0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » Erkek de tahrik eder mi?

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
invisible su an offline invisible  
Mardiye nevs hangi mertebededir?
50 Mesaj -
Mardiye nevs hangi mertebededir?


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son invisible tarafından, 12.03.2006 - 22:25 tarihinde.
Gönderen: 12.03.2006 - 22:17
Bu Mesaji Bildir   invisible üyenin diger mesajlarini ara invisible üyenin Profiline bak invisible üyeye özel mesaj gönder invisible üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Misafir
Deðerli kardeþim;

Gerçekte insan nefsi tek bir þeydir. Ancak o çeþitli sýfatlarla nitelenmektedir. Dünyaya olan baðlýlýklardan kurtulup ilâhî âleme yöneldiði zaman nefis, "nefs-i mutmainne" olarak adlandýrýlýr. Þehvete tabi olup üzerine gazap hakim olduðu zaman da nefis, sahibine kötülükleri iþlemeyi emreder. Bu nefsin tabiatýndan olan bir durumdur (Fahreddin er-Râzî, Tefsirul Kebîr, XVIII, 157).

Taberî; "kötülüðü emreden nefis, insanlarýn tamamýna ait olan nefistir" demektedir. Onun arzusunun Allah Teâlâ'nýn rýzasý olmayan þeylere yönelmek olduðunu ve Allah'ýn kullarýndan rahmet etmeyi dilediði kimselerin dýþýnda kalanlarýn nefsin bu yönlendirmesinden kurtulamayacaðýný söylemektedir (Ýbn Cerir et-Taberî, Tefsir, Mýsýr 1968, XIII, 1).

Râzî, ayetteki "...Rabbýmýn acýyýp koruduðu müstesna"ifadesine dayanarak, taat ve imanýn Allah Teâlâ'dan geldiðini ve nefsin, O'nun rahmeti olmadan kötülüklerden vazgeçmesinin sözkonusu olmadýðýný söylemektedir (Râzî, ayný yer).

Nefs-i emmârenin, Yusuf (a.s) tarafýndan kullanýlýþ tarzý, iyi ve kötü bûtûn insanlarýn nefislerinin kötü þeylere yönelme istidadýnda olduðunu ortaya koymaktadýr. Çünkü bir peygamber olan ve bu sebeple günahlardan temizlenmiþ bulunan Yusuf (a.s)

"...Ben nefsimi temize çýkarmýyorum. Çünkü nefis kötülüðü emredicidir" diyor. Dolayýsýyla kötülüðü þiddetli arzulama, nefsin tabiatýndandýr. Ancak Allah'ýn emirlerine yönelen ve böylece ilahi rahmetin gölgesi altýna sýðýnan kimseler, nefsin arzuladýðý þeyleri iþlemekten sakýnýrlar. Ýyiliðe yönelen kimselerin üzerinde nefsin yaptýrým gücü azalýr. Belirli bir aþamadan sonra ise, kalbe yönlendirici hiç bir tesiri olmayan gelip geçici düþüncelerden ibaret kalýr. Zira Yusuf (a.s) Mýsýr azizinin karýsýnýn kendisini çaðýrdýðý zaman onun çaðrýsýna cevap vermemiþ ve böyle bir kötülükten Allah'a sýðýnmýþtý. Ve aslýnda nefsinin, tabiatýndan kaynaklanan bir özelliði olarak bu çaðrýya cevap vermesini telkin ettiðini itiraf etmektedir: "Ben nefsimi temize çýkarmýyorum" Ancak bu sadece bir dürtü olarak kaldýðý ve Rabbine sýðýnýp bu dürtüye iltifat etmediði için bir zararýnýn dokunmasý sözkonusu olmamýþtýr.

Bazý müfessirlerin, "Bununla beraber ben nefsimi temize çýkarmýyorum. Çünkü nefis kötülüðü emredicidir" sözünü azizin karýsýna atfetmeleri, durumu deðiþtirmez (bk. Ýbn Kesir, Tefsirul Kur'anil-Azim, Ýstanbul 1985, IV, 320). Zira Allah Teâlâ, sarfedilmiþ olan bu sözü Hz. Muhammed (s.a.s)'e ayet olarak gönderirken, nefsin tabiatýnda kötülük iþlemeye meylin var olduðunu da bildirmiþ olmaktadýr.

Nefs-i râzýye; Allah için ibadet ve zikir ve taat ile meþgul olarak dünyaya hiç gönül vermeyen, nefs-i hayvani'nin arzu ve isteklerinden tamamen vazgeçen, Allah'ýn sevgi ve rýzasý dýþýnda bütün arzu ve isteklerini terkeden kâmil kimsenin ruhudur. Bu makama gelen ruhta kazaya rýza esastýr. Böyle bir kimse Allah Teâlâ'nýn iradesine kayýtsýz ve þartsýz teslim olur. Allah'tan gelen her musibet ve nimet karþýsýnda ayný derecede memnun ve razý olur. Bu mertebede insan ruhuna, bütün hallerinde kemal-i rýza ile muttasýf olduðu için, nefs-i râdiye denilmiþtir. Nitekim Allah Teâlâ bu nefs-i natýkaya "Ey güvenceye kavuþmuþ nefis! Razý olmuþ ve (Allah tarafýndan) razý ve hoþnud olunmuþ olarak Rabbi'ne dön" (el-Fecr, 89/27-28) sözüyle hitab etmiþtir. Cenab-ý Hakk'ýn nefs-i râdiye'ye bu hitabý ya bedeninden ayrýldýðý (ölümügöz kırpma zaman, ya ba's zamanýnda veyahud da ahirette hesabýnýn tamamlanmasýndan sonra olacaktýr, denilmiþtir. Kur'an'da bildirilen nefs-i râdiye için bu hitab, bu üç zamana da þamil olur. Bir kýsým müfessirler; imanda kemale ermiþ nefs-i mutmainne'ye dünyada Cenab-ý Hakk'ýn bu hitabýnýn doðrudan doðruya meydana geldiði kanaatine varmýþlardýr. Bu takdirde "dönmek" emri, ihtiyar ve istekle bütün iþlerinde gönül verip razý olarak Allah Teâlâ'ya ve O'nun emir ve takdirine dönme emridir. Sýkýntý, musibet, geniþlik ve sevinç hallerinde kaza ve kadere rýza ve bu suretle bu imtihan âleminde çeþitli zorluklara güzel ve büyük bir metanetle göðüs germek nefs-i mutmainne'nin kemal mertebesi olan nefs-i râziye'nin hasletidir. Ve marzýyye (Allah katýnda makbul ve O'nun hoþnutluðuna ermiþ olmak) da bunun arkasýndan gelir.

Ruhun bu râdiye mertebesi ve makamý ancak zevk ile bilinir; tatmayan bilmez.

Râdiye makamýna yükselmiþ olan insanî nefse ikram edilen sýfatlar; vera' (þüpheli þeyleri terketmek), ihlâs, muhabbet, üns, huzur (muhadara), keþif ve keramettir. Nefs-i râdiye, Allah'tan ve O'nun rýzasýna erdirecek olanlardan baþkasýný terkettiði gibi, hatta masivayý (Allah'tan baþkasýnýgöz kırpma dahi unutur. Radiye mertebesinde olan kâmil kiþi Cemal-i Mutlak'ýn þuhûdunda müstaðrak olur. Âlemde baþýna her ne gelirse, onu gönül hoþluðuyla kabul edip zevkini alýr. Bu durumlarýnda bile halka nasihatta, emr-i bil-ma'rûf ve nehy anil-münkerde bulunur. Böylece halký irþad etmekten geri durmaz. Sohbetinde bulunan onun sözlerinden istifade eder. Bu makamýn sehibi huzur-ý Hakk ile edeb deryasýna dalar. Duasý Allah katýnda reddolunmaz. Fakat edeb ve hayasý galib geldiðinden, zorunlu kalmadýkça kendisi için bir þey taleb edemez.

Nefs-i râdiye mertebesine gelmiþ kâmil kiþi Allah katýnda aziz ve mükerremdir. Ýnsanlar ona saygý gösterirler. Halkýn ona saygýsý cebrî ve kahrîdir. Onu sayanlarýn çoðu, ona niçin ve ne sebeble saygý gösterdiklerini bilmezler. Böyle bir zat, asla zalimlere boyun eðmez ve onlarý sevmez; zalimlerin zulümlerinden de selamet bulur. Eðer fakir olup da kendisine yardým ederlerse, yardým edenler bile onu Rabbiyle meþgul olmaktan alýkoyamazlar. Bu makamda bulunan kâmil, daha çok Allah'ýn "Hayy" ism-i þerifini söylemekle meþgul olur, bu isimle fenasý zail olur; "Hayy" ile beka bulur ve "mardiyye" makamýna yükselir. Allah Teâlâ'nýn esma ve sýfatlarýnýn tecellisine mazhar olur. Böylece ilmel-yakinden aynel-yakin mertebesine ve mardiyye makamýna gelir. Ve buradan nefs-i kâmile makamýna yükselir ve kendisinde Hakkal-yakin hasýl olur. Hak yoluna giren bu kâmil, asla yanlýþ bir itikada sapmadýðý gibi, bütün hallerinde ahkâm'ý þer'iyye'yi kendi nefsinde icra etmekten zerre kadar ayrýlmaz.

(Ýbrahim Hakký, Marifetnâme, Ýstanbul 1310, s. 491-493; Bursalý Ýsmail Hakký, Ruhul-Beyan, ilgili ayetler. Þeyh Abdul-Hadi, Kitab-ü babil-Fütûh li-ma'rifet-i Ahvâli'r-Ruh. Mýsýr, Matbaatül-Hayriyye; Mehmed Ali Aynî, Tasavvuf Tarihi, el-Hacc Mehmed Nuri Þemsüddin en-Nakýþibendi, Miftahul-Kulûb).

Selam ve dua ile...
Gönderen: 13.03.2006 - 22:51
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1669 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
*~Mürteza~* (37), Ilahi (43), kerimyiyen (60), astaravista253 (29), yolcu38 (57), ferro970 (54), suatkoc (54), kardeslik_18 (37), Fi_Sebilillah (41), bende-i_babagan (33), didem (37), alagull (35), veda1591 (33), duru41 (42), KaSvA__ (38), Seyfulislam99 (39), kumrulu_52 (38), engizlimurat (43), birkoksal (61), rumeysa81 (43), rahman34 (60), 07ahmet_arif (46), nekuto (34), yamurdamlasii (38), msun (48), yasin çelebi (29), Allahu Akbar (39), karanfilim (43), izocan (47), xeance (40), IN78 (46), efsane36 (46), bunyamin52 (32), bengisu18 (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.92202 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.