stromectol generique stromectol generique rhinocortcolchicine dexamethasone oxytrol pamelor pantozol parafon parexat pariet parlodel paronex paxil cr paxil penegra pentoxi pepcid pepcidine periactin persantine pharmaquine phenhydan phoslo pirocam pirosol pk merz plavix plendil pletal podomexef ponstel pradif prandin precose premarin prevacid priligy prilosec primacton primolut n primolut nor principen prinil probalan prodafem
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » GÜZEL SÖZLER » KADININ ÇIKIŞ YOLU.....

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
**Su_DamlasI** su an offline **Su_DamlasI**  
KADININ ÇIKIŞ YOLU.....
1420 Mesaj -
ES SELAMUN ALEYKUM
Yüce Allah, kadýný ve erkeði kendisine kulluk etsinler ve birbirlerine yardým edip-dost olsunlar, birbirlerine huzur verip yatýþtýrsýnlar diye yaratmýþ, her iki cinsi de bir diðerinin olmamasý durumunda eksik kabul etmiþtir.

Yaratýcý, alemlere örnek olsunlar diye erkekleri seçtiði gibi kadýnlarý da seçmiþtir. Kadýný yaratýlýþ özelliklerinden ötürü daha fazla muhafaza etmeye çalýþmýþ, art niyetli nefislere karþý onu koruyup gözetmiþtir.
''Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir diþiden yarattýk ve birbirinizle tanýþmanýz için sizi halklar ve kabileler kýldýk. Þüphesiz Allah katýnda sizin en üstün olanýnýz, takvaca en ileride olanýnýzdýr. Þüphesiz Allah, bilendir, haber alandýr.'' (Hucurat /13)

Allah indinde kadýnýn erkekten, erkeðin kadýndan üstünlüðü yoktur. Üstünlük yalnýz takva iledir.Bu ilahi ölçülerden uzaklaþan günümüz toplumlarýnda ise,üzerinde oynanan binlerce oyun sonucu kadýn birçok fitneye uðramýþ ve fitnelerin yayýlmasýnda kullanýlmýþtýr. Sözkonusu oyunlar kimi zaman hak ve özgürlükler adýna, kimi zaman zulüm ve sapýklýk uðruna oynanmýþtýr. Bu talihsiz serüveni içerisinde kadýn,gitgide kendine yabancýlaþtýrýlmýþ veya farkýnda olmadan "Kadýn"lýðýndan uzaklaþmýþtýr.

Nedir kadýnýn kendine yabancýlaþtýrýlmasý? Her varlýðýn bir aslýaglaözügöz kırpma vardýr. Zamanla iç ve dýþ etkenlerden ötürü bu öz(asýl), deðiþimlere, farklýlaþmalara uðrar. Bir yere kadar deðiþim doðal olmakla beraber, ipin ucu sýký tutulmazsa bu farklýlaþma bir süre sonra bozulmaya, dejenere olmaya dönüþebilir. Ve bunun da önü alýnýp, sorun giderilmeye, hastalýk tedavi edilmeye baþlanmazsa, durum daha vahim bir hal alýr. Gittikçe özünden tamamen uzaklaþmaya baþlayýp, öze uygun olmayan bazý ters durumlar meydana gelir. Öze olabildiðince uzaklaþýldýðý an yabancýlaþma baþlamýþ demektir. Ve bu yabancýlaþma son nokta deðildir. Bu süreçte gereken önlemler zamanýnda alýnmaz ise özle savaþma, ona hayat hakký tanýmama hatta ve hatta öz kýrýntýlarýna dahi düþman olup onlarý yok etmeye çalýþma baþlar ki bu bir felaketi doðurur. Kadýn da bu yabancýlaþmayý yaþamýþtýr. Gereken önlemler alýnmaz ise, kadýn kendi kendisinin düþmaný haline gelecektir, ki bazý kadýnlarda bu durum da görülmüþtür.
Kadýn hep gündem konusu, tartýþma, araþtýrma konusu olmuþtur. Ancak kadýný bu denli gündemleþtirmek pek de iyi niyetle ve kadýnýn hak ettiði deðeri almasý için olmamýþtýr. Kadýn, insan olma özelliðinden önce kadýnlýk yanýyla gündemdedir. Bu da kadýna yönelik yanlýþ yaklaþýmlardan biridir.

Kadýn her þeyden önce insandýr. Kadýn cinsiyeti ile ön plana çýkar yada çýkarýlýrsa, bazý istismarlara maruz kalabilir. Ve ondan beklenilenler de çoðu zaman cinsiyetine yakýþtýrýlan rolle ilgili olabilir.
Kadýnýn kadýnlýðýyla ön planda olmamasý, cinsiyetini inkar etmesi manasýnda deðildir. Yada erkekleþeceði manasýnda da deðildir. Her ortamda erkeklik kimliðini ortaya çýkarmak ne denli yanlýþ ve sosyal hayatýn bozulmasýna sebep olacaksa, kadýn kimliðini öne çýkarmak da o derece yanlýþtýr. Kadýn, kadýnlýðýný asla unutmamalý ve kadýnlýðýndan utanmamalýdýr. Ama cinsiyetini her þeyin önünde de tutmamalýdýr.

Zulme, sömürüye, aþaðýlanmaya, kullanýlmaya, katledilmeye maruz kalmýþ kadýn, çaresizliðin ve cehaletin de etkisiyle kendisine sunulan ve sonunda aydýnlýk olabilme ihtimalini taþýdýðý her kapýya umutla adýmýný atmýþtýr. Ve bu kapýlarýn çoðu, kadýný; bir öncekinden daha büyük bir çözümsüzlüðe, týkanýklýða, sorunlar yumaðýna itmiþtir. Kadýnýn yaþadýðý her baþarýsýz giriþim onu daha bir yýpratmýþ, umudunun azalmasýna, kendisine olan güvenini yitirmesine, ezilmiþliðine teslim olup mücadele etmemesine ve hatta aþaðýlýk kompleksine girip, kendisine dayatýlan geri özellikleri içselleþtirmesine sebep olmuþtur.
Tabi bu arada girdikleri kapýlarýn açtýðý ortamlarý, sahte cennetleri gerçek zanneden; özgürlüðü, adaleti ve hakký bu ortamlarda, alanlarda bulduðunu sanýp, büyük bir yanýlgý içerisinde olan kesim de az deðildir. Ýþte vahamette burada yatmakta. Çünkü doðruyu bulamadýðýný düþünenlerin hala doðruya ulaþabilme þanslarý, ihtimalleri varken, sahte doðrularý hakikat zannedenlerin böyle bir ihtimalleri de yoktur ne yazýk ki.

Kadýnýn içine düþtüðü çözümsüzlük ve özgürlük arayýþý her gün ve zamanda daha bir artarak devam etmektedir. Hiç bir ideoloji, beþeri sistemler, yaklaþýmlar ve reçeteler kadýný girmiþ olduðu cendereden tam anlamýyla çýkaramamýþtýr. Farklý ideoloji, yaklaþým veya düþüncelerin esiri olan kadýnlar yeri geldiðinde kadýna en büyük darbeyi yine kendileri vurmuþtur. Oysa asýrlardýr artarak devam eden ve kadýna karþý yürütülen politikalarýn sonucu olan; kadýnýn gerçekliði ve özüyle mücadelenin sonuna bir nokta koymak ve olaylarý-durumu, kadýný en iyi bilen tanýyan yaratýcýnýn yaklaþýmýna teslim olarak bu kaosu çözmek sanýldýðý kadar da zor deðildir. Kadýnýn hak ettiði deðeri almasýný isteyen tüm kesimler çözüme ulaþma adýna böyle bir yolda birleþselerdi sonuca daha çabuk da ulaþýlýrdý. Fakat bu gün böyle bir ittifak mümkün görünmemektedir. Çünkü kadýný gündemleþtirenlerin bu tavýrlarýnýn altýnda farklý sebepler ve hesaplar yatmaktadýr.

Gelelim Müslüman kadýnýn içine düþtüðü karmaþa, çeliþki, hoþnutsuzluk ve kendine yabancýlaþma durumuna..
Ne oldu da Müslüman kadýn hayatýndan hoþnut olmamaya, adaletsizlikten, zulümden yakýnmaya baþladý.
Bunun birden çok sebebi vardýr. Ýlk sebep kadýnýn, Ýslam'ýn özünden uzaklaþmasý, Kuran ve sünnete yabancýlaþmasýdýr. Bu onun neden, niçin, niye sorularýna gömülmesine ve iç huzuru kaybetmesine sebep olmuþtur. Rabbini bilme noktasýnda gereken adýmlarý atmayan kadýn, Allah sevgisi ve Allah korkusunu da kalbine tam yerleþtirmemiþ ve takvadan uzaklaþmýþtýr.

Ayrýca Ýslamiyet'ten önce her toplumda kadýnýn durumu içler acýsýydý. Resulallah'ýn (SAV) hitap ettiði ilk toplum da bundan nasibini almýþtý. Kadýn yüzyýllarýn kirini Ýslam ile üzerinden atmaya baþladý. Çünkü inen ayetlerden anlaþýlýyordu ki Yüce Allah kadýna yapýlan bu zulme razý deðildi ve ona hak ettiði deðerin verilmesini istiyordu. Kadýnýn adýný erkeðin yanýnda zikrediyor, kul olarak kulluk vazifesini yükümlülük olarak iki cinsiyeti birbirinden ayýrmýyor ve her ikisini birden kamil insana ulaþtýrmak istiyordu. Kadýnýn gasp edilen haklarýný tek tek geri veriyor, onu bir birey olarak deðerli kýlýyor ve ona da hitap ediyordu. Toplumu, erkekleri kadýna adaletsizce yaklaþmaktan men ediyordu. Kadýnýn önüne Rabbinin rýzasýna ulaþabilmek için tek yol sunuyordu; o da takvaydý. Erkeðin kadýnýn üstünde haklarý olduðu gibi kadýnýn da erkeðin üstünde haklarý olduðunu, mümin erkek ve kadýnlarýn birbirinin velisi(yardýmcýsý,dostu) olduklarýný belirtiyordu.Allah’ýn Resulü de en güzel pratiklerle, eylemlerle Allah'ýn kadýna karþý yaklaþýmýný gözler önüne seriyordu. Resulullah'ýn eþ olarak, baba olarak, bir önder, bir peygamber olarak kadýnlara yönelik tavrý takdire þayandýr. O dönemde yaþamýþ olan Müslüman kadýnlar en þanslý kadýnlardý. Resulallah'ýn hanýmlarý en onurlu, en þerefli Allah'ýn en çok nimetlendirdiði eþler, Resulullah'ýn kýzlarý en seçilmiþ, nimetlendirilmiþ kýzlardý. Onlar Kur'an'ýn yaklaþýmýyla muamele gördüler.
Resulullah kendisiyle en küçük meseleyi dahi konuþmaya gelen sahabe kadýnlarý dinler, onlarýn sorunlarýný çözerdi. Hanýmlarýna, kýzlarýna ve Müslüman haným ve kýzlara merhametle, anlayýþla yaklaþýr ve bu tarz muamele ederdi. Bazý sahabeler tarafýndan yumuþaklýðý ve þefkati sebebiyle bazen gereðince anlaþýlmasa ve farklý önerilerle karþýlaþsa da, o anlayýþlý tavrýný deðiþtirmezdi. Daha önce kadýnýn kendine has günlerinde, necaset olarak görüldüðü için, bir ortama girdiðinde, ortamýn bereketini, hayrýný kaçýrdýðý söylenen kadýn Resulullah döneminde Kur'an'ý öðrenen, öðreten, teblið eden, savaþlara, fetihlere katýlan, dinin yücelmesi için fedakarlýk yapýp kendini adayan hanýmlara dönüþtüler. Bu denli kýsa bir sürede bu anlamdaki bir deðiþim imkansýz gibiydi. Resulullah(s.a.v) "Ýlim, her Müslüman kadýn ve erkek üzerine farzdýr.'' buyurmaktaydý ve kadýný da öðrenmeye, amel etmeye yönlendirmekteydi. Onun kadýna bakýþ açýsý ve onu görmek istediði yer Allah'ýn yönlendirmesi ile o günün cahili toplumlarýna nazaran çok farklýydý.

Resulullah'ýn vefatýndan sonra Ýslam'ýn mantýðýný kavramamýþ kiþilerde, Ýslam öncesi kadýna bakýþ açýsýndaki cahili anlayýþlar yeniden gündeme gelmeye baþladý. Yavaþ yavaþ bazý hak ihlalleri ortaya çýktý. O günden bugüne Ýslami anlayýþýn hakim olduðu zamanlar ve ortamlarda, kadýnlar insanca muamele görürken, Ýslam'dan uzaklaþýp iþe bid'atler karýþtýrýlýnca, Ýslam toplumu içerisinde de kadýna zulüm baþ gösterdi. Ki veda hutbesinde Resulullah kadýnlarý, 'emanet' olarak býrakmýþtý. Bu kutsal emanete yüzyýllar boyu gerek kadýnlarýn kendileri, gerekse erkekler ihanet ettiler. Erkek kendi kaba kuvvetinin yaptýrým gücünü, kadýna baský yaparak kullandý. Kadýnýn bazý noktalardaki zayýflýðýný görüp ona zulmetti. Ýslami toplumda Ýslam anlayýþý ile yetiþip, adaletli bir sistemin egemenliði altýnda yaþamayan erkeðin gerek Allah'ýn bazý sýnýrlarýna riayet etmedeki nefsi yaklaþýmlarý, gerekse de ezilmiþliðinin verdiði kendisinden daha zayýf gördüklerine baský uygulama psikolojisi veya toplumun kendisine dayattýðý erkeklik rolünü baþarýyla gerçekleþtirme isteði sonucu kadýn, gerek baba, gerek kardeþ, gerekse eþi veya oðlu tarafýndan zulme maruz kalmýþ, insani pek çok hakký görmezden gelinerek çiðnenmiþtir.


Günümüz Müslüman kadýný zulüm kýskacý altýndadýr ve artýk nefes alamaz hale gelmiþtir. Ýnandýðý gibi yaþama hakkýndan veya yaratýcýnýn kendisine sunduðu onurlu hayat tarzýndan uzaklaþtýrýlmak istenen, böyle bir hayattan mahrum býrakýlmak istenen Müslüman kadýn, zulmün hayatýný dikenli tellerle, Filistin'deki ayrým duvarý gibi duvarlarla sýnýrlamasý ve çok yönlü baskýlar sonucu kendisini bir cenderede hissetmektedir.


Her dönem ve her þahýsta olduðu gibi, Müslüman kadýnýn da en çok ihtiyacý olan þey yaratýlýþýndan getirdiði haklarýn muhafaza edilip, bu haklarýn çiðnenmemesidir.


Zalimler, küfrü-batýlý yaygýnlaþtýrmak ve etki alanýný arttýrmak amacýyla araç olarak kadýný belirlemiþ ve özellikle Müslüman kadýn üzerine planlarýný yapmýþtýr. Çünkü bilmektedirler ki, Müslüman kadýný kendi deðerlerinden uzaklaþtýrdýðý, deðerlerine yabancýlaþtýrdýðý müddetçe Ýslam toplumunu yozlaþtýracak ve kendi istediði mecraya çekecektir.


Ýmaný kuvvetli Allah'a teslim olmuþ ondan umudunu kesmeyen Müslüman kadýn tüm bu zulümleri ensesinde hissetmesine raðmen; Allah'a olan baðlýlýðý, kararlýlýðý ve yüce Allah'ýn muhafazasý sayesinde bu zorluklardan baþý dik çýkýp imtihanýný en iyi þekilde vermiþtir. Daha zayýf olanlar ise yüklenilmesi aðýr baskýlara maruz kalýp ne yapacaðýný bilememiþ zulmün niçin ve nedenlerini sorgularken daha bir bunalmýþ kendisini farklý türden ýsrarla oyalamýþ, düþünmemeye çalýþmýþtýr. Ve kimi Müslüman kadýn ezilmiþliðin temelinde Ýslam'ýn yattýðý sonucuna vararak olabildiðince Ýslami unsur ve deðerlerden uzaklaþmaya çalýþmýþ, farklý arayýþlara girmiþtir. Girdiði bataklýktan çýkmaya çalýþýrken yanlýþ ele sarýlýp bataklýðýn daha çok derinliðine gömülmüþtür.


Birileri kadýna özgürlük adýna, birileri çaðdaþlýk adýna, birileri toplumun muhafaza edilmesi gereken deðerleri adýna, zulmetmiþtir.
Türkiye'de de dönem dönem uygulamaya koyulan, Ýslami geliþimi baltalama çalýþmalarýnýn bir bölümü olan Müslüman kadýný kýsýtlama, haklarýndan mahrum etme, ona, ikinci, üçüncü sýnýf insan muamelesi yapma ve en masum haklarýný dahi kullandýrmama davranýþlarýna muhatap olan kadýnýn içinde, dýþlanmýþlýk hissi yer etmiþ ve zamanla büyümüþtür. Hakim sistem tarafýndan kendisine uygulanan insanlýk dýþý muameleler yetmiyormuþ gibi geleneksel toplumun aðýr yüklenmeleriyle ve kýsýtlamalarýyla baþ baþa kalmýþ, hatta kendi evinin içinde dahi bu zulüm halkasý devam etmiþ "þunu yapamazsýn, þöyle konuþamazsýn, þuraya gidemezsin, þu iþte çalýþamazsýn" türünden yüklenmeler, ana-baba, eþ-çocuk üçgenine hapsedilmeye çalýþýlmýþ kadýn, tam bir boþluðun içine düþüp, bir bunalýmýn girdabýna girmiþtir.


Çözüm bulma adýna girdiði deðiþim süreci onu daha yoz, daha karanlýk ve özüne yabancý iliþkilere itmiþ, Allah'ýn Hz.Adem'le beraber yarattýðý Hz.Havva validemizin hür ve huzurlu halini kaybetmiþ, kaybettirilmiþtir.
Bunalýmlarýn, depresyonlarýn, mutsuzluðun, huzursuzluðun þaþkýna çevirdiði kadýn görüntüsü, tahammül edilemez bir gerçeklik halini almýþtýr. Bu derece bozulmuþ bir kadýn gerçeði, depresyonlu bir toplumu meydana getirmeye gebedir.


Dünyanýn her yerinde kadýn ezildiði gibi Ýslami toplumlarda da hak ettiði yeri alamamýþ, Yüce Allah tarafýndan kendisine sunulan haklarýn bir kýsmýndan faydalanamamýþtýr. Bu ezilmiþlikten Müslüman Kürt kadýný da payýný almýþtýr.
Müslüman Kürt kadýnýn içine düþtüðü çözümsüzlük ise kat be kat daha fazladýr.


Yüzyýllardýr katlanýlmasý güç olan yok sayýlma, katledilme, sürgün, iþkence politikalarýna maruz kalmýþ Müslüman Kürt kadýnýnýn direniþ potansiyeli eritilmeye, yok edilmeye çalýþýlmýþtýr.


Ezilmiþ bir toplumda kadýn olmanýn apayrý külfetleri vardýr ve Müslüman Kürt kadýný buna en büyük örnektir. O, hem Müslüman olduðu, hem Kürt olduðu, hem de kadýn olduðundan ezilmekte, hor görülmekte, sinsi amaçlara hedef olmaktadýr. Köyleri yakýlan; eþi, oðlu, gözleri önünde katledilen , kýzýna ve kendisine tecavüz edilen bir kadýn gerçekliði vardýr. Müslüman Kürt kadýný bu zulümleri ya birebir yaþamýþ veya yaþama ihtimali ile karþý karþýya kalmýþ, bunun psikolojisini her an üzerinde hissetmiþtir.
Kullarýný en iyi bilen, onlarýn yaratýcýsýdýr. Bizleri yaratan Xalýk, Allah'týr. Ve O, dinini en mükemmel hale getirmiþ ve insanlara nimetini tamamlamýþtýr. Bu dinin daha iyisi, daha güzeli yoktur.


Kadýn özüne, kadýn Rabbine dönmelidir.Kadýn gerek kendisinin, gerekse toplumun diðer kesimlerinin hür olabilmeleri ve hak ettikleri deðerlere sahip olabilmeleri adýna hiç vakit kaybetmeden harekete geçmelidir. Rabbinin emirlerine teslim olmalý ve ne kendisine ne de baþkasýna zulmedilmesine müsaade etmemelidir. Kimseye haklarý gümüþ tepside sunulmaz. Bazý haklarýn elde edilmesi pek aðýr bedellerin ödenmesi ve fedakarlýklarla olabilmiþtir ancak. Durumdan þikayet etme ama durumu deðiþtirmek için hiçbir çaba sarf etmeme, insana, özellikle Müslüman kadýna yakýþmaz.


Müslüman kadýn ve Müslüman erkek haklarýný ancak ve ancak birlikte tek güç olarak küfür ve zulümle mücadele etmekle elde edebilirler. Yüce Rabbin de dediði gibi Müslüman erkekler ve Müslüman kadýnlar birbirlerinin velileridirler.


"Mü'min erkekler ve mü'min kadýnlar birbirlerinin velileridirler. Ýyiliði emreder, kötülükten alýkoyarlar." (Tevbe:71)
Bugün bunca zulüm varken oturmak, sinmek, pasifleþmek, bedel ödemeden çekinmek ve fedakarlýk yapmadan Hakka ulaþmak mümkün deðildir. Yapýlmamasý durumunda zulüm devam edecek ateþ herkesi yakacaktýr.


Yüce Allah'ýn arzu ettiði tarzda bir yaþamýn sahibi olduðumuzda ise Rabbimizin þu ayetiyle muhatap olacaðýz; "Erkek veya kadýndan her kim inanarak iyi iþlerden bir iþ yaparsa iþte öyle kimseler cennete girerler. Ve zerre kadar haksýzlýða uðratýlmazlar.'' (Nisa/24)
Gönderen: 11.08.2006 - 11:27
Bu Mesaji Bildir   **Su_DamlasI** üyenin diger mesajlarini ara **Su_DamlasI** üyenin Profiline bak **Su_DamlasI** üyeye özel mesaj gönder **Su_DamlasI** üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rifat56 su an offline rifat56  
5108 Mesaj -
gül Allah Razı Olsun gül


Yüce Allah'ýn arzu ettiði tarzda bir yaþamýn sahibi olduðumuzda ise Rabbimizin þu ayetiyle muhatap olacaðýz; "Erkek veya kadýndan her kim inanarak iyi iþlerden bir iþ yaparsa iþte öyle kimseler cennete girerler. Ve zerre kadar haksýzlýða uðratýlmazlar.'' (Nisa/24)
gül



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son rifat56 tarafından, 28.10.2006 - 13:31 tarihinde.
Gönderen: 28.10.2006 - 13:30
Bu Mesaji Bildir   rifat56 üyenin diger mesajlarini ara rifat56 üyenin Profiline bak rifat56 üyeye özel mesaj gönder rifat56 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
astaravista253 su an offline astaravista253  
791 Mesaj -
gülAllah Razı Olsungül
Gönderen: 28.10.2006 - 13:35
Bu Mesaji Bildir   astaravista253 üyenin diger mesajlarini ara astaravista253 üyenin Profiline bak astaravista253 üyeye özel mesaj gönder astaravista253 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 403 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Rabbena (36), esengul (38), serra (46), cgumus_38 (49), hersalihamel (40), kiraz-el_tarsus.. (42), toraman (40), Hak_Aski (38), sofi49 (36), *medine* (41), gülsultann (37), hakan_25 (51), theimam (44), islamyurdu (51), maide (54), ~Rabbena (36), adalet (47), GeniusTurk (36), ALEMDAR35 (49), mikailusta (40), Leylaa (51), beyhan919 (35), taybru (52), tarikay72 (52), muhacir2000 (44), tdundar (76), ersin7486 (50), drtasavvuf (52), cnnogz (54), Bozkurt_ank (42), Ninizzz (36), tIrTIL (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53821 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.