*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1449 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 27. Kasım 2024 - 19:34

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Ağaç Yaprağı Yedikmi?

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Ağaç Yaprağı Yedikmi?

Moderator

4254 Mesaj -

AÐAÇ YAPRAÐI YEDÝK MÝ?
Hz. Âiþe validemiz buyurmuþtur ki: Rasûlullâh (sallaliâhu aleyhi ve sellem)in yataðý deridendi. Ýçi de hurma lifiyle doldurulmuþtu, (1)
Bakýþ açýmýz
En büyük zenginliðimiz, kardeþlerim, müslüman oluþumuzdur. Çok þükür müslümanýz ve müslüman kardeþlerimizin arasýnda bulunuyoruz. Bahtiyarlýk olarak bu bize yeter.
Güzel yanlarýmýzdan biri de, herþeye dinimizin o mükemmel gözüyle bakýþýmýzdýr. Bunun için de þükr edelim. Kendini, aklýný .fikrini beðenen bazýlarý gibi kalkýp da «Ben iyiyi bilirim. Ben doðruyu bulurum» demiyoruz. Aksine, «Güzeli, doðruyu, iyiyi en mükemmel þekilde Allah ve O'nun Peygamberi Rasûlullâh Efendimiz bilir,» diyoruz ve kendimize model olarak da onlarýn gösterdiði yolu seçiyoruz. U) Buhari. Rikâk. 17. Dinimiz, insanýn iyi giyinmesini, iyi yaþamasýný yasaklamaz. Ýsrafa ve günaha kaçmamak þartýyla iyi bir hayat tarzýna sahip olabiliriz. Allah Teâlâ'nýn, bize verdiði nimeti üzerimizde görmekten memnun olduðunu da biliriz. Ama etrafýmýzdaki insanlar aç, açýksa, onlarý kýskandýracak, hasetlerini çekecek veya ah bizimde olsaydý diye imrendirecek ve üzecek þekilde giyinip kuþanmamalýyýz. Ne yapýp yapýp, Allah'ýn bize verdiði nimetlerden, yanýmýzda yöremizde bulunanlarý da faydalandýrman ve bizden memnun olmalarýný saðlamalýyýz. Zaten imanlý gönüller, baþka türlü davranamaz.
Zenginlik ve saadet
Böyle imkânlara sahip olmayan kardeþlerimiz de üzülmesinler. Bir eli yaðda, bir eli balda olmak, mutlu olmak deðildir. Kutnu kumaþlar içinde salýnýp gezen herkesin hayatýndan memnun olduðunu zannetmeyin. Çünkü mutluluk gönül iþidir. Altýnla okkayla satýlan birþey deðildir. Varlýðý bile kâinatý mutlu eden sevgili Efendimizin hayat tarzýný bir göz önüne getirseniz, kim o-lursanýz olun, hâlinize þükr edersiniz. «Meðer yüce bir Peygamber'in yaþayýþý yanýnda bizimkisi bey hayatýymýþ» dersiniz- Ýsterseniz, bahsimizin baþýndaki hadisi bir daha o-kuyunuz. Peygamberimizin yataðýný bize anlatan, Onun yataðýný paylaþan Âiþe vâ-lidemizdir. Bu hâli düþünerek, mobilyacý dükkânlarýnda gördüðümüz o muhteþem karyolalar, bunlumuzu sýzlatmasýn. Gönlü dar olanlara, karyolanýn geniþliði birþey ifade etmez. Öylelerine dünya bile dar gelir.
Âdi hurma
Peygamberimizin ileri gelen arkadaþlarýndan Ebû Mûsa'l-Eþ'ârî (r.a.) diyor ki, bir-gün
Hz. Âiþe bize kalýn bir çarþafla iyice ke-çeleþmiþ bir kilim çýkardý; sonra da Rasû-lullâh (s.a.)'in bunlarýn üzerinde vefat ettiðini yeminle söyledi. (2) Halbuki O dilese, nelere sahip olmazdý ki... Ama Efendimiz kýlýðýn kýyafetin deðil, kalbin mâmur ve parlak olmasýna bakýyordu. Bu yüzden giydiði, yediði þeylerde mükemmellik aramýyordu. Mükemmellik bir tarafa, bazan karnýný doyuracak adî hurma bile bulamadýðý günler oluyordu. (3)
Yiyecek birþey bulamadýðý zamanlarda Efendimiz, karnýna taþ baðlardý. Onun sesinin zayýflamasýndan, karnýnýn aç olduðunuBuhârî, Libâs, 19; Müslim, Libâs, 34-35.Müslim, Zühd, 34; Tirmizî, Zühd, 36.sezen sahâbîleri, evlerine yemeðe davet ederlerdi. (4) O da olmazsa, Rasûl-i Ekrem Efendimiz, sevdiði bir sahâbînin evine gider, böylece kendi kendini davet etmiþ olurdu.
Peygamber ve dostlarý
Þimdi size ibret alacaðýnýz böyle bir hâdiseyi nakledeyim. Bir gece Peygamber Efendimiz evinden çýktý. Yolda Hz. Ebû Bekir ile Ömer'e rastladý. Bu geç saatte onlarýn dýþarýda olmasýna hayret ederek sordu:— Bu saatte niçin dýþarýdasýnýz?
— Açlýk sebebiyle, yâ Rasûlullâh, dediler.Zaten Rasûlullâh Efendimizin dýþarýda olmasýnýn sebebi de aynýydý:Ruhum kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizi evinizden dýþarý çýkaransebep beni de çýkardý. Yürüyün, bakalým, dedi. Birlikte yürüdüler. Ensâr dediðimiz, Medine'nin yerlilerinden bir zâtýn evine geldiler. Seslendiler; ama ev sahibi evde deðildi.
Hanýmý Peygamber Efendimizi görünce:Buyurun, hoþ geldiniz, safâlar getirdiniz, diyerek onlarý içeri davet etti.Hz. Peygamber kocasýnýn nerede olduðunu sordu. Haným:
(4) Buhârî, Afime, 6
— Ýçme suyu getirmeye gitti ,dedi.Bu sýrada evin erkeði olan Ebu'l-Heysem göründü. Peygamberimizle çok sevdiði iki arkadaþýný görünce sevindi:— Allah'a hamd olsun, bugün hiç kimse böyle aziz misafirleri aðýrlama bahtiyarlýðýna benim gibi erememiþtir, buyurun, dedi. Ýçeri girdiler.Ebu'l-Heysem, içeri koþup büyük bir hurma salkýmý getirdi. Sonra da býçaðýný alýp dýþarý çýkarken Hz. Peygamber:Sakýn saðmal olanlara dokunma! dedi. Efendimiz onun koyun kesmek üzere kalktýðýný anlamýþtý. Ebu'l-Heysem bir koyun kesti. Etleri hazýrlayýp misafirlerine ikram ettiler. Onlar da karýnlarýný doyurup üzerine de tatlý suyu içtiler. O zaman Efendimiz iki dostuna dönerek: Caným kudret elinde bulunan Allah'a yemin olsun ki, kýyamet günü bu nimetlerden sorulacaksýnýz. Açlýk sizi evinizden çýkardý. Evinize geri dönmeden bu nimetlere sahip oldunuz, buyurdu. (5)Evvelâ, kýyamet günü bu nimetlerden sorulma hususuna kýsaca iþaret etmek istiyorum. Bu soru, «Niçin böyle iyi þeyler yediniz » tarzýnda bir soru deðildir. «Ben size þunlarý, þunlarý vermedim mi?»
(5) Müslim, Eþribe, 140.
þeklinde nimetleri sayýp dökme biçiminde bir sorudur. Bu sebeple iyi þeyler yiyip içen insanlar, bunlarýn hakkýný verdikten, fakiri, yoksulu unutmadýktan sonra bir günâh iþlemiþ olmazlar.
Onlar ve bizler-Gelelim asýl konumuza:
Kardeþlerim! O fazilet güneþleriyle kendimizi elbette manen mukayese etmemiz mümkün deðildir. Amma maddî bakýmdan mukayese etmekte bir mahzur yoktur. Gerçi onlar ellerindekini avuçlarýndakini Allah rýzasý için verip tükettiler. Biz böyle bir imtihandan geçmedik. Öyle bir imtihaný baþarmak da zaten her babayiðidin harcý deðildir. Ortada bir gerçek var ki, o da bizim —þikâyet ve sýzlanmalarýmýza raðmen— daha iyi geçim þartlarýna sahip oluþumuzdur. Düþünelim, yiyecek birþey bulamadýðýmýz için aç, susuz yattýðýmýz hiç oldu mu? Karnýmýza hiç taþ baðladýk mý? Hiç aðaç yapraðý yedik mi? Evet, bu sözüm hiç tuhafýnýza gitmesin! Peygamberimizin arkadaþlarýndan öyleleri vardýr ki, gittikleri savaþta, azýklarý tükendiði için aðaç yapraklarýndan baþka yiyecek bulamamýþlar, onlarý yiye yiye de dudaklarý yara olmuþtur. (6)Yüce dinimizin öðretmenleri durumunda olan o büyük sahabîlerin içinde ehl-i suffe denilen öyle sahabîler vardý ki, elbise namýna kiminin üzerinde belden aþaðýya baðlanan izâr, kiminin üzerinde boyuna baðlanan ridâ'dan baþka birþey yoktu. Bu elbiseler bir kýsmýnýn ancak baldýrlarýna kadar uzanýr, mahrem yerleri görünmesi diye de, elbiselerini elleriyle toplamaya çalýþýrlardý. (7) Efendimizin etrafýnda pervane kesilenlerden niceleri yalýn ayak, baþý çýplak, üzerine geçirecek bir gömlek bulamayan kimselerdi. (8)
Þiþman
Misâlleri çoðaltmak mümkün. Bu misâlleri en güvenilir kaynaklardan seçip aldýðýmýz da görülmektedir. Demek ki bize örnek olmasý gereken din büyüklerimiz, bu kadar acý gerçeklere göðüs gererek ve gelip geçici dünya süslerine hiç önem vermeyerek yiðitçe yaþamýþlar. Allah'ýn ve Rasûlünün sevgisine sahip olmayý herþeye tercih etmiþlerdir. Peygamberimiz de onlarý takdir etmiþ ve övmüþtür.Müslim, Zühd, 14.Buhârî, Salât, 58.Müslim, Cenâiz, 13.Onlar muratlarýna ermiþ, tükenmeyen ebedî nimetlere kavuþmuþlardýr. Þimdi tehlikede olan biziz. Ne tehlikesi diyeceksiniz. Kardeþlerim, bu tehlike, Peygamberimizin bir hadis-i þerifinde haber verdiði acý gerçektir. Efendimiz son zamanlarda türeyecek bazý bedbahtlarý sayarken, «Onlarýn yiyip içmekten baþka düþünceleri yoktur. Bu yüzden onlarda þiþmanlýk görünmeye baþlar. (9) buyuruyor. Evet, bu acý gerçekten sonra uzun söze hacet kalmýyor. Düþünelim; ibret alalým.
(9) Buhârî, Þehâdât, 9.

Gönderen: 24.06.2007 - 20:08

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1449 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
burcunur (42), jihad soldat (43), alpakman (34), kerbela_34 (41), SpedeR (47), eminilhan (47), Glkc (36), mujdatciftci (35), aklima gelmedi (34), meraladem (39), heval yunus (34), muhammet ali (38), sosyolog983 (41), agus (44), müslüman cocuk (37), nakirev (42), enime (42), furkan_^^ (49), guller (44), sahdamar (41), metin uzun (42), abdulsamet (55), negative (39), homurhomur (51), snibsirm (44), husamaygor (37), estor (63), caykarali61 (43), aLi_osman (36), Avci_55 (37)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.77714 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.