0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » ÖLÜLERİN MEZARLARINDAN ÇIKMASI

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
Ônder23 su an offline Ônder23  
ÖLÜLERİN MEZARLARINDAN ÇIKMASI
569 Mesaj -
ÖLÜLERÝN MEZARLARINDAN ÇIKMASI

Ýnsanlarýn diriliþleri esnasýnda ve dirildikten sonraki durumlarý ayetlerde ayrýntýlý olarak tarif edilmiþtir. Kuran'da haber verildiðine göre o büyük diriliþ þöyle gerçekleþir:

- Sur'a ikinci kez üfürülmesiyle birlikte topraðýn altýndan dýþarý çaðrýlan insanlar, yayýlan çekirgeler gibi ve hýzla koþarak kabirlerinden dýþarý çýkarlar.

Gözleri 'zillet ve dehþetten düþmüþ olarak', sanki 'yayýlan' çekirgeler gibi kabirlerinden çýkarlar. (Kamer Suresi, 7)

... Sonra sizi yerden (topraðýn altýndan) bir (kere) çaðýrma ile çaðýrdýðý zaman, hemencecik siz (bir de bakarsýnýz ki) çýkarýlmýþsýnýz. (Rum Suresi, 25)

O gün yer, onlardan çatlayýp-ayrýlýr da (onlar,) hýzla koþarlar. Ýþte bu, Bize göre oldukça-kolay olan bir haþir (sizi birarada toplama)dýr. (Kaf Suresi, 44)

- Kendilerini çaðýran çaðýrýcýya doðru yönelirler ve dikili bir þeye doðru yönelmiþ gibi boyunlarýný çaðýrýcýya uzatmýþ olarak koþmaya baþlarlar. Ve bu çaðrý daha önce benzerine rastlanmýþ bir çaðrý da deðildir:

... O çaðýrýcýnýn 'ne tanýnmýþ, ne görülmüþ' bir þeye çaðýracaðý gün... (Kamer Suresi, 6)

O gün, kendisinden sapma imkaný olamayan çaðýrýcýya uyacaklar... (Taha Suresi, 108)

... sanki onlar dikili bir þeye yönelmiþ gibidirler. (Mearic Suresi, 43)

Dünyada Allah'ýn sýnýrlarýný tanýmayan, Allah'a itaat etmeyen, kendi baþýnýn dikine giden, büyüklenen inkarcý, dirilir dirilmez birden boyun eðici, bir hale gelmiþtir. Ne olup bittiðini sorgulamadan, kayýtsýz þartsýz bu çaðrýya icabet eder. Dünyadaki imtihan sona erdiði için baþka seçim þansý da yoktur zaten. Aksini yapmayý istese de yapamaz. Hatta isteyemez bile. Bu çaðrýya karþý koymaya hiçbir gücü yoktur. O nedenle bu günün "zorlu bir gün" olduðunu gerçekten hissetmiþtir:

Boyunlarýný çaðýrana doðru uzatmýþ olarak koþarlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir gün." (Kamer Suresi, 8)

- Kafirler baþlarýný dikerek koþarlar, gözler dönmez, hareket edemez. Herkes kayýtsýz þartsýz bir itaat içindedir. O gün insanlarýn sahip olabileceði tek geçerli ve deðerli þey imandýr. O da kafirlerde yoktur. Bu yüzden kalpleri bomboþtur:

Baþlarýný dikerek koþarlar, gözleri kendilerine dönüp-çevrilmez. Kalbleri (sanki) bomboþtur. (Ýbrahim Suresi, 43)

- Tek bir merkeze doðru dalga dalga süzülürler.

Sur'a üfürüleceði gün, artýk siz dalga dalga geleceksiniz. (Nebe Suresi, 18)

Sur'a üfürülmüþtür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doðru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler. Demiþlerdir ki: "Eyvahlar bize, uykuya-býrakýldýðýmýz yerden bizi kim diriltip-kaldýrdý? Bu, Rahman (olan Allah)ýn va'dettiðidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler doðru söylemiþ". (Yasin Suresi, 51-52)

Bu "eyvah" çok büyük bir panik ve hayal kýrýklýðýnýn ifadesidir. Çünkü kendi diriliþine bizzat þahit olan kafir, hayatý boyunca kendisine bunu haber veren elçilerin gerçekten doðru söylediklerini anlamýþtýr. Dolayýsýyla bunu inkar edenlere müjdelenen, "dönüþü olmayan ebedi azab"ý da bizzat yaþayacaðýný idrak etmiþtir. Artýk bundan hiçbir þüphesi yoktur. "Ebedi uyku" diye bir þey olmadýðýný anlamýþtýr. Kendisine vaat edilenlerin birer birer baþýna geleceðinden, hiçbir kurtuluþ ümidi olmadýðýndan emindir.

- Kafirlerin genel ruh halleri korku, dehþet, yýlgýnlýk, þaþkýnlýk ve çaresizlik, genel görünümleri ise daha da dehþet vericidir. Yüzleri kapkaradýr; toz, karartý ve zillet (aþaðýlanma) kaplamýþtýr:

O gün, öyle yüzler vardýr ki, 'zillet içinde aþaðýlanmýþtýr.' (Gaþiye Suresi, 2)

Ve o gün öyle yüzler vardýr ki üzerini toz bürümüþtür. Bir karartý sarýp kaplamýþtýr. Ýþte onlar da, kafir facir olanlardýr. (Abese Suresi, 40-42)

Kýyamet günü, Allah'a karþý yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduðunu görürsün. Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (Zümer Suresi, 60)

- Kafirler kýyamet günü kör olarak haþredilirler.

Kim de benim zikrimden yüz çevirirse, artýk onun için sýkýntýlý bir geçim vardýr ve biz onu kýyamet günü kör olarak haþredeceðiz.

O da (þöyle) demiþ olur: "Ben görmekte olan biriyken, beni niye kör olarak haþrettin Rabbim?"

(Allah da) Der ki: "Ýþte böyle, sana ayetlerimiz gelmiþti, fakat sen onlarý unuttun, bugün de sen iþte böyle unutulmaktasýn." (Taha Suresi, 124-126)

Allah, kimi hidayete erdirirse, iþte o, hidayet bulmuþtur, kimi saptýrýrsa onlar için O'nun dýþýnda asla veliler bulamazsýn. Kýyamet günü, biz onlarý yüzükoyun körler, dilsizler ve saðýrlar olarak haþrederiz. Onlarýn barýnma yerleri cehennemdir; ateþi sükun buldukça, çýlgýn alevini onlara arttýrýrýz. (Ýsra Suresi, 97)

- Kafirlerin bu kör gözleri de korkunçluk ve iðrençliklerini artýrýr bir þekildedir. Allah kafirlerin gözlerinin alacaðý þekli þöyle ifade etmektedir:

Sur'a üfürüleceði gün, biz suçlu-günahkarlarý o gün, (yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatý ve kör) olarak' toplayacaðýz. (Taha Suresi, 102)

Bu korkunç, ayný zamanda da aþaðýlýk görünümleriyle kafirler ilk bakýþta, müminlerden ayrýlýrlar. Dünyadayken kibir ve gösteriþ içinde, Allah'ýn ayetlerine karþý savaþ açan, büyüklenen bu güruhun sonlarýnýn baþlangýcý iþte böyle olur.



O GÜN DOSTLUK, AKRABAÐLIK, YAKINLIK VE YARDIMLAÞMA YOKTUR

O gün insanýn baþkalarýyla, hatta kendi annesi, babasý, eþi ve çocuklarýyla bile ilgilenmeye ne hali ne fýrsatý vardýr. Mahþer gününün þiddeti ve olaðanüstü korkusu herkesi kendi derdine düþürür. Allah, o diriliþ gününü, öteki adýyla din gününü þöyle tarif etmektedir:

Din gününü sana bildiren þey nedir? Ve yine din gününü sana bildiren þey nedir? Hiçbir nefsin bir baþka nefse herhangi bir þeye güç yetiremeyeceði gündür; o gün emir yalnýzca Allah'ýndýr. (Ýnfitar Suresi, 17-19)

Fakat 'kulaklarý patlatýrcasýna olan o gürleme' geldiði zaman, kiþi o gün, kendi kardeþinden kaçar,
Annesinden ve babasýndan, Eþinden ve çocuklarýndan, O gün, onlardan her birisinin kendine yetecek bir iþi vardýr. (Abese Suresi, 33-37)

Dünya hayatýnda kiþinin en çok deðer verdiði put edindiði baðlar, böylece Allah'ýn azabý karþýsýnda paramparça olur. Artýk insanlar arasýndaki dünyevi yakýnlýklarýn, soy baðlarýnýn hiçbir anlamý kalmamýþtýr. Deðeri olan tek þey, imandýr:

Böylece Sur'a üfürüldüðü zaman artýk o gün aralarýnda soylar (veya soybaðlarýgöz kırpma yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluðu veya birbirlerine durumlarýnýgöz kırpma soruþturmazlar da. Artýk kimin tartýsý aðýr basarsa, iþte onlar, kurtuluþa erenlerin ta kendileridir. Kimin tartýsý hafif gelirse, iþte onlar da kendi nefislerini hüsrana uðratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardýr." (Müminun Suresi, 101-103)

Dünyadaki baðlar ve iliþkiler öyle bir parçalanýr ki, sözde en çok sevilen oðullar, eþler, kardeþler, hatta bütün soy, inkarcýlar tarafýndan azaba karþýlýk fidye olarak teklif edilir:

(Böyle bir günde) Hiçbir yakýn dost bir yakýn dostu sormaz. Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu-günahkar, o günün azabýna karþýlýk olmak üzere, oðullarýný fidye olarak vermek ister. Kendi eþini ve kardeþini. Ve onu barýndýran aþiretini de. Yeryüzünde bulunanlarýn tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa. Hayýr; (hiçbiri kabul edilmez). Doðrusu o (cehennem), cayýr cayýr yanmakta olan ateþtir. (Mearic Suresi, 10-15)

Mahþer günü yaþanacak olan bu "fidye teklifi", inkarcýlarýn gerçekte ne kadar nankör olduklarýnýn ve menfaatleri doðrultusunda nasýl acýmasýzca hareket ettiklerinin bir göstergesidir. Bu teklif, dünya hayatýnýn ne denli boþ olduðunu da gösterir. Dünya hayatýnda çoðu insan küçük çýkarlar peþinde koþar. Ýyi bir iþ, güzel bir ev, para, makam mevki sahibi olmak uðruna bütün bir ömür çalýþýlýr. Buna karþýn, Kuran'da haber verildiði üzere tek bir kadýn deðil dünyadaki kadýnlarýn tümü, tek bir ev deðil dünyadaki bütün mülkler, yeryüzünün altýn ve gümüþ bütün hazineleri, hatta bütün dünya, mahþer gününün azabýndan kurtulmak için fidye olarak verilmek istenecektir. Ama elbette bu umutsuz bir çabadýr ve insaný hiçbir þekilde kurtaramaz. O mülklerin sahibi zaten Allah'týr. Ýnsanýn kurtuluþu ise, bir daha geri dönemeyeceði dünya hayatýnda kalmýþtýr. Vakit çok geçtir ve cehennemin ateþi ona vaat olunduðu gibi yanmaya baþlamýþtýr.



ÝNSANLARIN HESAP ÝÇÝN TOPLANMALARI

Kuran'da, insanýn yaþamýnýn gerçek anlamý þöyle açýklanýr:

Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksýzýn Rabbine doðru bir çaba harcayýp durmaktasýn; sonunda O'na varacaksýn. (Ýnþikak Suresi, 6)

Hayatýmýz boyunca ne yaparsak yapalým, harcadýðýmýz bütün çabalarýn sonucunda ulaþacaðýmýz son nokta, Allah'ýn huzuruna çýkacaðýmýz andýr. Tüm bu hayatýn amacý, O'na kulluk etmektir. Hayatýn en önemli aný ise, Allah'a hesap vereceðimiz mahþer günüdür.

Dünyadaki yaþamýmýz boyunca geçen her gün, bizi o mahþer gününe biraz daha yakýnlaþtýrýr. Geçen her saat, her dakika, hatta her saniye, ölüme, yeniden diriliþe ve hesaba doðru atýlmýþ bir adýmdýr. Hayat, bir kum saati gibi sürekli olarak bu yöne doðru akar. Saati durdurmanýn ya da geri çevirmenin yolu yoktur. Tüm insanlar, bu yolu izleyeceklerdir. Allah, Kuran'da þöyle hükmetmektedir:

Þüphesiz onlarýn dönüþleri Bize'dir. Sonra onlarý hesaba çekmek de elbette Bize aittir. (Gaþiye Suresi, 25-26)

Þu an dünyada yaklaþýk 6 milyar insan yaþamakta. Bu sayýya þimdiye dek yaþamýþ ve bundan sonra da yaþayacak insanlarýn sayýsýný eklersek, mahþer (diriliþgöz kırpma günü mezarlarýndan çýkýp toplanacak insan kalabalýðý ve bunun oluþturacaðý olaðanüstü tablo hakkýnda bir fikir edinebiliriz. Ýlk insan Hz. Adem'den, kýyamet günü caný alýnacak son inkarcýya kadar yeryüzünde yaþamýþ insanlarýn tümü bu mahþer meydanýnda biraraya gelecektir. Sayýsý milyarlarla ifade edilebilecek bu insan topluluðunun oluþturacaðý manzara son derece görkemli olacaktýr. Fakat ayný zamanda bir o kadar da ürküntücü ve dehþet verici olacaðý kesindir. Allah'ýn huzurunda toplanma aný ve insanlarýn durumu Kuran'da þöyle anlatýlýr:

O gün, kendisinden sapma imkaný olamayan çaðýrýcýya uyacaklar. Rahman (olan Allah)a karþý sesler kýsýlmýþtýr; artýk bir hýrýltýdan baþka bir þey iþitemezsin.

O gün, Rahman (olan Allah)'ýn kendisine izin verdiði ve sözünden hoþnut olduðu kimseden baþkasýnýn þefaati bir yarar saðlamaz.

O, önlerindekini de, arkalarýndakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakýmýndan O'nu kavrayýp kuþatamazlar.

(Artýk bütün) Yüzler, diri, kaim olanýn önünde eðik durmuþtur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiþtir. (Taha Suresi, 108-111)

Kafirlerin bütün bir ömür boyu göz ardý ettiði, müminlerin ise þevkle hazýrlanýp beklediði hesap aný gelmiþtir. Bu büyük mahkeme için görkemli bir mekan yaratýlýr. O gün, ayette bahsedildiðine göre, "Gök yarýlýp-çatlamýþtýr; artýk o gün, 'sarkmýþ-za'fa uðramýþtýr.' Melek(ler) ise, onun çevresi üzerindedir. O gün, Rabbinin arþýný onlarýn da üstünde sekiz (melek) taþýr." (Hakka Suresi, 16-17) Bir baþka ayette ise, o gün, "... Ruh ve meleklerin saflar halinde duracaklarý gün..." (Nebe Suresi, 38) olarak tarif edilir.

Alemlerin Rabbi olan Allah o gün yarattýðý kullarýndan hesap soracaktýr. Beraberinde inkar edenler için Allah'ýn azamet ve þanýna yakýþýr bir azap kaynaðý da yaratýlmýþtýr. Cehennem, cayýr cayýr yanmaktadýr. Herþeyin benzersiz ve mükemmel þekilde yaratýcýsý olan Allah, kafirler için ayný mükemmellikte bir azap hazýrlamýþtýr. Kimse o gün O'nun vereceði acýnýn bir benzerini veremez. Bir ayette þöyle denir:

Hayýr; yer, parça parça yýkýlýp darmadaðýn olduðu, Rabbin (in buyruðu) geldiði ve melekler dizi dizi durduðu zaman; O gün, cehennem de getirilmiþtir. Ýnsan o gün düþünüp-hatýrlar, ancak (bu) hatýrlamadan ona ne fayda? Der ki: "Keþke hayatým için, (önceden bir þeyler) takdim edebilseydim." Artýk o gün hiç kimse (Allah'ýn) vereceði azab gibi azablandýramaz. O'nun vuracaðý baðý hiç kimse vuramaz. (Fecr Suresi, 21-26)

Ýnsan, eðer dünyadaki yaþamýnda Allah'a kul olmamýþsa ve bu büyük güne iman edip ona hazýrlýk yapmamýþsa, piþmanlýðýn en büyüðünü yaþayacaktýr. Toprak olmayý, dirilmeye bin kere tercih edecektir. Ancak bu piþmanlýðýn faydasý yoktur; onu azaptan kurtaramayacaktýr. Aksine, bu piþmanlýk onun için yeni bir azap kaynaðý olacak, cehennemde çekeceði fiziksel acýlarýn üzerine bir de manevi iþkence olarak eklenecektir.



KÝTAPLARIN VERÝLÝÞÝ, TERAZÝLER VE HESABA ÇEKÝLME

Dirilmenin þaþkýnlýðý henüz atlatýlmadan, hesaba çekilecek olmanýn verdiði korku ve sýkýntý baþlar. Ýnsanýn dünyadaki yaþamý sýrasýnda her yaptýðý, her düþündüðü gözler önüne serilir. En ufak bir ayrýntý bile unutulmaz. Bir ayete göre, yapýlan iþ, "Gerçekten bir hardal tanesi aðýrlýðýnda olsa da, (bu,) ister bir kaya parçasýndan ya da göklerde veya yer(in derinliklerinde) de bulunsa bile, Allah onu getirir. Þüphesiz Allah, latif olandýr, (herþeyden) haberdardýr." (Lokman Suresi, 16)

Cehennemin ve cennetin en yakýn olduðu bu anda herkes kendi amel defterinden dünyada ahiret için neyi hazýrladýðýný öðrenir. Kuran'da, o an þöyle anlatýlýr:

O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fýrlayýp-çýkarlar. Artýk kim zerre aðýrlýðýnca hayýr iþlerse, onu görür. Artýk kim zerre aðýrlýðýnca bir þer (kötülük) iþlerse, onu görür. (Zelzele Suresi, 6-8)

Kuran'da bildirildiðine göre, hesap defterleri inkarcýlara sol ellerinden, müminlere ise sað ellerinden verilecektir. "Saðýn adamlarý", bir ayette þöyle anlatýlýr:

Siz o gün arzolunursunuz; sizden yana hiçbir gizli (þey), gizli kalmaz. Artýk kitabý sað-eline verilen kiþi, der ki: "Alýn, kitabýmý okuyun." "Çünkü ben, gerçekten hesabýma kavuþacaðýmý sanmýþ (anlamýþgöz kırpmatým." Artýk o, hoþnut bir yaþama içindedir. Yüksek bir cennette. Devþirilecek (meyve ve eþsiz ürün) leri pek yakýndýr. "Geride kalan günlerde, 'peþin olarak sunduklarýnýza karþýlýk olmak üzere,' afiyetle yiyin ve için." (Hakka Suresi, 18-24)

Müminlerin bu sevinç ve coþkusuna karþýn kafirler öldürücü bir utanç içindedirler. Ölmeyi hatta yok olmayý isterler. Üstteki ayetin devamýnda kafirlerin çaresizlikleri þöyle anlatýlýr:

Kitabý sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana keþke kitabým verilmeseydi. Hesabýmý hiç bilmeseydim. Keþke o (ölüm herþeyi) kesip bitirseydi. Malým bana hiçbir yarar saðlayamadý. Güç ve kudretim yok olup gitti." (Hakka Suresi, 25-29)

Baþka ayetlerde, saðýn ve solun adamlarý arasýndaki fark yine çarpýcý bir üslupla anlatýlýr:

Artýk kimin kitabý sað yanýndan verilirse. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek. Ve kendi yakýnlarýna sevinç içinde dönmüþ olacaktýr. Kimin de kitabý ardýndan verilirse. O da, helak (yok olmay)ý çaðýracak. Çýlgýn alevli ateþe girecek. Çünkü o, (dünyada) kendi yakýnlarý arasýnda sevinçliydi. Doðrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceðini sanmýþtý. Hayýr; gerçekten Rabbi, kendisini çok iyi görendi. (Ýnþikak Suresi, 7-15)

Kitaplardaki ameller, hesap günü için özel hazýrlanmýþ duyarlý terazilerde tartýlýr. Bu gün, Allah'ýn adaleti karþýsýnda kimse zerre kadar haksýzlýða uðratýlmaz:

Biz ise, Kýyamet gününe ait duyarlý teraziler koyarýz da artýk, hiçbir nefis hiçbir þeyle haksýzlýða uðramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak Biz yeteriz. (Enbiya Suresi, 47)

Dünya hayatýnda yapýlan her amel, en küçük ayrýntýlar bile eksik kalmaksýzýn bu tartýya konulmuþtur. Bu tartýnýn ibresi sonsuz azaba veya sonsuz kurtuluþ ve mutluluða götürecek kararý belirler. Eðer tartý aðýr basarsa cennete, hafif kalýrsa ateþ çukuruna girilecektir. Hiçbir güç veya yardýmcý o anda insana yardým edemez:

Ýþte, kimin tartýlarý aðýr basarsa, artýk o, hoþnut olunan bir hayat içindedir. Kimin tartýlarý hafif kalýrsa, artýk onun da anasý (son duraðýgöz kırpma "haviye"dir (uçurum). Onun ne olduðunu (mahiyetini) sana bildiren nedir? O, kýzgýn bir ateþtir. (Kaaria Suresi, 6-11)

Ardýndan tüm insanlar tek tek hesaba çekilirler. Artýk dünyadaki makamlarýn, mevkilerin hiçbir anlamý kalmamýþtýr. Bir devlet baþkaný da sýradan bir insan da, Allah katýnda ayný hesapla karþý karþýya kalýr. Herkese, kendisini yaratmýþ olan Allah'a kulluk edip etmediði, O'nun emirlerine uyup uymadýðý sorulur. Kafirin tüm günahlarý, tüm pislikleri, tüm kötülükleri, aklýndan, kalbinden bütün geçirdikleri tek tek ortaya dökülür:

Sýrlarýn orta yere çýkarýlacaðý gün. Artýk onun ne gücü vardýr, ne yardýmcýsý. (Tarýk Suresi, 9-10)

Dünyadaki yaþamlarýný Allah'ýn gösterdiði þekilde deðil de, kendi istek ve tutkularýna ya da içinde bulunduklarý toplumun çarpýk deðer ve inançlarýna göre yönlendirmiþ olanlarýn hesabý zorludur. Bir ayette, o büyük hesap þöyle anlatýlýr:

Ve 'diri diri topraða gömülen kýzcaðýza' sorulduðu zaman:

"Hangi suçtan dolayý öldürüldü?"

Sahifeler (amel defterleri) açýldýðý zaman,

Gök, sýyrýlýp-yüzüldüðü zaman,

Cehennem ateþi çýlgýnca kýzýþtýrýldýðý zaman,

Cennet de yakýnlaþtýrýldýðý zaman,

(Artýk her) Nefis, neyi hazýrladýðýný bilip-öðrenmiþtir. (Tekvir Suresi, 8-14)

Bir kulun, Rabbimizin huzurunda yaptýklarýný inkar etmeye fýrsatý yoktur. Ýþlediði bütün hayýr ve þer ortaya çýkarýlmýþtýr. Ýnkar etse bile þahitler onu yalanlar. Dünya hayatýnda kendisine þahit olan insanlar da hesap sýrasýnda þahitlik yapmak için ortaya getirilir. Bir ayette þöyle denir:

Yer, Rabbinin nuruyla parýldadý; (orta yere) kitap kondu; Peygamberler ve þahidler getirildi ve aralarýnda hak ile hüküm verildi, onlar haksýzlýða uðratýlmazlar. (Zümer Suresi, 69)

Hesap sýrasýnda inkarcýlarý bekleyen baþka þahitler de vardýr. Ýþitme, görme duyularý ve derileri Allah'ýn izniyle dile gelip konuþur, kendi aleyhlerinde þahitlik ederler. Bütün bir ömür boyunca kullandýklarý, kendilerine ait sandýklarý uzuvlarýnýn bile insana ihanet etmesi, o gün yaþanacak olan psikolojik yýkýmý daha da artýrýr. Bir ayette, yaþanacak olan bu gerçek þöyle açýklanýr:

Allah'ýn düþmanlarýnýn biraraya getirilip-toplanacaklarý gün iþte onlar, ateþe bölükler halinde daðýtýlýrlar. Sonunda oraya geldikleri zaman, iþitme, görme (duyularýgöz kırpma ve derileri kendi aleyhlerine þahitlik edecektir. Kendi derilerine dediler ki: "Niye aleyhimizde þahitlik ettiniz?" Dediler ki: "Herþeye nutku verip-konuþturan Allah, bizi konuþturdu. Sizi ilk defa O yarattý ve O'na döndürülüyorsunuz. Siz, iþitme, görme (duyularýnýz) ve derileriniz aleyhinize þahitlik eder diye sakýnmýyordunuz. Aksine, yaptýklarýnýzýn birçoðunu Allah'ýn bilmeyeceðini sanýyordunuz. Ýþte bu sizin zannýnýz; Rabbiniz hakkýnda beslediðiniz-zannýnýz, sizi bir yýkýma uðrattý, böylelikle hüsrana uðrayan kimseler olarak sabahladýnýz." Þimdi eðer sabredebilirlerse, artýk onlar için konaklama yeri ateþtir. Ve eðer onlar hoþnut olma (dünya)ya dönmek isterlerse, artýk hoþnut olacaklardan deðildirler. (Fussilet Suresi, 19-24)

Kafirler, kendilerini yaratan ve yaþatan Allah'a isyan etmekle, olabilecek en büyük suçu iþlemiþlerdir. Bu yüzden hesap günü kendilerini savunmalarýna dahi izin verilmez. Hatta seslerini çýkarmalarýna dahi fýrsat tanýnmaz. Aþaðýlanmýþ ve zavallý bir þekilde haklarýndaki hükmün verilmesini beklerler:

O gün, yalanlayanlarýn vay haline. Bu, onlarýn konuþamayacaklarý bir gündür. Ve onlara özür beyan etmeleri için izin verilmez. O gün, yalanlayanlarýn vay haline. Bu, hüküm günüdür; sizi ve öncekileri 'birarada topladýk.' Þayet kurabileceðiniz hileli bir düzeniniz varsa, durmaksýzýn bana karþý kurun. O gün, yalanlayanlarýn vay haline. (Mürselat Suresi, 34-40)

Kafir o gün kendi yaptýklarýndan þiddetle nefret eder ve kendi nefsine karþý da büyük bir öfke duyar. Fakat Allah'ýn onlara karþý duyduðu öfke çok daha büyüktür. Küfredenlere þöyle seslenilir:

... Allah'ýn gazablanmasý, elbette sizin kendi nefislerinize gazablanmanýzdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çaðrýldýðýnýz zaman inkar ediyordunuz. (Mümin Suresi, 10)

Allah'ýn gazabýyla karþý karþýya kalan inkarcýyý büyük bir umutsuzluk ve üzüntü kaplamýþ durumdadýr. Öldürücü bir utanç içindedir ve hiç dirilmemiþ olmayý ister. Ölümün kendisini ebediyen yok etmiþ olmasýný diler. Oysa artýk anlamaktadýr ki, ölüm bir son deðil, yalnýzca bir baþlangýçtýr. Bundan sonra baþka bir ölüm de yoktur. Allah'ýn, "O inkar edenler Müslüman olmayý nice kereler dileyecekler." (Hicr Suresi, 2) ayeti de inkarcýlar üzerinde tecelli etmeye baþlar.

Buna karþýn, müminler için de kolay bir hesap olacaktýr. Mümin hesaptan sonra, büyük kurtuluþ ve mutluluðun coþkusuyla sevinç içindedir. Dünyadaki yaþamýný, kendisini yaratan ve doðruya yönelten Allah'ýn istediði þekilde sürdürmüþtür. Günahlarýný ise, sonsuz rahmet sahibi Allah affeder. Böylece Allah'ýn sýnýrsýz nimetleriyle dolu cennete kavuþur, sonsuz ateþ azabýndan da uzak tutulur:

Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksýzýn Rabbine doðru bir çaba harcayýp durmaktasýn; sonunda O'na varacaksýn.

Artýk kimin kitabý sað yanýndan verilirse,

O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek,

Ve kendi yakýnlarýna sevinç içinde dönmüþ olacaktýr. (Ýnþikak Suresi, 6-9)



ÝNKARCILARIN ÇARESÝZLÝÐÝ

Ýnkarcý o gün kendisinden her isteneni yapmak ister, ama baþaramaz; gücü, kuvveti alýnmýþtýr. Secdeye davet edildiðinde secde etmek ister, ancak bunu bile baþaramaz. Týpký insanýn kabus görürken bir þeyi yapmak isteyip de yapamamasý, baðýrmak isteyip de sesinin çýkmamasý gibi. Eli ayaðý tutmaz hale gelir. Korku, dehþet ve çaresizlikten adeta felç olmuþtur:

Ayaðýn üstünden (örtünün) açýlacaðý ve onlarýn secdeye çaðrýlacaklarý gün, artýk güç yetiremezler. Gözleri 'korkudan ve dehþetten düþük', kendilerini de zillet sarýp-kuþatmýþ. Oysa onlar, (daha önce) sapasaðlam iken secdeye davet edilirlerdi. (Kalem Suresi, 42-43)

Kafirin secdeye davet edilmesinin amacý onun, bunu dünyadayken yapmamasýndan dolayý üzüntü ve piþmanlýðýnýn artmasý, bir daha da sonsuza kadar, ne kadar çok istese de bunu yapýp telafi etmesinin imkansýz olduðunu görmesi, bunun keder ve ümitsizliðini ebediyen içinde taþýmasý içindir.

Kuran'da mahþer günü müminlerin ve kafirlerin nasýl bir çehreye sahip olduklarýndan da haber verilir. Müminlerin içlerindeki coþku yüzlerine yansýmýþ, ýþýl ýþýl bakmaktadýrlar. Ýnkarcýlar ise yaptýklarý nankörlüðün ve akýlsýzlýðýn farkýna varýr ve kendilerine isabet edecek azabý beklerler. Müminlerin coþkulu, ýþýltýlý ifadelerine karþýlýk onlarýn yüzlerine karartý ve pislik çökmüþtür:

Hayýr; siz çarçabuk geçmekte olaný (dünyayýgöz kırpma seviyorsunuz. Ve ahireti terkedip-býrakýyorsunuz. O gün yüzler ýþýl ýþýl parlar. Rablerine bakýp-durur. O gün, öyle yüzler vardýr ki kararmýþ-ekþimiþtir. Kendisine, beli büken iþlerin yapýlacaðýný anlamaktadýr. (Kýyamet Suresi, 20-25)



CEHENNEMÝN GÖSTERÝLÝÞÝ

Genellikle, ahirette cehennemle yalnýzca inkarcýlarýn muhatap olacaðý sanýlýr. Oysa bu ancak kýsmen doðrudur. Meryem Suresi'ndeki ayetler, mümin ya da kafir, tüm insanlarýn cehennemin çevresinde diz çökeceðini haber vermektedir:

Ýnsan demektedir ki: "Ben öldükten sonra mý, gerçekten diri olarak çýkarýlacaðým?" Ýnsan önceden, hiçbir þey deðilken, gerçekten bizim onu yaratmýþ bulunduðumuzu (hiçgöz kırpma düþünmüyor mu? Andolsun Rabbine, biz onlarý da, þeytanlarý da mutlaka haþredeceðiz, sonra onlarý cehennemin çevresinde diz üstü çökmüþ olarak hazýr bulunduracaðýz. Sonra, her bir gruptan Rahman'a karþý azgýnlýk göstermek bakýmýndan en þiddetli olanýný ayýracaðýz. Sonra biz ona girmeye kimlerin en çok uygun olduðunu daha iyi biliriz. Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldýðý bir karardýr. Sonra, takva sahiplerini kurtarýrýz ve zulmedenleri diz üstü çökmüþ olarak býrakýveririz. (Meryem Suresi, 66-72)

Ayetlerden anlaþýldýðý gibi, mahþer günü tüm insanlar "cehennemin çevresinde diz üstü çökmüþ olarak" hazýr bulundurulacaklardýr. Tüm insanlar, mümin ya da kafir, cehennemin korkunç uðultusuna ve içindeki akýl durdurucu görüntülere þahit olacaklardýr. Ancak sonra müminler kurtarýlýr ve kafirler diz üstü çökmüþ olarak býrakýlýr. Daha sonra da cehennemin içine atýlýrlar.

Müminlerin de o topluluk içinde olmalarýnýn hikmetlerinden birinin, Allah'ýn azametini daha iyi kavramalarý ve O'na þükretmeleri olduðu düþünülebilir. Cehennem ortamýný yakýndan gören mümin, Allah'ýn kendisine verdiði imanýn ne kadar büyük bir nimet olduðunu iyice kavrar. Çünkü þahit olduðu cehennem o kadar korkunçtur ki, yalnýzca o azaptan kurtulmuþ olmak bile, insan için büyük bir mutluluktur.

Mümin, cehenneme þahit olmakla, kýyas yapma imkanýna sahip olur. Böylece insana verilecek en güzel nimetleri barýndýran, içinde ebedi kalacaðý cennetin deðerini daha iyi anlar. Dünyada da acýdan kurtulmak büyük bir nimettir. Örneðin dað baþýnda soðuktan donma tehlikesi geçiren biri için, içinde ateþ yanan köhne bir baraka, o an için en lüks otel odasýndan daha güzeldir. Günlerce yemek yememiþ birisi için kuru bir ekmek, normal zamanda yiyeceði en mükellef ziyafetten daha lezzetli gelir. Acýnýn sona ermesi, baþlý baþýna büyük bir sevinç, neþe, huzur ve dolayýsýyla þükür kaynaðýdýr.

Cehennemi yakýndan görüp ondan kurtulan mümin, iþte bu sevince ulaþýr. Bir de bunun üzerine cennet ile ödüllendirilmesi, Kuran'da sözü edilen "felah"ý (büyük kurtuluþ ve mutluluk) eksiksiz bir biçimde tadmasýný saðlar. Var olan en büyük azabý gördükten sonra, cennete girip hayal gücünün alamayacaðý nimetlere kavuþan mümin cennetin deðerini çok iyi bilir. Geri kalan sonsuz hayatý boyunca da cehennem ortamýný hiç unutmaz, bu sayede cennetten aldýðý zevk ayný oranda fazlalaþýr.

Mahþer gününde insanlar, Araf (burçlar) üzerinde bulunan, mümin ve kafirleri yüzlerinden tanýyan kimselerin þu sözleriyle karþýlaþýrlar:

Ýki taraf arasýnda bir engel ve burçlar (A'raf) üstünde hepsini yüzlerinden tanýyan adamlar vardýr. Cennete gireceklere: "Selam size" derler, ki bunlar henüz girmeyen fakat (girmeyi) 'þiddetle arzu edip umanlardýr.' Gözleri cehennem halkýndan yana çevrilince: "Rabbimiz, bizi zalimler topluluðuyla birlikte kýlma" derler.

Burcun üstündeki adamlar, kendilerini yüzlerinden tanýdýklarý (ileri gelen birtakým) adamlara seslenerek derler ki: "Ne (güç ve servet) toplamýþ olmanýz, ne büyüklük taslamanýz (istikbarýnýz) size bir yarar saðlamadý. Kendilerine Allah'ýn bir rahmet eriþtirmeyeceðine yemin ettiðiniz kimseler bunlar mýydý? (Cennettekilere de) Girin cennete. Sizin için korku yoktur ve mahzun olmayacaksýnýz." (A'raf Suresi, 46-49)

Artýk yaratýlmýþlarýn en hayýrlýlarý olan müminler (Beyyine Suresi, 7) ile yaratýlmýþlarýn en aþaðýlýðý (Beyyine Suresi, 6) olan inkarcýlarýn birbirlerinden sonsuza kadar ayrýlmalarý vaktidir. Ayýrma günü Kur'an'da þöyle belirtilmiþtir.

Ve resuller de (þahitlik için) belli bir vakitte getirildiði zaman. (Bu,) Hangi gün için ertelenmiþti? Ayýrma günü için. Bu ayýrma gününü sana ne bildirdi? O gün, yalanlayanlarýn vay haline. Biz, öncekileri helak etmedik mi? Sonra arkadan gelenleri onlarýn izinde yürüteceðiz. Ýþte Biz, suçlu-günahkarlara böyle yapýyoruz. O gün, yalanlayanlarýn vay haline. (Mürselat Suresi, 11-19)

Bu ayýrma günü, ölümle baþlar, diriliþle ve hesapla devam eder ve insanlarýn ebedi yurtlarýna yollanmasýyla son bulur. Kaf Suresi'nde kafirlerin ve müminlerin ebedi yurtlarýna yaptýklarý yolculuk, þöyle anlatýlýr:

O, ölüm sarhoþluðu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "Ýþte bu, senin yan çizip-kaçmakta olduðun þeydir" (denildiði zaman da).

Sur'a da üfürülmüþtür. Ýþte bu, tehdidin (gerçekleþtiði) gündür.

(Artýk) Her bir nefis, yanýnda bir sürücü ve bir þahid ile gelmiþtir.

"Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin; iþte Biz de senin üzerindeki örtüyü açýp-kaldýrdýk. Artýk bugün görüþ-gücün keskindir."

Onun yakýný olan (ve yanýndan ayrýlmayan melek) dedi ki: "Ýþte bu, yanýmda hazýr durumda olan þey."

Siz ikiniz (ey melekler), her inatçý nankörü atýn cehennemin içine,

Hayra engel olan, saldýrgan þüpheciyi,

Ki o, Allah'la beraber baþka bir ilah edinmiþti. Artýk ikiniz, onu en þiddetli olan azabýn içine atýn.

Onun yakýn-dostu (saptýrýcýgöz kırpma dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kýþkýrtýp-azdýrdým. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapýklýk içindeydi."

(Allah buyurursevinçli "Benim huzurumda çekiþip-durmayýn. Ben size daha önce 'kesin bir uyarý' göndermiþtim.

Huzurumda söz deðiþikliðe uðratýlmaz ve Ben kullara zulmedici deðilim."

O gün cehenneme diyeceðiz: "Doldun mu?" O da: "Daha fazlasý var mý? diyecek.

Cennet de, muttakiler için, uzakta deðildir, (o gün) yakýnlaþtýrýlmýþtýr.

Bu, size vaat olunandýr; (gönülden Allah'a) yönelip-dönen (Ýslam'ýn hükümlerini) koruyan,

Görmediði halde Rahman'a karþý 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmiþ' bir kalb ile gelen içindir.

Ona 'esenlik ve barýþ (selam)la' girin. Bu, ebedilik günüdür. (Kaf Suresi, 19-34)
Gönderen: 11.06.2007 - 16:14
Bu Mesaji Bildir   Ônder23 üyenin diger mesajlarini ara Ônder23 üyenin Profiline bak Ônder23 üyeye özel mesaj gönder Ônder23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 ÖLÜLERİN MEZARLARINDAN ÇIKMASI
Ônder23 11.06.2007 - 16:14

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1770 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mucahide81 (), kayacanta (44), eseslim (43), kadriyece75 (50), cilingir (43), aysenur (44), MUHENDIS_NL (48), SuLTaNnNnN (31), berkin (43), erdinctuna (49), fatima68 (30), Gulfem (37), komex (58), varyasyonn (45), Vildan01 (38), serkanküçük (40), Âsim-ulemin (32), taner (42), ahmetturani (48), harun231992 (33), blade_17 (38), smily_man (47), ihh (70), toni61 (46), memet_1993 (32), kopus (40), ayber (44), afra82 (43), temmuz29 (52), ByTNT77 (48), Almila (61), tarihiderbi (37), celal34 (55), maxpayne (55), erdoganismail (53), isacil (55), Kerimcan (44), arayan (44), pamuk (45), gülbahar (47), SuyDas (43)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 2.87258 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.