*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Çocuğun dinî yaşantısını nasıl şekillendirebiliriz?

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1700 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 14. Kasım 2024 - 01:33

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » ÇOCUK EĞİTİMİ » Çocuğun dinî yaşantısını nasıl şekillendirebiliriz?

önceki konu diğer konu

6 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	RAVZA29

Çocuğun dinî yaşantısını nasıl şekillendirebiliriz?

82 Mesaj -

Bir insanýn hayata hazýrlýk dönemi çocukluk dönemidir. Tabi burada hayata hazýrlýk derken sadece fâni olan dünya hayatýný deðil ayný zamanda bâki olan âhiret hayatýný da kastediyoruz. Dolayýsýyla, anne ve baba çocuklarýný sadece dünya hayatýna hazýrlamakla deðil âhiret hayatýna hazýrlamakla da mükelleftirler.
Çocuklarýnýn hayatta baþarýlý ve mutlu olmalarý anne ve babanýn onlar için ortaya koyacaklarý çabaya, gayrete baðlýdýr. Tabi sadece safiyane niyetlerle ortaya koyulacak çaba tek baþýna yeterli deðildir. Bu hazýrlýk sürecinin kesinlikle bilinçli bir þekilde sürdürülmesi gerekmektedir.
Çocuklarýnýza þekil verin
Dünyaya yeni gelen çocuk, hayat ve kendisi hakkýnda hiçbir þey bilmemektedir. Diðer bir deyiþle yoðrulmaya hazýr bir hamur gibidir. Onu yoðuracak þekillendirecek olan anne ve babadýr. Nasýl ki bir usta elindeki hamurla ne yapacaðýna karar veriyorsa, anne ve baba da farkýnda olarak ya da olmayarak çocuðun kimliðini, kiþiliðini, karakterini, mizacýný diðer bir deyiþle düþünce, duygu ve davranýþ tarzýný direkt ya da dolaylý müdahalelerle oluþturmakta, þekillendirmektedir.
Yukarýda ifade edilenlerden anlaþýlacaðý üzere anne ve baba çocuðun sadece sponsoru (onun maddi ihtiyaçlarýný gideren kiþi) ya da fiziksel ihtiyaçlarýný gideren dadýsý deðil, ayný zamanda hayatta ihtiyaç duyacaðý temel bilgi ve becerileri ona kazandýran ilk öðretmenidir. Öðreticilik formasyonu ve yeterli bilgi alt yapýsýna sahip olmayan bir insanýn nasýl öðretmen olmasýndan bahsedilemezse, anne ve babalýk formasyonuna sahip olmayan, babadan anadan kalma usullerle çocuk yetiþtirmeye çalýþan, yeterli bilgi birikimine sahip olmayan ebeveynlerin de hayata yeterince hazýr çocuklar yetiþtiremeyeceði açýk ve aþikârdýr.
Dinî hassasiyetleri kazandýrma yaþý
Tabi yukarýda da deðindiðimiz gibi mü’min, insan hayatý denildiði zaman dünyasýyla, âhiretiyle doðumla baþlayýp ölümden sonrasýna uzanan o sonsuz süreci anlamalý. Þunu unutmamalýyýz ki bizlere emanet edilmiþ olan o minik yavrunun bu sürecinin, nasýl þekilleneceði, nasýl yaþanacaðý büyük ölçüde bize baðlý. Bu açýdan çocuklarýmýzý yetiþtirirken onlara dinî hassasiyetleri kazandýrmak, dinî duygularýn iç dünyalarýnda yeþermesini saðlamak, onlara özgü dinî yaþantýlarýn var olmasýný temin etmek çok önemlidir.

Burada aklýmýza þöyle bir soru gelebilir: Bir çocuðun dini yaþantýsý olabilir mi? Elbette ki olabilir, hatta olmalýdýr. Din sadece mükellef olmuþ insanlarý deðil her yaþý kapsayan bir olgudur. Þunu unutmayalým: Bir insanýn hayatýnýn daha sonraki dönemlerinde yaþayacaðý her duygu, her his, 0-6 yaþ döneminde, anne ve baba baþta olmak üzere çevrenin onun iç dünyasýna ektiði o nüvelerin, o tohumlarýn bir sonucu olacaktýr. Eðer çocuðumuzun bir genç, bir yetiþkin olduðunda dinî duygulara sahip olmasýný istiyorsak bunlarý çocukluk döneminde onun iç dünyasýnda yeþertmemiz gerekir.

Çocuðun dünyasýný nasýl etkileriz?
Ýnsan yaþadýðý çevrenin ayrýlmaz bir parçasýdýr ve onunla sürekli bir etkileþim içindedir. Ýç dünyamýz ise dýþ dünyada yaþanan olaylarýn yansýmalarýnýn oluþtuðu bir yerdir. Diðer bir deyiþle bir ayna gibidir, ama sadece görüntüyü yansýtan deðil ayný zamanda o yansýmalarý kaydeden bir ayna.
Ebeveyn olarak dikkat etmemiz gereken nokta; o aynaya hep güzelliklerin, çocuðu zenginleþtirecek, hayatýnýn daha sonraki dönemlerinde kullanabileceði ve ona referans olacak deneyimlerin ve yaþantýlarýn oraya yansýmasýný saðlamaktýr. Burada da en önemli görev anne ve babaya düþmektedir, çünkü çocuk özellikle hayatýnýn bu ilk evresinde zamanýnýn büyük bir kýsmýný anne, babasý ve ailede bulunan diðer bireylerlerle geçirir. Onlardan edindiði izlenimler çok önemlidir.
Þöyle bir düþünün; dedelerimizin, ninelerimizin dinî yaþantýlarý, okuduklarý Kur’ân’lar, çektikleri tespihler, kýldýklarý namazlar dimaðlarýmýzda çok müstesna yerlere sahiptirler.
Babaannem beni çok etkiledi
Þahsen küçük bir çocuk olarak rahmetli babaannemin dizinin dibinde onun namazýný izlediðimi, onun tespihleriyle oynadýðýmý, onun seccadesinin dokusunu, eþyalarýna sinmiþ o misk kokusunu çok iyi hatýrlarým. Ve bir psikolog olarak, dinî duygularýmýn oluþumunda onun þahsýnda gördüklerimin, o dönemde onunla ilgili izlenimlerin, onun bana anlattýðý o peygamber kýssalarýnýn, evliya menkýbelerinin çok önemli bir yeri olduðunu gayet iyi tespit edebiliyorum ve þunu düþünüyorum: Ya ben çocukken bunlarýn hiç birisini yaþamamýþ olsaydým!

Bu duygular içimde olmasaydý, o sesler kulaðýmda çýnlamasaydý, o görüntüler gözümün önüne gelmeseydi; o zaman ben bütün bunlarý nasýl bilecek, nasýl tanýyacak, nasýl özleyecek ve onlarý yeniden ve tekrar tekrar yaþamayý nasýl isteyecektim?
Evet çocuklarýmýza bu deneyimleri yaþatmalý; bu duygularý, bu sesleri, bu görüntüleri, bu tatlarý, bu kokularý onlarýn âdeta bereketli toprak misali dimaðlarýna ekmeliyiz. Unutmayalým! Ne ekersek onu biçeriz.
Oyunlaþtýrarak öðretin
Bunu yaparken çocuk dünyasýna inebilmeli, bu deneyimleri çocukça yaþamasýný oyunla, sevdiði þeylerle süslemeliyiz. Örneðin; oðlum suyla oynamayý çok seviyor, henüz daha iki yaþýnda ve ben onu suyla oynatacaðým zaman, hadi bakalým gel seninle abdest alalým diyorum ve giriyoruz banyoya, baþlýyoruz suyla oynamaya. Þunu çok iyi biliyorum ki aradan yýllar geçip de o soðuk kýþ günlerinde buz gibi suyla abdest alýrken farkýnda olmasa da daha küçücükken babasýyla yaþadýðý o güzel deneyim ve ona ait o güzel duygular benliðinin derinliklerinde canlanacak ve yaptýðý þeyden gizli bir haz duyacaktýr.
O halde anne ve babalara düþen; namaz, oruç, tespih, abdest, Kur’ân gibi dinî yaþantýlarý, çocuklarýn hoþuna gidecek birer oyun haline getirerek, onlarýn bunlarla beraber o sevinç, mutluluk, haz, neþe, güven ve huzur gibi duygularý bolca yaþamalarýný saðlamaktýr. Unutmayýn! O dönemde yaþanacak her güzel duygu, topraða düþen bir tohum misali zaman içinde bizim de katkýmýzla onlarýn iç dünyalarýnda yeþerecek, filizlenecek, dallanacak ve onlarýn düþüncelerine, duygularýna, davranýþlarýna yön verecektir.

Fatih Reþit CÝVELEKOÐLU

Gönderen: 13.04.2006 - 11:26

	Gul-Demeti

CARESIZIM

90 Mesaj -

selamun aleykum bana bir akil verin ne yapayim 8yasinda kizim var cok asi bana okadar dusmanki anlatamam bir ara camiye goturuyordum ama zorla kucuk kardesi giderse buda gider neyse elif cuzunu ogrendi ve birdaha goturemedim kardesinide etkiliyor oglum 6yasinda hemen hemen butun dualari biliyor turkiyeye gittigimizde sabah namazi haric her vakiti takip eden bir cocukdu simdi oda gitmiyor ne yapmaliyim bilmiyorum bende sabir kalmadi caresisim psikologo goturmek isdedim ev doktoru gerek duymadi ne yapmaliyim selam ve dua ile telaşlı

Gönderen: 15.06.2006 - 00:48

	=ADSIZ=

43 Mesaj -

Gül demeti kardesim bana biraz kizinizin oglunuzu kiskaniyormus gibi geldi.Acaba "Bak kardesin sunu yapiyor sen niye yapmuyorsun,sen büyüksün o kücük"gibi sözlerden etkilenip yapmis olmasin.Belki biraz daha ilgi bekliyordur. telaşlı

INSALLAH zamanla düzelir sevinçli

Gönderen: 15.06.2006 - 01:01

	*Mehtap*

Kardeş Kıskançlığı...

39 Mesaj -

Gül-Demeti bacim.. Masallah evlatlariniza dinimizi ögretiyorsunuz. Allah sizden razi olsun. Bence kiziniz kiskandigi icin böyle davranmakta. Bir yazi ekliyorum insallah size faydasi dokunur. Allaha emanet ol güzel kardesim gül

Çocuklar bir kardeþlerinin olmasýný isterler, ancak kardeþ doðumu ile de yoðun bir kýskançlýk yaþamaya ve anne babalarý zorlamaya baþlarlar. Önceleri sürekli kardeþ isteyen bir çocuðun bu isteði gerçekleþtikten sonra neden kardeþini kýskandýðý, hatta ona düþman gibi davrandýðýný anlamak zor olmalý. Oysa bu çocuklarýn süreklilik göstermeyen, deðiþken olan isteklerini yansýtan, dolayýsýyla onlarýn doðasýyla ilgili ipucu veren bir özellikleridir. Bu nedenle çocuk için diðer önemli kararlarda olduðu gibi kardeþ isteðinin gerekliliðine de anne ve babanýn karar vermesi gerekmektedir. Annenin beden ve ruh saðlýðý, ailenin ekonomik gücü, doðacak çocuðun bakýmýna iliþkin sorumluluklarýn paylaþýlmasý bu kararý belirleyecektir.

Kardeþ kýskançlýðýna gelince; kýskançlýk insanoðlunun en doðal, en evrensel duygularýndan birisidir. Kýskançlýk sevilen kiþinin baþkasýyla paylaþýlmasýna katlanamamak olduðuna göre, sevginin bulunduðu her yere girer. Sevgililer arasýnda belirli bir ölçüyü aþmadýðý sürece, sevgi gülünün dikeni sayýlýr. Ancak bu doðal duygu insaný kemiren bir tutku olmaya baþlayýnca, sevgiyi gözeten bir duygu olmaktan çýkar, sevgiyi yok eder. Çocuk için en deðerli varlýk anne olduðuna göre onu baþkalarýyla paylaþmak kolay, dayanýlýr bir duygu deðildir. Sevgilisini baþkasýnýn kolunda gören bir erkekle, annesini, kucaðýnda "yabancý" bir çocukla gören kardeþin duygularý pek ayrýlýk göstermez. Anne sevgisini yitirme korkusu, daha yeni bir kardeþ geleceðini öðrendiði anda içini sýzlatmaya baþlar.

Kardeþ doðumu bu ve diðer nedenlerle çocuk için zorlayýcý bir yaþam olayýdýr. Gebeliðin ve yenidoðan çocuðun annede oluþturduðu bedensel güçlükler ve yorgunluklar, çalýþan annenin zamanýnýn önemli bir bölümünü çocuk bakýmýna ayýrmasý gibi nedenler eve gelen bu yabancý yüzündendir. Gelen çocuðun cinsiyetinin farklý olmasý, beceriksizliði, yoðun bir ilgi ve bakýma gereksinimi olmasý onun daha çok sevildiði þeklinde yorumlanmakta ve kýskançlýk artmaktadýr. Annenin yenidoðan bebekle birlikte oluþacak güçlüklerini hafifletebilmek için çocuðun kreþe verilmesi ya da odasýnýn ayrýlmasý gibi deðiþiklikler de bu duyguyu artýracak, yeni uyum sorunlarýna neden olacaktýr.

Çocukla kardeþi arasýndaki yaþ farký ne kadar azsa kýskançlýk o denli büyük olmaktadýr.Henüz anneye gereksinimin sürdüðü 3 yaþýndan küçük çocuklarda anne ilgisinin azalmasý sonucu yeni kardeþe tepkisi büyük olacaktýr. Ýkinci ya da üçüncü kardeþi kabullenme daha kolay olmaktadýr.

Kardeþ kýskançlýðý doðal bir duygudur, sevgi ve kýskançlýk-nefret ara ara yoðunlaþarak zaman içinde yoðunluðunu kaybeder. Kardeþini sevmek zorunda deðildir. Olumsuz duygular anlayýþla karþýlanmalý ve bu duygularý belirtmesi yüreklendirilmelidir (beni de uðraþtýrýyor, arasýra ben de kýzýyorum, beceriksizliði yüzünden ona çok zaman harcýyorum, seni sevmediðimi düþünme, eskisi kadar seviyorum, ben de kardeþim doðduðunda kýskanmýþ, böyle düþünmüþtüm). Anne-baba bebeði, çocuðun önünde gösteriþli bir biçimde okþayýp sevmekten kaçýnmalýdýr.

Çocuklar eve gelen yabancýya farklý tutumlar sergileyebilir;
-sevgi gösterilerinde bulunabilir (annenin kendisinden tümüyle uzaklaþmamasý için onun yanýnda yer alýr)
-abartýlý sevgi gösterileri (alttaki duygularý ele veren davranýþlarla birliktedir; kardeþinin yanaðýný okþarken biraz fazla sýkar, aðlatacak ölçüde kucaklar, kaza ile yere düþürür)
-etkilenmemiþ gibi davranma (bebekle ilgili görünmeyen huysuzluklar, hýrçýnlýklar, tutturmalar, isteði yapýlmadýðýnda aðlama, tepinme).

(Alinti) -Doç. Dr. Selahattin Þenol -

Gönderen: 15.06.2006 - 12:51

***Mehtap*** üyenin diger mesajlarini ara

	Gul-Demeti

90 Mesaj -

selamun aleykum kardeslerim verdiginiz bilgiler icin allah razi olsun insallah bunuda asarim selam ve dua ile Allah Razı Olsun

Gönderen: 15.06.2006 - 20:13

	NurBahcesi

cocuk yetiştirmede 23 kural

2687 Mesaj -

http://www.blogcu.com/dingorevlileri/cocugum

PROF. DR. ÝBRAHÝM EMÝROÐLU
Çocuk yetiþtirmek aslýnda her anne babanýn kendini eðitmesi anlamýna gelir. Ýyi bir evlat için yanlýþlarýnýzdan vazgeçmeli, azmetmeli ve gayret göstermelisiniz.
Aile fertlerinin birbirine karþý sevgi ve saygý duyduðunu çocuklara hissettirmeliyiz.
Anne-baba, çocuklarýnýn önünde münakaþa ve kavga etmemelidir. Çocuklarýn bu gibi durumlarda sarf edilmesi muhtemel hakaret içeren sözleri duymalarý doðru deðildir.
Çocuklarýn bazý yanlýþ sözlerine veya küçük suçlarýna hakaret ve alayla karþýlýk verilmemelidir. Onlarýn da Onurlarýnýn kýrýlmamasý gerektiði unutulmamalýdýr.
Çocuklarýn da birbirlerine hakaret etmelerine izin verilmemelidir.
Ortada çocuklarýn iþlediði bir suç varsa, suçlu olan araþtýrýlmalý, sadece suçlu olana ceza verilmelidir.
Cezalandýrma ve ödüllendirmede âdil olunmalýdýr. Bu konuda kardeþler (veya öðrenciler) arasýnda eþit davranýlmalýdýr.
Çocuklarýmýza, yaratýlmýþlarý Yaratandan dolayý sevmeyi öðretmeli, anlatmalýyýz.
Onlara büyük muamelesi yapmalý, fakat büyüklerden bekleneni istememeliyiz.
Hatalarýný sayýp dökmekten ziyade sorumluluklarýný hatýrlatmak daha az can sýkýcý olur.
Çocuða örnek alacaðý þahsiyetler olarak kahramanlýk, cesaret, yiðitlik, doðruluk ve mertlik timsali kiþileri göstermeliyiz.
Sosyal faaliyetlerde bulunmasýna imkân saðlanmalý.
Spor ve müzik konusunda teþvik etmeliyiz.
Baþkasýnýn malýna göz dikmenin, doðru olmadýðýný, hak kavramýnýn önemini, helal kazancýn gerekliliðini iyi anlatmalýyýz.
Çocuklarýmýzýn her istedikleri yere, kontrolsüz bir þekilde, gitmelerine izin vermemeliyiz. Bulunduklarý yerleri araþtýrarak onlarla yakýndan ilgilenmeli ve (baskýcý bir tutum izlemeden) inisiyatifimizi elden býrakmamalýyýz.
Çocuklarýmýzýn bütün kusurlarýný görüp cezalandýrmamalý, bazý ufak kusurlarýný görmezlikten gelerek, yanlýþýný îmâ yoluyla anlatmaya çalýþmalýyýz. Bilmeyerek veya istemeyerek yaptýðý hatadan dolayý cezalandýrma yoluna gitmemeli, ikna ederek hatasýný düzeltmesini saðlamalýyýz.
El, yüz, diþ, týrnak, elbise, beden ve çevre temizliði konularýnda onlarý hassas yetiþtirmeliyiz.
Çocuklarý, küçük yaþta öcü, cadý, canavar, gulyabani, hayalet, hortlak gibi hayali ve gerçek dýþý þeylerle korkutmamalýyýz.
Uluorta sorular sorsalar dahi, onlarýn öðrenme meylini kýrmadan, anlayabilecekleri þekilde sabýrla cevap vermeliyiz.
Unutmayýn onlar çocuk ve her hareketinizi izleyip, rol model olarak sizin davranýþlarýnýzý kaydediyorlar.
Seviyeyi fazla düþürmeden onlarýn sorunlarýna bir arkadaþ gibi yaklaþmalýyýz.
Çocuk, iyi bir iþ yaptýðýnda övülmeli ve hediyelendirilmeli.
Temiz ve tertipli olmada da örnek olmalýyýz.
Çocukluðunu yaþamasýna, oynamasýna müsaade etmeliyiz.

Sayý: 153
Bölüm: Çocuðum

Mesaj 3 kez düzenlendi. En son NurBahcesi tarafından, 15.06.2006 - 20:23 tarihinde.

Gönderen: 15.06.2006 - 20:20

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1700 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.35507 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.