*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 793 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 27. Mayıs 2024 - 22:30

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Vicdan olmadan iman olur mu?

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	KaLBeNuR

Vicdan olmadan iman olur mu?

1686 Mesaj -

Kur'an'a sorunca “olmaz” diyor. Haklý olarak ilim talibi “Nerede diyor?” diye soracaktýr.

En iyisi Beled suresini okumak:

“Ne yani, þimdi insanoðlu kimsenin kendisine güç yetiremeyeceðini mi sanýyor? Ve “Ben (bu konuma gelmek için) kucak dolusu servet harcadým” mý diyor?

Yoksa o, kimsenin kendisini görmediðini mi zannediyor?

Ona iki göz vermedik mi? Dahasý bir dil, bir çift dudak? Ve ona (iyilik ve kötülüðün) açýk seçik iki yolunu da göstermedik mi?

Fakat o (ucunda cennet olan) sarp yokuþu aþmak için hiçbir bedel ödemedi.

Bilir misin nedir o sarp yokuþ?

Bir kiþiyi daha zincirlerinden kurtarmaktýr veya açlýk gününde muhtaçlarý doyurmaktýr; (mesela) yakýný olan bir yetimi; ya da evsiz barksýz, yurtsuz yuvasýz bir düþkünü… Daha sonra iman edenlerden olmak ve birbirine hakký ve sabrý tavsiye etmektir. (Beled, 1-17)

Ýþin püf noktasý, 17. ayetin baþýndaki “daha sonra” anlamýna gelen summe baðlacýnda.

Servet ve güçle azýp þýmaran insana açýlan ilahi kredi dile getirildikten sonra, iyiyi veya kötüyü seçme yeteneðini doðru kullanmanýn bir bedeli olduðu söyleniyor. Bu bedel insaný özgürlüðüne kavuþturmak, yoksulu doyurmak, yetime sýðýnak, evsiz-barksýza barýnak olmak gibi sosyal görevler olarak niteleniyor. Bütün bunlar Kur'an'ýn “ýslah edici ameller” (sâlihât) kategorisine dahil. Namaz ve Zekat gibi Hasenât'tan olan ameller ise kiþinin bireysel yükümlülüðüyle alakalý.

Ve tam burada “daha sonra, iman edenlerden olmak..” þeklinde bir ayet geliyor.

Ýþbu noktada iþ çatallýyor. Sorular hücum ediyor zihne: Bir insaný özgürlüðüne kavuþturmak, yoksulu doyurmak, yetimi ve yurtusuz-yuvasýzý gözetmek imandan önce mi geliyor? Ýman olmadan bunlar iþe yarar mý?

Summe edatýyla ilgili lugavi spekülasyonlar burada baþlýyor. Son soruya “evet” ihtimalinden hoþlanmamýþ olacak ki, Endülüslü büyük müfessir Ebu Hayyan “zamanda sonralýk deðildir” notunu düþmüþ. Razi, bu yaklaþýmý daha da detaylandýrmýþ. Tüm dert “daha sonra” manasýna gelen summe'yi yerleþik kelami mülahazalara uygun hale getirebilmek.

Ýmanýn, salih amelin zemini olduðunda þüphe yok. Fakat Kur'an'ýn bu makamda “sümme”yi kullanmasýnda da bir incelik, bir hassasiyet, çok özel bir vurgu yok mu?

“Yok” dersek ve bu edatý asli manasýndan öyle kolayca çýkarýp aslýnda olmayan manalar takdir edersek, o zaman dilin hakikatinden nasýl emin olabiliriz? Bundan emin olmazsak neden emin olabiliriz? Aramýzda nasýl konuþur, nasýl anlaþýrýz?

Hemen burara “lafýz ehli” ile “mana ehli” olan dilciler arasýndaki kadim ihtilafý hatýrlamak gerek.

Edatlar, özellikle de harf-i cerler birbirlerinin yerine kullanýlýr diyen görüþün en ateþli savunucusu Muðni sahibi dilci Ýbn Hiþam (8. yy.). Bu yaklaþýmý kabul edersek, “ne koysan gider”e ulaþmak iþten deðil.

Ebu Ali el-Farisi okulunun takipçisi “mana ehli” dilcilerden olan Ebu Hilal el-Askeri bu yaklaþýma itiraz sadedinde Ýbn Durusteveyh'in þu sözünü nakleder: “Bu, dilin hakikatini iptal, lisandaki hikmeti yok etmektir; bu akýl ve kýyasla taban tabana zýttýr.” (el-Furuk)

Edatlarý birbirinin yerine kullanan görüþ, Kur'an'da “ziyade” edatlar olduðunu savunan görüþle aynýdýr. Demek ki oradan çýkýnca buraya geliniyor. Oysa Kur'an'da ziyade yoktur. Mesela nefyin haberinin baþýnda gelen ba'lar ziyade deðil, Kur'an'ýn özgün üslubunun bir parçasý olarak “olumsuzlanan eyleme dair imkan ve/veya ihtimal yokluðuna delalet eder.

Beled 17'deki “summe”, vicdan olmadan iman olamayacaðýný ifade eder. Ýmanýn sonradan vicdanýnsa önceden oluþuna delalet eder. Bu ayetler Bakara 2'deki “Bu Kur'an muttakiler için bir hidayettir” ifadesinin tefsiridir adeta. “Hidayetten önceki takva da ne ola ki?” diyenlere, “iþte bu!” der gibidir. Hidayetten önceki takva, sorumluluk ahlakýdýr. Týpký Maun suresinde, ahlaki sorumluluklarýný yerine getirmeyen bir vicdansýza Kur'an'ýn çektiði þu restte olduðu gibi: “Böyle olacaksa, yazýklar olsun ibadet edenlere!” (107: 4). Buna bir yerde “sen daha önce kitap nedir iman nedir bilmezdin” diyen Kur'an'ýn, ayný Nebi'yi bir baþka yerde “sen muhteþem bir ahlaka sahipsin” sözüyle tarif etmesini de eklemek gerek.

Bütün bu açýklamalarýn ardýndan Beled suresinin son üç ayetini okuyabiliriz:

“Ýþte böyleleridir vicdan sahipleri; inkârda ýsrar edenler ise vicdansýz olanlardýr: tarifsiz bir ateþ onlarýn üzerine güdümlenmiþtir.”

Demek ki 'iman'ýn maksadý vicdan 'yeminine' sadakattir.

Mustafa Ýslamoðlu

Gönderen: 09.12.2007 - 23:58

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 793 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Resul_K@kulu (37), suldan (39), RuZGaR (37), ceylangozlum (40), aylinugur (44), gülsema (39), ufaklik00 (35), zeyd04 (44), CAN_SUYU (53), musab_umeyr (43), huzur-islamda (39), yeniçeri (43), Dava Adami (35), göhkan_ (39), Ahmet Taþ.. (43), mrfrksltrk (40), brunetto (49), mavi18 (37), horoskop4040 (41), coolbeta (45), ramao (39), sevkice (43), murat yilmazer (49), emreemre (45), turhansolak (56), *SEFA* (37), vedat54 (54), YaradanaHasret (42), webmeraklisi (44), berzah53 (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.59204 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.