0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » YÜKSÜK

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
soğukpınar su an offline soğukpınar  
YÜKSÜK
21 Mesaj -
Sultan Mahmut bir gün vezirlerinin hepsini toplayýp, bana bir yüzük yaptýrýn ve üzerine öyle birþey yazdýrýn ki ona her baktýðýmda, hüzünlüysem neþeleneyim, neþeliysem hüzünleneyim diye buyurmuþ.
Vezirler toplanmýþlar dört bir yana haber salmýþlar. Sonunda bir gün yüzükle sultanýn karþýsýna çýkmýþlar, yüzüðü vermiþler. Sultan Mahmut tamam iþte bu demiþ. yüzüðün üzerinde
" BU DA GEÇER YA HU"
yazýyormuþ....
Gönderen: 30.11.2009 - 13:25
Bu Mesaji Bildir   soğukpınar üyenin diger mesajlarini ara soğukpınar üyenin Profiline bak soğukpınar üyeye özel mesaj gönder soğukpınar üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
922 Mesaj -

" BU DA GEÇER YA HU"

Alkis
Gönderen: 01.12.2009 - 22:51
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
BU DA GEÇER

Mehmet nice zorluklarla büyümüþ, delikanlý olmuþtu. Evlenecek çaða geldiðini düþünüyordu. Lâkin evlenmek için çaldýðý kapýlar, hiçbir þeyi olmadýðýndan yüzüne kapanýyordu. Allah’tan ümit kesilmez diyerek pes etmiyor, günaha girmekten korktuðu için evlenmekten de vazgeçmiyordu. Son bir ümitle köyün zengini olarak bilinen ihtiyarýn yanýna gitti ve içini þöyle döktü:

“Benim hiçbir mal varlýðým da, beni himaye edip barýndýracak kimse de yok. Bu güne kadar çeþitli iþler yaparak Allah’ýn yardýmýyla geçinmeye çalýþtým. Evlenme çaðýna geldim. Münasip biriyle evlenmek istiyorum. Fakat yoksul ve kimsesiz olduðumu öne sürerek bana kýz vermiyorlar. Bir miktar borç verseniz… Sonra ben çalýþýr size öderim.”

Ýhtiyar bu saf ve kalbi temiz delikanlýyý dinledikten sonra þöyle der.
“Keþke param olsaydý da sana karþýlýksýz verseydim evlâdým. Ben köy halkýnýn bildiði kadar zengin deðilim. Bir senelik gýda ihtiyacýmý karþýlayacak kadar tarlam ve ekin zamaný o tarlayý sürmekte kullandýðým iki de öküzüm var. Baþka da bir þeyim yok.”

Genç Mehmet diretir:

“Öküzlerden birini bana verin, onu satýp parasýyla evleneyim. Ekin zamanýna kadar çalýþýr öderim. Þayet ödeyemezsem öküzden boþ kalan yere geçer, boynumda sabanla tarlayý ben sürerim.”
Ýhtiyar sözlerinde apayrý bir tatlýlýk sezdiði delikanlýyý kýramaz ve peki deyip öküzün birini verir.
Mehmet artýk evlidir. Köyün hem ahlâk hem de güzellik timsali kýzlarýndan biriyle evlenir. Hayatýný mutlu ve huzurlu bir þekilde sürdürmekte, bir yandan da ihtiyara olan borcunu ödemek için var gücüyle çalýþmaktadýr. Ekin vakti gelmiþ çatmýþ Mehmet bir türlü parayý denkleþtirememiþtir. Verdiði sözü tutmak üzere ihtiyarýn yanýna gider. Ýhtiyara:

“Size borcumu ödeyeceðimi aksi halde diðer öküzün yanýna geçip tarlayý süreceðimi söylemiþtim. Evlilik benim düþündüðüm kadar kolay deðilmiþ. Ekin vakti gelmesine raðmen parayý biriktiremedim. Buraya sözümü tutmak için geldim.” der.
Ýhtiyar þaþkýn bir þekilde:
“Ýyi dersin de evlâdým seni sabanda gören köylü ne der? Ben nasýl cevap veririm?”
Mehmet “Siz onlarýn söylediklerine kulak asmayýn. Size çýkýþan olursa siz “ona sorun” diyerek beni gösterin. Ben cevap veririm.”
“Peki, Sen bilirsin” der ihtiyar.
Mehmet boynunu geçirir sabana baþlar tarlayý sürmeye. Ýhtiyar arkadan sabaný itmekte, öküzle beraber Mehmet de çekmekte ama yanýndaki öküzle bir deðildir ki Mehmet. Günler geçtikçe boynunda ve omuzlarýnda yaralar çýkmakta gittikçe zayýflamaktadýr. O yine yaratanýna devamlý þükürler etmekte “Belâyý veren onu almaya da kadirdir bu da geçer elbet.”diye söylenmektedir.
O sýrada yoldan geçmekte olan bir atlý Mehmet’in halini görünce merakýný yenemez ve ihtiyarýn yanýna giderek biraz da kýzgýn bir þekilde ona:
“Ayýp deðil mi Bey Amca utanmýyor musun? Gencecik delikanlýya eziyet ediyorsun. Bu yaptýðýn insanlýða sýðar mý?” diye çýkýþýr
Ýhtiyar sesini çýkarmaz ve “Bana bir þey söyleme” der. “Git kendisine sor.”
Mehmet de yolcu olduðu anlaþýlan bu adama günah iþlemekten korktuðu için evlenmeyi düþündüðünü parasý olmadýðýndan kendisine kýz verilmediðini, ihtiyardan borç olarak bir öküz alýp sattýðýný ve o öküz parasýyla evlendiðini, borcunu zamanýnda ödeyemediði için de sabana kendi isteðiyle geçtiðini anlatýr.
Atlý da sevmiþtir Mehmet’i. Kuþaðýndaki keseyi çýkarýp önce ihtiyarýn öküz parasýný verir. Sonra ona da biraz para verip, o parayla bereketli olmasý hasebiyle koyun almasýný tavsiye eder. O da atlýnýn dediklerini uygular.

Mehmet’in mal varlýðý gittikçe artmaktadýr. Ovalara sýðmayan sürüleriyle, emrindeki hizmetçilerle köyün aðasý oluvermiþtir biranda ama o hiçbir zaman gurura kapýlmýyor, nimeti vereni unutmuyordu. Zekâtýný fazlasýyla daðýtýyor, köyün fakirlerini araþtýrýp geçim sýkýntýlarýný gideriyordu. Özellikle de kendi geçmiþini unutmuyor, evlenecek yaþa gelip de evlenemeyenlere yardým ediyordu.

Ýki de erkek çocuðu olmuþtu. Her þey verilmiþti kendisine. Servet, þöhret, sýhhat ve iki çocukla süslenen huzurlu bir aile… Seneler sonra yine ayný köyden geçmekte olan o atlý bu kez Mehmet’i o zenginlikle görünce kendisine: “Bakýyorum da hiçbir sýkýntýn kalmamýþ. Bundan sonra rahat bir ömür sürersin” der. Mehmet de “þükürler olsun hiçbir sýkýntým yok ama sen yinede öyle deme. Bunlarý veren Allah elbette almaya da kadirdir. Buda geçer” diye cevap verir. Mehmet’in cevabý atlýyý þaþýrtmýþtýr. Yine de sesini çýkartmadan atýný dizginleyip uzaklaþýr.
Aradan fazla bir zaman geçmemiþti ki büyük bir afetin ortasýnda kaldý. Bir yandan fýrtýna bir yandan fýrtýnayla beraber azgýnlaþan seller bütün malýný yutup götürmüþtü. Elinde avucunda ne varsa akan sele kaptýrmýþtý. Geriye sadece eþeði kalmýþtý. O yine devamlý dua ediyor kendi ve ailesinin canýna zarar gelmediði için yaratanýna þükrediyordu. Köy aðasý Mehmet afetten köyün en fakiri olarak çýkmýþtý. Hanýmýna þöyle dert yanýyordu: “Haným biz köyün en zenginiyken þimdi en fakiri olduk. Sadaka ve zekât daðýtýrken muhtaç duruma düþtük. Ben artýk bu köyde kalamam. Uzak bir köye gidip oraya yerleþelim. Rýzkýmýzý baþka yerlerde arayalým.”
Ýki çocuðunu eþeðe bindirip kendisi de hanýmýyla beraber yola koyulur. Köy köy kasaba kasaba iþ aramaya baþlarlar. Uðradýklarý köylerden birinde çoban aradýklarýný ancak köyün dýþýndaki kulübeden baþka kalacaklarý yerleri olmadýðýný söylerler. Mehmet de kabul edip iþe baþlar. Ýlk önce kulübeyi tamir edip güzelce temizler sonra da vakit kaybetmeden iþe baþlar.

Mehmet dürüstlüðüyle ve iþine olan baðlýlýðýyla burada da kendini köylüye sevdirir. Köylü baþý her derde girdiðinde Mehmet’e koþar caný sýkýldýðýnda Mehmet’e koþar, emanet býrakacak biri mi lâzým akla ilk gelen Mehmet’tir. Kýsacasý köylü her iþini Mehmet’e yaptýrmaya alýþmýþtýr.

O günlerde yabancý olduðu anlaþýlan bir adam köye gelir. Köylüye elbisesinin yýrtýldýðýný diktirmek için usta bir terzi aradýðýný söyler. Onlar da kendilerinin pek beceremediðini ancak köyün dýþýndaki kulübede oturan Mehmet’in hanýmýnýn iyi terzi olduðunu söylerler. Yabancý eve geldiðinde Mehmet evde yoktur Mehmet’in hanýmý yabancýnýn elbisesini güzelce diker temizler. O da teþekkür ederek oradan ayrýlýr, ama yolda kalbine kötülük dolar. Þeytana uyup geri döner Mehmet’in hanýmýna: “Yolda Mehmet’e rastladým çok zor durumda sürüsüne kurtlar musallat oldu yardýma gitmeliyiz.”der. Haným da yabancýnýn sözüne inanýr çocuklarýný evde býrakýp aceleyle kocasýna yardýma koþar atýnýn terkisine binip gözden kaybolur. Mehmet döndüðünde çocuklar babalarýna: “Bir adam geldi. Önce elbisesini diktirip gitti sonra tekrar gelip senin sürülerine kurtlarýn saldýrdýðýný aceleyle annemi çaðýrdýðýný söyledi ve annemizi alýp gitti. Mehmet’in baþý ellerinin arasýndadýr çocuklarýna: “Yavrularým adam annenizi kaçýrmýþ. Benim baþýma hiçbir belâ gelmedi. Adam yalan söylemiþ annenizi kandýrmýþ.” Çaresiz bir þekilde köylüye mallarýný tek tek teslim eder. Hepsiyle helâlleþir ve oradan ayrýlýr. Bu sefer de köy köy, kasaba kasaba hanýmýný arar, ama o bu kadar sýkýntýya raðmen yine de Allah’a þükredip ondan yardým istemekte ve derdi veren Allah dermanýný da verir elbet bu da geçer” der.

Böylece dolaþýrlarken bir nehrin kenarýna varýrlar. Karþý yakasýna geçeceklerdir, ama nehir azgýn bir þekilde akmakta, yol vermemektedir. Mehmet ilk önce büyük oðlunu karþýya geçirir orada býrakýr ve döner küçük oðluyla eþeðini alýr. Nehrin ortasýna varmýþtý ki gözlerine inanamaz. Bir kurt oðlunu kaçýrmaktadýr. Telâþla büyük oðlumu kurtarayým derken küçük oðlunu da nehrin ortasýnda býrakýr. Nehrin azgýn sularý oðulcaðýzýný alýp götürür. Mehmet öylece kalakalýr bir oðlunu kurda bir oðlunu da nehrin azgýn sularýna kaptýrmýþtýr. Çaresiz bir þekilde dolaþmaya baþlar. Bir umutla karýsýný ve çocuklarýný arar durur. Böylece seneler geçer. Mehmet yaþlanmaya baþladýðýný hisseder. Saçýna sakalýna aklar düþmeye baþlamýþtýr. O geçirdiði uzun yýllar, o gezdiði þehirler, beldeler, ülkeler kendisini bir hayli yýpratmýþtýr. Mehmet yine de azminden bir þey kaybetmiyor, karýsýný ve çocuklarýný bulma ümidini yitirmiyordu.

Bir gün uðradýðý þehirlerden birinin giriþinde büyük bir kalabalýk görür. Neler olduðunu anlamak için kalabalýða yaklaþýr. Bu sýrada bir ak güvercin gelip Mehmet’in omzuna konar. Kalabalýktan uðultular yükselmeye baþlamýþtýr. Kendi aralarýnda;

“Bu da kim böyle? Saçý sakalý birbirine karýþmýþ, elbiseleri yýrtýk pýrtýk, hali periþan. Bu olmaz bir daha deneyelim” derler. Mehmet'in omzundan kuþu alýp tekrar uçururlar. Kuþ döner dolaþýr yine Mehmet’in omzuna konar bir daha denerler yine Mehmet’in omzunda. Meðer o günlerde ülkenin kralý ölmüþ. Halk da adet olduðu üzere beyaz bir güvercin uçurur güvercin kime konarsa kral o olurmuþ. Talih kuþu bu sefer Mehmet'i bulmuþ. Mehmet ülkeye kral olmuþ.

Mehmet kral oldum diye hemen yan gelip yatmaz. “Mademki halk bana bu görevi verdi en iyi þekilde yapmam lâzým” der. Her gece vezirleri ve diðer devlet erkânýný çaðýrýp toplantýlar yapar. Halkýn arasýna karýþýp dertlerini dinler ve böylece devleti âdil bir idare ile yönetmeye baþlar. Halk yeni kralýný çok sevmiþtir. Böyle birden bire çýkýp gelen biri nasýl olur da devleti böyle güzel yönetebilir. Onun Allah tarafýndan gönderilen bir melek olduðuna dahi inananlar vardýr.

Mehmet gece yaptýðý toplantýlarýn birinde baþ vezirini göremez. Ertesi sabah veziri çaðýrýp toplantýya neden katýlmadýðýný sorar. Vezir de “Efendim benim ev biraz þehrin dýþýnda, eþim de yalnýz olduðu için geceleri onu tek baþýna býrakýp gelemiyorum,. Onun için sizden gece toplantýlarýndan affýmý istiyorum.”der. Mehmet izin vermez. “Toplantýlarýn faideli geçebilmesi için senin de katýlman lâzým. Ne olursa olsun bu toplantýlara katýlacaksýn. Eðer eþinin baþýna bir þey gelmesinden korkuyorsan evinin kapýsýna iki nöbetçi býrak.” der. Ýþte Mehmet devleti böyle idare eder. Hiçbir gevþekliðe müsamaha göstermez.

Günler böyle gelip geçerken yine o atlýyla karþýlaþýr. Atlý kendisine: “Ýstediðin her þeye kavuþmuþsun. Sýkýntýn kalmamýþ. Köyde sefil bir hayat sürerken buraya gelip kral olmuþsun.” der. Mehmet de öyle deme der. Bana önce öküzlük sonra aðalýk, daha sonra çobanlýk daha sonrada krallýk yaptýran Allah her þeye kadirdir. Bu da geçer” Mehmet’in cevabý atlýyý hem þaþýrtmýþ hem de biraz kýzdýrmýþ. “Ne zaman senle karþýlaþsak, ne zaman senle konuþsak mutlaka sonunda bu da geçer diyorsun. Geçmeyen bir þey var mý bana onu söyle” der. Mehmet de atlýya sorusunun cevabýný 6 ay sonra vereceðini söyler. Atlý þaþkýn bir þekilde söylene söylene oradan ayrýlýr.

Vezirin kapýsýna býraktýðý iki nöbetçi kendi aralarýnda sohbete dalmýþlardýr. Biri diðerine baþýndan geçenleri anlatmaya baþlar. “Biz iki kardeþtik babam köyde çobanlýk yapardý. Bir gün bir yabancý evimize gelip elbisesini diktirdikten sonra annemizi kandýrarak kaçýrdý. Babamla birlikte onu aramaya çýktýk. Derken bir nehrin kenarýnda beni kurt kaptý. Tepeyi aþtýðýmýzda köylüler beni kurdun elinden kurtardý. Ondan sonra babamla kardeþime neler oldu bilmiyorum.” Bunlarý dinleyen diðer nöbetçi gözyaþlarýna hâkim olamaz: “Senin o nehir ortasýnda býraktýðýn kardeþin benim. Babam seni kurtarmak için acele edince beni elinden kaçýrdý. Nehrin sularýna kapýldým. Uzun bir süre sürüklendikten sonra beni de köylüler kurtardý. Babama neler olduðunu ben de bilmiyorum. Onu bir daha görmedim.” Ýki kardeþ aðlayarak birbirlerine sarýlýrlar. Doya doya hasret giderirler.

Vezirin hanýmý içerden bu nöbetçilerin konuþtuklarýný dinliyordu. Kendisine daha fazla tutamadý. “Yavrularýýýýým” diyerek gözyaþlarýyla nöbetçilerin boyunlarýna sarýldý. Hýçkýra hýçkýra aðlýyordu. “Siz benim yavrularýmsýnýz. Beni kaçýran yabancý, tebdil-i kýyafetle köye gelen vezirmiþ. Beni bu vezir kaçýrdý.”diyordu. Nöbetçiler iki sevinci birden yaþýyordu. Hem kardeþlerini hem de annelerini bulmuþlardý. Anne, çocuklarýný içeri aldý. Onlarýn karýnlarýný bir güzel doyurdu. Sevdi okþadý. Yýllarýn çektirdiði acýlar yavaþ yavaþ diniyordu. Oðullarýný bulmuþtu bundan güzel bir þey mi vardý?

Tam bu sýrada vezir içeri girdi. Karýsýnýn nöbetçilerle yan yana oturduðunu görünce çok kýzdý. Daha bir þey söylemelerine fýrsat vermeden aðzýna geleni söyledi. “Ben size namusumu emanet adýyorum Siz neler yapýyorsunuz.” diyordu. Derhâl nöbetçilerin idamýný emretti. Daraðacý kuruldu. Ýkisi birden sehpaya çýkarýldýlar. Cellât tekmeyi vurmadan önce adet olduðu üzere son istekleri soruldu. Ýki kardeþin hiç umutlarý kalmamýþtý, ama yinede son isteklerini söylediler. “Kralla yüz yüze görüþmek.” Vezir idamýn hemen gerçekleþmesini istiyordu. Önce izin vermek istemedi. Ancak yapacak bir þey yoktu. Bu onlarýn son istekleriydi.

Kral iki delikanlýyý dikkatlice dinledi. Tahtýndan yavaþ yavaþ indi. Yüreðinin derinliklerinden gelen hýçkýrýklara hâkim olamýyordu. Ýki gencin yanýna geldi. Ellerini omuzlarýna koydu. “Oðullarým benim ben, sizin babanýzým” dedi. Onlarýn babasýydý Mehmet. Yýllardýr aradýðý çocuklarý þimdi karþýsýndaydý.

Artýk her þey ortaya çýkmýþtý. Mehmet’in karýsýný kaçýran vezir idam edildi. Ýþte þimdi istediði mutluluðu yakalamýþtý. Karýsý da çocuklarý da yanýndaydý, ama bu mutluluk da uzun sürmedi. Ýki ay geçmemiþti ki anîden rahatsýzlandý. Yaþadýðý hayat kendisini çok yýpratmýþtý. Kýsa bir süre sonrada öldü. Halk aylarca onun yasýný tuttu.

Mehmet’in ölümünden birkaç ay sonra atlý þehre döndü. Sorusunun cevabýný alacaktý. Fakat daha þehrin giriþinde Mehmet’in öldüðü anlaþýldý. Her yerde matem vardý. Sanki köy de Mehmet'le birlikte ölmüþtü. Mezarýnýn baþýna vardý ve sitem dolu þu serzeniþte bulundu. “ ey öküzlük yapan Mehmet, Ey aðalýk yapan Mehmet, Ey çobanlýk yapan Mehmet, Ey krallýk yapan Mehmet. Bu sefer sözünde durmadýn. Bu da geçer bu da geçer dedin. Geçmeyen þey nedir? diye sordum cevabýný vermeden gittin. Nerelerdesin?” Atlý böyle söylenip dururken bir ses duydu. Bu Mehmet’in sesiydi. “ sorunun cevabý iþte burasý! ölüm herkese bir defa gelir ama geçmez!”
Elinize Saglik
Gönderen: 01.12.2009 - 23:12
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ReYYaN su an offline ReYYaN  
288 Mesaj -
Cok dogru bunu biyerde okumustum. Buda gecer elbet buda gecer yahu.

ne aglarsin benim zülfü siyahim
buda gelir buda gecer, aglama

Gönderen: 02.12.2009 - 18:16
Bu Mesaji Bildir   ReYYaN üyenin diger mesajlarini ara ReYYaN üyenin Profiline bak ReYYaN üyeye özel mesaj gönder ReYYaN üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1085 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57561 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.