*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 612 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 30. Mayıs 2024 - 12:28

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » Ne büyük ibret?

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	muhammedfevzi

Ne büyük ibret?

379 Mesaj -

1- Yer dehþetle sarsýldýkça sarsýldýðý,

2- Yeryüzü aðýrlýklarýný dýþarý çýkardýðý,

3- Ve insanýn "Buna ne oluyor" dediði zaman,

4- Ýþte o gün yer haberlerini söyler,

5- Çünkü Rabbin ona vahiy ile herþeyi bildirmiþtir.

Bu "gün" kýyamet günüdür. Çünkü o gün yerinden oynamayan dünya sarsýldýkça sarsýlýr, sallandýkça sallanýr, içinde bulunanlarý adamakýllý silkeledikçe silkeler. Uzun süre baðrýnda taþýdýðý ve kendisine aðýr gelen cesetleri, madenleri ve baþka ne varsa dýþarý çýkarýr. Ve sanki, uzun zamandan beri taþýdýðý bu aðýrlýklardan kurtulup hafiflemeye çalýþmaktadýr.

Bu sarsýntý, sureyi dinleyenlerin ayaklarýnýn altýndaki sarsýlmaz gibi duran her þeyi kökünden sarsan ve yeryüzü ayaklarýnýn Altýnda sarsýlýp denizin dalgalarý gibi gelip giderken kendilerine sallandýklarýný ve adeta salýncakta iniþler gibi bir gelip bir gittiklerini zannettiren bir tablodur. Bir tablo ki, yeryüzünde kalplerin kurtulmak için sarýldýðý ve deðiþmez ve sarsýlmaz zannettiði ne varsa onlarýn tümünü kalplerden söküp atar. Kur'an'ýn canlandýrdýðý bu gibi sahnelerde ilk ilham ettiði ve içine hareket kattýðý bir olgudur bu... Sahneye öyle bir hareket ve canlýlýk bahþedilmiþtir ki, Kur'an'ýn eþsiz ifadesini duyan kimsenin onu sadece duymakla nerede ise hemen etkisi altýnda kalmaktadýr.

Sunulan bu tablonun karþýsýnda "insan"ýn durumu anlatýlarak ve tablo ile karþý karþýya geldiði zaman reaksiyonlarý çizilerek bu etki daha da açýk hale getirilmektedir.

"Ýnsan `buna ne oluyor' der."

Bu soru, Alýþmadýðý bir þey gören, akýl erdiremediði bir þeyle karþý karþýya kalan, karþýsýnda sabretmenin ve susmanýn mümkün olmadýðý bir olaya tanýklýk eden kendinden geçmiþ, dehþete düþmüþ ve neye uðradýðýný þaþýrmýþ bir kimsenin sorusudur. "Buna ne oluyor?" Onu bu þekilde kim sarsýyor? Kim sallýyor? Ona ne oluyor? Soruyu soran insan, sanki yeryüzünde onunla birlikte yalpalýyor, etrafýnda neler varsa gelip giderken bir þeye tutunmaya, ona yaslanmaya ve yerinde sabit olarak kalmaya çabalýyor.

"Ýnsan" daha önce birçok depremleri ve yanardað patlamalarýný görmüþtür. Depremlerden ve yanardaðlardan korkmuþ, dehþete düþmüþ, helak olmuþ ve mahvolmuþtur. Fakat insanoðlu kýyamet gününün depremini görünce, onunla dünya hayatýnda meydana gelen depremler ve yanardað patlamalarý arasýnda en ufak bir benzerlik kuramayacaktýr. Çünkü bu insanoðlunun daha önce tanýmadýðý yeni bir durumdur. insanýn esrarýný bilmediði, benzerini görmediði ilk kez olan korkunç bir durumdur.

(O gün)... Bu depremin olacaðý ve insanýn karþýsýnda korkusundan kendinden geçeceði o gün "Yeryüzü haberlerini söyler. Çünkü Rabbin ona vahy ile gerçeði bildirmiþtir." O gün þu yeryüzü, haberlerini anlatacak, halini ve kendine ne olduðunu söyleyecektir... Kendisine olacaklar, (Rabbinin ona vahyetmesi ile) harekete geçip "sallan, sarsýldýkça sarsýl", "aðýrlýklarýný dýþarý çýkar" diye emretmesi yüzünden olmuþtur. Ve yeryüzü Rabbinin emrini yerine getirmiþtir. Rabbini dinleyip boyun eðmiþtir. "Ve zaten o boyun eðmeye uygundur." (Ýnþikak 2) Haberlerini söyleyerek Rabbinin emrine boyun eðmiþtir. Yeryüzünün bu durumu, gerisinde saklý olan Allah'ýn emrini ve kendisine vahyini anlatan açýk bir ifadesidir.

Burada "insan" dehþet içinde kendinden geçmiþtir. Ayetin ifadesi insanýn üzerine korku, dehþet, Hayret, sarsýntý ve çalkantý püskürtüyor. Burada "insan" nefesini tutup "ne oldu buna" diye soruyor. Ne oldu bu yeryüzüne de yüce Allah insaný mahþere gelme ile, hesaba çekilme ile, amellerin tartýlmasý ile ceza ile yüzyüze getiriverdi?

6- O gün insanlar ayrý ayrý gruplar halinde, ilahi divana çýkarlar ki, yaptýklarý iþler kendilerine gösterilsin.

7- Artýk kim zerre aðýrlýðýnca hayýr yapmýþsa onu görür,

8- Ve kim zerre aðýrlýðýnca þer yapmýþsa onu görür.

Kýsa bir göz atýþta mezarlardan kalkýþ sahnesini görüyoruz: "O gün insanlar ayrý ayrý gruplar halinde ilahi divana çýkarýlýrlar." Biz yer yüzünün her yöresinden "Sanki yayýlan çekirge sürüsü gibi" (Kamer 7) yerden bölük bölük çýkan o insanlarýn tablolarýný görmekteyiz. Bu tablo da insanýn daha önce bilip tanýdýðý bir tablo deðildir. Yaratýklarýn tümünün nesil nesil buradan ve þuradan çýkýp koþma tablolarýný daha önce görmüþ deðildir.

"Yeryüzünün onlar için çabucak yarýldýðý gün" (Kaf 44) Ýnsanýn gözü nereye iliþirse, yerden fýþkýrýrcasýna kalkan sonra hýzla koþup gelen hiçbir yere hiçbir tarafa dönemeyen arkasýna, saðýna ve soluna bakamayan, boyunlarýný uzatmýþ gözleri deli etten bakakalmýþ "Çaðýran sese koþan" (Kamer 8) hayaller yýðýný görür... "Herkesin o gün kendisini meþgul eden bir iþi vardýr." (Abese 37)

Öyle bir sakine ki bu beþerin dili bunu anlatmaktan acizdir. Sarsýcý mý sarsýcý, korkunç, ürpertici, dehþet verici mi verici, akýllarý oynatýcý mý oynatýcý bir sahne...

Ýnsan hayalinin gücüne ve yeteneklerine göre kendisinde bu sahneyi canlandýrmasýnýn yanýnda, bütün bu kelimeler ve sözcüklerdeki öteki benzerleri anlatýmda, hayalýn ulaþtýðý noktanýn zerresine bile eriþemezler.

"O gün insanlar ayrý ayrý gruplar halinde ilahi divana çýkarlar." ... "yaptýklarý iþler kendilerine gösterilsin diye." Bu daha da zor daha da beter. Çünkü onlar yaptýklarýnýn kendilerine gösterileceði yere ve yaptýklarý ile sonra da onun karþýlýðý ile yüzyüze gelecekleri alana gidiyorlar. Bazen insanýn yaptýklarý ile yüzyüze gelmesi her türlü cezadan daha aðýr olur. Zaman olur, insan yaptýklarý ile -býrakalým baþkalarýnýn önünü- vicdanýnda bile yüzyüze gelmekten bucak bucak kaçmak ister. Bir piþmanlýk anýnda ve vicdan azabý esnasýnda yaptýklarý gözünün önüne gelince, iðrençliðinden onlarý hatýrlamak bile istemez. Peki ya bu kiþi, herkesin gözü önünde ve yüce, Ulu, Cebbar (Dilediklerini zorla yapmaya gücü yeten) Mütekebbir (Her olay ve her yerde büyüklüðünü gösteren) olan yüce Allah'ýn huzurunda yaptýklarý ile yüzyüze gelince acaba ne duruma gelir?

Ýnsanlara sýrf yaptýklarýnýn gösterilmesi ve yaptýklarý ile yüzyüze gelmeleri çok dehþetli ve akýllara durgunluk verecek bir cezadýr. Ve yaptýklarýný gördükten sonra tartýya sokulmayan ve karþýlýðý verilmeyen zerre kadar iyiliði ve kötülüðü dýþarda býrakmayan çok hassas ince bir hesaba çekilme gelecektir.

"Artýk kim zerre aðýrlýðýnca hayýr yapmýþsa onu görür. Ve kim zerre aðýrlýðýnca þer yapmýþsa onu görür." Evet zerre aðýrlýðýnca... Eski tefsirciler "Zerre"yi sivri sinek diye algýlarlardý. Bazýlarý, zerre: "güneþ ýþýðýnda görülen toz parçacýklarýdýr" demiþlerdi.. O zamanlar "zerre" sözcüðünden düþünebildikleri en küçük nesne bunlardý...

Bizler þu anda biliyoruz ki, "Atom" bu ismi taþýyan belirli bir nesnedir. Ve güneþ ýþýðý altýnda görülen toz parçacýklarýndan çok çok küçüktür. Çünkü toz çýplak gözle güneþ ýþýðýnda görülebilir. Oysa, atom asla görülemez hatta labaratuvarda kullanýlan en büyük mikroskoplarla bile görülemez. Atom sadece bilim adamlarýnýn vicdanlarýnda olan soyut bir "imaj"dýr. Ki daha önce hiçbir bilgin bu görüntüyü ne çýplak gözü ile ne de mikroskopla görebilmiþ deðildir. Bütün gördükleri sadece atomun fonksiyonlarýdýr.

Ýþte bu zerre, ya da bu kadar aðýrlýktaki iyilik veya kötülük o gün gelir, ve onu yapanlar görür ve karþýlýðýný da Alýr. O zaman "insanoðlu" iyilik olsun kötülük olsun, yaptýðý hiçbir þeyi küçük görmez. "Bu küçüktür hesap ve tartýya gelmez" demez. Vicdaný yaptýðý her amelin karþýsýnda, þu kefesini zerre kadar aðýrlýðýn kaldýrýp indirebildiði hassas terazinin hareketi gibi tir tir titrer.

Gerçek þu ki yeryüzü bu terazinin mü'minin kalbinden baþka bir yerde henüz eþini ve benzerini görmemiþtir. Onun benzeri sadece zerre aðýrlýðýnca iyilik veya kötülük için ürperen mü'min kalbidir. Yeryüzünde daðlar kadar günah, isyan ve kötülük iþlediði halde hiç kýmýldamayan kalpler vardýr. Önünde dað zirvelerinin hiç kalacaðý hayýr tepelerine layýk olduðu halde bundan etkilenmeyen kalpler vardýr.

Bu kalpler yeryüzünü sýrtlanmýþlar ve hesap günü onur aðýrlýðý Altýnda ezileceklerdr

Gönderen: 12.06.2004 - 11:36

muhammedfevzi üyenin diger mesajlarini ara

muhammedfevzi üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 612 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ERTAN^ (46), SABIRTASI (53), _GÜLD@ML@SI_ (54), hytrans (52), ömer1974 (50), kislali (54), baytuncay (46), þir-pençe (50), Seydanin Gülü (36), erhan24 (47), HAKAÞIÐI (45), kurtulus_necati (42), Kumrulu (33), canan57 (47), Mahmuduma (44), _Nagihan_ (36), EmmOgLu (37), BOZBOGA (49), raltintas (47), Aytekin27 (52), emetcay (52), krcsoft (49), Mustii38 (38), zeyd (45), esma_89 (35), slmselma (46), ensarrecep (45), kullukyolunda (45), aleyna_nur (38), salim99 (55), afs (65), ustaoglu (45), SuDeNuR71 (43), muratpadisah (59), Ahmed_Nuri (44), emrahbaloglu (45), umudumuz (45)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.59822 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.