lopinavir ritonavir generique kaletra generique colchicine stromectol colchicine naprosyn natyl nebilet neggram negram nemexin neo stediril neoral neurolithium neurontin neurotop nexium nimotop nivaquine nizoral cream nizoral nolvadex nootropil norflocine norlutate noroxin norsol nortrilen norvasc norvir novonorm nyolol ocuflox oculastin oftan olmetec plus olmetec omix omnicef onymax optivar orelox orfiril osiren otrivin rhume des foins oxsoralen
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » MEŞRU VE BİD'AT TEVESSÜL ÇEŞİTLERİ

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ebubera su an offline ebubera  
MEŞRU VE BİD'AT TEVESSÜL ÇEŞİTLERİ
133 Mesaj -
Hamd, Alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Salâtu Selâm Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ýn, Ehlinin, Sahabesinin ve de kýyamete kadar onlarý dost edinen herkesin üzerine olsun.
Ehli Sünnet Ve’l Cemaat alimlerinin çoðunluðu tevessülün meþruluðunda birleþmiþler ve bu konuda ayetleri ve sahih hadisleri delil edinmiþlerdir. Ancak tevessül kavramý bazý müslümanlarýn zihninde kitap, sünnet ve bu ümmetin salih selefinin sunduðu biçimden farklý bir anlayýþa bürünmüþtür. Bu kimseler, tevessülü Ýslamýn ruhu ve Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun medoduyla çeliþir bir tarzda algýlayarak zayýf ve mevzu hadisleri kendilerine delil edinmiþler, dahasý tevessül konusaýda gelen ayetleri yanlýþ anlayýþlarýyla uyaþacak biçimde tevil etmiþlerdir.
Oysa bu kimseler, sahabe ve Tabiun’un bu kavramý nasýl anladýklarýna bir bakmalýydýlar. Zira bu ümmetin selefi olarak bilinen ilk dönem müslümanlarý, ayetleri ve hadisleri anlamada insanlarýn anlayýþ olarak en üstün, doðruluk açýsýndan en güvenilir olanlarýdýr. Onlar Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun þu tanýklýðýyla bu ümmetin en hayýrlýlarýdýrlar.
“Ýnsanlarýn en hayýrlýsý çaðýmdakilerdir. Sonra onlarý izleyen çaðdakiler, sonra bunlarýn peþinden gelenler...”
Allah’a ve ahiret gününe iman eden her müslüman, þeytanýn amelinden olan hevâya ve þüphelere tabi olmayý býrakmalý, selef-i salih’in gittiði yola tabi olmalýdýr. Bu noktadan hareketle bid’at ve heva ehlinin diline doladýðý bu konuya gücümüz yettiðince ve bu birkaç satýrýn elverdiði ölçüde açýklama getirmeyi hedefledik. Yardým Allah’tandýr.

• Tevessülün Tanýmý:

Vesile, sözlük anlamýyla, kendisiyle baþkasýna yaklaþýlandýr. Talebedilene yakýn olmak ve ona arzuyla varmak anlamýna da gelir. Diðer bir anlamý da sultanýn katýndaki mevki, yakýnlýk derecesidir.
“Þer’i istýlahta ise, Allah katýnda yüksek bir derece elde etmek, bir fayda saðlamak veya bir zararý savmak suretiyle ihtiyaç gidermek veya dünya ve ahirette arzulanan birþeyi elde etmek için Allah’a ve Rasûlü’ne taatte bulunup salih amel iþlemek suretiyle Allah’a yakýn olmaktýr. Allah’a tevessülde bulunmak ancak onun çizdiði sýnýrlar içerisinde mümkündür.
Vesile, üç esasa dayanýr.
a) Kendisine tevessülde bulunulan. Bu Lütuf ve Kerem sahibi Allah’dýr.
b) Tevessülde bulunan. Ýhtiyacýnýn giderilmesini arzulayan kuldur.
c) Kendisiyle tevessülde bulunulan. Bu da, kendisiyle Allah’a yaklaþýlan salih ameldir.

• Tevessülün Fayda Saðlamasý, Ýhtiyacýn Giderilmesi Ýçin Gözetilmesi Gereken Þartlar:

a) Tevessülde bulunan kul salih bir mü’min olmalý, ameliyle Allah’ýn vechini gözetmelidir.
b) Kendisiyle tevessülde bulunulan amel, Allah’a yakýnlýðý elde etmeleri için, O’nun kullarýna þeriat kýldýðý amellerden olmalýdýr.
c) Yapýlan amel meþru olmalý, Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun sünnetine uygun düþmelidir. Bu amel ona birþey ekleyerek ya da ondan birþeyi eksilterek, yahut yapýlmasý þeriatle sabit olan zaman ve yerini deðiþtirerek yapýlmamalýdýr.
Görüldüðü üzere, nasýl ki mümin olmayanlarýn ameli Allah’a yakýnlýk vesilesi olmaz ise, bid’at amellerle de O’na tevessülde bulunulmaz.

Tevessül Çeþitleri

1) Meþru Tevessül
2) Bid’at Tevessül

1) Meþru Tevessül Ve Çeþitleri:

Meþru tevessül; söz, fiil veya inanç olarak Allah’ýn sevip hoþnut olduðu vacip veya müstehap amellerle Allah’a yakýn olmaktýr. Çeþitleri þunlardýr:

a) Güzel Ýsimleri ve Yüce Sýfatlarýyla Allah’a Tevessül:

Bunlarla tevessül en hayýrlý tevessül çeþitlerinden olup, onlarýn en yücesi ve en faydalýsýdýr. Bu tevessül türüne delil olarak þu ayeti verebiliriz.
“Güzel isimler Allah’ýndýr. Onlarla Allah’a duada bulunun” (A’raf, 7/180)
Ayetten de anlaþýlacaðý gibi Allah’a isimlerinden veya sýfatlarýndan biriyle tevessülde bulunmak Allah’ýn sevip hoþnut olduðu amellerdendir. Bu nedenle Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem bu tevessül türü ile tevessülde bulunmuþtur. Bize düþen de Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun ashabýnýn ve tabiûn’un dua ettiði gibi duada bulunmak, Allah’a yaklaþmaya, yakýn olmaya çalýþýrken onlarý kendimize örnek almaktýr.

b) Salih Amelle Tevessül:

Bir müslümanýn “Allahým! Sana olan imaným, Rasûlü’ne duyduðum sevgi ve inançla beni rahata erdirmeni senden dilerim” demesi bu türdendir. Kulun; namaz, oruç, cihad, Kur’an tilaveti, zikir, istiðfar, hayýr iþleyip haramdan sakýnmak gibi salih amellerle Allah’a yakýnlýk aramasýdýr. Buna delil olarak: “Derler ki -Rabbimiz! Ýman ettik. Günahlarýmýzý baðýþla ve bizi cehennem azabýndan koru...” (Âli-Ýmrân, 3/16) ayetini verebiliriz. Sünnetten getirilecek delil ise maðara ashabýnýn kýssasýdýr. Bu kýssada geçmiþ ümmetlerden üç kiþi kötü hava koþullarýnda bir maðaraya sýðýnýrlar. Derken bir kaya düþerek maðaranýn giriþini týkar. Onlar da yapmýþ olduklarý salih amellerle dua edip tevessülde bulunarak Allah’tan yardým dilerler. Allah da taþý aralayarak kurtulmalarýný saðlar.

c) Salih Kimselerin Dualarýyla Tevessül:

Kul dara düþtüðünde kendini Allah’a karþý günahkar hissederek salih bir kimsenin duasýný taleb edebilir. Ancak bu kimse itikadý düzgün, ilim ve takva sahibi bir kimse olmalýdýr. Bu tevessül türüne delil olarak: “Rabbimiz! Bizi ve imanda bizi geçmiþ olan kardeþlerimizi baðýþla!” (Haþr, 59/10) ayeti verilebilir. Ayrýca Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun: “Mü’minin, müslüman bir kimsenin gýyabýnda kardeþi için yapmýþ olduðu dua kabul edilir” (Müslim) hadisi de bu tevessül türüne delildir. Yine Enes b. Malik’ten rivayet edilen þu olay deliller cümlesindendir.
“Kýtlýk zamaný Ömer Abbas b. Abdulmuttalib (r.a.) ile yaðmur duasýna çýkarak þöyle dua etti: -Allahým! Sana Peygamberimiz ile tevessülde bulunurduk sen de bize yaðmur yaðdýrýrdýn. (Þimdi) Sana Peygamberimizin amcasý ile tevessülde bulunuyoruz. Bize yaðmur indir. Ravi der ki-Yaðmur inmiþtir.”

• Hz. Ömer’in Sözünün Anlamý:

Biz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem‘den bizim için dua etmesini böylece onun duasýyla Allah’a yakýn olmayý kastediyorduk. Þimdiyse O, Allahýn rahmetine kavuþtuðundan dolayý bizim için dua edemez. Bu nedenle bizim için dua etmesini amcasýndan istiyoruz.
Meþru tevessülün çeþitleri bunlardýr. Bunlarýn dýþýndakiler herhangi bir delile dayanmamaktadýr. Meþru tevessül çeþitlerinin hükümleri farklýdýr. Allah’ýn isimleri ve sýfatlarý, iman ve tevhid ile tevessülde bulunmak vacip, salih ameller ve salih kimselerin dualarýyla tevessül ise müstehaptýr. Her müslümanýn zorluk anýnda Allah’tan korkarak, O’ndan haya ederek ve sýrf O’na taatte bulunmak gayesiyle meþru tevessül çeþitleriyle Allah’a tevessülde bulunmasý gerekir.

2) Bid’at Tevessül Ve Çeþitleri:

Allah’ýn sevmediði ve hoþnut olmadýðý söz, fiil ve inançlarla Allah’a yakýnlýk aramak bid’at tevessülün kapsamýna girer. Bu tevessül çeþidi ile meþgul oluþlarý, bazý insanlarý Allah’ýn göstermiþ olduðu meþru tevessül þekillerinden gaflete düþürüp, onlarýn bütün gayretlerinin boþa çýkýp hüsrana uðramalarýna sebep olmuþtur.
Þimdi Müslümanlarý uyarmak ve Ýslam’ýn bu konudaki gerçeðini ortaya koymak üzere bid’at tevessülün bazý türlerini açýklamaya çalýþalým.

a) Allah’a Bir Kimsenin Hatýrý Veya Makamý-Mevkii Ýle Tevessül:

Bid’at tevessül türlerinden birisi Allah’tan bir kimsenin hatýrý, makamý-mevkii ile istekte bulunmaktýr. “Allahým! Peygamberinin veya kulun filancanýn yüzüsuyu hürmetine senden isterim” demek böyledir. Böyle bir tevessül anlayýþý Ýslam dininde yoktur. Allahu Teâlâ’nýn “Kitapta hiçbir þeyi eksik býrakmadýk” (Enâm: 6/38) dediði Kur’an’da, veya Ebu Hüreyre’nin “Allah Rasulu bize tuvalete girmek dahil herþeyi öðretti” diyerek kapsamýný ortaya koyduðu sünnette bu tür tevessüle delil yoktur. Ayný þekilde sahabenin yaþantýsýnda da bu türden örneklere rastlamak mümkün deðildir. Ýslamýn emrettiði, Allah’a güzel isimleri ve yüce sýfatlarýyla tevessülde bulunmaktýr. Bu bid’at tevessül türünde þayet kiþi Allah’ýn sultanlar, krallar gibi aracýlara ihtiyacý olduðu þeklinde bir inanca sahip olursa bu onu büyük þirk’e sokar. Çünkü bu yaratýcýyý yaratýlana benzetmektir. Bu çok kötü bir kýyastýr. Oysa Allah Subhanehu ve Teâlâ yarattýklarýna kýyas edilemez. Allah’ýn bir kulundan hoþnut olmasý için aracý gerekmez. Bir kuluna gazap ettiðinde de hiçbir aracý fayda vermez. Melek, peygamber ya da her ne olursa olsun hiçbir mahluk Allah’a kýyas edilemez. Yaratýlan herþey yaratana muhtaçtýr. Yaratan ise ne aracýya ne de herhangi bir yaratýlmýþa muhtaç deðildir.
“Onlar, Allah’tan baþka, kendilerine göklerde ve yerde olan rýzýktan hiç bir þey veremeyen ve buna asla güçleri yetmeyen þeylere ibadet ediyorlar. Ýþte böylece siz de Allah’a birtakým benzerler icat etmeyin. Çünkü Allah her þeyi bilir. Halbuki siz bilmezsiniz.” (Nahl, 16/73-74)
Ýþte bu nedenle sahabe, vefatýndan sonra Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem ile tevessül etmeyi býrakýp dua etmesi için amcasý Abbas’a yönelmiþtir. Bu, onlarýn Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun saðlýðýnda “Allahým! Peygamberinin yüzüsuyu hürmetine bize yaðmur indir” dediklerini, O vefat ettikten sonra ise “Rasulullah’ýn amcýsý Abbas’ýn hürmetine” demeye baþladýklarýný göstermez. Bu tür bid’at dualarýn ne Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetinde ne de Allah’ýn kitabýnda bir yeri olmadýðýný iyi bildikleri için böyle bir þeye baþvurmamýþlardýr. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in vefatýndan sonra, bir kimsenin hatýrýyla tevessül caiz olsaydý onun hatýrýyla tevessül öncelik kazanýrdý. Bu tür tevessül Mekke müþriklerinin þirkiyle benzeþmektedir.
“Onlara ancak bizi Allah’a yaklaþtýrsýnlar diye tapýyoruz” (Zümer, 39/3)
Makamý-mevkii ne olursa olsun bir yaratýlmýþ ile herhangi bir fayda saðlamak veya bir zararý baþýndan savmak için güç yetirir olduðuna inanarak tevessülde bulunmak büyük þirktir. Allah korusun insaný dinden çýkarýr.

b) Ölmüþ Evliya Ve Salihlere Seslenmek, Onlardan Yardým Dilemek, Adaklar Adamak:

Salih kimselere seslenerek, onlarý çaðýrmak, onlara adak adamak gibi fiiller Allah’ýn dininden deðildir. Bunlar tevhidi ortadan kaldýran, büyük þirk kapsamýna giren fiillerdir. Bir kimsenin “Ey Seyyidim filan, ey þeyhim falan!... Elimden tut, þu hacetimi gider” türünden sözler sarfetmesi bu türün kapsamýndandýr. Ölmüþ kimselere adak adamak da meþru bir tevessül türü deðildir. Bir kimsenin “Ey efendim filan! Allah beni rýzýklandýrýrsa... þu dileðim yerine gelirse... senin için þunlarý yapacaðým, kurban keseceðim” vb. sözleri bu baðlamdadýr. Bunlarýn tümü ibadet türü olan dua ve adaðý Allah’tan baþkasýna sarfetmektir ki Ýslam dini bu gibi þeylerden uzaktýr.
“Ekinlerinden, hayvanlarýndan Allah’a pay ayýrýp dediler ki -Bu Allah’ýn (iddialarýna göre) bu da ortak koþtuklarýmýzýndýr. Ortak koþtuklarý için olanlardan Allah’a pay düþmez. Allah için ayýrdýklarýndan ise ortak koþtuklarýna da aktarýrlar. Ne kadar kötü hüküm veriyorlar.” (Enâm, 6/136)
Allah’tan baþkasýna yönelmek, onlara duada bulunmak, onlar için türbeler yapýp içinde mum yakmak -ki günümüzde birçok cahil kimse bunlarý Ýslâm adýna yapmaktadýr.- ne peygamberimizin ne de Selefi Salih’in yapmadýðý Ýslama zýt davranýþ biçimleridir. Çünkü onlar dua’nýn sadece Allah’a edilmesi gerektiðine inanan kimselerdi. Þu ayetle emrolunduklarý gibi;
“Kullarým sana benden sorarlarsa bilsinler ki ben yakýným. Dua ettiðinde bana dua edene karþýlýk veririm. Öyleyse çaðrýma karþýlýk versinler ve bana iman etsinler ki doðru yolu bulurlar.” (Bakara, 2/186)
Ve Muvahhidlerin Ýmamý Sallallahu aleyhi vesellem de onlara þunu öðretmiþtir:
“Dua, ibadettir.”
Dua ibadet iken nasýl olur da Allah’a mahsus bir ibadet biçimi O’ndan baþkasýna sarfedilebilir?...
“Eðer onlarý çaðýrýrsanýz, sizin çaðýrmanýzý iþitmezler. Faraza iþitseler bile size cevap veremezler. Kýyamet günü de sizin (onlarý Allah’a) ortak koþmanýzý reddederler. (Bu gerçeði) sana, herþeyden haberi olan (Allah’tan) baþka hiç kimse haber veremez.” (Fatýr, 35/14)
Bil ki, bu amellerin bütünü tevhidle, peygamberlerin gönderiliþ amacý ile çeliþmektedir. Peygamberler, Allah’tan baþkasýna ibadeti ortadan kaldýrýp, ibadeti yalnýzca bir olan Allah’a yöneltmek için gönderilmiþlerdir. Yine peygamberler, Allah’ýn amelleri kabulü için þu iki þartýn yerine gelmesi gerektiðini beyan etmiþlerdir. Bu þartlar:
1) Amelin salih olmasý
2) Allah’ýn þeriatine uygun olmasýdýr.
Allah þirkten baþka herþeyi baðýþlar.
“Þüphesiz Allah, þirkten baþka herþeyi dilediði kimsede baðýþlar. Allah’a þirk koþan kimse büyük bir iftirada bulunmuþtur.” (Nisa, 4/48)

c) Velilerin Ruhlarýna Kurban Kesmek Ve Kabirleri Etrafýnda Ta’zimde Bulunmak:

Günümüzde cahillerin yaptýðý iþlerden bazýlarý, velilerin türbeleri önünde kurban kesmek, belirli zamanlarda etrafýnda toplanýp ta’zimde bulunmak, þifa umuduyla hastalarý onlara taþýmak, oralarda geceleyip ölmüþ olan velilerden þefaat istemek, onlara seslenip dua talep etmek, onlardan meded ummak gibi þeylerdir. Bunlarýn tümü Allah’ýn þeriatinde bulunmayan cahiliyye iþi sapýkça bid’atlerdir. Allah’a, ibadette baþkalarýný ortak koþmaktýr. Allah, bu tür þirklerden kullarýný sakýndýrmýþtýr.
“Allah’a ibadet edin. Ona hiçbir þeyi ortak koþmayýn” (Nisa, 4/36)
“Bile bile Allah’a eþler koþmayýn” (Bakara, 2/22)
Bu iþleri yapanla, yapýlmasýna rýza gösteren hüküm açýsýndan ayný konumdadýr. Bu hüküm þirktir, iman ettikten sonra küfre sapmaktýr. Allah cümlemizi bundan korusun...
Þaþýrtýcý bir gerçektir ki, bu tür bid’at tevessüllere baþvuran kimseler meþru tevessül çeþitlerini kullanmak yönünden pek zayýftýrlar. Kur’an ve sünnet kaynaklý meþru tevessül çeþitlerini býrakýp kendi uydurduklarý dualar ve bid’at tevessül çeþitleriyle Allah’a yakýn olmayý ummaktadýrlar. Oysa Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun ve ashabýnýn uygulamalarý bu konuda en hayýrlý ve en faydalý olanýdýr.
“Hayýrlý olaný daha aþaðýsýyla mý deðiþiyorsunuz” (Bakara, 2/61)
Ýnkar edilmeleri din’de asýl olan, iftira yolu ile ona eklenmeye yeltenilen bu gibi bid’atleri ilk defa reddeden biz deðiliz. Bilakis bu, Sahabe, Tabiûn ve Dört Ýmam ile kýyamete kadar onlara uyan kimselerin yoludur.

Müslümanlarýn Tevessül Konusunda Yanlýþa Düþme Nedenleri

1) En önemli sebep taklittir. Taklit, bir kimsenin herhangi bir delile dayandýrmadýðý bir görüþünü, kabullenmektir. Bu, þer’i açýdan yanlýþ bir tutumdur ve yasaktýr. Mukallid, delilini bilmeden taklit ettiði kimsenin görüþünü aksi sabit olsa da baðnazca savunan kimsedir. Allah bir çok ayette bu tutumdan sakýndýrmýþtýr.
“Onlara -Haydi, Allah’ýn indirdiðine ve Rasule gelin, dendiðinde derler ki- babalarýmýzý üzerinde bulduðumuz þeyler bize yeter. Ya babalarý birþey bilmeyen, doðru yola ermemiþ kimseler idiyse?...” (Maide, 5/104)
Selef alimleri ve müçtehid imamlar ayný þekilde taklitten sakýndýrmýþlardýr. Zira taklit, çekiþme, zayýflýk ve saflarda bölünme sebebidir. Bu nedenle bütün meselelerde tek bir kiþiyi taklit eden bir sahabiye rastlamak mümkün deðildir. Dört Ýmâm da görüþlerinde baðnaz bir tutum içerisine girmeyip kendilerine Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun sahih bir hadisi ulaþtýðýnda derhal görüþlerini terketmiþlerdir. Ayrýca kullandýklarý delilleri bilmeksizin kendilerini taklit etmekten baþkalarýný sakýndýrmýþlar, þu ayetin manasýný hakkýyla anlamýþ olduklarýný ortaya koymuþlardýr.
“Size indirilene uyun. Ondan baþkasýný dost edinip de uymayýn. Ne kadar da az öðüt alýyorsunuz!...” (Araf, 7/3)
2) Bir konuyu deðerlendirirken ayet ve hadislerin bir kýsmýný alýp bir kýsmýný almamak. Bununla beraber, delil edindikleri ayet ve hadisler de, halbuki ne onlarýn ispat etmek istediklerine delil olabilir, ne de görüþlerini destekler mahiyettedir. Ancak kesin olan þu ki; onlar naslarýn delalet ettiði doðru tefsiri bilmiyorlar, ya da onlarý delalet ettiðinden çok uzak anlamlara tevil ediyorlar. Þu ayette olduðu gibi.
“Ey iman edenler! Allah’tan sakýnýn ve ona doðru vesile arayýn” (Maide, 5/35)
Bu ayette “vesile” den murad, taat ve hoþnut olduðu amellerle Allah’a yakýn olmaktýr. Müfessirler arasýnda bu konuda ihtilaf yoktur. Oysa bazý kimseler bu ayeti Allah’tan baþkasýndan meded ummaya delil getirmektedirler. Bu, Allah’ýn kelamýný tahrif etmektir. Allah’ýn emrettiði vesile, müfessirlerin ittifak ettiði gibi salih ameller vasýtasýyla Allah’a yakýn olma talebidir.
Yine hadislerden ise bazý kimselerin bahsi geçen Yaðmur Duasý hadisinde Hz. Ömer’in Hz. Abbas’la yaptýðý tevessülü, Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’na yakýnlýðý nedeniyle zatiyle yapmýþ bir tevessül olarak deðerlendirmeleri buna örnektir. Peki o zaman, Hz. Muaviye’nin ve diðer müslümanlarýn Yezid b. Esved el Cüreþî ile yaptýklarý tevessüle ne buyrulur?... Cureþi dua eder etmez yaðmur yaðmaya baþlamýþtýr. Bu konuya örnek olarak Âmâ hadisini de verebiliriz. Âmânýn biri Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’na gelerek
“Bana afiyet vermesi için Allah’a dua et” der. Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem ona
“Dilersen dua ederim. Dilersen sabredersin. Bu senin için daha hayýrlýdýr” der. Âmâ da
“dua et” diye ýsrarýný bildirir. Bunun üzerine Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem ona güzel bir þekilde abdest alýp þu duayý söylemesini emreder.
“Allahým sana peygamberin rahmet peygamberi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ile yöneliyorum. Ey Muhammed! Hacetimin giderilmesi için seninle Rabbime yöneliyorum. Allahým! Benim hakkýmda onu þefaatçi kýl!” Adam denileni yapar ve gözleri açýlýr. Hadiste görüldüðü gibi Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’ndan dua talebi vardýr. Ayný zamanda Allah’ýn peygamberinin duasýný kabulü için âmâ da dua etmekte “Allahým! Benim hakkýmda onu þefaatçý kýl” demektedir.
3) Aslý astarý olmayan hatta bazan dinin asýllarýyla çeliþen uydurma hadislerle ve Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’na nisbeti kesinlik kazanmamýþ zayýf hadislerle amel etmek. Örnek olmasý hasebiyle bunlardan birkaçýný zikredelim.
- “Makamýmla tevessülde bulunun. Þüphesiz Allah katýnda makamým büyüktür” Bu hadis uydurmadýr, batýldýr.
- “Adem günah iþleyince dedi ki -Ya Rab! Muhammed’in hakký için senden beni baðýþlamaný dilerim. Bunun üzerine Allah Teâlâ
-Ey Âdem! Henüz yaratmadýðým halde Muhammed’i nasýl biliyorsun? diye sordu. Âdem
-Ya Rab! Beni elinle yaratýp bana ruhundan üfleyince baþýmý kaldýrdým ve arþýn direkleri üzerinde þu yazýyý gördüm: La ilahe Ýllallah Muhammedur Rasulullah. Bildim ki Sen adýnýn yanýna ancak en sevdiðin kimsenin adýný yazarsýn Allah da þöyle buyurdu
-Seni baðýþladým Muhammed olmasaydý seni yaratmazdým.”
Ýmam Zehebi “Mizan” adlý eserinde der ki Bu haber batýldýr, uydurmadýr.
-”Her kim evinden namaza çýkýp -Allahým! Senden isteyenler hakký için bu yürüyüþüm hakký için senden isterim, derse dileði kabul olur.”
Bu hadis zayýftýr. Ýbn Teymiyye ve Zehebi bu hadisi zayýf görmüþlerdir.

• Son Olarak:

Muvahhid bir kula düþen, kiþiyi büyük þirke, küçük þirke veya haram olan bir bid’ate düþüren bid’at tevessül türlerinden sakýnmaktýr. Zira bu, duada haddi aþmaktýr ve duanýn karþýlýksýz kalmasýný gerektirir. Çünkü Allah azze ve celle ancak þer’i ölçüler içerisindeki dualarý kabul eder. Ayrýca mü’min kul, dualarýný Kur’an ve Sünnet’ten seçmeye özen göstermelidir. Zira bu, kabul edilme açýsýndan daha güvenilirdir ve de kiþiye sevap kazandýrýr.
Allahým! Güzel isimlerin, yüce sýfatlarýn; sana olan imanýmýz, Rasuluna duyduðumuz sevgi ve sünnetine olan baðlýlýðýmýz; ancak senin vechini gözettiðimiz salih amellerimiz ve içimizden salih kimselerin duasýyla sana yakýnlýk umar; bizleri yolunda çaba gösteren, yoluna çaðýran Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’inin sünnetine baðlý, haktan ayrýlmayan muvahhid kimseler kýlmaný, bizi düþmanlarýmýza galip getirip aziz Dinin Ýslâm’ý yüceltmeyi bizlere nasip etmeni Senden dileriz.
Gönderen: 27.11.2007 - 13:08
Bu Mesaji Bildir   ebubera üyenin diger mesajlarini ara ebubera üyenin Profiline bak ebubera üyeye özel mesaj gönder ebubera üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 793 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
serhat34 (55), ERKAN1 (36), asalbike (38), yunusemrevulkan (44), dilara-87 (37), mustafa güler (67), nesee (42), yasar karatay (52), Sebiha (48), ismaildemir (58), rizacetinkaya (37), Cankiz04NL (38), hulyaozdal (46), atillabaran (51), Sevket14 (35), salihumut (56), yigidimm (53), qwert2626 (52), guzelsoz (47), mehmelen (41), *Buket* (34), ferhatbnc (45), cCcTAHIRcCc (41), LEVENTDURMAZZ (43), Kerbelaa (33), Anteplisofi (44), haram (43), ngulacar (45), TARIK-ist (54), simsekkk (35), mevanur (40), aybeks (43), kasimbey (44), sengroup (19), selcuklu (49), ayla_cakir (43), akcaabatli (62), hakir (39), vuslat789 (42), djamsterdam (44), furkansoner (43), mustafa.sahin (47), halidbin (53), eliz (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55806 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.