*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1555 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 2. Aralık 2024 - 23:27

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » LÜTFEN OKUYUN ÇOK GÜZEL BİR KISSAS......

önceki konu diğer konu

5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	muhammed yusa

LÜTFEN OKUYUN ÇOK GÜZEL BİR KISSAS......

944 Mesaj -

Yarým günlük mÝsafÝr
Bismillahirrahmanirrahiym

Hava sýcak mý sýcaktý. Gökten ateþ yaðýyorcasýna, topraktan alev yükseliyorcasýna korkunç bir sýcaklýk... Dikenli çalýlar arasýndan yükselen cýrcýr böceði sesleri etrafa hakim olan sükutu bozuyordu. Karþý tepeden üç kiþi yuvarlanýrcasýna aþaðýya indiler; ortalýðý bir toz bulutu kaplamýþtý. Birinci adam tepenin eteðine varýnca durdu. Yüzüne sýkýca doladýðý bez parçasýný açarak bitkin bir tavýrla:

-Saatlerdir bu çölde dolaþýp durmadayýz, diye mýrýldandý, fakat halâ bir damla su bulabilmiþ deðiliz!

Ýkinci adam üzgün ve endiþeli bakýþlarla çevresine bakýndý, vücudu terden sýrýlsýklam olmuþtu. Yorgun elleriyle yerden bir avuç toprak alýp havaya savurarak kýsýk bir sesle söylendi:

-Toprak kupkuru... Su kokusu gelmiyor burnuma... Belki de kaderimiz bu çölün ortasýnda susuzluktan ölmek, kimbilir?..

Üçüncü adam bitkin adýmlarla tepenin çevresini dolanmaya baþladý. Diðer iki kiþi de onun ardýsýra gittiler. Kýzgýn toprak, yumuþak ve kalýn bir kum tabakasýyla örtülüydü. Her adýmda dizlerine kadar kuma gömülüyordu. Üç adam, yorgun ve susuz bir halde dört bir yaný aranýp durmadaydý. Ancak, nereye dönseler uçsuz bucaksýz kýzgýn çölden baþka birþey çýkmýyordu karþýlarýna. O sýrada birisi elini alnýna götürerek güneþin kamaþtýrdýðý birisi elini alnýna götürerek güneþin kamaþtýrdýðý gözlerine siper edip diðer eliyle gösterdiði noktaya doðru baðýrdý:

-Hey! Bakýn!..

-Tepenin biraz ötesinde, birkaç hurma aðacýnýn olduðu bir vaha görünüyordu.

Hurma aðaçlarýnýn uzun yapraklarý, minik bir pýnara doðru eðilmiþti. Aðaçlarýnýn gölgesinde bir koyun uzanmýþ, uyuyordu. Daha ötede bir çadýr çarpýyordu göze. Çadýrýn hemen yanýnda oturan yaþlý bir kadýn elindeki iðle konuþurcasýna yün eðirmekle meþguldü. Üç adam, sabýrsýzlýkla ona doðru koþmaya baþladýlar. Onlarý gören yaþlý kadýncaðýz ilkin neye uðradýðýný þaþýrdý, ancak kendisini çabucak toparlayarak hemen yanýbaþýndaki sopaya sarýlýp ayaða kalktý, elindeki sopayý tehditkâr bir tavýrla onlara doðru sallamaya baþladý.

Bunun üzerine öndeki adam:

-Hey! Nine! diye baðýrdý, Bizden korkmana gerek yok! Biz yolcuyuz, þu çölün ortasýnda aç ve susuz kalýverdik!

Yaþlý kadýn tereddütlü bakýþlarýný onlardan ayýrmaksýzýn

-Sizi tanýmýyorum! dedi, kimsiniz?!

Adam bitkinlikle cevap verdi:

-Allah misafiri!... Mekke'ye, Allah'ýn evini ziyarete giden hac yolcularýyýz! Bize buraz su verirsen minnettar kalýrýz sana!

Yaþlý kadýncaðýz:

-Ka'be'yi ziyarete yayan mý gidiyorsunuz?! diye sordu hayretle.

Yorgun adam, terbiyeli bir hareketle baþýný öne eðip:

-Rabbimin evine yayan gitmemeye utanýrým! dedi, Adaðýmýz böyle, Allah'ýn evine yürüyerek gitmeyi ahdettik biz!..

Yaþlý kadýn sopayý tutan elini yavaþça yere indirerek:

-Allah'ýn evini ziyarete gidenlere kapýmýz her zaman açýktýr! dedi, Buyrun, çadýrda dinlenin biraz!

Üç yorgun adam, çadýra girdi.

Yaþlý kadýn koyunu saðdý.

Çok geçmeden elinde süt dolu bir kâseyle çadýra girip:

-Kýzgýn çölde su içmek göze zarar verir, dedi. Yol yorgunusunuz, önce biraz süt için hele!

Üç adam, yaþlý kadýnýn getirdiði taze sütü sýrayla ve büyük bir iþtiyakle içtiler. Yaþlý kadýn:

-Ben ve kocam bu çadýrda yaþarýz, dedi. Kocam her gün sabahýn erken vakitlerinde çöle gider, gün batýmýna doðru çölden gelir. Biliyorum ki açsýnýz; fakat ne yazýk ki yiyecek hiçbirþeyimiz yok... Fakat...

Yaþlý kadýn bir an durakladý. Hurma aðaçlarýný gölgesinde uyuyan koyuna bakýyordu. Hafif bir esinti hurma aðaçlarýnýn uzun dallarýný yavaþça oynatýyordu. Yaþlý kadýn:

-Eðer, diye mýrýldandý kendi kendine, Koyunu kesersem þu yorgun misafirlere yiyecek birþeyler hazýrlayabilirim!

Yaþlý kadýn bu düþünceyle koyuna doðru yürüdü. Misafirlerden biri de yerinden doðruldu o sýrada Pýnara gidip abdest aldý. Yaþlý kadýn onun bütün hareketlerini sessizce izlemiþ, þaþýrmýþtý. Zira adamcaðýzýn eli ayaðý titriyordu, rengi de iyiden iyiye sararmýþtý birden... Ýhtiyar kadýn:

-Açlýk ve yorgunluktan mý bu titreyiþin oðul?! dedi, bir ana þefkatiyle.

Adam:

-Hayýr, dedi tedirgi bir tavýrla; Alemlerin Rabbi'nin huzuruna çýkmak istiyorum, bu titreyiþ O'nun korkusundan...

Adamýn yüzü tanýdýk gelmiþti yaþlý kadýna. "Onu nerede gördüm acaba? Tanýyor gibiyim..." dedi kendi kendine.

Beyaz teni güneþte yanmýþ, yer yer bronzlaþmýþtý. Saçlarý sýk, gür ve kývýrcýktý. Kara gözleri; çölün geceleri gibi simsiyahtý. Yaþlý kadýn onu gördüðünde çocukluðunda baþýndan geçen bir olayý hatýrladý. Bir gün annesi hurma aðacýna çýkmýþ, beyazlaþan kýsýr filizleri kopararak onun için yere atmadaydý. Hurmalýk, elvan elvan yeþillik kokuyordu o gün. Adeta dünyanýn bütün bitkilerini koparýk havaya saçmýþlardý... O sýrada koþarak gelen babasý nefes nefese "Sevindirici bir haberim var!" diye baðýrmýþtý heyecanla, "Muhammed adlý biri, herkesi tektanrýya, Allah'a tapmaya çaðýrmýþ!... Putlara karþý olduðunu, kýz çocuklarýnýn diri diri topraða gömülmesini kýnadýðýný söylüyorlar! Allah'ýn elçisiymiþ! Gökten yeryüzüne bizler için mutluluk ve saadet mesajý getirmiþ!...

Yaþlý kadýn derin bir iç geçirerek adama tekrar bakýp "Allah'ým ! Kim bu adam?" diye düþündü, "Niçin o günü hatýrlatýyor bana acaba?!"

Adam, onun düþündüklerini sezmiþ gibi:

-Nine! Ne düþünüyorsun öyle? diye sordu. Yaþlý kadýn kendisini toparlamaya çalýþarak:

-Ben mi? dedi, Hiç... Biriniz þu koyunu kesse de, etiyle size yemek piþirsem diyorum...

Adam:

-Hayýr nineciðim! dedi; kocan gelir de koyunu soracak olursa ne cevap verirsin o zaman?

Yaþlý kadýn baþýný dikerek:

-Benim kocam kimseyi çölün ortasýnda aç býrakmaya razý olmaz! dedi, gururla...

Sonra da misafirlere dönüp birinin koyunu kesmesini rica etti. Koyunun etiyle çabucak yiyecek birþeyler hazýrlayýp onlarý doyurdu. Yemek bittikten sonra üç adam ayaða kalkýp çadýrdan çýktýlar. Ýçlerinden biri yaþlý kadýna dönüp:

-Allah razý olsun nineciðim! dedi, Saðolasýn! Bize iyilikte bulundun... Þimdi Mekke'ye hangi taraftan gidebileceðimizi söyler misin?..

Yaþlý kadýn, eliyle çölün batýsýný gösterdi. Güneþ, son ýþýklarýný da yerden toplayarak gitmeye hazýrlanýyordu. Üç adam yaþlý kadýnla vedalaþarak yola koyuldular. Ýhtiyar kadýn, batmak üzere olan güneþin kýzýl ýþýklarý altýnda kayboluncaya kadar bir an olsun gözlerini ayýrmaksýzýn öylece durup seyretti onlarý...

-*-

Çok geçmeden kocasýnýn gür sesi bütün çölde yankýlanýrcasýna kulaklarýnda çýnladý:

-Hey! Kadýn! Neredesin! Biraz süt getir de içeyim... Elini çabuk tut! Akþamýn bu vaktinde ne kadar yorgun ve susuz olduðunu bilmiyor musun?!

Yaþlý kadýn ürperdi... Koyunun boþ olan yerine baktý korkuyla... Kocasý halâ baðýrýyordu:

-Süt kâsesi niçin boþ bugün!" Þu koyunu saðmadýn mý daha?!

Kadýncaðýz kâseyi alýp telaþla pýnara doðru seðirtti. Kâseyi kocasýna uzattýðýnda, içindekinin su olduðunu gören kocasý hayret ve öfke dolu bir sesle:

-Bu da ne! diye haykýrdý, Bu kýzgýn çölün ortasýnda su içemeyeceðimi bilmez misin sen?! Çabuk biraz süt getir bana!..

Kadýncaðýz ne yapacaðýný þaþýrmýþtý, çaresizdi. Kekelercesine:

-Þey... dedi, Þu koyun vardý ya... Ben... Yani... Onu...

Adam hurma aðaçlarýnýn olduðu tarafa baktý, koyun herzamanki yerinde yoktu!

-Koyun nerede!... diye sordu hayretle.

Yaþlý kadýn çölün batýsýný göstererek gözlerini ufuktan ayýrmaksýzýn:

-Üç kiþi geldi... dedi yavaþça. Aç ve susuzlardý. Tanrý misafiri... Azýklarý bitmiþti... Susuzluklarýný gidermesi için önce süt ikram ettim onlara. Sonra da karýnlarýný doyurmak için koyunu kesmelerini rica ettim... Koyunun etiyle...

Kocasý öfkeneden deliye dönmüþtü:

-Ne!!! diye haykýrdý olanca þaþkýnlýðýyla; üç yabancýya yedirdin ha!?!

Yaþlý kadýn gözlerini ufuktan ayýrmaksýzýn:

-Yabancý deðillerdi! mýrýldanýrcasýna yavaþ bir sesle: Birinin yüzü tanýdýk geldi bana. Aþina birþey vardý çehresinde sanki... Evet... Peygamberimsi bir nurla parlýyordu yüzü... Büyük insanlara mahsus bir azamet vardý onda...

Kocasý baðýrdý:

-Neler söylüyorsun be kadýn! Kimdi o adam?!

Yaþlý kadýn kendi kendine konuþurcasýna:

-O, diye mýrýldandý, Allah'ýn Resulü Muhammed'e -sav- benziyordu.

Kocasý ellerini periþan bir hareketle baþýna götürüp:

-Mahvoldum! diye haykýrdý ve ekledi: Delirdin mi sen!? Resulullah -sav- dünyadan göçeli yýllar oldu... Onun vefatýný duyduðun zaman saçýný baþýný yolarak aðlamýþtýn hani... Hatýrlamýyor musun?!

Yaþlý kadýn

-Allah'a yemin ederim ki o günü unutmuþ deðilim, dedi.

Adam hiddetle baðýrdý:

-O halde cezalandýrýlmamak için deli numarasý yapýyorsun öyle mi? Yegane koyunumuzu tutup elaleme baðýþlýyor, sonra da cezadan kurtulmak istiyorsun ha! Çabuk, yaptýðýndan piþmanlýk duyduðunu söyle, hadi!

Yaþlý kadýn baþýný yukarý doðru kaldýrarak:

-Bin tane koyunum olsaydý, hepsini onlara kurban ederdim! dedi.

Bu cevap adamý çýlgýna çevirmiþti. Elindeki sopayý yukarý doðru kaldýrarak yaþlý kadýna saldýrdý. Kadýncaðýz dehþetle yerinden fýrlayarak karþý tepelerden birine doðru koþmaya baþladý. Adam onu izlemekten vazgeçmiþti, var gücüyle baðýrdý:

-Defol! Sakýn bu taraflara adýmýný atma! Eðer buralarda gözüme görünecek olursan vallahi diri diri gömerim seni!..

O bunlarý söylerken kadýncaðýz tepeyi çoktan aþmýþ, gözden kaybolmuþtu bile...

-*-

Medine sokaklarýndan yükselen deve çýngýraklarý sesi, kulaklarý okþar gibiydi. Güneþ, hurma aðaçlarýnýn uzun yüksek dallarýna çarpýyor, parýl parýl ýþýltýlar saçýyordu yapraklardan... Rüzgar hafif bir esintiyle yerden kaldýrdýðý topraðý, ak saçlý yaþlý kadýnýn yüzüne gözüne serpiyordu sevgiyle... Kadýncaðýz eðilmiþ, yerde bulduðu hurma çekirdeklerini aceleyle elindeki sepete atýyordu. Medine halký en az onun kadar aceleci hareketlerle geçmedeydi sokaðý... Yaþlý kadýn baþýný kaldýrarak þimdi göðün tam ortasýna varmýþ bulunan güneþe dikti dözlerini:

-Güneþ iyice yükselmiþ... diye iç geçirdi, gün ortaya vardý ama benim sepet yarýya kadar bile dolmadý daha...

O sýrada gri renkli bir güvercin süzülerek yaþlý kadýnýn hemen yanýbaþýnda yere kondu yavaþça. O da aceleci hareketlerle hurma çekirdeklerinin arasýný gagalamaya baþladý.

Yaþlý kadýn ona bakarak:

-Sen de mi çekirdek peþindesin minik güvercin? dedi okþarcasýna bir sesle: Sen de hurma çekirdeði satarak mý kazanýyorsun geçimini yoksa?

Güvercin kendi etrafýnda þöyle bir döndükten sonra yeniden topraðý gagalamaya baþladý. Yaþlý kadýn ona acýmýþtý:

-Biliyorum, dedi titrek bir sesle: Sen de açsýn, çekirdekler arasýnda yiyecek birþeyler bulmak zorundasýn... Küçük bir kulübem olsaydý seni yanýma alýr, kulübeme götürür, buðday ve arpa koyardým önüne... Senin yanýnda oturur, hurma yapraklarýyla sepet örerdim ben de... Týpký eskiden olduðu gibi hani...

Yaþlý kadýn bunlarý söyledikten sonra derin bir iç çekip düþünceye daldý. Güvercin, gagasýna inci bir dal alýp kanatlandý. Gagasýndaki dalý çamurdan bir duvarýn üzerine, iyice kenarýna býrakýverdi. O sýrada gelen hafif bir esinti, incecik dalý alýp götürdü. Yaþlý kadýn yavaþça kýmýldandý. Yorgün yüzünün terini elinin tersiyle silerek yeniden yere eðilip iþe koyuldu, bir yandan da þöyle düþünüyordu:

-Oldu bir kere... Yaptýðým iyiliðe piþman deðilim ama... O adam peygamberin yüzünü hatýrlatýyordu bana. Beytullah'a yayan gitmeyi ahdetmiþti. Namaza durduðunda Allah korkusuyla nasýl da titriyordu öyle!.. O sýrada güneþ karþýsýnda dupduru ve berrak bir pýnar gibi olduðunu hissettim onun...

Baþýný kaldýrýp göðe baktý:

-Allah'ým!.. O adam kimdi acaba?!

O sýrada bir çift gözün bakýþlarýný üzerinde hissederek baþýný yere doðru çevirip etrafýna bakýndý. Aman Allah'ým! Kalbi duracaktý neredeyse!.. Bir adam yanýbaþýnda diz çökmüþ ona bakýyordu. Gülgeç ve nur dolu bir yüzü vardý, çölün geceleri gibi simsiyah ve pýrýl pýrýldý gözleri... Kadýncaðýz zorlukla kendisini toparlamaya çalýþarak "Aman Allah'ým! Rüya mý görüyorum yoksa?! dedi hayretle, "Bu onun hayali!.. Bana bakýyor!..! Ne yapacaðýný bilememenin þaþkýnlýðýyla yavaþça yerinden doðruldu, sepetine sýmsýký yapýþarak arkasýna bakmaksýzýn aceleci adýmlarla oradan uzaklaþmaya baþladý.

Adam, yerinden doðruldu:

-Bir dadika!.. diye seslendi ona.

Yaþlý kadýn dehþetle irkildi, çivilenmiþ gibi olduðu yerde kalakaldý öylece... Adam ona bakarak sordu:

-Beni tanýdýn mý?

Yaþlý kadýnýn sesi titrer gibiydi:

-Hayýr... Kimsin sen?..

-Arkadaþlarýmla birlikte bir öðle vakti yarým günlüðüne misafir olmuþtuk sana hani... Hatýrlýyor musun?

Yaþlý kadýn halâ hayal gördüðünü sanýyordu, kekelercesine:

-Allahaþkýna!.. dedi, Söyle bana, sen o musun yoksa onun hayali mi?

Adam sevgiyle gülümseyerek:

-Þu sokaktan geçiyordum... dedi, yere eðilmiþ, hurma çekirdeði toplamakla meþgul olduðunu gördüm. Þimdi senin dinlenme çaðýn... Sana bin koyunla bin altýn verirsem kabul eder misin?

Yaþlý kadýn hayretten küçük dilini yutacak gibiydi:

-Bin altýnla bin koyun mu?!!! Aman Allah'ým!.. Fakat... Kimsin sen?!

Adam gülümsüyordu sevgiyle:

-Allah'ýn kullarýndan biri... Bir öðle vakti yarým günlüðüne sana konuk olmuþ bir tanrý misafiri...

Adam bunlarý söyledikten sonra bir kaðýda birþeyler yazýp yaþlý kadýna vererek sessizce uzaklaþýp gitti.

Yaþlý kadýn:

-Ýyi ama, kimsin sen!?.. diye haykýrdý yalvarýrcasýna bir sesle.

O sýrada oradan geçmekte olan birisi kadýncaðýza yaklaþarak:

-Onu tanýmýyor musun sen?! diye sordu hayretle: Þia müslümanlarýnýn ikinci imamý Ali oðlu Hasan'dýr -s- o !...

Yaþlý kadýn hayretle irkildi... Sokaðýn sonuna doðru giderek gözden uzaklaþan Ýmam'ý seyretti þaþkýnlýkla.

Hafif bir esinti, olgunlaþmýþ hurmalarýn taptaze kokusunu saçýyordu "Medine" sokaklarýna.
imam hasan hayatýndan bir kýssas....
wesselam

Gönderen: 04.05.2007 - 20:51

muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara

muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle

	ehli zikir

31 Mesaj -

allah razý olsun kardeþim çok güzel bir kýssa idi.okurken gözlerim yaþardý,içim ürperdi.

Gönderen: 04.05.2007 - 21:05

	dilrugba

51 Mesaj -

ALLAH RAZIOLSUN COK GUZEL BIR PAYLASIM OLMUS MEVLAM HERKESE BU KISSADAN ORNEK ALMAYI NASIP ETSIN OKUYUP UNUTMAYALIM MEVLAM AMEL EDENLERDEN EYLESIN düsün

Gönderen: 04.05.2007 - 23:29

	k_a_r_d_e_l_e_n

154 Mesaj -

Gönderen: 05.05.2007 - 11:36

k_a_r_d_e_l_e_n üyenin diger mesajlarini ara

k_a_r_d_e_l_e_n üyeyi arkadas listeme ekle

	_LaL_

838 Mesaj -

emeðinize saðlýk..

Allah Razı Olsun

Gönderen: 05.05.2007 - 17:19

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1555 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
TURGUT AKYUZ (50), begonya (54), koyuncu (55), CNC KALIP (39), xervet (48), OSMANLI-1071 (51), vatan1 (58), messi (37), hakanhamza05 (48), hasretgülü (38), sib0sh (37), dayko (48), usakli1 (69), Nasrullah_Murta.. (41), mesel ufku (31), Aziz ilhan (39), Bursali (72), yilah (39), ismail45 (69), cuneytefe (47), AODÝKENE.. (74), Abdullah38 (33), sadetdin (44), seul55 (44), Mustafa Abdulme.. (48), gafilgezme (55), alpaslanavci (39)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.98404 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.