0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » PRATİK BİLGİLER » DEPRESYON: SANKİ İNSAN OLMANIN GEREĞİ

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
DEPRESYON: SANKİ İNSAN OLMANIN GEREĞİ
1613 Mesaj -
DEPRESYON: SANKÝ ÝNSAN OLMANIN GEREÐÝ

Depresyon çaðýmýzýn hastalýðýdýr. Bu sözü sýk sýk duymuþ olmalýsýnýz. Aslýnda kiþinin hedeflerini

gerçekleþtiremediði, sahip olduðu güzellikleri koruyamadýðý veya bu tür kayýp ihtimâllerini fark ettiðinde düþtüðü

ümitsizlik hâli olarak tarif edilen depresyon sadece bu çaðýn deðil, tarih boyunca tüm insanlýðýn derdi, hatta

kaderidir bile denilebilir.

Zira insan yaratýlýþ itibariyle acizdir, fakirdir, fanidir, ölümlüdür ve hayvanýn zýddýna bunlarýn farkýndadýr da.

Her þeyi isteyen ama hiçbir þeye gerçek anlamda sahip olamayan, her þeyden korkan, etkilenen, incinen ama

hiçbirine gücü yetmeyen, en güzel zamanlarýnda bile fâni, geçici olduðunu, her þeyin bir gün biteceðini bilen bir

insanýn depresyona girmesi deðil, girmemesi ilginçtir bence.

Bu da çoðunlukla gaflet sayesinde mümkün olur. Korktuðu þeyleri düþünmemeye çalýþýr, zahiren sahip

olabildikleri ile kendini teselli eder, ölümü ve ayrýlýðý hatýrýna getirmemeye çalýþýr. Ama bazý tevil edilemez olaylar

gaflet perdesini yýrttýðýnda o güne dek ertelenmiþ korkular, ümitsizlikler bir sel gibi benliði sarar ve depresyon

gelir.

Depresyon neredeyse insan olmanýn doðal bir sonucu gibi görünmektedir. Nitekim yapýlan araþtýrmalar

depresif bulgularýn (uyku bozukluðu, yaygýn sebepsiz fiziksel þikayetler, sýk aðlama, gelecekten ümitsiz olma,

kendine güven eksikliði, hâlsizlik, hayatýndan zevk alamama vb.) insanlarýn %60 ýnda deðiþik düzeylerde

bulunduðunu göstermektedir. Bir psikiyatrist olarak, yeni tanýþtýðým insanlarýn pek çoðunun þaka yollu da olsa

aslýnda benim de size görünmem lâzým demeleri, bu gerçeðin belli-belirsiz itirafý gibi gelir bana.

Peki bu denli yaygýn ve umumî bir belâ olan depresyonla baþa çýkmak mümkün deðil midir acaba? Yok mudur

bu acizlik, fakirlik, fânilik dertlerinin ilâcý? Vardýr tabii, arayan bulur da, ararsa eðer. Zaten insanlarýn en ziyade

yanýldýklarý, ilk anda çok rahatsýz edici olan bu acizlik, fakirlik ve fâniliði çözümsüz zannedip düþünmemeye

çalýþmalarý, yok farz etmeleridir aslýnda. Zira bir dert açýða çýksa hâlli mümkündür ama gözünü kapayýp kendini

hayallerle avutan birisinin gerçek bir çözüm bulmasý tabii ki imkânsýzdýr. Erkekçesine ölümün yüzüne gül, dinle

bak ne ister? ikazýný dinleyen, evet, ben acizim, fakirim, fâniyim, bunlar beni çok incitiyor. Peki ama bu dertlerin

çaresi nerede olabilir? diyebilen insan ancak çözüme yakýnlaþabilir. Bu da muhakkak ki az-çok çile çekmek

demektir. Ama zahmetsiz rahmet yoktur ki.

Baþka türlü soralým: Depresyona girmiþ ve her þey boþ, istediklerim olmuyor, ters giden olaylar beni yýkýyor,

zaten sonunda öleceðiz, bu hayat çok anlamsýz diyen bir hasta mý, yoksa boþ ver bunlarý, kafana hiçbir þey

takmayacaksýn, ayaðýný sýcak tut baþýný serin, takma bir þey kafana, düþünme derin diyen tesellici mi daha

tutarlýdýr acaba? Devekuþu mantýðý kullanan bu kiþilerin kafalarý duvara çarptýðýnda ayný depresyon kuyusuna

yuvarlanmalarý kaçýnýlmaz deðil midir?

Aslýnda hepimiz duvarlarý aynadan küçücük bir odada deðil miyiz? Tüm duvarlar ayna olduðundan iç içe

geçmiþ görüntüler bize geniþ bir yerdeymiþiz hissi verir ama, ufacýk bir musibetin ikazý ile kafamýzý çok uzak

sandýðýmýz o duvara çarptýðýmýzda, aslýnda daracýk bir zindanda olduðumuzu fark etmez miyiz? Hayaller uçup,

uykular kaçmaz mý? En tatlý haller bile bize acý vermez mi? Kurduðumuz yalancý dünya cennetinin cilâsý her

ölümle, her kayýpla, her hüzünle çatlamaz mý? Eskide bir gazetenin magazin ekinde okuduðum bir haberi hiç

unutmam. Bir grup sanatçý felekten bir gün çalalým diye toplanýp pikniðe gitmiþler. Akþama kadar süren

eðlenceyi uzun uzun anlatan yazý þu cümle ile bitiyordu: Gün bittiðinde herkes çok üzgündü, çünkü çok güzel bir

gün geride kalmýþtý. Ne garip deðil mi? En güzel þeyler bile sadece yaþanýrken lezzet verip, bitiminde yerine elem

býrakýyor. Zira zeval-i lezzet (lezzetin kaybýgöz kırpma elemdir.

Yine hatýrlarým, gençliðimde sevdiðim takýmýn maçlarýný radyodan heyecan ve zevkle dinlerken en nefret

ettiðim þey, spikerin ikide bir maçýn son 15 dk.sý,son 10 dk.ya girdik vb. demesiydi. O denli zevk aldýðým þeyin

az sonra sona ereceðini duymak acý veriyordu bana. Güzellikler daha yaþanýrken bile, biteceklerini bilmek, o an

alýnan zevki bozuyordu. Zira zeval-i lezzetin tasavvuru (lezzetin kaybýný düþünmek) dahi elemdir

Belki tamam kabul, uzatma, biliyorsan bir çare öner diyen olabilir ama problemleri yarým yamalak dile getirip iþin

ciddiyetini tam kavramadan çabuk çözümler aramanýn tehlikeli bir aldatmaca olduðunu unutmamalýyýz. O yüzden

biraz daha devam edelim bence. Ve bir genci düþünelim. Dünyalar kadar sevdiði biri var ve onunla mutlu bir

gelecek hayal ediyor. Oysa fark ediyor ki sonsuza dek beraber olacaðýz sevgilim lafý tam bir yalan. Ne sonsuzu,

gelecek yýla çýkacaklarý bile þüpheli. O denli sevdiði kiþiden er veya geç bir gün ebediyen kopacak. O zamana

kadar da muhtemelen hayallerine, ideallerine tam uymayan problemli, yarým yamalak bir beraberlikle yetinecek.

Ve bunlarý görmezden gelip tüm kalbini ona baðlayýp kendini teselli etmeye çalýþýyor. Nereye kadar?

Bir de anne hayal edelim. Uðruna canýný bile verebileceði evladý her an bir hastalýkla, bir musibetle

karþýlaþabilir. Tüm gün yanýnda bekçilik yapsa bile bir minicik mikrop o ciðerparesini yataða düþürebilir, sakat

býrakabilir veya ebediyen elinden alabilir. Ne yapabilir bu anne? Þefkat ateþini neyle söndürebilir? Kaybetme

korkusunu nasýl unutabilir? Hangi aldatmaca ile kendini teselli edebilir? Konuþsun, cevap versin proflar, filozoflar!

Ama yok! Onlarýn diyeceði bunlar hayatýn acý gerçekleridir, kabulleneceksin. Baþka þeylerle meþgul ol, hobiler

edin. Baþarabildiklerine, sahip olabildiklerine bak, mutlu olmaya çalýþ, kendini gerçekleþtir vs. vs Biz de

Bediüzzamanýn aðzýyla soruyoruz: Ýdama mahkûm birisi, zindanýn süslenmesinden zevk alabilir mi? Ebedi bir aþk

isteyen bir kalbi fâni sevgiler tatmin eder mi? Dünya kadar bir cennetle ancak tatmin olan bir ruh, suyu-elektriði

bile kesilebilen uyduruk villalarla kandýrýlabilir mi?

Ama iman gözlüðü ile bakan bir insan için, âyetteki ifade ile lâ havfün aleyhim ve la hüm yahzenun geçerlidir.

Onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar. Çünkü gerçek iman sahibi, sevdiðini Allah için sever.

Sevgilisi Allahýn rahmet ve cemalinin bir yansýmasýdýr. Ve ebedi hayatta hiç ayrýlmadan sonsuz ve huzurlu bir

beraberlik yaþayacaklarý ümidini taþýr. Sevdikleri elinden alýndýðýnda ayrýlýk geçicidir diye teselli bulur. Þefkat

ettiklerini hayrul-hafizin ve erhamür-rahimin olan Allahýn rahmet ve korumasýna emanet eder. Kuranýn dersi

ile musibetleri, felaketleri, hastalýklarý Ýlâhî birer ikaz, birer keffaret-üz zünub (günah temizleyicisi) bilir. Dünya

malýný, makamýný kazandýðýnda da, kaybettiðinde de veren de O, vermeyen de der, esas bakî mal ve mertebe

olan uhrevî makamlarý ve ebedî sevaplarý hedefler. Madem bu dünya geçici bir imtihan meydanýdýr, imtihanda

rahat olmaz deyip geçici sýkýntýlarý, zahmetleri hoþ karþýlar. Bu dünya bir karalama defteridir der, düzeltemediði

pislik ve karýþýklýklarla zihnini bulaþtýrmaz, kendi amel defterini temiz tutmakla meþgûl olur. Mevla görelim neyler,

neylerse güzel eyler der, pencerelerden seyreder, içlerine girmez. Günah, gaflet ve isyana düþmüþse bile

Allahýn rahmetinden ümit kesilmez der, daima açýk olan tövbe kapýsýndan girip yeni bir beyaz sayfa açar. Bu

dünyada da hakiki huzur ve saadeti bulur.

Sadece çaðýmýzýn deðil çaðlarýn hastalýðý olan depresyondan kurtulmanýn yolu çaðlar ötesi mesaja kulak

vermektir.







alýntý selam ve dua ýle
Gönderen: 13.09.2006 - 13:39
Bu Mesaji Bildir   recepholding üyenin diger mesajlarini ara recepholding üyenin Profiline bak recepholding üyeye özel mesaj gönder recepholding üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1498 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Yalvac (61), kmurrad (59), endulus (57), ercan_sw (51), erhanseyfi (64), B e t u l (52), h.t (62), zisan_gul (41), hasretkafesi (53), ahmetkb (52), mustakar01 (62), tövbekargenç (44), mekoc66 (56), ahmet_k22 (39), Abdullah-10 (57), maruf-1 (59), GuelSevdasi81 (43), inci-2 (61), maxsibilyan (45), enesny (42), ramadan48 (42), fatmaavci (62), FIRTINA 50 (56), kaptan67 (61), menzil38 (57), Hacer -72 (52), Guel (39), A H M E T (45), msk02 (47), Mehmet_Ank (63), yusufgezer (41), Aydýn Vu.. (55), Sezer (), oguzlarx27 (55), M.Riza Sekerli (54), kamanliadem (59), eva_maria (36), musab b. ümeyr (42), nurfatih (46), AhmetBayrak (56), ali öz (48), köln42 (58), xAhmetx (49), sadullahyusuf (40), abdülhamit (231), tigrisriver (45), sürmeli (41), enesertugrul (52), medsav (67), Turan64 (61), GCc_EEi (42), ahmetsait (44), alidogan1 (64), ayhanisik42 (51), sedi güngörmü&t.. (59), baha1903 (40), bünyan (59), Orbay1 (56), kaymakli-50 (58), cagri67 (52), HAKAN ERGÜT (50), ravda dostu (40), fatiha42&07 (54), mavipýna.. (59), efrailakcay (51), Bekir 38 (39), selva sehito&et.. (40), Mursid (60), turkish wolf (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.91050 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.