0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Hz. MEVLANA

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Hz. MEVLANA
1686 Mesaj -
MEVLANA (1207-1273)

Kisa Hayat Hikayesi
Mevlâna 30 Eylül 1207 yýlýnda bugün Afganistan sýnýrlarý içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh þehrinde doðmuþtur.
Mevlâna'nýn babasý Belh þehrinin ileri gelenlerinden olup saðlýðýnda "Bilginlerin Sultaný" unvanýný almýþ olan Hüseyin Hatibî oðlu Bahaeddin Veled'dir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kýzý Mümine Hatun'dur.
Sultânü'l-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazý siyasi olaylar ve yaklaþmakta olan Moðol istilasý nedeniyle Belh'ten ayrýlmak zorunda kalmýþtýr. Sultânü'l-Ulemâ 1212 veya 1213 yýllarýnda aile fertleri ve yakýn dostlarý ile birlikte Belh'ten ayrýldý.
Sultânü'l-Ulemâ'nýn ilk duraðý Niþâbur olmuþtur. Niþâbur þehrinde tanýnmýþ Mutasavvýf Ferîdüddin Attar ile de karþýlaþmýþtýr. Mevlâna burada küçük yaþýna raðmen Ferîdüddin Attar'ýn ilgisini çekmiþ ve takdirlerini kazanmýþtýr.
Sultânü'l-Ulemâ Niþâbur'dan Baðdat'a ve daha sonra Kûfe yolu ile Kâbe'ye hareket etti. Hac farizasýný yerine getirdikten sonra dönüþte Þam'a uðradý. Þam'dan sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niðde yolu ile Lârende'ye (Karaman) geldi. Karaman'da Subaþý Emir Musa'nýn yaptýrdýklarý medreseye yerleþti.
1222 yýlýnda Karaman'a gelen Sultânü'l-Ulemâ ve ailesi burada 7 yýl kaldý. Mevlâna 1225 yýlýnda Þerefeddin Lala'nýn kýzý Gevher Hatun ile Karaman'da evlendi. Bu evlilikten Mevlâna'nýn Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adýnda iki oðlu oldu. Yýllar sonra Gevher Hatun' u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerra Hatun ile ikinci evliliðini yaptý. Mevlâna'nýn bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Alim Çelebi adlý iki oðlu ve Melike Hatun adlý bir kýzý dünyaya geldi.
Bu yýllarda Anadolu'nun büyük bir kýsmý Selçuklu Devletinin egemenliði altýnda idi. Konya ise bu devletin baþþehri idi. Konya sanat eserleri ile donatýlmýþ, ilim adamlarý ve sanatkarlarla dolup taþmýþtý. Kýsaca Selçuklu Devleti en parlak devrini yaþýyordu ve devletin hükümdarý Alâeddin Keykubad idi. Alâeddin Keykubad, Sultânü'l-Ulemâ Bahaeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya davet etti ve Konya'ya yerleþmesini istedi.
Bahaeddin Veled, sultanýn davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayýs 1228 yýlýnda ailesi ve dostlarý ile geldi. Sultan Alâeddin onu muhteþem bir törenle karþýladý ve ona ikametgâh olarak Altunapa (Ýplikçi) Medresesi'ni tahsis etti.
Sultânü'l-Ulemâ, 12 Ocak 1231 yýlýnda Konya'da vefat etti. Mezar yeri olarak Selçuklu Sarayý'nýn Gül Bahçesi seçildi. Günümüzde müze olarak kullanýlan Mevlâna Dergâhý'na bugünkü yerine defnedildi.
Sultânü'l-Ulemâ ölünce talebeleri ve müritleri bu defa Mevlâna'nýn çevresinde toplandýlar. Mevlâna'yý babasýnýn tek varisi olarak gördüler. Gerçekten de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuþ, Ýplikçi Medresesi'nde vaazlar veriyordu. Medrese kendisini dinlemeye gelenlerle dolup taþýyordu.
Mevlâna 15 Kasým 1244 yýlýnda Þems-i Tebrizî ile karþýlaþtý. Mevlâna Þems'te "mutlak kemâlin varlýðýný" cemalinde de "Tanrý nurlarýný" görmüþtü. Ancak beraberlikleri uzun sürmedi. Þems aniden öldü. Mevlâna Þems'in ölümünden sonra uzun yýllar inzivaya çekildi. Daha sonraki yýllarda Selâhaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi, Þems-i Tebrizî'nin yerini doldurmaya çalýþtýlar.
Yaþamýný "Hamdým, piþtim, yandým" sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralýk 1273 pazar günü Hakk'ýn rahmetine kavuþtu. Mevlâna'nýn cenaze namazýný vasiyeti üzerine Sadrettin Konevi kýldýracaktý. Ancak Sadreddin Konevi çok sevdiði Mevlâna'yý kaybetmeye dayanamayýp cenazede bayýldý. Bunun üzerine Mevlâna'nýn cenaze namazýný Kadý Siraceddin kýldýrdý.
Mevlâna ölüm gününü yeniden doðuþ günü olarak kabul ediyordu. O öldüðü zaman sevdiðine, yani Allah'ýna kavuþacaktý. Onun için Mevlâna ölüm gününe düðün günü veya gelin gecesi manasýna gelen "Þeb-i Arûs" diyordu ve dostlarýna ölümünün ardýndan ah-ah, vah-vah edip aðlamayýn diyerek vasiyet ediyordu.

"Ölümümüzden sonra mezarýmýzý yerde aramayýnýz! Bizim mezarýmýz âriflerin gönüllerindedir"

Mevlana'nýn söylediði ve günümüze kadar insanlýða ýþýk tutan sözlerinden bazýlarý:

• Sevgide güneþ gibi ol, dostluk ve kardeþlikte akarsu gibi ol, hatalarý örtmede gece gibi
ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduðun gibi görün, ya göründüðün gibi ol.
• Þu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altýn verir de, þeytandan dert satýn alýr.
. Aþk altýn deðildir, saklanmaz. Aþýkýn bütün sýrlarý meydandadýr..
• Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
• Nasýl olur da deniz, köpeðin aðzýndan pislenir, nasýl olur da güneþ üflemekle söner?
• Akýl padiþahý kafesi kýrdý mý, kuþlarýn her biri bir yöne uçar
. Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoþtur..
• Yoldaki bir tepecik seni bunaltmýþ, oysa önünde yüzlerce dað var
• Kabuðu kýrýlan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardýr.
• Bulutlar aðlamasa yeþillikler nasýl güler?
• Meyve ekþi bile olsa, olmadýkça ona ham derler
• Her dil, gönlün perdesidir. Perde kýmýldadý mý, sýrlara ulaþýlýr.
• Aþýklarýn gönüllerinin yanýþýyla gözyaþlarý olmasaydý, dünyada su da olmazdý, ateþ de.
• Ýki parmaðýnýn ucunu gözüne koy. Bir þey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok deðildir. Görememek ayýbý, göstermemek kusuru, uðursuz nefsin parmaðýna ait iþte.
• Ýnsan, gözden ibarettir aslýnda, geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir.
• Dün geçti gitti. Dün gibi, dünün sözü de geçti. Bugün yepyeni bir söz söylemek gerek.
• Altýn ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadýktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra
• Gördün ya beni gamdan baþka kimse hatýrlamýyor, gama binlerce defa aferin.
• Sýkýntý ve huzursuzluk mutlaka bir günahýn cezasý, huzur ise bir ibadetin karþýlýðýdýr.
• Dert, insana yol gösterir.
• Ýki canlý kuþu birbirine baðlasan, dört kanatlý olduklarý halde uçamazlar, çünkü ikilik mevcuttur.
• Sokak köpeðine ister altýn, ister yünden tasma tak, yine sokak köpeði olmaktan kurtulamaz.
• Cübbe ve sarýk ile alimlik olmaz. Alimlik, insanýn zatýnda bulunan bir hünerdir.
• Hangi tohum yere ekildi de bitmedi, ne diye insan tohumunda böyle bir þüpheye düþüyorsun?
• Testi taþtan korkar ama o taþ çeþme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar.
• Altýn aramýyorum, altýn olmaya yeteneði olan bakýr nerede?
• Sözün içini elde etmek için harf kabuðunu yar. Saçlar da sevgilinin yüzünü, gözünü örter.
• Burnuna sarýmsak týkamýþsýn, gül kokusu arýyorsun.
• Biz, tulumla, küple, testilerle tatmin olmayýz. Bizi çekip ýrmaðýnýza götürün.
• Ekmek, beden hapishanesinin mimarýdýr.
• Ýnsana bütün korku içinden gelir fakat insanýn aklý daima dýþarýdadýr.
• Hýrsýzlara, kötülere, alçaklara acýmak, zayýflarý kýrýp geçirmektir.
• Aþk, davaya benzer. Cefa çekmek de þahide. Þahidin yoksa davayý kazanamazsýn ki.
• Tohum yerde gizlenir de, o gizlenmesi baðýn, bahçenin yeþermesine sebep olur.
• Yazý yazýlýrken eli görmeyen kiþi, yazý kalemin oynamasýyla yazýlýyor sanýr.
• Gül solup, gül bahçesi harap olduktan sonra gülün kokusunu nereden duyabiliriz? Gülsuyundan!
• Firavun, yüzbinlerce çocuk öldürttü, aradýðýysa evinin içindeydi.
• Geminin içindeki su, gemiyi batýrýr. Geminin altýndaki suysa, gemiye arka olur.
• Eðer parça buçukta bütünle beraberdir, ondan ayrýlmaz diyorsan, diken ye, diken de gülle beraberdir.
• Gündüz gibi ýþýyýp durmayý istiyorsan, geceye benzeyen varlýðýný yaka dur.
• Terazide arpa altýnla yoldaþ olur ama bu, arpanýn da altýn gibi deðerli olmasýndan deðildir.
• Ay, yýldýzlardan utanýr ama yine de cömertliði yüzünden yýldýzlarýn arasýnda bulunur.
• Ýnanan, inananýn aynasýdýr.
• Rengi kara bile olsa, bir kiþi seninle ayný maksadý güdüyorsa, ona ak de, senin rengindedir.
• Arslanýn boynunda zincir bile olsa, bütün zincir yapanlara beydir arslan.
• Herkes güneþi görebilseydi, güneþin ýþýklarýna delalet eden yýldýzlara ne ihtiyaç vardý?
• Huzurunda bulunmayanlara bile böyle elbiseler, böyle yiyecekler verirse, kim bilir konuðun önüne ne nimetler koyar.
• Resim, ressama, beni kusurlu yaptýn diye söz mü söyleyebilir?
• Baðýþ, kine merhemdir.
• Güneþin ýþýðý pisliðe vursa bile pislenmez, ýþýktýr o.
• Bir kuyudan her gün toprak çeker, her gün orayý kazar, eþersen, sonunda arý duru suya ulaþýrsýn.
• Denizden bile yerine su koymadan devamlý su alsan, bu iþin denizleri çöle çevirir.
• Sen, yerdeki yeþillik gibisin, ayaðýn baðlý. Bir yel esti mi, tam inanca ulaþmadan baþýný sallarsýn.
• Kuru duayý býrak, aðaç isteyen tohum eker.
• Hýrs, çirkinlikleri bile güzel gösterir.
• Yol afetleri içinde þehvetten beteri yoktur.
• Taþ, taþlýktan çýkýp yok olmadýkça, mücevher olup yüzüðe takýlýr mý hiç?


-alinti-(hossada)
Gönderen: 17.12.2007 - 01:17
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
MEVLANA'DA AŞK
1686 Mesaj -
Mevlâna der ki, "Aþk geldi. Damarýmda, derimde kan kesildi; beni kendimden aldý, sevgiliyle doldurdu. Bedenimin bütün cüzlerini sevgili kapladý. Benden kalan yalnýz bir ad, ondan ötesi hep o.."

Uðruna bir ömür baðýþlanan, yanýp yakýnýlan bu eþsiz sevgili. Allah'týr. Âþk'da Allah'a karþý aþýrý sevginin kemale eriþi, âþýðýn âþkta yok oluþudur. Gerçek ilhama mazhar olmuþ, gerçek yokluðu zevk edinmiþlerin en büyük arzusu ilâhî vuslat'týr. Mevlâna, bu yolun coþkun âþýðýdýr, aþktan doðmuþ, aþkla yoðrulmuþtur.
"Bizim peygamberimizin yolu âþk yoludur. Biz âþk çocuklarýyýz; âþk bizim anamýzdýr,"
der ve hakiki diriliðin aþkta yok olmakla mümkün olabileceðini söyler "Aþksýz olma ki ölü olmayasýn. Âþkta öl ki diri kalasýn.." Mevlâna'nýn âþký, ömrünün üç merhalesinde olgunlaþmýþ, bir ömür bu uðurda harcanmýþtýr. Mevlâna bunu bir beytiyle þöyle ifade eder: "Bütün ömrümün hülâsasý þu üç sözden fazla deðil: Hamdým, piþdim, yandým." Tahsil ve yetiþme devresinin hamlýðýný Tebrizli Þems piþirmiþ, ondan sonra yokluðu ile Mevlâna'yý yakmýþ, kavurturmuþtur. Mevlâna'ya göre, gerçek âþýða aþktan baþka herþey haramdýr. Ýlâhi âþk ve ma'þuk herþeyin üstünde ve içindedir. Ýnsan, kendisini yoktan var edeni nasýl sevmez? Bu sevgi, aslýnda onun özündedir, herþeyin sonu ona varýr. "Fîhi Mâ-fih" adlý eserinde þöyle buyurur: "Aslolan sevmektir. Ýnsan'ýn mayasýndaki bu duyguyu arýtmalý. açýklamalýdýr. Bedenimiz bir kovan gibidir. Bu kovanýn balý ne mumu da ilâhî aþktýr..."
Mevlâna'nýn Þems'e karþý yakýnlýðý ve âþký da budur: Þeyh Þelâhaddin ve Çelebi Hüsameddin'e olan aþk da bu.. Onlarda mutlak varlýðýn kemâlini, cemâlinde Allah nurlarýný gören Mevlâna, gerçek âþký. yani "Zât-ý ilâhiye"yi sembolleþtirerek terennüm etmiþtir. Mesnevi'sinde, "Hakiki maþuk olan Allah'dan baþka bir temaþasý bulunan âþk. âþk olamaz, saçma-sapan bir sevda olur" buyurduklarý gibi, Mevlâna'daki âþk, tam anlamýyla ilâhi âþk'týr; baþka hiç bir þey deðildir ve olamaz.
Mevlâna, coþkun âþkýný Þems'in adýnda sembolleþtirmiþtir. Kendisinden yirmi yaþ fazla 60-70 yaþýndaki bu derviþ, Mevlâna'da öz cevherini bulduðu ilâhî âþký olgunluða ulaþtýrmýþ, yokluðu ile de Mevlâna, O'nu âþkýn sembolü yapmýþtýr. Bu sembol Allah'ýn cemâl ve celalim imâ eder. Mevlâna, ezeli maþukun yüzünün aksýný ve nurlu ýþýklarýný her yerde görür. Tebrizli Semseddinde bu nurlar; gören Mevlâna onu bunun için över. Ýlâhî vecdin verdiði mestligi, þarabýn mestliðine benzetmiþ, þarabý da âþk þarabý olarak sembolleþtirmiþtir. ilâhî âþkýn, yakýcý sarhoþluðu bu.. Þiirlerindeki bað, gül ve bülbül, hepsi de birer semboldür. Asýl maksat Allah'týr. Bir rubaisinde bunu þöyle dile getirir:
"Baþýmý koyduðum her yerde secde ettiðim O'dur. Attý yönde ve altý cihet dýþýnda Mâbud O'dur. Boð, bülbül, semâ ve sevgili.. Hepsi bahane, maksat daima O'dur."

Ýþte Mevlâna'daki âþk ve sevgili..
Çünkü o, herkesi seviyor, herkesi kabul ediyordu. Onca insanlar ceset ve kalýp itibariyle çok, fakat maya ve ruh bakýmýndan tekli. Bir rubaisinde "Yine gel, yine gel.. Her kim olursan ol. yine gel.. Ýster kâfir ol, ister mecûsi, ister putperest. Ýster yüz kerre bozmuþ o! tövbeni.." diyor ve ilâve ediyordu: "Umutsuzluk kapýsý deðil bu kapý. Nasýlsan öyle gel.." Bütün bir insanlýðý çaðýrýyor, aydýnlýk, nurlu kapýsýnda, onlara gerçek yolu, Hak yolunu gösteriyordu.

Bu çaðrýya uyanlar, onun etrafýnda kümeleþiyor. hidayet yolunu seçiyorlardý. Bilgini, cahili, zengini, fakiri, köylüsü-kentlisi, sultanýndan çobanýna kadar Mevlâna'nýn kapýsýnda, ona uyanlar arasýndaydý. Bu ilâhî bir çaðrýydý. Konya bir gönüller yurdu, âþýklar kabesý olmuþtu. Nitekim bu çaðrý Mevlâna devrinde de, Mevlâna'dan sonra da gönüllerde aksini bulmuþ, onun mübarek türbesi, onu sevenlerin bir sýðýnaðý, zýya retgâhý olmuþtu. Artýk simdi Mevlâna caðrýlýyordu. Gecen yýllarýn Mevlâna ihtifallerinde biz de Ona þöyle sesleniyorduk artýk: Gel. yine de gel. yine de...
Gel, cana can ver, imâna imân, Gel vuslatý hasretinden güç olan..

Dillerde senin adýn. gönüllerde sen...
Umutsuzlara umut, çaresizlere çare sen.. Her yüzde sen, her yönde sen.
Ey köpük köpük aþk olup coþan
Ey semâ semâ dökülen, taþan..
Gel.. Ölümsüzlük tahtýndan haber ver bize..
Bizi bizden al götür, O Mesnevi ummanýna. O Ýlâhî aþk kervanýna.
Ey yýllarý yýllara ulayýp aþan,
Ey nesillerden nesillere ulaþan..
Doyumsuz sevgine doymuyor ihvan.. Sulha, sükûna susamýþ cihan..
Yetiþ imdada aman ey büyük dost.. Ey koca Sultan. Bir kerre deðil asla, bin kerre gel. Yine de gel, yine de gel, yine gel.

Dr. Mehmet ÖNDER

Gönderen : Esma Lal

hossada
Gönderen: 18.12.2007 - 00:13
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1678 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.94127 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.