0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » EMİNE..........

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
EMİNE..........
944 Mesaj -
-Kim o? Hayýrdýr inþallah! Sabahýn köründe kim olabilir, diye mýrýldandý kapýyý açmaya doðru giderken.
-Benim Emine, cevabýný alýnca kapýyý açtý.
-Aman Allah’ým! Ne oldu sana öyle? Girsene, geç otur þöyle. Ýyi misin? Pek iyi görünmüyorsun.
-Ýyiyim, ama biraz yorgunum. Akþamdan beri yatmýþ deðilim. Sabah erkenden fýrsatýný bulup kaçmayý baþardým.
-Gözündeki morluk, yüzündeki þiþikler nedir? Bunlar nasýl oldu, kim yaptý?
-Sence kim yapmýþ olabilir, ya da kimler yapmýþ olabilirler?
-Baban ve aðabeylerin…
-Onlardan baþkasý buna cesaret edebilir mi sence?
-Yorgunsun, biraz dinlen, kendine gel konuþuruz, dedi Zehra.
Hemen kendi odasýnda Emine’ye bir yatak sererek dinlenmesi için yatmasýný saðladý. Eþi þehid olduktan sonra ev eþyalarýný alýp baba evine yerleþmiþti Zehra. Ailesi, eþyalarýný bir odaya yerleþtirerek odayý ona tahsis etmiþlerdi. Zaten evin en büyük çocuðuydu. Kendinden küçük üç kýz üç tane de erkek kardeþi vardý. Çocuðu olmamýþtý Zehra’nýn. Erkek kardeþleri de henüz küçüktü.
-Kimdir o sabahýn köründe gelen kýzým? Diye sordu annesi.
-Emine’ydi anne.
-Hangi Emine?
-Hani þu ailesi tarafýndan baský görüp bazen dövülen, çarþafý falan yýrtýlan… hatýrladýn mý?
-Yine ne olmuþ, dövmüþler mi yoksa?
-Herhalde… yüzü gözü morluklar içindeydi. Fazla detaya girmedim. Çok yorgundu. Dün akþamdan beri yatmamýþtý. Bunun için konuþmadýk. Hemen dinlenmesini saðladým. Þu an uyuyor. Kahvaltýyý hazýrlayalým uyandýrýrýz.
-Ne kadar acýmasýz bunlar. Allah belalarýný versin. Örtünüp namaz kýlýyor diye bir genç kýza bu yapýlýr mý hiç?
-Söze gelince “hepimiz Müslümanýz” diyorlar. Ayný zamanda da örtündü diye, camiye gidiyor diye gençler ve genç kýzlar görülmedik baskýya ve þiddete maruz kalýyorlar. Defalardýr Emine bu þekilde dayak yemiþ, baþörtüsü baþýndan alýnmýþ ve yýrtýlmýþ olarak bize geliyor. Her geliþinde de evdeki bazý renkli kumaþlarý baþýna sarýp geliyordu. Bu gün de eteklerinden bir tanesini yýrtýp, onu baþýna sararak gelmiþti. Çarþafý olmadýðý için de güneþ doðmadan gelmiþti. Adeta gece karanlýðýný kendine çarþaf yapmýþtý.
-Allah hayrýný kabul etsin. Allah onu bu zorluklardan kurtarsýn… Hadi kýzým onu uyandýr da kahvaltý yapalým. Çoktandýr yemek yememiþ olabilir. Aç acýna yatmýþtýr þimdi garibim.
Zehra, Emine’yi uyandýrýp kendisine elbise ve baþörtüsü getirerek hazýrlanýp yemeðe gelmesini istedi. Emine güzel bir abdest alýp sünnetlerini kýldýktan ve elbiselerini de deðiþtirdikten sonra oturma odasýna geçti. Zehra’nýn annesi:
-Hoþ geldin kýzým, sefalar getirdin, baþým gözüm üstüne geldin, dedi. (Býxwér hati keçam. Ser serémýn, ser ça’vémýn ra hati.)
-Hoþ bulduk teyze. Allah razý olsun, diyerek elini öpmek istedi. Ama Zehra’nýn annesi el öptürmeyip, Emine’nin yüzünü defalarca öperek; (Xweda wan ýslah ke. Xweda rahma xwe lýteke qizam. Çewa desté wan çu te, ev eziyet dane te…) “Allah onlarý ýslah etsin, Allah sana rahmet etsin kýzým. Nasýl elleri kalkýyor sana, bu eziyeti sana reva görüyorlar?” dedi. Bir yandan bunlarý söylüyor, bir yandan da aðlýyordu. Zehra dayanamadý:
-Yeter anne! Burasýný yas evine çevirdin. Sen deðil miydin “aç nasýl yattý” diyen, þimdi de vaveyladan onu býrakmýyorsun.
-Hadi gel kýzým gel, açsýn þimdi.
-Gerçekten açým. Ýki gündür yemek yemedim.
-Niye kýzým, sana yemek vermiyorlar mýydý? (Çýma qizam qey nan nedýdane te.)
-Yemek veriyorlardý da moralim bozuk olduðundan iþtahým yoktu.
-Yazýk, yazýk bir deri bir kemik kalmýþ. (Welat welat! Maye çerm u hesti.)
-Yeter anne! Moral vereceðine neler söylüyorsun.
Uzun süredir böylesine huzurlu bir kahvaltýyý ilk kez yapýyordu. Genelde evde kendisi ile alay edilip, laf atýldýðýndan hep tartýþma ve kavga olurdu. Bundan dolayý sofraya oturmaz, herkes yiyip kalktýktan sonra mutfakta yalnýz baþýna yerdi.
-Ýnanýr mýsýnýz?.. Uzun bir süredir ilk kez böylesine güzel ve huzurlu bir kahvaltý yapýyorum.
Gözleri dolarak hüzünlü bir sesle:
-Ne vardý sanki beni anlayýþ ile karþýlasalardý, dedi. Onlarýn hayatýnda, Ýslami hiçbir þey yok. Benim yaþamýmý da hazmetmediler. Ýlla ki onlar gibi yaþamak zorundaymýþým. Neymiþ? Siz þeriatçýsýnýz deyip, yýllardýr çektirmedikleri eziyet kalmadý. Eðer arkadaþlarýn; “Sabret, bir þey olmaz, Ýslami hayatýndan taviz vermeden evde kal” sözleri olmasaydý, çoktan evi terk etmiþtim. Ama son olay artýk dayanýlacak gibi deðildi. Düpedüz beni kiþiliksizleþtirmek ve Ýslam’dan uzaklaþtýrmak için bir oyun.
-Seni üzmemek için sormadýk. Sahi neler oldu. Anlatmak ister misin? Diye sordu Zehra.
-Kýzým, kahvaltýsýný bitirsin, siz daha sonra konuþursunuz.
Zehra’nýn annesinin bu sözü üzerine kahvaltýlarýný sessizlik içinde yapmaya baþladýlar.
Emine mutluydu. Tek endiþesi Muvahhidlerin onu tekrar eve gönderebilecekleri ihtimali idi. Gerçi bu sefer iþ çok ciddiydi. “Mümkün deðil, beni göndermezler” diye düþündü. “Nasýl göndersinler ki?... Yok hayýr mümkün deðil, göndermezler!” Çünkü artýk iþ çýðýrýndan çýkmýþ, sabýr sýnýrlarýný aþmýþtý. Zaman sabretme zamaný deðil, zaman tavýr koyma zamanýydý. “Ben de tavrýmý onlarý terk ederek koydum. Ya Rabbi! Sen þahit ol ki… benim dayanma gücüm kalmadý.”
Son cümle dilinden dökülmüþ, Zehra ve annesi de duymuþtu. Kahvaltý nihayet bitmiþ, sofrayý kaldýrýp bulaþýklarý da yýkadýktan sonra Zehra ve Emine odaya geçtiler.
-Salondaki fotoðraf… Hasan’ýn mýydý?
-Evet, annem ve babam onu çok sevdiklerinden ve þehid olduðu için fotoðrafýný büyütüp salona astýlar.
Aslýnda bir yönden çok þanslýsýn. Þehid hanýmý olmak herkese kýsmet olmaz. Haberini alýnca ciðerim parçalandý. Senin eþin olduðunu bilmiyordum. Akþam abim eve gelip; “Bu gün yine bir þeriatçýyý öldürdüler. Bunun için çok sevinçliyim” deyip bana dönerek; “Emo! Seni ben kendi ellerimle öldüreceðim” demiþti. Daha sonra, zaten seni gördüm ve eþin olduðunu söyledin.
-Allah’a þükürler olsun. Endiþem onun yolunu hakkýyla yürütememek ve ona layýk olamamaktýr. Yoksa dul kalmam fazla sorun deðil. Sahi konu baþka þeye geçti, seni unuttuk. Anlatsana neler oldu?
-Yýllardýr üzerimde süren baskýyý biliyorsun. Tüm bu baskýlara karþý defalarca hicret etmek istediðimi belirttim. Her defasýnda sabretmemin daha hayýrlý olduðu söylendi. Ben de itaat ederek tüm baskýlara mümkün mertebe taviz vermeden sabretmeye çalýþtým. Lakin son olay sabretmemin ötesinde bir þey. Benimle normal yollardan baþ edemeyince.. tüm baskýlara raðmen onlara taviz verip de inancýmdan dönmediðim için, kendilerince de artýk çaresiz kaldýklarýndan insan onuruna yakýþmayacak bir yola baþvurdular. Beni zorla amcamýn oðluna nikahlamayý kararlaþtýrdýlar. Amcamýn oðlu da dinsizin teki, tam bir ateist. Allah, Peygamber, din inancý hiç yok. Ayný zamanda içkici, kumarcý, eline geçen parayla alemler yapan ahlaksýzýn biri. Bizim akrabalardan kaç tanesinin kýzýný istedi, ama kimse ona kýz vermeye yanaþmadý. Hatta hepsinin ortak sözü þudur: “O serseriye kim kýz verir? Kýzlarýmýzý ateþe mi atalým?” iþte bu adama beri nikahlamak istiyorlar. Gerekçe olarak da “Ancak seni o yola getirebilir.” Diyorlar. Bunu bana söylediklerinde çýlgýna döndüm. “Ölürüm de onunla evlenmem” deyip baðýrýp çaðýrmaya baþladým. Kendimi kaybetmiþtim. Ne dediðimi ben de bilmiyordum. Benim tepki göstermem ve tavýr koymam, babamýn ve aðabeylerimin zoruna gitti. Üzerime çullandýlar. Biri dövüyor, yorulunca diðeri baþlýyordu. Ne kadar dövdüler bilmiyorum. Kendimden geçmiþim. Ayýldýðýmda annem ve küçük kardeþlerim baþucumda durmuþ aðlýyorlardý. Bir gün boyunca vücudumun aðrýsýndan, yataktan çýkamadým. Namazlarýmý bile oturarak kýlýyordum. Bu sabah fýrsatýný buldum. Ayrýca çarþafým olmadýðýndan gördüðün þekilde örtünüp gece karanlýðýný da fýrsat bilip evden kaçmayý baþardým. Ölsem de bir daha o eve gitmem. Zaten gitmem ölümümden beter olur. O serseriyle kesin evlendirirler beni.
Bunu da sýrf beni rencide edip Ýslami hayattan uzaklaþtýrmak için yapýyorlar. Zaten Ýslam’da mü’min bir kadýnýn kafir biri ile evlenmesi haramdýr. Bu adam tam bir kafir. Materyalistin biri.
-Gel, caným arkadaþým! Sana þöyle güzel bir þekilde sarýlayým.
Ýki arkadaþ sarýlmýþtý. Bir müddet gözyaþý dökerek çekilen çilelerin aðýrlýðý ve bu aðýrlýkla beraber verdiði haz ve huzuru düþünüyorlardý. Neler çekilmemiþti ki!..
Gencecik yaðýz gibi delikanlýlar kurþunlara hedef olup gencecik yaþta kara topraða girmiþ, yetmiþlik dedeler acýmasýzca katledilmiþ, kadýn, çocuk gözetilmeden sýrf Ýslami bir hayat yaþanýp küfre teslim olunmadýðý için vahþice þehit edilmiþ yüzlerce Müslüman…
Bu yetmiyormuþ gibi þimdi de çocuk, genç, yaþlý, kadýn demeden yine sýrf Ýslami kimliklerinden dolayý, Müslümanlar cezaevlerine konuluyor, vahþice iþkencelerden aylarca nasipleniyorlardý.
Döktükleri gözyaþlarý, çekilen bu acýlar sýrf Allah uðrunda baþlarýna gelenlerin kabul görmesi içindi.
-Seni bu þartlarda kesinlikle geri göndermezler. Arkadaþlar, seni onlara teslim etmezler. Sen hicret ederek, onlara teslim olmayacaðýný ispatladýn. Bak muvahhidlerin Þehid Rehberi, hicret ve muhacerat ile ilgili olarak; “Tevhid uðrunda mücadele veren evvelki ümmetleri, en baþta peygamberleri ve onarýn izleyicileri olan kahramanlarý düþünün. Ýslam’ýn hak davasýnýn insanlýðýn ve tarihin onlarýn omuzlarý üzerinde yükseldiðini göreceksiniz.
Ashab-ý Kehfin kýssasýna bakýn. Dönüþü olmayan muhaceratýn kahramanlarýný göreceksiniz. Rablerine iman eden o gençler zalim topluluk ve yönetimleri nasýl arkalarýna alarak terk ettiler. Biliyorsunuz muhacerat kaçmak deðildir.
Muhacerat müminlerin, baþ eðmezlerin güç yetiremeyince teslim olmayýþlarýnýn ifadesidir. Muhacir gözden dökülen yaþ gibidir. Yüksek daðlardan geldiði yerin kokusunu teneffüs ederken daðlar kadar büyük zulüm daðlarýný hatýrlar.
Bir muvahhidin, güç yetiremediðinden muhacir olduðunu andýkça, içten içe insaný aðlatmaz mý? Muhacir anýldýkça gurbet ve hasret ile beraber anýlýr. Ýnsaný duygulandýran, kalp yakanlarýn baþýnda muhacerat olsa gerek.
Davet tarihinde, davalarýn oluþumunda ve davalarýn zafere ulaþmasýnda muhaceratýn önemli aðýrlýðýnýn olmasý da bilinen bir gerçektir. Ya da beni duygulandýran, kalbime fazla dokunan bir þeydir muhacerat.
Dolayýsýyla þimdi dava uðruna küçük yaþýnda garib bir muhaceratý yaþayan gençlere fazla meylim vardýr. Benim yanýmda çok nazdardýrlar” diyor.
Bu satýrlarý okurken gözyaþlarýný tutamamýþtý her ikisi de. Hicreti yaþayan Emine, muhacir eþi olan Zehra.
-Þehit Hasan çok okurdu bu yazýyý. Okuduðum zaman derdi: “Ne kadar büyük bir iþ baþardýðýmý hatýrlarým.” Bunun için de mutlu olurdu. Biliyordum, görüyordum. Bu yazýyý okuduðu zaman rahatlardý. Ve hep þöyle derdi: “Ya Rabbi! Beni Kur'an-ý Kerim’de övgülere boðduðun muhacirlerden kabul et. Þahit ol ki, sadece ve sadece senin rýzan için kovuldum. Teslim olmaktansa hicreti tercih ettim. Benden kabul buyur, beni teslim olanlardan eyleme. Beni sadece sana boyun eðip teslim olanlardan eyle!” diye dua eder ve bana dönerek, “Zehra, sen de amin de!” derdi.
Güzel arkadaþým benim, Allah hicretini kabul etsin.

YETERKÝ KURAN SUSMASINDAN ALINTI......
Gönderen: 19.05.2007 - 10:18
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1931 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
abiyali (44), süleyman.d (44), ahmet_gumus58 (45), mahmut37 (32), kinsuen (47), mehmet1960 (65), profitas (53), akasia (50), uveysi (46), By_F_T_S_L (36), ahmet79x (63), maviihiss (41), antiyahudi (48), dogansele (46), Erci01 (52), zvezda (31), -KeRBeLa- (36), ranasu (43), sorgulayan (48), antepliselefi (46), Mehmet_Emin (40), ierginer (42), Gargantua (42), AyHanim (44), fatima20 (41), MAVILIM1978 (41), alyaz (49), Cengiz_Diril (46)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 2.88501 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.