0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » .........Hz. Aişe ..........

önceki konu   diğer konu
7 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
.........Hz. Aişe ..........
1613 Mesaj -
Hz. Aiþe


Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.s.)´e ilk iman eden onun en sadik arkadaþý Hz. Ebu Bekr es-Siddîk´ýn kýzý ve Hz. Peygamber´in zevcesi. Hicretten dokuz veya on sene önce Mekke-i Mükerreme´de doðdu. Annesi Ümmi Rûmân binti Âmir ibn Umeyr´dir. Hz. Âiþe çok küçük yaþta Müslüman olmuþtur.



Resulullah, ilk zevcesi Hatîcetü´l Kübrâ hayatta iken baþka bir kadýnla evlenmemiþti. Onun vefatýndan sonra bir süre daha evlenmedi. Resulullah, Hatice (r.a.)´ýn ölümüne çok üzüldü. Osman ibn Maz´un´un hanýmý Havle binti Hakim, Resulullah´a gelerek Ebu Bekr es-Siddîk´ýn kýzý Âiþe ile evlenmesini teklif etti. Sonra da Resulullah adýna Ebu Bekr´e giderek kýzý Âiþe´yi istedi.



Hz. Âiþe´nin Resulullah´a nikâhlanmasý Hicretten iki veya üç sene önce oldu. Kaynaklar, bu nikâhlanma sýrasýnda Hz. Âiþe´nin yaþýnýn küçük olduðunu kaydetmektedir. Nikâhýn kýyýlmasýndan iki yýl kadar zaman geçtikten sonra zifâf vukû bulmuþtur. Hz. Âiþe´nin o zaman dokuz veya on bir yasýnda olduðu rivayet edilmektedir (Eski Arap adetinde kýzlarýn yaþlarý ergenlik çaðýna girdikten sonra sayýlmaya baþlanýrdýgöz kırpma. Bu rivayetleri bazý tarihçiler cerh etmekte ve Âiþe validemizin evlendikleri zaman daha büyük olduðunu ileri sürmektedirler. Âiþe validemizden rivayet edilen bir hadiste, Hz. Cebrâil Âiþenin resmini ipek bir hýrka içinde Resulullah´a getirmiþ ve "Bu, senin dünya ve ahirette zevcendir." demiþti. Hz. Peygamber (s.a.s.)´in bâkire olarak nikâhladýklarý tek zevcesi vâlidemiz Hz. Âiþe´dir. Resulullah onu çok severdi. Ona ´Hümeyra´ lâkabýný vermiþ ve: "Dininizin yarýsýný bu Hümeyra´dan aliniz" buyurmuþlardýr. Hazret-i Âiþe, Medine´de Peygamberimizin muharebelerine katildi ve diðer sahâbe hanýmlarý gibi harpte yaralýlarýn tedavisiyle bizzat meþgul oldu. Uhud gazâsýnda sýrtýnda su ve yiyecek taþýyýp yardým için Peygamber Efendimizin hep yanýnda kalmýþtý. Hatta peygamberimizin Uhud´da müþriklerin taþlarýyla yaralanan mübarek yüzlerine, hasýr yakýp, külünü basarak kanlarýnýn durmasýný saðlamýþtý. Hz. Âiþe bir ara Uhud´da kýlýçla cepheye gitmek istemiþse de, Resulullah buna müsaade etmemiþtir.



Âiþe 14 15 yaþlarýnda iken Benu Mustalik (Müreysi) gazâsýna Resulullah´la beraber katildi. Gazâ dönüsü tuvalet için geride kalmasý yüzünden iftiraya uðradý; savaþa ganimet için katýlan münafýklar Hz. Âiþe nin, gecikmesi sebebiyle, kâfilenin ardýndan yanýnda Ashaptan Safvan ile birlikte geldiðini görünce bunu kötü sözlerle ve çirkin bir þekilde yorumladýlar. Yolda bu dedikodulara bazý Müslümanlar da karýsýnca Hz. Âiþe çok üzüldü; Medine´ye gelince hastalandý. Ýftira, dedikodu etrafa yayýlmýþtý. Ateþi yükselerek yataða düþtü. Bu arada kendisini fazla aramayan Rasûlullah´tan izin isteyerek babasý Ebû Bekir´in evine gitti. Orada bir müddet kaldý; sabýrla bekledi. Bu arada Rasûlullah diðer hanýmlarýna ve sahâbeden en yakýnlarýna Âiþe nin durumunun ne olabileceðini sordu. Hepsi de Hz. Âiþenin temiz ve suçsuz olduðunu söylediler; "Peygamberini fenalýklardan koruyan Cenâb-i Hak, size böyle bir þeyi revâ görmez, sabreyleyin" dediler.



Aradan bir ay gibi uzun bir zaman geçinceye kadar danýþmalarýný sabýrla sürdüren Resulullah, sonunda Hz. Ebû Bekir´in evine uðradý. Hz. Âiþeyi, anne, babasý ve sahâbeden bir hanýmla aðlar buldu: "Ya Âiþe, senin için bana þöyle þöyle söylediler. Eðer sen, dedikleri gibi deðilsen; Allah-u Teâlâ yakýnda senin doðruluðunu tasdik eder. Eðer bir günah islediysen, tövbe ve istiðfar eyle! Allah-u Teâlâ, günahýna tövbe edenlerin tövbesini kabul eder. " buyurdular. Resulullah´ýn mübarek sesini iþitince aðlamayý kesen Hz. Âiþe babasýna bakýp cevap vermesini istedi. Hz. Ebû Bekir ve Âiþenin annesi böyle söylentilere ve dedi-kodu yapanlara sadece þaþýrdýklarýný söylediler. Hz. Âiþe ise: "Allah-u Teâlâ´ya yemin ederim ki kulaðýnýza gelen lâflarýn hepsi yalandýr, iftiradýr, Allah biliyor ki benim bir þeyden haberim yoktur. Yapmadýðým bir þeye evet dediðimde kendime iftira etmiþ olurum. Sabretmek iyidir. Onlarýn söylediði þey için Allah-u Teâlâ´dan yardim bekliyorum." dedi. Günahsýz olduðundan, kalbinin temizliði ile ve kendinden emin olarak bekledi .



Bu sýrada Hz. Peygamber (s.a.s.)´in yüzünde vahiy alâmetleri belirdi. Hz. Ebû Bekir, Resulullah´ýn baþýnýn altýna bir yastýk koyup üzerine çarþaf örterek beklediler. Vahiy tamamlanýnca Resulullah terlemiþ yüzünü örtünün altýndan kaldýrarak: "Müjdeler olsun sana ey Âiþe! Allah-u Teâlâ seni temize çýkardý. Senin pak olduðuna þahit oldu." deyip Kur´an´daki Nûr Suresinden, o an nazil olunan 10 ayeti okudu. Hz. Ebû Bekir hemen kalkýp kýzý Âiþeyi baþýndan öptü, "Kalk, Resulullah´a teþekkür et." dedi. Kendisi için ayet ineceðini aklýndan geçirmeyen Âiþe þaþkýnlýk içinde: "Hayýr kalkmam baba vallahi kalkmam. Allah-u Teâlâ´dan baþkasýna þükretmem. Çünkü Rabbim beni Ayet-i Kerîme ile methetti." dedi. Ama çok sevindi. Ýftirada bulunanlar zamanla hakîr ve zelîl oldular.



Peygamberimiz (s.a.s.) 632 senesinde hastalanýnca son gününü Hz. Âiþe validemizin evinde geçirdi. Rebiü´levvel ayinin on ikinci pazartesi günü öðleden önce mübarek baþý, Hz. Âiþe validemizin göðsüne yaslanmýþ olduðu halde vefat etti. Resulullah´ýn vefatýndan sonra Ashâb-i Kirâm, Hz. Aiþe validemize müminlerin annesi adini vererek, ona büyük hürmet göstermiþlerdir. Hz. Âiþe de, sahâbe içinde, kýrk yýla yakin bir müddet daha yaþamýþ ve pek çok hadis rivayet etmiþtir.



Hz. Âiþenin bu son kýrk yýllýk hayatýndaki en önemli olay; Cemel Vakasý´dýr. Hz. Osmanýn karýþýklýk çýkaran entrikacý asiler tarafýndan þehit edilmesinden sonra halîfe olan Hz. Ali, katilleri bulmak ve kýsas yapmak hususunda günün þartlarý gereði olarak sabýrla hareket etmeyi uygun bulmuþtu. Bu yumuþak davranýþtan yüz bulan asiler taþkýnlýklarýný artýrarak fenalýklarýna devam ettiler.



Durum böyle endiþe verici bir hâl alýnca Ashâb-i Kiram´ýn büyüklerinden bir kýsmi (Talha, Zübeyr...) Mekke´ye giderek o sýrada hac için orada bulunan Hz. Âiþeyi ziyaret edip, olaylara el koymasýný ve kendilerine yardýmcý olmasýný istediler. Hz. Âiþe de; acele etmemelerini, sabýrla bir köseye çekilip Hz. Ali´ye yardýmcý olmalarýný tavsiye etti. Ashâb-i Kirâm´ýn büyükleri de Hz. Âiþenin tavsiyesine uyarak, askerleriyle Irak ve Basra´ya gitmeyi uygun gördüler. Hz. Âiþeye de: "Ortalýk düzelinceye ve halifeye kavuþuncaya kadar bizimle beraber bulun, bize destek ol, çünkü sen Müslümanlarýn annesi ve Resulullah´ýn muhterem zevcesisin, herkes seni sayar dediler. Hz. Âiþe de, Müslümanlarýn rahat etmesi ve Ashâb-i Kirâm´ýn korunmasý için onlarla birlikte Basra´ya hareket etti. Bu gidisi asiler, Hz. Ali´ye baþka türlü anlattýlar. Bu arada Hz. Ali´yi de zorlayarak Basra´ya gitmesini saðladýlar. Hz. Ali de Basra´ya gelince Hz. Âiþeye bir haberci yollayarak, olaylar ve yolculuðu hakkýndaki düþüncelerini sordu. Hz. Âiþe, fitneyi önlemek ve sulhu saðlamak için Basra´ya geldiðini; öncelikle katillerin yakalanmasýný istediklerini halife Hz. Ali´ye bildirdi. Bu görüsü Hz. Ali de uygun bularak sevindi. Memnun olan her iki taraf üç gün sonra birleþmeyi kararlaþtýrdýlar.



Bu barýþ haberini ve memnunluðu iþiten münafýklar birleþmeye engel olmak için, gece karanlýk basýnca, her iki tarafa da ayrý ayrý askerlerle saldýrdýlar. Taraflara da: "Bakin, karþýnýzdakiler sözünde durmadý" deyip bu gece baskýný ile ortalýðý karýþtýrdýlar. Karanlýkta neye uðradýklarýný bilemeyen Müslümanlar harb etmeye baþladýlar. Her iki taraf da karsýsýndakini suçluyordu. Ýste bu iki Müslüman grup arasýnda meydana gelen çatýþmaya Cemel Vakasý denir.



Bu vakada Hz. Aiþenin içtihadý Hz. Ali´nin içtihadýna uymamýþtý. Buna raðmen galip olan Hz. Ali, müminlere anneliði Kur´an-ý Kerim ayeti ile sabit olan Hz. Aiþeye ikram ve izzette bulundu. "Ali´yi sevmek imandandýr." hadisini haber veren Hz. Âiþe de Hz. Ali´yi çok severdi. Daha sonra Hz. Ali´nin þehâdetine üzüldü ve çok aðladý. Çünkü sahabeler birbirlerini çok severlerdi.



Hayatinin son devrelerini müçtehid olarak bilhassa kadýnlara mahsus hallere dair fikhî hükümlerde fetvalar vererek geçirdi. 676 yýlýnda Medine-i Münevverde vefat etti. Cenazesini Ashaptan Ebû Hureyre (r.a.) kýldýrdý. Vasiyeti üzerine Medine´de el-Bakî´ kabristanýna defnedildi. Küçük yaslarda iken Âiþenin eðitim ve öðretimiyle bizzat babasý Hz. Ebû Bekir (r.a.) ilgilenmiþtir. Bütün müminlerin annesi olan Âiþe validemiz daha küçük yaslarda iken okuma yazma öðrenmiþ, zekâsý ve kabiliyeti ile etrafýnýn dikkatini çekmiþtir. Öðrendiklerini unutmaz, ezbere tekrar ederdi. Hafýzasý çok kuvvetli idi. Akilli, zeki, âlime, edibe, iffet sahibi bir hanim idi. Pek çok konularý þiirle anlatan sanatkârca bir ifadeye sahipti. Ashâb, karakter ve hâfýzasýna güvendikleri ayet-i kerime ile övüldüðünü bildikleri için birçok meseleyi ondan sorar ve öðrenirlerdi.



Hz. Âiþe vâlidemiz babasý Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer, Hz. Osmanýn hilâfetleri zamanýnda Hz. Peygamber´den iþittiklerini Müslümanlara anlattý. Devamlý oruç tutar ve daima gece namazý kýlardý. Hz. Âiþe fýkýh ve ictihadda keskin, kuvvetli görüþe sahiptir. Fýkýh ilminin kurucularýndan sayýlýr. Devrinin üstün âlimlerinden ve Fukahâ-i Seb´a*dandir.



Hz. Âiþe, güzel ahlâklý, merhamet dolu, cömert ve ibadete düþkün, çok zeki bir sahabeydi. Hepsinin besinde en mümtaz vasfý ise Ýslâma ve ilme olan büyük hizmeti idi. Müslüman bilginler arasýnda yaygýn bir rivayete göre fýkýh ve dinî ilimlerin dörtte birini Hz. Âiþe nakletmiþtir.



Ebû Mûsa el-Eþ´ârî: "Bizler, müþkül bir mesele ile karsýlaþtýðýmýzda gider Hz. Âiþeye sorardýk." demiþtir.



Abdurrahman b. Avf´in oðlu Ebû Seleme: Resulullah´ýn sünnetini Hz. Âiþeden daha iyi bilen; dinde derinleþmiþ, Ayet-i Kerîme´lere bu derece vâkýf ve sebeb-i nüzulleri bilen, ferâiz ilminde mâhir bir kimseyi görmedim." demiþtir.



Hakkýnda Ýmam Zührî: "Eðer zamanýnýn bütün âlimlerinin ve peygamberimizin diðer zevcelerinin ilmi bir araya toplansa, Hz. Âiþenin ilmi yine daha aðýr basardý" derdi.



Atâ b. Ebî Rebâh; "Hz. Âiþe, ashâb içinde en çok fýkýh bilen, isabetli rey bakýmýndan en ileri gelen bir kimse idi." demiþtir.



Tabiinden Mesruk; "Allah´a yemin ederim ki, Ashâb-i Kirâm´ýn ileri gelenlerden birçoðu gelir Hz. Âiþeden Ferâizee ait sorular sorar ve öðrenirlerdi." demiþtir.



Hz. Âiþe Peygamberimizden iki bin iki yüz on hadîs rivayet etmiþtir. Kendisinden de Ashâb ve Tabiin´den birçok kimse hadîs nakletmiþlerdir. Sahih hadis kitaplarý Hz. ÂiþEnin fetvalarý ile doludur. Ahmet b. Hanbel Müsned adlý eserinde de Âiþenin rivayet ettiði hadislerinden uzun uzun bahseder .



Hz. Âiþe nin naklettiði hadislerden bazýlarý:



"Ey Âiþe, Allah, kullarýna lütuf ile muamele edicidir. Her iste yumuþak davranýlmasýný sever."



"Her gün yirmi kere ölümü düþünen kimse, þehitlerin derecesini bulur"



"Resul-i Ekrem (s.a.s.) ´in en ziyade hoþlandýðý ibadet, devamlý olaný idi, az olsa bile."



"Sekir (sarhoþluk) veren her içki haramdýr. "



Hazret-i Peygamber (s.a.s.) söyle buyurmuþtur: "Cebrâil hiç durmaz komsu hakkýna hürmet olunmasýný bana tavsiye ederdi. Hatta ben yakýnda komsuyu mirasçý kýlacak sandým. "
Gönderen: 06.10.2006 - 17:45
Bu Mesaji Bildir   recepholding üyenin diger mesajlarini ara recepholding üyenin Profiline bak recepholding üyeye özel mesaj gönder recepholding üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
3. Hanedar su an offline 3. Hanedar  
419 Mesaj -
Recep abi Allah senden Razi olsun
çok güzel bi paylasim
Allah bütün erkeklere Hz. Aise ye benzeyen kadinlar nasip etsin
tüm kadinlara da Hz. Aise gibi olmayi nasip etsin...AMIIN
Saygilarimla,
Kemalgül
Gönderen: 06.10.2006 - 19:46
Bu Mesaji Bildir   3. Hanedar üyenin diger mesajlarini ara 3. Hanedar üyenin Profiline bak 3. Hanedar üyeye özel mesaj gönder 3. Hanedar üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Misafir

"Ey Âiþe, Allah, kullarýna lütuf ile muamele edicidir. Her iste yumuþak davranýlmasýný sever."


Gönderen: 06.10.2006 - 22:24
Bu Mesaji Bildir   Yukari
rifat56 su an offline rifat56  
5108 Mesaj -
Allah (c.c.) razý olsun

Hazret-i Peygamber (s.a.s.) söyle buyurmuþtur: "Cebrâil hiç durmaz komsu hakkýna hürmet olunmasýný bana tavsiye ederdi. Hatta ben yakýnda komsuyu mirasçý kýlacak sandým. "

Nerde o komþuluk ahhh ahhhhhh...agla
Gönderen: 07.10.2006 - 08:23
Bu Mesaji Bildir   rifat56 üyenin diger mesajlarini ara rifat56 üyenin Profiline bak rifat56 üyeye özel mesaj gönder rifat56 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
~HiLaLaY~ su an offline ~HiLaLaY~  
2765 Mesaj -
recepholding can paylaþým için teþekkürler

Allah(c.c) razý olsun...

Rabbim Hz.Aiþe Annemizden razý olsun

onun ahlakýyla ahlaklandýrsýn inþAllah...


Hz.Aiþe (r.a) hikmet ve þeriat kaynaðý , din konusunda sonsuz
bir derya idi. Ýlim, fazilet ve takva sahibiydi. Cebrailin (a.s)
kendisine selam ettiði, Hadis-i Þerif'le sabitlenmiþtir .

Hz. Aiþe (r.a) þöyle rivayet eder : "Resulullah (s.a.v) bana :

- "Ey Aiþe !.. Cebrail sana selam eder" , dedi.

Ben de :

- Ona da selam olsun, benim görmediðimi o görür, dedim."



Hz. Aiþe'nin(r.a) faziletine delil olarak Ebu Musa el-Esari
þöyle diyor :

"Biz Resulullah'ýn ashabý, bir Hadis-i Þerifte güçlük çektiðimiz
zaman Aiþe'den sorardýk. Zira Hadis ilminin kendisinde mevcut
olduðunu müþahade ediyorduk."

"Eðer Aiþe'nin ilmi bütün kadýnlarýn ilmi ile kýyas edilirse,
onun ilmi daha fazladýr."

"Aiþe herkesten daha fazla fakih idi. Avam hakkýnda herkesten
daha güzel fikirleri vardý."

Hiþam babasýndan rivayet ediyor : "Aiþe'den daha fazla fýkha,
týbba ve þiire vakýf olanýný görmedim."



Resulullah (s.a.v) vefat ederken ondan razý olup dua etmiþti.
O'nun hücresinde vefat etti ve ayný yerde defnedildi.

Rabbimiz de Hz.Aiþe Annemizden Razý olsun. Amin...



Sevgi Selam ve DUA ile...gül


Gönderen: 07.10.2006 - 09:36
Bu Mesaji Bildir   ~HiLaLaY~ üyenin diger mesajlarini ara ~HiLaLaY~ üyenin Profiline bak ~HiLaLaY~ üyeye özel mesaj gönder ~HiLaLaY~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
astaravista253 su an offline astaravista253  
791 Mesaj -
Allah Razı OlsunRecep Abi

Gönderen: 26.11.2006 - 10:55
Bu Mesaji Bildir   astaravista253 üyenin diger mesajlarini ara astaravista253 üyenin Profiline bak astaravista253 üyeye özel mesaj gönder astaravista253 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
recepholding su an offline recepholding  
1613 Mesaj -
3.Hanedar gül

Ahmet hocam gül

rýfat abým gül

hýlalay abla gül

yasýným gül

Allah Razı Olsun


buda dýger abý abla ve kardeslerýme gül
Gönderen: 26.11.2006 - 11:52
Bu Mesaji Bildir   recepholding üyenin diger mesajlarini ara recepholding üyenin Profiline bak recepholding üyeye özel mesaj gönder recepholding üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1966 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
alaatalay (64), oemer36 (54), Harun_Yahya (39), By_ExCalibuR (39), beyzanur68 (41), ekemen (55), emstuh (38), Belamir (27), bilgen (43), hasretpamuk (42), murat tilki (45), hatýce02 (33), phonexx1 (38), islamin Gulu (33), sepultura (45), _-cigdem-_ (36), _Dua_ (36), sairadnan (46), zz0102 (52), nur.nurani (41), x_ebr@r_x (37), mumino (37), meryemcevahir (40), güldali (64), happyman (48), gencmcucahid (38), ak0571 (47), efrail (43), emel_hanim (48), Gülkurusu (48)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.60602 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.