0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » HADİS / SÜNNET » Bakara Suresi (168-173. Ayetler)

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ônder23 su an offline Ônder23  
Bakara Suresi (168-173. Ayetler)
569 Mesaj -
Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanlardan helal ve lezzetli olanlarý yiyin, þeytanýn peþine düþmeyin; þüphesiz þeytan sizin açýk bir düþmanýnýzdýr. O size ancak kötülüðü, hayâsýzlýðý ve Allah hakkýnda bilmediðiniz þeyleri söylemenizi emreder. (el-Bakara 168-169)


Allahu Teâla, gökleri, yeryüzü ve içindeki her þeyi insanlara boyun eðdirdi. Ýnsanlar bunlar hakkýnda kanunlarý keþfederek istedikleri þeyi yapabilirler. Yeryüzü insanlar için bir karargâh haline getirildi. Rýzýklarý içinde yerleþtirildi. Orada hoþ olan rýzýklar var olduðu gibi hoþ olmayan rýzýklarda vardýr. Allahu Teâla, bunu Kur’an’da söz ve manada gösterdi. Yine Rasulü’nün Sünneti’nde mana þeklinde açýkladý. Helal rýzýk; hoþ rýzýktýr. Haram rýzýk; pis rýzýktýr. Dana, koyun, tavuk ve balýk gibiler hoþ yiyecek ve rýzýk kategorisindedir. Çünkü helaldir. Domuz, köpek, kan ve ölü hayvanlarýn etleri pis ve hoþ olmayan kategorisindedir. Çünkü haramdýr. Buna göre helal olan hoþtur. Haram olan pistir. Bunu gösteren akýl veya zevk veyahut adet veya gelenek deðildir. Yalnýzca þeriattýr.


Sahih-i Muslim’de Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in þu hadisi geçmiþtir:


“Allahu Teâla þöyle buyuruyor: “Kullarýma verdiðim her mal helaldir. Ben kullarýmý Hanif (þirk koþmayan) olarak yarattým, fakat þeytanlar gelip onlarý dinlerinden uzaklaþtýrdý ve onlara helal kýldýðým þeyleri haram kýlmýþtýr.”


Þeytanlar insanýn Allah’ýn haram kýldýðý þeyleri yemesi için vesveseler yaparlar. Bu nedenle Allahu Teâla, þeytan izlerini takip etmekten insanlarý sakýndýrýyor. Çünkü þeytan insanýn düþmandýr. Ýnsanlarý kötü þeyleri söyleyerek kandýrmaya çalýþýyor.


Bu ayet Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem yanýnda okununca Saad bin Ebi Vakkas kalkýp Rasulullah’a; “Duasý kabul edilen kimse olmak için Allah’a benim için dua et!” dedi. Ýbni Merdeveyh, Ýbn Abbas’tan rivayetle Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ona þöyle dedi:


“Ey Saad! Senin yiyeceðin hoþ þeylerden olsun ki duasý kabul edilen kimse olasýn. Canýmý elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, bir adam kendi aðzýna haram lokma atýnca kýrk günlük ibadeti kabul edilmez. Hangi vücudun eti haram, haksýz mallar ve faizle yetiþmiþse cehennem ateþinin hakkýdýr.”


Ýnsanlardan birçoðu helal ile haram rýzýk arasýnda ayrým yapmadan her þeyi elde etmek istiyorlar. Oysa helal rýzýk ararsa onu elde edecek ve nasibini almýþ olacaktýr. Fakat bunun tersini yaparsa rýzýk haram yolla kazanýlmýþ olur. Zira herkesin rýzký sýnýrlandýrýlmýþtýr. Ya helal yolla alýr veyahut da haram yolla alýr. Öyleyse, insan akýllý olunca helal yoldan rýzkýný almýþ olur. Fakat þeytanýn adýmlarýný izleyenler bunu düþünmezler. Nitekim þeytan kötülüðü insanlara söylüyor ve böylece insan haram þey yemeye ve yapmaya yöneliyor. Bir ev, araba veya bir ticaret yapacak olsa bankadan borç almak için þeytan onu çaðýrýyor. Cinden olan þeytanlarýn insanlardan dostlarý vardýr. Kur’an’da bununla ilgili olarak Allah Celle Celâlehû þöyle buyuruyor:

Üzerine Allah'ýn adý anýlmadan (kesilen hayvanlardan) yemeyin. Kuþkusuz bu büyük bir fasýklýktýr. Gerçekten þeytanlar kendi dostlarýna, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eðer onlara uyarsanýz þüphesiz siz de elbette müþriklerden (Allah'a ortak koþanlardan) olursunuz. (el-En’am 121)


Haram þeyleri yemek veya yapmak için çaðýran veya teþvik eden þeytandýr. Þeytanlar fuhþa ve zina yapmaya çaðýrýyor. Zina, ön adýmlarýyla gerçekleþir. Allahu Teâla;

Zinaya yaklaþmayýn. Zira o, bir hayâsýzlýktýr ve çok kötü bir yoldur. (el-Ýsra 32) deyince, ona yaklaþtýran her adýmdan uzaklaþmak gerekir. Misal olarak; kadýnlarý açýk seçik veya yarý açýk veya tahrik edici þekilde gösteren televizyonlar zinaya ve fuhþa çaðýrýyor. Bunlar uygunsuz kullanýldýklarý için günümüzde þeytanýn araçlarý haline getirilmiþtir. Faiz reklamý yapan gazeteler ve televizyonlar þeytanýn adýmlarýna uymuþ araçlarýdýr. Allah hakkýnda doðru olmayan þeyleri söyleyen kimseler þeytana uyan kimselerdir. Çünkü Allah hakkýnda bilmedikleri þeyleri söylemiþ oldular. Baþka bir ifadeyle Allah’ýn kabul edemediði þeylere çaðýrmýþ oldular.


Allah hakkýnda bilmediði þey söylemenin manasý; Allah’ýn kabul etmediði þeyi söylemektir. Bu ister bilerek, isterse bilmeyerek olsun. Yapýlan bu iþ (Allah’ýn dinine aykýrý söylemek) Allah’a kötülük yapmak demektir. Günümüzde çoðu Müslüman bilmeyerek Allah’ýn kabul etmediði þeyi söylüyor. Ýslâm’a ters olan her fikir ve görüþ þeytanýn emridir.

Onlara: ‘Allah'ýn indirdiðine uyun!’, denildiði zaman onlar, ‘Hayýr! Biz atalarýmýzý üzerinde bulduðumuz yola uyarýz.’ dediler. Ya atalarý bir þey anlamamýþ, doðruyu da bulamamýþ idiyseler? (el-Bakara 170)
Kâfirler ve müþrikler Allah’ýn indirdiðine uymak istemediklerini açýkladýlar. Allah’ýn indirdiðinin yerine babalarýnýn adet, gelenek ve fikirlerine uymayý tercih ettiler. Belki babalarý düþünmüyor ve hidayeti bilmiyorlardý. O halde onlara nasýl uyulacaktýr?! Bunun manasý; babalarý akletselerdi ve hidayeti bulmuþ olsalardý onlarda doðru yolu izlemiþ olacaklardý. Nitekim Ýbrahim ve Ýsmail Aleyhi’s Selam gibi babalarý düþünen ve hidayetli insanlardý. Onlar ancak Allah’ýn indirdiðine uydular.


Ayný anda bu ayet; babalara körü körüne uymayý ret ediyor ve düþünemeye çaðýrýyor. Öte yandan, nasýl insan yaratýcýnýn indirdiði þeriatý ret eder, kendileri gibi yaratýlan insanlarýn fikirlerine uyarlar?! Bu akýllý bir hareket midir? Nitekim insanlarýn aklý sýnýrlýdýr, çevrelerinden ve bulunduklarý þartlardan etkilenirler. Vakýalarýndan fikirlerini alýrlar.


Kapitalist düþünürleri sürekli fikirlerini deðiþtiriyorlar, insanlarý kobay yaptýlar. Komünist düþünürleri de ayný durumdadýr. Komünist düþünceleri iflas etmiþ ve sona ermiþtir. Kapitalist düþünceleri de iflas etmiþtir. Fakat kapitalist düþünür ve politikacýlarý bunu hilekâr bir þekilde örtmeyi becerebiliyorlar. Ayrýca, bu hilelerini teþhir edecek günümüzde Ýslâm Devleti yoktur. Çünkü insanlar alternatif ve doðru fikir arýyorlar. Ýslâmiyet’i gösteren bir devletin bulunmamasýndan dolayý kapitalistler kendi fikir, çözüm ve iflaslarýný öðretmeye çalýþýyorlar.


Kemalistler; “Atamýz Mustafa Kemal’dir, bize en iyi sistemi getirdi” diyorlar. Oysa Mustafa Kemal bu sistemi Batý’dan ithal etti. Bu nedenle Kemalistler yüzlerini Batý’ya çeviriyor ve oradan fikir ve çözüm alýyorlar.
Atalarýnýn, babalarýnýn, büyüklerinin ve düþünürlerinin çözümlerini Allah’ýn indirdiði çözümlere tercih edenler kesinlikle Müslüman olamazlar ve de Mümin deðillerdir. Bu nedenle Allahu Teâla þöyle buyurdu:

Kâfirlerin durumu, sadece çobanýn baðýrýp çaðýrmasýný iþiten hayvanlarýn durumuna benzer. Çünkü onlar saðýrlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar düþünmezler. (el-Bakara 171)


Kâfirler Allah’ýn indirdiklerini reddedince hep baðýran ve çaðýran kimseler oldular. Yer ve gökleri baðýrmakla ve çaðýrmakla doldururlar ki, böylece âlim ve düþünür olarak bilinsin ve anýlsýnlar. Oysa onlar gerçeði görmeyen kör, iþitmeyen saðýr ve konuþamayan dilsiz kimselerdir. Gerçek ve hak Allah’ýn indirdiðidir. Fakat onlar bunu görmek, iþitmek, tanýmak istemezler. Daima kendileri daha üstün görürler. Bu gerçeði baðýrýþ ve çaðýrýþlarla da örtmeye çalýþýrlar.


Ýþte, bu asýrda bunu görüyoruz. Kâfirler dünyayý boþ laflarla ve kakýrtýlarla doldurdular. Fikirlerini yüksek ve görüþlerini parlak olarak göstermeye çalýþtýlar. Oysa fikirleri akla ve fýtrata uymayan, sadece boþ gürültü dolu sözlerdir. Ayný anda, doðru fikirleri söyleyenlerin aðýzlarýný kapatýrlar, hapse atarlar veya öldürürler. Ayrýca doðruyu söyleyenlere deðiþik ithamlar yapýþtýrýrlar; terörist, fundamentalist, radikal, mutassýb, gerici, ajan, fitneci, v.s. gibi. Bununla beraber kendi fikirlerini süslerler ve diðerlerininkini kötülerler. Fakat karþýt fikirlere müsaade etmezler, sahiplerini ezerler, kötülerler ve itham ederler. Hz. Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e karþýda öyle yapýldý. Bu asýrda ayný þeyi yapýyorlar.
?
Ey iman edenler! Size verdiðimiz rýzýklarýn leziz olanlarýndan yiyin, eðer siz yalnýz Allah'a kulluk ediyorsanýz O'na þükredin. (el-Bakara 172)


Hoþ þeyler Allah’ýn helal kýldýðý þeylerdir. Ýman edenlere Allahu Teâla sesleniyor; “yalnýz bunu yiyin.” Allah’a iman edenler nasýl bu seslenmeye göz yumabilir, imanlarýný nasýl ispatlaya bilirler?! Ýman amel gerektirir, içerdiði ve kendisinden fýþkýran fikirlere uymayý icap ettirir.


Zekât vermek istemeyen kimselerle Halife Ebu Bekir RadiyAllahu Anh savaþýnca, “onlar; ‘Mümin, iki þahadet getiriyorlar’ diyerek itiraz edenler çýktý. Ebu Bekir þöyle cevap verdi: ‘Ýki þahadeti hakký namaz kýlmak zekât vermektir.” Çünkü Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem þöyle buyurdu:

“Allah’tan baþka ilah olmadýðýna, Muhammed’in Allah’ýn elçisi olduðuna þahitlik etmeleri, namaz kýlmalarý ve zekât vermelerine kadar, insanlarla savaþmakla emrolundum. Eðer bunlarý yaparlarsa benim elimden mallarýný ve kanlarýný korumuþ olurlar. Ýslâm’ýn koyduðu haklar bunun dýþýndadýr. Hâlbuki onlarýn (görülmeyen) hesabý Allah’a (aittir)dýr.” (Buharî, Kitab-ul Ýman)


Ýki þahadetin (La ilahe illAllah, Muhammedun Rasulullah) haklarý, Allah’ýn ve Rasulü’nün bütün emirleridir. Bu emirlere uymak Allah’a kulluk etmektir. Bu sebeple eðer O’na kulluk ediyorsanýz O’na þükranda bulunun.
Allah’ýn bize verdiði hoþ rýzýk için O’na þükranda bulunmalýyýz. Bir insan küçük bir iyilik yapsa hemen ona teþekkürü borç biliyoruz. Böyle olunca nasýl her nimeti veren Allah’a þükretmekten geri kalabiliriz?!


Teþekkür etmeyen kimseler nankördür.


O (Allah) size ancak ölüyü (leþi), kaný, domuz etini ve Allah'tan baþkasý adýna kesileni haram kýldý. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalýrsa, baþkasýnýn hakkýna saldýrmadan ve haddi aþmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Þüphe yok ki Allah çokça baðýþlayan çokça esirgeyendir. (el-Bakara 173)


Allahu Teâla, hoþ olmayaný ve haram kýldýðýný bu ayette göstermiþtir.
Ölü eti, kan, domuz eti ve Allah için kesilmeyen hayvanlardýr. Bu ayet mücmeldir, baþka ayetlerde baþka þeyler de haram kýlýnmýþtýr. Hadis-i þerifte daha fazla detaylar vardýr. Ayrýca, müçtehitler bunlarýn detaylarý hakkýnda ihtilafa düþtüler.


Ýnsan helal yemek bulamayýnca ve açlýktan ölmek gibi bir hale gelirse hayatýný korumak için az miktar yiyebilir. Ayette; ‘hakkýna saldýrmadan (tecavüz etmeden) ve haddi aþmadan yiyebilir.’ denilmektedir.


Muzter, pek zarurî duruma düþen, baþka yiyecek bulamayýp ve ölme tehlikesine uðrayan kimsedir.


Tecavüz etmek; haksýzca saldýrmaktýr.


Haddi aþmamak; insaný hayatta býrakacak miktardýr. Muzter’in þartlarý bunlardýr, bunun dýþýnda muzter yoktur. Muzter sözcüðü; zaruret kelimesinden türemiþ olup ismi faildir. Bu hüküm bu konuyla ilgili ve buna mahsustur. Her konuya genelleþtirilmez. Ama maalesef Osmanlýlarýn son döneminde þu kaide çýkartýlýp Mecelle’ye yerleþtirildi! “Zaruret mahzuratý mubah kýlar.” “Mahzurat”ýn manasý; haram olanlardýr. Bu kaide yanlýþtýr, zaruret yalnýz muzter için geçerlidir. Muzter; ölmek üzerinde olup helal yiyecek veya içecek bulamayan kimsedir. Her konuya genelleþtirilemez.


Bu asýrda, Osmanlýlarýn son dönemi gibi her konuda “zaruret vardýr” diyerek bir kýsým Müslümanlar haram iþlemeye baþladýlar. “Ev sahibi olmak zarurettir” dediler ve bankadan faizli kredi aldýlar, “zalim yönetime katýlmak zarurettir” dediler, buna katýldýlar ve küfür kanunlarýný zalim yöneticilerle beraber uyguladýlar ve bunun gibi benzeri çoktur. Oysa dediðimiz gibi zaruret, yalnýz ölüm tehlikesinde kalýp helal yemek ve içmek olanlar için geçerlidir. Osmanlý Devleti bu yanlýþ kaideyi uygulayýnca zaruret bahanesiyle birçok þer-i muhalefetler çýktý. O devleti, Ýslâm’dan yavaþ, yavaþ uzaklaþtýran kaidelerden biridir. Bugün ise, birçok Müslüman bu kaide bahanesiyle birçok þer-i muhalefetler yapmaktadýr. Bu kaide Müslümanlarý Ýslâm Ahkâmý’ný yaþamaktan uzaklaþtýrýr. Ev sahibi olmazsa insan ölmez, bu nedenle ev sahibi olmak zaruret deðildir. Küfür yönetimlere katýlmamakla insan ölmez. Tersine bundan açýk men vardýr. Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem en zor duruma düþtü, bir kýsým Müslümanlar iþkence altýnda öldürüldü, buna raðmen küfür veya zulüm yönetimlere katýlmaya müsaade verilmeyip, sabretmeye ve mücadelede devam etmeye davet etmiþtir. Medine’de Ýslâm Devleti kuruluncaya kadar bu hal üzerinde o ve sahabeleri devam etmiþtir. Yeniden Ýslâm Devleti kurmak isteyenler bu yanlýþ kaideyi kullanmazlar ve yalnýz Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yolunu izlerler ve onun tutumunu kendilerine yol edinirler.
Gönderen: 19.09.2007 - 19:34
Bu Mesaji Bildir   Ônder23 üyenin diger mesajlarini ara Ônder23 üyenin Profiline bak Ônder23 üyeye özel mesaj gönder Ônder23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1615 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
*~Mürteza~* (37), Ilahi (43), kerimyiyen (60), astaravista253 (29), yolcu38 (57), ferro970 (54), suatkoc (54), kardeslik_18 (37), Fi_Sebilillah (41), bende-i_babagan (33), didem (37), alagull (35), veda1591 (33), duru41 (42), KaSvA__ (38), Seyfulislam99 (39), kumrulu_52 (38), engizlimurat (43), birkoksal (61), rumeysa81 (43), rahman34 (60), 07ahmet_arif (46), nekuto (34), yamurdamlasii (38), msun (48), yasin çelebi (29), Allahu Akbar (39), karanfilim (43), izocan (47), xeance (40), IN78 (46), efsane36 (46), bunyamin52 (32), bengisu18 (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.13236 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.