0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » İslam İnancının niteliği !

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Evzai su an offline Evzai  
İslam İnancının niteliği !
165 Mesaj -
" Rabblerin huzurunda toplanacaklarýndan korkanlarý Kur'an aracýlýðý ile uyar. Onlar için Allah dýþýnda bir dost ya da aracý yoktur. Ola ki, günahlardan sakýnýrlar."

" Sýrf Rabblerinin rýzasýný dileyerek sabah, akþam O'na yalvaranlarý yanýndan kovma, onlarýn hesabýndan sana ve senin hesabýndan onlara bir þey düþmez ki, bu yüzden onlarý kovarak zalimlerden olasýn."

" Kendini beðenmiþler "Allah'ýn aramýzdan seçerek lütfuna lâyýk gördükleri bunlar mýdýr?" desinler diye biz onlarý iþte böylece sýnavdan geçirdik. Allah þükredenleri herkesten iyi bilen deðil mi?""

" Ayetlerimize inananlar sana gelince onlara de ki: ' `Selâm size, Rabbiniz merhametliliði üzerine görev yazdý, buna göre içinizden kim bilmeyerek bir kötülük iþler de arkasýnda tevbe edip kendini ýslâh ederse, hiç kuþkusuz, Allah baðýþlayýcýdýr, merhametlidir. "

" Günahkârlarýn yolu açýkça belli olsun diye ayetlerimizi, iþte böyle, ayrýntýlý biçimde anlatýyoruz."
(Enam Suresi 51 ila 55. ayetler)


Bu, Ýslâm inancýnýn izzetini, sahte yeryüzü deðerlerine karþý üstünlüðünü, basit beþeri ilgilerden uzaklýðýný göstermektedir.
Hz. Peygamber -salât ve selâm üzerine olsun- bu dini, süsten, yaldýzdan, yeryüzü deðerlerinin ihtiras ve aldatýcýlýðýndan uzak bir þekilde insanlara sunmakla emr olunmuþtu. Ayný þekilde dikkatini onlar arasýnda, bu davetten yararlanmak isteyenlere, onlardan içtenlikle kabul edenlere yöneltmek. Allah'ýn tarafýný isteyerek, gönüllerini Allah'a yöneltenleri korumak, bundan sonra cahiliye toplumunun sahte deðerlerinden ve basit beþeri ilgilerden herhangi bir þey ölçü edinmemekle emr olunmuþtu.

Rabblerinin huzurunda toplanacaklarýndan korkanlarý Kur'an aracýlýðý ile uyar. Onlar için Allah dýþýnda bir dost ya da aracý yoktur. Ola ki, günahlardan sakýnýrlar."

Bununla Rablerinin huzurunda toplanacaklarýndan korkanlarý uyar. O sýrada Allah'dan baþka bir yardýmcý ve onlarý kurtaracak bir aracý bulamazlar. Bunun nedeni, onun izni olmaksýzýn Allah katýnda hiçbir aracýnýn aracýlýkta bulunamayacaðýdýr. Ýzinden sonra da O, yüce Allah'ýn haklarýnda aracýlýkta bulunmasýný istediðinden baþkasý için aracýlýkta bulunamaz. Dolayýsýyla Allah'ýn dýþýnda bir dost ve aracýnýn söz konusu olmadýðý böyle bir günün korkusuyla kalpleri ürperenleri uyarmayý, uyarýya kulak vermeyi ve ondan yararlanmayý daha çok hak etmiþler. Belki dünya hayatýndayken ahirette karþýlaþacaklarý Allah'ýn azabýndan korunabilirler. Çünkü uyarý, gerçekleri ortaya çýkaran bir açýklama olduðu gibi çeþitli ilhamlar uyandýran bir etkendir de. Korktuklarý ve sakýndýklarý þeyi ortaya koyan bir açýklama... Kalplerini sakýnmaya ve korunmaya yönelten bir etken... Böylece kendileri için açýklama yapýldýktan sonra sakýndýrýldýklarý þeyleri iþlememiþ olurlar.

"Sýrf Rabblerinin rýzasýný dileyerek sabah, akþam O'na yalvarýrlar?"
Þu, canlarýný Allah yoluna koyanlarý, sabalý akþam O'na kulluk etmeye, O'na dua etmeye yönelenleri, O'nun yüce zatýný isteyenleri, O'nun zatýndan ve hoþnutluðundan baþka bir þeye itibar etmeyenleri kovma... Bu kendini Allah'a adama, sevgi ve edep tavrýdýr. Çünkü onlardan biri kulluk ve dua ile Allah'dan baþkasýna yönelmez. Tamamen her þeyden soyutlanmàdýðý sürece Allah'ýn hoþnutluðunu istemez. Kalbi bütünüyle Allah sevgisiyle dopdolu olmadýðý müddetçe, yalnýzca Allah'ýn hoþnutluðunu istemez. Allah'a karþý takýnmasý gereken edep tavrýný öðrenmeden, Allah için ve Allah ile yaþayan bir kul olmadýðý sürece, onun hoþnutluðunu isteyerek kulluk ve dua ile yüce Allah'ý birlememiþ olur.

Hikâyenin özü þu; Araplarýn "eþraf" takýmýndan bir grup, Hz. Muhammed -salât ve selâm üzerine olsun- fakirliklerinden dolayý üst baþlarý ter kokan Þuheyb, Bilal, Ammar, Habbab, Selman ve Ýbni Mesud gibi kimsesiz fakirler, kucak açýyor diye Ýslâm çaðrýsýný kabul etmekten kaçýnmýþlardýr. Bu kimsesizlerin toplumsal konumlarý Kureyþ'in efendileriyle ayný mecliste oturmaya yetmiyordu. Bu yüzden Kureyþ'in eþraf takýmý Hz. Peygamber'den, bunlarý yanýndan uzaklaþtýrmasýný istediler. Fakat peygamber -salât ve selâm üzerine olsun- bunu kabul etmedi. Bu sefer kimsesiz fakirler için ayrý bir toplantý, eþraf takýmý için de aralarýnda þu kimsesiz fakirlerin yer almadýðý ayrý bir toplantý düzenlenmesini önerdiler. Böylece efendilerin cahiliye toplumundaki ayrýcalýklarý, özellikleri ve üstünlükleri sürecekti. Bunun üzerine Hz. Peygamber de Ýslâm'a girmelerini saðlamak amacýyla bu isteklerini kabul etme düþüncesi uyanmaya baþladý, ancak Rabbinin kesin emri gelmiþti:

"Sýrf Rabblerinin rýzasýný dileyerek sabah, akþam O'na yalvaranlarý yanýndan kovma."

Müslim Sa'd b. Ebi Vakkas'dan þöyle rivayet eder, Sa'd diyor ki, "Peygamberin -salât ve selâm üzerine olsun- yanýnda altý kiþi bulunuyordu. Müþrikler Peygambere -salât ve selâm üzerine olsun- yanýnda bulunan þu adamlarý uzaklaþtýr ki, bize karþý cüretkâr davranmasýnlar" dediler. Peygamberin yanýnda bulunanlardan biri bendim, biri Ýbni Mesut, biri de Hüzeyl kabilesinden bir kiþi, biri de Bilal idi. Bir de isimlerini hatýrlayamadýðým iki adam vardý. Bunun üzerine Peygamberin gönlünde yüce Allah'ýn geçmesini istediði düþünce geçti ve kendi kendine konuþtu. Bunun üzerine yüce Allah þu ayeti indirdi:
"Sýrf Rabblerinin rýzasýný dileyerek sabah, akþam O'na yalvaranlarý yanýndan kovma."

Bu eþraf takýmý Peygamberi -salât ve selâm üzerine olsun- meclisine ve himayesine aldýðý þu zayýf kimseler aleyhinde birtakým söylentiler çýkarýyor, onlarý kýnýyor, içinde bulunduklarý fakirlikleri, zayýflýklarý ve efendilerin nefretine, Ýslâm'ý kabul etmeyiþlerine eden olan, Peygamberin meclisinde bulunmalarýndan ötürü kýnýyorlardý. Bunun üzerine yüce Allah bu konudaki kesin hükmünü bildirdi ve iddialarýný reddederek temelden çürüttü.
"...Onlarýn hesabýndan sana ve senin hesabýndan onlara bir þey düþmez ki, bu yüzden onlarý kovarak zalimlerden olasýn."

Onlarýn hesabý kendilerine aittir, seninki de sana. Onlarýn fakir oluþlarý da rýzýk konusunda belirlenen takdir gereðidir. Bu, Allah katýndaki hesaplarýdýr. Bu konuyla senin bir ilgin yoktur. Ayný þekilde senin fakir ya da zengin oluþun senin Allah katýndaki hesabýndýr. Onlarý ilgilendiren herhangi bir þey söz konusu deðildir. Bu deðerlerin iman sorunu ve onun derecesi üzerinde bir etkinliði olamaz. Þayet fakirlik ve zenginlikten dolayý onlarý meclisinden uzaklaþtýracak olursan, bu durumda Allah'ýn ölçüsüyle ölçmemiþ, onun deðerleriyle deðerlendirmemiþ olursun. Dolayýsýyla da bu zalimlerden olursun. Hiç kuþkusuz Allah'ýn peygamberi -salât ve selâm üzerine olsun- -Haþa- zalimlerden biri olmaktan uzaktýr.

Böylece cep fakiri ancak gönül zengini olanlar peygamberin meclisindeki yerlerinde kaldýlar. Toplumsal mevkileri düþük ama Allah'la güç kazananlar, imanlarýnýn sonucu elde ettikleri ve sýrf O'nun zatýný isteyerek Allah'a yaptýklarý dualarýn sonucu hak ettikleri konumlarýný korudular. Böylece Ýslâm'ýn ölçü ve deðerleri yüce Allah'ýn belirlediði metoda uygun olarak yerleþmiþ oluyordu.

Bunun üzerine Ýslâm'ý kabul etmekten kaçýnan müstekbirler -büyüklük taslayanlar- büyük bir nefretle þöyle demeye baþladýlar: Nasýl olur da Allah aramýzda þu zayýf fakirleri iyilik için tercih edebilir? Þayet Muhammed'in -salât ve selâm üzerine olsun- getirdiðinde bir hayýr bulunsaydý, þu fakirlerin bizim önümüze geçmeleri mümkün olmazdý. Onlardan önce Allah bizi doðru yola iletirdi. Dolayýsýyla Allah'ýn bizim gibi mevki, makam sahiplerini býrakýp aramýzda þu zâyýf fakirlere iyilikte bulunmasý akla uygun deðildir.

Kuþkusuz bu, yüce Allah'ýn mal ve soyla büyüklenen, bu dinin tabiatýný insanlýða gösterdiði aydýnlýk ufuklu yeni dünyanýn mahiyetini kavrayamayanlar için takdir ettiði bir fitneydi. Ýnsanlýk bu dünyada o gün için Araplarýn ve bütün dünyanýn yabancýsý olduðu eriþilmez doruklara yükselmiþti. Hiç kuþku yok ki, çeþitli isim ve görünümler altýndaki demokratik düzenler de buna son derece yabancýdýrlar.
"Kendilerini beðenmiþler "Allah'ýn aramýzdan seçerek lütfunu layýk gördükleri bunlar mýdýr?" desinler diye biz onlarý iþte böyle sýnavdan geçirdik."
Kur'an'ýn akýþý, eþraf takýmýnýn kýnama amacýna yönelik olarak ifade ettiði soruya þu þekilde karþýlýk vermektedir:
"Allah þükredenleri herkesten iyi bilen deðil miydi?"

Bu cevap, birçok iþareti, birçok anlamlý imayý kapsamaktadýr. Öncelikle hidayetin yüce Allah'ýn doðru yola iletildikten sonra þükredeceklerini bildiði kimseler, mükâfat olarak verdiði bir nimet olduðu belirtilmektedir. Bununla beraber kullarýn þükrü hiçbir zaman bu nimet için yeterli deðildir. Ama yüce Allah kulun çabasýný kabul ediyor ve karþýlýk olarak da eþi bulunmayan þu göz alýcý mükâfatý veriyor.

Bir de iman nimetinin, beþeri cahiliye toplumlarýnda yaygýn olan basit yeryüzü deðerlerinden herhangi biriyle ilgisinin söz konusu olmadýðý aksine Allah'ýn bu nimeti, karþýlýðýnda þükredeceklerini bildiði kimselere özgü kýldýðý belirtilmektedir. Yoksa kiþinin köle, zayýf ve fakir oluþu önemli deðildir. Cahiliye toplumlarýda insanlarýn büyüklenme gerekçesi yaptýklarý basit yeryüzü deðerlerinin Allah'ýn ölçüsünde yeri yoktur.

Bunun yanýsýra, Allah'ýn lütfuna itiraz edenleri, bu itirazlarýnýn eþyanýn hakikatine iliþkin bilgisizlikten kaynaklandýðý, bu lütfun daðýlýþýnýn kullardan hangisinin onu hak ettiðine iliþkin yüce Allah'ýn eksiksiz bilgisine dayandýðý, yoksa þu itirazlarýnýn cehaletten ve Allah hakkýnda edepsizce davranmaktan baþka bir þey olmadýðý belirtilmektedir.
Gönderen: 06.01.2007 - 08:52
Bu Mesaji Bildir   Evzai üyenin diger mesajlarini ara Evzai üyenin Profiline bak Evzai üyeye özel mesaj gönder Evzai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1692 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sakir bayram (64), arabulan (55), ümit09 (53), hilalbaþa.. (44), ESÝLA (39), HiLaL90 (34), enes.gs (38), aksoy60 (40), Beste (46), gümüþta&#2.. (43), derdodertli (51), nurangurtekin (45), irfan temel (53), ismail_kutahya (37), Basel-Stadt (48), BLaCKHaPPY (47), haya (36), hesert (51), lütuf (39), köln72 (52), emretavsan (44), ahmet51 (47), ahmetpolat1983 (41), cansin18 (60), mizgin_islam (44), *HilaL* (39), ogretmen78 (45), mehmet70 (54), bluedream (42), Gül-i Ruhsar (37), Meral Cölkusu (44), Dünyali (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.83017 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.