0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Neo-Con'lar ABD'de

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
vehbi70 su an offline vehbi70  
Neo-Con'lar ABD'de
919 Mesaj -
Melek ÜNAL DAN ALINTIDIR
Neo-Con'lar ABD'de Sovyetlerin daðýlmasýnýn ardýndan oluþan "pasif bekleme" döneminin boþluklarýndan faydalanarak öne fýrlamýþ, Bush iktidarýnda "dýþ politikanýn temel belirleyicileri" haline gelmiþ, aþýrý saðda kozalanmýþ ekibin adýdýr. Ortak bir paydayla Yahudi, üstüne üstelik Siyonisttirler. Sýfatlarý "Yeni Muhafazakârlar" olmakla beraber "Klasik Muhafazakârlýða" hiç de iyi gözle bakmazlar. Köken itibariyle Sosyal Demokrat olup, komünizmin daðýlmasýnýn ardýndan aþýrý müda-heleci bir Sað'a kaymýþlardýr. Hepsi entelektüel görünümlüdürler ve kendilerini hala demokrat olarak nitelendirirler. Ellerinde edebiyat ya da politik dergilerle dolaþýrlar. Tweed ceket giyerler. Çoðu zaman toplumsal yaþam biçimiyle ilgili sorunlarda liberal düþünceye sahiptirler, hedefleri ne çocuk düþürmenin yasaklanmasý, ne de okullarda zorunlu din dersi konmasýdýr. Amaçlarý bütünüyle farklýdýr. Onlar bir "Amerikan Ýmparatorluðu" düþlüyorlar. Amerikan Ýmparatorluðu'na biçtikleri misyonu ise þu temel amaç ile þekillendiri-yorlar. Ya da kendi varlýklarýný böyle tanýmlýyorlar: "Tevrat'ta yer aldýðýna inandýklarý Arz-ý Mev'ud haritalý Büyük Ýsrail Devleti'ni kurmak…" Neo Conservative (Yeni Muhafazakârlar) isimler arasýnda Baþkan Yardýmcýsý Dick Cheney, Ulusal Güvenlik Danýþmaný Condeleeza Rice, Savunma Bakan Yardýmcýsý Paul Wolfowitz ve Savunma Bakanlýðý danýþmaný Richard Perle Türkiye'de yakýndan tanýnan isimler olarak sayýlabilir. Ayrýca Donlad Rumsfeld, Francis Fukuyama, Bernard Lewis, James Woolse, Doughlas Feith, Zalmay Khalilzad, Bill Kristol ve Lewis Libby'de bu ekibin önemli halkalarýndandýr. Yeni Muhafazakâr'larýn fikir babasý Strauss, týpký eflatun gibi toplumda bazýlarýnýn idare edil-meye, bazýlarýnýn ise idare etmeye lâyýk olduðuna inanmaktadýr. Strauss laikliðe ise kesinlikle inanmaz ve dini, toplumun vaz geçilmez bir çimentosu olarak görür. Dinden kastedilen þey tabii ki Yahudiliktir. Neo-Con'larýn üstadýnýn bir diðer ilgi çekici fikri de þudur. Eðer toplum içinde bir dýþ tehdit yoksa, sun'i olarak bunun üretilmesi gerekmektedir. Strauss týpký Antik çað'da Ispartalýlar örneðinde olduðu gibi, sürekli savaþýlmasý gerektiðine de iman etmektedir. (3) Leo Strauss'un tüm ilkelerinin Neo-Con'lar tarafýndan hayata geçirildiðini ve bu söylemden et-kilendiklerini söylemek hiç de zor deðil. 11 Eylül'ün "içeriden" birileri tarafýndan tezgahlandýðý artýk neredeyse ispatlandý. Sürekli savaþ için ise bakýnýz Neo-Con'larýn etkili ismi Dick Cheney ne diyor: "Irak'ta baþlayan savaþýn ne zaman biteceðini bilemiyorum. Hatta buna kendi ömrüm bile yetmeyebilir." Irak'ta kitle imha silahlarýnýn bulunmadýðý bilindiði halde, bütün bir dünyanýn savaþa sürüklenmesi de her halde fikir alt yapýsýný Strauss'dan alýyor olsa gerek! Neo-con'larýn en temel özelliklerinden birisi þudur: "Amerikan Ýmparatorluðu'na giden kan ve gözyaþýyla dolu yolun teorik altyapýsýn hazýrlamak." Neo-Con'larýn baþka bir özelliði þudur; "Onlar sadece teoride kalmaz-lar. Kafalarýndaki planlarý bizzat sahaya inerek pratiðe dökerler." Baþkan Bush'un bu ekibe nasýl baktýðýný ve nasýl karþýlýk verdiðini de ünlü Le diplomatiqe'den öðrenelim: "Sizler kesinlikle ülkemizin en parlak beyinlerisiniz. O kadar iyisiniz ki hükümetim aranýzdan 20 kadarýnýzla birlikte çalýþmaktan þeref duyuyor." Baþkan Bush bahsettiði 20 rakamýný, Neo-Con'larýn sadece bir kolunun üslendiði American Entre-pise Instýtute için kullanmýþtý. Yoksa Neo-Con'larýn Ýcra Kurulu Baþkaný olan Paul Wolfowitz'in, Dick Cheney'in Savunma Bakanlýðý döneminden itibaren 700 kiþilik bir takým oluþturduðu bilinen bir gerçektir. 1990 yýlýnda Paul Wolfowitz ve Lewis Libby'nin hazýrladýklarý "ABD için Savunma Politikasý Rehbe-ri" (Defence Policy Guidence) Neo-Con'larýn dünyadan ne istediklerin açýða vuran ilk belgedir. Baba Bush'un devr-i iktidarýnda, Birinci Körfez Savaþý'ndan hemen sonra hazýrlanan metin ABD yönetimlerinin önüne þu hedefleri koyuyordu; 1- Potansiyel güçlü devletlerin yükseliþinin engellenmesi gerekir. 2- Kitle imha silahlarý kullandýðýndan þüphe edilen ülkelere saldýrýlar düzenlenmesi konusunda tereddüt edilmemelidir. 3- Savunma harcamalarýnýn mutlaka arttýrýlmasý icap etmektedir. 4- Deniz aþýrý ülkelere sürekli operasyonlar düzenlenecek bir yapý-nýn kurulmasý önemlidir. 5- ABD'nin tek süper güç olduðunun tescillendirilmesi temel he-deftir. Sovyetlerin daðýlmasýnýn ardýndan ortaya konan bu perspektif, görüldüðü gibi yeni dönemin bir "Amerikan Ýmparatorluðuna" dönüþtürülmesini öngörüyor. Yeni amerikan Yüzyýlý Projesi'nin söyledikleri þeyi, oturduklarý zemini, gelecek tasarýmlarýný ve kullanmayý düþündükleri yöntemi þu þekilde özetleyebiliriz. 1- Soðuk savaþ sona erdikten sonra ABD'nin eline olaðanüstü bir fýrsat geçmiþtir. ABD'nin karþýsýna, özellikle askeri alanda çýkabilecek bir güç yoktur. Amerikan ekonomisi dünyanýn en iri rakamlarýna sahiptir. Dýþ politikasý Henry Kisinger'in yazdýðý kitabýn ismiyle "Ameri-ka'nýn dýþ politikaya ihtiyacý var mý" dedirtecek kadar güçlüdür. Bu büyük güce karþý koyacak hiçbir adres yoktur. Ne Rusya, ne Çin, ne de AB… 2- ABD bu tekelci konumunu kullanarak, Washington merkezli bir dünya kurmalýdýr. Bunu kýsa sürede gerçekleþtirmeyi baþaramazsa, en geç 2015'lerde Çin, Rusya ve AB ilerleyecek, ardýndan da ABD'nin tekelci yapýlanmasýna karþý çýkacaktýr. 3- ABD, 2000'li yýllarýn baþýnda tekelci konumundan yararlanarak "kendisi merkezli" bir dünya kurma yolunda yeni giriþimlerde bulunmaz ise, 10-15 yýl sonra bu tek yönlü üstünlüðü tuzla buz olacaktýr. 4- ABD'nin dünyanýn tek önderi ve baþat güç olarak varlýðý önemlidir. Uluslar arasý sistemin önü alýnamaz bir kaosa sürüklenmemesinin teminatý da budur! Bu temel çerçeve içinde Amerikan Ýmparatorluðunun devamý, dünya-nýn selameti ve barýþý ile bire bir iliþkili, kaçýnýlmaz ayný fotoðrafta buluþan karelerdir. Dolayýsýyla ABD'nin bir süpürgeç olarak, dünyanýn barýþ ve barýþý koruyucu adresi olarak üstünlüðünü sürdürebilmesi için, sürekli olarak operas-yonlar yapmak ve potansiyel rakiplerinin, fiili rakip olma ihtimalini ortadan kaldýrmasý zorunluluktur! Belgenin Türkiye'ye yönelik listesi 'üs' ile de sýnýrlý deðil. PNAC önemli bir ABD deniz gücü varlýðýnýn da Karadeniz'de bulunmasý gerektiðine iþaret ediyor. Raporun Hava Kuvvetleri ve Hava Üsleri'ne iliþkin bölümünde de, Ýncirlik Üssü'nün "ciddi biçimde" iyileþtirilmesi gereðinden bahse-diliyor. 1- Doðu Anadolu'da büyük bir üs, 2- Karadeniz'de saðlam bir ABD varlýðý, 3- Ýncirlik'in ciddi bir biçimde büyütülmesi… Ýþte Neo-Con'lara "Tezkere'nin Efendileri" ismini koymamýzýn gerekçesi. Yukarýdaki üç hayati talep, daha Irak savaþý çýkmadan ve tezkereler süreci baþlamadan PNAC tarafýndan ABD yönetiminin önüne konmuþ ardýndan menü el deðmeden ýþýtýlarak, Ankara'ya sunulmuþtu. Tezkere pazarlýklarýnda bütün olarak bu üç talebin hayata geçiril-diðini izledik. Karadeniz'deki liman pazarlýklarýnýn sebebi buydu. Kara-deniz limanlarýný ABD, Irak için deðil dünya hakimiyetine giden yolu açmak için istiyordu. Doðu'daki Muþ gibi hava alanlarýnýn istenmesi, Ýncirlik'in bir krize dönüþtürülerek Türkiye'nin yýpratýlmasý hep bu teknik (!) talep-lerden kaynaklanýyordu. Bush Doktrini: Güçlüyüz öyleyse haklýyýz PNAC Türkiye ve dünya için hazýrladýðý menüsünü Bush doktrini ile devam ettirdi. 2002'de açýklanan ABD'nin Yeni Muhafazakârlarýn öteden beri savuna geldikleri görüþlerin bir "Devlet Politikasý" haline geldiðine iþaret ediyordu. 17 Eylül 2002 de imzalanan ve 20 Eylül 2002 de kamuoyuna sunulan The National Security Strategy of the United States of America / ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi; NSS bilinen adýyla Bush Doktrini, 11 Eylül sonrasý Neo Con'larýn kabul ettirdiði görüþleriyle ABD'nin dünyaya nasýl baktýðýný ortaya koyan, son derece anlamlý ve tarihi bir rapordur. Bu raporla Bush hükümeti, daha önceki yönetimlerin aksine yeni ve son derece ayrýntýlý bir Ulusal Güvenlik Stratejisi hazýrlayarak ABD'nin kýsa, orta ve uzun vadeli stratejilerin kamuoyuna duyurmuþtur. NSS, diðer adýyla Bush doktrini ABD Baþkaný'nýn bir sunuþ yazýsýný takiben, toplam dokuz bölümden oluþmaktadýr. Dokuz bölümlük projenin, þu üç ana temayý öne çýkardýðýný söyleyebiliriz: 1- Küresel askeri, ekonomik, diplomatik ve kültürel alanlarda ABD'nin baþat rolünü mutlak düzenleyici seviyesine taþýnmasý için alýnacak önlemler. 2- Geleneksel tehdit merkezli savunma anlayýþýnýn, muhtemel tehditlerin önlemeye yönelik "önalý-cý saldýrý" yaklaþýmýyla deðiþti-rilmesi. 3- Mevcut uluslar arasý hukukun ABD'nin beklentilerini tatmin etme-diði noktalarda by-pass edilebilmesi. Bush doktrinini açýklayan bu üç maddelik teorik çerçevenin pratik sonu ise þudur: Terörizme ve ona destek veren baþý bozuk devletlere karþý korku-suzca savaþ açýlacak, tehdidin ABD'yi vurmasý beklenmeyecektir. Bu amaçla dünyaya demokrasi yayýnlayacak, hürriyetler korunacak ve tabii kaynaklar koruma altýna alýnarak, bölge halklarýna iade edilecektir. Ancak uygulamadaki çeliþkileri söylemek fazla bile olabilir ama, her þey bunun tam terisin göstermektedir. Avengelistler Hristiyanlýk üç ana mezhepten teþekkül eder. Katolik, Ortodoks ve Protestanlýk. Burada bahsettiðimiz Evangelizm, Protestanlýðýn bir alt koludur ve Scofield Ýncili'ni kabul eder. Scofield Ýncil'e gör,e kýyamet kopmadan önce Hz. Ýsa'nýn yeryüzüne ikinci kez inmesi gerekmektedir ki bu iniþ þu açýdan önemlidir; "Hz. Ýsa'nýn ikinci doðuþu ile (yeryüzüne iniþgöz kırpma O'na inanma Evangeliklerin ruhlarý semaya yükseltilecek, onlar Hz. Ýsa ile Deccal arasýnda Armagedon'da yapýlacak Kýyamet Savaþý'ný rahat koltuklarýndan seyredeceklerdir." Scofield Ýncil'ine göre Mesih'in yer yüzüne inebilmesi için üç koþulun gerçekleþmesi gerekmektedir. Birin-cisi, Yahudilerin dünyanýn dört bir tarafýna daðýlmasý, ikincisi, Yahudi-lerin toplanýp Kudüs merkez olmak üzere yeniden devletlerini kurmalarý. Ve de üçüncüsü, Mecsid'i Aksa'nýn yýkýlarak üzerine yapýldýðý Hz. Süleyman tapýnaðýnýn yeniden inþa edilmesidir. Evangelistler bütün bunlarýn olacaðýna inanmaktadýrlar. O nedenledir ki Ýsrail'in sonuna kadar desteklerler. Bir baþka ifadeyle Ýsrail devleti'ne verilen sýnýrsýz desteðin iþte sebebi budur. Bush da Hristiyanlýðýn bir mezhebi olan Evangelist Yol'una baðlýdýr. Amerika'da 40 milyona yakýn Evan-gelist Hristiyan var. Bunlarýn fundemantalist derecesine varan bir dindarlýklarý ve aþýrý milliyetçi bir çizgileri var. Amerika'ýnn "gerçek sahipleri" olarak bilinen WASP kesiminin de motorlarýndan olan Evangelistler, özellikle milliyetçi-muhafazakâr taba-na hitap eden Cumhuriyetçi Parti'nin de en verimli oy depolarýndan birisidir. "Teolojik açýdan her Hristiyan, Ýsrail'i desteklemek zorundadýr. Þayet Ýsrail'i koruyamazsak Tanrý nezdindeki itiba-rýmýzý kaybederiz." Çýkan sonuç þudur. Evanjeliklere göre Yahudiler, Kýyamet Savaþý'nýn temel oyuncularýdýr. Ýsrail'e bu savaþýn yaþanabilmesi için yardým etmek, Allah'ýn iradesine yardým etmekle eþ anlamlýdýr. Yani Kýyameti çabuklaþtýrmak, semaya yükselebil-mek için Ýsrail'e yardým etmek gerekmektedir. Son derece fundemantalist olan bu Hristiyan grubun, bir Yahudi devletini desteklemesinin sebebi iþte budur. Evangelikler Kitab-ý Mukaddes'te de geçen Kýyamet Savaþý'nýn, Ýsrail'deki Megiddo ovasý'nda yapýlacaðýna da inanmaktadýrlar. Bu son savaþ Kitab-ý mukaddes'te ibranice "Armagedon" diye geçmektedir. Evanjelizm, Yahudi stratejisine öylesine uygun yorumlar yapýyor ki insana, bu Hristiyan iddialarýný acaba bir Musevi mi yazdý? Dedirtiyor. Üstelik ne hikmetse K. Irak'tan, K.Kýbrýs'a Türkiye'nin tüm kýrmýzý çizgiler, evanjelist ilahiyatýndan pembeleþerek çýkýyor. Hatýrlatalým ki yukarýda "Üç þart" olarak ifade ettiðimiz çerçevede içinde, Armagedon Savaþý öncesinde Ýsrail'in "Eretz Ýsrail"de (vaat edilmiþ topraklar) bir araya gelmesi icap etmektedir. Yani öncelikle Türkiye'nin Güney Anadolu ve Doðu Anadolu'daki yarýsýnýn Ýsrail'e verilerek Arz-ý mevud projesinin gerçekleþmesi öncelikle halledilmesi gereken bir sorundur. Evangelizm ise Neo-Con'larýn kucaklarýnda büyüttükleri bir sýçrama tahtasý ve ABD'yi kullanma zemini olarak görülüyor. Neo-Con'lar 250 milyon Amerikalýnýn, altý milyon Ýsrail'linin çýkarlarýna alet olmasýný sorguladýklarý bir ortamda sorunu kökünden çözüyorlar. Amerikalý Katolik ve Proteston lobilerle çekiþen ve kavga eden Ýsrail lobisi sonunda kendi Siyonist hedeflerini kabul eden bir iþbirlikçi Siyonist - Hristiyan kadronun ABD'nin baþýna geçmesini saðlamýþtýr. Çünkü Evangelistler, Neo-Con'larýn Tevrat'ta yazýlý olduðu-nu iddia ettiði Ýsrail devletini desteklemektedirler. Böylece ABD'de Ýsrail lobisi çok rahat bir biçimde bütün Amerika'yý Ýsrail'in çýkarlarý doðrultusunda kullanabilmektedir. Hem de tüm iplerin düðümlendiði Ortado-ðu'da… Amerikan’ yönetiminin hedefi Türkiyedir. Bu Evangelist motor Türkiye'yi de boþ geçmiyor. Birincisi bölgenin doðal bir parçasý, hem de en hayati bir parçasý olarak boþ geçmiyor. Ýkincisi Kýyamet Savaþýna giden yolun vaz geçilmez þartlarýndan birisi olan Arz-ý Mev'ud'un Türkiye sýnýrlarýný da içermesi nedeniyle boþ geçmiyor. Armageddon Savaþý öncesinde tüm Yahudilerin Arz-ý Mev'ud sýnýrlarý içerisinde toplanmasý zorunluluðu, Türkiye'yi Evangelist Neo-Con ittifakýnýn hedefi haline getiriyor. Öylesine bir hedef olma hali ki, konunun nedeni fanatik bir din yorumuna dayandýrýldýðý için bunu ne akýl, ne de güç durdurabilir! Dünyayý yönetenler býrakýnýz maddi mutluluðu sonsuz hayatýn anahta-rýnýn da Arz-ý Mev'ud'a dahil, Doðu ve Güneydoðu topraklarýmýzý iþgal etmekten geçtiðine inanýyorlar. Acý, bir boyutuyla komik ama bir büyük gerçek bu. Arz-ý Mev'ud sýnýrlarý dahilinde kalan GAP topraklarýnda Ýsrail'in toprak satýn alma heves,i sýr deðil. Daha da ötesinde Ýsrail yine ayný vaat edilmiþ topraklar statüsüne giren K.Irak'ta da, savaþýn ardýndan bulduðu ya da zaten bu iþ için çýkarýlan savaþ boþluðundan yararlanarak toprak satýn alýyor. Ýsrail'in kuruluþunun ardýndan bu ülkeye götürülen ve Yahudi olduðuna inandýrýlan Kürt Yahudilerin de bölgeye döndürülecekleri iddiasý, artýk fiili bir duruma dönüþmüþtür. Evangelistler Ýsrail'e olan sevgilerini, onlarýn Filistinlilere karþý yürüttükleri mücadeleye olan desteklerini her fýrsatta dile getirirler. Ýsrail aleyhtarý her geliþmeye tepki göstermekten gurur duyarlar. Evangelistlerin Ýsrail'e baðlýlýklarý ve sevgileri önemlidir. Çünkü Evangelistler Amerikan dýþ politikasýný etkileyen en önemli güç odaklarýndan birisidir.
Gönderen: 02.02.2006 - 12:00
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1312 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62968 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.