0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Sala okunması bid'at mıdır ?

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Sala okunması bid'at mıdır ?
1686 Mesaj -
Salâ Okuma:
Devr-i risâlette ve sonraki dönemlerde "salâ" diye birþey yoktu. Bu sebeple salâ bid'attir. Ýmam-ý Rabbani'ye göre bid'atýn hasenesi ve seyyiesi olmaz. Salâ okunurken, "Efendiler Efendisi'ne salât u selâm getirme niyet edilse yine de bid'at olur mu?" denecek olursa, bu takdirde salât u selâma zaman, mekan ve vak'a tayin etme karþýmýza çýkar ki, bu da ayrý bir bid'attýr. Ýbadetlerde zaman ve mekan tayinini, sadece sahib-i þeriat yapar.


Aziz mümin,
Sadr-ý Ýslamda sala diye bir þey yoktu.
Sahabe, tabiin ve etbaut'-tabiin de eimme-i müctehidin de bilmezdi.
Bu yeni bir þeydir.
Bid'at mý?
Bir þeyin bid at olmasý için: a) Dinin bünyesine eklenmesi b) Bir sünneti bozmasý, c) dinden olduðunun iddia edilmesi gerekir.
Ben sala'yý böyle görmüyorum. Eðer dinin bir parçasý dahil edilirse bid'at olur, yok gelenek olarak okunursa deðildir.
Kandil mahyalarý, kandil simitleri, namazdan sonraki tesihatýn müezzin komutuyla yaptýrýlmasý, camilerde minare yapýlmasý, caminin banisinin ruhuna namazdan önce gönderilmesi, cenaze sahibine helallik dilenmesi, nasýl bilirdiniz denmesi ve bunun gibi yüzlerce uygulamaya benzer bir uygulamadýr.
Vesselam.

Mustafa Ýslamoðlu(sorular-cevaplar)

sizlerle de paylasmak istedim nacizane...



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son cananberraramazan tarafından, 12.04.2008 - 15:44 tarihinde.
Gönderen: 12.04.2008 - 15:42
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
Soru:
Sela vermenin ve Mevlüt Okutmanýn Hükmü Nedir?
Cevap:
Sala ve Mevlid Ýslam’a mahsus güzel bir adet ve þeâir-i Ýslamiye olan güzel bir adettir.
“Sala verile kastýmýza,
Gider olduk dostumuza,
Namaz için üstümüze,
Duranlara selam olsun.”
Yunus Emre
Sala, salavatýn halk dilinde kýsaltýlmýþ þeklidir. Manasý Lügatte, “Dua, tebrik ve tazim” anlamýnda, þeriat ýstýlahýnda ise Peygamberimiz (SAV)’i övmek, onu tazim etmek ve ondan þefaat talep etmek anlamýndadýr.

Peygamberimiz (SAV)’i övmek, ona salat-ü selam getirmek, ister sala ile, ister salavat ile olsun üstün bir vazife, deðerli bir ibadettir. Salavat ise salanýn çoðuludur. Bu güzel ibadet ve adet sadece Ýslam dininde vardýr. Ne Hýristiyanlýkta, ne de Yahudilikte böyle bir ibadet yoktur. Onlar kendi peygamberlerini böyle salat-ü selam ile anmazlar.

Peygamberimiz (SAV)’i salat-ü selam ile övmeyi Yüce Allah bize emir ve ferman buyurmuþlardýr. Nitekim Kur’an’ý Kerimde buyurdular: “Allah ve melekleri nebisi Muhammed’e (SAV) salat-ü selam getirirler. Ey iman edenler! Siz de ona salat-ü selam getirin.”

Burada sala, salavat Allah’tan rahmet, meleklerden istiðfar, mü’minlerden de dua ve þefaat talebi anlamýndadýr.

Peygamberimiz (SAV)’ e salavatýn nasýl getirileceði Peygamberimiz (SAV)’in þerefli hadislerinde ve deðerli alimlerimizin kitaplarýnda vardýr. Bu hususta müstakil kitaplar yazýlmýþtýr. “Delail-i Hayrat” en meþhurlarýdýr. “Kara Davut” ise bu kitabýn geniþçe bir þerhidir. Meþayih, Kur’an’ý Kerim hatmi ile beraber her hafta “Delail” hatmi de yaparlardý. Bu konuda Mevlana Ziyaeddin Halid-i Baðdadi (RA)’ýn “Câliyetül-Ekdar” isimli bir eseri de vardýr.

En meþhur þekliyle salavat þöyle okunur:
“Esselatü vesselamü aleyke ya Resulallah!
Esselatü vesselamü aleyke ya Habiballah!
Esselatü vesselamü aleyke ya Seyyidel evvelin vel’ahirin ve selamün alel mürselin ve’l-hamdü lillahi Rabbil alemin”
“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammedin ve-sellim...”

Peygamberimiz (SAV)’de salavat konusunda þöyle buyurmuþlardýr:
“Bana salavat okumayan cennetin yolunu bulamaz.”
“Bana salavat okuyun, çünkü salavat günahlar için maðfirettir.”
“Sizin iyileriniz benim üzerime en çok salavat getireninizdir.”
“Benim üzerime salavat getirmeyenin namazý makbul olmaz.”
Bunun içindir ki, namazda son teþehhüdde, et-Tahiyyattan sonra salavat getirmek vacibtir. Bu namazýn vaciplerindendir. Yine buyurdular: “Ýki mü’min karþýlaþýr, el sýkýþýr ve musafaha ederler de benim üzerime salavat getirirlerse, ayrýlmalarýndan önce günahlarý baðýþlanýr. Bu güzel adeti yapmak mü’minler için ne kadar güzeldir, ne kadar hoþtur.”

Cuma ve Perþembe günü çok çok salavat getirmenin faziletine dair pek çok hadis-i þerif varid olmuþtur. Bunu da erbabý çok iyi bilir.

Salânýn Hükmü:
Minarelerden okunan meþhur salaya gelince, bunun da peygamberimiz (SAV)’e getirilen salavatlardan hiçbir farký yoktur. Peygamberimiz (SAV)’e salavat getirmektir, baþka bir þey deðildir. Peygamberimiz (SAV)’e salavat getirmenin yanýnda baþka güzel taraflarý da mevcuttur. Þöyle ki:

Ezan bizlere namaz vakitlerini bildirmek üzere sünnet olmuþtur. Namazýn sünnetlerindendir. Bunun için yalnýz baþýna namaz kýlan kimse de ezan okuyabilir. Bu namazýn sünnetlerini ifa eder. Namaz vakitlerini bildiren ezan vakitsiz okunursa, Müslümanlarýn namaz vaktidir diye zamaný gelmeden namaz kýlarlar. Bu ise çok mahzurlu ve yanlýþ oluyor. Çünkü vakit namazýn farzýdýr. Vaktinde kýlýnmayan namaz makbul deðildir.

Bundan dolayý vaktin dýþýnda Müslümanlara bazý þeyleri duyurmak için Peygamberimiz (SAV)’e salavat getirerek, o mesele duyurulmasý, Müslümanlarýn hoþ karþýladýðý, Ýslam alimlerinin de asýrlardýr güzel görüp iliþmediði güzel bir adet-i Ýslamiyedir.

Peygamberimiz (SAV) buyurdular ki: “Mü’minlerin güzel gördüðü þey Allah katýnda da güzeldir.”

Müslümanlar da Selahaddin-i Eyyübi’den bu tarafa bu adeti çok güzel karþýlayýp, güzel bir adet haline getirmiþlerdir. Bunun güzel bir adet olduðunda ittifak ederek bir nevi “Ýcma” etmiþlerdir.

Bundan dolayý Cuma gecesi yatsýdan önce, o gecenin Cuma gecesi olduðunu hatýrlamak için, Cuma günü ezandan önce milleti camiye davet etmek için vaaz dinlemelerini saðlamak üzere Cuma salasý, Ramazanda milleti sahura kaldýrmak için sahur salasý, bayram günü, ezan olmadýðý için bayram namazýna davet için bayram salasý ve “Cenazeyi ilan edin” buyuran peygamberimizin sünnetine uymak ve cenazeye iþtiraký çoðaltmak, ölüm haberini eþ-dosta duyurmak için de Cenaze Salasý verilmesi Ýslami bir adet olmuþtur.

Yine peygamberimiz (SAV) buyurdular ki: “Ýslamda kim güzel bir çýðýr açar, bir güzel adet baþlatýrsa ona bu amelin ecri ile onunla amel edinenlerin ecri de ona verilir. Yapanýn sevabýna bir noksanlýk gelmez.” Bu adetlerden birisi saladýr. Hz. Ömer (RA) peygamberimiz (SAV) zamanýnda ayrý ayrý kýlýnan teravih namazýnýn cemaatle kýlýnmasýný emreder, sonra buna güzelce uyulunca da “bu ne güzel bir bid’attir” der.

Her ne kadar bunu bazý þeyler peygamberimiz (SAV) zamanýnda yok ise de sonradan dinî, hayatýn yaþanmasýna sebep olduðu, sünnetin ve farzýn yapýlmasýna yardýmcý olduðu için güzel adet olarak kabul edilmiþtir. Minareler yapmak, camilere kubbeler yapmak, içine halý, kilim koymak ve camileri süslendirmek, ýþýklandýrmak, hoparlör ile ezan okuyup, namaz kýldýrmak, hepsi peygamberimiz (SAV)’in hayatýnda olmayýp, sonradan Müslümanlarýn hoþ görüp, kabul ettiði adetlerdendir. Müslümanlar kabul etmiþ, alimler de velev ki sükut ile olsun, itiraz etmeyerek olsun, kabul etmiþ bir nevi “Sükut-u icma” sabit olmuþtur. Minarelerden salavat okunmasý da böyledir. Mevlit okutmak ta böyledir.

Sala nasýl baþlamýþtýr?
Salahaddin-i Eyyubi Mýsýr’a hakim olunca, oranýn Þii devlet baþkanýnýn oðluna ezandan sonra minarelerden dua ettirdiðini görür. Bu adeti kaldýrmak için onu güzel bir þekle çevirir. Þöyle ki:

Peygamberimiz (SAV): “Müezzinin ezanýný iþittiðiniz zaman, onun okuduklarýný tekrar ediniz ve sonunda bana salavat okuyunuz. Vesile duasýný da okuyunuz. Bunu yapana þefaatim vacip olur” buyurur. Salahaddin-i Eyyubi bu hadis-i þerife iktidaen “Minarelerden Peygamberimiz (SAV)’in dýþýnda kimseye dua okunmaz” diyerek Salavat okumayý emreder ve baþka þekilde yapýlacak olan dua, gazel, kaside gibi þeyleri yasaklar. Böylece güzel bir adet baþlatýrken pek çok istismarlarýn, yanlýþ uygulanmalarýn önünü keser. Þimdiki hali ile kalýr.

ÖZETLE:
1. Ölüm ilaný vermek, komþulara, yakýnlara vefat haberini duyurmak sünnettir. Peygamberimiz (SAV) bunu emretmiþlerdir. Bu duyurmanýn en güzeli de sala verdirmek ve arkasýndan ilan etmektir. Namaz vakti dýþýnda vefat haberini sala ile duyurmanýn “Ölüm Hatýrlatma” gibi güzel bir yönü daha vardýr ki “duyanlar ölümü hatýrlar ve “Ýnnâ lillah ve inna ileyhi raciun” derler. Allah’ý zikrederler. Peygamberimiz (SAV): “Lezzetleri acýlaþtýran ölümü çok zikrediniz” emreder.
Sala buna vesiledir; hem peygamberimize salavattýr.

2. Bir mü’minin cenazesinde bulunmak, ona dua etmek için namaz kýlmak farz-ý kifayedir. Bir farzýn sevabý milyonlarca sünnet ve nafileden efdaldir. Sala vasýtasýyla mü’minler cenazeye iþtirak eder ve büyük sevap kazanýrlar ve ayrýca ölüye çok büyük yardýmdýr. Nitekim hadis-i þeriflerde varid olmuþtur ki: “Kýrk mü’minin bir veliyy-i kamilin duasý gibi makbuldür.” “Yüce Allah cenaze hakkýnda þahitlik yapýp, iyi þahitlik yapan mü’minler hürmetine onun günahlarýný affeder ve katýndaki “kötülerdendir” ibaresini silip, “iyiler” zümresine katar.”
Buna sebep olan sala ne güzel bir adettir.

3. “Reddü’l- muhtar Cilt: 1 s. 602” de alimlerin “sala ile cenazenin duyurulmasýna caizdir” dedikleri yazýlmýþtýr. Bu hususta fetva verilmiþtir. Bir alim fetva verse diðer tüm alimler itiraz etseler, verilen fetva geçerlidir. Kaldý ki, ulema buna asla karþý çýkmamýþlardýr. Böylece “takrir-i sünnet” gibi “sükuti icma” vaki olmuþtur. Ýcma ise kitap ve sünnetten sonra þer’i delilerin üçüncüsüdür. Bu durumda sala vermek Ýslami bir adettir.

4. Alimler riya, gösteriþ ve övünmek için sala verilmesine karþý çýkmýþlardýr. Övünmek için namaz kýlmak da haramdýr. Herhangi bir ibadet, riya korkusu vardýr diye terk edilmez. Riyadan, övünmeden sakýndýrýr. Kaldý ki, ölüm gibi bir hakikat ve acýlý durumun ilanýnda riya olmaz. Hiç kimse riya için ölümü duyurmaz.
Bundan dolayý da salaya yasak konamaz.

5. Güzel Ýslami adetleri devam ettirmek Müslümanlar’ýn vazifesidir. Mesela camilerde hayýr için para toplanmasý sonradan ortaya çýkmýþ güzel bir adettir. Müslümanlara hayýr kapýlarýný açmýþ ve pek çok cami, okul ve kurslarýn yapýlmasýna, yaþamasýna vesile olmuþtur. Peygamberimiz zamanýnda yoktu, sahabeler zamanýnda yoktu diye bunu kaldýrmak çok büyük bir vebaldir. Hiç kimse buna tevessül etmemelidir.
Sala da böyledir. Bu güzel adeti devam ettirmek gerekir. Mevlit için de ayný þey söylenebilir.

6. Kitap, sünnet, icma, kýyas gibi þer’i delilleri yanýnda örf, istihsan ve mesalih-i mürsele gibi þeriatýn kabul ettiði diðer deliller vardýr ki, bu delillere göre örfen kabul edilen veya müslümanlarýn lehinde bir menfaat bulunan þeyler dinen kabul edilip uygulanmaktadýr. Ehl-i sünnetin dört mezhebine göre dini meseleler böylece hükme baðlanýr.

Minarelerden sala okumak, cenaze salasý vermek buna göre gereklidir, güzel bir Ýslami bir adettir.

MEVLÝDE GELÝNCE
Müslümanlar evlenme, cenaze, sünnet münasebeti ve çeþitli vesilelerle mübarek gece veya günlerde mevlüd okutup, ziyafetler veriyorlar. Pek çok Ýslam ülkesinde adet haline gelmiþtir. Yapmayan da kýnanýr olmuþtur.

Mevlüd fýkhen vacip ve sünnet olmayýp güzel bir adet-i Ýslamiyedir. Pek çok hayýrlý amelleri vesilelik, vasýtalýk ciheti ile de makbuldür.

Bu adet peygamberimiz (SAV)’in vefatýndan sonra, “Sahavi” nin nakline göre hicri üçüncü asýrda icat edilmiþtir. Hangi tarihte icat edildiði malum deðildir.

Ýbn-i Kayyumu’l-Cevzi ve Celalettin-i Suyuti’ye göre hicri yedinci asýrda Erbil meliki el- Muzaffer Ebu Said tarafýndan icad edilmiþtir. Celaleddin-i Suyuti, “Mevlid caiz deðildir” görüþüne katýlmamaktadýr. Ýbn-i Hacer’il-Askalani gibi büyük müçtehitlerin sözlerine de dayanarak mevlid okutmak çok güzel bir Ýslam adetidir diye fetva vermiþtir.

Ýbn-i Hacer’il-Askalani þöyle der: “Mevlid Hicretten üç asýr sonra icad edilmiþ güzel bir adettir. Çok iyi yönleri vardýr. Dolayýsýyla bid’at-ý hasededir. Güzel bir adet-i Ýslamiyedir” der. Sonra da þöyle devam eder: “Mevlidin meþruiyetine dair iyi bir delil buldum. Buhari ve Müslim’de sabit olmuþtur ki, peygamberimiz (SAV) Medine’ye hicret ettikleri zaman Yahudilerin aþure günü oruç tuttuklarýný görüyor. Sebebini sorunca: “Bu gün Allah’ýn Musa (ASM)’ý firavunun zulmünden kurtarýp, firavunu denizde boðduðu gündür. Biz de Allah’a þükrederek bu günü oruç tutuyoruz” dediler. Bunun üzerine peygamberimiz (SAV): “Biz Musa (ASM)’a sizden daha yakýnýz” buyurarak orucu emretti.” Bundan anlaþýlýyor ki, böyle bir günde Allah’a þükretmek tam yerindedir. Hz. Musa (AS) ‘a gösterilen saygý ve anma günü peygamberimiz (SAV) den esirgenmemelidir. Böylece Peygamberimiz (SAV)’in doðum gününde þükran ifadesi olarak okutulur.

Sair günlerde, düðünlerde ve diðer zamanlarda okutulmasý da vesilelik yönüyle iyidir. Çünkü mevlid Allah’ý zikretmeye, Peygamberimiz (SAV)’e salavata, Kur’an okumaya, Müslümanlarýn birbirini ziyaret etmelerine ve yemek yedirmek, fukaraya ikram gibi hayýrlara vesiledir. Ýyiye, güzele, hayra vasýta olan þey iyidir, güzeldir. Þerre vasýta olan þeyin þer olduðu gibi...

Zamanýmýzý mürþid-i kamili, büyük alim Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri “Mektubat” adlý eserinde þöyle der: “Mevlid-i nebevi ve miraciyenin okunmasý gayet nafi ve güzel adettir. Müstahsen bir adet-i Ýslamiyedir. Hayat-ý içtimaiye-i Ýslamiyenin gayet latif ve parlak ve tatlý bir medar-ý sohbetidir. Aþk-ý nebeviyi göstermeye ve tahrike en müheyyic, müessir bir vasýtadýr. Cenab-ý Hak bu adet-i ebede kadar devam ettirsin.” * AMÝN ! *

ALINTI
Gönderen: 12.04.2008 - 23:25
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
1463 Mesaj -
gül Elinize Saglik
Gönderen: 13.04.2008 - 07:38
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1458 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70615 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.