*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Mustafa İslâmoğlu Hoca Tefsir Dersine “virgül” koydu, Misk Hitama erdi

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1614 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 15. Kasım 2024 - 23:25

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Mustafa İslâmoğlu Hoca Tefsir Dersine “virgül” koydu, Misk Hitama erdi

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	KaLBeNuR

Mustafa İslâmoğlu Hoca Tefsir Dersine “virgül” koydu, Misk Hitama erdi

1686 Mesaj -

1992 yýlýnda Fatih Malta’da mütevazý bir mekânda baþlayan Mustafa Ýslâmoðlu’nun Tefsir Dersleri, bugün dünyanýn dört bir yanýndan binlerce kiþi tarafýndan izlenmekte, bir nev’i açýk ve yaygýn bir Medeniyet Üniversitesi iþlevi görmekteydi. Tefsir Dersleri, geçtiðimiz hafta sonu Ýstanbul Gösteri Merkezinde yaklaþýk 6 bin müdaviminin katýlýmýyla Hýtâmuhu Misk programýnda, Kuran’ýn son suresi Nas Suresi’nin tefsiri ile sona erdi.

Hayatta en pahalý yatýrým, insana yapýlan yatýrýmdýr. Deðeri hesaplanamaz, hesabý yoktur. Ýnsanýn insana yaptýðý yatýrýmý insanoðlu hesaplayamaz, hesaplamaya çalýþsa da eksik hesaplar. Yapýlan yatýrýmýn, emeðin hakkýný veremez. Ýnsana verilen emeðin hakký, hiç modern zihinli kapitalist mantýkla hesaplanabilir mi? Dolayýsýyla mahlûkatýn en þerefli olanýna yapýlan yatýrýmýn deðeri, hâkimi Allah olan o yüce mahkemede; zorlu mahþer gününde o oranda büyük olacaktýr.

1992 yýlýnda Fatih Malta’da mütevazý bir mekânda baþlayan Mustafa Ýslâmoðlu’nun Tefsir Dersleri, bugün dünyanýn dört bir yanýndan binlerce kiþi tarafýndan izlenmekte, bir nev’i açýk ve yaygýn bir Medeniyet Üniversitesi iþlevi görmekteydi. Eksende insaný, tavýrda dengeyi ve tasarrufta ihtiyacý temel alan bu zihni inþa, insanýn önce kalbinde ‘Yürek Devleti’ni kurmasý gerektiðini, ardýndan da ‘Yürek ‘Fethi’ gibi aðýr bir sorumluluðu omuzlarýmýza yüklememiz gerektiðini hatýrlatýyor. Nasýl ki bu topraklarda medeniyetimize bir inþa olarak Mehmet Akif’in ‘Asýmýn Nesli’, Sezai Karakoç’un ‘Diriliþ’indeki Taha vurgusu, Cemil Meriç’in Baþkaldýrýsý, Necip Fazýl’ýn ‘Büyük Doðu’su, Nurettin Topçu’nun ‘Ýsyan Ahlaký’, Cahit Zarifoðlu’nun ‘Yedi Güzel Adam’ý, Atasoy Müftüoðlu’nun ‘Gelin Tanýþ Olalým’ açýlýmý, Erdem Beyazýt’ýn ‘Mavera’sý ve daha niceleri insanlarý nasýl hakikate çaðýrmýþsa, Mustafa Ýslâmoðlu’nun da ‘Yürek Devleti’, insanoðlunun yüreðindeki potansiyelin farkýna vardýðý anda Miraç fezasýna nasýl çýkabileceðini ifade ediyor: “Evet, bilseydik göðsümüzde nükleer bir güç merkezi taþýdýðýmýzý ve bunun her gün üzerine yaðan günahlarla paslandýðýný, bu pasý çözecek tek kimya olan gözyaþýný bir umman gibi salacaktýk gecelerin koynuna.” (Yürek Devleti; 74)

Yüreðimizde kendi kendimizi hapse koyuyoruz, ardýndan ortada suçlu arýyoruz. Dengeyi kaybedince farkýnda olmadan hakikatten uzaklaþýyoruz. Mustafa Ýslâmoðlu için Yürek Devleti kitabýnýn yeri, yüreðinin tam ortasýdýr. Niçin orada olmasý gerektiði noktasýný Ýslâmoðlu Hocamýz þöyle açýklýyor: “Müslüman gençliðin manevi alanda düþtüðü sefalet diz boyu… Bunun sonucu olarak dini ideoloji, kitabý manifesto, resulü ideolog, tebliði propaganda, cihadý kavga, tefekkürü akýl yürütme, mübelliði propagandist, daveti çenebazlýk gibi anladýk ve anlattýk Bu Ýslami deðerleri çýðýrýndan çýkardýðýmýz için, bir neslin hayatýnda devrim yapan bu þeyler bizim hayatýmýzda býrakýnýz devrimi evrim bile yapmadý…” (Yürek Devleti; 42)

Medeniyet Ýnþasý

Daðlarýn taþýyamadýðý; taþýmaya baþlarsa nesne deðil özne olacaðý o ulvî yükün insanýn farkýna varamadýðý bu çaðda ihlâs, aþk ve muhabbetle Rabbimize olan kulluk vazifemizi tevazu ile ifâ etmeye çaðýrýyor Ýslâmoðlu Hocamýzýn Tefsir Dersleri. Bizi “biz” yapan yitik deðerlerimizi, þahsiyetimizi, aklýmýzý yeniden keþfederek, olmasý gereken yere koyuyor. Yüreklerimizin nasýl medeniyet öncüsü olabileceðinin haritasýný çiziyor, haritasýný çizmekle kalmýyor; Kuran Pusulasýný nasýl kullanacaðýmýzýn da ipuçlarýný gösteriyor. Yüreðimizin damarýna bir parmak Kuran balý çalýyor, bizler de o bir parmak balla, adayýþ sürecinde nasýl adayabileceðimizin ve adanabileceðimizin; kâinattaki ilahi koroya nasýl dâhil olabileceðimizin sancýsý içerisinde, korku ile ümit arasýnda Nuh’un gemisine binmeye çabalýyoruz. Tefsir Dersleriyle birlikte, adanmýþ gönüller bir bir çoðalýyor, titriyor, hýçkýrýyor, aðlýyor, kendisine yani özüne dönüyor. Çünkü kalplerimizde Hz. Meryem’in yaptýðýný yapýyordu Tefsir Dersleri. Hz. Ýmran þöyle demiþti: Karnýmdaki þu doðmamýþ ciðerparemi Allah’a adadým. (Ali Ýmran; 35)

Tefsir Dersleri savaþ alanýnda biten güller misali köz yüreklerde bulunan susuz çölleri yeþertiyor. Aklýmýzýn ana rahmi olan tasavvuru inþa ederek, yolunu kaybetmiþ bizleri gece yürüyüþüne çýkarýyor. Çünkü Ýslâmoðlu hocamýzýn tabiriyle: “Vahiy, yolunu kaybetmiþ, yolunu þaþýrmýþ insanlýðýn yol haritasý”dýr. Aklýmýzý sarsarken þahsiyetimizi oluþturarak, Hýra’da muhabbet çemberinin içine bir kor gibi düþen adayýþ þebnemini gözlerimizden süzdürmekle, muhabbetullah kozasýný örüyor.

Muhabbetullah kozasýný örerken baþ düðmeyi iyi iliklememiz gerektiðini, yani Kuran’ý iyi anlamamýz gerektiðini ifade ediyor. Aksi takdirde baþ düðmeyi yanlýþ iliklerseniz bütün düðmeler kayar. Ama o kayan düðmelerin hiç suçu yoktur. Eðer sorarsanýz der ki: ‘Benim suçum yok ben sadece bir önceki düðmeye uydum’. Önceki düðmeye giderseniz o da aynýsýný der. Bunun için baþ düðmeyi yani Kuran ‘ý bu yüzyýlda daha iyi anlayabilmek, her birimizin yüreðine inmesine vesile olabilmek için büyük bir fýrsattýr Tefsir Dersleri.

Ýslâmoðlu Hocamýzýn Kuran ýþýðýnda yaptýðý bakýþ açýlarýndaki yorumlarda, akýcý bir üslupla anlattýðý müthiþ bir ilim-bilim iliþkisi söz konusudur. Þöyle ki; bilimi üçgenin kenarlarý, ilmi de üçgenin alaný olarak düþünürsek; Ýslâmoðlu Hoca bilimden özellikle astronomi, matematik, biyoloji, kimya gibi bilimlerden beslenerek üçgenin alanýný, üçgenin alanýnda bulunan hikmeti, irfaný ortaya koymaya çabalýyor. Hakikatin hüviyetini deðil mahiyetini anlamaya ve anlatmaya çalýþýyor. Bu iliþkiyi öyle intizamlý yapýyor ki, burada örnek olarak bir tefsir dersinden aldýðým notu paylaþmak istiyorum:
“Kuran’da nerede yaðmurdan söz edilse orada vahiyden de söz edilir. Diyeceksiniz ki vahyin yaðmurla ne alakasý var?… Yaðmur kuru topraða can verir, vahiy ise manevi yaðmurdur, o da kuru yüreklere can verir.”

Hýtâmuhu Misk

Muhataplarýnda kafa, yürek ve bilek; duygu, düþünce ve eylem; ilim, irfan ve amel dengesini inþa eden Tefsir Dersleri, geçtiðimiz hafta sonu Ýstanbul Gösteri Merkezinde yaklaþýk 6 bin müdaviminin katýlýmýyla Hýtâmuhu Misk programýnda, Kuran’ýn son suresi Nas Suresi’nin tefsiri ile maalesef sona erdi. Maalesef diyorum, zira her Akabe Vakfý Tefsir Dersi müdavimi, derslerin bitimine üzülüyor.

Ancak Hýtâmuhu Misk programýnda Akabe Vakfý Genel Müdürü Hasan Hafýzoðlu’nun müjdesiyle Tefsir Dersi’nin nüzul sýrasýna göre yakýnda tekrardan baþlanacaðýnýn haberini aldýk. Akabe Vakfý yeni binasýna kavuþunca Nüzul Sýrasýna Göre Tefsir Dersi baþlayacak biiznillah.

Programda Fatih Çolak Hocaefendi ile Mehmet Emin Ay Hoca’nýn Kuran Tilaveti gözyaþlarýyla dinlendi. Hele Mustafa Ýslâmoðlu’nun Nas Suresi tefsirinde tefsiri býrakýp, Mehmet Emin Ay Hoca’dan ikindi ezaný dinlemek istediðini söylediðinde duygulu anlar yaþandý. Programda Nas Suresi’ni tefsir eden Mustafa Ýslâmoðlu’nun bir sitemi vardý: “Birilerinin beli iki büklüm olmuþsa, bu baþkasýnýn yükünü taþýdýðý içindir. Ýnsan Allah’ýn umududur. Yüreklerini taþýn altýna koyanlarýn yürekleri, taþ kesilmeyecektir.”

Hayat Kitabý Kur’an ve Kur’anî Hayat Dergisi

Hýtâmuhu Misk programýyla beraber Kur’anî Hayat Dergisi ve Mustafa Hocanýn mealtefsir çalýþmasý “Hayat Kitabý Kur’an Gerekçeli MealTefsir” kitabý çýktý. Kur’anî Hayat Dergisi’nin çýkýþ yolundan ve hedeflerinden kýsaca tanýtacak olursak:

Kur’ani Hayat, nesneleþtirilmiþ, hayattan koparýlmýþ, belli zaman ve mekânlara hapsedilmiþ ilahi kelamýn; dünya ve ahiret saadetini saðlayan, hayatýn içinde ve her alanda olmasý gereken bir ilahi hitap oluþunun hakkýyla anlaþýlmasýna çalýþýr.

Kur’ani Hayat, vahyin kýlavuzluðuna yeniden dönmeyi, eþyayý ve hadiseleri vahyin penceresinden okuma ahlakýný yeniden kazanmayý salýk verir.

Kur’ani Hayat, tarihe ve zamana “dur beni dinle” yerine, “dur vahyi dinle!” çaðrýsý yaparak, sözlerin en güzelinin Allah’ýn sözü olduðuna tereddütsüz iman etmeyi ve bunun gereðini yapmayý sürekli hatýrlatýr.

Cemil Meriç’ in hoþ ifadesiyle “Hür tefekkürün kalesi” olmaya çalýþan Kur’anî Hayat Dergisi’ne nice yürekleri Kur’an ile buluþturmasý, Kuran’ýn bakýþ açýsýyla bakabilmesine vesile olabilmesi dileðiyle…

Ve Sen, Ey Tefsir Dersi Müdavimi!

Tefsir Dersi þimdilik bitti. Peki ne yapacaðýz?…

Rabbimiz Kuran’da buyuruyor: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiþtir. Þimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz?” (Ali Ýmran;144)

Bitti diye sorumluluktan kaçacak mýyýz, tekrardan geçmiþte yaptýðýmýz yanlýþlara, örf ve adetlere, Ýslam’dan ve vahiyden uzak yaþama tarzlarýna, kýsacasý Allahsýz bir hayata gerisin geri mi döneceðiz? Hakikatin yerini imajýn aldýðý çaðýmýzda hakikati aramaya, tanýmaya mý çalýþacaðýz yoksa dünyaya aldanýp vahiyden uzaklaþacak mýyýz?…

Evet, Mustafa Ýslâmoðlu Hocamýzýn Tefsir Dersleri þimdilik de olsa bitti. O kadar alýþmýþtýk ki canlý olarak Kuranla buluþmaya, Pazar gününün gelmesini, dersleri iple çeker olmuþtuk. Cuma günleri Mustafa Hocanýn Cumaya gelmesini dört gözle beklemeye, ümit etmeye devam ediyoruz. Mustafa Hocanýn “Hayat Kitabý Kur’an Gerekçeli MealTefsir” çalýþmasýný okumaya, idrak etmeye, tefekkür etmeye, tedebbür etmeye, hayatýmýza uygulamaya, yaþamaya, diriliþe…

Yunus Emre Tozal

Gerçek Hayat, 04.07.2008

http://www.tenkafesi.com/?p=65

Degerli kardeslerim...ben bu programi hilal tv den izledim gözyaslari icinde...tavsiyemdir...hilal tv nin arsivinde vardir...sizde izleyebilirsiniz...

Gönderen: 07.08.2008 - 15:36

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1614 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.97264 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.