*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - ***KÜFÜR

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1692 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 15. Kasım 2024 - 21:11

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » ***KÜFÜR - İSYAN***

önceki konu diğer konu

3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	recepholding

***KÜFÜR - İSYAN***

1613 Mesaj -

KÜFÜR - ÝSYAN

Ýman, bir mânevî tuba-i cennet çekirdeðini taþýyor.
Küfür ise, mânevî bir zakkum-u cehennem tohumunu saklýyor.

Ýman ve ibadet, insaný en zirvelere çýkaran iki hususiyet olduðu gibi; küfür ve isyan dahi, onu en alçaklara indiren iki özelliktir.
Küfür, Allahý tanýmamak; isyan, O'nun emirlerine karþý gelmektir. Ehl-i zýndýkanýn üstadý olan þeytan, tarihin her devrinde insanlarý küfür ve isyana sevk edecek þeyler bulmuþtur. Günümüzde de, tesadüf-tabiat-sebepler gibi bahanelerle, bir kýsým insanlarý iman ve ibadet yolundan çevirmektedir. Bediüzzaman, kör kuvvet- serseri tesadüf- saðýr tabiat ifadeleriyle, bu batýl mabutlarýn portresini çizer.

Bunlarýn mahiyetine geçmeden önce, küfrün ne olduðuna bakalým. Evet, küfür,
Bütün kâinata karþý bir tahkir (hakaret)
Bu varlýklarda cilveleri, nakýþlarý görünen Allahýn bütün mukaddes isimlerini inkâr ile red
Cenabý Hakkýn hakkaniyet ve doðruluðunu gösteren nihayetsiz delilleri yalanlama
Bütün bu sebeplerden dolayý, nihayetsiz bir cinayet
Umum mahlukatýn ve esma-yý Ýlâhiyenin hukukuna bir tecavüz
Bir fenalýk
Bir tahrip
Bir adem-i tasdik
Hz. Peygamberden geldiði kesin olan bir þeyi inkârdan hasýl olan bir zulmet
Ruh cevherini bozan bir musibet
Sýkýntýlarýn kaynaðý
Sonsuz nimetlere nankörlük
Mânevî bir cehennemin çekirdeðidir.

Zerreler (Atomlar)
Küfür ehlinin temelsiz temellerinden biri, kâinatý ezeli kabul edip, her þeyi atomlarýn rast gele hareketleriyle izaha kalkýþmalarýdýr. Atomlar enfüsi ve afaki cezbeli iki hareketle Allaha zikir ve tesbih etmektedir. Mevlevi gibi zikreden ve dönen o atomlarý, ehl-i küfür, kendi kendine sersem gibi dönüp oynuyor sanmýþlar.

Halbuki zerreler,
Kadir-i Ezelinin kanunuyla hareket eden küçücük memurlarý
Onun emriyle hareket eden bir ordusu
Kader kaleminin uçlarý (Her bir zerre bir kalem ucu)
Kudret kaleminin noktalarý (Her bir zerre bir nokta)
Herbiri mânevî, Rabbani, muazzam, hadsiz baþlý bir fonoðrafýn birer plaðý hükmünde olan masnularýn üstünde dönen ve tahmidat-ý Rabbaniye kasideleriyle o masnuatý konuþturan ve tesbihat-ý Ýlâhiye neþidelerini okutturan birer iðne baþýdýr.
Canlý cisimler, o gezgin zerreler için terbiye gördükleri
- Birer mektep
- Birer kýþla
- Birer misafirhanedir.

Kâinattaki hareket,
Kudret kaleminin Samedani mektuplarý yazmak için iþlemesi, kâinattaki hareketi ve hareketliliði meydana getirmektedir. Bu hareketin ismi tahavvülat-ý zerrattýr. Yani atomlar bir yerde sabit kalmamakta, daima hareket ile yeni yeni eserlerde yer almaktadýrlar.

Anasýr (elementler),
Masnuatýn tarlasýdýr. Allahýn yarattýðý ve hayranlýkla seyrettiðimiz eserler, elementlerden meydana gelmiþtir. Bu elementler, deðiþik bünyelerde yer alarak, farklý farklý görüntüler meydana getirirler. Bütün Ýlâhî masnuat, elementlerle dokunmaktadýr.
Bunu bir benzetmeyle alfabe ve kitaplar þeklinde de anlayabiliriz. Bütün kitaplar, alfabedeki harflerle yazýlmýþtýr. Onun gibi, bütün varlýklar da, elementler alfabesiyle meydana getirilmiþtir.

Ehl-i küfür, kâinattaki hareketi ve atomlarýn tahavvülatýný tesadüf ile açýklamaya çalýþýr. Onlara göre, ezelden beri var olan atomlar, tesadüfen deðiþik bünyelerde yer alýrlar; tesadüfen hayat oluþur, tesadüfen insan meydana gelir. Halbuki tesadüf,
Cehlimizi örten gizli bir Ýlâhi hikmetin perdesidir. Kâinatta tesadüfe tesadüf edilmez. Tesadüf olarak görünen þeyler, gerçekte Ýlâhi birer tasarruftur.
Meselâ, tesadüfi zannolunan afetler,
Gadab-ý Ýlâhinin eserleridir. Sözgelimi, afetlerde bazan kullanýlan rüzgârlar, tesadüfen deðil, Allahýn emrettiði þekilde eserler.

Kör kuvvet,
Ehl-i küfrün esassýz esaslarýndan biri de, Allahýn kudretini kör bir kuvvete irca etmeleri;. "gezegenler arasý çekim kuvveti, itme-çekme kuvveti, suyun kaldýrma kuvveti..." gibi isimlere takýlýp, Allahýn kudretinden gaflette bulunmalarýdýr.
Allahýn kudreti, mahiyetiyle meçhul, mucizeleriyle malumdur. Gördüðümüz ve görmediðimiz bütün varlýklar, o kudretin tezahürüdür. Fakat o kudretin nasýl bir kudret olduðu, bizce bilinmemektedir.

Kudret,
Ýmanda en ehemmiyetli bir esas
Haþir ve neþrin en kuvvetli bir temel taþý
Pek çok imani meselelere ve Kurâni gerçeklere en lüzumlu bir medardýr.
Ehl-i küfrün, böyle bir kudretin tezahürünü, itme-çekme... þeklindeki kanun ve kuvvetlere vermesi, en büyük cehalettir ve körlüktür.
Çünkü, bu kanun ve kuvvetler,
Allahýn fýtrî þeriatý
Adetullaha birer isim. (Bunlar Allahýn koyduðu kanunlardýr ve kâinattaki nizamý netice veren Allahýn âdet ve sünnetine birer isim.)
Allahýn terbiye eden kudretinin bir cilvesidir. Bu Rabbani kudretin bir cilvesiyle vücut sahasýna çýkan varlýklar, Ýlâhi kudretin mücessem kelimatýdýr.(Ýlâhi kudret, gözle görülür kelimeler hükmünde olan varlýklarla kendini tanýttýrmaktadýr). Uzay merkezindeki tuþlarla, Marsa gönderdikleri insansýz uzay aracýný yönlendiren insanlýk, fiziki sýrlarýn ortaya çýkmasýyla, zamanla Ýlâhi kudreti daha iyi anlayacaktýr. Ve eðer bir gün insanlýk, düþüncelerini ekrana mücessem bir görüntü olarak yansýtabilirse, Kün=ol! emriyle eþyaya vücud veren Ýlâhi kudreti anlamakta daha az zorlanacaktýr.
Çünkü Allahýn zatî, ezeli kudreti,
En latif, en has bir nur
Bütün nurlarýn nurudur.

Tabiat,
Ehl-i küfrün batýl mabutlarýndan biri olup, örümcek aðýndan daha zayýf iken, özellikle asrýmýzda pek çok insan, bu aða takýlmýþlar. Bediüzzaman, küfürde kullanýlan tabiat için, tabiat taðutu ifadesini kullanýr.
Tabiat taðutu,
Dalaletin menbaý yani kaynaðý
Küfrün temel taþý
Küfrün dayanak noktasý
Bir bataklýk
Zulümat ve evhamýn menbaýdýr.

Halbuki gerçekte tabiat,
Ancak bir sanat olabilir, Sani olamaz
Bir nakýþtýr, nakkaþ olamaz
Ahkâmdýr, hakim olamaz
Kanundur, kudret deðildir, Kadir olamaz
Mistardýr, masdar olamaz.

Kâinatýn yaratýlýþýnda yürürlükte olan itibari kanunlarýn toplamý ve neticesi
Allahýn kanunlarýnýn bir mecmuasý
Kader-i Ýlâhinin bir nevi defteri
Kudret-i Rabbaniyenin bir nevi programý
Kadir-i Zülcelalin bir nevi fýtri þeriatýdýr.
(Fiziki âlem bir cesede benzetilirse, tabiat bu cesedin unsur ve azalarýnýn fiillerini intizam ve rabt altýna alan Allahýn fýtri kanunlarý olur. Nasýl ki insanýn davranýþlarýný kanunlar kontrol altýnda tutar, büyük bir insan olan tabiat da Allahýn kanunlarýna tabidir.)
Yaratýlmýþ olan tabiatýn yaratýcý olmayacaðý bu derece açýk iken, tabiat fikriyle küfre düþenler hakkýnda Bediüzzaman, insan suretinde ahmak sarhoþlar ifadesini kullanýr. Böyle ahmak sarhoþlar Ýlâh olarak hiçbir þeyi kabul etmiyoruz deseler bile, tabiatý ilah kabul etmekten kurtulamamýþlardýr.

Sebepler,
Ýlâhi kudret, þu âlemde sebeplerle tasarrufta bulunur. Yaðmur buluttan, meyveler aðaçlardan, insanlar anne-babadan gelirler. Neticelerin sebeplere baðlanmasý, bir kýsým insanlarýn sebepleri putlaþtýrmasýna sebep olmuþtur. Halbuki sebepler,
Kudret-i ezeliyenin tasarrufuna ince bir perde
Birer bahane
Birer zarf
Ýlâhî sanatlara bir kýlýf
Rahmanî hediyelere birer tablacýdýrlar.

Neticelerin sebeplere baðlanmasý, ufukta yer ile göðün görünüþte birleþmesi gibidir. Halbuki, aralarýnda yerden göðe mesafe vardýr. Bir kalemin yazmakta vasýta olmasý gibi, sebepler de Ýlâhi tasarrufa vasýtadýr. Kalem kendisi yazmaz, kalemle yazýlýr. Onun gibi, meselâ, bulut yaðmur vermez. Fakat Allah bulutla yaðmur gönderir.

Putlar,

Eskide ve günümüzde küfür ehlinden pek çok kimse, bir takým þeyleri putlaþtýrmaktan kurtulamamýþtýr. Küçük putunu yanýnda taþýyan ve yolculuðu esnasýnda ona ibadet eden cahiliyye Arabýyla, elli metrelik Buda heykeli karþýsýnda secdeye varan Budist profesör arasýnda, aslýnda bir zihniyet farký yoktur. Þekiller deðiþse de, bakýþ ayný bakýþtýr.
Bediüzzaman a göre, gölgeli-gölgesiz suretler,

Ya bir zulm-ü mütehaccir (taþlaþmýþ bir zulüm)
Ya bir riya-yý mütecessid (cesed giymiþ bir gösteriþ göz kırpma

Veya bir heves-i mütecessim, yani cisimleþmiþ bir hevestir.
Ýnsanoðlu, putlaþtýrdýðý batýl mabudlardan kurtulmakla, gerçek hürriyeti elde edecektir. Zira, gerçek hürriyet, Allaha kul olmaktýr. Allaha hakkýyla kul olmayanlar, kullara kul olmaya mahkumdurlar.

Günahlar,
Ýman sahibi kiþi, küfür ve isyandan uzaktýr. Fakat, irili ufaklý bir kýsým günahlardan tamamen uzak kalmasý, adeta mümkün deðildir. Fakat tevbe ve istiðfarla, günahlarýn kalb ve ruhta meydana getirdiði kirlerden temizlenebilir. Evet günahlar,
Ebedi hayatta daimi hastalýklardýr.
Bu dünyevi hayatta dahi kalp, vicdan, ruh için mânevî hastalýklardýr.
Asrýmýzýn günah dosyasý hayli kabarýktýr. Bediüzzaman, bu asrýn portresini hasta-gaddar-bedbaht þeklinde çizer.
Bu asrýn hassasýný da þöyle belirtir:
Dünya hayatýný baki hayata bilerek tercih etmek (Kýrýlacak bir cam parçasýný, baki elmaslara bildiði halde tercih etmek).

Böyle bir asýrda takva büyük önem kazanmýþtýr. Takva,
Yasaklardan ve günahlardan kaçýnmaktýr.
Günahlarýn adeta örf haline geldiði bir toplumda, günahlardan uzak kalmak büyük bir mücadele ister. Çünkü içimizden nefis ve heva, dýþýmýzdan da þeytan veya þeytan fikirli insanlar, bizi daima günaha teþvik etmektedirler.

Nefis, devekuþu
Þeytan, sofestai
Heva, bektaþi gibidir.

Þu vecize ile bahsi noktalayalým:
Helal dairesi geniþtir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.

SELAM VE DUA ILE gül

Gönderen: 12.12.2006 - 20:01

recepholding üyenin diger mesajlarini ara

	Pertev

601 Mesaj -

Allah(cc) razi olsun senden Recep Kardesim.

Cok güzel, cok dogru seyler yazmissin.

gül

Gönderen: 12.12.2006 - 20:59

	astaravista253

791 Mesaj -

Recep abi

Gönderen: 31.12.2006 - 12:20

astaravista253 üyenin diger mesajlarini ara

astaravista253 üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1692 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.78261 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.