0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » bir bebeğin hikayesi

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
sevdaa1 su an offline sevdaa1  
bir bebeğin hikayesi
1090 Mesaj -
Genç kadýn, bebeðin güzelliði karþýsýnda büyülenmiþ gibiydi. Kývýrcýk sarý saçlarý, iri mavi gözleri, kalkýk bir burun ve küçük kýrmýzý dudaklarýyla bir kartpostalý andýran bebek, kadýnýn þimdiye kadar gördüðü en cana yakýn kýz çocuðuydu.
Onun ipek yanaklarýný doya doya öpmek ve cennet kokusunu içine çekmek için eðildiðinde:

"Dokunma bana ..." diye bir ses duydu.

"Beni okþamaya hakkýn yok senin..."

Kadýn korkuyla irkilip etrafýna bakýndý. Bebekle kendisinden baþka içerde kimse yoktu. Ayný sesi tekrar duyduðunda bebeðe döndü. Aman Allahým!.. Yeni doðmuþ gibi görünmesine raðmen konuþan oydu:

"Bana yaklaþmaný istemiyorum" diye devam etti.

"Hemen uzaklaþ benden..."

Kadýn, biraz olsun kendini toplayarak:

"Çocuklarýmýz hep erkek oluyor" dedi. "Onlar da güzel ama kýz çocuklarý baþka. Bu yüzden seni öpmek istedim."

"Beni öpemezsin" diye aðlamaya baþladý bebek. "Benim de seni öpemeyeceðim gibi..."

"Neden?" diye sordu kadýn. "Neden öpemezsin ki?"
Bebek, hýçkýrýklara boðulurken:

"Bunun sebebini bilmen gerekir" dedi. "Düþünürsen mutlaka bulacaksýn..."

Kadýn, neler olup bittiðini hatýrlamak üzereyken kendine geldi. Özel bir hastanenin en lüks odasýnda yatýyor ve narkozun tesirinden midesi bulanýyordu. Aile dostlarý olan tanýnmýþ doktor, odayý dolduran çiçeklerden bir tanesini vazodan çýkartýp kadýna uzatýrken:

"Geçmiþ olsun hanýmefendi" dedi. "Baþarýlý bir kürtajdý doðrusu. Ha..! Sahi, "kýz"mýþ aldýrdýðýnýz bebek."
Gönderen: 01.03.2009 - 20:55
Bu Mesaji Bildir   sevdaa1 üyenin diger mesajlarini ara sevdaa1 üyenin Profiline bak sevdaa1 üyeye özel mesaj gönder sevdaa1 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
Soru
Kürtaj yaptýran kiþi allah c.c. huzurunda cinayetlemi yargýlanacak.Ayrýca kürtaj edilen çocuk ahirette nerededir ve annesini Allah c.c. ya þikayet edecek mi?
11-Temmuz-2006 - 21:17:57
Cevabýmýz

Deðerli Kardeþimiz;


“Kadýnlarýnýzýn hayýrlýsý çocuk yapmaya elveriþli olandýr,” “Evlat kokusu Cennet kokusundandýr” ve “Hayýrlý evlat dünyada nur, âhirette sürurdur” mealindeki hadis-i þeriflerde çocuk sahibi olmak teþvik edilmiþtir.

Bu meseleye bu kadar ehemmiyet veren dinimiz, çocuk ana rahmine düþtükten sonra doðuncaya kadar hep onu korumuþ, anne-babaya da birtakým mes’uliyetler yüklemiþtir. Hiçbir sebep yokken, keyfî ve mevhum sebepler ileri sürerek “cenin” tabir edilen ana rahmindeki çocuðun varlýðýna son vermeye müsaade etmemiþtir. Böyle bir suçu iþleyenleri “câni” olarak görmüþtür. Çünkü “cenin” bir insan mesabesindedir.

Çocuk canlý hale geldikten sonra artýk bir insan olarak kabul edildiðinden, onu düþürmek, bugünkü týbbî tabirle “kürtaj” yaptýrmak, yetiþkin bir insaný öldürmek gibidir. Þayet henüz “canlý” deðilse; bu halde iken kürtaj yaptýrmak ise, bir masumun hayata gelmesine mâni olmak sayýldýðýndan, yine büyük bir mes’uliyeti gerektirmektedir. Kendi güzelliðini düþünerek bu hatayý iþleyen kadýnlarý Ömer Nasuhi merhum þöyle anlatmaktadýr:

“Mücerred gençlik çaðýnýn kendilerine verilmiþ olduðu güzelliði, taraveti (tazeliði) muhafaza arzusuyla bu cinayeti irtikâp edenler de canavar tabiatlý insanlar demektir. Acaba böyle taþ yürekli bir valide, doðurduðu yavrusunu diri diri yiyen bir canavardan daha aþaðý bir mahiyette deðil midir?”

Haklý gerekçelere dayanmadan kürtaj yapanlarý “tazir” cezasýna çarptýran Ýslâm hukuku, kendi imkân ve ölçüleri içinde bu engelleyici tedbirleri almýþtýr. Fakat bu arada haklý sebebe dayandýðý zaman da, ruhsat tarafýný ve çýkar yolu göstermiþtir.

Istýlahat-ý Fýkhiyye Kamusu’nu esas alarak bu husustaki hükmü þu þekilde özetlememiz mümkün olacaktýr:

Muhakkak bir özür ve zaruret dolayýsýyla bazý ceninleri düþürmek cinayet sayýlmayacaðý gibi, maddî ve mânevî bir mes’uliyeti de gerektirmez. Þöyle ki:

Henüz âzasý belirmemiþ olan bir cenin, annesinin hayatýna tesir edecek sýhhî bir sebepten dolayý týbbî bir tetkik, muayene ve teþhis sonunda aldýrýlabilir.

Bu arada þöyle bir izah da getirilmektedir:

Bir kadýn kucaðýnda süt emen çocuðu varken hâmile kalsa, bu arada yavaþ yavaþ sütü kesilmeye baþlasa, çocuk süte doymayýp aç kalsa, ailenin süt anne tutmaya imkâný da yoksa, bu arada çocuðun hastalanýp ölme tehlikesi de vaki olacaksa; bu takdirde henüz çocuðu düþürmek caizdir. Çünkü bu þekildeki bir cenin, teþekkül etmiþ bir insan sayýlmayýp et parçasý veya kan pýhtýsý hükmündedir. Kucakta bulunan çocuk ise yaþayan bir insandýr. Bu bakýmdan hayattaki çocuðu korumak için kürtaj yaptýrmanýn mahzuru yoktur.(Istýlahat-ý Fýkhiyye Kamusu,3: 145-149. )

Ceninin oluþmamasý için anaya zarar vermeden her hangi bir metoda baþ vurmak caizdir. Yeter ki kökten döllenmeye son verecek bir metoda baþvurulmasýn. Cenin oluþmuþ ise durum deðiþir. Gazali ve bir çok Maliki alimlerine göre ciddi bir mazeret olmadan ceninin ilk günlerinde de olsa kürtaj yapmak haramdýr.

Bazý Ýslâm hukukçularýna göre de cenin üzerine 42 gün geçmeden evvel kürtaj yapýlabilir. 42 gün diyoruz; çünkü Müslim'in rivayetine göre nutfe üzerine 42 gün geçtikten sonra Cenabý Allah bir melek gönderir, ona biçim verir, kulak ve gözünü yapmaya baþlar. Yani cenin üzerine 42 gün geçerse o artýk þekillenme sürecine girdiði için müdahale etmek caiz deðildir. (Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II. 326)

Bu müddeti geçtikten sonra kürtaj yaptýrmak caiz deðildir. Çünkü organlarý kýsmen beliren cenin bir insan hükmündedir. Bu hale gelmiþ olan bir cenini düþürmek canlý bir insaný öldürmekle aynýdýr.

Yukarýda bahsi geçen ruhsatla birlikte, bilhassa zamanýmýzda çocuk eskiden olduðu gibi anne sütüne muhtaç olmadan da gýdasýný alabilmektedir. Bunun için þayet çocuk mamayý yiyebiliyor, ailenin bütçeszi de bu masrajý karþýlayabiliyorsa, en uygun olaný kürtaja baþvurmamaktýr. Fakat ocuk memeden kesildiði takdirde hastalanýyor, zayýflýyor, hatta hayatî bir tehlikeye düþüyorsa, yukarýdaki ruhsattan istifade edilebilir. Fakat her aile, en iyisi, kendi imkân ve þartlarýný nazara alarak bu hükümlerden istifade etmelidir.

Bu arada, anne-baba “kürtaj” gibi istenmeyen bir çareye gerek kalmadan, çocuk sütten kesilinceye kadar azil ve doðum kontrolü yollarýyla daha tehlikesiz bir tedbire de baþvurabilirler. Tevbe kapýsý açýktýr. Tevbe edilen günahlarý Allah baðýþlayabilir. Allah günahlarý baðýþlamaz fikri doðru deðildir.

Kürtajla alýnan çocuk için tevbe ettikten sonra "Gurre" denen bir keffaret ödenmektedir. Çocuk canlanmadan önce kürtaj yapýlmýþsa gurre verilmesine gerek yoktur.

Hadis-i þeriflerde Peygamberimiz çocuðun anne karnýnda oluþumunu anlatýrken farklý ifadeler kullanmýþtýr. Bazý hadisler çocuðun 120 günlük iken canlandýðý imajýný verirken, bazý hadisler de 40 günlükken canlandýðý açýklamasýný yapýyor. Hadisi 120 gün olarak yorumlayan alimlerimiz ilk 4 ay dolmadan kürtaj yapmanýn haram olmadýðýný ancak 4 ay dolduktan sonra kürtajýn haram olduðunu söylemiþlerdir.

Ancak çocuðun 40 günde canlandýðýný ifade eden hadisleri esas alanlar ise 40 gün geçtikten sonra kürtajýn haram olduðunu ifade ediyorlar. Konuyu kaynaklarýyla açýklayan bir araþtýrmayý aþaðýda vereceðiz.

Biz de ruhun çocuða kýrk günlükken üfeleneceðini belirten rivayetleri esas alýyoruz. Bu nedenle kýrk gün dolduktan sonra cenin artýk ruh sahibi bir canlýdýr ve her ne olursa olsun alýnmasý caiz deðidlir. Alýnýrsa bir can öldürülmüþ olur.

Anne karnýnda olan bir insaný öldürmek haramdýr. Allah'ýn verdiði bir hayatý ancak O alýr.

Gurre konusunda "Eðer gurre verilirse çocuðu aldýrmanýn bir sakýncasý yokmuþ" gibi yanlýþ anlaþýlan bir durum var. Gurre deðil, dünya verilse ruh üflenmiþ bir cenin asla aldýrýlamaz. Ancak böyle bir cinayet iþlenmiþse tevbe ve istiðfarla beraber diyet olarak gurre verilmesi de gerekmektedir. ÖZET

Bu araþtýrma, cenine ruhun nefh edildiði vakti ele almaktadýr. Bu konu, mesela çocuk aldýrma (kürtaj) gibi mühim meselelerle çok sýký baðlantýsý olan önemli bir mevzudur. Araþtýrmada ruh ve hayatýn þer'î naslardaki anlamýný ve ruhla hayatýn ayný þey olmadýðýný, ruhun hayattan baþka olduðunu açýkladým. Mesela bitki canlý bir varlýktýr. Fakat onda ruh yoktur. Ruh konusunu araþtýrmada bir sakýnca olmayacaðýný da açýkladým. Bu araþtýrmada Ruhun cenine nefh ediliþ vaktini beyan eden þer'î naslarý aktardým. Hadisleri inceledikten ve karþýlaþtýrdýktan sonra, ruhun cenine, yaygýn olarak bilindiði þekilde üçüncü kýrk günden sonra deðil, ilk kýrk günden sonra nefh edildiði sonucuna vardým.
http://www.sorularlaislamiyet.com
Gönderen: 03.03.2009 - 16:27
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1483 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.50278 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.