman yolcusu (36), zelihanur (41), huriye (34), Q-DogaN (45), BaY_X (38), tugba55 (38), Muvatta (44), necati (58), aansizin (48), mushab_bin_umey.. (40), Piri Sami (54), nihal efe (52), SYCLAPS (44), gönülseli (44), beheer (55), ututgun (64), Abis (38), ibrahim yuvarla.. (57), ^^MuSaB^^ (48), muhammetenver (64), arifemin (36), tatubey (60), Moralioglu (53), fener1980 (45), alperozturk (41), ordulu (55), Tufan (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.73764 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.