0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » HZ.İBRAHİM'İN HAYATİ

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Rabbanice su an offline Rabbanice  
HZ.İBRAHİM'İN HAYATİ
92 Mesaj -
Ýbrahim, ne yahudi idi, ne de Hýristiyan'dý: ancak, o hanif (muvahhid) bir müslümandý, müþriklerden de deðildi. Doðrusu, insanlarýn Ýbrahim'e en yakýn olaný, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir. Allah, mü'minlerin velisidir. (Al-i Ýmran Suresi, 67-68)

Hz. Ýbrahim, Kuran'da kendisinden sýklýkla bahsedilen ve Allah'ýn insanlara örnek gösterdiði bir peygamberdir. Putlara tapan kavmine Allah'ýn mesajýný getirmiþ ve onlarý uyarýp korkutmuþtur. Kavmi ise Hz. Ýbrahim'in uyarýlarýný dinlememiþ, aksine ona cephe almýþtýr. Kavminin baskýlarý artýnca Hz. Ýbrahim, eþi, Hz. Lut ve beraberindeki birkaç kiþiyle beraber bir baþka yere göç (hicret) etmek zorunda kalmýþtýr.

Kuran'da, öncelikle Hz. Ýbrahim'in Hz. Nuh'un soyundan geldiði belirtilmektedir.
Alemler içinde selam olsun Nuh'a. Gerçekten biz, ihsanda bulunanlarý böyle ödüllendiririz. Þüphesiz o, bizim mü'min olan kullarýmýzdandý. Sonra diðerlerini suda boðduk. Doðrusu Ýbrahim de onun (soyunun) bir kolundandýr. (Saffat Suresi, 79-83)

Hz. Ýbrahim'in zamanýnda Mezopotamya ovasýnda, Orta ve Doðu Anadolu'da yaþayan birçok kavim, göðe ve yýldýzlara tapýyorlardý. En büyük tanrýlarý Ay tanrýsý "Sin" idi. Ay tanrýsý uzun sakallý ve elbisesinin üzerinde hilal þeklinde ay bulunan bir insan suretinde canlandýrýlýyordu. Ayrýca bu kavimler bu tanrýlara ait birçok kabartma resim ve heykelcik yapýyor ve bunlara tapýyorlardý. Oldukça yaygýn olan bu inanç, özellikle Yakýndoðu'da kendisine oldukça uygun bir yaþam sahasý bulmuþ ve bu sayede uzun zaman varlýðýný sürdürmüþtü. Bölgede yaþayan insanlar MS 600'lü yýllara kadar bu tanrýlara tapmaya devam ettiler. Bu inancýn bir sonucu olarak, Mezopotamya'dan Anadolu'nun içlerine kadar olan bölgelerde "Ziggurat" ismiyle bilinen ve hem gözlem evi hem de tapýnak olarak kullanýlan yapýlar inþa edilmiþ ve buralarda baþlýca Ay tanrýsý "Sin" olmak üzere çeþitli tanrýlara tapýnýlmýþtý...

Günümüzde ancak arkeolojik kazýlarla belirlenebilen bu inanç þeklini, Kuran'da bulabilmek mümkündür. Kuran'da belirtildiðine göre, Hz. Ýbrahim bu ilahlara tapmayý reddetmiþ ve sadece tek gerçek ilah olan Allah'ý tanýmýþtý. Kuran'ý Kerim'de Hz. Ýbrahim'in bu davranýþý þöyle anlatýlýr:
Hani Ýbrahim, babasý Azer'e (þöyle) demiþti: "Sen putlarý ilahlar mý ediniyorsun? Doðrusu, ben seni ve kavmini apaçýk bir sapýklýk içinde görüyorum.

Böylece Ýbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olmasý için- göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.

Gece, üstünü örtüp bürüyünce bir yýldýz görmüþ ve demiþti ki: "Bu benim rabbimdir." Fakat (yýldýz) kayboluverince: "Ben kaybolup-gidenleri sevmem" demiþti.

Ardýndan Ay'ý, (etrafa aydýnlýk saçarak) doðar görünce: "Bu benim rabbim" demiþ, fakat o da kayboluverince: "Andolsun" demiþti, "Eðer Rabbim beni doðru yola erdirmezse gerçekten sapmýþlar topluluðundan olurum."

Sonra güneþi (etrafa ýþýklar saçarak) doðar görünce: "Ýþte bu benim rabbim, bu en büyük" demiþti. Ama o da kayboluverince, kavmine demiþti ki: "Ey kavmim, doðrusu ben sizin þirk koþmakta olduklarýnýzdan uzaðým."

Gerçek þu ki, ben bir muvahhid olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben müþriklerden deðilim. (Enam Suresi, 74-79)

Kuran'da Hz. Ýbrahim'in doðduðu ve yaþadýðý yer hakkýnda ayrýntýlý bir bilgi verilmez. Ancak verilen önemli bir bilgi, Hz. Ýbrahim ve Hz. Lut'un ayný zamanda ve yakýn coðrafyalarda yaþadýklarýdýr. Çünkü Lut kavmine gönderilen melekler, Hz. Lut'u ziyaret etmeden önce Hz. Ýbrahim'e gelmiþler ve karýsýna bir çocuk müjdesi vermiþlerdir.

Kuran'da Hz. Ýbrahim hakkýnda bahsedilip de, Eski Ahit'te bahsedilmeyen bir konu Kabe'nin inþaasýdýr. Kuran'da Kabe'yi Hz. Ýbrahim'in oðlu Ýsmail ile beraber inþa ettikleri anlatýlmaktadýr:
Ýbrahim, Ýsmail'le birlikte Evin (Ka'be'nin) sütunlarýný yükselttiðinde (ikisi þöyle dua etmiþti): "Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Þüphesiz, Sen iþiten ve bilensin; (Bakara Suresi, 127)

Bugün Kabe'nin geçmiþi hakkýnda bilinen yegane þey ise, buranýn çok eski zamanlardan itibaren kutsal bir yer olarak kabul edildiðidir. Bu nedenle, Kabe'ye peygamberimiz öncesindeki cahiliye döneminde putlarýn yerleþtirilmesinin, Hz. Ýbrahim tarafýndan teblið edilen ilahi dinin zaman içinde yozlaþtýrýlmasýnýn ve dejenere edilmesinin bir sonucu olduðunu söylemek mümkündür.


Eski Ahit'te Hz. Ýbrahim'in Doðum Yeri

Hz. Ýbrahim'in doðduðu yerin neresi olduðu sorusu her zaman için üzerinde tartýþýlan bir konu olmuþtur. Hýristiyanlar ve Museviler Hz. Ýbrahim'in Güney Mezopotamya'da doðduðunu söylerlerken, Ýslam dünyasýndaki yaygýn kaný, Ýbrahim peygamberin doðum yerinin Urfa-Harran civarý olduðudur. Eldeki bazý yeni bulgular, Musevi ve Hýristiyan tezlerinin tam olarak doðruyu yansýtmadýðýný göstermektedir.

Museviler ve Hýristiyanlar, Hz. Ýbrahim'in doðum yerinin Güney Mezopotamya olduðunu söylerlerken dayanaklarý, Tevrat'týr. Tevrat'ta Hz. Ýbrahim'in doðum yerinin Güney Mezopotamya'daki Ur þehri olduðu söylenmektedir. Hz. Ýbrahim, bu þehirde doðup büyüdükten sonra Mýsýr'a gitmek için yola çýkmýþ, Türkiye sýnýrlarý içinde bulunan Harran bölgesini geçerek uzun bir yolculuk sonunda Mýsýr'a varmýþtýr.

Oysa yeni bulunan bir Eski Ahit nüshasý, bu bilginin doðruluðu hakkýnda ciddi þüphelerin oluþmasýna yol açmýþtýr. Zira bugüne kadar bulunan en eski Eski Ahit nüshasý olarak kabul edilen MÖ 3. yüzyýla ait bu Yunanca kopyada, "Ur" þehrinin ismi bile geçmemektedir. Bugün birçok Eski Ahit araþtýrmacýsý, "Ur" kelimesinin bir yanlýþ yazýlma veya sonradan eklenme olduðunu söylerler. Buna göre Hz. Ýbrahim, Ur þehrinde doðmamýþ, belki de hayatýnda hiç Mezopotamya bölgesine gitmemiþtir.

Ayrýca þu bilinmektedir ki, zaman içinde bazý yerlerin isimleri ve kapsadýklarý bölgeler deðiþebilmektedir. Günümüzde Mezopotamya ovasý dendiði zaman, herkes kabaca Fýrat ve Dicle nehirlerinin arasýnda kalan Irak topraklarýnýn güney kesimlerini anlamaktadýr. Oysa günümüzden 2000 yýl önce Mezopotamya olarak tanýmlanan yer, daha kuzeyde, neredeyse Harran'ý da içine alan ve Türkiye topraklarýna kadar uzanan bir bölgeydi. Bu sebeple Eski Ahit'te yazan Mezopotamya Ovasý ifadesinin doðru olduðunu kabul etsek bile günümüz Mezopotamyasý ile 2000 yýl öncesinin Mezopotamyasý'nýn ayný yerler olduðunu düþünmek yanlýþ olacaktýr.

Hz. Ýbrahim'in doðum yeri olarak gösterilen Ur þehri hakkýnda ciddi þüpheler ve anlaþmazlýklar varsa da, Hz. Ýbrahim'in yaþadýðý yerin Harran ve çevresi olduðu konusunda bir fikir birliði vardýr. Hatta Eski Ahit üzerinde yapýlacak kýsa bir inceleme, burada bile Hz. Ýbrahim'in doðum yerinin Harran olarak gösterildiðine dair bazý ifadeler ortaya çýkartýr. Örneðin Eski Ahit'te Harran bölgesine "Aram bölgesi" ismi verilmektedir (Tekvin, 11/31 ve 28/10). Hz. Ýbrahim'in soyundan gelen kiþilerin ise kendilerini bir "Arami'nin oðlu" olarak tanýttýklarý söylenmektedir. (Tesniye, 26/5) Hz. Ýbrahim'in bir Arami olarak tanýnýyor olmasý, onun bu bölgede hayatýný sürdürdüðünü göstermektedir.

Nitekim Ýslami kaynaklarda da Hz. Ýbrahim'in doðum yerinin Harran ve Þanlýurfa olduðu yönünde güçlü bir kaný vardýr. "Peygamberler þehri" olarak nitelendirilen Þanlýurfa'da Hz. Ýbrahim'le ilgili birçok hikaye ve efsane bulunmaktadýr.


Eski Ahit Neden Deðiþtirildi?

Eski Ahit ve Kuran iki ayrý Hz. Ýbrahim'den bahseder. Kuran'da Hz. Ýbrahim putperest bir topluluða elçi olarak gönderilmiþtir. Kavmi göðe, yýldýzlara, aya ve çeþitli putlara tapmaktadýr. O ise kavmiyle mücadele eder, onlarý batýl inanýþlarýndan geri çevirmeye çalýþýr, bu nedenle de baþta babasý olmak üzere tüm kavmin düþmanlýðý ile karþýlaþýr.

Oysa bunlarýn hiçbiri Eski Ahit'te yer almaz. Hz. Ýbrahim'in ateþe atýlmasý, kavminin putlarýný kýrmasý gibi olaylar da Eski Ahit'te bulunmaz. Hz. Ýbrahim'in Eski Ahit'teki konumu, daha çok Yahudilerin atasý þeklindedir. Eski Ahit'teki bu tablonun "ýrk" kavramýný ön plana çýkartmak isteyen Yahudi önde gelenleri tarafýndan çizildiði ise açýktýr. Kendilerinin Allah tarafýndan ebediyen seçilmiþ ve üstün kýlýnmýþ bir halk olduklarýna inanan Yahudiler, bilerek ve isteyerek Kutsal Kitaplarýný tahrif etmiþler ve söz konusu inanýþ doðrultusunda eklemeler ve çýkarmalar yapmýþlardýr. Bu sebepten dolayýdýr ki Eski Ahit'te anlatýlan Hz. Ýbrahim, sadece Yahudilerin atasýdýr.

Eski Ahit'e inanmakta olan Hýristiyanlar da Hz. Ýbrahim'in Yahudilerin atasý olduðunu düþünürler; ancak bir farkla: Hýristiyanlar'a göre Hz. Ýbrahim bir Yahudi deðil, bir Hýristiyan'dýr. Irk kavramýný Yahudiler kadar önemsemeyen Hýristiyanlar'ýn bu tutumu, bu iki dinin arasýnda bir çatýþmaya ve tartýþmaya yol açmýþtýr. Allah, Al-i Ýmran Suresi, 65-68. ayetlerinde bu tartýþmalara þöyle bir açýklama getirir:
Ey Kitap ehli, Ýbrahim konusunda ne diye çekiþip tartýþýyorsunuz? Tevrat da, Ýncil de ancak ondan sonra indirilmiþtir. Yine de akýl erdirmeyecek misiniz?

Ýþte sizler böylesiniz; (diyelim ki) hakkýnda bilginiz olan þeyde tartýþtýnýz, ama hiç bilginiz olmayan bir konuda ne diye tartýþýp-duruyorsunuz? Oysa Allah bilir, sizler bilmezsiniz.

Ýbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hýristiyan'dý: ancak, O hanif (muvahhid) bir müslümandý, müþriklerden de deðildi.

Doðrusu, insanlarýn Ýbrahim'e en yakýn olaný, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir. Allah, mü'minlerin velisidir. (Ali Ýmran Suresi, 65-68)

Kuran'da Hz Ýbrahim, Eski Ahit'te yazandan tamamen farklý olarak kavmini uyarýp korkutan ve onlarla mücadeleye giriþen bir kiþidir. Küçük yaþlardan baþlayarak putlara tapmakta olan kavmini uyarmýþ ve onlara bu davranýþlarýndan vazgeçmelerini öðütlemiþtir:
Ýbrahim de; hani kavmine demiþti ki: "Allah'a kulluk edin ve O'ndan sakýnýn, eðer bilirseniz bu sizin için daha hayýrlýdýr." (Ankebut Suresi, 16)

Eðer yalanlarsanýz, sizden önceki ümmetler de (elçilerin çaðrýsýnýgöz kırpma yalanlamýþlardýr. Elçiye düþen ise, yalnýzca açýk bir tebliðdir. (Ankebut Suresi, 18)

Kavminin Hz. Ýbrahim'e olan cevabý ise onu öldürmeye teþebbüs etmek olmuþtur:
Bunun üzerine kavminin (Ýbrahim'e) cevabý yalnýzca: "Onu öldürün ya da yakýn" demek oldu. Böylece Allah onu ateþten kurtardý. Þüphesiz bunda, iman eden bir kavim için ayetler vardýr. (Ankebut Suresi, 24)

Kavminin kötülüklerinden kurtarýlan Hz. Ýbrahim bu olaylardan sonra hicret etmiþtir:
Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onlarý daha çok hüsrana uðrayanlar kýldýk. (Enbiya Suresi, 70)

Sizden ve Allah'tan baþka taptýklarýnýzdan kopup-ayrýlýyorum ve Rabbime dua ediyorum. Umulur ki, Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacaðým. (Meryem Suresi, 48)
Gönderen: 20.02.2007 - 14:37
Bu Mesaji Bildir   Rabbanice üyenin diger mesajlarini ara Rabbanice üyenin Profiline bak Rabbanice üyeye özel mesaj gönder Rabbanice üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1687 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.92017 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.