0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » MEVLÂNÂ HALİD-İ BAĞDADÎ

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
MEVLÂNÂ HALİD-İ BAĞDADÎ
1613 Mesaj -
MEVLÂNÂ HALÝD-Ý BAÐDADÎ

M. 1778 Baðdad - 1828 Þam

Hicri 1192'de (Milâdî 1778), Baðdad'ýn Musul kasabasý yakýnýndaki Zor þehrinde bir çocuk dünyaya gelir.

Annesi tarafýndan Ýmam-ý Ali'ye, babasý tarafýndan Hazreti Osman'a baðlanan bu yavru, aziz ecdadýnýn devamý

olmaya lâyýk bir imanî ve Ýslâmi titizlik içinde büyütülür. Nitekim henüz mektep çaðýna .geldiði günlerde ilk iþi

Kur'an'ý ezberlemek olur. Daha sonralarý ezberlediði Kur'an'ýn mânâsýný öðrenmeye matuf çalýþmalara baþlayan

çocuk, henüz on üç yaþlarýna geldiði sýralarda Arapçanýn bütün sýrlarýný bilecek bir ilmi seviyeye eriþmekle iktifa

etmez, Farsça'yý da ayný geniþlikte ana dili gibi konuþur, yazar.

Nitekim bu iktisablarýnýn derinliðini daha sonralarý yazdýðý eserlerinin kimi Arapça, kimi de Farsça oluþuyla da

anlamýþ olacaðýz.

Genç Halid, sadece dinî ilimlerle tatmin olmaz. O günün fennî ilimlerine de merak sarar, astronomi, fizik,

geometri, matematik gibi ilimlerden de nasibini alýr. Dini ilimlerle fenni bilgileri kaynaþtýran bir anlayýþ içinde ilmî

þahsiyetini teþekkül ettirir. Hattâ din dili olan Arapça'da o kadar ileri gider ki, meþhur büyük lügat kitabý Kamusu

ezberler, okumaya baþladýðý Arapça büyük eserleri, hiç bir kelimesine takýlmadan bitirmek kudretine kavuþur.

Nitekim okuttuðu eserlerin arasýnda. meþhur tefsir Kadý Beydavi, Tuhfetü'1-Muhtacin. Þerhi Mevâkýf ve Mekasýd

gibi en zor eserlerin yer alýþý da Halid-i Baðdadi'nin ilmi hüviyetine bir delil olarak görünmektedir. Kýsa zamanda

Baðdad'da kendini kabul ettiren Halid-i Baðdadi, artýk kendi ismiyle söylenir olmaktan çýkar, isminin evveline

derin hürmet ifadesi olan Mevlânâ sýfatý ekleyen mü'minler, Onu artýk "Mevlânâ Halid" diye yâd ederler.

Mevlâna Halid, böylece zahiri ilimleri elde ettikten sonra kendi içine döner, içindeki boþluðu derinden

hisseder Mânevi mevzulara dalmayý, tasavvuftan da nasibini almayý ister.

Yirmi bir yaþýna kadar zahiri ilimleri okutup, talebeler yetiþtiren Mevlânâ, vefat etmiþ olan hocasý Abdülkerim

Berzenci'nin yerini tâm olarak doldurmuþ olur. Ancak Musul'da daha fazla kalmayýp, mânevi mevzularda

araþtýrma yapmak üzere mukaddes yolculuða çýkar. Maksadý, Küfe, Basra, Þam yoluyla Hacca gitmek, yol

boyunca aradýðý mâneviyat büyüðünü bulmaktýr.

Nitekim Þam'a geldiðinde kendisini muhitin ileri gelen âlimlerinden bir grup karþýlar. Burada bir müddet

kalarak muhaddislerden hadis icazeti alýr. Daha sonra da hedefine doðru ilerleyerek Medine-i Münevvere'ye

eriþir. Burada sokakta bilmediði nûr yüzlü bir zâta rastlar. Meçhul adam kendisine þöyle hitap eder:

Bir gün Mekke-i Mükerreme'ye varýr da, Harem-i Þerif'te oturup tefekküre dalarsan, sakýn o anda kimsenin

saygýsýzlýk gibi görünen hâline çatma, ondan rahatsýz olma!

Meçhul adamýn ne demek istediðini düþünürken ansýzýn kaybolduðunu gören Halid-i Baðdadi, meczubun

biridir, diyerek üzerinde durmayýp geçer.

Nitekim Medine'de çok kalmaz, asýl hedefi olan Mekke'ye gelen Halid-i Baðdadî, burada Kâbe'nin çevresini

teþkil eden Haremi Þerif'te oturup tefekkür ederken arkasýný Kâbe'ye, yüzünü de kendisine dönmüþ bir saygýsýz

adam görür. Herkesin hürmet ve tazim etmesi gereken Kâbe'ye arkasýný dönen adama kýzan Mevlânâ, fazla

bekleyemez, yaklaþýp hatýrlatma yapar:

- Efendi, burasý bütün mü'minlerin kýblegâhýdýr. Yeryüzü insanlarýnýn hepsinin yüzü buraya çevrilirken senin

sýrtýnýn dönmüþ olmasý, herhalde küçük saygýsýzlýk sayýlmaz!

Fakat meçhul adamda ses, seda yoktur. Mevlânâ sualini kýsaltýr:

- Bu saygýsýzlýðý neden yapýyorsun böyle? Deli misin yoksa?

Sakin durân adamýn cevabý þöyle olur:

"Deli filân deðilim. Sen bana bu suali sorasýn diye böyle yapýyorum" ve ilâve eder:

- Sana Medine'de biri görünmüþ, Harem'de bir saygýsýzlýk hâli görürsen sataþma, sabýr göster, demiþti. Sen

neden onu düþünmüyor, sabýr göstermiyorsun?!

Bu cevapla zihninde þimþekler çakan Halid, hemen eðilir, siyah sakallý, dalgýn görünüþlü adamýn elini öpmek

isteyerek:

- Aradýðým mürþid sensin anlaþýlan, der. Ancak, adam kesin verir cevabýný:

- Ben senin aradýðýn mürþid filân deðilim. Ama mürþidini sana haber vermekle mükellef sýradan bir adamým.

Senin aradýðýn üstadýn; Hindistan tarafýndadýr, buralarda boþuna dolaþýyorsun.

Bu cevaptan sonra Haremi Þerif taraflarýnda mürþid aramaktan vazgeçen Mevlânâ, Hac'dan sonra tekrar

geldiði yollardan Baðdad'a döner. Hindistan taraflarýnda ümid ettiði mürþidini beklemek üzere tekrar tedrisata

baþlar. Zühd ve takvâ mesleðinde ilerlemeye devam eder.

O günlerde Hindistan'da meþhur olan Abdullah Dehlevi'den geldiði söylenen bir talebe, Mevlânâ'ya gelir ve

þu haberi verir:

- Üstad Hazretleri sizi dâvet ediyor. Mümkün olan en kýsa zamanda Dehli'ye giderseniz memnun olacak.

Bu dâveti canýna minnet bilen Mevlânâ, talebelerinin ýsrarýna raðmen niyetinden vazgeçmez, Ýran (Tahran) â

üzerinden Hindistan'a doðru yol alýr. Öteden beri Þiîlerin bâtýl itikatlarýyla yaptýðý mücadeleyi bilen Þii âlimleri;

yolunu kesip Tahran'da münazaralara giriþirler. Ancak, onlarýn hepsini de yenen Halid-i Baðdadi, nihayet yol

üzerindeki Bistam'a uðrar, büyük veli Bayezid-i Bistami'nin kabrini ziyaret eder. Niþapur'dan sonra Hindistan'ýn

Dehli þehrine gelir, büyük veli Abdullah Dehli'nin huzuruna vâsýl olur. Garipliðe bakýn ki, yol boyunca Þii

âlimlerini yenerek gelen, gitmesini istemeyen binlerce talebesinin ýsrarlarýna ehemmiyet vermeyerek Dehlevi'yi

isteyen Mevlânâ Halid'e Abdullah Dehlevi'nin verdiði ilk emri þu olur:

- Halid, bizim huzurumuzda ilerlemek istiyorsan sana iþini haber veriyorum. Bugünden itibaren tuvalet

temizliklerinden sen mes'ulsün. Ýþin, hizmet ehillerinin tuvaletlerini temizlemek, tuvalete gittikleri yollarý süpürmek!

Sahip olduðu bunca ilmi itibar ve þöhreti birden güldür güldür yýkýlan Mevlânâ'nýn tavzif edildiði vazife,

fevkalâde nefis kýncý. Bir yanda Süleymaniye'de binlerce talebeye ders verip, müderrislik yapmak. Bir yanda da

Dehli'de Abdullah Dehlevi'nin talebelerinin tuvaletini temizleyip, ayak yolu süpürgecisi olmak!..

Bu sýrada nefsiyle kýyasýya bir mücadeleye giren Mevlânâ, bu cihadý da kazanýr, büyük bir sebatla tuvalet

temizleme iþine tam beþ ay devam eder. Ancak kýsa bir müddet sonra Dehlevi Hazretlerinin hususi sohbetlerine

de alýnarak ezkâr ve evradý da çoðaltan Mevlânâ, seneyi doldurmadan üstadýnýn arzu ettiði mânevi olgunluða

eriþir ve kendisine müsaade edilir, geldiði yere dönme zamaný geldiði hatýrlatýlýr.

Þah Dehlevi ile bütün halifelerinin kendisini Dehli'nin dýþýna kadar uðurladýðý bu yolculuktan sora tekrar

Baðdad'ýn Süleymaniye'sine dönen Mevlânâ Halid-i Baðdadi, bu defa çok deðiþik bir Mevlânâ olarak görünür.

Zahir ilminin üzerine ayrýca bir de bâtýn ilmi, yaþayýþ hâli oturmuþ, böylece sadece sözle deðil de hâl ile evrâd u

ezkâr ile Nakþi usulüyle irþad devri baþlamýþ olur. Artýk medrese talebelerine mahsus olmayan bir irþad devrine

geçilir, avam, havas istifade etmeye baþlar.

Bu sýralarda defalarca Baðdad'a gitmiþ. diðer büyük þehirlere uðramýþ, gördüðü, tanýþtýðý yer ve kimselere

büyük te'sirler icra etmiþ, muhitler edinmiþ olan Mevlâna, bu sýralarda ilmî hizmetlerin daha müsait olduðu

Þam'a gitmiþ, burada son günlerine kadar kalmýþtýr. Ýki senelik bu son Þam hayatýndaki hayranlarý etrafýný alýp,

irþadýndan istifade ederken hicrî 1242 yýlýnda hizmetinin karþýlýðýný görmek üzere Þam'da 50 yaþýnda dâr-ý

beka'ya teþrif eylemiþtir.

Yüzlerce âlimin iþtirak ettiði cenaze namazýný kendi yetiþtirdiði âlimlerden biri olan büyük fýkýh âlimi Ýbn-i Abidin
kýldýrmýþtýr.

"Ýrade-i Cüz'iye"ye dâir bir risalesi ile Farsça bir divaný meþhurdur. "Ýtikadnâme" adýndaki eserini de Þiilere

reddiye mânâsýnda kaleme almýþ, Ehl-i Sünnet itikadýný müdafaa etmiþtir.

Denir ki:

- Nakþi tarikatýnýn iki kolundan birini Ýmam-ý Rabbani Hazretleri kurup, devam ettirdi. Diðer Halidiyye kolunu

da Mevlânâ Halid-i Baðdad-i Hazretleri kurup devam ettirdi.

Hazretin himmeti, Nakþi tarikatýnýn Halidiyye kolu ile yetiþtirdiði yüzlerce halifesiyle devam edegelmiþtir.
Gönderen: 05.09.2006 - 22:24
Bu Mesaji Bildir   recepholding üyenin diger mesajlarini ara recepholding üyenin Profiline bak recepholding üyeye özel mesaj gönder recepholding üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
astaravista253 su an offline astaravista253  
791 Mesaj -
recepholding Abi Paylaþýmýn Ýçin Allah Razı Olsun


Selam ve DUA Ýle...

Gönderen: 06.09.2006 - 10:52
Bu Mesaji Bildir   astaravista253 üyenin diger mesajlarini ara astaravista253 üyenin Profiline bak astaravista253 üyeye özel mesaj gönder astaravista253 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1303 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.63714 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.