0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » hz musa

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
buhari su an offline buhari  
hz musa
53 Mesaj -
selamu aleykum arkadaslar ýsraýl ogullarýna kurban kesmelerý emredýldý ama onlar nýcýn kesmekten kacýndýlar
Gönderen: 08.04.2006 - 12:23
Bu Mesaji Bildir   buhari üyenin diger mesajlarini ara buhari üyenin Profiline bak buhari üyeye özel mesaj gönder buhari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Misafir
Deðerli kardeþim;

Þöyle izah edelim;
Hz. Musa kavminin içine düþtüðü durumu bilmiyordu. Allah ona, kavminin sapýþýný, kavmi saptýran Samiri isimli münafýðýn konumunu ve kendilerine buzaðýdan bir put yaptýðýný söyledi:

Dedi ki: "Biz senden sonra kavmini deneme (fitne)den geçirdik, Samiri onlarý þaþýrtýp-saptýrdý." (Taha Suresi, 85)

Bunun ardýndan Hz. Musa aþaðýdaki ayetlerde bildirildiði gibi, Rabbimizin verdiði levhalarý alarak kavmine geri döndü:

Bunun üzerine Musa, kavmine oldukça kýzgýn, üzgün olarak döndü. Dedi ki: "Ey kavmim, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadý mý? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçýnýlmaz bir gazabýn inmesini mi istediniz de bana verdiðiniz sözden caydýnýz?"
Dediler ki: "Biz sana verdiðimiz sözden kendiliðimizden dönmedik, ancak o kavmin (Mýsýr halkýnýn) süs eþyalarýndan birtakým yükler yüklenmiþtik, onlarý (ateþe) attýk, böylece Samiri de attý."
Böylece onlara böðüren bir buzaðý heykeli döküp çýkardý, "Ýþte, sizin ve ilahýnýz, Musa'nýn ilahý budur; fakat (Musa) unuttu" dediler. (Taha Suresi, 86-88)

Bu kýssada bir münafýðýn, kalbinde hastalýk olan insanlarý nasýl saptýrabileceði çok net bir þekilde anlaþýlmaktadýr. Münafýklar daima fitne ve karýþýklýk için uygun ortamlarý kollarlar. Burada da zaten sapmaya eðilimli olan bir kavim için en uygun ortam, Hz. Musa'nýn içlerinde bulunmadýðý zamandýr. Ýþte Samiri de böyle bir ortamda ortaya çýkmýþtýr. Daha önce de bu insanlar puta tapmaya eðilimlidir. Hz. Musa'dan kendileri için böyle bir put yapmasýný isteyen kavmin bu zaafýný da Samiri bilmektedir. Tam onlarýn isteði olan ve sapmalarýný saðlayacak bir yöntem bulmuþtur. Bunu kullanarak onlarýn seveceði buzaðý heykelini yapmýþtýr. Bu yaptýðýnýn doðru olduðunu göstermek için heykelin güya Hz. Musa'nýn da ilahý olduðunu ve Hz. Musa'nýn onu unuttuðunu iddia etmiþtir.


Ýsrailoðullarý, Mýsýr dinindeki sapkýn inanýþlardan etkilenmiþlerdi. Hz. Musa onlara gerçeði getirmesine raðmen, bu cahiliye kültürünü terk etmediler. Mýsýr dininde yer alan ve üstteki gravürde temsil edilen "buzaðýya tapýnma" sapkýnlýðý, Ýsrailoðullarý'ný da imandan sonra inkara düþürecekti.

Hz. Musa, denizin kenarýnda Firavun ve askerleri geldiðinde tek baþýna Allah'a olan imanýný ayakta tutup kavmine nasýl hidayette yol göstermiþse, burada da Samiri tek baþýna ayný kavme sapkýnlýkta yol göstermiþti. Burada, imanlý bir kiþinin bir topluma ne kadar hayýrlý etkisi olabileceði görülürken, ayný zamanda münafýk bir kiþinin de ne kadar zarar verebileceði anlaþýlmaktadýr.

Aslýnda Hz. Harun kavmini uyarmýþ, yanlýþ yola saptýklarýný, fitneye düþürüldüklerini onlara anlatmýþtý. Fakat buna raðmen onun sözlerine itaat etmediler. Kuran'da bu gerçek þöyle anlatýlýr:

Andolsun, Harun bundan önce onlara: "Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düþürüldünüz (denendiniz). Sizin asýl Rabbiniz Rahman (olan Allah)dýr; þu halde bana uyun ve emrime itaat edin" demiþti. Demiþlerdi ki: "Musa bize geri gelinceye kadar ona (buzaðýya) karþý bel büküp önünde eðilmekten kesinlikle ayrýlmayacaðýz." (Taha Suresi, 90-91)

Burada kavmin Hz. Musa'ya olan itaatinin onu lider olarak kabul etmelerinden kaynaklandýðýný anlýyoruz. Eðer imandan kaynaklanan keskin bir itaatleri olsaydý, Hz.Harun'a Allah'ýn elçisi olduðu için hemen itaat etmeleri gerekirdi. Fakat onu kendi liderleri olarak görmeyip Hz. Harun'un sözünü dinlemediler. Hatta yaptýklarý hataya müdahalesi üzerine onu öldürmeye bile kalkýþmýþlardý:

(Musa da gelincesevinçli "Ey Harun" demiþti. 'Onlarýn saptýklarýný gördüðün zaman seni (Onlara müdahale etmekten) alýkoyan neydi?"
"Niye bana uymadýn, emrime baþ mý kaldýrdýn?"
Dedi ki: "Ey annemin oðlu, sakalýmý ve baþýmý tutup-yolma. Ben, senin: "Ýsrailoðullarý arasýnda ayrýlýk çýkardýn, sözümü önemsemedin" demenden endiþe edip korktum." (Taha Suresi, 92-94)
...(ki Harun ona) "Annem oðlu, bu topluluk beni zayýflattý (hýrpalayýp güçsüzleþtirdi) ve neredeyse beni öldürmeye giriþtiler. Bari sen düþmanlarý sevindirecek bir þey yapma ve beni bu zalimler topluluðuyla birlikte kýlma (sayma)" dedi.
(Musa yalvarýp) Dedi ki: "Rabbim, beni ve kardeþimi baðýþla, bizi rahmetine kat. Sen merhamet edenlerin en merhametli olanýsýn." (Araf Suresi, 150-151)

Hz. Harun'un verdiði cevap üzerine Hz. Musa onu býraktý. Asýl fitneyi çýkaran ve insanlarýn yoldan çýkmasýna sebep olan Samiri'ye döndü. Yaptýklarýnýn sebebini ona sordu. Samiri, kendisinin bunlarý boþuna yapmadýðýný ve kimsenin fark etmediði þeyleri fark ettiðini söyleyerek kendisini yüceltmeye çalýþtý. Hatta elçinin izinden de bir þeyler aldýðýný ve nefsinin de bunu yaparken kendisine yol gösterdiðini söyledi:

(Musa) Dedi ki: "Ya senin amacýn nedir ey Samiri?"
Dedi ki: "Ben onlarýn görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alýp atýverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoþa giden (bir þey) gösterdi."
Dedi ki: "Haydi çekip git, artýk senin hayatta (hakettiðin ceza: "Bana dokunulmasýn"göz kırpma deyip yerinmendir." Ve þüphesiz senin için kendisinden asla kaçýnamayacaðýn (azab dolu) bir buluþma zamaný vardýr. Üstüne kapanýp bel bükerek önünde eðildiðin ilahýna bir bak; biz onu mutlaka yakacaðýz, sonra darmadaðýn edip denizde savuracaðýz." (Taha Suresi, 95-97)

Dikkat edilirse Samiri'nin fitne çýkarmasýnýn ardýndaki en büyük neden, kendisinin diðer herkesten çok daha akýllý ve ileri görüþlü olduðuna inanmasýdýr. Bu kibir, "ben onlarýn görmediklerini gördüm" þeklindeki cümlesinden açýkça anlaþýlmaktadýr. Bu büyüklük ve gurur hissi, Samiri'nin kolayca nefsinin ve þeytanýn emrine girmesine ve 'farklý bir þeyler yaparak lider olmak" psikolojisi içinde inkara sapýp fitne çýkarmasýna neden olmuþtur. Oysa bir Müslüman asla diðer Müslümanlara göre kendisinin en akýllý ve en üstün olduðu zannýyla hareket etmez. Her zaman için kendisinde bir hata payý olabileceðini düþünür, hata yapmaktan Allah'a sýðýnýr. Eðer gerçekten kimsenin fark etmediði ve görmediði bir hususu görmüþse bile, bunun Allah'ýn bir lütfu ve imtihaný olduðunu bilir ve ona göre davranýr. "Allah bana bunu görmeyi nasip etti, ilim ancak O'ndandýr" der. Kaldý ki Samiri'nin gördüðü þey sapýklýk ve fitneden baþka bir þey deðildir.

Tüm bu olaylarýn ardýndan Hz. Musa, Samiri'nin baþlattýðý fitneye karþý iki tane önemli tedbir almýþtýr. Birincisi, fitnenin kaynaðý olan ve insanlarýn sapmasýna sebep olan Samiri'yi kavminin içinden kovmaktýr. Böylece Samiri, bir daha münafýklýk yapamayacak ve fitne çýkaramayacaktýr. Ýkincisi ise onun oluþturduðu putu tamamen yok etmektir. Kavmin put olarak benimsediði buzaðý heykeli tamamen yakýlacak ve külleri de bir daha bulunmamak üzere denize serpilecektir.

Görüldüðü gibi Hz. Musa'nýn dine karþý büyük bir hamiyet hissi ve tutku derecesinde mutlak bir baðlýlýðý vardýr. Hz Musa insanlarý Allah'ý inkara yönelten etkenlere karþý çok keskin ve isabetli tedbirler almýþ, inkarýn kökünü kazýyabilmek için çok kararlý davranmýþtýr. Bu, tüm peygamberlerin ve onlarýn yolunu izleyen hidayet önderlerinin ortak vasfýdýr.

Hz. Musa, fitne sebeplerini yok ettikten sonra da tüm kavmine ders vererek onlarý tevbeye ve Allah'a itaate davet etmiþtir:

Hani Musa, kavmine: "Ey kavmim, gerçekten siz, buzaðýyý (tanrýgöz kırpma edinmekle kendinize zulmettiniz. Hemen, kusursuzca yaratan (gerçek ilah)ýnýza tevbe edip nefislerinizi öldürün: bu, yaratýcýnýz katýnda sizin için daha hayýrlýdýr" demiþti. Bunun üzerine (Allah) tevbelerinizi kabul etti. Þüphesiz O tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir. (Bakara Suresi, 54)

Hz. Musa'nýn bu kararlý müdahaleleri ve sözleri kavminde etkili olmuþtur. Ýsrailoðullarý, Hz. Musa'nýn uyarýlarýna icabet ederek Rabbimize tevbe etmiþlerdir. Ancak bu, Ýsrailoðullarý'nýn tamamiyle düzeldiði anlamýna gelmiyordu. Çünkü Ýsrailoðullarý, ilerleyen sayfalarda göreceðimiz gibi, bundan sonra da her fýrsatta Hz. Musa'ya karþý gelip ona manen eziyet etmeye çalýþtýlar.
Hz. Musa, mücadelesini ilk baþta Firavun'a karþý vermiþti. Kendi kavmi, yani Ýsrailoðullarý Hz. Musa'dan önce köle olarak sýkýntý içinde yaþýyorlardý. Bu nedenle Hz. Musa bir imkan oluþturduðunda Mýsýr'ý kavim olarak terk ettiler. Ancak bu, onlarýn tümünün samimi olarak iman ettiði anlamýna gelmiyordu. Aralarýnda iman etmedikleri halde, kavim psikolojisi ile hareket eden kiþiler de vardý. Büyük bir kýsmý muhtemelen Hz. Musa'yý onlarý zulümden kurtaran siyasi bir önder olarak görüyorlardý. Bu yüzden de hak dine uymak yerine, fýrsat buldukça hep eski putperest dinlerine dönmeye çalýþýyorlardý. Bu nedenle her fýrsatta Hz. Musa ile mücadele etmiþ ve onun getirdiði gerçek dinden sapmaya çalýþmýþlardý.

Allah, önce Hz. Musa'ya Ýsrailoðularý'ný on iki ayrý topluluk olarak böldürdü:

Biz onlarý (Ýsrailoðullarý'nýgöz kırpma ayrý ayrý oymaklar olarak on iki topluluk (ümmet) olarak ayýrdýk. Kavmi kendisinden su istediðinde Musa'ya: "Asan'la taþa vur" diye vahyettik. Ondan on iki pýnar sýzýp-fýþkýrdý; böylece her bir insan- topluluðu su içeceði yeri öðrenmiþ oldu... (Araf Suresi, 160)

Ýsrailoðullarý'nýn büyük kýsmý imaný kalplerine tam yerleþtirememiþlerdi. Hatta bir keresinde Hz. Musa'dan Allah'ý kendilerine göstermesini istediler. Ýyice küstahlaþarak eðer göstermezse ona inanmayacaklarýný söylediler:

Ve demiþtiniz ki: "Ey Musa, biz Allah'ý apaçýk görünceye kadar sana inanmayýz." Bunun üzerine yýldýrým sizi (kendinizden) almýþtý. Ve siz bakýp duruyordunuz. (Bakara Suresi, 55)

Bu inkarcý kavmin belirgin bir özelliði, sürekli olarak tamahkar ve nankör bir ruh hali içinde olmalarýydý. Allah onlarý açlýktan kurtarmak için kendilerine mucizevi bir yiyecek sunmuþtu. Kuran'da "kudret helvasý ve býldýrcýn" olarak bildirilen bu yemek Allah'ýn ikramý olmasýna raðmen, Ýsrailoðullarý bir süre sonra bundan yakýnmaya baþladýlar:

Bulutlarý üzerinize gölge kýldýk ve size kudret helvasý ve býldýrcýn indirdik. Size rýzýk olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar Bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler. (Bakara Suresi, 57)

Siz (ise þöyle) demiþtiniz: "Ey Musa, biz bir çeþit yemeðe katlanmayacaðýz, Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarmýsak, mercimek ve soðan çýkarsýn." (O zaman Musa) "Hayýrlý olaný, þu deðersiz, þeyle mi deðiþtirmek istiyorsunuz? (Öyleyse) Mýsýr'a inin, çünkü (orada) kendiniz için istediðiniz vardýr" demiþti... (Bakara Suresi, 61)

Burada Hz. Musa'nýn kavminin nankörce tavýrlarýndan biri daha açýkça görülmektedir.


Bakara Kýssasý

Hz. Musa'nýn kavmi hak dini gerçekten kavrayamamýþlardý. Daha önce de dikkat çektiðimiz gibi peygamberlerine Allah rýzasý için deðil, muhtemelen onu güçlü ve kararlý bir lider olarak gördükleri için itaat etmiþlerdi.

Nitekim hep kendilerine gelen dini deðiþtirerek kendi nefislerine ve eski dinlerine uydurmaya çalýþtýlar. Dinin kolay ve berrak yönünü görmeyip onu karmaþýk ve zor hale getirip kendilerine putlar yapmaya, Allah'a yönelmeyi zorlaþtýrýp bunu törenselleþtirmeye ve araya putlarý aracý koymaya çalýþtýlar.

Ýsrailoðullarý'nýn dinlerini zorlaþtýrmaya çalýþan bu garip mantýk, en açýk þekilde Bakara Suresi'ndeki bir kýssada anlatýlýr. Bu kýssada Allah, Ýsrailoðullarý'na bir buzaðý kesmelerini emretmiþtir. Ýstenen, sadece bir buzaðýnýn kurban edilmesidir ve Hz. Musa da bunu kavmine bildirir. Ýsrailoðullarý ise bu çok açýk ve kolayca yapýlabilecek emri zorlaþtýrýrlar. Allah onlardan sadece sýðýr kesmelerini ister, onlarsa dinin zor ve karmaþýk olmasý gerektiðini düþünerek kendilerinden istenmediði halde teferruata dalarlar. Önemsiz ve gereksiz detaylara dalarken içlerinde bulunan Allah'ýn elçisine, "Bizi alaya mý alýyorsun?" diyecek kadar da ileri giderler:

Hani Musa kavmine: "Allah, muhakkak sizin bir sýðýr kesmenizi emrediyor" demiþti. "Bizi alaya mý alýyorsun?" dediler. (Musa) "Cahillerden olmaktan Allah'a sýðýnýrým" dedi.
"Rabbine adýmýza yalvar da, bize niteliklerini açýklasýn" dediler. (Musa, Rabbine yalvardýktan sonra) "Þüphesiz Allah diyor ki: O ne pek geçkin, ne de pek genç, ikisi arasý dinçaglalikte bir sýðýr olmalýgöz kırpmadýr. Artýk emrolunduðunuz þeyi yerine getirin" dedi.
(Bu sefer) dediler ki: "Rabbine adýmýza yalvar da, bize rengini bildirsin." O: "aglaRabbim) diyor ki: O, bakanlarýn içini ferahlatan sarý bir inektir" dedi.
(Onlar yinesevinçli "Rabbine adýmýza yalvar da, bize onun niteliklerini açýklasýn. Çünkü bize göre sýðýrlar birbirine benzer. ÝnþaAllah (Allah dilerse) biz doðruyu buluruz" dediler.
(Bunun üzerine Musa, "Rabbim) diyor ki: O, yeri sürmek ve ekini sulamak için boyunduruða alýnmayan, salma ve alacasý olmayan bir inektir" dedi. (O zaman) "Þimdi gerçeði getirdin" dediler. Böylece ineði kestiler; ama neredeyse (bunu) yapmayacaklardý. (Bakara Suresi, 67-71)

Yukarýdaki kýssada anlatýldýðý gibi Hz. Musa'nýn kavmi, Allah'ýn emrini yerine getirme konusunda sürekli zorluk çýkardýlar; ürettikleri detaylar nedeniyle bu emir neredeyse yapýlamaz hale gelince uygulamayý kabul ettiler. Aslýnda istenen çok kolaydý; sadece bir sýðýr keseceklerdi.

Bugün Yahudi dinine baktýðýmýzda da, buzaðý kýssasýnda anlatýlan detaycý Yahudi mantýðýnýn katlanarak devam ettiðini görmek mümkündür. Yahudilerin dini kitaplarý olan Talmud'da, ibadetler veya günlük yaþam hakkýnda en akla gelmeyecek detaylar yer alýr. Örneðin bir hayvanýn sütünün nasýl saðýlacaðýndan yakýlan bir tütsünün dumanýnýn nasýl kullanýlacaðýna kadar sayýsýz konuda, dini hiçbir anlam taþýmayan detaylar bulunur. Yahudilikte bir insanýn dindarlýðýnýn ölçüsü de bu detaylarý ne kadar uyguladýðýna göre deðiþir. Buna karþýn dindarlýðýn temeli olan Allah'a ve ahirete iman konusu tamamen unutulmuþtur. Yahudi dini, uyulmasý gereken bir kurallar bütünü haline gelmiþ, Allah korkusu, Allah rýzasý, Allah sevgisi gibi iman esaslarý kaybolmuþtur.


Ýsrailoðullarý'nýn Emre Baþkaldýrmasý ve Lanetlenmesi

Allah, Ýsrailoðullarý Mýsýr'dan çýktýktan sonra onlara yurt olarak bir topraðý vaad etmiþti. Bu yolculuk esnasýnda Hz. Musa'ya yaptýklarýný ve ona çýkardýklarý zorluklarý önceki sayfalarda belirttik. Vaad edilmiþ topraklara geldiklerinde de zorluk çýkarmaya devam etiler:

Hani, Musa kavmine (þöyle) demiþti: "Ey kavmim, Allah'ýn üzerinizdeki nimetini anýn; içinizden peygamberler çýkardý, sizden yöneticiler kýldý ve alemlerden hiç kimseye vermediðini size verdi."
"Ey kavmim, Allah'ýn sizin için yazdýðý (girmenizi emrettiði) kutsal yere girin ve gerisin geri arkanýza dönmeyin; yoksa kayba uðrayanlar olarak çevrilirsiniz."
Dediler ki: "Ey Musa, orda zorba bir kavim vardýr, onlar çýkmadýklarý sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Þayet ordan çýkarlarsa, biz de muhakkak gireriz. (Maide Suresi, 20-22)

Allah onlara defalarca yardým etmiþti. Onlarý sudan geçirerek Firavun'dan kurtarmýþtý ve bu topraklarý onlara vermiþti. Oradaki zorba kavimle savaþýrlarsa mutlaka kazanacaklarýný vaat etmiþti. Allah'a tevekkül etmeleri ve elçisine uymalarý gerekiyordu. Fakat Hz. Musa'nýn uyarýlarýna karþý çýktýlar, korktuklarý için oraya girmediler. Sadece korkanlarýn içinden iki kiþi, Allah'a tevekkül edilmesi gerektiðini ve oraya girilmesi gerektiðini söyledi:

Korkanlar arasýnda olup da Allah'ýn kendilerine nimet verdiði iki kiþi: "Onlarýn üzerine kapýdan girin. Girerseniz, þüphesiz sizler galibsiniz. Eðer mü'minlerdenseniz, yalnýzca Allah'a tevekkül edin." dedi. (Maide Suresi, 23)

Ýsrailoðullarý bu uyarýlara raðmen Allah'ýn elçisine karþý çýkýp ona saygýsýzca hitap ettiler:

Dediler ki: "Ey Musa biz, onlar durduðu sürece hiçbir zaman oraya girmeyeceðiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaþýn. Biz burda duracaðýz." (Maide Suresi, 24)

Artýk Hz. Musa'nýn kavminin azgýnlýðý iyice artmýþtý. Peygamberlerinin hiçbir sözünü dinlemeyecek, açýkça karþý çýkacak hale gelmiþlerdi. Bunun üzerine Musa Peygamber Rabbimize yalvarýp kendisi ve kardeþi Hz. Harun'u bu isyankar kavimden ayýrmasýný istedi:

(Musa) "Rabbim, gerçekten kendimden ve kardeþimden baþkasýna malik olamýyorum. Öyleyse bizimle fasýklar topluluðunun arasýný Sen ayýr." dedi.
(Allah) Dedi: "Artýk orasý kendilerine kýrk yýl haram kýlýnmýþtýr. Onlar yeryüzünde 'þaþkýnca dönüp duracaklar.' Sen de o fasýklar topluluðuna üzülme." (Maide Suresi, 25-26)

Yukarýdaki ayetlerde görüldüðü gibi, Allah'a ve elçisine yaptýklarý bu isyankarlýktan sonra tam kýrk yýl o bölge Ýsrailoðullarý'na haram oldu ve oraya giremediler.

Hz. Musa hayatý boyunca Rabbimizin risaletini teblið etmeye çalýþtý. Kavmini putlardan kurtarýp onlara gerçek dini anlatmak için çaba harcadý. Onun amacý, Allah'ýn rýzasýný kazanmak için insanlarý uyararak onlarý cehennem azabýndan kurtarmaktý. Bu uðurda Firavun'la mücadele etti, kendi kavminin sapkýn inançlarýný deðiþtirmeye çalýþtý. Bunlarý yaparken hem Firavun ve çevresinden hem de kendi kavminden eziyet gördü. Fakat Hz. Musa herþeyiyle Allah için yaþayan seçkin bir kuldu ve Rabbimiz onu Firavun'un da kendi kavminin de sýkýntý ve belalarýndan kurtardý.

Peygamberlerinin izinden gitmeyen, kendilerine emanet edilmiþ olan dine yüz çeviren ve "sen ve Rabbin git, ikiniz savaþýn" diyerek nankörlük eden Ýsrailoðullarý, tüm inananlar için bir ibret vesilesidir. Allah, tüm insanlarý peygamberine yüzçevirmiþ olan Ýsrailoðullarý gibi olmamalarý için þöyle uyarýr:

Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayýn; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarýndan temize çýkardý. O, Allah katýnda vecihti. (Ahzab Suresi, 69)

Selam ve dua ile...


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ahmet gunay tarafından, 08.04.2006 - 22:42 tarihinde.
Gönderen: 08.04.2006 - 22:34
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1436 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.00784 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.