*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1189 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 11. Kasım 2024 - 03:20

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » SAĞLIK & SPOR » sac dökülmesi,alopecia tedavisi..

önceki konu diğer konu

3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

SAÇ DÖKÜLMESİ VE TEDAVİSİ

Moderator

4254 Mesaj -

SAÇ DÖKÜLMESÝ VE TEDAVÝSÝ

SAÇ DÖKÜLMESÝ NEDÝR?
Saç dökülmesi ve seyrekleþmesi yaygýn ve bölgesel olarak karþýmýza çýkar. Yaygýn saç dökülmesine neden olan hastalýklar arasýnda özellikle; ateþli hastalýklar, demir-protein-çinko eksikliði, tiroid hastalýklarý (tiroid bezinin az veya çok çalýþmasý durumlarýnda), gebelik, þeker hastalýklarý, karaciðer ve böbrek hastalýklarý, anemi, zayýflama için aþýrý diyet yapma, kanser hastalýklarýnýn seyrinde bazý ilaçlar ve kimyasal madde kullanýmý, merkezi sinir sistem hastalýklarý ve stres yer alýr. Bunlarýn dýþýnda bir de kadýnlarda görülen, erkeklerdeki olaðan kelliðe benzer (androgenetik alopesi) mevcuttur. Bu duruma en çok over kistleri, hormonal bozukluklar ve andrenal tümörler sebep olabilirler. Bu nedenlerden dolayý androgenetik tip alopesi çok iyi araþtýrýlmalý ve tetkikleri yapýlmalýdýr.
Yaygýn saç seyrekleþmesi ve dökülmesinin yaný sýra bazen bölgesel saç dökülmesi de olabilir. En sýk rastlanan bölgesel saç dökülmesine örnek olarak mantar hastalýklarý, saç kýran, bazý kozmetiklerin fazla kullanýlmasý ve sürekli bir bölgeden saç koparýlmasý sayýlabilir.

SAÇ NEDEN DÖKÜLÜR?
Saç dökülmesi hem erkeklerde hem de kadýnlarda görülebilir. Erkeklerde daha sýk olarak görülen saç dökülmesi, 25 yaþýna kadar erkeklerin %25'ini, 40 yaþýna kadar %40'ýný, 50 yaþýna kadar %50'sini etkiler. Saç dökülmesinin tedavisine geçmeden önce, saç dökülmesinin tipi mutlaka bir uzman hekim tarafýndan incelenmelidir. Zira bir çok hastalýk, bir çok hormonal, metobolik ve besinsel etkiler ile saç dökülmesi oluþabilir. Bunlar ortadan kaldýrýlmadan %100 tedavi hiçbir zaman mümkün olmaz. Þimdi saç dökülmesinin nedenlerine göz atalým.
Olaðan saç dökülmesi
Ömrünü tamamlamýþ saç kendiliðinden veya dýþ etkilerle (tarama, þampuanla yýkama, fýrçalama, saça þekil verme çalýþmalarý göz kırpma

dökülür. Bunun yerine yeni saç çýkar. Günde ortalama 100 adet saç dökülür. Yeni doðan bebekte ve hamilelikte görülen saç dökülmeleri kýsmen olaðan saç dökülmesi sayýlabilir.
Stres ve Saç Dökülmesi
Deri hastalýklarý ile stres ve ruhsal olaylar arsýndaki iliþki öteden beri bilinir. Kiþi psikolojik sýkýntýlarýný kiþisel yada ailsel sorunlarýný bir dermatolojik problem halinde yansýtabilmektedir. Ayrýca kendiliðinden oluþmuþ bir deri problemi (saç dökülmesi) kiþide vücut imajýný zedeleyecek bireysel, psikolojik bozukluklara ve hatta psikososyal olumsuzluklara yol açabilmektedir. Kýsaca anlatýlmak istenirse, saç dökülmesi ve stres arasýnda iki çeþit iliþki söz konusudur:
1. Birinci iliþki nörotik bir ruhsal yapýnýn desteklediði görünürde organik bir neden olmaksýzýn, stresin körüklediði saç dökülmeleri oluþabilir.
2. Ýkinci iliþki ise saç dökülmesi sonucu oluþan görünüme karþý kiþinin geliþtirdiði psikolojik reaksiyonlardýr.
Stres zemininde geliþen saç dökülmelerine iliþkin çeþitli önlemler çok eski tarihe dayanýr. Týp literatürü ani, ciddi stres sonucu ortaya çýkan dramatik saç kayýplarý örnekleri ile doludur. Sevilen birinin ölümü, sevgiliden ayrýlýk, iþ kaybý,? gibi akut, ciddi stres halleri çarpýcý, hýzlý, þiddetli saç dökülmelerine yol açabilir ve bu duruma stresle tetiklenen telojen effluvium denir.
Kronik, sinsi, yavaþ gidiþli saç dökülmelerinde, dýþ etkilerin yanýnda psikonevrozlar ve kronik anksiyete de etkilidir. Burada saç köklerinin anajen evreden telojen evreye prematür presipitasyonu yoluyla strese yanýt oluþtuðu düþünülmektedir.
Alopesi areata (Saç Kýran): Madeni para büyüklüðünde, yani 2-2,5 cm çapýnda dairesel ? oluþan saç dökülmesidir. Her iki cinste oluþabilir. Çoðu vaka kendiliðinden geçer. Bu hastalýðýn ortaya çýkýþýnda psikososyal streslerinetkili olduðu gösterilmiþtir. Özellikle çocuk hastalarda yapýlan incelemeler saç dökülmesi öncesi dönemde çocuklarýn negatif yaþam olaylarýyla karþý karþýya kaldýklarý tespit edilmiþtir.
Psikolojik stres sonrasý olan saç dökülmelerinin altýnda yatan esas olay psiko-nöroendokrin sistem ile immun sistem arasýndaki karmaþýk etkileþmedir. Yani immun sistem psikolojik olaylarýn etkisiyle harekete geçer ve sonuçta saç dökülmesi meydana gelir.
Stres ile saç dökülmesi arasýndaki ikinci iliþki saç dökülmesinin yarattýðý psikolojik sorunlar (stres)dýr.
Saçý dökülen insanlarda yapýlan çeþitli psikolojik ölçümler benlik duygusu, vücut imajý, öz saygý, kendine güven gibi duygularý etkilediði ortaya çýkmýþtýr.
Saç dökülmesi yaþayan kadýn ve erkeklerde yapýlan çalýþmalarda erkeklerde saç kaybýnýn artmasýyla depresyon, içe dönüklük, aþýrý sinirlilik, özbenlik duygusunda azalma gibi olumsuz sonuçlar çýkarken, kadýnlarýn da günlük yaþamlarýný negatif etkilediði ve sosyal problemler yaþadýklarý görülmüþtür. Erkeklerin aktif olarak bu durumla baþa çýkabildikleri ancak kadýnlarda saça cinsel kimlik, seksüalite, çekicilik gibi kültürel ve kiþisel özel anlamlar verildiðinden baþa çýkmalarý daha zor olmaktadýr. Bu tip kiþiler toplum içersinde daha gergin, utangaç davranmakta, boyunlarýný daha dik tutmakta (boyun aðrýsýna yol açan), sýk sýk saçýný yýkamak, kurutmak gibi yöntemlere baþvurmaktadýrlar. Sonuç olarak stresli, gergin, psikolojik problemleri olan bireyler olmaktadýrlar. Tedavi konseptinde bu durum dikkate alýnmalýdýr. Tedavide bilgilendirme, empatik dinleme ve davranýþlarý iyileþtirme gibi psikosoyal destek gerekirse ilaç tedavisi uygulanabilir.
Kozmetik Uygulamalarýn Ortaya Çýkardýðý Saç Problemleri
Uzun yýllardýr temel amaç olarak saçý düzenli tutmak ve görünümünü güzelleþtirmek için deðiþik yöntemler uygulanagelmektedir. Bunlar kimyasal maddeler, kozmetik ürünler vs. dir. Ancak bu maddeler ve yöntemler saç ve saçlý deri için fiziksel bir travma nedeni olur ve bazen istenilmeyen yada kalýcý olabilen deðiþikliðe yol açar. Uygulamalarýn yalnýþ yapýlmasý, kimyasal maddelerin içindeki etken maddeler ve uygulama yapýlan saçýn kalitesi bu olumsuz deðiþmelere katkýda bulunur.
Yapýlan kozmetik uygulamalar:
1. Saçý temizlemek için kullanýlan þampuanlar. Piyasada var olan bir çok þampuan türü farklý þekillerde formüle edilir ve ticari olarak normal, kuru, yaðlý, yýpranmýþ saçlar ve boyalý saçlar için formüle edilmiþ olarak satýlýrlar. Yaðlý saçlar için kullanýlan þampuanlar eðer günlük olarak kullanýlýrsa saçta kurumaya yol açarlar. Yine þampuanlar içindeki maddelere karþý irriten veya allerjik dermatitlerin geliþmesi mümkündür.
2. Saç Boyalarý: Tedrici renklendirme yapan saç boyalarýnýn kontak dermatit yapma özelliði azdýr ancak sert, kýrýlgan, cansýz saça neden olduklarýndan zararlý olabilirler. Ayrýca saçta kalan metal artýklarý kalýcý boya ve perma solüsyonunun uygulamasýný zorlaþtýrýr. Böyle bir uygulamada yapýlýrsa saçýn kýrýlmasýna neden olur.
Yarý kalýcý boyalarýn saç þaftýnda oluþturduklarý hasar azdýr ancak içerdikleri boya nedeniyle kontak allerjik dermatit yapabilirler.
Kalýcý boya uygulamalrý iki türlü olabilir. Daha koyu bir renk isteniyorsa tek bir iþlem yapýlýr. Ancak daha açýk renge boyama isteniyorsa iki aþamalý bir süreç yaþanýr. Önce mevcut saçýn soldurulmasý gereklidir. Soldurma iþlemi için hidrojen peroksit yada amonyak kullanýlýr. Bu esnada saç kýrýlgan, kýrýþmaya müsait ve cansýz bir görünüm alýr. Saç þaftýna oldukça zarar veren bu iþlem sonucunda saç gövdesinden %?.3 oranýnda aðýrlýk kaybý olur ve böylece saç zayýflar ve kýrýlabilir hale gelir.
Ýlaçlara Baðlý Saç Dökülmeleri
Pek çok ilaç saç büyümesi üzerine baskýlayýcý tarzda etki yapabilir. Saç folikülleri yüksek oranda kan alan bölgelerdir. Vücuda giren herhangi bir ilaç kan yoluyla saç köküne gelir. Eðer ilaç uzun süre alýnýr ve yoðun bir biçimde saç köküne gelirse tüm saçlar dökülebilir(diffuz alopesi).
1. Kanser ilaçlarý,
2. Yanlýþlýkla yada intihar amacýyla alýnan talyum,
3. A vitamini fazla alýnýmý,
4. Sentetik aðýzdan alýnan retinoidler,
5. Heparin,
6. Flucunazole,
7. Doðum kontrol haplarý
Genetik Hastalýklar ve Saç
Diðer konularda belirtildiði gibi saç dökülmesinin genetik nedenlerini, genetik yatkýnlýk zemininde baþka nedenlerin eklenmesiyle oluþan bir durum mu yoksa tamamen genetik dýþý baþka nedenlerle mi geliþtiði konusu son derece önemlidir. Zira tamamen genetik nedenli bir saç dökülmesinin tedavisi farklý olacak, salgý sistemine baðlý bir nedenle oluþan saç dökülmesi tedavisi farklý olacaktýr. Anemiye veya salgý sistemine baðlý bir hastalýða veya aðýr geçirilmiþ ateþli hastalýða baðlý saç dökülmesinin tedavi yaklaþýmý ayrý ayrý olacaktýr. Androgenetik Alopesi (erkeksi saç dökülmesi) cinsiyetten etkilenen Otosomal dominant bir durumdur. Erkekler hastalýk genini sadece tek ebeveynlerinden de alsalar hastalýðý gösterirler, ancak kadýnlar androjen hormonlarý erkeklerden daha az olduðundan heterozigot durumunda hastalýðý göstermezler. Kadýnlar ancak homozigot olurlarsa (her iki ebeveynden de geni alýrlarsa) hastalýðý gösterirler. Genetik hastalýk ve saç konusu üç ana bölüm halinde incelenebilir:
1. Diðer konularda belirtildiði gibi saç dökülmesinin genetik nedenlerini, genetik yatkýnlýk zemininde baþka nedenlerin eklenmesiyle oluþan bir durum mu yoksa tamamen genetik dýþý baþka nedenlerle mi geliþtiði konusu son derece önemlidir. Zira tamamen genetik nedenli bir saç dökülmesinin tedavisi farklý olacak, salgý sistemine baðlý bir nedenle oluþan saç dökülmesi tedavisi farklý olacaktýr. Anemiye veya salgý sistemine baðlý bir hastalýða veya aðýr geçirilmiþ ateþli hastalýða baðlý saç dökülmesinin tedavi yaklaþýmý ayrý ayrý olacaktýr.
2. Androgenetik Alopesi (erkeksi saç dökülmesi) cinsiyetten etkilenen Otosomal dominant bir durumdur. Erkekler hastalýk genini sadece tek ebeveynlerinden de alsalar hastalýðý gösterirler, ancak kadýnlar androjen hormonlarý erkeklerden daha az olduðundan heterozigot durumunda hastalýðý göstermezler. Kadýnlar ancak homozigot olurlarsa (her iki ebeveynden de geni alýrlarsa) hastalýðý gösterirler.
3. Genetik hastalýk ve saç konusu üç ana bölüm halinde incelenebilir:
Sonuç olarak genetik hastalýklarýn önemli bir kýsmýnda saç bulgularýna rastlanýr, ayrýca da pek çok birincil saç hastalýðýnda genetik faktörler etkilidir. Taný konurken dermatoloji ve genetik uzmanlarýnýn görüþünü almak gereklidir.
Androgenetik Alopesi
Androgenetik alopesi erkeklik hormonu olan androgenler tarafýndan etkilenen, genetik olarak yatkýn olan kiþilerde genellikle puberte sonrasý dönemde 20li 30lu yaþlarda ortaya çýkan ve öncelikle alýn bölgesindeki saç çizgisinin çekilmesi ile sonrada tepe bölgesinin incelip açýlmasýyla ortaya çýkan durumdur. Bir çok isim verilmesine raðmen en sýk kullanýlan isimler Androgenetik Alopesi, Male patern alopesi, olaðan kellik gibi isimledir. Tüm kafayý kaplayabileceði gibi, büyük sýklýkla þakaklar ve ense bölgesini tutmaz. Bir hastalýk olarak kabul edilmez onun yerine erkeklerin karakteristik yapýsý olarak kabul edilir. Kadýnlarda da Androgenetik Alopesi oluþabilir ancak oluþma þekli farklýdýr.
Ergenlik dönemi sonrasý erkeklerin yaklaþýk yarýsý androgenetik alopesi ile karþýlaþabilir. Androgenetik alopeside üç etken baþ rol oynar:

Yaþlanma
Yaþlanan organizmanýn dayanýklýlýðý azalýr. Saç da bir organizma parçasý olduðundan, geçen yýllar saçlarýn da dayanýklýlýgýný azaltýr. Genetik olarak yatkýnlýðý olan kiþilerde geçen zaman içerisinde saç dökülmesi oraný artar.
Kellik konusundaki araþtýrmalar 4000 yýl önce Mýsýrda baþlamýþtýr. Androgenetik alopesinin ilk týbbi tanýmlamasýný M.Ö. 4.yyda Aristo'nun yaptýðý söylenmektedir. Filozof kellik ile cinsellik arasýndaki iliþkiyi tarif etmiþtir. Yýllar sonra bazý araþtýrmalar yine bu yönde çalýþmýþlar, kýsýrlaþtýrýlan erkeklerin kelleþmediklerini tespit etmiþler ve Abdülhamit'in döneminde araþtýrmalar yapmýþlardýr. Eski ve yeni tüm araþtýrmalr þunu ortaya koymuþtur: Kelleþme ile erkeklik hormonu arasýnda bir iliþki vardýr. Androgen hormonu erkeklik hormonudur. Bir androgen hormonu olan testeron Alfa-5 redüktaz isimli enzim tarafýndan dihidrotestosterona (DHT) dönüþtürülür. DHT de saç kökleri üzerindeki reseptörlere baglanarak etkisini gösterir. Alfa-5 redüktaz enzim eksikliði olan erkeklerde saç dökülmesi oluþmaz. DHT genetik olarak yatkýnlýðý olan kiþilerde anagen faz süresini kýsaltýr. Bu durum her saç yaþam döngüsünde anajen fazýn daha da kýsalmasýna yol açar. Bu saçýn maulaþabileceði maksimum saç uzunluðunun azalmasý ve saçlarýn genel görünümünde anagen fazýnda olan saçlarýn göreceli olarak azalmasý demektir.
Katajen ve telojen faz (ara faz ve dinlenme fazý göz kırpma

saçýn dökülmesi ile sonlanýr. Bu fazlarda süre olarak deðiþiklik olmaz. Ancak anajen faz kýsaldýðýnda herhangi bir anda tüm saç kütlelerindeki oranlar göreceli olarak artmýþ olur. Bu da orantýsal olarak daha fazla saçýn dökülmesi demektir.

Anajen fazda normalde iki tip saç üretilir: 1. Terminal(kalýn ve renkli)saçlar 2. Vellus (ince ve renksiz) saçlar. Bilindiði gibi vellus saçlar daha çabuk dökülen saçlardýr. Yine Androgenetik Alopesi kiþilerde hormonlarýn ve genlerin etkisiyle terminal saç köklerinde gittikçe hýzlanan bir biçimde küçülme (minyatürizasyon) oluþur. Bunun sonucu terminal saçlar vellus saçlara benzemeye baþlar. Minyatürize olmuþ köklerde zayýf, ince ve renksiz (vellus) saçlar üremeye baþlar. Küçülmeye devam eden kökler bir süre sonra mikroskopla incelendiðinde hücre kýlýfýnýn bir kalýntýsý haline döndüðü görülür ve saç kökü böylelikle yok olur.
Hem erkekler hem de kadýnlar androjen hormonu taþýrlar. Herkeste bu hormonlar olduðuna göre niçin herkesin saçýnýn dökülmediði sorulabilir. Burada genetik taþýyýcýlýk olmasý yanýnda aþaðýda belirtilen hususlar da önemlidir:
1. Androgenetik Alopesi olanlarýn saçýndaki androjen reseptörlerinin sayýsý fazladýr. Hormon normal düzeyde olsa onu baðlayan reseptör çok olduðundan hormonun saç üzerine etkisi çok olmaktadýr.
2. Androgenetik Alopesili kiþilerin reseptörleri daha hasastýr.
3. Androgenetik Alopesili vakalarýnýn Alfa-5 redüktaz enzimi aktivitesi daha fazladýr.
Sýklýk
Ergenlik dönemi sonrasý beyaz erkeklerin %94.96sýnda alýn bölgesindeki saç çizgisinde gerileme olduðu, yaklaþýk %50sinde de alýn ve tepe bölgesinde dmkülme olduðu belirtilmiþtir.
Erkeklerin %30u 25 yaþýnda, %40ý 40 yaþýnda, %50si 50 yaþýnda Androgenetik Alopesi belirtisi gösterir.
Kadýnlarýn %20-30 kadarýnda da Androgenetik Alopesi görülür.
Gebelik ve Saç Dökülmesi
Telojen Effluvium
Ateþli hastalýk, doðum, kronik sistemik hastalýklar, aþýrý stresler, heparin vb ilaçlarýn alýnmasý sonucu ya da yeni doðan bebeklerde görülen hýzlý geliþen saç kaybý bu isim altýnda incelenir. Ayrýca trioýd hormonunun azalmasý, aðýr cerrahi operasyonlar, anestezi alýnmasý ve aþýrý diyetler sonucunda da bu tarz saç dökülmesi oluþur.
Bazý araþtýrmalar ise saç siklusunun farklý fazlarýnda geliþen deðiþiklikler temelinde tanýmlama yapmýþtýr.
1. Erken anajen terk. Normal anajen faz 2.7 yýl sürer. Bu tip saç dökülmelerinde ise saç folikülleri bu süreyi doldurmadan telojen faza girer. Ýlaç alýmýnda, yüksek ateþ esnasýnda oluþan saç dökülmeleri bu tiptir.
2. Gecikmiþ anajen terk. Burada anajen faz uzun sürer. Normalde belli bir sayýda saç folikülü anajen fazdan telojen faza geçmesi gerekiyorken, bu iþlem gerçekleþmez ve neden ortadan kalkýnca normalden çok fazla saç kökü telojene geçer (Birikmiþ anajen fazdaki saç folikülü nedeniyle) ve bir anda çok miktarda saç dökülür. Gebelik sonrasý saç dökülmesi bu tiptir.
3. Kýsa anajen. Bazý vakalarda anajen faz kýsa sürer bu da anajen/telojen oranýný yükseltir. Bir anda dökülen saç sayýsý artar.
4. Erken telojen terk.
5. Gecikmiþ telojen terk. Mevsimsel saç dökülmesi bu yolla olmaktadýr.
Telojen effluvium daha sýklýkla kadýnlarda görülür. Akut telojen effluvium 2-6 ay sürer ve tam iyileþir.

Telojen effluvium ve gebelik
Gebelik sonrasý telojen effluvium fonksiyonel olarak gecikmiþ anajen fazýn en çarpýcý örneðidir. Yapýlan çalýþmalar gebeliðin son döneminde telojenin iyice azaldýðýný göstermiþtir. Gebeliðin son döneminde anajen oraný %95'e kadar çýkabilir.
Doðumdan sonra genellikle (2 ve 3 ay sonra) anajen saçlar telojen saça döner ve saç dökülmesi belirgin hale gelir. Normal saç dökülmesinden 2-3 kat daha fazla saç dökülür. Bu süre genellikle 2 veya 3 ay sonra baþlar ancak 6 aya hatta 1 yýla kadar uzayabilir
Telojen effluvium'a ilaçlar, kaza ile bulaþma sonucu alýnan selenyum ve arsenik, biyotin yetmezliði, damardan beslenme ve aþýrý çið yumurta akýnýn alýmý da sebep olabilir. Diyaliz hastalarýnda görülebilir.

TEDAVÝ YÖNTEMLERÝ
Tarih boyunca insanlýðýn en önemli saðlýk sorunlarýndan biri olan saçsýzlýðýn tedavisi için sayýsýz araþtýrma yapýlmýþtýr. Bugüne kadar bu araþtýrmalardan tam tatmin edici bir sonuç saðlanamamýþtýr. Ancak modern týp günümüzde bu soruna çareler üretmiþ ve insanlýðýn hizmetine sunmuþtur. Bu bölümde deðiþik tedavi yöntemleri anlatýlacaktýr.
ÝLAÇLA TEDAVÝ
Ýlaçla tedavileri anlatmadan önce saç dökülme nedenleri bölümünde anlattýðýmýz saç dökülme tiplerinden hangisinin mevcut olduðunu tespit etmenin önemi bir defa daha vurgulanmalýdýr. Zira tedavi seçenekleri nedene yönelik olmalýdýr. Örneðin hipotroidi varsa direk bu hastalýðýn tedavisi yapýlmalýdýr. Ýlaç sanayi hýzla ilerleyen bir sektördür. Saç dökülmesi ergenlik dönemindeki tüm erkeklerin %50sini etkileyen bir rahatsýzlýk olduðundan bu büyük pazar nedeniyle bir çok araþtýrma yapýlmakta ve çeþit çeþit ilaçlar üretilmektedir. Ne yazýkki bu güne kadar FDA onaylý yalnýzca iki ilaç üretilebilmiþtir. Bu ilaçlarda baþka amaçlý araþtýrmalar sonucu ortaya çýkmýþtýr ve dökülen, tamamen yok olan saçlar üzerinde etkili deðildirler.
Ancak dökülmekte olan cansýz saçlarý kuvvetlendirmekte ve saç dökülme hýzýný yavaþlatmaktadýrlar. Kullanýldýklarý sürece etkilidirler ve bazý istenmeyen yan etkileri olabilmektedir.
Minoxidil
Minoxidil’in androgenetik saç dökülmesi nedeniyle küçülmüþ olan kýl köklerini büyülterek ve yeniden kuvvetlendirerek etki yapar. Ayrýca kýllarýn büyüme fazýný süre olarak uzatarak, belli bir uzunluða gelmeden dökülmesini engellemektedir. Minoxidil ilk defa damar geniþletici etkisi nedeniyle kullanýlmaya baþlanmýþ, kýllanmayý artýrýcý etkisi gözlenince saçsýzlýk tedavisinde de kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Damar geniþletici etkisi ile saçlý derideki kan akýmýný artýrdýðý için mi yoksa direk bir etki olarak mý ortaya çýktýðý tartýþýlmalýdýr. %2 ve %5’lik konsantrasyonlar halinde piyasada mevcuttur.
Minoxidil su, alkol ve glycol karýþýmýnýn içinde, saçsýz bölgeye sürülen bir losyon olarak kullanýlmaktadýr. Minoxidilin
-Bazý ilaçlarla birlikte,
-Bazý beslenme bozukluklarýnda,
-Kanser tedavisi sýrasýnda,
-Hipotrioidide,
-Hamilelikte ve emziren kadýnlarda,
-50 yaþýn üzerinde
kullanýlmasý sakýncalýdýr.
Minoxidil istenmeyen bölgelerde kýllanma yapabilir. Üretici firma Minoxidilin alýn bölgesinde deðil, tepe bölgesindeki saç dökülmelerinde daha etkili olduðunu bildirmektedir. Ayrýca ilacýn en az 4 ay kullanýlmadan gerçekten faydalý olup olmayacaðýnýn bilinemeyeceðini de bildirmiþlerdir. Minoxidilin mevcut saçlarýn dökülmesini önleyici ve zayýf olanlarý kuvvetlendirici bir etkisi vardýr.
Spironolakton (Aldactone® )
Spironolakton yüksek tansiyon tedavisinde kullanýlýr. Ancak bazý sýnýrlý sayýda araþtýrmalarsa saç dökülmesini önlediði tespit edilmiþtir. Birincil olarak saç dökülmesi tedavisi için önerilen bir ilaç deðildir.

Azeleik Asit (Azelex®, Skinoren® )
Azelaik piyasada %20lik krem formunda bulunan ve sivilce tedavisinde kullanýlan bir ilaçtýr. Yan etki olarak kýllanmayý artýrdýðý tespit edildiðinden saç dökülmesi tedavisinde de kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Yan etki olarak deride döküntü, dermatit ve deri renginde açýlma gibi aþýrý duyarlýlýk reaksiyonlarý gözlenmektedir.

Cimetidine (Tagamet® )
Cimetidine mide asit salgýsýný azalttýðý için ülser tedavisinde kullanýlýr. Yan etki olarak kýllanmayý artýrýr.

Tretinoin (Retin-A® )
Tretinoin akne ve bazý baþka cilt hastalýklarýnýn tedavisinde kullanýlmaktadýr. Bu endikasyonlarýnýn yanýnda saçýn damarsal ve hücresel geliþmesini saðladýðý için saçsýzlýk tedavisinde de kullanýlabilir.Yan etki olarak deri renginde deðiþiklik ve derinin ýþýða hassasiyetine neden olur.

Ketokonazol (Nizoral® )
Ketokonazol mantar enfeksiyonlarýnda kullanýlan bir ilaçtýr. Krem, þampuan ve tablet formlarý vardýr. Krem veya þampuan formlarýný saça herhangi bir etkisi yoktur. Tablet formunun ise testosteron üretimini azaltýcý anti-androjen etkiye sahip olduðu bilinmektedir. Aþýrý kullaným ve hassasiyet sonucu karaciðer yetmezliði yapabilir.

DIANE 35®
Bir doðum kontrol hapýdýr. Vücutta kýllanma yapar. Kadýnlarýn vücudunda az miktarda bulunan erkeklik hormonlarýný bloke eder. Erkek tipi saç dökülmesi olan kadýnlarda bu ilaç kullanýlabilir. Sarýlýk, migren, kaþýntý gibi yan etkileri vardýr.

Flutamide (Eulexin ® göz kırpma

Prostat kanseri gibi bazý hastalýklarýn tedavisi için geliþtirilmiþ bir ilaçtýr. Hücrelerde androjen moleküllerinin baðlanmasýný engeller.

Yýlan Yaðý
%40'ý yýlan yaðý olan ve doðal maddelerden yapýlmýþ yýlan yaðý saç dökülen alana sürülür. 3 saat sonra yýkanýr.
DOÐAL TEDAVÝ YÖNTEMLERÝ

Çinko
Çinko ayný zamanda çok etkili bir anti-androjen olan bir vitamin-mineraldir. Çinko, B6 vitaminiyle birlikte kullanýldýðýnda 5 alfa-redüktaz enzimini bloke ederek testosteronun DHT’ye dönüþmesini engeller. Ne var ki çinkonun androgenetik saç dökülmesine karþý etkinliðini ortaya koyan çok az sayýda araþtýrma mevcuttur.
Propecia gibi baþka 5 alfa-redüktaz inhibitörleriyle karþýlaþtýrýldýðýnda çinko çok daha güvenlidir, çünkü çinko vücudumuzda zaten bulunmakta olan bir vitamindir ve yan etkisi yoktur.

Saw Palmetto
Cüce Amerikan hurmasý olarak da bilinen palmiye türü bir aðacýn meyvelerinden elde edilen özüt, tablet haline getirilmiþtir. Anti-androjen olarak bilinmektedir. Saç dökülmesi tedavisindeki etkinliðini kanýtlamaya yönelik bir çalýþma olmamasýna raðmen, bilim adamlarýnýn önerileri doðrultusunda bu ilacýn erkek tipi saç dökülmesi tedavisinde etkili olabileceðini belirlenmiþtir.

Radýx
Cinsiyet hormonlarýnýn kanda taþýnabilmesini saðlayan bir proteinin aktivitesini ve testosteron baðlama özelliðini etkileyen bir bitki türüdür. Saw palmetto’yla karþýlaþtýracak olursa, radix urticae ve onun saç dökülmesi tedavisindeki yeri hakkýnda çok az olduðu bilgisine varýlmýþtýr.

B6 Vitamini
Çalýþmalar çinko ile birlikte kullanýlan B6 vitamininin testosteronun ciltte DHT’ye dönüþmesini engellediðini göstermektedir. Bu nedenle bu ikilinin akne ve androgenetik saç dökülmesi gibi androjenlere baðlý durumlarýn tedavisinde etkili olduðu söylenmektedir.

Balkabaðý çekirdeði yaðý
Amerika’da yetiþen bir tür bal kabaðý türü olan (Pumpkin) çekirdeðinden çýkarýlan yað kullanýlmaktadýr. Anti-androjen etkiye sahiptir. Saç dökülmesi tedavisinde kullanýlýr.

Yeþil Çay (Camelia Sinensis)
Japonya ve bazý Asya ülkelerinde oldukça boldur. Günlük kullanýmý son derece yaygýndýr. Yeþil çayýn bir çok hastalýða iyi geldiði bilinmektedir. Bu yüzden çok iyi araþtýrýlmýþtýr.Yeþil çayýn yaðý anti-androjenik etkiye sahip olduðunu öne sürmektedirler. Bu iddia sayesinde, etkinliðini doðrudan ispatlayan hiçbir çalýþma olmamasýna raðmen yeþil çay androgenetik saç dökülmesinin popüler tedavilerinden biri haline geldi. Yeþil çay içeren bazý þampuanlarýn saça ve deriye faydalý olduðu söylenmektedir.
CERRAHÝ TEDAVÝLER
Saçsýzlýk yüzyýllardýr insanlýðýn önemli bir sorunu olduðu için týp biliminin ve dolayýsýyla cerrahi týp dalýnýn önemli bir uðraþ alaný olmuþtur. Ýlk saç nakli 1822 tarihinde Diefenbach tarafýndan yapýlmýþtýr. 1926 yýlýnda Hunt Kelligen çok geniþ olmamasý durumunda saçsýz alanlarýn arka arkaya yapýlacak müdahalelerle çýkartýlmasý ve saçlý alanlarýn bu bölgelere ilerletilmesi ile düzeltilebileceðini bildirmiþtir. 1931 yýlýna gelindiðinde Passot saçsýz alanýn tedavisi için uzun dar tabanlý saçlý doku içeren transpozisyon flepleri tanýmlamýþtýr.1959 yýlýna gelindiðinde Orentreich kel alanlarý panç greftlerle tedavi etmeye baþlamýþ ve bu yöntem en sýk kullanýlan saç nakli yöntemi olmuþtur. 1964 yýlýnda Vallis þerit greflerle panç greftleri kombine etmiþtir. 1965 yýlýnda Fleming iki taraflý frontotemporal olepsiyi üçgen þeklinde saçsýz alaný çýkartarak rotasyon fleplerini tanýmlamýþtýr.

1971 yýlýnda ise Coiffman kare þeklinde skalp grefleri devreye sokmuþtur. 1984 yýlýna gelindiðinde goku geniþletilerek geniþ skalp defektleri tedavi edilmeye baþlanmýþtýr. Son yýllarda mikrocerrahi yöntemleri kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Daha önce kullanýlan yöntemler oldukça zor ve aðýr operasyonlarken son yýllarda geliþtirilen yöntemlerle daha hafif, komplikasyon riski olmayan ve doðal görüntü oluþturan teknikler ortaya koymuþtur:

Kafa Derisi Gerdirme
Bu yöntem kafa derisindeki açýk alanýn küçültülmesi amacýyla uygulanýr. Tek baþýna uygulanan bir yöntem olmaktan çok, saç ekimi ameliyatýndan önce kullanýlan bir yöntemdir. Lokal aneztezi ile uygulanan bu yöntemde tepe bölgesindeki açýk alandan bir parça çýkarýlýr. Böylece açýk alan azalýr. Açýk alaný yeterince küçültebilmek için 3-5 ay aralarla bir kaç defa tekrarlanmalýdýr. Alan yeterince küçülünce kalan bölgeye saç ekimi yapýlýr.

Kafa Derisi Esnetme / Çektirme
Ekspender yardýmýyla saçlý bölgenin kafa derisi geniþletilir. Daha sonra açýk alan çýkartýlarak geniþletilen saçlý bölge karþýlýklý olarak dikilir. Bu yöntemde kafa derisine yerleþtirilen balonlar zaman zaman belli aralýklarla þiþirilir. Bu iþtenmeyen bir görünüm oluþturabilir.

Flep Yöntemi
Bu yöntem ile dökülme olasýlýðý az olan bölgeden bir parçanýn kaldýrýlarak damar yapýsý bozulmadan ve tamamen baðlantý koparýlmadan açýk alana tranferi yapýlýr. Flepin damarlanmasý çok önemlidir gerekirse dopler ile damarýn yeri ve seyri tespit edilmelidir. Flep teknolojisi Juri tarafýndan ilk defa 1981 yýlýnda Tempero-Parieto-Oksipital bölgeden alýnan bir Flep ile uygulanmýþtýr. Genellikle 4cm eninde 25 cm uzunluðundadýr. Flepin dolaþýmýný superficial temporal damar saðlar. Doðal olmayan bir görüntü ve dikiþ izlerinin belirgin olmasý nedeniyle çok kullanýlan bir yöntem deðildir.

Makrogrefting Yöntemi
Kafa derisinin arka bölgesinden alýnan bütün flep 15-20 saç teli bulunan makrofleplere bölünür ve açýk bölgeye nakledilir. Doðal olmayan bir sonuç ortaya çýktýðýndan artýk çok sýk olarak kullanýlmamaktadýr.
CERRAHÝ OLMAYAN TEDAVÝLER

A. Cerrahi Olmayan Saç Ekleme Yöntemleri
Cerrahi olmayan saç ekleme yöntemleri farklý adlar alabilir: peruk, tepe saçý, saç eklentisi, saç protezi, saç dokumasý, saç sistemleri vs. Bu malzemeleri varolan saçlara ya da kafa derisine tutturmak için kullanýlar çeþitli yöntemler mevcuttur:
1. Varolan Saça Ekleme: Eklenecek saç malzemesinin varolan saçlara sýkýca baðlanmasý esasýna dayanan tekniðe genel olarak saç dokumasý denir. Kiþinin kendi saçý uzamaya devam ettiðinden ekleme saç birinci hafta sonunda gevþemeye baþlar. Dolayýsýyla bu tür peruklar altý-sekiz haftada bir yeniden sýkýlaþtýrýlmalýdýr.
2. Deriye Yapýþtýrma: Saç sistemi kafa derisine iki taraflý bantlar veya özel yapýþtýrýcýlar yardýmýyla yapýþtýrýlabilir. Bu tekniðin temel problemi peruðun kolayca çýkabilmesi ve sosyal açýdan can sýkýcý durumlara yol açabilmesidir. Ekleme saç sistemleri kullanýlýrken hijyene çok dikkat edilmelidir

B. Yapay Saç Telleri ve Sew-On'lar
Bu iki yöntem, yol açtýklarý ciddi komplikasyonlar ve taþýdýklarý riskler nedeniyle cerrahi olmayan diðer saç ekleme yöntemlerinden ayrýlýrlar. Sew-On olarak anlandýrýlan sistem peruðun saçsýz deriye cerrahi dikiþle tutturulmasýndan ibarettir. Bu yöntem A.B.D.’de ve pek çok geliþmiþ ülkede yasaklanmýstýr. Çünkü kafa derisine uygulanan cerrahi dikiþlerin deride kronik enfeksiyona ve abselere yol açma riski çok yüksektir.Yapay saç telleri de benzer riskler taþýdýðýndan, A.B.D.’de yasaklanmýþtýr. Bu yöntem demetler halindeki yapay saç tellerinin saçsýz kafa derisine ekilmesini içerir. Bu saç tellerinin deri seviyesinde kýrýldýðý ve çok sýk kronik enfeksiyonlara yol açtýðý görülmüþtür.

C. Saç Seyrelmesini Kamufule Eden Kozmetik Yöntemler
Saç kesme stili: Kýsa saçlar daha gür görünür.
Saçý açýk bir renge boyamak: deri ile saç arasindaki kontrastý azaltýr.
Sprey, krem veya toz: sprey, krem veya toz halinde satýlan bazý kozmetik ürünler saçýn altýndaki deriyi boyayarak, saçla arasýndaki kontrastý azaltmaktadirlar.

D. Peruk, Protez ve Suni Saç
Uygulama, Teþhis ve Açýk Alanýn Belirlenmesi:
1. Mevcut dökülen alan ve dökülmesi muhtemel alanýn kalýp halinde krokisinin alýnmasý.
2. Uygulanacak sisteme göre protez tipinin belirlenmesi
3. Saç örneði ve kalýnlýk analizi yapýlmasý
4. Ýstenilen yada olmasý arzulanan kullanma þeklinin belirlenmesi
Saç protez sistemi yukarýdaki þartlar göz önüne alýnarak yaklaþýk 5 ile 6 hafta zarfýnda hazýrlanan saç protezi 1-1,5 saatte açýk alýna yerleþtirilir. Saçsýzlýða çare olarak görüne bir diðer yöntem olan peruk ve protez; saçlarýn uzun ve yorucu bie bakým gerektirmesi, her bakým sonrasý mevcut olan saçlarýn zarar görmesi ve bu bakýmlarýn ömür bozu yapýlmasý gerekliliði, protezin belli bir süreden sonra tekrar yenilenmesi zorunluluðu, cildin hava temasýnýn kesilmesi yada azalmasý sonucu oksijensiz kalmasý, saçlý derinin temizlik iþlemlerinin yapýlamamasý, protezlerde kullanýlan yapýþkan türevindeki madderlerin cilde verdiði zarar, cildin enfeksiyon kapme riski ve suni saçlarda ise vücudun bu yabancý maddeye gösterdiði reaksiyon sonucu suni saçlarýn tamamýnýn döküleceði ve enfeksiyon riskleri bu yöntemlerin kalýcý bir çözüm olmadýðýný ispatladý.

Kaynak: http://med.fatih.edu.tr

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Muhtazaf tarafından, 29.09.2008 - 00:45 tarihinde.

Gönderen: 25.09.2008 - 06:52

	seyyahekim

211 Mesaj -

Muhtazaf abime...
mesleðinizi bilmiyorum doktorsanýz bu cevabý yazmadým sayýn...
hastalýklarýn tedavisinde kullanýlan ilaçlarýn isimlerini vererek paylaþýma açýlmasý ilaçlarýn yan etkileri göz ardý edildiðinden istenmeyen sonuçlara neden olabilir... çünkü ilaçlarýn yan etkileri kiþiden kiþiye deðiþmektedir...
bu sebeple doktor kontrolü altýnda ilaç tedavisine yönelinmesi bence daha uygundur...
ilginize teþekkür ederim ... sevgiler saygýlar...

Gönderen: 25.09.2008 - 16:54

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Haklisiniz ben bilgilendirme amacli olarak kaydettim
Sizdende

Kardesim
selam ve dua ile

Gönderen: 29.09.2008 - 00:48

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1189 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
EROLPARLAK (62), mehtap00 (49), desertlion (50), bora1907 (51), Albarlos (39), kalplerin_güne&.. (39), fenerlikiz (34), TAHA_06 (40), mayhan (37), 54recep54 (58), senem25 (50), ismail2 (64), _gülsime_1972 (52), tamirat (54), zulfi-kar (43), orhunugur (45), hacer03 (54), ravzagül2 (54), Malessudba (40), emin1974 (50), dadas-kardes (45), ankebuttt (38), mahçup_8.. (43), kartalx (54), ismailkurtca (45), [burhan] (38), vdemirci (44), yusuf_25 (44), AFFET_ALLAHIM (34), gulkaymak (), paris (39), tubekna (38), XKAFX555 (59), kenanomeroglu (72), BAYBORA YALCIN (51), beyzaa (47), ali can__25 (46), Miralay (56), ruemeysam (44), salih38 (41), beyce89 (35), tatarSaid (47), e.ziyanak (46), recepyilmazer (64), mehmet_t66 (39), canadali_Zeynep (48), garipsezgi (40), ya_garib_ya_yol.. (53)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.77245 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.