budesonide ivermektine chloroquine lopinavir ritonavir ivermectine cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Ramazan Ayı ve Oruç

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
mamur su an offline mamur  
Ramazan Ayı ve Oruç
59 Mesaj -
Ramazanýn Deðeri Bilinseydi

Bu ay boyunca tutulan oruç, rýza ve rahmet deryasýna dalmayý mümkün kýlabilecek yeterli bir miktardýr. Güzel kulluk baþladý. Ýçine girdiðin ibadet aleminde yaptýðýn güzel þeylerle orucun kýymetlensin, afvu maðfiretine sebep olsun.
Ýlâhî maksat ve muradý en iyi bilen ve Kur'ân'ýn yorumunu en uygun biçimde anlayan Resûlüllah s.a.v. Efendimiz bu konuda þöyle buyurmuþtur:
*Ay, yirmi dokuzdur; onu görmedikçe oruç tutmayýn. Eðer hava size karþý kapalý ise ona göre takdir edin. Buhari,Müslim

* Efendimiz bir Hadislerinde; Hilali görmedikçe oruç tutmayýn, onu görmedikçe bayram da etmeyin. Þayet hava bulutlu olursa onun miktarýný hesap edin. bir rivayete göre- sayýyý otuza tamamlayýn buyurmuþtur. Müslim.

* “Bir hilalden diðer hilale kadar oruç tutunuz. Eðer hilali göremez-seniz, sayýyý, otuza tamamlayýn” Buhari,Müslim.

* Biz ümmî (daha çok okur-yazar olmayan) bir ümmetiz; ne yazarýz, ne de hesap yaparýz. Bir ay bazen þöyle, bazen de böyledir. Buhari, Müslim, Ebi Davud.

* Râvi bu hadîsi naklettikten sonra Peygamber s.a.v. Efendimizin bu anlatým biçimiyle ay'ýn bazen 29, bazen de 30 olduðunu belirtmek istediðini ve bunu söylerken de parmaðýyla iþarette bulunduðunu, söylemiþtir. Ebi Davud, Nesai.

* Baþka bir rivayette ise þöyle buyurur: 'Hilali görmedikçe orucu tutmayýn. Hilali görmedikçe orucu bozmayýn. Hilali gördüðünüzde orucu açýn. Þayet hava kapalý olursa (hilalin görülmesine engel olursa) otuz gün sayýn' M. Ahmed.

* Allah hilâlleri insanlarýn yararýna vakit ölçüleri olarak yaratmýþtýr. O halde hilâli gördüðünüzde oruç tutun ve onu gördüðünüzde iftar edin. Hava size kapalý olursa (ay'ýgöz kırpma otuz olarak sayýp tamamlayýn. Müsned Ahmed.

Ýslâm dininin temel ibadetlerinden olan oruç ve hac ibadetlerinin vakitleri, ayýn dünya etrafýndaki dönüþlerine göre belirlenmiþtir. Kur'ân'da þöyle duyurulmaktadýr:

'Sana hilalleri soruyorlar. De ki: Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir' Bakara, sur: 189

Merhameti Engin, her hayýrlý amele yedi, yetmiþ, yedi yüz ve hatta daha fazla sevaplar verirken, Ramazan orucunun sevabýna ise bedel koymamýþtýr. Mükâfatýnýn ne olduðunu bildirmemiþtir. Belli ki insanoðlunun idrak sýnýrlarýný aþkýn bir payedir bu.

* Ebu Hüreyre r.a.: Resulullah s.a.v. buyurdular ki: 'Ademoðlunun her ameli katlanýr. (Zira Cenab-ý Hakk'ýn bu husustaki sünneti þudur) : 'Hayýr ameller en az on misliyle yazýlýr, bu yediyüz misline kadar çýkar. Allah’u Teâla (bir hadis-i kudside) þöyle buyurmuþtur: 'Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sýrf benim içindir, ben de onu (dilediðim gibi) mükafaatlandýracaðým. Kulum benim için þehvetini, yiyeceðini terketti.' 'Oruçlu için iki sevinç vardýr: Biri, orucu açtýðý zamanki sevincidir, diðeri de Rabbine kavuþtuðu zamanki sevincidir. Oruçlunun aðzýndan çýkan koku (haluf) , Allah indinde misk kokusundan daha hoþtur.' Ýbni Mace.
Diðer rivayetlerde ise:
* 'Ramazan orucu benimdir, benim içindir. Madem kulum benim için þehvetini ve yemeðini terk ediyor. Ben de onu dilediðim gibi mükâfatlandýracaðým' buyurmuþtur. Buhari,Müslim.

* 'Þüphesiz ki ramazan ayý, ümmetimin ayýdýr. Ýçlerinden hastalananlar olur, onu ziyaret ederler. Bir Müslüman yalan söylemeden ve gýybet yapmadan oruç tutar, iftarýný helal rýzýkla yapar, farzlarý gözetip karanlýkta yatsý ve sabah namazlarýna giderse, yýlanýn derisini deðiþtirip çýktýðý gibi günahlardan kurtulup çýkar.' Terðîb ve Terhîb

* 'Allahü Teala, ramazanýn her gün ve gecesinde, (günahlarý sebebiyle) cehennemi hak etmiþ bir takým kimseleri baðýþlar. Bir de ramazanýn her gün ve gecesinde her müslümanýn kabul olacak bir duasý vardýr.' Terðîb ve Terhîb.

* Resulü Ekrem (aleyhissalatu vesselâm) : “Her þeyin zekâtý vardýr. Bedenin zekâtý da oruç tutmaktýr. Oruç tutmak sabrýn yarýsýdýr.” Ýbni Mace.

* 'Her iftar vaktinde Allah'in (cehennemden) azat ettiði kiþiler vardýr. Bu, her gece böyle devam eder' Ibn Mace.

Ramazan bizi, günaha ve isyana karþý, adeta bir örtü gibi korur.

* 'Oruç sizden birinin çarpýþma esnasýnda kullandýðý kalkan gibi bir kalkandýr' Nesai.

* Oruç sabrýn yarýsýdýr. Oruç bir sütre ve kalkandýr. Buhari, Ebi Davut

* 'Oruç ve Kur'an kýyamet gününde kul için þefaat ederler. Oruç der ki: Ey Rabbim! Ben onu yemekten ve þehevi arzusundan alýkoydum, beni onun için þefaatçi kýl. Kur'an da der ki:
Ben onu gece uyumaktan alýkoydum, beni onun için þefaatçý kýl. Böylece onlar þefaat ederler' Ahmed.
* Resulullah Efendimiz; Ramazan girdiðinde, cennet kapýlarý, Rahmet kapýlarý açýlýr, Cehennem kapýlarý kapatýlýr ve þeytanlar zincirlere vurulur. Buyurmaktadýr. Müslim.
Oruç güzel tutulursa, Ramazan ayý Allah-u Teàlâ’nýn sevdiði vech ile ifa edilir, baþarýlýrsa; bunun mükâfâtý çok büyüktür. Oruç gizli yapýlan ve pek faziletli olan bir ibadettir. Orucun sevabý her türlü ölçülerin üstündedir.
* 'Kim, faziletine inanarak ve karþýlýðýný Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiþ günahlarý baðýþlanýr.' Buhari, Müslim.

* - Allah þüphesiz Ramazan orucunu size farz kýldý, ben de (teravih) namazýný sünnet kýldým. Kim inanarak, karþýlýðýný sadece Allah'tan bekleyerek Ramazan'da oruç tutar, namaz kýlarsa, anasýndan doðduðu gündeki gibi günahlarýndan çýkar (temizlenir.) Nesaî, Ahmed.

* Resulullah s.a.v. Ramazan ay'ýnýn yeni girdiði bir gün þöyle buyurdu:
'Size bereket ayý Ramazan geldi. Bu ayda Allah sizi kuþatýp rahmetini indirir. Günahlarý baðýþlayýp, dualarý kabul eder. Allah bu ayda sizin hayýr hususunda yarýþmanýza bakar ve sizinle meleklerine karþý iftihar eder. Allah'a hayýr ameller takdim ediniz. Þaki, günahkar, bu ayda Allahýn rahmetinden mahrum olan kimsedir' Taberani'den naklen et-Tergîb,

* 'Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et' Hicr sur: 99

Her ay ibadet ayýdýr. Mümin, Allah'ýn, emrine uyarak ölünceye kadar ibadetini yapmaya devam eder.

* Resûlüllah s.a.v. þöyle buyurmuþtur: 'Ramazan ayý girince göklerin kapýsý açýlýr, cehennemin kapýlarý kapanýr, þeytanlar zincire vurulur.'Buhari.
* Allah Resulü s.a.v. 'Ramazan geldiðinde Cennet kapýlarý açýlýr, Cehennem kapýlarý kapanýr, þeytanlar da baðlanýr' buyurmuþtur. Müslim.
Bu ayý fýrsat bilmeli, elden geldiði kadar ibâdet etmeli, günâhlardan titizlikle uzak durmalý, tâatlarý, ibâdetleri ve her çeþit hayratý artýrmalýyýz. Aç bir fakiri doyurmanýn verdiði vicdan huzuru ve gönül rahatlýðý hangi kelimelerle anlatýlabilir?
* 'Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, kendisine o oruçlunun sevabý kadar sevap yazýlýr. Üstelik oruçlunun sevabýndan da hiçbir þey eksiltilmez.'Ýnbi Mace, Tirmizi.

- Enes r.a. anlatýyor:
Resulullah s.a.v. Sa'd Ýbnu Ubâde'nin yanýnda ekmek ve zeytinyaðý yemiþti. Sonunda þöyle bir dua buyurdu: 'Yanýnýzda oruçlular yemek yesin, yemeðinizden ebrarlar yesin, üzerinize melekler dua etsin. » Ebi Davud.

* 'Kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa, Allah o kiþi ile Cehennem arasýna bir hendek açar, geniþliði sema ile yeryüzü kadar olan bir hendek.'Tirmizi

Yeme ve içmede ortalama bir yol takip edin. Çünkü böyle yapmanýz vücudu düzeltir; hem lüzumsuz harcamadan uzak tutar. Hastalýklarýn ekserisi çok yemekten ileri gelir. Çok yiyende acýma hissi azalýr. Arzularý artar, harama dalar. Gayrý meþrû arzularý harekete geçiren yollarý týkamak gerekir. Açlýk þeytanýn yolunu týkar.

* Hadis-i þerifte, Þeytan, damardaki kan gibi, vücutta dolaþýr, açlýk ile yolunu daraltýn. buyuruldu. Ýhyâ.

* Hadis-i þerifte buyuruldu ki: Çok yiyip içmek hastalýklarýn baþýdýr. Dâre Kutnî.

Oruç tutan bünye, adeta bakýma girer, iç organlarý saran yaðlar erir, vücudun zindeliði artar, direnme gücü kazanýr, mide, böbrek, þeker, kalb ve karaciðer hastalýklarýna karþý mukavemet kazanýr.
Gýda artýklarý iyi yakýlmayýnca, damarlarý yýpratýr. Yakýlmayan yaðlar, damarlarý daraltýr, damar sertliði denilen rahatsýzlýða sebep olur. Akþama doðru vücutta gýda hemen hiç kalmaz. Oruç müddetince vücudun diðer organlarýnda da dinlenme olur.

* Allah yaðlanmýþ þiþman bedeni sevmez. Kiþi þehvetini dinine tercih etmedikçe helak olmaz.» Müsned Ahmed

Ümmetim hakkýnda endiþe duyduðum þey, karýn (göbek) büyüklüðü, uykuya devam etmek, tembellik ve inanç zayýflýðýdýr. Buyurmuþtur. Müsned Ahmed.

Sahur Yemeðinin Bereketli Özellikleri:

Seher vakti, çok kýymetli bir zaman parçasýdýr. O sýrada gök kapýlarý açýlýr ve gündüzde olandan daha fazla ilahi rahmet ve maðfiret tecelli eder.
* Rasûlullah s.a.v.'den þöyle dediði sabit olmuþtur: 'Bilâl gece ezanýný okur. Siz Ýbn Ümmü Mektum ezan okuyuncaya kadar yiyin ve için.' Hadisi rivayet eden ravi sonunda þöyle dedi: 'Ýbn Ümmü Mektum ama birisiydi. Kendisine sabah vaktinin girdiði haber verilince ezaný okurdu.' Nesâî.
* Enes'in r.a. haber verdiðine göre:
Allah Resulü s.a.v. 'Sahur yemeði yeyiniz. Çünkü sahur yemeðinde bereket vardýr' buyurmuþtur. Buhari.
* Sahur yemeðine kalkmak, Allahýn size baðýþladýðý berekettir, bunu kaçýrmayýn! Nesaî.
* Yedikleri helal olmak þartý ile hesaba çekilmeyecek üç kiþi; oruçlu, sahur yemeði yiyen ve Allah yolunda nöbet tutandýr. Nesaî.
* Bir yudum su içmek için de olsa, sahura kalkýn! Ýbni Hibban.
* Bir lokma olsa da sahur yemeði yiyin! Çünkü onda bereket vardýr. Deylemî.
* Müminin sahurunun hurma ile olmasý ne güzeldir. Ebu Dâvud.
* Sahurda hurma yemek ne güzeldir. Allahü teâlâ, sahura kalkanlara rahmet eder. Taberânî.
* Enes bin Malik nakleder; Rasulullah s.a.v þöyle buyurdular: Sahur yemeði yiyiniz çünkü sahur yemeðinde bereket vardýr. Sahur yemeði ile gündüz tutacaðýnýz Oruca; öðle üzeri uykusuyla (kaylüle) ile de teheccüd namazýna kuvvet kazanýn. ibn Mace
* Sahurun tamamý berekettir. Bir yudum su için de olsa sahura kalkýn! Allahü teâlâ ve melekleri, sahura kalkanlara salât ve selam ederler. Ahmed.
Bazýlarý Þöyle diyebilir: Uykuyu bölmeyelim, iþte akþamdan yediðimiz yeter, ben dayanabilirim. Halbuki ibadet kasdýyla, Allah’ýn rýzasýný kazanmak, Peygamber Efendimiz’in s.a.v. sünnetine uymakla demektir. Peygamber Efendimizin sahur yemeðini tavsiye etmesinin bir sebebi de Yahudilere ve Hýristiyanlara benzememek içindir. * 'Bizim orucumuzla ehli kitabýn orucunu ayýran þey, sahur yemeðidir.' buyurmuþlardýr. Ahmed.
* Zeyd b. Sabit r.a. þöyle anlatmaktadýr:
'Biz Resulüllah s.a.v. ile beraber sahur yemeði yedik. Sonra (Sabah) namaza kalktýk' dedi. Enes b. Malik: 'Sahur ile sabah namazý arasýnda ne kadar zaman oldu? ' diye sordu. O da: 'Elli ayet (okunacak) kadar' diye cevap verdi. Müslim.

* Adiy b. Hatim r.a. þöyle haber vermiþtir:

‘’...Sabahýn beyaz ipliði (aydýnlýðýgöz kırpma , siyah ipliðinden (karanlýðýndan) ayýrt edilinceye kadar yeyin, için...’’

ayeti nazil olduðu zaman Adiy b. Hatim Peygamber'e hitaben:

'Ey Allah'ýn Resulü! Ben yastýðýmýn altýna bir beyaz ve bir siyah olmak üzere iki ip koyuyorum da geceyi gündüzden fark ediyorum' dedi. Bunun üzerine Resulüllah s.a.v. 'Muhakkak ki, senin yastýðýn çok enlidir (senin kafan kalýn da bundaki inceliði anlamadýn) . Bu beyaz iplik ile siyah iplik gecenin karanlýðý ile gündüzün beyazlýðýndan ibarettir,' buyurmuþtur. Müslim.

* Âyet-i kerime’de þöyle buyurulmaktadýr: “Fecirde beyaz iplik siyah iplikten ayýrt edilinceye kadar yiyin için. Sonra da orucu gece oluncaya kadar tamamlayýn.” Bakara: 187
Bundan maksat, gündüzün beyazlýðýnýn gecenin siyahlýðýndan ayýrt edilmesidir.


* Sizden biriniz unutarak bir þey yer veya içerse, orucunu tamamlasýn. Çünkü onu Allah yedirmiþ ve içirmiþtir. Buhari.

* Bir diðer rivayette ise: Resûl-i Ekrem s.a.v 'in unutarak yiyen ve içen bir Sahâbe-i Kiram'a hitaben '- orucunu tamamla! .. Sana ancak Allahû Teâla c.c. yedirdi ve içirdi (ziyafet verdi) ' buyurduðu bilinmektedir.

* Resûlüllah s.a.v. de þöyle buyurmuþtur: 'Ýslâm beþ temel esas üzerine kurulmuþtur: Allah'tan baþka ilâh olmadýðýna, Muhammed'in Allah'ýn Rasûlü olduðuna þehadet etmek, namazý kýlmak, zekâtý vermek, Ramazan orucunu tutmak, hacca gitmek.' Buhari ve Müslim
* Herhangi biriniz iftar etmek istediði zaman orucunu hurma ile açsýn, hurma bulamazsa su ile iftar etsin. Su temizdir.Tirmizi.

* Ýftarda acele, sahûru imsak vaktine doðru geciktiriniz.” Tirmizî
* Ýftar esnasýnda meþhur duâlardan okumak. “Allahümme leke sumtu ve alâ rýzkýke eftartü, ve aleyke tevekkeltü ve bike âmentü: Allah’ým! Senin için oruç tuttum, Senin rýzkýnla iftar ettim, Sana tevekkül ettim, Sana iman ettim.”
* Cennette reyyan denilen bir kapý vardýr. Kýyamet gününde bu kapýdan cennete yalnýz oruçlular girerler, baþka hiç kimse giremez. “Oruçlular nerede? ” denilir. Hepsi kalkarlar ve içeri girerler, sonra da kapý kapanýr, artýk kimse giremez. Buharî.
* Sehl b. Sa'd'ýn r.a.. naklettiðine göre:
Hz. Peygamber s.a.v. þöyle buyurmuþtur: 'Cennette Reyyan denilen bir kapý vardýr. Bu kapýdan Kýyamet gününde yalnýz oruç tutanlar girer. Onlarla beraber baþka hiçbir kimse giremez. (Kýyamet gününde) oruçlular nerede? diye çaðrýlýr. Oruç tutanlar kalkýp o kapýdan girerler. Oruçlularýn sonuncusu bu kapýdan içeri girdiði zaman kapý kapatýlýr, artýk ondan içeriye hiç kimse giremez.' Müslim.
* ’’Öyleyse Ramazan geldiði zaman bir umre yap. Çünkü Ramazan ayýnda yapýlan umre, bir hacca denk’’ Müslim.

* Abdullâh b. Abbâs Rivâyet olunup demiþtir ki: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem hacdan (Medîne`ye) döndüðünde Ensârî bir kadýn olan 'Ümm-i Sinân'a: - (Bizimle berâber) haccetmekten sene hangi bir mâni` alýkoydu? diye sordu. Ümm-i Sinân, zevci Ebû Sinân`ý kasdederek: - Ebû fülân yok mu? Bunun iki devesi vardýr. Bunun birisine binip hacca gitti. Öbirisi de bahçemizi sulayor, diye cevab verdi. Resûl-i Ekrem de: - Ramazan`da ömre edilmesi (sevab husûsunda) benimle berâber haccetmeðe muâdildir, buyurdu. Müslim.
* Aiþe r.ah. þöyle rivayet etmiþtir:
'(Bazen) üzerimde Ramazandan oruç borcu kalýrdý da, Resulüllah s.a.v. ile meþgul olup ilgilenmekten dolayý bu orucu Þaban ayýndan baþka bir ayda yerine getirmem mümkün olmazdý.' Müslim.
* Aiþe'nin r.ah. haber verdiðine göre:
Hz. Peygamber s.a.v. 'Kimin üzerinde oruç borcu olduðu halde ölürse, o ölünün velisi, ölen kimse yerine oruç tutabilir' buyurmuþtur. Müslim.
* Resul-i Ekrem s.a.v.'in 'Üç þey vardýr ki bunlarla oruç tutan kimse iftar etmiþ olmaz: Kan aldýrmak, kusmak ve ihtilam' Müslim.

* Þeddad r.a. 'dan rivayet edilen 'Kan alan da, aldýran da iftar etmiþtir' mealindeki hadis-i þerif, buna muhaliftir.

* Hz. Abdullah Ýbn-i Abbas r.a. 'dan rivayet edilen bir diðer Hadis-i Þerif'te 'kan aldýrmanýn orucu bozmayacaðý' beyan edilmiþ ve Resul-i Ekrem s.a.v. 'in oruçlu iken kan aldýrdýðý haber verilmiþtir.
Bütün muteber hadis mecmualarýnda yer alan ve birbirine muhalif olan bu hadis-i þeriflerin tamamý sahihtir. Hz. Þeddad'dan rivayet edilen 'Kan alan da, aldýran da iftar etmiþtir' mealindeki hadis-i þerif mensuhtur. Zira vürud sebebi þudur: Resul-i Ekrem s.a.v. bir ramazan-ý þerif ayýnda; (Hicri sekizinci yýl) kan alan ve aldýran iki Müslüman'ýn, o esnada gýybet ettiklerine þahit olmuþtur. Buradaki 'iftar etmiþtir' hükmü, orucun sevabýndan mahrumiyeti ifade etmektedir.

* Hz. Abdullah Ýbn-i Abbas (ra) 'dan rivayet edilen ve Resul-i Ekrem (sav) 'in oruçlu iken kan aldýrdýðý beyan eden hadisenin, hicri onuncu yýlda cereyan ettigi sabittir. Dolayýsýyle Hz. Þeddad'dan rivayet edilen 'Kan alan da, aldýran da iftar etmiþtir' hadisi, zahiri esas alýnsa dahi (zaman açýsýndan) mensuhtur.

* Allahü Teala, gebe ve emziklinin orucunu tehir etti. buyuruluyor. Çocuðu emziren kadýn, ister kendi çocuðunu emzirsin, isterse baþkasýnýn çocuðunu emzirsin hüküm aynýdýr.

Gebe ve emzikli olmak: Kendine veya çocuðuna bir zarar gelecekse, gebe ve
çocuk emziren kadýn oruç tutmaz.
Yolculukta Oruç:
* Ýbn Abbas r.ahm. þöyle haber vermiþtir:
Resulüllah s.a.v. Mekke'nin fetih yýlýnda ramazanda yola çýktý. Kedid mevkiine varýncaya kadar oruç tuttu. Sonra orucunu bozdu. Resulüllah'ýn sahabeleri, Peygamber'in fiillerinden daima en yeni olanlara tabi olurlardý. Müslim
* Enes b. Malik'in r.a. rivayet ettiðine göre:
Enes b. Malik'in kendisine, seferde Ramazan orucu sorulduðunda: 'Biz Ramazanda Resulüllah (a.s.) ile yolculuk ettik. Bu yolculukta ne oruç tutan tutmayaný, ne de tutmayan tutaný ayýpladý' diye cevap verdi. Müslim
* Aiþe r.ah. þöyle nakletmiþtir:
Hamza b. Amr Eslemi, Resulüllah'a s.a.v. sefer hâlindeki oruçtan sordu. Resulüllah: 'Dilersen oruç tut, dilersen oruç tutma' diye cevap vermiþtir.

* Ebu Derda (r.a.) þöyle anlatýr:
Biz Ramazan ayýnda çok sýcak bir günde, Resulüllah s.a.v. ile beraber sefere çýktýk. Her birimiz sýcaklýðýn þiddetinden dolayý elini baþýna koyuyordu. Aramýzda ise Resulüllah s.a.v. ile Abdullah b. Ravaha'dan r.a. baþka oruç tutan kimse yoktu. Müslim
* Enes r.a. þöyle haber vermiþtir:
Hz. Peygamber s.a.v. ile beraber bir seferde bulunmuþtuk. Bizden kimi oruç tutmuþ, kimi de yemiþti. Sýcak bir günde konakladýðýmýzda çoðumuz gölgelenmiþti. Elbisesi olan elbisesiyle, kimimiz de eliyle güneþten korunuyordu. Oruç tutanlar hararetten kesilip düþtüler. Buna karþýlýk oruç tutmayanlar, kalktýlar, çadýrlarý kurdular ve develeri suladýlar. Bu faaliyetler üzerine Hz. Peygamber s.a.v. 'Bu gün oruç tutmayanlar, tam sevap alýp gittiler' buyurmuþtur. Müslim.
* Cabir b. Abdullah r.a. þöyle haber vermiþtir:
Resulüllah s.a.v. bir sefer esnasýnda, insanlarýn baþýna toplandýðý ve gölgelendirmekte olduklarý birisini gördü. ve: 'Bunun nesi var? ' diye sordu. Sahabeler: 'Oruç tutmaktadýr' dediler. Bunun üzerine Resulüllah: 'Seferde oruç tutmanýz (her zaman) sýrf bir iyilik sayýlmaz' buyurmuþtur. Müslim.

* Abdullah b. Ebu Evfa r.a. þöyle haber vermiþtir:
Biz Resulüllah (a.s.) ile beraber Ramazan ayýnda bir seferde bulunduk. Güneþ battýðý zaman Resulüllah birine: 'Ey filan! Haydi (bineðinden) in de bize sevik karýþtýr' dedi. O zat: Ey Allah'ýn Resulü! Henüz gündüzdür dedi. Resulüllah tekrar: Haydi in de bizim için sevik karýþtýr, buyurdu. O kimse (devesinden) indi ve sevik bulayýp Peygamber'e getirdi. Hz. Peygamber de (a.s.) ondan içti ve sonra eliyle iþaret ederek: 'Güneþ þuradan (batý tarafýndan) battýðý ve gece de þuradan (doðu cihetinden) geldiðinde oruçlunun iftar vakti girmiþtir' buyurdu. Müslim.
* Ebu Hüreyre Bir adam Resulullah s.a.v. 'a, oruçlunun hanýmýyla mübaþeretinden sordu. Aleyhissalatu vesselam ruhsat verdi. Arkadan bir baþkasý geldi, o da ayný þeyi sordu. Buna mübaþereti yasakladý. Resulullah s.a.v.'ýn ruhsat tanýdýðý kimse yaþlý birisiydi, yasakladýðý kimse de gençti. Ebu Davud.
* Aiþe: Resulullah s.a.v. oruçlu olduðu halde hanýmlarýndan birini öperdi.' (Hz. Aiþe bunu söyleyip sonra güldü.) Buhari; Müslim, Muvatta, Ebu Davud.
* Aiþe r.ah. ve mmü Seleme r.ah. þöyle anlatýyor:
Hz. Peygamber s.a.v. ihtilam olmadan cünüp olarak sabahladýðýnda oruca devam ederdi.
* Ömer b. Ebu Seleme r.a. Resulüllah'a s.a.v. oruçlu olan öpebilir mi? diye sorduðunda, Resulüllah ona, Ümmü Seleme'yi iþaret ederek: 'Þundan sor' buyurdu. Bunun üzerine Ümmü Seleme ona, Resulüllah'ýn bu fiili yaptýðýný haber verdi. Bu defa Ömer b. Ebu Seleme: Ey Allah'ýn Resulü! Allah senin geçmiþ ve gelecek bütün günahlarýný affetmiþtir, dedi. Bunun üzerine Resulüllah: 'Allah'a yemin ederim ki, ben Allah'a karþý, hepinizden daha saygýlý ve ondan daha çok korkanýnýzýmdýr' buyurmuþtur. Müslim.

* Ýbnu Abbâs r.a. anlatýyor:
Resûlullah s.a.v. þöyle söylediðini iþittim: Ýki göz vardýr, onlara ateþ deðemez: Allah için aðlayan göz ile, Allah yolunda uyanýk sabahlayan göz. » Nesaî.
* Abdullah Ýbn Abbas r.a. þöyle anlatmýþtýr: 'Rasûlüllah s.a.v. insanlarýn en fazla cömert olaný idi. Onun bu cömertliði Ramazan ayý girip de kendisiyle Cebrâil a.s. karþýlaþýnca daha da artardý. Cebrâil a.s Ramazan ayý çýkýncaya kadar her gece Resûlüllah s.a.v. ile buluþur, Resûlüllah s.a.v. ona Kur'ân'ý arzeder / okurdu. Resûllüllah s.a.v. Cebrâil ile buluþunca insanlara rahmet getiren rüzgardan daha çok cömert ve daha fazla faydalý olurdu.' Buhari.
Dinimiz her zaman cömert olmayý emretmiþtir. Bu cömertliðimiz Ramazan ayý içerisinde daha da artmalýdýr. Özellikle Ramazan ayýnýn son on gününde her Müslümanýn,aile fertlerine, akrabasýna, komþularýna ihsan ve lütufta bulunmasý aklýn ve hikmetin gereðidir. Sürekli Allah' a bakarak yaþayan yürekler için Ramazan böyle geçer.
Orucun Sevabýný Kacýran Þeyler:
* Ebu Hureyre r.a. þöyle nakletmiþtir:
Resulüllah s.a.v. 'Bir veya iki gün öncesinden oruç tutmak suretiyle sakýn Ramazanýn önüne geçmeyiniz. Bir kimsenin âdet edindiði bir orucu tutmasý bundan müstesnadýr. Böyle bir kimse o orucunu varsýn tutsun' buyurmuþtur. Müslim.
* “Nice oruçlular vardýr ki, oruçlarýndan onlara sadece bir açlýk kalmýþtýr.” Ýbn-i Mâce.
* Nitekim Peygamber s.a.v. 'Sizden biriniz oruçlu olduðu zaman çirkin ve kinci söz söylemesin. Cahiller gibi hareket etmesin. Her kim kendisine sataþýr, çirkin söz söyler, dövüþmek isterse, ona ben oruçluyum desin' Buyurmaktadýr. Ýbni Mace.

* Ebû Hüreyre den: Resûlüllah s.a.v. þöyle buyurduðu rivâyet edilmiþtir: Kim ki, yalan söylemeði ve yalanla amel etmeði býrakmazsa, Cenâb-ý Hak o kimsenin yemesini, içmesini, býrakmasýna hiç kýymet vermez, iltifât buyurmaz. Ebi Davud.
* Meþrû bir mazeret ve hastalýk olmadan Ramazanda tutulmayan bir gün orucun yerine, baþka günlerde uzun süre tutulan oruçlar denk olmaz. Müsned Ahmed.
* - Ramazan ayýnda, hasta veya ruhsat sahibi olmaksýzýn kim bir günlük orucunu yerse, bütün zaman boyu oruç tutsa bu orucu kaza edemez. Buhari.
* - Hadis-i þerifte buyuruldu ki:
Þer'i mazeretsiz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yýl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuþamaz. Tirmizi
* Resulüllah s.a.v. minbere çýkarken birinci basamakta durup: ‘Amin’ buyurdu. Sonra ikinci basamakta tekrar durup: ‘Amin’ buyurdu. Daha sonra üçüncü basamakta tekrar durup: ‘Amin’ buyurdu. Minberden indikten sonra Resulullah s.a.v’ e, minbere çýkarken her basamakta niçin ‘Amin’ dediðinin sebebi soruldu. Bunun üzerine Resulullah s.a.v.: ‘Cebrail, (birinci basamaða çýktýðýmda) bana gelip: ‘Ramazan ayýna eriþip de bu ay sebebiyle affa uðramayan kimseye yazýklar olsun’ dedi. Ben de, ‘Amin’ dedim. Ýkinci basamaða çýktýðýmda: ‘Yanýnda ben(im adým) anýlýp da bana Salavât getirmeyen kimseye yazýklar olsun’ dedi. Ben de, ‘Amin’ dedim. Üçüncü basamaða çýktýðýmda: ‘Yanýnda annesi ve babasý yada ikisinden biri ihtiyarlýða eriþip de Cennete giremeyen kimseye yazýklar olsun’ dedi. Ben de, ‘Amin’ dedim” Buhârî, Beyhakî.
Hadis, üç meseleye temas etmektedir: 1. Ramazan ayýnýn fazileti. 2. Resulullah s.a.v.'in ismi anýldýðýnda ona salavât getirmek, 3. Ýhtiyarlýk hallerinde anne-babaya iyi davranmak.
* Peygamber s.a.v. yiyip içmeksizin oruçlarý birbirine eklemekten nehiy buyurdu. Sahabeler: Ama siz peþ peþe oruç tutuyorsunuz, dediklerinde. Resulullah s.a.v. 'Ben, sizin gibi deðilim. Zira ben, (Rabbim tarafýndan) yedirilir ve içirilirim.buyurmuþtur. Müslim.
* Peygamber'e s.a.v. birisi gelerek: 'Helak oldum. Ey Allah'ýn Resulü! ' dedi. Resulullah s.a.v. 'Seni helak eden nedir? ' diye sordu. O þahýs: 'Ramazanda (oruçlu iken) hanýmýmla cinsi münasebette bulundum' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: 'Bir köleyi hürriyetine kavuþturabilir misin? ' buyurdu. O zat: Hayýr, kavuþturamam dedi. Resulullah: 'Öyle ise iki ay ara vermeden oruç tutmaya gücün yeter mi? ' Hayýr, buna muktedir olamam dedi. Resulullah: 'Altmýþ yoksulu doyurabilir misin? ' dedi. O kimse: 'Hayýr, doyuramam' dedi. Sonra o zat oturdu. Bu arada Peygamber'e içi hurma ile dolu (on beþ Sa' alabilen) bir zenbil getirildi. Peygamber o zata: 'Bunu (al da) sadaka yap' buyurdu. O kimse: Benden fakir bir yoksula mý vereceðim? Medine'nin karataþlý iki tarafý arasýnda buna benim ailemden daha muhtaç bir ev halký yoktur, dedi. Bunun üzerine Peygamber yan (azýgöz kırpma diþleri görülünceye kadar güldü. Sonra o kimseye: 'Öyleyse bunu kendi ailene yedir! ' buyurdu. Müslim.
* Ömer b. Hattab r.a. þöyle nakletmiþtir:
Resulüllah s.a.v. sizi þu iki günde oruç tutmaktan nehyetti: Birisi orucu tamamladýðýnýz Ramazan Bayram'ý günüdür, diðeride kurbanýnýzýn etinden yediðiniz Kurban Bayram'ý günüdür. Müslim.

* Abdullah b. Amr b. As r.a. þöyle anlatýr:
Abdullah'ýn: 'Ben hayatta bulunduðum müddetçe geceleyin namaz kýlacaðým, gündüzleyin de oruç tutacaðým' diye yemin ettiði Resulüllah'a haber verildiðinde, Allah Resulü s.a.v. 'Gerçekten sen böyle mi söylüyorsun? ' dedi. Ben de kendisine: 'Evet böyle söyledim Ey Allah'ýn Resulü! ' dedim. Resulullah: 'Sen bu aðýr ibadeti yerine getiremezsin. Sen bazen oruç tut, bazen ye, bazen uyu, bazen namaz kýl. Her aydan üç gün oruç tut. Her iyiliðe onun on misli mükâfat vardýr. Kim bir iyilikle gelirse iþte ona bunun on katý vardýr. Bu, her ayýn üç gün orucu bütün sene oruç gibidir' buyurdu. Ben bundan daha fazlasýna muktedir olurum, dedim. Öyle ise bir gün oruç tut, iki gün ye, buyurdu. Ben bundan daha fazlasýna muktedir olurum ya Resulüllah dedim. Öyle ise; bir gün oruç tut, bir gün tutma. Ýþte bu Davud'un a.s. orucudur. Bu, oruç tutmanýn en âdil olanýdýr, buyurdu. Ben bundan daha fazlasýna muktedir olurum, dedim. Resulüllah a.s.: 'Bundan daha faziletli oruç yoktur' buyurdu. Abdullah b. Amr (ihtiyarlayýp da taahhüt ettiði ibadeti yerine getirmekten aciz kalýnca) : 'Resulüllah'ýn söylediði her ayda üç gün oruç tutmayý kabul etmiþ olsaydým, bana hiç þüphesiz ehlim ve malýmdan daha sevimli olacaktý,' diye hayýflanmýþtýr. Müslim'

* Hadis-i þerifte, (Allahü teâlâ, Ramazanda dört sýnýf insan hariç, herkesin günahlarýný affeder.Bunlar: Ýçki içmeye devam eden, Ana-babasýna âsi olan, Sýla-i rahmi terk eden,
Mümin olmaktan ümidini kesendir. buyuruldu.
Eðer bunlar tövbe ederse, Allahü teâlâ günahlarýný affeder. Ramazandaki sevaplar bilinseydi, her günün Ramazan olmasý istenirdi. Hadis-i þerifte, (Ramazandaki özel sevaplar bilinmiþ olsaydý, bütün yýlýn Ramazan olmasý istenirdi.) buyuruldu. Ahmed.

Günâhlar öldürücü zehirdir. Îmâný olan günâh iþlemekten çok korkar.

* Hadîs-i þerîfte buyuruluyor ki: Ömründe bir defa Allahý anan veya O'ndan korkan müslüman, Cehennemden çýkar. Tirmizî.

* Mü'min, günâhýný dað gibi görür, üzerine düþeceðinden korkar. Münâfýk ise, günâhýný, burnuna konmuþ, hemen uçacak bir sinek gibi görür. Buhârî.

Allahü Teâlâ açýktan, çekinmeden günâh iþleyenlere daha çok buðzeder. Fakat üzülerek günâhýný gizliyenleri, gizlediði için affedebilir.

* Hadîs-i þerîfte buyuruldu ki: Bir günâha düþen, günâhýný gizlesin! Allahü teâlânýn örtüsünü onun üzerinde bulundursun! Müslim.

Allahü Teâlâ, bu mübârek ayda Onun þânýna yakýþacak, kulluk yapmayý ve Rabbimizin râzý olduðu, beðendiði yolda bulunmayý, hepimize nasip eylesin!

Kaynaklar …….
Kuran-ý Kerim..
Muteber Hadis Kitaplarý..

Brüksel/2005


Ali Kýlýç Kakiz
Gönderen: 12.09.2007 - 22:06
Bu Mesaji Bildir   mamur üyenin diger mesajlarini ara mamur üyenin Profiline bak mamur üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 456 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zübeyr b avvam (44), Eczaci (49), gedizli (58), bahceler (57), halit ceylan (54), fatihkalkan (35), enverpasa (42), zekikaya171 (61), la_tahzen (44), yasoldu32 (47), Muhtar67 (57), ecem_nrw (44), kocinomat (69), faki (40), gülüzar (54), BAHATTÝN (55), hizbullahadavet (53), mehman06 (53), nightdark35 (39), Mustafa Azi (45), sirine28 (46), serafettin ozer (63), MEVT (54), turk4life (44), MerveSena (54), ozcan41 (55), afacan45 (54), esencayli (), dervis67 (48), kalfa (48), HG58 (58), tatlarli (52), mkif (51), tontonamca (40), kokcu70 (54), ayfun28 (52), hacibelli (54), esin1709 (45), CeNTiLBoY (37), demir1972 (52), delicoban (54), furkan_2000 (43), mcolak19 (46), Hulya_ (41), zubeyda (46), bulent03 (47), askali34 (45), islamin_güllü (31), alptraum (39), Deniz_44 (46), mehdi (51), ISMAIL K (32), seherinyeli (63), muratsari (56), cennete_hasret (50), afgerger (26), allah_dostu (38), essedullah_01 (39), mkitis (74), arican (61), Hasan Þývgýn (63), ibaran (51), scorpion35 (54), 1yasemin1 (39), omertas (42), Turkmeneli (36), güle_hasret (38), IsLaMGüLü86 (38), ruz-igar (47), Abdillah99 (53), firdevs63 (48), Zekayi (57), heybethakan (46), mustafaaycicek1 (56), saba (50), incesu (45), KALYONCU (56), Zeyd Bin Hattab (46), cyildiz (), segam (51), BURAK_50 (40), hocca (60), bozkurt-1917 (57), czgoruc (48), skorpion34 (54), islam (60), yakanasan (38), denizeri52 (50), yeldan (46), Bilecikli Mahi (57), kirac (47), Erki (36), Pit_Pit (44), nurani (49), m.yavuz (40), cefa04 (), Nayim Güvenli (75), seyit duman (53), poyraz4 (45), ares2000 (47), nusretunsal76 (48), turka (51), byresul (45), Vatan25 (44), fatihuzan (47), charisma17 (36), fransa_agasi (), yanlizkurt01 (52), osman_acar (44), golgeadam (65), Mevra (38), abdullah__ (44), osmanacar (44), M.Emin 27 (54), turan_21 (39), zalimmemo25 (44), Celil Sonbahar (55), beddua (42), M.E.S 27 (54), serhatfb (33), sahbaz (52), ceppo (36), turgut_köksal (44), toprak_oruc (39), ahmetavþa.. (59), Garip Sý.. (50), Tubis38 (38), marcopolo (39), Yilmaz Bektas (62), fahreddin_ergin (33), ensar01 (48), davutsahin80 (44), Tarkan_74 (49), asanyakan (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53779 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.