Bismillahirrahmanirrahim

„Allah’a Hamd-u Sena olsun. Selat ve selam benim babam Hz.Muhammed (s.a.a)’e ve temiz soyuna olsun” deyince herkes þaþkýnlýk içerisinde birbirlerinin yüzlerine bakmaya baþladýlar ve sesini duyup ama onu göremeyenler ise Ali mi gelmiþ, bu ses Hz.Ali’nin sesine benziyor zira bu fesahet ve belaðat ile konuþuyor.Hani bunlar yabancýlardý oysa bu haným benim babam Hz.Muhammed (s.a.a) diyor, diyerek þaþkýnlýklarýný dile getiriyorlardý. Hz. Zeynep daha ilk cümlesiyle halkda þok etkisi yapan hitabesine þöyle devam etti.


“Ey Kufe halký! Ey aldatýlmýþ zavallý halk, bize mi aðlýyorsunuz? Oysaki bizim gözlerimiz hala yaþlý ýztýraplarýmýz dinmemiþ, feryadlarýmýz yatýþmamýþtýr. Sizler, gerdanlýðýn kayýp edip sonrada toprak içerisinde arayan kadýn gibisiniz. Sizler, Allah ve Resulüne iman getirdiniz ama daha sonra iþlediðiniz bu büyük günahla onun kökünü kazýyýp attýnýz. Sizden fesat, þer ve þarlatanlýktan baþka bir þey de beklenemez, sizler o güle benziyorsunuz ki ne yiyilen nede koklanandýr. Sizin nefisleriniz ne kadar da kötü bir nefistir, sizler Allah’ýn gazabýna uðramýþ ve cehennemlik olmuþ bir toplumsunuz.


Bizleri öldürdünüz þimdi bize aðlýyorsunuz. Evet! Allah’a yemin olsun ki çok aðlayýn az gülün, bu iþlediðiniz cinayetin kaný sizin yakanýza yapýþmýþ, bu yaptýðýnýz pis ve kötü amellerinizden kurtulamazsýnýz ve bu ar ve rezillik sizi kahr edecek hiç bir suyla bu çirkef lekelerinizden yýkanamazsýnýz.

Peygamberin oðlu ve cennet gençlerinin efendisinin kaný nasýl yýkansýn, siz iyiliklerin mabedini ve yardýma muhtaç olanlarýn derman kapýsýný yýkýp öldürdünüz. Siz, Allah’ýn ve Resulünün size olan Hüccetini öldürdünüz.


Ey Kufe halký! Öyle büyük ve kötü bir günaha saplandýnýz ki, Allah’ýn azap ve felaketi sizin üzerinizdedir. Uðraþlarýnýz, eliniz, yaptýðýnýz her iþ Allah’tan bela olarak size dönsün ve maalesef o belayý sizler istediniz ve zillete düçar oldunuz.


Ey Kufe halký! Vay olsun size, kimin cigerini söktüðünüzü biliyormusunuz? Siz, Muhammed Mustafa (s.a.a)’ýn göðsünü açýp cigerini aldýnýz, ismet perdesini yýrttýnýz. Siz Peygamberin kanýný akýttýnýzýn farkýndamýsýnýz ve ona nasýl bir saygýsýzlýk ettiðinizi biliyormusunuz? Siz öyle büyük bir günah iþlediniz ki günahýnýz yer ve gökyüzünü doldurdu, sizin bu yaptýðýnýz günah ve iþlediðiniz cinayetten dolayý gökyüzünden kan yaðmasýna þaþýrmayýn.


Ahiret günü Allah’ýn kahýr ve zelil edici azabý haktýr ve gerçekleþecektir. Ve o gün sizin için ne bir yardýmcý nede kurtarýcý olacaktýr. Allah’ýn verdiði þu sürede mutluluk yaþamayýn ve Allah azap etmede acele etmez sabrý çoktur ve bilin ki Allah size bu cezayý vermek için sizi beklemektedir.”


Ali kýzý Zeynep gerek psikolojik gerekse fiziksel olarak çok zor durumda olmasýna raðmen bu hitabesiyle oardakilerin yüreklerini yakmayý ve gaflet uykusundan uyandýrýp gözlerinin açýlmasýný saðlamýþtý.


Beþir ibn Heyzem Esedi þöyle diyor:


“Ben o zamana kadar Hz.Zeynep gibi -iffet haya abidesi- özelliklerine sahib bir hanýmýn sohbet ettiðini görmemiþtim. Sözleri öyle kullanýyordu ki Hz.Ali (a.s) gibi konuþtuðu ortadaydý.”


Hz. Zeynep Kufe halkýný gaflet uykusundan uyandýrmýþ ve insanlar Yezid bin Muaviye ve Ubeydullah bin Ziyad’ýn nasýl bir fitneci, zalim, Allah, peygamber ve din düþmaný olduðunu oracýkta anlamýþ ve kýyam iþaretleri vermiþlerdi.


Ve bir hadiste þöyle nakl ediliyor: “Allah’a and olsun o gün Kufe halký o konuþma esnasýnda ve sonrasýnda da baþlarýna dövünüyor baþlarýný ellerinin arasýna alýp parmaklarýný ýsýrarak yüksek sesle aðlýyorlardý.”