*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1712 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 18. Kasım 2024 - 14:52

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » YaŞaSıN CEHENNEM!

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	pembe_PAPATYA

YaŞaSıN CEHENNEM!

330 Mesaj -

Yaþasýn cehennem!

Hem þu dünya hayatýnýn gidiþatýna bakýlýrsa, Cenabý Hakk’ýn her þey arasýnda en küçük iþlerde bile en büyük bir ölçü ve adalet ile muamele ettiði görülüyor. Halbuki, zalim izzetiyle, mazlum zilletiyle bu dünyadan göçüp gitmesi, bu husustaki adaletin baþka bir aleme havale edildiðini gösterir. Bir cinayete kurban giden insan, hakkýný bu dünyada almasýna imkan yoktur. Katili bin defa idam edilse de, onun hayat hakký iade edilemez. Ancak baþka bir alemde dirildikten sonra onlarýn hesabý görülüp, hak sahibine iade edilir, hakký gasbeden zalim katile hakkettiði cezasý ancak bu sayede verilebilir. Adalet ancak bu þekilde yerini bulur. Öyle ise “yaþasýn cehennem!”

Ýnsanlar bu fani âlemde öldükten sonra, ölümün öldüðü baþka daimi bir alemde yeniden diriltilecektir. Baþta Kur’an-ý Kerim olmak üzere vahiy kaynaklý bütün semavi kitaplar, binlerce mu’cize sahibi yüz yirmi dört bin peygamber, yüz binler keramet sahibi milyonlarca evliya, sayýsýz ilmi delil ortaya koyarak, milyonlarca hakikat aliminin isbat edip, ittifakla haber verdiði ve her asýrda yaþayan milyarlarca mü’minin de tasdik ettiði “öldükten sonra dirilme” hakikatinden daha kuvvetli bir hakikat olamaz. Evet, böyle büyük ve seçkin bir topluluðun, hem meselenin uzmaný, hem de isbat ehli olarak, ittifakla haber verdikleri bu hakikati, binlerce delillerinden birkaçýný ele alarak anlamaya çalýþalým.

Baþta bu alemin ve içinde bulunanlarýn fani olmalarý, baþka daimi bir alemin ve ebedi bir hayatýn olmasýný lüzumlu kýlar. Çünkü Cenabý Hakk’ýn o güzel isimleri ve kudsi sýfatlarý da Zât’ý gibi ebedidirler. Cenabý Hakk’ýn Rahim, Kerim, Mün’im, Muhsin gibi daha nice güzel isimleri, ölen insanlarýn, -bir daha ölmemek üzere- yeniden diriltilmelerini gerektirir. Çünkü, ebedi isimler, elbette ilelebed tecelli etmek ister, Baki isimler, fani tecelligâhlara razý olmaz.

Mesela, Rahim ismi daima merhamet ve þefkat etmek istediði gibi, Mün’im ism-i þerifi de daima nimet vermek ister. Muhsin ismi ise, nihayetsiz bir cömertlik sahibi olan Cenabý Hakk’ýn her zaman iyilik ve ihsanda bulunmasýný gerektirir. Gerek merhamet ve þefkat etmek, gerek nimet vermek ve iyilik yapmak ancak ve ancak o nimet ve o iyiliklere muhtaç olanlarýn varlýðý ile olur. Ýyilik yapmak ve ikramda bulunmak ise ölen bu insanlarýn yeniden dirilmesi ile ebedileþir.

CEHENNEM LÜZUMSUZ DEÐÝL!

Her hâkimiyet sahibinin, kendi idaresinde bulunanlardan, itaat edenlere mükafaat, isyan edenlere ceza vermemesi mümkün deðildir. Cenabý Hak da þu kainatýn sahibi ve hakimi olarak kendi emirlerine itaat ve ibadet ile karþýlýk veren müzmin kullarýna mükafaatý ve inkar ile mukabele eden asilere karþý bir cezasý olacaðý muhakkaktýr. Halbuki, bu dünyada o mükafaat ve ceza tam olarak yerine getirilmiyor. Öyleyse baþka daimi bir alemde herkes kendi layýk olduðu muameleyi görecektir. Ýtaat edenlere mükafat vermek, Allah’ýn rahmetinin, isyan edenlere ceza vermek de adaletinin gereðidir. Halbuki o rahmet ve adaletin gereðinin binden birisi þu alemde yerine gelmiyor. Demek baþka bir aleme havale ediliyor. Ýnsanlar oraya naklolacak ve adalet ve rahmet orada yerini bulacaktýr.

Hem þu dünya hayatýnýn gidiþatýna bakýlýrsa, Cenabý Hakk’ýn her þey arasýnda en küçük iþlerde bile en büyük bir ölçü ve adalet ile muamele ettiði görülüyor. Halbuki, zalim izzetiyle, mazlum zilletiyle bu dünyadan göçüp gitmesi, bu husustaki adaletin baþka bir aleme havale edildiðini gösterir. Bir cinayete kurban giden insan, hakkýný bu dünyada almasýna imkan yoktur. Katili bin defa idam edilse de, onun hayat hakký iade edilemez. Ancak baþka bir alemde dirildikten sonra onlarýn hesabý görülüp, hak sahibine iade edilir, hakký gasbeden zalim katile hakkettiði cezasý ancak bu sayede verilebilir. Adalet ancak bu þekilde yerini bulur. Öyle ise “yaþasýn cehennem!”

Tarih boyunca bir düþmanýna bile haksýzlýk etmeyen bir adaletin cari olduðu görülür. Çalýþan kafir de olsa hakký verilir, çalýþmayan müzmin de olsa o nimetten mahrum kalýr. Diðer taraftan inanmadýðý için ahiret nimetinden mahrum olacak olan kafir, yaptýðý iyilikler dünyevi de olsa, dünyada peþinen karþýlýðýný buluyor. Müzminler ise iman cihetiyle cennet saadetine mazhar olacaklardýr. Fakat haramlara girdiklerinde çoðu zaman bir takým musibetlere maruz kalýrlar. Küçücük hatalarýna peþin bir ceza verildiði halde, iman ve ibadet gibi, çok büyük iyilik ve itaatlerine bu hayatta mükafaat verilmemesi, bu mükafatýn ertelenerek baþka bir hayata havale edildiðini gösterir.

Hem bütün ibadetlerin neticesi ahirete bakar, ve ahiret için, yeniden diriltilmek için birer dua hükmüne geçer. Kafirlerin dünyalýk çalýþmalarýna bile dünyalýk da olsa bir ücret veren Allah elbette inanan ve inandýðý þekilde yaþayan müzmin kullarýnýn ibadetlerini ve hizmetlerini mükafatsýz býrakmaz. Fakat bu dünyada karþýlýðýný bulmayan ibadetler, zerre kadar da olsa hiçbir iyilik ve ibadetin karþýlýksýz kalmayacaðý bir hayatýn varlýðýna bir delildir. Hem gayri Müslimlerin de baþta küfür olmak üzere sayýsýz günahlarýnýn karþýlýðýnýn bu dünyada verilmemesi, zerre kadar bir kötülük ve isyanýn ihmal edilmeyeceði ikinci bir hayatýn varlýðýný gösterir.

Hatta ibadet eden mutiler içerisinde birisi vardýr ki, kainat Onun muhabbeti üzerine yaratýlmýþ. Farz edelim, ahiret aleminin açýlmasýna ve insanýn yaratýlmasýna baþka hiçbir gerekçe olmasa bile, sadece Hz. Peygamber Aleyhissalat-ü Vesselamýn ibadet ve dualarý tek baþýna yeter sebep olabilirdi. Hem öyle Ebu Cehil’ler var ki, faraza cehenem olmasa bile onlarýn ve çaðdaþ avanelerinin ettikleri sayýsýz zulümler, bir cehennemin yaratýlmasýna yeter sebep olabilirdi.

Uyuyan insanýn uyanmasý, batan güneþin yarýn yeniden doðmasý –mesela kýyamet kopmasýyla- mümkün olmayabilir. Fakat, öldükten sonra dirilmenin önünde hiçbir engel yoktur. Ve bütün deliller ayný hakikati, yani insanýn mutlaka yeniden diriltileceðini isbat etmektedir.

Gönderen: 25.04.2008 - 10:42

pembe_PAPATYA üyenin diger mesajlarini ara

pembe_PAPATYA üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1712 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Takoral (54), zemve (61), acercis (55), iboþ-medin.. (61), adalat (45), kenandekan (42), murat_88 (36), aysebusra (39), yitik sevda (35), ozenoglu (45), semerkand1 (46), Zuhur (51), RaSuLuMe_hAsReT.. (39), Þükrü Ö&e.. (60), yarin_81 (41), fatihomer68 (44), hatice.y (30), Cici Kiz Tuba (36), kuala (53), cafeerciyes (39), Mehmetcebe (43), JonTÜRK (43)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.03542 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.