0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KISILIK GELISIMI » İnsan Gelişimi Safhaları

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
İnsan Gelişimi Safhaları
Moderator


4254 Mesaj -
Ýnsan Geliþimi Safhalarý
Yazar AttacK Erikson, hayatý sekiz döneme ayýrarak incelemiþtir. Bu dönemlerin her birinde ya da daha çok içsel kriz yaþanmaktadýr. Eðer kriz baþarýlý bir þekilde atlatýlmýþsa kiþi güç kazanarak, bir sonraki basamaða rahatça geçebilir.

Erikson’un basamaklarý, zamanla sýnýrlý olmayýp geliþim süreklidir. Kiþilerde bazý sorunlar bir dönemden, baþka bir döneme taþýnabildiði gibi aðýr stres altýnda da o sorunlar yeniden açýða çýkabilmektedir. Bazen de yoðun stres ile kiþilerde daha önceki basamaklara geri dönüþ gözlenebilir.

Biz size bu baþyapýtý tanýtmaya çalýþacaðýz.

Birinci Evre ( Temel Güvene Karþý Güvensizlik Dönemi):

Bu dönem Freud'un oral dönem olarak adlandýrdýðý evredir. Doðumdan ilk 1,5 yaþ dönemine dek sürer. Bu dönemde çocuk her þeyi kendi aðzý ile yaþar. Çocuk herþeyi aðzýna götürerek öðrenir. Ýstenen ve verilen ne varsa o anda alýnýr. Aðýz bu dönemde vücudun en duyarlý bölgesidir. Asal iþlev anne memesini arayýp, bulmak, emmek ve gýda almaktýr. Ana-babanýn bebeðe güven verici bir þekilde besleyici yaklaþýmý , çocukta ileri dönemde dýþ dünyaya karþý olumlu beklentiler içinde oluþun temelini atar. 6. aydan itibaren diþlerin çýkýþý ile birlikte ýsýrma dürtüsü geliþir. Daha önceki pasif dönem, aktif hale dönüþür. Isýrma ile zevk almaya baþlar. Bebek anne memesini ýsýrýnca, memenin aðzýndan çekildiðini farkeder. Bu durumda ýsýrma isteðini frenlemeyi öðrenirken, çevresini de etkileyebildiðini görür. Bu sayede çevresindekilerden ayrý bir varlýk olduðunu öðrenmeye baþlar. Çocuk diðer duyularýný da kullanma yeteneðini geliþtirir. Elini uzatarak çevresindekileri yakalamaya, ele geçirmeye çalýþýr. Bu dönemde çocuðun ebeveynleri çocuðun ihtiyaçlarýný düzenli bir þekilde ve zamanýnda karþýlarsa çocukta bir güven, iyimserlik ve ümit hissi geliþir. Bu güven sadece çevresindekilere karþý deðil, ayný zamanda kendine ve kendisinin yapabileceklerine karþý da kazanýlýr.

Bu durumun oluþamadýðý durumlarda, çocuk istediðini, gereksindiðini elde edemediðinde, güvensizlik hissi geliþtirir.

Bir bebeðin çevresi ile iyi bir iliþkisinin, uyumunun varlýðý istekli ve rahat bir þekilde beslenmesi, uykunun düzenliliði, rahat idrar çýkarma ve dýþkýlamasý ile belirlidir.

Çocuðun bu dönemdeki ilk sosyal baþarýsý anne-baba gözü önünde olmadýðýnda, aðlayýp, korku duymadan, kaygý ya da öfke göstermeden bu duruma dayanabilmesidir. Çocuk artýk ebeveynlerinin yanýndan uzaklaþmasýna katlanabilmeyi baþarýr. Büyüyen çocuk artýk ana babasý yanýnda olmadan, kendisini sevdiklerini, onu terk etmediklerini kavrar. Ailesi o an yanýnda olsa da olmasa da sürekli olarak sevildiðini, kendisinin onlar için önemli olduðunu bilir. Çocuðun çevresi ve iç dünyasý her iki durumda da sabit ve düzenli olup, dýþ ve iç dünyasý birbiri ile uyumlu ve sorunsuzdur. Çocukta ilk benlik duygularýnýn temeli bu dönemde atýlýr. Bu donemin ilerlemesi ile çocukta emekleme, ayakta durup, yürüyebilme, dýþkýlama gibi aþamalarý gerçekleþtirme için özgüven duygusu geliþmeye baþlar. Bu süreç iyi bir anne-çocuk iliþkisi gerektirir. Bebeðin fiziksel (beslenme, tuvalet ihtiyacý, çevresel koþullardan korunma gibi) gereksinimlerinin karþýlanmasý kadar, hatta daha çok duygusal açýdan beslenmesi; çocukta iyilik, güvenlik duygusunu, saðlýklý bir birey olma hissini oluþturacaktýr. Geçen günler içinde elbette ki bir takým þeylere sahip olamayýp, ya da yapamayýp hayal kýrýklýklarýna uðrayacaklardýr. Ancak bu sýnýrlanmalarýn aslýnda bir anlamý olup, toplumsal

gereklilikler olduðu izlenimi verilmeli, her davranýþýn olumlu ya da olumsuz sonuçlarý olabildiði gösterilmelidir. Keyfice ve duruma göre deðiþen sýnýrlanmalar kiþide sorunlu bir kiþilik yapýsý oluþumuna yol açabilmektedir.

Bu dönemin uygun bir þekilde yaþanamamasý, ebeveynlerin yokluðu ya da yanlýþ tutumlarý nedeniyle saðlýklý bir þekilde geçilememesi halinde ileri dönemde kiþilerde kötümserlik, paranoid ya da sanrýsal bozukluklar, ümitsizlik þeklinde tavýrlar, içekapanýklýk (þizoid kiþilik), alkol-madde baðýmlýlýklarý geliþebilir.

Ýkinci Evre ( Özerklik-Baðýmsýzlýða Karþýn Utanç ve Þüphe Dönemi):

Freud’un anal dönem olarak adlandýrdýðý dönemdir. Bu dönem 1-3 yaþ arasýný kapsamaktadýr. Bu dönemde çocuk konuþmaya baþlar, barsak kontrolü ile dýþkýsýný tutabilmeye baþlar ve istemli kas kontrolü kendini gösterir. Çocuk dýþkýsýný tutup, býrakabildiðini keþfeder. Bu þekilde çocukta iþbirliði ya da inatçýlýk þeklinde davranýþ yapýlarý geliþebilir.

Aile eðer çocuða karþý aþýrý koruyucu olmadan, yeterli özgürlük ve desteði verirse, çocukta özgüven duygusu geliþerek, çevresindekileri ve dýþ dünyayý kontrol edebileceði hissi geliþir. Bu olmaz, çocukta otonomi cezalandýrýlýp, aþýrý koruyucu olunursa öfke, þüphe ve utangaçlýk kendini göstermeye baþlar.

Aile tarafýndan çok erken dönemde ya da aþýrý bir baský ile dýþký eðitimi ya da baþka eðitimler uygulanacak olursa, çocuðun iç kontrolünü saðlamasý yolundaki geliþimi olumsuz etkilenerek, gerileme ya da yanlýþ geliþimlere yol açýlabilir. Ayný þekilde aile tarafýndan uygulanabilen aþýrý koruyucu tutumlar da çocuðun özdenetimini ya da yargýlama yeteneðini zayýf býrakacaðýndan özgür iradesinin geliþimini sekteye uðratacaktýr. Bu durumda kiþide ileri dönemde utanç ve þüphe gibi tutumlar baskýn hale gelebilecektir. Çocuk ailesinden edindiklerinin ötesine geçmekte zorlanacaktýr. Bu dönemi uygun bir þekilde geçemeyen birey, ileri dönemde etrafýndakilerin kendisini kontrol altýna almak istediði þeklinde paranoid bir yapý geliþtirebilir. Mükemmeliyetçilik, esneklikten yoksun olma þeklinde tavýrlar bu donemdeki sorunlardan köken almaktadýr. Çocuðun dýþkýsýný tutup-býrakma arasýndaki birbiri ile zýt eðilimlerinin getirdiði çatýþma, daha sonra cimrilik, esneklikten yoksunluk, sabit fikirlilik, mükemmeliyetçilik ile bir arada olan obsesif-kompulsif kiþilik yapýsýnýn temellerini atar.

Çocuðun etrafýndakiler bu dönemde onu kendi iþlerini yapýp, yere saðlam basma, yardýmsýz kendi ayaklarý üzerinde durma konusunda cesaretlendirmelidir. Sahip olma ve sahip olduklarýný býrakma arasýndaki saðduyu ve dengeyi ( dýþkýlamada olduðu gibi) oluþturarak, uygun yargý yeteneðinin geliþmesine olanak saðlamalýdýrlar. Bu dönemde çocuðun özgür iradesini kullanarak, seçimler yapýp, deneme -yanýlma yolu ile öðrenimi engellenirse, kendi bedeni üzerinde bunlarý yapmaya çalýþacaktýr. Bu da obsesif-kompulsif bozukluða eðilimi arttýracaktýr. Dediðim dedik ve herþeyin detaylarýna inen bir davranýþ yapýsý oluþabilecektir. Çocuk bu sýrada yaþanan sorunlar nedeniyle utanç ve baþkalarýna kýyasla kötü olduðu duygularý içine girebilecektir. Geliþen çocuk kendini, vücudunu, düþünce ve hedeflerini pis ya da olumsuz olarak görebilecektir. Kendi deðerlerine inancý sarsýlmadan, zedelenmeden kendi vücudu, düþünceleri ve davranýþlarýna uygun bir þekilde denetim saðlayabilmesi baþarýlabilirse, ileri dönemde iyi niyetlilik, iþbirliði, sevgi, özerklik ve kendini sunabilme yetileri süreklilik kazanabilecektir.

Çocuklukta geliþen, kendisinin denetimindeki bu özerklik duygusu, ileri dönemlerde adaletli yaþamý, yasalara saygýyý, kurumlara güvenin oluþmasýna zemin hazýrlayacaktýr.

Üçüncü Evre (Giriþime Karþý Suçluluk Dönemi):

Freud’un fallik-ödipal dönem olarak adlandýrdýðý dönemdir. 3 yaþ ile 5 yaþ arasý dönemi kapsamaktadýr. Çocuðun iskelet-kas sistemi üzerine hakimiyetinin artýþý ve dil becerilerinin geliþimi ile dýþ dünyanýn keþfi ve orada rol almak þeklinde üstünlük-büyüklük düþünceleri baþlar.Çocukta aþýrý bir merak, cinsel organlarla ilgili yoðun düþünceler, baþkalarý ile rekabet ve çevredekilere fiziksel olarak zarar verme görülür. Çocuðun cinselliðe olan giderek artan meraký grup içi cinsel oyunlara, kendi ya da yaþýtlarýnýn cinsel organlarýna dokunma davranýþlarýna yol açar. Eðer aile bu davranýþlarý aþýrý bir þekilde bastýrýp, korkutarak önlemeye çalýþýrsa, ileri dönemde cinsel alanda sorunlu ve baskýlanmýþ bireyler oluþur.

3. Yaþ sonuna doðru kas gücü ve düþünce yeteneði gerektiren uðraþlara baþlar. Bu sýrada çevrelerince yetersiz hissettirilirlerse, ileri dönemde kendisinin baþlattýðý aktiviteler nedeniyle suçluluk hissi yaþayabilirler. Ýnsiyatif kullanma konusunda bu dönemde oluþan çatýþmalarý, kendi potansiyellerini, gerçekleþtirebilecekleri en iyi davranýþlarýný sergilemelerine engel olabilir. Tutku ve hýrs kavramlarý bozulabilir.

Yaþýtlarý ile oynayarak, onlarla nasýl iliþki kurabileceðini öðrenir. Eðer bu dönemde saldýrgan dürtülerine hakim olabilmesi, uygun bir þekilde saðlanýrsa çocukta insiyatif kullanabilme yetisi ve tutku sahibi olma özelliði geliþir. Çocuk kendi davranýþlarýný sýnýrlamayý öðrenir. Saldýrgan dürtülerini oyun, yarýþma, eþya kullanma gibi yapýcý bir yöne yönlendirerek, baþarýlý ve sorunsuz bir çözüm saðlar. Aþýrý baskýlanma çocuðun giriþimciliðini ve hayal gücünü kýsýtlar. Çok güçlü bir süperego geliþimine neden olarak, ileride ya hep ya hiç tarzýnda düþünme, çevresindekileri kendi ahlak kalýplarý içine girmeye zorlama þeklinde davranýþlara yolaçabilir. Bu dönem baþarýlý bir þekilde aþýlýrsa sorumluluk, kiþisel disiplin özellikleri geliþir.

Bu dönemde yasaklanmýþ dürtülerin baskýlanmasý ile kiþide suç ve kaygý duygularý oluþur. Bu geliþen taslak ileride ahlak kavramýný oluþturacaktýr.

Bu dönemde çocuk, oedipus ve elektra kompleksleri denen karþýt cins ebeveyne yakýnlaþýp, kendi cinsinden olan ebeveyni rakip gibi görme þeklindeki geliþimsel düþüncelerden kurtulup, kendi insiyatifini ortaya koyarak, kendinde geliþen ahlak kurallarý ve yaþam prensipleri çerçevesinde daha az çatýþmalar ve suçluluk duygularý hissederek yaþamayý öðrenir.

Bu dönem baþarýlý bir þekilde yaþanamaz ise, suç ve giriþim arasýndaki çatýþma ileri dönemde yaygýn anksiyete bozukluðu, konversiyon bozukluðu da denen somatoform dissosiyasyonlara, fobik bozukluklara ve psikosomatik bozukluklara yol açabilecektir.

Bu dönemde cinsel organlarýn uyarýlabilmesi görülmektedir. Bu deðiþim ile birlikte, uyarýlma sonucu ayýplanma, cezalandýrýlma korkusu baþlamakta, cezalandýrýlma sonucunda çocuðun kendi cinsel organýnýn kesileceði ya da tahrip edileceði þeklinde korkularý baþlayabilmektedir.

Vücut daha bir geliþmekte, buna düþünsel geliþim de eklenmektedir. Geliþen çocuk kendi iþlevlerinde daha etkin olup, insiyatif kullanmaya baþlar. Karþýlaþtýðý baþarýsýzlýklarý tolere edebilmeye, olmazsa kendine baþka hedefler belirlemeye çalýþýr. Sorumluluklar üstlenmeye, ufak planlar yapmaya baþlar. Bir önceki donemde varolan özerklik, artýk daha bir amaca yönelik, daha mantýklý ve uyumludur.

Bu dönemde sergilenen düþünsel ve vücutsal çaba sonucu saðlananlar ve elde edilen hazzýn çevrece yoðun eleþtirisi, suçluluk duygularýna yolaçmaktadýr. Annenin bir numarasý olma amacý ve bu uðurda sergilenen tavýrlar, kýskançlýk, suçluluk duygularý ve kaygýya neden olabilir. Ýleri dönemde, çocuðun kendi içinde ana-babanýn kendine koyduðu yasaklar ve uygulanan eleþtirileri mumla aratan bir denetleme kurumu - baskýn bir süperego- geliþebilir.

Bu dönem uygun bir þekilde yaþanýrsa, çocuk sýnýrlarýný bilerek, çevresiyle uyumlu bir þekilde görevler üstlenir, eþya ve amaca uygun nesneleri kullanarak, mutluluk ve baþarý duygusunu daha çok tadar.

Dördüncü Evre (Üreticiliðe Karþýn Küçüklük-Deðersizlik Dönemi):

Freud’un latent dönem olarak adlandýrdýðý dönemdir. 5 yaþ ile 11 yaþ arasý dönemi kapsamaktadýr. Okul çaðý dönemidir. Bu dönemde çocuk cinsel açýdan bir durgunluk dönemine girerken, yaþýtlarý ile iliþkileri artarak, yeni þeyler öðrenme ve birþeyler üretmenin hazzýný yaþamaya baþlar. Kendini örnek aldýðý kiþilerle özdeþleþtirerek, çeþitli alanlarda roller üstlendiði þeklinde düþlemler kurar. Eðer çocuk bu dönem öncesini ve bu dönemi baþarýlý bir þekilde geçememiþ ise aþaðýlýk ve yetersizlik duygularý geliþtirir. Kiþinin çevresindekiler bu dönemin aþýlýp, yeterlilik duygusunun geliþmesinde asal rol alýrlar.

Bu dönemde çevresel etkenler, okul ve görevlerle kendisinde daha önce varolan olgun olmayan istek ve hayallerini býrakarak, daha gerçekçi hedeflere yönelmeye baþlar. Çevresi ya da kendisi için bir takým faaliyetlere girip, kazanýmlar elde ederek, çevresinde destek bulmayý, onaylanmayý öðrenir. Birþeyler yaparak, baþladýðý iþi bitirmenin keyfine varmaya baþlar. Kendinden yaþça büyük ya da daha deneyimlileri izleyerek araç-gereç kullanmayý öðrenir, el ve vücut becerisi geliþtirir.

Bu yaþ grubunda çocuðun anlayýþlý, sabýrlý, ilgili ana baba, öðretmen, patron, iþ ve okul arkadaþlarý ile karþýlaþamamasý ya da onlar arasýnda zayýf-uygunsuz bir noktada bulunmalarý halinde, yetersizlik ya da aþaðýlýk duygularý geliþir. Çocuða ayrým uygulanmasý, aþaðýlanmasý ya da aþýrý koruyucu tavýrlarda bulunulmasý, çocuðun kendisiyle ayný cinsiyetteki ebeveyn ile kendini uygunsuz bir þekilde karþýlaþtýrmasý gibi durumlarda aþaðýlýk ve yetersizlik hissi geliþebilir. Kendisine göre üst konumdaki kiþileri örnek alamayýp, yanlýþ kiþileri örnek alabilirler. Okul ya da mesleðe hazýrlýk dönemi ilk olarak ailede baþlar. Ailenin bu hazýrlýk dönemini yeterli düzeyde yapmamasý ya da beklenilen ideal okul hayatýna ulaþýlamamasý durumunda, çocuðun akademik geliþimi aksayabilmektedir. Bazý durumlarda da aþaðýlýk duygusu yerine para, güç ve saygý görmek için aþýrý bir dengeleyici dürtüye sahip olunabilir. Ýþ kiþi için hayatta en önemli þey haline gelmiþ olabilir.

Eðer büyüyen çocuk hayatýný, hedeflerini, düþlemlerini sadece iþ üzerine yoðunlaþtýracak olursa, kendi duygusal ya da ruhsal geliþimini kýsýtlayabilir.

Bu dönemde diðer kiþilerle birlikte ortak bir þeyler yapma, baþkalarýnýn varlýðýnda ya da denetiminde görev alma baþladýðýndan iþbölümü, diðerlerinden farklý olarak sahip olduðu özelliklerin verdiði haz duygularý yaþanmaya baþlar.

Beþinci Evre (Kimlik Duygusuna Karþýn Rol Kargaþasýgöz kırpma:

11 yaþtan ergenliðin baþlamasýna dek süren evredir. Bir kimlik hissinin geliþimi bu evrenin asal amacýdýr. Saðlýklý bir kimlik hissinin temelinde, daha evvelki evrelerin baþarýlý bir þekilde yaþanmasý yatmaktadýr. Uygun kiþilerin örnek alýnmasý bu süreci kolaylaþtýrmaktadýr. Bu evrede ahlaki deðerlerde deðiþim gözlenebilmekte, ancak sonrasýnda her alanda olduðu gibi burada da taþlar yerine oturmaktadýr. Daha önceki inanç, düþünce ve alýþkanlýklar sorgulanmaya baþlar. Vücutsal büyüme ve cinsel geliþim gözlenir. Çevrelerince nasýl görülüp, deðerlendirildikleri ve hangi mesleðe daha uygun olduklari þeklinde düþünceleri bulunmaktadýr.

Daha önce yaþanýlan evden ve ebeveynlerinden ayrýlýp, kendi ayaklarý üzerinde durarak hayatýný yaþamak bu dönemdeki önemli bir hedeftir. Aileden ayrýlamamak ve uzamýþ baðýmlýlýk davranýþlarý oluþabilir. Bu dönemde kiþide rol kargaþasý oluþmasý önemli bir sorundur. Kiþide cinsel, sosyal, mesleki vb. alanlarda kendini bir yere ait hissedememe, çevreden uzaklaþýp tek baþýna yaþama ya da uygun olmayan seçimleri yeðleme sonucunda psikotik türde ya da suça yönelik davranýþlara neden olmaktadýr. Birey kendisini yetersiz hissedebilir. Kendilerini güçlü görebilmek için bir takým özellikleri ön plana çýkararak, önemli kiþilere benzemeye, onlarýn tarzlarýný edinmeye baþlarlar. Bu evrede cinsel kimlik sorunlarý baþlayabilmektedir. Kiþiler kimlik krizlerini aþabilmek için, ortak kimlik sunan bir takým çeþitli alt grup ya da çetelere girebilmekte ya da yerel kahramanlarý örnek alabilmektedirler.

Ýlk gençlik aþklarý yaþanmaya baþlar. Ancak bu aþklar daha masum ve kendini arayýþýn bir uzantýsý olarak kýsa sürelidir. Henüz yeterli olgunluða kavuþmamýþ olan kiþilik yapýsý, iliþkilerinde de iniþ-çýkýþlar, ayrýlýklar ile kendini gösterir.

Bu dönemde kendinden farklý yapýda, düþüncede, alýþkanlýklarda olanlarý kabul etmeme, dýþlama hatta onlara karþý saldýrý içine girebilmektedirler. Benzer düþünce yapýsýndakilerle biraraya gelerek kuvvetli görünmeye ve ortak bir kimlik oluþturmaya çalýþabilirler. Bu gruplarda suç iþleme, alkol-madde kullanýmý gibi davranýþlar belirebilir.

Birey yaþýtlarý ya da çevresindekilerce onaylanma, saygý duyulma gereksinimini bu þekilde saðlayabilmektedir.

Bu dönemde birey kendinin en iyisini (olumlu ya da olumsuz anlamda) araþtýrýp bularak gelecekteki eriþkinliðin dünyasýna adým atmak için yer bulmaya çalýþýr. Bu aþama ana-babalýk ya da eþ olmak yolunda kendisini ruhsal ve sosyal olarak hazýrlamada önemli bir basamaktýr.



Altýncý Evre ( Tek Baþýnalýða Karþýn Yakýnlýk Kurma Dönemi):

21- 40 yaþ arasý dönemi kapsamaktadýr. Eðer kimlik krizi çözülmüþse cinsel yaþantý, arkadaþlýk iliþkileri ve tüm sosyal iletiþimler kiþi için korkutucu olmaktan uzaktýr. Bu aþamaya gelene dek elde edilen kimlik baþkalarýnýn kimlikleriyle daha çok bir araya gelmeye, kaynaþmaya baþlar. Dost ve eþ iliþkileri ile bazen taviz vererek, bazen karþýlýklý özveri alýþveriþleri ile iliþkilerini sürdürebilme alýþkanlýðý kazanýlýr. Bu devredeki temel hedef bir baþkasý ile yakýn iletiþim kurulmasýdýr. Baþarýlý ve düzenli bir evlilik ya da aile iliþki yapýsý yakýnlýk kurma kapasitesine baðlýdýr.

Birlikteliðin kurulup, sürdürülebilmesi, bu aþamada bazý kiþilerin sahip olup, kendini diðerlerinden ayrý kýlan özellik ve yeteneklerin, kiþilik yapýsýnýn kýsaca benliðin kaybý korkusuna yol açtýðýndan bunlardan kaçýnma gözlenebilir. Bu da yalnýz kalma duygusu ve kendi çevresine yüksek duvarlar örerek, korku, kuþku, risk alamama, birisini sevememe ve kendi kendinin kurdu olmasýna yolaçar.

Yakýn iliþki kurmamak, çevresindekileri kendisi için zararlý ya da tehdit edici görerek kendinden uzak tutmaya, bu amaçla kendi güvenlik çemberini çok dar tutarak, insanlarý bu alana sokmamak, kendinden öyle ya da böyle uzaklaþtýrarak, gerekirse bu amaçla onlarla mücadele etme davranýþlarýna yol açmaktadýr. Bu durumda, bu aþamada çok kesin olarak bilinen-tanýdýk ile bilinmeyen-yabancý arasýna bir hat çekilip, kýsýr bir ortam içine sürüklenilebilir. Benzerleriyle bile savaþmaya dayanan iliþkiler yaþanabilir.

Yedinci Evre (Yerinde Saymaya Karþý Üretkenlik Dönemi):

40-65 yaþ arasý dönemi kapsamaktadýr. Kiþi üretkenlik ile duraklama arasýnda seçimini yapma aþamasýndadýr. Bu dönemde üretkenlik, daha küçükleri, hayata yeni baþlayanlarý olumlu amaca yöneltmek ve yükselen nesli oluþturmak, muasýr medeniyet düzeyine yöneltmektir. Ayný zamanda ev dýþýnda olup, monotonluðu kýran aktivitelerle uðraþmak anlamýndadýr. Bu döneme dek kiþi ruhsal, sosyal ve cinsel geliþimini uygun hýz ve rotada tamamlamamýþsa, gerçek ve içten olmayan bir yakýnlaþmaya gereksinim duyarlar. Geçmiþteki þaþaalý sahte yükselme dönemi bitmiþ ve çöküþ öncesi duraklama dönemi baþlamýþtýr. Aslýnda bu dönem çok öncelerden sinyallerini vermiþtir. Çocukluk döneminde yaþanan olumsuzluklar, bunlarýn etkisini gidermeye çalýþan kendini aþýrý deðerli, üstün, kaf daðýnda görme türü gibi sahte rahatlatýcý düþünce ve hareket yapýlarý ve sonunda herþeye karþý inancýn tükenmeye baþladýðý, hayata olumsuz bakýþlar gibi... Ýletiþim kurmak bu gibi durumda sadece obsesifçe bir yakýnlýk anlamýndadýr, gerçek bir dostluk deðildir. Bu kiþiler evlenip, çocuk sahibi olabilmelerine karþýn gene de herkese uzaktýrlar. Sanki kendileri çocuktur ve kendileri ile iliþki halindedirler. Bu dönemde alkol ve baðýmlýlýk yapýcý madde kullanýmýna rastlanmaktadýr.

Sekizinci Evre (Son Aþamada Umutsuzluk Hissine Karþýn Benlik Bütünlüðü-Bilgelik Safhasýgöz kırpma:

65 yaþ üzeri dönemi kapsamaktadýr. Bu dönemde kiþi bütünlük (hayat dolu dolu ve üretken bir þekilde yaþanmýþtýr, yaþanan hayattan tatmin olunmuþtur) ya da umutsuzluk (hayatýn anlamý yoktur ve boþ geçmiþtir hissi vardýr) arasýnda bir çatýþma yaþar. Bütünlüðü yaþayan kiþi bilgedir. Hayattaki yeri ve rolünü kabul etmiþtir, kendisi ile barýþýktýr. Kendi yolunu kendisi çizmiþtir ve sonuçlarýndan kendisi sorumludur. Kiþi artýk geri dönemeyecek ya da geçmiþi deðiþtiremeyecek bir aþamadadýr. Bu döneme dek olan basamaklarý uygun bir þekilde, çok zedelenmeden ve büyük hatalar yapýp çevresini yýkmadan çýkmýþsa bir rahatlýk ve olgunluk içindedir. Etrafýna güven duygusu ve olumlu diðer duygularý yansýtýr. Hayatýný eksi ve artýlarý ile kabul etmiþtir, piþmanlýk duygularý taþýmaz. Hayata keþke tekrar baþlayýp, olanlarý düzeltsem ya da farklý yaþasam þeklinde yaklaþmaz. Geçmiþini “Yapabileceklerimin en doðru ve iyisini yaptým” þeklinde deðerlendirerek, huzur içindedir.

Bu hissin yaþanmadýðý ve önceki basamaklarýn sorunlu olup, hakkýyla geçilemediði durumlarda derin bir piþmanlýk, deðersizlik ve depresif düþünce yumaðý ile karþýlaþýlýr. Ölüm korkusu belirgindir. Artýk geçmiþe tekrar dönmek, olanlarý düzeltmek olanaksýzdýr ve ne yazýk ki ekilenler biçilmektedir. Yaþanmasý, sahip olunmasý ya da hissedilmesi gerekipte, bunlarýn olmamasý, beklenen ilgi ve anlayýþýn görülmemesi, becerilerdeki azalma, saðlýðýn kýsmen bozulmasý kiþide kendi etrafýndakilere yönelik nefret duygularý, umutsuzluk hislerinin oluþmasýna yolaçar. Bu içe kapanma, yakýnlarýný etrafýnda tutmak için deðiþik çabalar içine girilmesi, gençlere karþý olumsuz, eleþtirel bakýþ açýsýna neden olabilir. Ümitsizlik, nefret ve ölüm korkusu içindedir. Hastalýk hastalýðý, depresyon, psikosomatik hastalýklara rastlanmaktadýr.

Toplumda saðlýklý bireylerin yetiþmesi, saðlýklý ve bilge düzeyine eriþmiþ, yukarýda belirtilen sekizinci evrede beklentilerini gerçekleþtirmiþ olgun kiþilerin varlýðý ve bunlarýn kendileri gibi araþtýrmacý, çalýþkan, sabýrlý, dürüst ve mutlu olmasýný bilen kiþileri yetiþtirmesi ile mümkündür. Bilinen bir deyimle 'kýlavuzumuzun karga olmamasý' gerekir. Ana-baba ya da diðer büyükler ölümden korkmayacak bir olgunluða ulaþabilmiþler ise çocuklar da aile okulunda öðrendikleri ile yaþamýn sorunlarý ve sorumluluklarýndan korkmyacak, onlarý göðüsleyebilecek özgüven ve beceriye sahip olacaklardýr. Aile içi eðitim, aile içi demokrasi ve ahlak anlayýþý toplumun yükselip, kaliteli hale gelmesinde asal öneme sahiptir.
Gönderen: 15.04.2009 - 00:11
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 993 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
(a.yasir) (57), alihaydar02 (48), cantanem (51), burakburak (52), FiLiZ-NL (48), sonsuzluk38 (54), zümrüdüanka (49), Rumeysa1980 (44), ruhneraz (51), EREN12 (60), cihat25 (67), sidika (49), bir dost (51), serdar81 (59), Gayemiz : ALLAH (36), ebu-abdurrahman (49), basrikaya (49), sahaf (51), [melike] (34), Eibo (), Sonofgavs (44), Fuat Özgürlük (58), Cueneyt88 (36), hüzünlü (45), burak_22 (40), alperen_66 (46), aliosmanpolat (44), islam_2005 (34), TuRkMeNkIzI__Mi.. (34), gunesm (54), moslem (34), mustafa karaba&.. (56), sivasli58 (42), yusuf_islam (34)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.86210 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.