0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Haccı dolu dolu yaşamak

önceki konu   diğer konu
9 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
Yusuflu su an offline Yusuflu  
Haccı dolu dolu yaşamak
428 Mesaj -



Haccý dolu dolu yaþamak - 1


EN GARÝPLERÝN, EN hazýrlýksýzlarýn, en yenilerin, en fakirlerin buralara gelmesine alkýþlar, tebrikler...Fakat her imkana raðmen gelmeyenlere, gelemeyenlere heyhat !

Hacca gelenler, Allâhýn elçileri olarak telakki edilirlermiþ; onlarý orada melekler karþýlarmýþ. Onlarýn dualarý kabul olur; günahlarý dünyadaki kumlar, yer yüzündeki su damlacýklarý, denizdeki köpükler adedince bile olsa affedilirmiþ !

Buralarý, kâinatýn merkezi, Küre-i Arzýn kalbidir. Bir bakýma ahiret meþheri, azamet membaý; bir bakýma da Rahmet mazharýdýr. Haccý, Allahýn emriyle, bizzat Hz. Cebrail AS. tarif etmiþ, Arafatýn, Müzdelifenin ve Minanýn sýnýrlarýný O göstermiþ.

Esasen Kâbe, bütün dünya Müslümanlarýnýn Þûra Yeri; Hac mevsimi de Þûra zemini, Þûra zamanýdýr. Maalesef bu mânâ tam anlamýyla gerçekleþememekte.

Burasý Hz. Hâcerin, Hz Ýbrahim AS. tarafýndan Allahýn emri üzerine, Allâha emanet edip býrakýldýðý ýssýz vadinin de bulunduðu yerdir. O mübarek hâdiseden sonra, o ihlaslý tavýrlarýn hürmetine, Hz. Hâcer validemize bereketli Zemzem verilmiþtir. Ýnsanlar onun etrafýnda pervane olmuþ ve burada Mekke þehri teþekkül etmiþtir.

Bu önemli bir mânâdýr. Zenci bir haným olan Hz. Hâcer validemizin o yüksek imanýnýn ve müthiþ teslimiyetinin yaþandýðý yer oluþu, hiç unutulmamalýdýr. Tamamen kuru bir çölde, bir aðaç altýnda, kundaktaki küçük bir bebekle býrakýlan ve tamamen yalnýz olmasýna raðmen asla isyan etmeyen, tereddüt göstermeyen, tam bir ümit ile yaþayan, her yönden Allâha tam teslim olan; bu sayede de büyük nimetlere mazhariyete ulaþan o yüce insan ve Onun yaþadýklarý teferruatýyla muhakkak hatýrlanmalýdýr.

Hiç itiraz etmeden, halî bir sahrada, Allahýn emri olduðu için tereddütsüz, evlâd-ý iyâlini býrakýp giden Hz.Ýbrahim A.S.a ve küçücük yavrusuyla yine en ufak itiraz hali göstermeden o ýssýz yerde tereddütsüz kalabilen Hz.Hâcer validemize binler selam ve salât olsun. Allah bizleri de o yüksek ahlakla ahlaklandýrsýn.

O yüksek imanýn sayesinde, bu gün bu nurlu kalabalýklar ortaya çýkmýþ. Say esnasýnda da, asýrlar öncesi, tamamen bomboþ bir çölde, en zaruri su ihtiyacýný karþýlayamayan Hz. Hâcerin küçücük evlâdý için isyan etmeden, Allaha teslim olarak esbaba müracaat edip su aramasý mutlaka düþünülmelidir. Bu arama esnasýnda da evladýný uzaktan da olsa görmeye çalýþmasýný, müthiþ bir teslim oluþun tezahürü olarak hatýrlamak, bu ruhun vicdanýmýzda yer etmesi için bu yaklaþýk 400 metrelik mesafede Say yapmak, dualar etmek, inþâllah bizler için büyük bir avantaj olacaktýr... Hele Say ile 70 köle azat etmiþ gibi sevaba nail oluþumuzu da bu arada hatýrlar isek ruhumuzda çok þeylerin deðiþeceðine inanýyorum.

Saflýðýn, sadeliðin sembolü olan Kâbede hemen her ihlaslý Hacý tarafýndan müthiþ bir rahatlýk ve tam bir hürriyet hissedilir, tatlý bir huzur duyulur, adeta ayrý bir boyuta geçilir.

Ancak sathî bir nazarla bakýlýrsa her taraf kara taþlarla, kayalarla, daðlarla çevrilidir. Tüneller yapýlmadan önce bir mahalleden diðerine geçmek bile çok zor imiþ Buralarý çok sýcaktýr; iklimi aðýr ve arazi þartlarý çok çetindir. Þimdilerde tünellerle ulaþým burasýný oldukça rahatlatmýþ. Daðlardan baktýðýnýzda zahiren, bu haldeki, böyle bir memleketin, nasýl olup ta böyle milyonlarca insanlarla dolduðunu, bu meþakkatli seyahate, ziyarete nasýl gelip buralarda pervane gibi döndüðünü, nasýl olup da asýrlar önce buralara yerleþtiklerini, muhakkak düþünürsünüz. Ve bu durumu, kýsa zamanda, Allahýn emirleri etrafýnda, her þeye raðmen pervane olunduðu mânâsý olarak algýlarsýnýz.

Dünyanýn meþhur bir þelâlesi yanýnda böyle bir mânâ gerçekleþseydi, belki de bazý insanlar nezdinde Ýslâm felsefesine zafiyet gelebilirdi; insanlar, oralarýn güzellikleri için gelindiðini düþünebilirlerdi. Fakat þimdi çok kötü þartlara raðmen, Allah emredince, hiç bir þeyin önemi kalmýyor; her þey güzelleþiyor; insanlar bu mânâ etrafýnda pervane oluyorlar, diye düþünürsünüz.

Burada, sabýr, müsamaha, yumuþaklýk hiçbir yerde görülemeyecek kadar kemalde, en üst seviyede tezahür ediyor. Hiçbir güç, hiçbir kültür, hiçbir medeniyet bu seviyede bir müsamahayý asla tahakkuk ettiremez, ettirememiþ Bunu siz de yaþayarak göreceksiniz.

Ancak, en garibanlarýn bile rahat Kuran okumasý yanýnda Ýslamýn asýrlardýr bayraktarý olmuþ, benim milletimin hacca gelenlerinin büyük bir kýsmýnýn Kuran okumada geri kalýþýný, herkesin Kuran okuduðu Kâbede, Mescid-i Nebevîde, saða sola bakýnýþýný, sohbet ediþini görmek gerçekten çok üzücü. Ýnþâllah bizler bu konuda en ileride oluruz.

Cennet Bahçesinde ve Haremde, fakir-zengin, çirkin-güzel, tahsilli-tahsilsiz insanlarýn hep beraber bulunuþunu, yer alýþýný görünce; cennette bile öyle olacaðýný, sadece zahiri üstünlüklerle neticeye gidilemeyeceðini çok açýk olarak anlayacaksýnýz.

Ancak görmek istenmeyecek bazý çirkinlikleri de göreceksiniz. Eðer pozitif düþünmeyi bilmez, iþin hakikatini göremezseniz, empatik düþünemezseniz hem huzursuz olacak, hem de realiteyi anlayamayýp gýybet ettiðiniz için günahlara gireceksiniz.Güzel görüp, güzel düþünmeli; hayattan lezzet almalýsýnýz.

Sokaklarda, yerlerde yatanlarý, elleriyle yemek yiyenleri, yalýn ayak gezenleri, yerli yersiz gýrtlarýný temizleyenleri, yere tükürenleri, hatta tuvalet ihtiyacýný o kalabalýk içinde kývýrýp büktükleri bir hasýr parçasý içinde giderenleri görmeniz sizi dehþete düþürmesin !

Kýsa süre önce onlardan bazýlarýnýn belki de büyük bir periþanlýkla ve hatta vahþiler gibi, Afrikanýn filan köyünde imkânsýzlýklar içinde yaþarken, bir þekilde Allâhý bulup, Resulullâhý tanýyýnca, yanýp tutuþtuklarýný, imkânsýzlýk sebebiyle belki de Kýzýl Denizi salla geçip, aylarca yayan, aç ve susuz yolculuk sonrasý buralara ulaþtýðýný düþünürseniz; memleketinizdeki nice varlýklý insanýn ise Allahý bildiði, Resulullahý tanýdýðý halde kýlýný bile kýpýrdatmadýðýný, bu mânânýn yanýna koyar da bu olumsuz davranýþlý Hacýlara öyle bakarsanýz belki de olaylarý daha doðru deðerlendirmiþ olursunuz.

Böyle düþünürken ayrýca, bir eli ve bir ayaðýný yerlerde sürüyerek tavaf edenlere, oðlunun sýrtýnda veya kolunda titreyerek say eden, tavaf etmeye çalýþan pir-i fanilere bakýn. En sýkýþýk zamanda bile size namaz için yer açmaya çalýþanlarý, hatta o mahþerî kalabalýkta kalkýp yersiz kalma pahasýna size yerini verenleri, iyi görmeye, iyi deðerlendirmeye çalýþýn.

Yerlerdeki pislikleri deðil de hiç durmadan, gece gündüz o pisliklerin toplanýþýný, binlerce ton çöpün günün her saati toplanýp uzaklaþtýrýldýðýný; sizin huzurunuz, sýhhatli yaþayýþýnýz için yok edildiðini düþünün. Hiç bir maddî menfaati olmadan, milyarlarca liralýk meþrubat veya yiyeceði, o bunaltýcý sýcak altýnda, hayýr için daðýtmaya çalýþanlara bakmaya uðraþýn. Nasýl lezzet aldýklarýný temaþâda bulunun.

Siz, ihramdan çýkmak için, çirkin olma korkusuyla saçýnýzý tamamen kestirmek yerine, dörtte birini kestirip de düzelttirirken; sünnet olduðu için, Peygamberlerine benzemek aþkýyla, ellerindeki jiletlerle, birbirlerinin saçlarýn tamamen kazýyan, sakallarýn kýnalayýp zahiren bu garip (!) hallere düþen o halis fakat zahiren gariban görünenlerin bu yüksek iman ve izanlarýna hayranlýkla bakýp onlarýn yüksek ahlaklarýndan dersler çýkarmak için deðerlendirmeye alýn.

Hele Suudlularýn milyonlarca hacýya bu buz gibi Zemzemi Arafat ve Muzdelife dahil hemen her yerde, temiz bardaklarla, termoslarla hizmete sunmasýnýn zorluðunu ve bunu nasýl baþarýlabildiklerini anlamaya çalýþýn. Onlarý tebrik edin .

Belki de Asya Münafýklarý ile Avrupa Kâfirlerinin her þeyi sömürüp bu garibanlara bir þeyler býrakmadýklarý için, bu dünyanýn her tarafýndan gelen Müslümanlarýn, bu hayat tarzýndan kurtulamadýklarýnýn sebeplerini anlamaya çalýþýn.

Bakýn o zaman ýzdýrabýnýz nasýl dinecek; nasýl her þeyin hakiki ve güzel yüzünü görüp nefes alacaksýnýz. Çünkü Güzel düþünen, güzel görür. Güzel gören, hayatýndan lezzet alýr.

Sayde, namaza gidiþlerde, insanlarýn koþuþturmalarý, bu mahþeri kalabalýkta aciz kalýþýmýz, adeta haþirdeki müthiþ zemini ve oradaki halimizi andýrýyor.

Hele Ýhram Sanki insanlar elleriyle kefenlerini giymiþler, Allâhýn huzuruna çýkmýþlar gibi. Rütbe, makam, mansýp yok. Tam bir eþitlik hali. Mecburen mütevazi oluyorsunuz. Oruçtaki açlýkla hatýrladýklarýnýza, çok yeni mânâlar ekleniyor. Bunlardan muhakkak ama muhakkak, nefsinizin ikna edilmesi, kalbinizin tatmini adýna çok tesirli bir durum olarak istifade etmeyi düþünün..

Kabede hiç durmayan tavaf, esasen Kurana, Ýmana, Ýslâma râm oluþtur. Ýnsana, mikro ve makro alemlerdeki râm oluþlarý, güneþ etrafýnda dönen seyyâratý, atomlardaki çekirdek etrafýnda dönen elektronlarý da hatýrlatýr. Siz de bütün boyutlardaki o râm oluþa senkronize olur, siz de katýlýrsýnýz. Hatta o þuursuz varlýklarýn vazifelerini yaparak ortaya koyduklarý tesbihatýn, Allâha takdimi mânâsýný, insanlar tavafta dönerek ortaya koyuyorlar diye tefekkür ederseniz, Tavaftan aldýðýnýz ulvî lezzet çok daha geliþir, deðiþir.

Zîþuur insanýn, gadap ve þehvet hislerine raðmen bu Rabbinin emirlerine musahhariyeti; inþâllah, onun diðer kusurlu hallerini örten üstün bir davranýþ olarak deðerlendirilir de, bizleri Rahmanür Rahimin rýzasýna ulaþtýrýr. Bu mânâlarla tavaf etmek müthiþ bir hal !

Ayrýca þunu da unutmayalým ki Kâbe ziyaretçilerine rahmet olarak inen 120 sevabýn 60 ý, tavaf a; 40 ý, namaz kýlmaya; 20 si de Kâbeyi seyretmeye veriliyormuþ.

Çok garip telaffuzlarla, lisanlarla, kör-topal, yaþlý-genç, zengin-fakir çok farklý insanlarý tavafta seyretmek de, pek çok vaazlardan daha tesirli bir temaþa. Bu halis ve büyük kalabalýk, nefsi ve hatta þeytaný susturacak güçte. Tavaf namazý ile bir köle azat etmiþ gibi sevaba nail oluþ, bu arada deðerlendirilmelidir ki tavafýn kýymeti biraz daha anlaþýlsýn. Bu sevaplara mazhar olan bu büyük ve halis kalabalýk hiç hata yapar mý.

M.Karabaþoðlu, bir makalesinde Hacca zengin olanlarýn gelmesi manasýna çok farklý bir deðerlendirme yapar. Ýnsanlar Eneleriyle mukayeseler yaparak her þeyi algýlarlar. Fakir fukara, acz ve fakrý hayatlarý boyunca çok sýk olarak algýlama fýrsatý bulurlar. Ancak zenginler bu manayý zor algýlarlar. Ýþte onlar da Haccýn o müthiþ zemininde adeta Cenab-ý Hakla muhatap olurcasýna, yakîn hâsýl ederek yaþama fýrsatý bulurlar. Ancak o müthiþ zeminin tesiriyle Eneleri pek çok sýrlarý algýlayabilir. Çok harika bir yorum

Beytullaha giden devenin her adýmýna, -belki de araba tekerleklerinin her dönüþüne-, hacýnýn her adýmýna bir sevap verilmesi, bir günahýnýn silinmesi, derecesinin bir derece artýrýlmasý hakikati, inþâllah hepimize nasip olur.

Ýhramsýz olunan zamanlarda daha rahat hareket etme imkanýný iyi kullanarak bol bol tavaf etmeli, bu kutsî mekanlarda namaz kýlmalý, duada bulunmalý etmeli, Kuran okumalý.

Þeytan Taþlamak da bir ayrý boyut. Dikkatsizlik halinde, zamansýz gitme sonucu izdihamda, ölüm tehlikesi var. Ancak insanlar bunu göze alýyor, asýrlar öncesi yapýlan davete icabet ederek, Allahýn emrini dinleyerek, belki de bu taþlamayla, þeytaný periþan hale getiriyorlar. Minada üç dört gün bir insan seli akýyor. Bu hal ayni zamanda emre ram oluþun, Allaha teslimiyetin farklý bir resmidir. Bu, nefsin ve þeytanýn, maðlup ediliþinin tecessümüdür. Ona öyle bakýn. Siz de o mânâyla Cemerâtý taþlayýn. Allâh da kim bilir bu hale ne kadar memnun olacaktýr. Onun Memnuniyet-i Mukaddesesini bir düþünün. Belki de atýlan her bir taþ için, bir büyük günahýnýzýn af edilmesi bunun bir ifadesidir.

Bayramda, birinci günün arkasýndan kestiðiniz saçlarýn her teli için bir sevap alacak, bir günahýnýzý baðýþlatacak, bir nur kazanacaksýnýz inþâllah.

Soðuk Zemzem adeta ruhlara manen þifa oluyor. Böyle tamamen simsiyah kayalarla çevrili, yaðmurun hemen hiç yaðmadýðý, çöl ve kayalardan ibaret oluþtan baþka, sýcaklarýn hemen her mevsim kavurduðu bir yerde, bir kuyunun suyu, on beþ asýr, vasýflarýný kaybetmeden nasýl varlýðýný devam ettirebilir? Bu durum, sebeplerle izah edilebilir mi? Sebeplerin gücü buna yeter mi? Bu harika akýþ, yer küredeki su damarlarýna, yer altý sularýna verilebilir mi? Kesilmeden devam eden bu müthiþ akmaya depolarýn gücü yeter mi? Bitmeyen bu harika mâyinin, ab-ý hayatýn, ucu cennetlere mi dayanýyor acaba? Bereketle akmasý için Cennetlerden ona sular mý damlýyor acaba? Perde arkasýnda, adeta Rahmet-i Ýlahiyenin eli görünüyor desek yalan olmaz.

Zemzem, þifalarýn kaynaðýdýr. Allâmümme innî eselüke ilmen nafian, rýzkan vasian ve þifaen min küllî dâin ve sakam.. dualarýyla, Allâhtan, onunla, þifalar, bereketler, faydalý ilimler istenir . Suudlular, onu buzlarla daha da lezzetlendirerek takdim ederler. Hz. Hâcer Validemize, teslimiyeti, sadakati, hâlisiyeti için verilen bu mübarek suyun; adeta, sadece cennetteki gibi, vücudu ter olarak terk ediþi de bir ayrý hakikattir. Afiyetler olsun müminlere, Allaha ram olanlara. Kýyametin dehþeti hengâmýnda da inþâllah içer, ferahlanýrýz.

7.000 Sahabenin yattýðý belirtilen Cennetül Bakî, Medinede, Mescid-i Nebevîye 60 m. uzaktadýr. Belli saatlerde ziyaretine müsaade edilmektedir. Buraya defnedilenlerin en tanýnmýþlarýný sýralayacak olursak, -ki Allah onlardan razý olsun- 3. Halife Hz Osman., Peygamberimizin amcasý Hz. Abbas, halalarý Hz.Safiye ve Hz. Âtika, süt annesi Hz.Halime, Hz . Fatimatüz Zehra; evladlarý Hz. Ýbrahim, Rukiye , Ümmü Gülsüm, Zeynep; Cafer-i Sadýk, Muhammed el Bâkýr, Zeynel Âbidin, Ýmam-ý Hasan ve ASM.ýn hanýmlarýnýn Hz. Aiþe dahil bir çoðu buradadýr.

Bütün bu mübarek iman abideleri buradan Cennet Bahçelerine gül gibi ekilmiþlerdir. Çünkü Resul-ü Ekrem ASM. bu kabristaný: Bakiye ehlini, cennet bahçelerine gül gibi ekseler gerektir diye tarif etmiþtir. Bu günlerde, bu mukaddes beldelerin idarecilerinin mezhepleri sebebiyle biraz da ziyaretçilerin ifratlarý yüzünden- bu mübarek yer, bazý taþlarý dik duran bir tarla gibi görünmektedir.

Ýnsanlara ve Cinlere Peygamber olarak gelen Resul-ü Ekrem ASM. elbette Cinler ile de görüþmüþ. O zamanlar onlardan yedi kiþi Müslüman olmuþ. Bu görüþme hatýrasýna, oraya yapýlan Cin Mescidini ziyareti de yine bütün varlýklarca hoþ amedî edilen bir Peygamberin ASM. ve davasýnýn büyüklüðünün hatýrlanmasý anlamýnda deðerlendirmeli, bu mânâdan da istifade edilmelidir.

Hz. Ýsmailin, Allâhýn emriyle kurban edilmek üzere kesilmek istendiði yere inþa edilen Hayf Mescidine de gitmelisiniz. Allahýn emrine tereddütsüz uyan Hz. Ýbrahimi (AS.), yine kesilmeye bile itiraz etmeyen Hz. Ýsmail'i ve Onlarýn yüksek imanlarýný hatýrlamak adýna buralarý ziyaret etmek çok faydalý olacaktýr.

Ýsterseniz, evlatsýz geçen yýllar sonra, dünyaya gelen bir evladýnýz için, Allahtan kurban edilme emri gelse, ne yaparsýnýz bir düþünün. Böyle bir emre uyabilir misiniz, tahammül edebilir misiniz. Ýyice düþünün. Bunu yanýnýzdaki arkadaþýnýza bir sorun, bir deneyin. Beraberce böyle bir emri tartýn. Belki böylece Hz. Ýbrahim ve Hz. Ýsmail AS.ý daha iyi anlayabilirsiniz.Ben itiraf ediyorum, aðlamaktan baþka bir þey yapamadým !

Arafatta Cebel-Ý Rahmeye muhakkak çýkmaya çalýþýn. Hz. Adem AS.ýn emre itaatsizliði sebebiyle Hz.Havvadan ilk ayrýldýðý yer de; affa nail oluþtan sonra yine ilk buluþtuðu yer de burasýdýr. Hatta Hz. Peygamber ASM. da Veda Hutbesini burada okumuþ, hâlâ o yüksek seviyesine ulaþýlamayan ulvî mesajý burada vermiþtir.

Buralarý ziyaret ederken elbette itaatsizliðin sonuçlarý çok iyi düþünülmeli, Veda Hutbesinin yüksek mânâlarý derhatýr edilmelidir. Bu vesileyle, Ýslâmýn, dünyaya getirdikleri, kazandýrdýklarý iyice deðerlendirilmelidir.

Peygamberimizin ASM. doðduðu ev, asli þeklinin deðiþtiði muhakkak olan bu bina, belki sadece o yeri hatýrlamak, o müthiþ hadiseyi hayal etmek için fýrsat bulunursa gezilmeli. Kâinattaki o müthiþ deðiþimin baþlamasýný hayal ederek, ta derinliklerimizden titreyerek, O Resulün ASM. arkasýnda olduðumuza binler þükretmeliyiz. Onun getirdikleri olmasaydý kaînatýn ne kadar periþan olacaðýný hayalinizde canlandýrýn

Güzel sesli hafýzlar, müthiþ kalabalýk bir cemaatin önünde okunan Kunut Dualarý, dualar, dualar....Harika dualar...Ancak fiilî hale gelemeyen, fiiliyata dökülemeyen arzularýn, temennilerin ifadesi dualar. Allah tatbikini de nasýp etsin, fiiliyata döktürsün inþâllah

Birlik ve beraberlik gibi, takva gibi, günahlara karþý hassasiyet gibi bir türlü gerçekleþtiremediðimiz hallerimiz... Heyhat ! Allah, dualarýmýzý kabul edip bizleri ýslah etsin inþâllah... O güzelim dualar, Ýslam aleminin, bütün insanlýðýn zulümlerden kurtulmasýný gerçekleþtirsin inþâllah...

Hatim, Mültezem, Makam-ý Ýbrahim, Hâcerül Esved, Rükn-ü Yemanide namazlar ve yine dualar Feryadý figan ve göz yaþlarýyla inþâllah akýp giden günahlar Zaaflarý, kusurlarý idrak ediþ; rahmetine sýðýnma, yüz sürme ve inþâllah affa nail oluþ. Her þeyin hazinesinin Onun yanýnda, her þeyin dizginin Onun elinde oluþunu anlayýp adeta Hakkal Yakîne vasýl olma.

Hacda, bilhassa Tavafa baþlarken veya bitirirken, Hâcerül Esved hizasýnda; Sayde tepelerde; yeþil direkler arasýnda, Cemerâta taþ atarken rükünlere riayet edememe korkusuyla zahiren garip hallere düþen müminlere, hassasiyetlerinden dolayý helal olsun; mâþâllah, barekâllah

Adeta ayrý ayrý mânâlardaki bir fetreti, farklý farklý derinliklerde yaþayan, yüzlerce kavim burada sanki mahþeri teþekkül ettiriyor. Ýslâma uymadýðý halde, bazen baþlarýný, bazen kollarýný, hatta bacaklarýný açabilen; yüzlerini gözlerini boyayabilen, kýbleyi bile bulamayan, bilemeyen; cehline raðmen buralara gelen, aðlayan, saadet-i dareyni arayan, maddî-manevî periþan bu insanlara inþâllah cüzi ihtiyarlarýný iyiye sarfettiði için, Allah, aradýklarý; istedikleri, dünya ve âhiret saadetini verir, yakîn hasýl eder, huzura kavuþturur. Ýnþâllah

Namaza gidiþler, sabahlarý, akþamlarý, hele hele cumalarý müthiþ olur. Seller gibi, haþir meydanýndaki mahþer gibi. Beyazlar içinde, kefenleriyle haþre gidercesine, izdiham halinde, ezilecek gibi olurcasýna, ölecek gibi bunalýrcasýna, sel içinde acizlikle oradan oraya sürüklenircesine gidiþler

Sadece Allahýn kurtarabileceðini idrak ediþ, yine feryâd-ý figânlar, aðlayýþlar, yine yalvarýþlar...Burada Allâhým. Maliki yevmiddîn (ey din gününün sahibi), yalnýz Sana kulluk eder, yalnýz Senden yardým bekleriz. mânâsýný adeta fiilen idrak fýrsatý oluyor. Allahým! O güne gelmeden, o günü yaþarcasýna idrakimizi artýr. Âmîn.

Hayat, namaz vakitlerinde adeta duruyor; iþ yerleri kapanýyor, tezgahlar örtülüyor, herkes her þey Ona ram oluyor. Çünki Essalâh deniliyor.

Yine müthiþ bir mânâyý, bu zeminde sanki ilk defa idrak edeceksiniz. Burada, kaderin bu beldeleri bu Vehhabi Kardeþlerimize, bu Müslümanlara nasip ediþ sýrrýný, namaza verdikleri ehemmiyet ile izah eden Bediüzzamanýn, haklýlýðýný burada daha göreceksiniz, anlayacaksýnýz.

Çünkü namaz, Onunla irtibatta en ulvi bir muhatap oluþ ve akâidî ve imânî hükümleri kavi ve sabit kýlmakta en tesirli yol olarak kabul ediliyor Risalelerde. Ve bu beldenin insanlarý bu konuda çok hassas. Ýþ yerlerinin kapanýþýný, hatta müþterilerin maðazalardan çýkarýlýþýný, bazen de tezgahlarýn tamamen sahipsiz Ona teslim edilip gidiliþini hayret ve takdirle siz de göreceksiniz.

Üst katlardan, insan Kâbeyi seyretmeye doyamýyor. Ýnsanlarýn pervaneler gibi halkalanýþýný, dönüþünü seyredemiyor, cûþ-u hurûþa geliyorsunuz. Mekke bir mihrap, Medine bir minber......diyen Üstanýnýzýn dedikleriyle düþününce, gözleriniz ve kalpleriniz konuþmaya baþlýyor; gözyaþý kelimeleri çoþtukça coþuyor, siz kendinizi bu cezbeli dönüþe býrakýyor; zerrâtýn, galaksi ve yýldýzlarýn itaatleriyle beraber siz de o teslimiyet mânâsýna senkronize oluyorsunuz.

Kubeysten, belki de Cennetten, Hz. Ýsmailin eliyle gelen Hâcerül Esved. Ýnsanlarýn tavafta tek kýrýldýðý, karýþtýðý yer. Ýnþâllah hürmetten, sýnýrlarýnda kalan bir sevginin tezahürü olarak kabul edilir de, bu sâfi insanlar mesul olmazlar. Ýnþâllah

Kubeys daðý, çok kýymetli hadiselerin zemini.

Hz. Ýbrahim AS. oradan bütün insanlarý, Allah için Hacca çaðýrmýþ. Hem de zahiren daveti icabet edecekler hiç de görünmediði bir zaman ve zeminde. O ne müthiþ bir ihlaslý davettir ki, asýrlar geçtiði halde milyonlar hale Lebbeyk, Allâhümme lebbeyk... diyerek Onun davetine icabet ediyor! Telbiye, iþte bu anlamda düþünülür de, asýrlar öncesindeki davete icabet murad edilirse, müthiþ lezzetlere gark oluyorsunuz

Kâinatýn Efendisi Resul-ü Ekrem ASM. Kameri, bir parmaðýnýn iþaretiyle, bu daðdan, þimdi farkýna varamadýðýnýz bu durduðunuz yerin yakýnlarýnda bir yerden, iki parçaya bölüvermiþ; o büyük mucizeyi gerçekleþtirmiþ.

Hz. Bilâl Hâbeþî oradan ezanlar okumuþ, hatta orada ikamet etmiþ.

Ancak Kubeysin þimdilerde yüzü gözü örtülü. Suudlular üzerini emniyet için betonla kaplamýþ, tepesine de bir saray oturtmuþlar.

Hemen Kâbenin yanýnda yükselen o daðý, görmemezlikten gelip de geçmeyin. O Cebrail AS. mýn Resul-ü Ekremin yanýnda geçiþine kim bilir kaç defa þahit olmuþtur. Belki de Hz. Ýbrahimin Allâhýn emriyle hanýmý ve çocuðunu býrakýp gitmesini de; oðlu Ýsmaili kesmeyen býçaðýn, taþa sürtünce kesiþini; semadan koç gönderiliþini de hatýrlýyordur. Zemzemin ilk fýþkýrmasýnýn þahidi de olmuþtur.

Hatta, Hz. Ömerül Farukun, Peygamberimizi ASM. öldürmeye gelen Kureyþlilere kýlýncýný çekerek, Karýlarýný dul, çocuklarýný yetim býrakmak isteyenler gelsin. diye meydan okuyarak Onu koruduðuna da, belki daha ne kadar önemli hadisâta da þahit olmuþtur. Lütfen onun yanýndan, her hangi bir dað imiþ gibi hissiz, sessiz, saygýsýz geçmeyin.

Mültezem. Aðlamanýn, el yüz sürmenin tek serbest olduðu yer. Kapý yanýnda vazifeli Suudlu askerler bile serbest býrakýyor. Þeran, hür aðlanan mekan Mültezem. Adeta Onun kapýsýna gelmiþsiniz de arz-ý hal ediyorsunuz gibi bir durum. Yüzler, gözler, canlar feda olsun sana ey Allahým. Eller kapýnýn eþiðine yapýþmýþ, affolmayý bekliyor. Affet Allahým. Öylekî, bizi hesaba çekecek hiç bir günahýmýz kalmasýn...

Hatim, imkansýzý gerçekleþtirme yeri! Kâbenin içinde namaz kýlmak mý istiyorsunuz ? Sultanlarýn giremediði o mekana girmek, hayalden öte mümkün mü? Evet bunun için Kâbenin içinden sayýlan Hatime girebilirsiniz, ama biraz dikkatle. Kimseleri incitmeden girmelisiniz ve iþte Kâbenin içindesiniz, iþte orada yüzünüzü yerlere sürüyor, Ona secde ediyor, yalvarýyor, halinizi arz ediyorsunuz. Ne saadet. Bahasýný, fiyatýný ödemek imkansýz desek yalan olmaz herhalde.

Halil Köprücüoðlu


Gönderen: 23.12.2006 - 16:55
Bu Mesaji Bildir   Yusuflu üyenin diger mesajlarini ara Yusuflu üyenin Profiline bak Yusuflu üyeye özel mesaj gönder Yusuflu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 Haccı dolu dolu yaşamak
Yusuflu 23.12.2006 - 16:55
 Haccı dolu dolu yaşamak
CiVELEK 23.12.2006 - 20:36
 Haccı dolu dolu yaşamak
ahmet gunay 23.12.2006 - 21:01
 Haccı dolu dolu yaşamak
astaravista253 24.12.2006 - 21:07
 RE:
PRENSES_0656 31.12.2006 - 09:54
 Haccı dolu dolu yaşamak
PRENSES_0656 31.12.2006 - 09:59
 Haccı dolu dolu yaşamak
burcunur 31.12.2006 - 10:11
 Haccı dolu dolu yaşamak
Yusuflu 03.01.2007 - 12:56
Konu icon  es selamun aleyküm
LAZHAKAN 17.01.2007 - 10:56

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 834 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
harmanyolcusu (50), ruhavi63 (55), sayinkazim (66), >>DeRyA<< (37), >büsra< (39), antika (39), sertac25 (44), semkan (47), sezerse (48), enonerer (56), havvana (50), kraft (47), idealman (45), lazut6178 (47), Musab ibn Umeyr (41), ihvatun (50), eminegok (48), cavitturk (), RECEP KELES (48), yusufcukur (45), tansu (50), ZeynepSude21 (40), leyli (42), S@BoT@J (41), ey_nur (43), turkuaz (30), gkhan (40), *nurten* (41), serican (53), ghost_emin (36), emels (52), aytuncaksu (44), samsunlukiz17 (38), aray&yacute;c&y.. (49), ibni_cash (41), Te@mselemelanko.. (41), süleyman_acar (46), turgaybaki (48)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.47769 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.