0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » KARDEŞLİK SEVDASI (rahmani kardeşlikler için)

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
KARDEŞLİK SEVDASI (rahmani kardeşlikler için)
582 Mesaj -
Kardeþlik; nimeti ilahiyenin sere serpe dökülme de karar kýldýðý en ciddi adres…
Rabbani ‘’takdir’’ ve ‘’taltif’’ ikramýnýn yoðun biçimde nazil olduðu en uðrak
merkez… rahmani bir manevra tarzý olan ‘’ittifak’’, ‘’ittihad’’ ve ‘’ittisalin’’
talim edildiði en aziz mektep…

Bu denli ehem bir misyon olan kardeþliði gündemimize alýp analiz etme zorunluluðu
altýndayýz... Olmazsa olmazlarýmýz arasýnda kardeþlik realitesinin varlýðýný
hissederek hareket etmemiz gerektiði herkesçe malum... Müthiþ bir anafora doðru
sürüklenen kardeþliði düþtüðü meþ’um çýkmazdan azade kýlacak, ona ruh bahþedecek,
diriltici bir ‘’nefha’’nýn varlýðý zorunlu…
Öyle ise kardeþliði ‘’yitik bir sevda’’ addedip ona ulaþabilmenin yollarýný
aramalýyýz… Kardeþliði engelleyen ‘’aktör- faktörleri’’ deþifre edip teþhir ederek
kardeþlik yollarýný bulabiliriz... Tespit, teþhis ve teþhir mekanizmasýný
kullanarak kardeþliði týkayan ‘’öfke’’,‘’kin’’ve‘’hased’’ engellerini aþabilmemiz
mümkün… Kardeþlik sevdasýný, kavgaya döken bu kalbi marazlarý yakýn takibe alýp
incelememiz lazým… Netameli kardeþlik tablosunu oluþturan mezkur handikaplara karþý
müteyakkýz olmamýz gerektiðini unutmayalým.
Birincisi; Öfke: Öfkemizin haddini ve hattýný belirleyen en temel etmen ne?..
Disipline edilmemiþ öfkeyi ne ile hizaya getireceðiz?.. Öfkenin kardeþlik sevdasýnýn
önünde oluþturduðu muzýr barikatý nasýl kaldýracaðýz?.. Tüm bu sorularýn cevabý
elbette “vahiy”ile olacaktýr. Öfke ve kýzgýnlýðýn kardeþlik güzergahýnda oluþturduðu
sisli, isli açmazý “vahiy” ile berraklaþtýrabiliriz… Öfke düzensizliðini vahyin
dizaynýna amade kýlma sorumluluðu üzerimizde… Buyrun nefsin deðil vahyin sýnýrlarýný
belirlediði öfkeyi yakýndan tanýyalým…
“Onlar bollukta ve darlýkta infak ederler. Öfkelerini yutarlar. Ve insanlarý
baðýþlarlar. Allah muhsinleri sever.” (Al- i Ýmran, 134)
egemen kuvvetlerin iþkence hücrelerinde oluþturulan þerir abluka ve markaj
karþýsýnda her türlü sövme ve dövme iþlemine sabredip tahammül edenler, basit
kardeþlik sorunlarý karþýsýnda ayný hassasiyeti gösterebiliyorlar mý?.. Zalimlerin
hakaretlerine susan, kardeþlerin maharetlerine kusan bireyler, kardeþliklerini
revizyona almak zorundalar… Sukuta endeksli politik yaklaþýmlarýmýzdan zalim
kalleþler kadar, mazlum kardeþler de nasipdar mý?.. Bu garip ve muzdarip tabloyu
diskalifiye etme azminde olmak, boynumuzun borcu olmalý… Ve net kardeþlik kulvarýna
doðru sahih bir yürüyüþ korteji oluþturmaya zemin ihzar etmeli…
Adamýn biri “Ya Resulullah (sas)! Beni Allah- u Teala’ nýn kýzgýnlýðýndan hangi
amel muhafaza eder?” diye sordu. Allah’ ýn Resulü (sas), “Senin onun kullarýna
kýzmaman” dedi (Taberani, Ahmed).
Yine bir defasýnda adamýn biri gelip, “Ya Resulullah! Beni cennete götürecek bir
amel öðret” diye sordu. Allah’ ýn Resulü (sas), “Bu kýzmamaktýr” þeklinde cevap
verdi (Buhari).
Kýzgýnlýðý yutmanýn ne tür erdem ve kemalata gebe olduðunu Resulullah
ýn nebevi öðretisinden anlayabilmemiz mümkün…
Resulullah ýn sorduðu soruya akla ilk gelebilecek cevabý veren sahabeye
Resulullah ýn verdiði yanýt çok düþündürücü…Basit sorularýn içini
Allah’ýn Resulünün nasýl doldurduðuna bakalým…
Allah ýn Resulü (sav) sahabeye dönerek ‘sizce pehlivan kimdir’?diye
sordu,Ashap ‘Pehlivan sýrtý yere getirilemeyen kimsedir’ diye cevap
verdi. Kendisi “Hayýr!Gerçek pehlivan kýzdýðýnda öfkesine hakim olan
kimsedir” buyurdu (Kutub-i site).
Þirazesinden kopmayan , özüne raðmen davranýp , sözüne kurban gitmeyen
, sözü özüne üstün gelmeyen , özüyle, sözünü hizaya getiren
öfke…Arzulanan öfke modeli bu… Örnek ve özne öfke… Sadece zalimizme
hasredilen , Tuðyani projelere hiddetle ve þiddetle feveran eden
natürel (fýtri) öfke… Kardeþlikle yakalanan itminan ve intizamý
zedeleyici boyutu olmayan, sýnýrlarýný vahyin belirlediði öfke…
Mustaz’ af ve maðdur kardeþlere uzanacak kirli elleri, sinsi hamleleri
nötralize edecek öfke, kimsesiz erkekler, kadýnlar ve çocuklarýn
görmeye teþne olduklarý bir potansiyel niteliðinde…
“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve;Rabbimiz , bizi halký zalim olan
bu beldeden çýkar, bize katýndan bir dost gönder, bize katýndan bir
yardýmcý yolla diyen erkekler, kadýnlar ve çocuklardan zayýf
býrakýlmýþlar adýna savaþmýyorsunuz” (Nisa 75).
Emperyalist ve Makyavelist kuþatma altýndaki müslüman beldelerde her türlü ambargo
baský ve jenoside maruz kalan kardeþlerin arþý ihtizaza getirecek þekilde temayüz
eden çýðlýklarý Allah için öfkelenme yetisinin müslüman kardeþler bünyesinde
mefluçlaþtýðýný bize gösteriyor.
Malum fecaat karþýsýnda dik duruþ sergileme sorumluluðu altýnda olan bizler
ilgisizliðimizi ve duyarsýzlýðýmýzý nasýl izah edeceðiz?.. “gözden uzak olan
gönüldende uzaktýr” þeklindeki fýrsatçý mülahaza ile sorumluluktan mý kaçýnacaðýz?
Kardeþlik figürünü flulaþtýran bu hazin tabloyu daha ne zamana dek yüklenme
zahmetine katlanacaðýz?.. Þehit Þeyh Ahmet Yasin “Ümmetin hal- i pürmelalini,
sorumsuzluðunu” Allah’ a þikayet ederken þu hakikate vurgu yapýyordu: “Yok mu Allah
için ve ümmetin namusu için kýzacak”…
Evet yok mu kardeþliðin hürmetini çiðneyen meþ’um zihniyete kýzacak yürek?..
vahyin ihya inþa ettiði paradigma yapýya uzanan habis
elleri etkisiz kýlacak güçlü bilek nerede?..
Durumumuz þu ayet ile örtüþüyorsa problem yok!..
“Onlar kafirlere karþý þiddetli, kendi aralarýnda merhametlidirler” (Fetih 29).
Sahi öfke ameliyemizi Allah’ ýn sözü üzerine söz katan ifsadi þer mihraklarýna
odaklandýrma misyonu altýnda deðil miyiz?..
Hayat kitabýmýzdaki þu ayet durumumuzu netleþtirecek, bizi sahih öfke çizgisine
taþýyacaktýr.
“Onlar , Allah’ ýn ayetleri hakkýnda kendilerine gelmiþ bir belge bulunmaksýzýn
mücadele ederler. (Bu durum) Allah katýnda da, iman edenler katýnda da büyük bir
öfkeyi gerektirir. Böylece Allah her büyüklenen zorbanýn kalbi üzerine mühür
vurur’’Mümin, 35).
Öfkenin hangi frekansta iþleyiþini sürdürmesinin elzem olduðunu ayetten anlýyoruz.
Ýslami tavýr dizaynýný içselleþtirirken öfkenin bu boyutunu göz ardý edemeyiz…
Ýslami mücadelede mümtaz bir konuma haiz olan öfkeyi vahyin oluþturduðu denge
ekseninde kullanmamýz gerektiði aþikar… Söz bu mecraya akmýþken þunu da
hatýrlatmamýz gerekli…’’Vahiy temelli isti’mal edilmeyen öfke silahý sahibini
vurabilir’’…
Ýkincisi kin: Öfke ameliyesinin yansýmalarýndan biri… Hasmýn yüreðinde cesametli
bir karabasana inkýlab eden zehir deposu bir meyve… Hasmýn gecesini karartan,
gündüzünü daraltan, sevincini azaltan, hüznünü çoðaltan kin konseptini nasýl
anlamamýz, algýlamamýz gerektiði tam vuzuha kavuþmadan mekanizmanýn net bir ahenk
profili yakalayabilmesi imkansýz…Kimi zaman’’kine’’endeksli hesaplamalarýmýzýn
altýnda ne tür “hin”liklerin olduðunu saptayabilmemiz için derin etüt ve tetkik
mekanizmasýný devreye koymamýz gerekmiyor. Çünkü septik mantaliteye yer vermeyecek
düzeyde açýklýða sahip… “kin” menþeli aþýrý tutumlarýn hýzýný “din” i mubine dayalý
“alarm sistemiyle” frenlemek zorundayýz... Baþka çýkar yol yok…
Kinci mantalitenin kardeþlik kültürümüzü “zir- ü zeber” ettiði bir zaman
diliminde yüreklerin derinliklerinde saklý tutulan “ðill” (kin) in iþleyiþini,
vahyin çizgisine taþýmamýzýn elzem olduðunu bilmiyor deðiliz… Peki sorunun kaynaðý
ne?.. Ýdrak ve pratikte gün yüzüne vuran atalet marazý… Diðer hastalýklarýn da
diskalifiye sürecinde göze ilk çarpan hastalýk atalet… Kalbi hastalýklarý imha
edemeyiþimizin sebebi yine bir hastalýk… Çok trajik bir tablo… Cay- ý dikkat bir
enstantane… Þaþkýnlýk girdabýna sürükleyen bir kare…
Zindan- ý ataletin derin kuþatmasýndan sýyrýlýp zincirleri kýrma eylemine iþlerlik
kazandýracaksak bunu vahyin gölgesi altýnda yapmalýyýz. Vahyin mihverinden zerre
miktar þaþma, taþma gerçekleþmesi fantastik, statik, ütopik ve kritik kardeþlik
tablosuna bizi götürür… “Kinin kirli düzlemde akýþýný sürdürmesini saðlayan atalet
marazýný vahyin mecrasýna çekerek onore ettikten sonra “kin” in ýslahýna yönelik
Kur’ ani aksisedaya kulaklarýmýzý açmalýyýz. Kaliteli, kalifiyeli, kapasiteli
kardeþlik prototipinin oluþmasý için bu hamle þart…
Gönderen: 10.10.2007 - 21:10
Bu Mesaji Bildir   Cihan-63 üyenin diger mesajlarini ara Cihan-63 üyenin Profiline bak Cihan-63 üyeye özel mesaj gönder Cihan-63 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
582 Mesaj -
Kaleme kasem (68: 1) eden Rabbimizden aldýðýmýz güce güvenerek hamleyi kalemin
diliyle atmanýn etkili olacaðýný gözardý etmiyoruz… Amacýmýz “kalem”in gücünün,
“kadem” in gücüne vesile olmasýdýr… “Satýr”larýn bünyesinden, “sadýr”larýn
dünyasýna yol açacak kardeþlik krizini tasfiye fonu oluþturmaktýr gayemiz… Kur’ an
da def’aten yer alan, gönüllerde saklý tutulan þeklinde tabir edilen “kin” i
terbiye ve tezkiye sürecine kanalize edip aþýrýlýklarýný tahdid etmektir hedefimiz…
Vahiy pýnarýnýn kin marazýnýn aþýrýlýklarýna, taþkýnlýklarýna karþý getirdiði vasat
çizgi… Sisli, flu, bulanýk, gri ekrana netlik, safilik, parlaklýk kazandýracak bu
çizginin, Kur’ ani disiplin potasýnda hangi boyutlarda resmedildiðini göreceðiz…
1. Boyut: Ýslam karþýtý egemen kültür ve resmi ideolojileri kapsamakla birlikte,
Ýslami kisve, maske, makyaj ve þablona bürünen, bukalemun görünümlü nifak
takýmlarýný da kapsayýcý rolü bulunan boyut…
Hz Ýbrahim ve tebaasýnýn, pagan kültürün girdabýnda “tefessüh”, “tefessüd”,
“tezellül” ve “tezebzüb”e müþteri olan kavme karþý yükselttikleri imani ses…
toplumsal dokuya sirayet eden imhacý mikroplara tavýr takýnarak sonsuza dek sürecek
düþmanlýk ve kin süreci baþlatma… Islaha yakýnlaþma ile bitecek bir uzaklaþma…
“Ýbrahim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için gerçekten güzel bir örnek
vardýr. Bir vakit kavimlerine þöyle demiþlerdi: ‘Doðrusu biz, sizden ve Allah’tan
baþka tapmakta olduklarýnýzdan uzak kimseleriz! Sizi (bozuk din ve düzeninizi)
inkar ettik; artýk (siz tek olarak Allah’a iman edinceye kadar, sizinle bizim
aramýzda ebediyen düþmanlýk ve kin baþlamýþtýr.’”(mümtehine,4)
Bu ayetten sistematik ifsadi dalgalanmalara karþý toplumsal tek ses çýkmasý
gerektiðini de öðreniyoruz… Tek merkezden yönlendirilen “iþgal”, “ifsad” ve
“iðfal”lere karþý tek merkezden yükselecek Ýslami bir ses, imani bir soluk gerekli…
Milyonluk halk kitlelerini kolonileþtirme, kölemenleþtirme tehdidi karþýsýnda bu
tarz direniþ stilinin özlemiyle yanar dururuz… Ýç dünyamýzda esen kavurucu
fýrtýnalarýn baþka izahý olmasa gerek!..
Rabbimizin “katelehumullah= Allah onlarý kahretsin” (Munafikun, 4) hitabýný
celbedecek þeytani faaliyetlere imza atan nifaki yapýlara gelince… Onlara karþý
daha farklý ve kapsamlý bir toplumsal reaksiyon göze çarpýyor… Peygamber Efendimiz
(sas)’ e indirilen þu ayet münafýklara ve fikir babalarýna karþý mücadelenin dozajý
yüksek bir mücadele olmasý gerektiðine iþaret ediyor.
“Ey Peygamber! Kafir ve münafýklara karþý cihad et. Onlara þiddet göster. Onlarýn
gidecekleri yer cehennemdir. Gidilecek ne kötü yerdir orasý…(Tevbe, 73).
Kýyamet saatine dek sürecek bir cihad… Uzun soluklu mücadele anlayýþý… “Ýhdel
husneyeyn= iki güzelden biri” olan zaferin kazanýlmasýnda bile, kinin derin
müsamaha ve genel affa dönüþümü… Evet, evet iþin bu yönünü de görmemiz lazým.
Cihad’ ýn rahmet oluþu bu yönünden dolayý… Ýþin sýrrý zafer sonrasý kinin akýþýný
frenlemekte yatýyor.
Saadet asrýna gidiyoruz… Mekke þirk rejiminin yýkýldýðý güne. Ýdollere baðýmlý
zulüm sisteminin cehenneme sürüldüðü vakte…
De ki: Ey kafirler, yakýnda yenileceksiniz… Ve cehenneme sürüleceksiniz. Ne kötü
bir döþektir. (Al-i Ýmran,12) ayetinin tecelli ettiði zamana…
Allah Resulü (sas), Mekke yi fethettiði gün Mescid-i Haram’ a girip Kabe’yi tavaf
etti, iki rekat namaz kýldý, ondan sonra Kabe’ nin kapýsýnda durup meydana toplanan
Mekke ahalisine yöneldi; “ Allah tan baþka ilah yoktur, O birdir, ortaksýzdýr.
Kuluna verdiði sözü yerine getirdi, kuluna yardým etti ve kendi gücüyle Onun
muhaliflerini yendi” dedi. Sonra; “Ey Kureyþ topluluðu, ey Mekke halký! Bana
yaptýðýnýz kötülük ve haksýzlýklara karþý bugün benden nasýl muamele etmemi
bekliyorsunuz?” diyerek seslendi. Yaptýklarý kötülüklerden dolayý kýlýçtan
geçirilmesi gereken bu mücrim insanlar; “Senden af ve iyilik bekliyoruz. Çünkü sen
kerem sahibi ve merhametlisin” dediler. Allah Resulü (sas) onlarý iyice süzdü ve
“Ben de kardeþim Yusuf gibi ‘bugün size kýnama yoktur. Allah sizi affetsin(Yusuf,
92) derim. Serbestçe evlerinize girin” dedi. O insanlar kabirden çýkmýþ gibi
rahatladýlar ve bu yüksek müsamaha karþýsýnda Ýslam’ ýn hak din olduðunu anlayýp
müslüman oldular.
Kinin bu boyutuyla alakalý son söz; meþru zeminde mümkün olduðunca “Af
yolunu tut” (Araf, 199). Çünkü “ Affetmek takvaya daha yakýndýr”
(Bakara, 237).
2. Boyut: Müminlere yönelik açýða çýkan boyut…. Hülasa; kinin tezahür etmemesi
gereken boyutta diyebiliriz. Zira Kur’ an ýn bize verdiði mesaj bu yönde…
“Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman eden kardeþlerimizi baðýþla. Kalplerimizde iman
edenlere karþý bir kin býrakma. Rabbimiz sen çok þefkatli, çok merhametlisin”
(Haþr, 10).
Þu Kur’ ani duaya karþý lisani aminlerle tatmin olmamýz güzel… Pratize edilmiþ
tatbiki aminlerimizin olmasý, kardeþlik vitrinimizin dizaynýný sýhhatlileþtirmesi
açýsýndan daha güzel… Bizden istenen, “amin”in fonksiyonel iþlevini bu çapta
muharrik bir güce dönüþtürmemizdir… “Amin”lerimizin hangi eksende iþleyiþini
sürdürdüðü çok önemli... Ciddi bir otokritiðe ihtiyacýmýz var… Hz Ebubekir’ in
amin’ in de oluþan çatlak vahyin devreye girmesiyle onarýlýyor.
Gönderen: 10.10.2007 - 21:10
Bu Mesaji Bildir   Cihan-63 üyenin diger mesajlarini ara Cihan-63 üyenin Profiline bak Cihan-63 üyeye özel mesaj gönder Cihan-63 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
582 Mesaj -
Hz Ebubekir (ra), akrabasý Mistah’ ýn geçim masrafýný karþýlar ve ona
yakýn alaka gösterirdi. Münafýklar Hz Aiþe’ ye yönelik aðýr bir iftira
uydurunca, Mistah da onlarýn diliyle konuþmaya baþladý. Bunu iþiten Hz
Ebubekir (ra) , çok kýrýldý ve bir daha bu nankör adamýn masraflarýný
karþýlamayacaðýný ve yüzüne bakmayacaðýný söyledi. Fakat onun bunu
söylemesinden hemen sonra bir ayet indirildi. Allah- u Teala bu ayette
Hz Ebubekir (ra)’ i kastederek þöyle diyordu: “ içinizde fazilet ve
servet sahibi kimseler, akrabalarýna, yoksullara ve muhacirlere
yaptýklarý yardýmý kesmesinler; affetsinler, hoþ görsünler. Siz, Allah’
ýn sizi affetmesini istemez misiniz? Allah affedici ve merhametlidir.”
(Nur, 22)
Bu ayet kendisine okununca, Hz Ebubekir (ra), aðlayarak “Allah’ ým!... elbetteki
bizi affetmeni isteriz” dedi ve Mistah’ ý affedip eskiden olduðu gibi ona bakmaya
devam etti.
Vahiy, ehli imana uzanan kine hemen müdahale ediyor… Yürekleri inþa ederek kendi
manyetik alanýna çekiyor… Güvensiz, sevgisiz, doyumsuz, isteksiz kalpleri kendi
iklimine taþýyacak ruh aþýlýyor...
Üçüncüsü Hased: Yani kýskançlýk marazý… Kardeþlik hisarýný muhasara ile hasara
uðratan, etki ve tesir gücü yüksek düzeyde seyreden yýkýcý bir virüs… Kaderi
Ýlahiyeye yönelik ihzar edilen insafsýz bir eleþtiri niteliðine haiz… Nimeti
Ýlahiyeye karþý baþlatýlan beyinsizce itiraz ve ittiham…
“Yoksa onlar Allah’ ýn kendi lütfundan insanlara verdiklerini mi kýskanýyorlar?”
(Nisa, 54)
Hasetçi insan… Ya da mazlum görünümüne bürünmüþ zalim… Biz buna nimetin baþkasýnda
olmasýyla kendini maðdur hisseden gaddar da diyebiliriz…
Hz Yusuf’ un hasid kardeþleri babalarýnýn Hz Yusuf’ u daha çok sevmesini maðduriyet
olarak telakki ediyorlardý. Yusuf’ un imha edilmesiyle bu maðduriyet (!)
kalkacaktý... Yusuf’ u önce içlerindeki derin kuyuya attýlar… Hasedin günümüz
Yusuf’ larýný kuþatmasý daha çetin durumda…
Hased labirentinde yolunu bulma savaþý vermesi gereken Ýblis, Hz Adem’ in üstünlük
diplomasýna takýlý kalarak onu hedef seçmiþti… Ve kendi üstünlüðünü tartýþma
yoluyla ispat yoluna gitmiþti.
“Emrettiðim halde seni secde etmekten alýkoyan neydi? Ben ondan daha hayýrlýyým.
Beni ateþten, onu ise topraktan yarattýn.” (A’ raf, 12)
“Kabil” in kirli ellerini mazlum “Habil” e haince uzatmasýný hasedden baþka ne ile
izah edebiliriz ki!...
Kardeþlik sevdalarý meþkuk, mefluç ve meçhul olan münafýklarýn þu sinsi yapýlarýný
bilmem siz nasýl anlarsýnýz?... Biz buna hasedden baþka isim bulamadýk…
“Size bir iyilik dokunursa, bu onlarý üzer. Size bir kötülük dokunursa, bu onlarý
sevince boðar.” (Al-i Ýmran,20)
“Münafýklar, elinizdeki nimetin yok olmasýndan ve sýkýntý çekmenizden hoþlanýrlar”
(Al- i Ýmran, 118)
Hased virüsünün kardeþlik yapýsýna nüfuz edip, dünyamýzý karattýðý bir
zamanda, kardeþ sataþmalarýnýn yol açtýðý tartýþmalarý, kapýþmalarý,
çatýþmalarý ve menfi yarýþmalarý bir kenara atarak kardeþlik sevdasýna
yol aramalýyýz. Çünkü;
“Sevdasý kardeþlik olmayanýn, kavgasý imani olamaz”…
Gönderen: 10.10.2007 - 21:11
Bu Mesaji Bildir   Cihan-63 üyenin diger mesajlarini ara Cihan-63 üyenin Profiline bak Cihan-63 üyeye özel mesaj gönder Cihan-63 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1544 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
apsikama (58), bosay (59), diclesu (), oguz5656 (37), Sevdigim (43), aseksioglu (41), hazangülü (38), Berk (43), sevgi mersin (52), UfukTuncer (46), dadas_25 (47), siynem (31), yayla_gülü (50), oktay (), gonulbahcesi (46), yeþilim (40), t_turan (41), USSAK 64 (65), ismail gülda&th.. (44), ezilmezhalil (50), m_aktaran (51), sudenaz (50), miftehul_kulb (47), sedanur (38), zeynepsu (47), caferyalcin2 (47), KÜRSAD (38), el-esed (46), kozlu67 (49), gezegen38 (46), zuley (41), sahra_a (41), kübranur (36), Mustafa TASKESE.. (46), bilvanis (70), aspirin28 (45), yorgunadam (57)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.88172 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.