*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1307 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 22. Aralık 2024 - 06:48

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Evet ana, "bizim Kâbil"!..

önceki konu diğer konu

4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Evet ana, "bizim Kâbil"!..

Moderator

4254 Mesaj -

Evet ana, "bizim Kâbil"!..
Cemil Meriç, Tanzimat sonrasý Batýcý aydýnýn Batý karþýsýndaki aþaðýlýk kompleksini tanýmlarken "Efendisinin bevlini ilaç niyetine içen aptal uþak" nitelemesini kullanýr. Bir baþka yerde yine Batýcý aydýnýn bu ülkedeki rolünü tanýmlarken, daha aðýr, ama bu 'tür' için 'cuk oturan' çarpýcý bir tesbit yapar: "Irzýna geçen zorbaya âþýk olan aptal kýz."

ABD'deki sivil hedeflere yapýlan saldýrýlar için "Kýnýyorum, ama..." diyenleri eleþtirenlere bakýn bir; ABD'nin baþlattýðý 9. Haçlý seferinin neredeyse meccani zangoçluðunu yapacaklar. Tanrýlarýna sunacaðý kurbanýn etrafýnda neþeyle dans eden bir pagan gibiler. Batýcýlarýmýzýn 'uygarlýk tanrýsý'na bir deðil bin Afganistan feda olsun, çok mu?

Bir zamanlar, Ýngiltere'de yapýlmýþ bir anket sonucunu görmüþtüm. Ýngiliz vatandaþýna sorulan soru þu: Batmakta olan bir teknede Pablo Picasso'nun bir tablosu ve bir de insan var; ama siz sadece birini kurtarabilecek durumdasýnýz: hangisini kurtarýrdýnýz?

Verilen cevaplar tam da modern insanýn kendine yabancýlaþmýþ tabiatýný sergiler mahiyette; yüzde doksan küsuru boðulan insaný deðil, tabloyu kurtaracaðý cevabýný vermiþ. Bir Ýngiliz yönetici, "Hindistan mý, Shakespeare mi?" tercihiyle baþ baþa býrakýlýnca, Koca bir Hindistan'ýn bir Shakespeare etmeyeceðini söylememiþ miydi?

Böyle düþünen bencil bir aklýn eline gücü verirseniz, bir Shakespeare için Koca bir Hindistan'ý ateþe vermekten çekinir mi? Onun tasavvuru bu: deðersiz deðerliye feda olsun. Tam da Darwin'in "doðal ayýklanma" tezine uygun bir davranýþ. Bu mantýk, ABD'nin Afganlýlarýn üzerine yaðdýrdýðý bombalarý, bir tür "doðal ayýklama" yöntemi gibi algýlamamýzý istiyor. Nitekim, tüm sömürgecilik tarihi boyunca Batýnýn davranýþlarýný yönlendiren de, bu müstekbir ve mütekebbir aklý deðil miydi?

Elbet bu akýl hasta bir akýldýr. Tarihte hangi uygarlýk bu akla dûçâr olmuþsa, kendi elleriyle kendi sonunu getirmiþtir. Ve hemen sözün burasýnda söyleyeyim ki; ABD için bu, sonun baþlangýcýdýr. Filin canýný yaktýðý sineklerden biri filin burnundan beynine girip yemeye baþladýðý zaman, fil hem kendini mahveder hem çevresini.

Gizli kimliði sonradan ortaya çýkan Damat Ýbrahim Paþa, kötü yönetimden ve ahlaki kokuþmadan kaynaklanan iç huzursuzluklarý bastýrmanýn yolunu, Ýran üzerine sefer hazýrlýðýna giriþmekte bulmuþtu (1727). Þair Nedim, kafasýnýn kýyak olduðu bir demde, ünlü "Bu þehr-i'Stanbul ki bî-mislu bahadýr/ Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedadýr" dizelerini döktürürken, sadrazamdan alacaðý bahþiþi düþünüyordu. Milletin yokluktan yakacak kömür bulamadýðýný, bulanlarýn gözlerine sürme diye çektiklerini söyleyen þair Tâib'i kim dinler?

Bütün bunlar ne padiþahýn saltanatýný, ne sadrazamýn kellesini kurtarmaya yetti. Dahasý, Osmanlý için de sonun baþlangýcý oldu.

Bu ülkeyi ABD'nin kuyruðuna takýp savaþa yestehleyen Batýcýlar, rejim krizinin neden olduðu ahlaksýzlýk, yolsuzluk ve yoksulluk içinde kývranan bu ülkedeki saltanatlarýný sürdürmenin telaþýna düþmüþ olabilirler. Fakat ihanet içindeki her aydýn Nedim'in akýbetini hatýrlamalýdýr. Bunlar Nedim kadar yerli de deðiller: Bahþiþ için kapýsýna dizildikleri güç yabancý bir güçtür. Onlarý ilk hayal kýrýklýðýna uðratacak olan, yalan söyleyip gaza getirdikleri efendileri olacaktýr. Çünkü hiçbir yalan, ebediyen ayakta kalamaz.

Bu günlerde, kimlerin kimin ekmeðini yediði birer birer ortaya çýkýyor. Anadolu insanýnýn, aklý ekmeðine ayarlý tipler için kullandýðý "kimin ekmeðini yerse onun kýlýcýný sallar" sözü, bir kez daha doðrulanýyor.

Saðda solda birer stratejist edasýyla dolaþan bu tipler, aslýnda çapsýz ve derinliksiz birer 'teknisyen'. Hepsi de, Ýslam'ýn Ýspanya'dan kazýnma projesi olan "Reconquista"nýn Anadolu için planlanmýþ versiyonunun devþirilmiþ ürünü.

Tarih bilinci yok, coðrafya bilinci yok, kültür bilinci yok, medeniyet bilinci hiç yok...

Varsa yoksa "þimdi" ve "burada"...

"Mazi" anlamýnda bir dün yok, "istikbal" mahiyetinde bir yarýn yok. Ebedi istikbal mi? Ona da imaný yok... Gelen aðam, giden paþam. Yarýn, sadece kendi yarýnýndan müteþekkil beyimizin. Namazý olsa, ona "ihdine's-sýrata'l-müstakim (=bizi dosdoðru yola ilet!) diye dua ederken, her gün tekrar ettiðin o 'biz' kimdir?" diye sorardým. "O 'biz'in içine ABD'nin bombalarý altýnda can veren Afganlýnýn da girdiðini biliyor musun?" derdim. Ama o da yok...

Bilmem ki bu türe nasýl anlatmalý: Kâbil'in tepesine düþen bomba Ýstanbul'un yüreðine düþer... Kandahar yanarsa, dumaný Erzurum'da tüter... Mezar-ý Þerif bombalanýrsa Konya aðlar...

Bir milletvekili dostum anlatmýþtý. Körfez Savaþý sýrasýnda, ABD ve Ýngiliz uçaklarý Baðdat'a bomba yaðdýrýrken, dönemin bakanlarýndan biri þunlarý anlatýyor: "Benim 90 yaþýna merdiven dayamýþ bir anam var. Televizyon sunucusunun "ABD Baðdat'a bomba yaðdýrdý" anonsunu duyunca, rengi attý, gözleri dolu dolu oldu, bana dönüp sordu:

- "Oðlum, bu Baðdat bizim Baðdat mý?"

....?

- "Oðlum, bizim Baðdat'ý mý bombalýyorlar?"

"Ne diyeceðimi bilemedim, üzülmesini de istemedim, ama yalan da söyleyemedim."

Anam, sana sesleniyorum; tüm analara sesleniyorum:

Haçlýlar "bizim Kabil'i" bombalýyorlar...

"Bizim Kandahar'ý" bombalýyorlar...

"Bizim Mezar-ý Þerif'i" bombalýyorlar!..

Bombacýlar kendilerini gol atan "futbolcu" gibi hissediyorlarmýþ! Kendileri diyor bunu!

Belli ki, onlara "Vur vur inlesin!" diye tempo tutan Batýcýlarýmýz da, kendilerini "Haçlýlarýn amigosu" gibi hissediyorlar! Yüzleri kýzarmadan yapýyorlar bunu!

Ana!.. Onlar senin geçmiþini, geleceðini, hafýzaný ve yüreðini satýyorlar!..

"Anlýyorsun, deðil mi?" demiyorum; çünkü "aðlýyorsun"!..
Mustafa ÝSLAMOÐLU

Gönderen: 18.10.2009 - 20:07

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Baðdat'a Aðýt

Murat Aydýn Doma

Kara yüzlü bu amcalar buralara nerden geldi
Omuzlarýnda tüfekler yükleri çok aðýr sanki
Sizi kurtardýk dediler çok mu sevdiler bizleri
Onlardan kim istedi ki ölüm kusan füzeleri

Önce babam gitti evden bir gün annem de dönmedi
Aðlamýyorum artýk ben annesizler aðlamaz ki
Iþýksýz ve susuz kaldýk kesildi Baðdat'ýn sesi
Kan kokan sokaklarýnda kurþunlar adres sormaz ki

Çok mu sattý oralarda canlý yayýn savaþ filmi
El koydular ilaçlara öldürdüler bebekleri
Tek duvar kaldý odamda bir de yýkýk penceresi
Neden çok gördüler bize yaþadýðýmýz evleri

Gök karardý yer inledi ateþlerde yandý elim
Acýmýyor artýk kolum kesilen kol acýmaz ki
Bütün dünya çocuklarý koþun buralara gelin
Gözlerim görmüyor ama körebe oynarýz belki

Anýlarýmýz çalýndý kararttýlar geleceði
Bizler acýlarý tattýk sözde uygarlar zaferi
Kim çýkarýr savaþlarý kimleri mutlu eder ki
Katliamý yazsýn tarih coðrafya da ihaneti

Son sözümde sustu dilim vahþeti anlatamaz ki
Haykýrýr fotoðraflarým... Ölüler konuþamaz ki...

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Muhtazaf tarafından, 18.10.2009 - 20:55 tarihinde.

Gönderen: 18.10.2009 - 20:48

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Ne kadar uzaktik Dicle'den
Çok yakininda dogmusken
Dicle ki asagilarda köpüklerinden
Bir sehir dogurmus Bagdat'tir bu senin ülken
Bagdat'tir bu kardesim senin ülken
Ayin Dicle'ye düsüp topraga yükselmesi yeniden
Ayna koparmak boyuna ayna koparmak günesten
Açik ve seçik bir fetih kiliçla yarilan günesten
Senin sehrin benim sehrim ve hepimizin sehri
Bir nehrin sehri ki bizi yikamistir ruh ve beden
Içimizde akmistir gece ve gündüz demeden
Gövdesinde izler benekler tasir Kara Âmid kalesinden
Yaralar kaplan derisini cam gibi süsleyen
Gönül yaralari fizikötesinden

Ve bir sehir ki haber verir
Gök yaratilmadan önceki gökten
Zebercet seslerin ev kafesi olusu
Dis dis bahçe parmakliklari gümüsten
Hurmalar Dicle'nin çiçekleri peygamber armagani
Veliler armagani Bagdat'a dogru gelen
Boyuna gelen bin yildan beri
Bin bin yil daha öteye giden
Altin palmiyeler sulh ve sükûn defneleri

Görmedim Bagdat'i ne kadar görmek istemisken
Bizi mahrum birakmislar birbirimizden
Kendimiz mahrum birakmisizdir kendimizi kendimizden
Bagdat ki Kerbelâ sehitlerinin kanidir harci
Islâm Uygarliginin Baskenti
Harun Resit barisi
Imam-i Âzam adaleti
Cüneyd'in gözleri
Geylâni'nin gönlü
Ve Halid'in zikri
Binbir gece ülkesi
Binbir gündüz gerçegi
Fuzuli'nin günü

Leyli vü Mecnun nefesi
Ve Hallac-i Mansur'un kaniyla besli
Gece melegi
Yaksam bütün lâmbalari
Çagirmak üzere ates pervanelerini
Fitili kissam isik baharini
Yanmasin asiklarin yüregi
Bir aldanisla bir yanisla
Ulu bir kanisla bir yanisla

O çocugun kederini biliyorum
Kaderi bir agit gibi sizdiran gönlüne
Bagdat bir sarnica ine ine
Yaklasiyor yeniden derinden derine
Çarpilmanin mermerine

Alçilar kiriliyor Lût gölü tuz gibi
Dicle kara bir firtinada dönüyor firdolayi
Çatlayan toprak karanligin anasi
Ve su, kurumus çiçeklerin damittigi

Kitap yüklü develer boguldu
Ates yüklü atlar yüzerken yandi
Kördügümdür halifenin sirri
At nallarinin altinda

Kuslar ki bogazlari tikanmis mercandan
Kiyamet habercisi çikardigi seslerle

Zeytin ezmesi sergisi sonsuz bir asfaltta Bilyeler üstünde kayan otomobiller göçünde
Bir halk gidiyor burdan bilinmeyen bir yere
Hâtiralarini savurarak sicak bir rüzgârin küllerine

Ve haberci diyor ki: n'oldu Bagdat
Nerde onu koruyan sur ve perde
Insan ki yasar eserde
Insan nerde ve eser nerde

Devrilen her tas benim tasim
Yikilan her ev benim
Benden yikiliyor hepsi ben yikiliyorum
Yikilan benim

Ve haberci diyor ki: yikilan benim
Tasta suda hurmada
Kus bogazinda
Otomobil tekerinde petrol zerresinde

Her zerrede ölen benim
Ölen Bagdat benim

Ve diyor ki haberci:
Yanan ay sönen gün benim
Çöken aksam gelen geceyim ben

Neden anlamadin bütün bunlari sen
Ey Bagdat'in altin anahtarini küle çeviren

SEZAI KARAKOÇ

Gönderen: 18.10.2009 - 20:49

	Dai

922 Mesaj -

emegine saglik muhtazaf hoca

bazen duygusalliktan
bazende yazacak kelime bulamamktan cevap veremiyor olabiliriz
ama inaniyorumki konularin okunuyor
vermek istedigin mesajlar aliniyordur

Gönderen: 20.10.2009 - 00:29

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1307 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.70156 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.