colchicine generique kaletra lopinavir ritonavir stromectol ivermektin 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » ASHAB-I KEHF

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Rabbanice su an offline Rabbanice  
ASHAB-I KEHF
92 Mesaj -
O gençler, maðaraya sýðýndýklarý zaman, demiþlerdi ki: "Rabbimiz, katýndan bize bir rahmet ver ve iþimizden bize doðruyu kolaylaþtýr (bizi baþarýlý kýl). (Kehf Suresi, 10)

Kuran'ýn "Kehf" (maðara) isimli 18. suresinde, Allah'ý tanýmayan, inananlara karþý baský ve zulüm uygulayan bir rejimden sakýnmak için bir maðaraya sýðýnan gençlerden söz edilir. Konuyla ilgili ayetler þöyledir:
Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini bizim þaþýlacak ayetlerimizden mi sandýn? O gençler, maðaraya sýðýndýklarý zaman, demiþlerdi ki: 'Rabbimiz, katýndan bize bir rahmet ver ve iþimizden bize doðruyu kolaylaþtýr (bizi baþarýlý kýl)' Böylelikle maðarada yýllar yýlý onlarýn kulaklarýna (aðýr bir uyku) vurduk.

Sonra iki gruptan hangisinin kaldýklarý süreyi daha iyi hesap ettiðini belirtmek için onlarý uyandýrdýk. Biz sana onlarýn haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarmaktayýz. Gerçekten onlar, Rablerine iman etmiþ gençlerdi ve biz de onlarýn hidayetlerini arttýrmýþtýk.' Onlarýn kalpleri üzerinde (sabrý ve kararlýlýðýgöz kırpma rabtetmiþtik;

(Krala karþýgöz kırpma kýyam ettiklerinde demiþlerdi ki: 'Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbi'dir; ilah olarak biz O'ndan baþkasýna kesinlikle tapmayýz, (eðer tersini) söyleyecek olursak, andolsun, gerçeðin dýþýna çýkarýz. Þunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan baþkasýný ilahlar edindiler, onlara apaçýk bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah'a karþý yalan düzüp-uydurandan daha zalim kimdir?'

(Ýçlerinden biri demiþti ki): 'Madem ki siz onlardan ve Allah'tan baþka taptýklarýndan kopup-ayrýldýnýz, o halde, (daðlara çekilip) maðaraya sýðýnýn da Rabbiniz size rahmetinden (bolca bir miktarýnýgöz kırpma yaysýn ve iþinizden size bir yarar kolaylaþtýrsýn.'

(Onlara baktýðýnda) görürsün ki, güneþ doðduðunda onlarýn maðaralarýna sað yandan yönelir, battýðýnda onlarý sol yandan keser geçerdi ve onlar da onun (maðaranýn) geniþ boþluðundalardý. Bu, Allah'ýn ayetlerindendir. Allah, kime hidayet verirse, iþte hidayet bulan odur, kimi de saptýrýrsa onun için asla doðru yolu gösterici bir veli bulamazsýn.

Sen onlarý uyanýk sanýrsýn, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuþmuþlardýr. Biz onlarý sað yana ve sol yana çeviriyorduk. Onlarýn köpekleri de iki kolunu uzatmýþ yatmaktaydý. Onlarý görmüþ olsaydýn, geri dönüp onlardan kaçardýn, onlardan içini korku kaplardý.

Böylece, aralarýnda bir sorgulama yapsýnlar diye onlarý dirilttik (uyandýrdýk). Ýçlerinden bir sözcü dedi ki: 'Ne kadar kaldýnýz?' Dediler ki: 'Bir gün veya günün bir (kaç saatlik) kýsmý kadar kaldýk' Dediler ki: 'Ne kadar kaldýðýnýzý Rabbiniz daha iyi bilir; þimdi birinizi bu paranýzla þehre gönderin de, hangi yiyecek temizse baksýn, size ondan bir rýzýk getirsin; ancak oldukça nazik davransýn ve sakýn sizi kimseye sezdirmesin. Çünkü onlar üzerinize çýkýp gelirlerse, sizi taþa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler; bu durumda ebedi olarak kurtuluþ bulamazsýnýz.'

Böylece, Allah'ýn va'dinin hak olduðunu ve gerçekten kýyametin, kendisinde þüphe bulunmadýðýný bilmeleri için (þehir halkýna ve sonra ki insan kuþaklarýna) onlarý buldurmuþ olduk. (Onlarý bulanlar) kendi aralarýnda durumlarýný tartýþýyorlardý, (bir kýsmýgöz kırpma dedi ki: 'Onlarýn üstüne bir bina inþa edin, Rableri onlarý daha iyi bilir.' Onlarýn iþine galip gelen (sözleri geçen)ler ise: 'Üstlerine mutlaka bir mescid yapmalýyýz' dediler.

(Sonra gelen kuþaklar) diyecekler ki: 'Üçtüler, onlarýn dördüncüsü de köpekleridir.' Ve: 'Beþtirler, onlarýn altýncýsý köpekleridir' diyecekler. (Bu), bilinmeyene (gayba) taþ atmaktýr. 'Yedidirler, onlarýn sekizincisi de köpekleridir' diyecekler. De ki: 'Rabbim, onlarýn sayýsýný daha iyi bilir, onlarý pek az (insan) dýþýnda da kimse bilemez' Öyleyse onlar konusunda açýkta olan bir tartýþmadan baþka tartýþma ve onlar hakkýnda bunlardan hiç kimseye bir þey sorma.

Hiçbir þey hakkýnda: 'Ben bunu yarýn mutlaka yapacaðým' deme. Ancak: 'Allah dilerse' (yapacaðým, de). Unuttuðun zaman Rabbini zikret ve de ki: 'Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakýn bir baþarýya yöneltip iletir.'

Onlar maðaralarýnda üçyüz yýl kaldýlar ve dokuz (yýl) daha kattýlar.

De ki: 'Ne kadar kaldýklarýný Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybý O'nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel iþitmektedir. O'nun dýþýnda onlarýn bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kýlmaz. (Kehf Suresi, 9-26)

Hem Hýristiyan hem de Ýslam kaynaklarýnda övülen Ashab-ý Kehf'in (Maðara Ehli) karþý karþýya olduklarý zalim hükümdar, genel kabule göre, Roma Ýmparatoru Decius olduðu tahmin edilmektedir. Decius'un baský ve zulmü ile karþýlaþan gençler, bulunduklarý topluma Allah'ýn dinini terketmemeleri konusunda birçok uyarýlarda bulunmuþlardýr. Toplumun yaptýklarý tebliðlere kayýtsýz kalmasý, imparatorun baskýyý arttýrmasý ve ölüm ile tehdit edilmeleri sebebiyle gençler yaþadýklarý yerden uzaklaþmaya karar vermiþlerdir.

Tarihsel belgelerin de ortaya koyduðu gibi, henüz dejenere olup bozulmamýþ Hýristiyanlýðýn (Ýseviliðin) temsilcisi olan müminlere yönelik sindirme, baský ve zulüm politikalarý, birçok imparator tarafýndan yoðun bir þekilde uygulanýyordu.

Kuzey Batý Anadolu'da bulunan Roma Valisi Piliniyus'un (MS 69-113) Ýmparator Trayanus'a yazdýðý mektupta "Ýmparator'un heykeline tapýnmadýklarý için cezalandýrýlan Mesihçiler"den (Hýristiyanlar'dan) bahsedilir. Bu mektup, o dönemde Ýsevilere yapýlan baskýlarý anlatan önemli belgelerden birisidir. Ýþte böyle bir ortamda kendilerinden Allah'ý býrakýp imparatora veya din karþýtý bir sisteme boyun eðmeleri istenen gençler, bunu kabul etmemiþler ve þöyle demiþlerdir:

Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbi'dir; ilah olarak biz O'ndan baþkasýna kesinlikle tapmayýz, (eðer tersini) söyleyecek olursak, andolsun, gerçeðin dýþýna çýkarýz. Þunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan baþkasýný ilahlar edindiler, onlara apaçýk bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah'a karþý yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? (Kehf Suresi, 14-15)

Ashab-ý Kehf'in yaþadýðý yer konusunda ise birkaç iddia vardýr. Bunlardan en makul görünenleri ise Efes ve Tarsus'tur.

Hemen hemen tüm Hýristiyan kaynaklar, gençlerin sýðýndýklarý maðaranýn bulunduðu yer olarak Efes'i gösterirler. Bazý müslüman araþtýrmacý ve Kuran yorumcularý da Efes konusunda Hýristiyanlar'la hemfikirdirler. Bazýlarý da bölgenin Efes olmadýðýný uzun uzadýya açýkladýktan sonra, olayýn geçtiði yerin Tarsus olduðunu ispatlamaya çalýþmýþlardýr. Biz bu çalýþmada iki ihtimal üzerinde de duracaðýz. Tüm bu araþtýrmacý ve yorumcular-Hýristiyanlar da dahil-olayýn Roma Ýmparatoru Decius (veya baþka bir ismiyle Decianus) zamanýnda, yani MS 250 civarýnda geçtiðini belirtirler.

Decius, Neron'la birlikte Hýristiyanlar'a en çok zulmeden Roma Ýmparatoru olarak bilinir. Ýktidarda bulunduðu kýsa dönemde, hakimiyeti altýnda yaþayan herkesin Roma tanrýlarýna kurban adamalarýný zorunlu kýlan bir kanun çýkarmýþtýr. Herkes bu putlara kurban adamakla, dahasý bunu yaptýklarýný gösteren bir onay belgesi almak ve devlet görevlilerine göstermekle yükümlü tutulmuþtur. Karara uymayanlar için de idam cezasý uygulanmýþtýr. Hýristiyan kaynaklarý bu dönemde Hýristiyanlar'ýn önemli bir bölümünün "þehirden þehire" kaçarak ya da daha gizli sýðýnaklara giderek bu putperest ibadetinden kaçýndýklarýný yazarlar. Ashab-ý Kehf, büyük olasýlýkla, bu Ýsevilerin içinden salih bir gruptur.

Bu arada vurgulanmasý gereken bir nokta vardýr: Konu, bazý Hýristiyan ve müslüman tarihçi ve yorumcular tarafýndan hikaye tarzýnda anlatýlmýþ, birçok uydurma ve eklenen rivayetler neticesi efsaneye dönüþtürülmüþtür. Oysa ki olay tarihi bir gerçektir.

Ashab-ý Kehf Efes'te mi?

Ashab-ý Kehf'in yaþadýðý þehir ve sýðýndýðý maðara konusunda çeþitli kaynaklarda deðiþik yerler gösterilmektedir. Bunun en büyük sebebi, halkýn, bu denli cesur ve yiðit insanlarýn kendi yaþadýklarý ortamda olmalarýný istemeleri ve bu bölgelerdeki maðaralarýn birbirine çok benzemesidir. Örneðin bu yerlerin hemen hepsinde maðaralarýn üzerine yapýldýðý belirtilen birer mabed vardýr.

Bilindiði gibi Efes Hýristiyanlarca kutsal kabul edilir. Çünkü Efes'te þimdi kiliseye dönüþtürülmüþ olan ve Hz. Meryem'e ait olduðu söylenen bir ev vardýr. Ashab-ý Kehf'in Hýristiyanlarca kutsal kabul edilen bu yerlerde yaþamýþ olmasý da onlara göre büyük ihtimaldir. Hatta bazý Hýristiyan kaynaklarý yer konusunda kesinlik bildirirler.

Efes'te Ashab-ý Kehf'e ait olduðuna inanýlan maðaranýn içi
Konuyla ilgili en eski kaynak Suriyeli rahip Saruclu James'e aittir. (Doðumu MS 452) Ünlü tarihçi Gibbon Roma Ýmparatorluðunun Çöküþü adlý kitabýnda James'den birçok alýntý yapmýþtýr. Buna göre, yedi Hýristiyan gence iþkence yaparak onlarý maðaraya sýðýnmaya zorlayan kralýn ismi, Ýmparator Decius'tur. Decius Roma Ýmparatorluðu'nu MS 249-251 yýllarý arasýnda yönetmiþtir ve onun dönemi Hz. Ýsa'yý takip edenlere yapýlan iþkencelerle ünlüdür. Müslüman tefsircilere göre olayýn geçtiði yer "Aphesus" veya "Aphesos"tur. Gibbon'a göreyse bu yerin ismi Ephesos (Efes)tir. Yani Anadolu'nun batý sahilinde, Roma'nýn en büyük limanlarýndan ve en büyük þehirlerinden biri... Bu þehrin harabeleri bugün de Efes Antik Kenti olarak bilinmektedir.

Gençlerin uzun uykularýndan uyandýklarý dönemin Ýmparatorunun adý ise müslüman araþtýrmacýlara göre Tezusius, Gibbon'a göre ise II. Theodosius'tur. Bu Ýmparator, Roma Ýmparatorluðu Hýristiyanlýðý kabul ettikten sonra MS 408-450 yýllarýnda tahtta bulunuyordu.

Bazý tefsirlerde aþaðýdaki ayeti açýklarken, maðaranýn aðzýnýn kuzeye baktýðýndan ve bu nedenle güneþ ýþýðýnýn içeri girmediðinden sözedilir. Böylece maðaranýn önünden geçen birinin içeriyi görmesi de mümkün deðildir. Nitekim ayette de þöyle denmektedir:
(Onlara baktýðýnda) görürsün ki, güneþ doðduðunda onlarýn maðaralarýna sað yandan yönelir, battýðýnda onlarý sol yandan keser geçerdi ve onlar da onun (maðaranýn) geniþ boþluðundalardý. Bu, Allah'ýn ayetlerindendir. (Kehf Suresi,17)

Arkeolog Dr. Musa Baran da, Efes adlý kitabýnda gençlerin yaþadýðý yer olarak Efes'i gösteriyor ve ekliyor:
Milattan önce 250 yýlýnda Efes'te yaþayan 7 genç Hýristiyanlýðý seçer ve putperestliði reddederler. Kaçýþ yolu arayan gençler, Pion daðý'nýn doðu yamacýnda bir maðara bulurlar. Romalý askerler bunu görüp maðara giriþine bir duvar örerler.

Bugün bu kalýntý ve mezarlarýn üzerlerine birçok dini yapý inþa edildiði biliniyor. 1926'da Avusturya Arkeoloji Enstitüsü tarafýndan bölgede yapýlan kazýlardan sonra, Panayýr (Pion) Daðý'nýn doðu yamacýnda bulunan kalýntýlarýn, V. yüzyýlýn ortalarýnda (II. Theodosius dönemi) Ashab-ý Kehf adýna yapýlmýþ olan yapýya ait olduðu bilinmektedir.
Ashab-ý Kehf Tarsus'ta mý?

Ashab-ý Kehf'in yaþadýðý yer olarak gösterilen ikinci yer Tarsus'tur. Gerçekten de Tarsus'un kuzeybatýsýnda Encilüs veya Bencilüs adýyla bilinen daðda Kuran'daki tariflere uygun bir maðara vardýr.

Tarsus fikri birçok Ýslam aliminin de ortak görüþüdür. Kuran tefsircilerinin en ünlülerinden biri olan Taberi, Tarih-ül Ümem isimli kitabýnda, Ashab-ý Kehf'in maðarasýnýn bulunduðu daðýn adýný "Bencilüs"olarak belirtmiþ, bu daðýn da Tarsus'ta olduðunu söylemiþtir.

Yine tanýnmýþ tefsircilerden olan Muhammed Emin, daðýn isminin "Pencilüs" olduðunu ve Tarsus'ta bulunduðunu belirtmiþtir. "Pencilüs" olarak telaffuz edilen isim bazen "Encilüs" olarak da söylenmektedir. Ona göre, buradaki isim farklýlýðý, "B" harfinin farklý söylenmesi veya "tarih aþýndýrmasý" denen kelimenin harf kaybýndan ibarettir.2

Bir diðer tanýnmýþ Kuran alimi olan Fahreddin Razi de eserinde, "bu yere Efsus denilse de, buradan kasýt Tarsus'tur, zira Efsus, Tarsus'un baþka bir adýdýr" diyor.

Bunlardan baþka, Kadý Beyzavi'nin ve Nesefi'nin tefsirlerinde, Celaleyn ve Týbyan tefsirlerinde, Elmalýlý'nýn, Ö. Nasuhi Bilmen'in ve diðer birçok alimin tefsirlerinde bu yerin ismi olarak "Tarsus" verilmiþtir. Ayrýca tüm bu müfessirler 17. ayetteki "güneþ doðduðunda onlarýn maðaralarýna sað yandan yönelir, battýðýnda onlarý sol yandan keser geçerdi" cümlesini, bu daðdaki maðaranýn aðzýnýn kuzeye bakýyor olmasýyla açýklarlar.

Ashab-ý Kehf'in yaþadýðý yer, Osmanlý Ýmparatorluðu zamanýnda da merak edilmiþ ve bununla ilgili bazý araþtýrmalar yapýlmýþtýr. Baþbakanlýk Osmanlý arþivlerinde konuyla ilgili bir dizi yazýþma ve bilgi mevcuttur. Örneðin Tarsus mahalli idaresinin Osmanlý Devleti Hazine Amirine gönderdiði bir mektupta, Tarsus'ta bulunan Bencilus Daðý'ndaki Ashab-ý Kehf maðarasýnýn koruma ve temizliði ile ilgilenenlere maaþ baðlanmasý konusundaki talebini bildiren bir dilekçe ve mektup yer alýr. Bu mektuba cevap olarak, istenen maaþlarýn devlet hazinesince ödenebilmesi için, burasýnýn hakikaten Ashab-ý Kehf'in yaþadýðý yer olup olmadýðý konusunun araþtýrýlmasý gerektiði bildirilmiþtir. Bunun için yapýlan araþtýrmalar da Ashab-ý Kehf'in maðarasýnýn yerinin tesbitinde yararlý olmuþtur.

Meclis tarafýndan yaptýrýlan bir araþtýrmadan hazýrlanan raporda þöyle denmiþtir: "Adana eyaletine baðlý bulunan Tarsus'un kuzeyinde ve Tarsus'a iki saat uzaklýktaki daðda bir maðara bulunmaktadýr ve bu maðaranýn aðzý Kuran'da bildirildiði gibi kuzeye bakar."

Ashab-ý Kehf'in kimler olduðu, ne zaman yaþadýklarý ve nerede yaþadýklarý gibi konular her zaman ilgili insanlarý araþtýrmaya yöneltmiþ bu konu ile ilgili birçok yorum yapýlmýþtýr. Ancak bu yorumlarýn hiçbirisi bir kesinlik içermemektedir, dolayýsýyla Maðaraya sýðýnan bu inançlý gençlerin hangi tarihlerde yaþadýklarý, ayetlerde zikredilen maðaranýn nerede olduðu sorularýna kesin yanýtlar verilememektedir.
Gönderen: 20.02.2007 - 15:29
Bu Mesaji Bildir   Rabbanice üyenin diger mesajlarini ara Rabbanice üyenin Profiline bak Rabbanice üyeye özel mesaj gönder Rabbanice üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 906 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
gülbeysah (40), emrebican (30), ali deutsch 22 (40), sueda05 (46), mevo (56), bulent661 (51), yasar1126 (51), nur20 (39), cedanza (47), Gülsah (46), abdullah_66 (38), Mehmet Ali AKKA.. (56), esmercadi (38), aiShwaRya (46), hkaba4601 (42), aribali67 (49), ibrahim20 (36), mikail yesiloz (47), ali esen (49), sEm@ (37), lazya (47), Hira (44), rahmetgulu (50), yozgat66nl (50), muzo69 (55), emrebeyzade (43), hikmet_69d (41), mesekkatli (43), memolituncay800 (39), kewinmars (37), selmani (52), lomiksa_x (61), puzzle (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60489 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.