0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » NEDEN HAC?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
NEDEN HAC?
1686 Mesaj -
Hac; kutsal kabul edilen mekânlarý dinî maksatla ziyaret etmektir ve Ýslâm'ýn beþ þartýndan biridir. Arapça'da "gitmek, yönelmek, ziyaret etmek" anlamlarýna gelen hac kelimesi, fýkýh terimi olarak imkaný olan her Müslümanýn belirlenmiþ zaman içinde Kabe'yi, Arafat, Müzdelife ve Mina'yý ziyaret etmek ve belli bazý dinî görevleri yerine getirmek suretiyle yaptýðý ibadeti ifade eder.

Ýslâmî kaynaklara göre haccýn Hz. Âdem dönemine kadar uzanan bir geçmiþi vardýr.

Mekke'nin fethinden sonra Kabe'nin içinde ve etrafýnda yer alan putlarla birlikte Hz. Ýbrahim'in teblið ettiði hac ibadetinde bulunmayan þirk unsurlarý tamamen temizlenmiþtir.

Haccýn Hikmetleri
Kur'ân-ý Kerim'de hac ibadetinin muhtelif safhalarý hem þeklî hem de mânevi ve ruhî yönlerden tasvir edilerek çeþitli yararlarýnýn bulunduðu belirtilir (mesela, el-Hac 22/28-33).

Müminin hem malý hem de bedeniyle gerçekleþtirdiði bir ibadet olan hac insanýn bütün varlýðýný ilgilendirir ve bu haliyle küllî bir teslimiyetin ifadesidir. Diðer yükümlülükler gibi hac da insan merkezli ve insanýn ihtiyaç duyduðu hayýrlarýn tahakkukunu hedef alan bir ibadettir. Bu bakýmdan onun hikmetlerini üç noktadan hareketle tesbit etmek mümkündür:

Allah'ýn insanlara bazý þeyleri yapmalarýný emretmesi ve bunlarýn yerine getirilmesi suretiyle kendilerine lutufta bulunmasý,
Haccý gerçekleþtiren insanýn ona hazýrlanýrken, menâsikini ifa ederken ve ibadetini tamamladýktan sonra kendi kabiliyetine göre elde edebildiði olumlu sonuçlar,
Bu ibadeti sadece Allah rýzâsý için yerine getiren tek tek insanlarýn iradelerinin ve tesir alanlarýnýn dýþýnda haccýn bütün ümmete saðladýðý faydalar ve onlarý ulaþtýrdýðý yüksek seviye.
Haccýn hikmeti, Allah'a yönelmiþ insanla Allah arasýnda kul-rab iliþkisinin insanýn kendi hayatý ve ayrýca içinde bulunduðu ümmet üzerindeki etkisiyle ortaya çýkar. Gazzâlî'nin ifadesiyle hac dinin kemale ermesi ve teslimiyetin tamamlanmasýdýr (Ýhya', I, 314).

Hac ibadetinin fert ve Müslüman toplum açýsýndan saðladýðý mânevi kazançlarýn kiþiden kiþiye, toplumdan topluma ve devirden devire farklýlýk arz ettiði görülür. Her insan niyetine, iradesine ve yeteneklerine baðlý olarak hacdan farklý nasipler elde edebileceði gibi hiç nasip almadan bu seyahatten dönenlerin bulunmasý da mümkündür. Çünkü hac dýþ görünüþü itibariyle sembolleri andýran, gerçekte ise çeþitli ruhi eðitimleri saðlayan birbirinden farklý davranýþlarýn toplamýndan ibarettir.

Müslümanlar ömürleri boyunca günde beþ defa Kabe'ye yönelerek namaz kýlarlar. Her Müslüman. imandan sonra en faziletli ibadet sayýlan namazýn (Müslim, "Ýmân", 137-140) kýblesini oluþturan mübarek mekâný görmek, orada baþta Hz. Muhammed (sav) olmak üzere geçmiþ peygamberlerin hak din uðrunda verdikleri mücadeleleri hatýrlamak, asýrlar boyunca birçok müminin namaz, dua ve niyazlarýna sahne olan manevî atmosferde yaþamak ister. Hac bu açýdan tarihin müþahhas hale gelmesinin vasýtasý olmaktadýr.

Kur'ân-ý Kerim'de Kabe'den "Allah'ýn evi" (el-Hac 22/26) diye söz edilir. Bütün benliðiyle Allah'a baðlanan mümin O'nun evini ziyaret etmeyi en büyük mânevi zevk olarak telakki eder. Genellikle insanlar emir ve yasaklarýn hikmetlerini ancak gereði gibi onlarý yerine getirdikten sonra fark ederler. Bu fark ediþ ya bizzat kendi hayatlarýnda ortaya çýkmakta veya baþkalarýnýn hayatý incelendiðinde görülmektedir. Hacda önemli olan sadece bir fiilin yapýlmasý deðil onun özel bir amaçla, yani Allah'ýn emrine uymak niyetiyle yapýlmasýdýr. Þu halde hac ibadetinin temel gayesi ve hikmetlerinden biri insanlarýn Allah'ýn emri gereðince yurtlarýný, ailelerini ve dostlarýný, mallarýný terk etmeye, bazý arzularýna karþý koyup sýkýntýlarý göðüslemeye hazýr olduklarýný göstermeleridir.

Hac belli bir zamanda ve belirli mekânlarda gerçekleþen bir ibadet olduðu için Müslümanlara zaman ve mekân mefhumunu, dünyada her þeyin belli bir düzen içinde gerçekleþtiði þuurunu kazandýrýr. Vakfe, tavaf, sa'y vb. hac menâsikinin yerine getirilmesi, dünyanýn çeþitli yerlerinde yaþayan Müslümanlarýn gözlerini ve gönüllerini Arafat, Kabe, Safâ-Merve gibi "ilâhî semboller" (el-Bakara 2/158) olarak nitelendirilen mekânlara çevirmelerini saðlamakta ve formel bir anlaþma olmaksýzýn bütün Müslümanlarý ayný zaman ve mekân içinde mânevi bir ittifak anlayýþýna ulaþtýrmaktadýr.

Müminin hac esnasýnda elde ettikleriyle orada gerçekleþtirdiði menâsik arasýnda da bir iliþki vardýr. Burada özellikle belirtilmesi gereken husus, haccýn gerçekleþtirildiði mekânla Hz. Peygamberin ve ilk Müslümanlarýn yaþadýklarý mekânýn ayný olmasýdýr. Mümin hac esnasýnda Rasûl-i Ekrem'in ve ashabýnýn bulunduðu coðrafî mekânla karþýlaþmakta, Kur'an'da "Allah'ýn koyduðu dinî iþaret ve niþanlar" (þeâirullah) olarak tavsif edilen (el-Bakara 2/158: el-Hac 22/32, 36) bu mekânlarda bulunarak o dönemin manevî ruhundan nasip almaktadýr.

Bilhassa tasavvufta hacca hazýrlýk safhasý bir yönüyle ölüme hazýrlanmaya benzetilir: þu farkla ki hac iradeye baðlý iken ölüm insanýn beklemediði, belki de istemediði bir anda gerçekleþebilir. Hac ibadetinde kiþi çevresinden ve arzularýndan uzaklaþacaðý, ölmeden önce bir anlamda ölümü yaþayacaðý için önemli bir irade egzersizi yapmakta ve ilâhî iradeye boyun eðmeye hazýr olduðunu kendine telkin etmektedir. Bu duygunun belirtilerini özellikle hacca ilk defa gidecek olanlarda gözlemek mümkündür. Bundan dolayý hacca hazýrlanan mümin dinî, ahlâkî ve hukukî mahiyette hak iliþkisi içine girdiði herkesle helâlleþir, borçlarýný öder, bakmakla yükümlü olduðu insanlarýn nafakalarýný ayýrýr ve ondan sonra yola koyulur.

Diðer taraftan hacca giden her Müslüman. ihrama girerken büründüðü esvapla kabre girerken bürüneceði kefenin benzerliðinin þuurunda olarak artýk bir bakýma dünya dýþý bir düzene ayak uydurduðunu hissetmekte ve bunun etkilerini duymaktadýr. Ýhram, sözlük anlamýnýn da çaðrýþtýrdýðý gibi sadece zahirî bir kýyafet deðiþikliði deðil, insanýn yaþama ve davranýþ biçiminin köklü bir deðiþikliðe uðramasý demektir. Nitekim ihramlý kiþi, bu kýyafeti taþýdýðý süre içinde baþka zamanlarda kendisine meþru olan bir dizi davranýþtan uzak durmak zorundadýr. Bu program dýþý hayat, kiþinin alýþkanlýklarýndan ve baðýmlýlýklarýndan kurtulmasýna ve kendisiyle hesaplaþmasýna imkân tanýyan önemli bir fýrsattýr. Bu esnada yapýlan her ihlâl ya bir kefaretle karþýlanýr veya haccýn bozulmasýyla sonuçlanýr ki bir anlamda dünya-âhiret bütünlüðünü canlý bir þekilde yaþamak demektir (Ali Þerîatî. s 23-24. Karaman. III, 25).

Kabe ve çevresi için kullanýlan "harem" tabiri, bölgedeki bütün iliþkilerin Allah'ýn emir ve yasaklarýna saygý esasýna göre düzenlendiðini, baþta insan olmak üzere aðaç ve bitki örtüsünden hayvanlara kadar bölgedeki bütün varlýklarýn ilâhî koruma altýna alýndýðýný ifade eder.

Tavaf kiþiye, her þeyin bir baþka þey etrafýnda belli bir düzen içinde döndüðü ve insanýn da bu kozmik düzenin bir parçasýný teþkil ettiði þuurunu verir.

Sa'y Müslüman'ýn sýrf Allah istediði için katýldýðý bir yürüyüþtür. Müslüman bu sayede kendisi gibi ayný yola girmiþ, ayný niyet ve duygularý taþýyanlarla beraber koþmanýn ne demek olduðunu fark eder. Sa'y sýrasýnda "hervele" denilen çalýmlý ve hýzlý yürüyüþ, niyet ve duygu bütünlüðü ile kaynaþmýþ ümmet ruhunun azametini yansýtýr.

Arafat'ta diðer müminlerle bir arada bulunan, kýyafetiyle artýk bu dünyayý terk ettiðini gösteren mümin, haþir ve hesaba çekiliþ sahnesini temsilî bir þekilde yaþayarak sorumluluðun ve hesaba çekilmenin idrakine varýr. Arafat'ta Rabbine yönelen insan daha bu dünyada, hiçbir yardýmcýnýn bulunmadýðý þartlarda O'nun huzurunda durmanýn mânasýný, makam, servet ve ilim gibi üstünlüklerin gerçek deðerinin hesaba çekileceði zaman ortaya çýkacaðýný anlar, üstünlüðün sadece takvada olmasýnýn ne demek olduðunu kavrar.

Hac esnasýnda çeþitli münasebetlerle yapýlan dualar, sadece Allah'a teslim olmanýn ve bunu söz ve davranýþlarla yaþamanýn özlü bir ifadesidir. Özellikle telbiye çok anlamlýdýr: "Buyur Allah'ým, buyur! Davetini duydum, sana yöneldim. Þerikin yok Allah'ým! Emrine uydum, kapýna geldim. Hamd sanadýr, nimet senin, mülk senindir. Þerikin yok Allah'ým!".

Nihayet orada kesilen kurban, müminin sýrf Allah istediði için malýndan vazgeçebildiðimi belirtmesi ve bizzat kendini dahi Allah yolunda kurban edebileceðini fiiliyle göstermesi açýsýndan manidardýr.

Hac esnasýnda hiçbir þeye zarar vermemek esas olduðundan insanýn çevresiyle iliþkisinde son derece dikkatli davranmasý gerektiði ortaya çýkar. Bu husustaki titizliðin ölçüsü, Kur'ân-ý Kerim'deki yasaklardan ve bu yasaklarýn çiðnenmesi halinde verilecek cezalarý bildiren âyetlerin açýk üslûbundan anlaþýlmaktadýr (bk. el-Bakara 2/158. 196-200; Âl-i Ýmrân 3/96-97; el-Mâide 5/2, 95-96; el-Hac 22/26-29, 33-34), özellikle bitki ve hayvan türünden canlýlara karþý gösterilmesi gereken hassasiyet, kiþiye baþka zamanlarda kazanamayacaðý ölçüde bir duyarlýlýk saðlar. Bunun yanýnda öfkelenmemek, kimseyi incitmemek ve güler yüzlü olmak gibi ahlâkî davranýþlar da haccý gereði gibi yerine getirenlerin elde edecekleri manevî kazançlar arasýnda yer alýr.

Sonuç olarak hac esnasýnda Müslüman daha önce teorik olarak haberdar olduðu, fakat lâyýký ile yaþayamadýðý bir dizi imanî ve ahlâkî özellikler kazanýr; sahip bulunduðu olumlu niteliklerde ise daha çok sebat ve güç kazanýr. Hac müminin kendi kendisinin farkýna varma sürecidir.

Ümmet Bilinci
Rasûl-i Ekrem'in yaþadýðý yerleri ve kabrini ziyaret etmiþ, teblið vazifesini baþarýyla yerine getirdiði mekânlarda peygamberliðine bir daha þehâdet etmiþtir. Ayný zamanda dünyada mevcut çok çeþitli ýrklarý, bunlarýn konuþtuðu dilleri gözlemiþ, ancak bu farklýlýklarýn, sadece insanlarýn birbirlerini tanýyarak iletiþim kurabilmeleri için (el-Hucurât 49/13) Allah tarafýndan birer alâmet olarak yaratýldýðýnýn þuuruna varmýþtýr. Bunun yanýnda insanlar arasýndaki bu farklýlýklarýn birlik ve beraberliði engellemediðini, mevcut farklýlýklarla birlikte Allah'a teslim olmanýn her türlü vahdetin esasýný oluþturduðunu fark etmiþtir. Böylece dünyasýnýn sýnýrlarý geniþlemiþ, coðrafi bilgileri nazarî boyutlarýný aþmýþ, yer küresinin muhtelif bölgelerinde yaþayan yüz binlerce insanla bir arada bulunmuþ, en olumsuz þartlarda bile insanlarýn birbirine müsamaha göstermesinin ne demek olduðunu bizzat tecrübe ederek anlamýþtýr. Hac sýrasýnda dünyanýn her tarafýndan Kabe'ye gelen Müslümanlar, aralarýnda önceden yapýlmýþ herhangi bir anlaþma olmaksýzýn ayný fiilleri ayný þekilde gerçekleþtirirler. Böylece Müslümanlar, birbirlerinden habersiz olarak ayný ideallere yönelik bir gayret içinde bulunduklarýný fark ederler, bu arada kendileri dýþýnda milyonlarca insanýn ayný amacý paylaþtýðýnýn bilincine ulaþýrlar. Hac, dünyanýn neresinde yaþarlarsa yaþasýnlar, bütün Müslümanlarýn ayný deðerlere sahip olduklarý ve bu deðerlerin kendileri için ortak bir zemin oluþturduðu gerçeðini ortaya koyar. Hacca giden Müslüman bir ailenin ferdi, bir köyün, bir kasabanýn veya bir þehrin sakini ve bir devletin vatandaþý olarak ülkesinden ayrýlýr, bir ümmetin ferdi olarak memleketine döner.

Sonpeygamber.info
Gönderen: 18.12.2007 - 01:02
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1678 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
kardelen_01 (40), nurayy (41), yusuf_kamil (39), suzunkopru (48), hatice75 (49), KADER23 (41), jale (37), musa_kavutcu (42), zamanben (45), yasmus (44), gürcan (55), goxell (43), bayram_imamoglu (49), **zeynebim** (37), nurevþan (38), sehadet_1 (40), omerfaruk30 (39), suslu (36), arbana (44), sebnemer (38), medhusalem (55), exusprometheus (49), Selma33 (53), broken_heart (38), Akin68 (52), xxercu (48), kardelen (42), EmReCaN_TR (43), melissa-72 (52), corumluabdul (54), a-leehan (44), berabahý.. (45), delala_min (), gurbet-gulu42 (37), samet2001 (50), m_altun (40), kazak_orhan (38), numanyilmaz (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.90762 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.