0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Ahmedinejad'ı Ne Kadar Tanıyorsunuz

önceki konu   diğer konu
5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
Ahmedinejad'ı Ne Kadar Tanıyorsunuz
1463 Mesaj -
http://www.itibarhaber.com/content/view/3962/175/

ben þahsen hala anlamýþ deðilim bazýlarý hala irancý mollacý derler dururlar kimin ne dediði önemli deðil gerçi ya ... neden bu kadar mýh kafalý olurlar ki anlamam yahu sen israille kol kola haha hihi yaparken iyide ben ...benim ayný dinimden benimle ayný yere secde edenle neden anlaþma veya iþ birliði yapýnca vs.vs olduðunda irtica eyvah mollalar diye bön bön bakalar ....Ulan elimden gelse gidip bu adamý öperim ben be adam devlet baþkaný deðil mübarek sanki sýradan bir vatandaþ be.....konya kadar olan israildeki nükleererin sayýsý bilinmez adam kendi ülkesini itten ,köpekten(bush) koruyacak tabiki bence bizim yapamadýðýmýzý hatta cesaret edemediðimizi yapýyor...Tabii push abiye ters mi nedir ....?istemez ben alkýþlarým enerji bakanýný iyiki anlaþmalar yapýmýþlar helal olsun valla.........




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son maksat kelam olsun tarafından, 25.11.2007 - 07:45 tarihinde.
Gönderen: 25.11.2007 - 07:22
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
1686 Mesaj -
Benimde öyle cok teferuatli bilgim yok ama cok sade yasayan bir müslüman oldugunu biliyorum...hatta namazla dirilis sayfasinda yola serdigi seccadesiyle bir cumhur baskanindan cok Ahmed efendi amcaya benziyordu...hayretle ve imrenerek bakmisimdir...ama bende seviyorum ne yalan söyliyeyim...

Dindar bir vatandasa tahamüllü olmayan Ahmed Nejadda mi tahamül eder abi....
Selam ve dua ile...
Gönderen: 25.11.2007 - 12:53
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Ahmedinajad’ın Bush'a Mektubu
1686 Mesaj -
Ahmedinajad’ýn Bush'a Mektubu



Sayýn ABD Baþkaný George W. Bush,
Uzun zamandýr, kamuoyunun, siyasi çevrelerin ve üniversite ortamlarýnýn gündeminde olan uluslar arasý alandaki varlýðý inkâr edilmez çeliþkilerin nasýl ele alýnabileceðini düþünüyordum. Bu konuda birçok soru cevapsýz kalmaktadýr. Binaenaleyh, size bu çeliþkileri ve sorularý söz konusu etmeye karar verdim, bunlarýn tashihi için belki bir fýrsat doðar.

Kendini yüce ilahi Peygamber Hz. Mesih’in takipçisi gören, kendini insan haklarýyla yükümlü gören, liberalizmi medeniyet modeli sayan, nükleer silahlarýn ve kitle imha silahlarýnýn yayýlmasýna karþý çýkan, terörizmle mücadeleyi þiar haline getiren ve nihayet, Hz. Mesih’in ve salihlerin hâkim olacaðý birleþik bir dünya toplumu kurmaya çalýþan birinin, ayný zamanda ülkelere saldýrmasý, bireylerin canýný, haysiyetini ve varlýðýný deðer olmaktan çýkarmasý, örneðin bir köyde, bir þehirde veya bir konvoyda birkaç suçlunun muhtemel varlýðýndan dolayý, o köyü, o þehri veya o konvoyu ateþe vermesi mümkün olabilir mi?

Veya bir ülkede kitle imha silahlarýnýn bulunduðu ihtimalinden dolayý o ülke iþgal edilip yüz bin civarýndaki insan öldürülebilir; o ülkenin su, tarým ve sanayi kaynaklarý ortadan kaldýrýlarak oraya 180 bin askeri güç yerleþtirilebilir mi? Ýnsanlarýn evlerinin mahremiyeti çiðnendi, bu ülke belki de 50 yýl geri götürüldü. Hangi bedelle? Bir ülke ve bazý diðer ülkeler, yüz milyarlarca dolar harcadý. Saldýrgan gücün askeri olarak on binlerce genç sevk edildi, bunlar kendi evlerinden uzaklaþtýrýlarak öldürmek üzere konuþlandýrýldý, onlarýn elleri baþkalarýnýn kanýna bulaþtýrýldý, psikolojik baský altýnda tutulduklarý için onlarýn bir kýsmý intihar etti, ülkelerine döndükten sonra bile çeþitli hastalýklarýn pençesine düþtüler, bir kýsmý da öldürüldü ve cenazeleri ailelerine teslim edildi.

Kitle imha silahlarýnýn varlýðý bahanesiyle iþgal edilen ülkenin halkýnýn büyük bir kýsmýna ve iþgal eden ülkelerin halklarýna büyük bir trajedi yaþatýldý. Daha sonra ise burada kitle imha silahlarýnýn olmadýðý anlaþýldý. Elbette Saddam cani bir diktatördü. Ama savaþýn, onu devirmek için deðil, kitle imha silahlarýný yok etmek için yapýldýðý belirtildi. Saddam bu çerçevede devrildi; bölge halklarý da onun devrilmesinden memnun oldu. Saddam Ýran’a karþý baþlattýðý sekiz yýllýk savaþta Batý’dan destek görmüþtü.

Sayýn Devlet Baþkaný,

Belki de biliyorsunuz, ben bir öðretmenim. Öðrenciler bana bu adýmlarýn yukarýda sözünü ettiðim deðerlerle, bu cümleden barýþ ve rahmet Peygamberi Hz. Mesih’in öðretileriyle nasýl baðdaþtýrýlabileceðini soruyor. Guantanamo’da sanýk olarak tutulanlar, mahkeme edilmiyor. Avukat tutma imkânýna sahip deðiller, aileleri onlarla görüþemiyor, onlar ülke dýþýnda alýkonuyor ve onlar için hiçbir uluslar arasý nezaret söz konusu deðil. Onlarýn tutuklu mu, savaþ esiri mi, sanýk mý, mahkûm mu olduðu belli deðil. Avrupalý denetçiler, Avrupa’da bile gizli zindanlar bulunduðunu teyit ettiler. Ben insanlarýn kaçýrýlýp gizli zindanlarda tutulmasýný dünyadaki hiçbir yargý sistemiyle baðdaþtýramýyorum ve bu yapýlanlarýn yukarýda sýraladýðým deðerlerle, Hz. Mesih’in öðretileriyle, insan haklarýyla veya liberalizm deðerleriyle nasýl baðdaþtýðýný anlayamýyorum.

Gençlerin, öðrencilerin ve halkýn Ýsrail olgusuyla ilgili birçok sorusu bulunuyor. Onlardan bazýlarýný duymuþ olmalýsýnýz. Tarih boyunca birçok ülke iþgal edildi; ama yeni bir ülkenin ve yeni bir halkýn kurulmasý çaðýmýzýn nevzuhur fenomenlerindendir. Öðrenciler, 60 yýl önce böyle bir ülkenin olmadýðýný söylüyor. Eski coðrafi belgeleri gösteriyor, ne kadar arasak da Ýsrail adlý bir ülke göremiyoruz diyorlar. Onlara yol göstermeye mecburum, birinci ve ikinci dünya savaþlarýný araþtýrýyorlar. Öðrencilerimden biri þöyle dedi: On milyonlarca kiþinin öldürüldüðü 2. Dünya Savaþý’nda savaþ haberleri karþýt taraflar arasýnda hýzla yayýlýyor, iki taraf da kendi zaferini karþý tarafýn ise yenilgisini ilan ediyordu. Savaþtan sonra 6 milyon Yahudi’nin öldürüldüðü söylendi. 6 Milyon kiþi en az 2 milyon aileye tekabül ediyor. Bu haberin doðru olduðunu farz edelim, acaba bu, Ortadoðu’da Ýsrail diye bir ülkenin kurulmasýnýn ve onun himaye edilmesinin mantýklý sonucu mudur? Bu fenomen nasýl tahlil edilip yorumlanabilir?

Sayýn Devlet Baþkaný,

Ýsrail’in hangi bedeller ve hangi geliþmeler sonucu kurulmuþ olduðunu biliyor olmalýsýnýz. Binlerce kiþinin öldürülmesi, milyonlarca kiþinin kendi yurdundan sürülmesi, yüz binlerce hektarlýk çiftliðin, zeytin bahçesinin, þehrin tahribi… Bu trajedi sadece kuruluþ dönemine ait deðil, maalesef 60 yýldýr devam ediyor. Kurulmuþ olan bu rejim, çocuklara bile acýmýyor, evleri insanlarýn baþýna yýkýyor, Filistinlileri terör etme programýný önceden ilan ediyor, binlerce Filistinliyi zindanda tutuyor. Böylesi bir fenomen son asýrda benzersizdir veya eþine az rastlanýr türdendir. Birçok halk için diðer bir önemli soru da þudur: Niçin böylesi bir rejim himaye ediliyor? Acaba böylesi bir rejimin himaye edilmesi, Hz. Mesih’in (as) Hz. Musa’nýn (as) öðretileriyle liberal deðerlerle baðdaþýyor mu? Filistin’in kaderini tayin hakkýnýn, Filistin’in içinde ya da dýþýnda yaþayan Müslüman’ýyla, Hýristiyan’ýyla, Yahudi’siyle tüm Filistin halkýna býrakýlmasý demokrasi ve insan haklarý ilkelerine ve Peygamberlerin öðretilerine aykýrý mýdýr? Eðer aykýrý deðilse neden referanduma karþý çýkýlýyor?

Son Filistin hükümeti, Filistin halkýnýn oyuyla iþ baþýna geldi. Tüm tarafsýz gözlemciler bunun seçilmiþ bir hükümet olduðunu teyit etti. Filistin’in seçilmiþ hükümeti, inanýlmaz bir þekilde baský altýna alýndý ve ona “Ýsrail rejimini taný, direniþten vazgeç ve önceki hükümetin programýný izle” dendi. Eðer þu anki Filistin hükümeti, böylesi politikalarý izleyeceðini daha önceden belirtecek olsaydý, acaba Filistin halký onu seçer miydi? Bunlar, yukarýda söz ettiðimiz deðerlerle baðdaþýr mý? Ayrýca halk þunu soruyor: Güvenlik Konseyi’nden Siyonist rejimin aleyhine çýkan her karar niçin veto ediliyor?

Sayýn Devlet Baþkaný,

Biliyorsunuz halkla iç içe yaþýyorum ve sürekli onlarla temas halindeyim, Ortadoðu halklarýndan birçok kiþi benimle çeþitli þekillerde temas kuruyor. Onlar, bu çifte standartlý politikalarý hiçbir mantýkla baðdaþýr görmüyor. Deliller göstermektedir ki bölge halký, uygulanan politikalara gün geçtikçe daha da öfke duymaktadýr.

Daha fazla soru gündeme getirme niyetinde deðilim; fakat birkaç noktaya daha iþaret etmek istiyorum. Ortadoðu bölgesindeki her bilimsel ve teknolojik geliþme niçin Siyonist rejime karþý bir tehdit olarak görülüp, bu þekilde propaganda ediliyor? Bilimsel çalýþmalar ve araþtýrmalar yapmak, milletlerin temel haklarýndan deðil midir? Tarihe aþina olmalýsýnýz, ortaçað döneminden baþka, tarihin hangi döneminde ve dünyanýn neresinde bilim ve teknoloji alanýndaki ilerlemeler bir suç sayýldý? Bilimden askeri amaçlarla yararlanma ihtimalinden dolayý bilime ve teknolojiye karþý çýkýldýðýný var sayalým. Bu þekilde bir sonuç çýkarmak doðru görülecek olursa tüm bilimlere karþý çýkýlmalýdýr. Fiziðe, kimyaya, matematiðe, týp ve mühendislik bilimlerine bile…

Irak konusunda yalan söylendi. Peki sonuç ne oldu? Kuþkusuz tüm insan toplumlarýnda yalan beðenilmeyen bir þeydir. Kuþkusuz zatýâliniz de size yalan söylenmesinden hoþlanmazsýnýz.

Sayýn Devlet Baþkaný,

Latin Amerika halklarý onlarýn bu kýtadaki seçilmiþ hükümetlerine neden karþý çýkýldýðýný, buna karþýlýk neden darbecilerin desteklendiðini sorma hakkýna sahip mi? Niçin onlarýn baþýnýn üstünde daimi bir tehdit bulutu dolaþmaktadýr?

Afrika halký çalýþkan, yaratýcý ve yetenekli bir halktýr. Onlar, insanlýk toplumunun maddi ve manevi ihtiyaçlarýný temin edecek deðerli ve önemli bir rol oynayabilir. Afrika’nýn büyük bir kýsmýndaki yoksulluk ve imkânsýzlýk, böylesi bir role engel olmaktadýr. Acaba onlarýn þunu sormaya hakký var mý? Niçin onlarýn büyük servetleri yaðmalanýyor? Hâlbuki onlarýn kendileri buna herkesten daha çok muhtaçtýr. Acaba bunlar Hz. Mesih’in öðretileriyle ve insan haklarýyla baðdaþýyor mu?

Mümin ve kahraman Ýran halkýnýn da birçok sorusu var. Bu cümleden 52 yýl önce “28 Mordad Darbesi”nin gerçekleþtirilmesi ve yasal hükümetin devrilmesi, Ýslam Devrimi’ne karþý konulmasý, binlerce belgenin ortaya koyduðu üzere konsolosluðun Ýslam Cumhuriyeti karþýtlarýnýn himaye edildiði bir üs haline getirilmesi, Ýran’a karþý savaþta Saddam’ýn desteklenmesi, Ýran yolcu uçaðýnýn düþürülmesi, Ýran mal varlýðýnýn bloke edilmesi, Ýran halkýnýn nükleer alanda ve bilimsel alanlarda gösterdiði ilerlemeler karþýsýnda öfke ve rahatsýzlýk gösterilmesi ve tehditlerde bulunulmasý… Halbuki tüm Ýranlýlar, ülkeleri geliþtiði için mutlu oldular ve kutlamalar düzenlediler. Bu mektupta açýklanabilecek daha binlerce nokta bulunmaktadýr.

Sayýn Devlet Baþkaný,

11 Eylül olayý gerçekten korkunç bir olaydý. Dünyanýn neresinde olursa olsun masum insanlarýn öldürülmesi, üzüntü ve elem vericidir. Ülkemiz, olaylardan hemen sonra bu tür olaylarýn müsebbiplerini nefretle kýnadýðýný, geri kalanlara ise baþsaðlýðý dileyerek onlarýn acýlarýný paylaþtýðýný ifade etti. Tüm devletler, yurttaþlarýnýn canlarýný, mallarýný ve saygýnlýklarýný korumakla görevlidir. Söylendiði kadarýyla devletiniz geniþ bir istihbarat ve güvenlik sistemine sahiptir. Hatta muhaliflerini yurt dýþýnda bile avlamaktadýr. 11 Eylül olayý basit bir operasyon deðildi. Bu operasyonun istihbarat ve güvenlik sistemleriyle koordine edilmeden veya bunlara nüfuz edilmeden planlanýp uygulanmasý mümkün müdür? Kuþkusuz bu mantýklý bir ihtimaldir. Konunun bu boyutlarý niçin þimdiye kadar gizli kaldý? Bu konuda kimlerin kusurlu olduðu konusunda neden açýklama yapýlmýyor? Niçin bunlarýn müsebbipleri ve bu konuda kusuru bulunanlar mahkeme edilmiyor?

Sayýn Devlet Baþkaný,

Her devletin görevi vatandaþý için huzur ve güven ortamý yaratmaktýr. Sizin ülkenizin halký ve dünyanýn bunalýmlý bölgelerindeki ülkelerin halklarý, birkaç yýldýr güven duygusu hissetmiyor. 11 Eylül’den sonra bu olaydan zarar görenlerin ve bu olaydan etkilenen Amerikan halkýnýn psikolojik travmasýný iyileþtirmeye çalýþmak yerine bazý Batlý medya organlarý güvensizlik ortamýný körükledi ve sürekli bir terörist saldýrý ihtimalinden söz ederek halký korku ve dehþet ortamýnda tuttu. Acaba bu Amerikan halkýna hizmet midir? Acaba korku ve dehþetin yarattýðý hasarlar ölçülebilir mi?

Düþünün ki Amerikan vatandaþlarý, her yerde bir saldýrý ihtimali olduðunu düþünüyor, caddelerde, iþ yerlerinde ve evlerinde güvensizlik hissediyor. Bu durum kimin hoþuna gidiyor? Medya huzur ve güven yerine neden güvensizlik aþýlýyor? Bazýlarý bu propagandalarýn Afganistan’a saldýrý için ortam yaratmaya dönük olduðuna inanýyor. Bu noktada medyaya deðinmek gerekiyor. Doðru haber verme, bir emanet olan haberin doðru bir þekilde yayýlmasý, insani ve kabul edilebilir bir basýn ilkesidir. Bazý Batýlý medya organlarýnýn bu ilkeye uymadýðýný derin bir üzüntüyle belirtmek isterim. Irak’a saldýrýnýn asýl bahanesi kitle imha silahlarýnýn varlýðýydý. Halkýn buna inandýrýlmasý ve Irak’a saldýrýya zemin hazýrlanmasý için bu konu sürekli tekrar edildi. Yalan ve yapay bir atmosferde hakikat kaybolmuyor mu? Acaba hakikatin kaybolmasý yukarýda sözü edilen deðerlerle baðdaþýyor mu? Acaba hakikat, Allah katýnda da kayýp mý oluyor?

Sayýn Devlet Baþkaný,

Tüm ülkelerde devletlerinin hazinesi için para ödeyen ve devletlerinden de hizmet bekleyen halktýr. Soru þu: Irak’a asker sevk etmek için yýllýk ayrýlan yüz milyarlarca dolarlýk bütçenin halk için getirisi nedir? Zatýalinizin de bildiði gibi ülkenizdeki bazý eyaletlerde bulunan halk, yoksulluk ve sýkýntý içindedir. Binlerce kiþi evsiz barksýz yaþýyor. Ýþsizlik büyük bir sorun ve bu sorun aþaðý yukarý tüm ülkelerde de mevcut. Bu þartlar altýnda halkýn hazinesinden bu büyüklükte bir bütçe ayrýlmasý, bu büyüklükteki bir asker sevkýyatýný, izah etmeye yetiyor mu veya bunlar, yukarda söylenen ilkelerle baðdaþýyor mu?

Sayýn Devlet Baþkaný,

Söylendiðine göre bugün dünya halklarýnýn sorunlarýnýn bir kýsmý, bizim bölgemiz ve sizin halkýnýzdýr. En azýndan bir kýsmýný tasdik edeceðiniz üzere size söylemek istediðim asýl þey þudur: Yöneticilerin belirli dönemleri vardýr ve yöneticiler ebedi deðildir. Ama onlarýn isimleri tarihte ebedi kalacaktýr. Yakýn ve uzak gelecekte tarih hükmünü verecektir.

Halk, bizim dönemimizde neler olduðunu söyleyecek. Acaba halklarýmýz için refah, huzur ve güvenlik mi yoksa güvensizlik ve iþsizlik mi getirdik? Acaba adaleti mi ayakta tuttuk yoksa büyük bir kesimin yoksulluðu ve imkânsýzlýðý pahasýna küçük bir grubu mu himaye ettik? Acaba küçük bir kesimi servete ve makama kavuþturarak onlarýn rýzasýný kazanmayý Allah’ýn ve halkýn rýzasýna tercih mi ettik? Acaba halkýn ve mahrumlarýn haklarýný mý savunduk yoksa onlarýn haklarýný görmezden mi geldik? Acaba dünyanýn her yerindeki insanlarýn haklarýný mý savunduk yoksa savaþ dayatarak yasal olmayan bir þekilde baþka ülkelerin iç iþlerine müdahale mi ettik ya da korkunç zindanlar kurarak insanlarý buralara mý doldurduk?

Acaba dünyada güvenlik ve barýþ için mi çaba sarf ettik yoksa güç ve tehdit bulutlarýný dünyanýn her tarafýna mý yaydýk? Acaba kendi halkýmýza ve dünya halklarýna doðru mu söyledik yoksa hakikatleri mi çarpýttýk. Acaba halklarýn taraftarý mý olduk yoksa iþgalcilerin ve zalimlerin taraftarý mý olduk? Acaba hükümetimizde mantýk, akýl, ahlak, barýþ, sorumlu davranma, adaleti yayma, halka hizmet, refah, ilerleme ve insan haysiyetinin korunmasý mý hâkim oldu yoksa silah gücü, tehdit, güvensizlik, halka aldýrýþ etmeme, halklarýn ilerlemesini ve geliþmesini önleme ve haklarýn çiðnenmesi mi? Nihayet bunlarýn hepsi söylenecek… Yemin ettiðimiz üzere asli görevimiz olan halka hizmete ve Peygamberlerin öðretilerine baðlý kaldýk mý kalmadýk mý?

Sayýn Devlet Baþkaný,

Dünya bu duruma daha ne kadar tahammül edebilir? Bu süreçle dünya hangi yöne gidecek? Dünya halklarý daha ne zamana kadar bazý yöneticilerin doðru olmayan kararlarýnýn bedelini ödeyecek? Daha ne zaman kadar kitle imha silahlarýnýn güvensizlik bulutu, dünya halklarýnýn baþýnda dolaþacak? Kadýn erkek ve çocuklarýn kanlarýnýn daha ne zamana kadar caddelere ve sokaklara akýtýlmasý ve insanlarýn evlerinin daha ne zamana kadar baþlarýna yýkýlmasý gerekiyor? Zatýâliniz dünyanýn bu durumundan hoþnut musunuz? Mevcut politikalarýn sürebileceðini düþünüyor musunuz?

Asker sevk etmek için harcanan yüz milyarlarca dolar, zayýf ülkelere yardým, saðlýk koþullarýnýn iyileþtirilmesi, hastalýklarla mücadele, düþünsel ve bedensel geliþim için eðitim, doðal felaketlerden dolayý zarar görenler için yardým, iþ alanlarý yaratmak, üretim, bayýndýrlýk, fakirliðin ve mahrumiyetin ortadan kaldýrýlmasý, barýþ, ülkeler arasýndaki sorunlarýn çözümü, milliyet, ýrk vs. savaþlarýnýn önlenmesi, için harcansaydý, bugünün dünyasý acaba nasýl bir durumda olurdu? Sizin ülkenizin halklarý da bundan dolayý þeref ve gurur duymaz mýydý? Sizin siyasi, devletinizin ve halkýnýzýn ise ekonomik durumu daha güçlü olmaz mýydý? Büyük bir üzüntüyle belirteyim ki dünya halklarýnýn Amerikan devletine yönelik artan nefreti olur muydu?

Sayýn Devlet baþkaný kimseyi kýrýp incitmek niyetinde deðilim. Bugün Hz. Ýbrahim, Ýshak, Yakub, Ýsmail, Yusuf veya Ýsa (Allah’ýn selamý hepsinin üzerine olsun) olsaydý, bütün bu yapýlanlar karþýsýnda nasýl bir hüküm verirdi? Adaletin tüm yeryüzünü kaplayacaðý gün, Hz. Ýsa Mesih gelip bize bir rol verecek mi veya bizi kabul edecek mi?

Anahtar sorum þu: Dünya halklarýyla anlaþmanýn daha iyi bir rolü yok mu? Bugün dünyada milyarlarca Hýristiyan, milyarlarca Müslüman ve milyonlarca da Hz. Musa öðretilerinin takipçisi bulunuyor. Tüm ilahi dinler, tek bir kelimede birleþiyor. Bu kelime de Tevhid’dir. Yani Allah’tan baþka ilahýn bulunmadýðý tek tanrýya inanmak… Kur’an-ý Kerim bu ortak kelimeyi vurguluyor ve tüm ilahi dinlerin takipçilerini buna davet ederek þöyle diyor:

“De ki ey kitap ehli, sizin ve bizim aramýzda ortak olan bir kelimeye gelin: Yalnýz Allah’a tapalým, ona hiçbir þeyi ortak koþmayalým, birimiz diðerini Allah’tan baþka rab edinmesin” (Al-Ýmran: 64)

Sayýn Devlet Baþkaný,

Ýlahi kelamýn da belirttiði üzere tek bir Allah’a tapmaya ve ilahi peygamberlere uymaya davet ediliyoruz. Her türlü gücün üstünde olan ve gücü yer þeye yeten, gizlide açýkta, geçmiþte, gelecekte olan her þeyi de, kullarýnýn kalplerinden geçirdiklerini de bilen ve kullarýnýn amellerini kaydeden Allah’a tapýnmak. Yerlerin ve göklerin maliki olan ve tüm âlemlerin meliki olan Allah’a… Tüm âlemlerin tedbiri onun elindedir. O, tüm kullarýnýn günahlarýný baðýþlamayý vaat etmiþtir. O, mazlumlarýn dostu, zalimlerin düþmanýdýr. Rahman ve rahimdir. Müminlerin dostudur, onlarý karanlýklardan aydýnlýða çýkarýr. Kullarýnýn amellerini izler. Kullarýný imana ve salih amele davet eder. Onlardan hak yönünde adým atmasýný ve bu yolda sabit durmasýný ister. Kullarýný, resullerine itaate davet eder ve onlarýn amellerine þahit ve nâzýrdýr. Kötü sonun yalnýzca bu dünya hayatýný tercih edenlere, onun emirlerine isyan edip onun kullarýna zulmedenlere ait olduðunu söyler. Sonsuz iyiliðin ve cennetin ise onun yüceliðinden ve makamýndan korkanlara ve kendi hevasýna uymayanlara ait olduðunu bildirir.

Biz, peygamberlerin öðretilerine dönüþün tek kurtuluþ ve mutluluk yolu olduðuna inanýyoruz. Zatýâlinizin Hz. Mesih’in (as) öðretilerine ilgi duyduðunuzu ve Allah’ýn vaadiyle aalihlerin yeryüzündeki ilahi hükümetine inandýðýnýzý duydum. Biz de Hz. Ýsa Mesih’i (as) yüce ilahi peygamberlerden biri olarak görüyoruz. Kur’an-ý Kerim onu defalarca yüceltmiþtir. Ve þu söz Hz. Mesih’ten (as) nakledilmiþtir: “Benim ve sizin rabbimiz Allah’týr. O halde ona kulluk edin, sýrat-ý mustakim budur.” (Kur’an-ý Kerim, Meryem Suresi: 36)

Allah’a kulluk ve itaat, tüm ilahi peygamberlerin þiarýdýr. Allah, tüm Avrupa, Asya, Afrika, Amerika, Okyanusya, halklarýnýn tanrýsýdýr. Tüm âlem birdir ve tüm kullarýnýn hidayetini, izzetini isteyen, insanlara üstünlük bahþeden yüce Allah’týr. Þu, Ýlahi kelamdandýr: “Kadir ve müteal olan Allah, peygamberlerini insanlarýn hidayeti için açýk mucizelerle ve delillerle göndermiþtir, ta ki Allah’ýn ayetlerini onlara göstersin ve onlarý günahtan temizleyebilsin diye. Kitabý ve mizaný göndermiþtir ta ki insanlar karþýsýnda adaleti ayakta tutsunlar ve tuðyandan sakýnsýnlar diye.”

Bütün bu ayetler, Kitab-ý Mukaddes’te de bir þekilde geçmektedir. Ýlahi Peygamberler vaat etmiþtir ki: “Tüm insanlarýn amellerinin karþýlýðýný görmesi için Allah’ýn huzurunda toplanacaðý gün gelecektir. Ýyiler cennete gönderilecek, günahkarlar da ilahi azaba uðrayacaktýr” sanýyorum her ikimiz de bu güne inanýyoruz ama; Bizim hesabýmýz kolay olmayacak. Zira bizler, davranýþlarýmýzýn hayatlarýnda etki býraktýðý kimseler ve halk karþýsýnda cevap verici konumdayýz. Peygamberler, tevhid esasýndaki barýþý, huzuru, adaleti ve insan saygýnlýðýný tüm insanlar için istemiþtir. Hepimiz bu ilkelere yani tevhide, adalete, insanýn izzet ve saygýnlýðýnýn korunmasýna ve kýyamet gününe inanýrsak, Allah’a itaatten ve Peygamberlerin öðretilerine uymadan uzaklaþmanýn bir sonucu olan bugünkü sorunlara galip gelinemez mi? Ve daha iyi ve güzel bir rol oynanamaz mý? Bu ilkelere inanmak, barýþý, dostluðu ve adaleti geniþletip bunu garanti etmez mi? Yazýlý olan veya olmayan bu ilkeler, dünya halklarýnýn çoðunun ilkesi deðil mi? Zatýaliniz bu davete icabet etmiyor musunuz? Ýlahi Peygamberlerin öðretilerinin hakikatine, tevhide, adalete, insan saygýnlýðýnýn korunmasýna, Allah’a ve Resullerine itaate…

Sayýn Devlet Baþkaný,

Tarih gösteriyor ki, hükümetler, zulüm yolunda olursa, kalýcý olamaz. Allah, insanlýðýn yazgýsýný onlarýn eline býrakmamýþtýr. Hükümetlerin isteklerinin ve tedbirlerinin aksine geliþen birçok olay olmuþtur. Yaþanan olaylar, daha üstün bir gücün tüm iþleri idare ettiðini göstermiþtir.

Sayýn Devlet Baþkaný,

Bugün dünyada yaþanan geliþmelerin ve deðiþimlerin niþaneleri inkar edilebilir mi? Bugünkü durum on sene öncesiyle mukayese edilebilir. Çok hýzlý ve geniþ kapsamlý bir deðiþim söz konusudur.

Dünya halklarý mevcut durumdan hoþnut deðildir. Dünyada etkin olan bazý yöneticilerin vaatlerine ve açýklamalarýna daha az güvenmektedir. Dünyanýn birçok yerindeki insanlar, güvensizlik hissetmektedir, insanlar güvensizliðin ve savaþlarýn yayýlmasýna karþýdýr ve çifte standartlý politikalarý kabul etmemektedir. Ýnsanlar zenginlerle yoksullar, müreffeh ülkelerle yoksul ülkeler arasýndaki ayrýþmaya itiraz etmektedir. Ýnsanlar artan fesattan nefret duymaktadýr. Birçok ülkedeki halk, kültürlerinde saldýrganlýk bulunan, insanlarýn evlerini baþlarýna yýkan, muhabbet ve þefkati az olan yapýlardan rahatsýzdýr. Dünya halklarý, uluslar arasý kurumlar konusunda iyimser deðil, zira onlarýn haklarý bu kurumlar tarafýndan yerine getirilmemektedir.

Batý liberalizmi ve demokrasisi, insanlýðý kendi ideallerine yaklaþtýramamýþtýr. Bugün bu iki kavram iflas etmiþtir. Dünyadaki düþünce ve akýl sahipleri liberal demokrasi düzeninin ve düþüncesinin yýkýlýþ sesini açýkça iþitmektedir. Bugün dünya halklarýnýn teveccühü bir merkeze yönelmiþtir. Bu merkez de Tek olan Allah’týr ve elbette ki insanlar sorunlar karþýsýnda tevhide ve peygamberlerin öðretilerine tutunmaktadýr. Bunlar galip gelecektir. Benim ciddi sorum þu: Siz de onlarla birlikte olmak istemez misiniz?

Sayýn Devlet Baþkaný,

Biz istesek de istemesek de dünya tevhide ve adalete doðru ilerlemektedir. Allah’ýn iradesi her þeye galip gelecektir. Selam hidayete tabi olanlara olsun.

Mahmud Ahmedinejad,
Ýran Ýslam Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný



yolcu dergisi
Gönderen: 27.11.2007 - 13:31
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
RuZGaR su an offline RuZGaR  
Moderator


1295 Mesaj -
Psikolojik savaþ bir yerde, medyamýzýn kimlerin elinde olduðunu biliyoruz zaten.. Ýran'ý yýllardýr niye kötülerler, 28 þubat döneminde her ülkeyi karýþtýrmak istediklerinde Ýran'da yaþayan çarþaflý bayan fotoðraflarýyla halkýn beynini yýkadýlar..Þimdi de insanlar Ýran adýný duyduklarýnda bile akýllarýna hoþ þeyler gelmiyor..Ama tabii ki onlar bizim kardeþlerimiz, farklýlýklarýmýz da olsa.. Þu anda Ýran kadar Abd'ye kafa tutamadýðýmýz, cesur olamadýðýmýz için Ýran'ý küçümseme hakkýmýz olmadýðý da ortada bence..göz kırpma
Gönderen: 27.11.2007 - 18:08
Bu Mesaji Bildir   RuZGaR üyenin diger mesajlarini ara RuZGaR üyenin Profiline bak RuZGaR üyeye özel mesaj gönder RuZGaR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
1463 Mesaj -

Acaba bu mektupu bu push okumuþmudur nedersiniz ......!!!!! yoksa eline bile geçmemiþmidir acaba senin okumana gerek yok mu derler ona malum beceriksiz adamýn teki tek yaptýðý sakarlýk.......


Gönderen: 27.11.2007 - 23:13
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1580 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Gönülbagi (36), zekiyem (40), sofican2006 (42), gülsena (47), gül_ (50), ~~nur~~ (40), yunus07 (37), zaza_kral (45), Fenerli_1907 (32), semedani (46), farukk (46), talebe- (61), miluji (37), m_celik (31), tamer038 (51), dadas recep (45), alain (40), olgunol (52), efkanaksoy (57), Hasannn (43), Sedat IÞI.. (39), m.salih fidan (37), fuheyre (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.84774 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.