0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » NUH ALEYHİSSELÂM

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
SaYaCGIN su an offline SaYaCGIN  
NUH ALEYHİSSELÂM
Admin


1760 Mesaj -
Ýdris aleyhisselâmdan sonra gönderilen peygamberlerden. Allah korkusundan dâima aðladýðý için adýna, çok aðlayan, inleyen mânâsýna gelen ''Nuh'' denilmiþtir.Ýdris aleyhisselâm insanlara peygamber olarak gönderilip onlara doðruyu gösterdikten sonra diri olarak göke kaldýrýldý. Onun göke kaldýrýlmasýndan sonra insanlar doðru yoldan ayrýldýlar. Onu çok sevenler ayrýlýk acýsýna dayanamadýlar. Resmini yapýp seyrettiler. Daha sonra gelenler, bu resimleri tanrý sandýlar ve çeþitli heykeller yaputperestpýp, tapmaya baþladýlar. Böylece insanlar arasýnda lik meydana çýktý. Ýnsanlar putlara tapmaya baþladýktan sonra, gün geçtikçe aralarýnda, zulüm, zorbalýk, fitne, ahlâksýzlýk gibi kötülükler artýp yayýldý. Hazret-i Nuh, böyle bir cemiyet içinde çocukluðundan beri doðru yolda bulunan, Allahü teâlâya ibâdet eden sâlih bir kul idi. Sulama iþleriyle, çiftçilikle, hayvan yetiþtirmekle, marangozluk ve ev inþasýnda çalýþýyordu. Doðru yoldan ayrýlmýþ olan insanlarýn kötülüklerinden de tamâmen uzak duruyordu. Elli yaþýnda iken, Allahü teâlâ, onu insanlara peygamber olarak gönderdi. Kendi zamânýnda yaþayan bütün insanlara peygamber olarak gönderilen Nuh aleyhisselâm,ömrünü sonuna kadar insanlarý Allahü teâlâya iman etmeye, o'nun emirlerine uymaya, dâvet edeceðine söz (misak) verdi. Ona yeni bir din ve kitap verilmeyip, kendinden önceki peygamberlerin dinlerindeki hükümleri dokuz yüz elli sene insanlara bildirdi, onlarý hidâyete çaðýrdý. Peygamber olarak gönderildiði insanlar Kur'ân-ý kerimde; puta tapan, günahkar, kötü ve kalpleri kararmýþ bir millet olarak vasfedilmektedir. Kur'ân-ý kerimde meâlen; ''Muhakkak ki biz, Nuh'u (aleyhisselâm) kavmine resûl olarak gönderdik'' (A'râf sûresi:59) buyrulmaktadýr.

Nuh aleyhisselâm kavmine kendilerine peygamber olarak gönderildiðini, putlara tapmaktan, haksýzlýktan ve zulümden vazgeçip, Allahü teâlâya iman edip, o'nun emirlerine uymalarýný bildirdi. Fakat zulüm ve zorbalýða alýþmýþ ve baþkalarýný tahakküm altýna almak isteyen insanlar inanmadýlar ve ona düþman oldular. Nuh aleyhisselâm onlara nasihat ederek: ''Ben size doðru yolu göstermek,zulmü kaldýrýp, adâleti yaymak için Allah tarafýndan gönderildim. Herkesin putlara tapmaktan vazgeçip bir olan Allah'a ibâdet etmesini, kulluk yapmasýný bildiriyordum'' dedi.Kavmiyse bu davete inanmayarak emirlerine uymamakla ve sapýklýklarýda ýsrar ediyordu. Çok az kimse imân etmiþti. Fakat Nuh aleyhisselâm teblið vazifesini yapýp, kavmini yýlmadan, yorulmadan devamlý sûrette Allah'a imân ve kulluk etmeye çaðýrýp, isyan ederlerse azâba yakalanacaklarýný bildiriyordu. Kavmi ise bu dâvete uymadýklarý gibi, Nuh aleyhisselâmý kendilerine doðruyu, hakký anlatýrken dinlememek için elbiseleriyle baþlarýný kapatýyorlardý. Bir tarafdan da ona inananlara zulüm ve iþkence yapýyorlardý. Hazret-i Nuh'un dâveti, günden güne uzaktan yakýndan duyuluyor, her yerde ondan bahsediliyordu. O'na imân etmeyenlerse bundan endiþe duyuyor ve düþmanlýklarýný safha safha artýrýyorlardý. Nuh aleyhisselâm gittikçe azan kavmine ''Ben size zor ve güç bir teklif yapmýyorum. Puta tapmaktan vazgeçip Allahü teâlâya ibâdet ediniz. Sizlerin herbir grubu baþka bir gruptan korkuyor zulüm görüyorsunuz ve zulmediyorsunuz. Allah'tan korkunuz zulmedenlerden ve mazlumlardan olmayýnýz.'' diyordu. Yýlar sürüp gidiyor, Nuh aleyhisselâm ise teblið vazifesini devamlý olarak yapýyordu. Çok az kimse imân etmiþti. Diðer insanlarsa iþ sâhibi zorbalar, kötü iþlerle uðraþan kimseler veya düþkünlük içinde hayat süren zelil, esir ve muhtaç kimselerdi. Her geçen gün daha bedbahtlaþan bu insanlar, bir türlü fitne, fesat ve sapýklýktan el çekmiyorlardý. Nuh aleyhisselâm böylesine düþmüþ olan insanlara acýyor, þefkat ve sabýrla onlarý kurtarmaya çalýþýyordu. Onlar ise bunu idrak edemeyip karþý çýkýyorlar, hazret-i Nuh'u taþa tutuyorlar, onu þehirden kovuyorlar, evini harap ediyorlar, sapýklýkla itham ediyorlardý. Bir türlü kötülüklerini anlayýp, azgýnlýktan vazgeçmiyorlardý. Ýsyanlarý sebebiyle Allahü teâlâ onlara gadap etti. Senelerce yaðmur yaðdýrmadý. Mallarý, hayvanlarý helak oldu. Baðlarý bahçeleri kuruyup, servetleri kayboldu, nesilleri kesildi. Son derece muhtaç ve fakir hâle düþtüler. Onlarýn bu hâli karþýsýnda Nuh aleyhisselâm; ''Ey kavmim baþýnýza gelen bunca belâlar günahlarýnýz sebebiyledir. Putlara tapýp, Allah'a ibâdet etmekten kaçýndýðýnýz için Allahü teâlâ size gadap etti. Bu sebeple yaðmurlar kesildi. Büyük sýkýntýlara düþtünüz. Ama Rabbinizden günahlarýnýzýn baðýþlanmasýný isteyin, sizi affedip üzerinize rahmet yaðmuru göndersin. Size mallar ve evlatlar ihsan ederek þmdat etsin. Nihâyet bir gün ölüp kabre gireceksiniz. Rabbiniz sizi bir müddet kabirde beklettikten sonra diriltecek ve amellerinizin cezâsýný ve mükâfâtýný verecek.'' diyerek daha birçok husûsu iyice anlatýp onlara ehemmiyetle nasihat etti. Ýsyandan vaz geçmezlerse daha aðýr azaplara düþeceklerini bildirdi.

Nuh aleyhisselâm ve bildirdiklerine inanmayýp putlara tapmakla israr eden azgýn millet; ''Ey Nuh gerçekten bizimle çok mücâdele ettin, bunda da çok ýsrarla davrandýn. Bu iþe baþladýðýn gündenberi bizi devamlý olarak azapla korkutup durdun. Artýk sözünde doðru isen þu azâbý getir de görelim. Artýk ne olacaksa olsun.'' diyerek onun nasihatlarýný ve dâvetlerini hiç kabul etmedikleri, Kur'ân-ý kerim'de Hûd sûresinde (ayet 32) bildirilmektedir. Nûh aleyhisselâm kavminin bu tutumu karþýsýnda aslâ yýlmadan, teblið vazifesini devâm ettiði hâlde, onlarýn bir türlü imâna gelmeyeceklerini iyice anladý. Bunun üzerine meâlen þöyle duâ ettiði Kur'ân-ý kerim'de bildirilmektedir: ''Nuh (aleyhisselâm) dedi ki: ''Ey Rabbim! yeryüzünde, hareket eden hiçbir kâfir býrakma! Eðer sen onlarý býrakýrsan, kullarýný dalâlete, sapýklýða sürüklerler. Hem bundan sonra onlarýn çoluk çocuðu olmaz. Olsa bile çocuklarý fâcir ve küfürde pek ileri kimseler olurlar. Ey Rabbim! beni, anamý, babamý, mümin olarak evime girenleri, erkek, kadýn bütün müminleri maðfiret eyle, baðýþla, zâlimlerin (kâfirlerin) ise ancak helâk ve hüsrânlarýný arttýr.'' (Nuh sûresi:26-28) ve ''(Nuh aleyhisselâm duâ edip) dedi ki: Yâ Rabbi! Gerçekten kavmim beni tekzip etti. Beni yalanladý. Artýk benimle onlarýn arasýndaki hükmü sen ver. Beni ve berâberimdeki müminleri kurtar.'' (Þuarâ sûresi:117-118) Nuh aleyhisselâmýn bu duâsý üzerine, Kur'ân-ý kerimde Allahü teâlânýn ona meâlen þöyle vahy ettiði bildirilmektedir: ''Nuh'a vahy olundu ki; kavminden daha önce imân etmiþ olanlarýn dýþýnda hiç kimse imân etmeyecek. O hâlde sen, kavmin seni yalanladýklarý için ve sana ezâ verdikleri için mahzûn olma, kederlenme ki; onlardan intikam alma vakti gelmiþtir. Nezâretimiz altýnda ve vahy ettiðimiz, bildirdiðimiz þekilde bir gemi yap! Zâlimler (kâfirler) hakkýnda bana duâ etme. Zirâ onlar (suda) boðulacaklardýr.'' (Hûd sûresi:36-37) Nuh aleyhisselâm kendisine gönderilen vahiy üzer,ne hemen bir gemi yapmaya baþladý. Geminin yapýlmasýnda Cebrâil aleyhisselâm, Allahü teâlânýn emri üzerine yardýmcý oluyor ve nasýl yapýlacaðýný târif ediyordu. Nuh aleyhisselâm ve imân eden müminler de geminin yapýlmasýnda çalýþtýlar. Geminin inþâsýný gören putperestler; ''Þimdi de marangozluða mý baþladýn?'' diyerek alay ediyorlardý. Hazret-i Nuh ise; ''Benimle alay ediyorsunuz ama, rezil edici azâbýn kime geleceðini ve kime sürekli azâbýn ineceðini göreceksiniz.'' diyordu. Nuh aleyhisselâm, yüzyýlar boyu insanlarý Allahü teâlâya imân etmeye çaðýrdýðý hâlde insanlarýn imân etmemeleri sebebiyle helâk olmalarýnýn yaklaþtýðý sýrada son olarak þöyle dedi. ''Ey insanlar! Ben size doðru yolu göstermek için Allah tarafýndan görevlendirildim. Bir ömür boyu size nasihat ettim. Dinlemediniz, benimle alay ettiniz, sabýr ve tahammül gösterdim. Bana, inananlara eziyet edip, incittiniz Allahü teâlâ yer yüzünü zulüm ve küfürden temizleyecek. Geliniz, dâvetimi kabul ediniz. Câhillik etmeyiniz Allahü teâlâya itâat ediniz. Ben sizin hayýr ve iyiliðinizi istiyorum. Siz bilmiyorsunuz ama, Allah'ýn azâbý en kýsa zamanda büyük bir tufan þeklinde gelecek. Bildirdiklerime inanmayan herkes helâk olacaktýr. Þu yaptýðým gemi, imân edenlerin binip kurtuluþa ereceði gemidir. Allah'a imân etmeyen âsiler suda boðulacaktýr. Kurtulmayý isteyen imân etsin ve benimle yolcu olsun. Bu benim, herkesin duymasý gereken son sözümdür.''

Nuh aleyhisselâmýn son olarak söylediði bu sözlerine de uymayan insanlar; ''Ey Nuh, uzun yýllardan beri bu sözleri söylüyorsun. Þimdi de kuru bir çöl ortasýnda büyük bir gemi yaptýn. bizi tufanla korkutuyorsun biz sana da söylediklerine de inanmýyoruz.'' dediler. Nihâyet bir müddet sonra geminin yapýmý tamamlandý. Hazret-i Nuh'un yaptýðý ve üç katlý olduðý rivâyet edilen bu geminin ateþ yanarak kazaný kaynayýp hareket ettiði (Buharlý bir gemi olduðu) Kur'ân-ý kerim'de açýkça bildirilmektedir. Hûd sûresi, 40 âyet-i kerimesinde meâlen buyruldu ki: ''Nihâyet helak etme emrimizin azâbýmýzýn vakti geldiði, tennûrun (fýrýnýn) taþýp fýþkýrdýðý (yâhut gemi kazanýnýn kaynadýðýgöz kırpma zaman biz Nuh'a þöyle emreyledik ki, kendisinden faydanýlan hayvanlarýn her cinsinden erkek ve diþi birer çift hayvaný gemiye koy. Üzerlerine boðulma emri takdir edilenler hâriç âile halkýnda bir de imân edenleri gemiye yükle. zâten Nuh'a imân edenler pek az idi.'' Gemiye binecekler hazýr olunca hazret-i Nuh onlara, Allahü teâlânýn ismiyle gemiye binmelerini söyledi. Bütün müminler, o azgýn kâfirlerin gözleri önünde Hazret-i Nûh ile gemiye bindiler. Nitekim Kur'ân-ý kerim'de meâlen buyruldu ki: ''Nuh (aleyhisselâm) gemiye bineceklere; ''Allahü teâlânýn ismiyle girin ki, geminin yürümesi ve durmasý Allahü teâlânýn irâdesiyledir. Benim Rabbim, müminleri mâðfiret edici ve merhametiyle tufân belâsýndan kurtaracýdýr.'' dedi.'' (Hûd sûresi:41) Yine Kur'ân-ý kerim'de meâlen buyruldu ki: ''Ey Nuh sen ve berâberindekiler gemiye yerleþince; ''Bizi zâlim (kâfir) milletten kurtaran Allah'a hamd olsun. Rabbim, beni hareketli bir yere indir sen, indirenlerin en hayýrlýsýsýn.'' de.'' (Mü'minin sûresi28-29) Nuh aleyhisselâm her hayvandan birer çift alýp, imân edenlerle birlikte gemiye yerleþtikten sonra, gökten çok þiddetli bir yaðmur yaðmaya ve yerden de sular fýþkýrmaya baþladý ve her þey suya gark oldu. Sular daðlarý aþtý. Gemi, daðlar gibi dalgalar arasýnda kaldý. Nuh aleyhisselâm inanmayan putperest kavim boðularak helak olup gitti. Bu tûfan hâdisesi Kur'ân-ý kerim'de kamer sûresi 11 ve 12. âyette bildirilmektedir. Tûfan baþladýðý sýrada Nuh aleyhisselâm imân etmeyen oðlu Yâm'a (Kenan), imân edip gemiye binmesini söyledi ise de oðlu; ''Daða çýkar sudan kurtulurum.'' deyip binmedi. Bir dalga gelip onu da boðdu. Boðulanlar arasýnda hazret-i Nuhûn hanýmý da vardý. O da imân etmemiþti. Tûfan altý ay devam etti. Altý ay sonra Allahü teâlânýn meâlen; Ey arz! Suyunu yut ve ey gök suyunu tut.'' (Hûd sûresi 44) emriyle yaðmur kesilip sular çekildi. Nuh aleyhisselâmýn gemisi Muharrem ayýnýn onunda aþure günü Irak'ta Cûdi Daðý üzerine oturdu. Bundan sonra insanlar Nuh aleyhisselâmýn üç oðlundan türedi. Bu bakýmdan Nuh aleyhisselâma ikinci Âdem denildi. Nuh aleyhisselâm bin yaþýnda vefât etti. Nuh aleyhisselâmýn Sâm adlý oðlundan Arap, Fars ve Rum kavmi, Hâm adlý oðlundan ise Hindistan, Habeþ ve Afrika halký, diðer oðlu Yâfes'ten de Asyalýlar ve Türkler meydana geldi. Nihâyet insanlar zamanla çoðalýp, Asya'ya, Avrupa'ya, Okyanusya'ya ve Berring (Behreng) Boðazýndan Amerika'ya geçerek bütün yeryüzüne yayýldýlar. Nuh aleyhisselâm Kur'ân-ý kerim'de þekür (çok þükreden kul) sýfatýyla anýlmýþ olup, birçok âyet-i kerimede ondan bahsedilmektedir. Ayrýca Kur'ân-ý kerim'deki sûrelerden biri de Nuh sûresi olup, bu sûrede Nuh aleyhisselâmdan bahsedilmektedir. Ülü'lazm peygamberler arasýnda Neciyullah (Allahü teâlâya karþý devamlý olarak teveccühte ve münâcaatta bulunup, ilâhi feyzleri alan) denilen Nuh aleyhisselâm hakkýnda Peygamber efendimiz hadis-i þeriflerde buyurdu ki: ''Melek-ül mevt (Azrail aleyhisselâm) Nuh'a (aleyhisselâm) geldiðinde dedi ki: ''Ey Nuh ey peygamberlerin en büyüðü (en yaþlýsýgöz kırpma, ey uzun ömürlü ve ey duâsý kabul olunan! Dünyâyý nasýl gördün?'' Nuh (aleyhisselâm) dedi ki: ''Þüyle bir kimse gibi ki, kendisine iki kapýsý olan bir ev yapýlmýþ da birinden girmiþ diðerinden çýkmýþtýr.''

Mûcizeleri:

1-Nuh aleyhisselâmýn kavminden bir fýrka gelip, oturduklarý beldedeki büyük taþlarý toprak yapmasýný istemiþlerdi. Allahü teâlâ Cebrâil aleyhisselâmý gönderip, ''Resûlüme söyle, o taþlara eliyle iþâret etsin.'' buyurdu. Nuh aleyhisselâm da buyrulduðu gibi yapýp eliyle iþâret edince, o beldede bulunan bütün taþlar birden toprak oldular. Bunun üzerine on iki kiþi imân etti.
2-Uzakta bulunan ve gözle görülemeyecek þeyleri görüp haber verirdi.
3-Susuz yerlerden su çýkarýrdý.
4- Ýþâretiyle aðaçlar kökünden sökülüp baþka yere geçerdi.
5- Duâsýyla kuru aðaçlar hemen meyve verirdi.
6- Duâsýyla bulutsuz olarak yaðmur yaðardý.
7- Kum, toprak, kil gibi þeyler, onun duâsýyla yiyecek maddeleri hâline gelirdi. Gemisi Cûdi Daðýnýn üzerine oturunca, insanlar açlýktan kurtulmak için yiyecek isteklerinde duâ edince bir miktar toprak ve kum yitecek hâline geldi ve bunu yediler.
8-Ýmân ederek gemisine girip tufandan kurtulan insanlar çok az olmasýna raðmen, onun duâsýyla çok kýsa zamanda çoðalarak arttýlar.
9-Eliyle yere diktiði bir aðaç fidaný o anda çeþitli renklerde meyve verdi.


NUH ALEYHÝSSELÂM'IN GEMÝSÝ (2)

Nuh aleyhisselâm, Hazreti îdris'den sonra yer yüzündeki insanlara, kendilerini irþad etmek üzere Allahü Teâlâ'nýn gönderdiði büyük bir peygamberdir. Hazreti Nuh'a ait haberler Kur'ân-ý Kerîm'in yirmi sekiz yerinde zikredilmiþtir ki, bunlardan birisi müstakil bir sûredir.

Allahü Teâlâ, bir hakikat olarak Nuh aleyhisselâmý kavmine bir Peygamber olarak gönderdiði vakit o, kavmine:

— Ey kavmim! Allah'a ibadet edin!. O Allah ki, sizin için O'ndan baþka kendisine ibadet edecek, kullukta bulunacak hiç bir ilâh yoktur. Emin olunuz ki, Allah'ý tanýmadýðýnýz takdirde üzerinize büyük bir günün azabýnýn gelmesinden korkuyorum, dedi.

Allah'ýn Resulünün bu dâvetine karþýlýk, kavmin ileri gelenlerinden bir güruh:

— Ey Nuh, her halde biz, seni çok açýk bir sapýklýk içinde görüyoruz, dediler.

Hazreti Nuh da kendilerine:

— Ey kavmim! Bende bir sapýldýk yoktur. Ancak ben âlemlerin Rabbi tarafýndan gönderilmiþ bir peygamberim. Size Rabbimin haberlerini, emirlerini teblið ediyorum. Size öðüt veririm ve sizin bilmediðiniz þeyleri Allah'dan ilham olunduðu gibi bildiriyorum.

— Ey kavmim! Beni niçin yalanlarsýnýz? Yoksa içinizden sizi korkunç bir âkibetten korumak, sizin de korunup rahmete eriþmeniz için Rabbiniz tarafýndan bir kimseye vahiy, peygamberlik gelmesine þaþar ve inanmaz mýsýnýz?.

Bu sözleri üzerine Nuh aleyhisselâmý yine yalanlamaya devam ettiler ve dediler ki:

— Ey Nuh! Biz seni, ancak bizim gibi bir beþer görüyoruz. Sana uyanlarý da ilk bakýþta en rezillerimiz olan kimselerden ibaret görüyoruz. Sizin bize fazla bir meziyet ve üstünlüðünüzü de görmüyoruz. Belki biz sizi yalancý sayýyoruz.

Nuh aleyhisselâm irþadýna devam ederek:

— Ey kavmim! Açýkça söyleyin, eðer ben Rabbim tarafýndan verilmiþ bir delili hâiz isem ve bana, Rabbim kendisinden bir rahmet vermiþti, size onu görecek göz vermeyip kör olarak býrakmýþ ise, biz size onu görmek istemediðiniz halde zorla kabul mü ettireceðiz zannediyorsunuz?. Hem ey kavmim, ben bu irþadýma karþýlýk sizden bir mal da istemiyorum. Benim ücretim ancak Allahü Teâlâ'ya aiddir. Ve ben, o iman edenleri kovucu da deðilim. Elbette onlar Rablerine kavuþacaklar. Fakat sizi de ben, cahillik eden bir topluluk olarak görüyorum. Hem ey kavmim, ben bunlarý kovarsam, bana kim yardým edip Allah'tan beni kurtarabilir? Bunu bir defa düþünmez misiniz?. Ben size, ne Allah'ýn hazineleri yanýmdadýr, ne de gaybî bilirim demiyorum. Ben muhakkak meleðim de diyemem. Yine ben, gözlerinizin hor gördüðü o kimseler hakkýnda «Allah onlara hiç bir hayýr vermez» de diyemem. Zira onlarýn vicdanlarýndaki îmaný en iyi bilen Allahü Teâlâ'dýr. Böyle halde bulunmuþ olsam ben, þüphesiz haddini aþanlardan olurum!, dedi.

Buna karþýlýk Nuh aleyhisselâmýn kavmi:

— Ey Nuh! Sen bize karþý hakikaten husûmette bulundun. Bize husûmetini fazlalaþtýrdýn. Eðer sözünde doðru isen, bizi tehdid ededurduðun azabý hemen bize getir, dediler.

Hazreti Nuh:

— Onu size, ben deðil, dilerse Allahü Teâlâ getirecektir. Siz onu âciz býrakacak deðilsiniz. Ben size ne kadar öðüt vermek istedimse de, Allahü Teâlâ sizi helak etmeyi murad etmiþse benim nasihatim size hiç fayda vermez, iyi biliniz ki, Allah Rabbinizdir, en sonunda çaresiz ona döneceksiniz!, dedi.

Kâfirler:

— Ey Nuh! Yoksa o azabý sen mi uydurdun? diyorlardý. Hazreti Nuh da:

— Eðer ben uydurdumsa günahý bana aittir. Halbuki ben, sizin yüklemek istediðiniz suçtan her halde uzak bulunuyorum, dedi.

Bunýýn üzerine Nuh aleyhisselâma Hazreti Allah tarafýndan vahyolundu ki:

—- Kavminden þimdiye kadar îman edenlerden baþka hiç birisi îman etmeyecektir. Binaenaleyh iþlemekte olduklarý fenalýklardan dolayi sen endiþelenme de, bizim nezaretimiz altýnda ve vahyettîðimiz talimat dairesinde gemi yap!. O zulmedenler hakkýnda þefaatçi de olma! Çünkü o zalimler muhakkak batýrýlacaklardýr.

Bu ilâhî emir üzerine Nuh aleyhisselâm gemiyi yapmaya baþlamýþtý. O bu iþle meþgul olurken kavminden her hangi bir imansýzlar güruhu yanýndan geçtikçe, kendisiyle alay ederler, «Hani peygamberim diyordun, iþi marangozluða bozdun» diye eðlenirlerdi.

Hazreti Nuh da kendilerine:

— Siz benimle eðleniyorsunuz; sizin þimdi eðlendiðiniz gibi biz de ilerde sizinle eðleneceðiz!. Kime periþan eden bir azâb gelecek ve daimî bir azâb kimin baþýna inecektir, ilerde, görürsünüz! diye cevap verirdi.

Nihayet Allahu Teâlâ'nýn emri geldi ve gemi hareket edip yer yüzünden su kaynayýp fýþkýrmaya baþladýðý zaman Allahu Teâlâ Nuh aleyhisselâma:

— Þimdi geminin içine her çift erkek ve diþiden iki tane, bir de aleyhinde hüküm geçmiþ bulunan oðlundan baþka aileni ve îman edenleri yükle! buyurdu. Bununla beraber Hazreti Nuh'a insanlarýn pek azýndan baþka kýsmý îman etmemiþti.

O zaman Nuh aleyhisselâm gemiye binecek olanlara:

— Haydi mecrasýnda da, mersâsýnda da, Allah'ýn ismini anarak gemiye bininiz! Rabbim muhakkak Gafûr'dur, Rahîm'dir, dedi.,

Artýk gemi, içindekilerle beraber daðlar gibi dalgalar içinde akýp gidiyordu.

O sýrada Hazreti Nuh, ayrý bir yere çekilmiþ olan oðluna da:

— Ey oðulcaðýzým, gel benimle bin! Kâfirlerle beraber olma! diye seslendi. Oðlu:

— Beni sudan koruyacak bir daða sýðýnacaðým! diye cevap verdi. Hazreti Nuh:

— Bugün Allah'ýn emrinden koruyacak bir þey, rahmetinden baþ-'ka yoktur! dedi ve derhal âsî oðul dalga aralarýna giriverdi. Böylece o da boðulanlardan oldu.

Tufan tamam olunca Allahü Teâlâ tarafýndan:

— (Yeresevinçli Ey arz suyunu yut!, (Göðe de: ) Ey semâ suyunu kes! emri verildi. Ve su çekildi, emir de yerine getirildi. Gemi de Cûdî daðý üzerine oturdu. O zalim kavme de «uzaklaþýn!» denildi.

Nuh aleyhisselâm Rabbine nida ederek:

— Ey Rabbim! Oðlum tabiî benim âilemdendir. Hiç þüphesiz Senin va'din de haktýr. Ve sen hâkimlerin üzerinde isabetle hükmedersin! dedi.

Allahü Teâlâ:

— Ey Nuh! Kâfir oðlun senin ehlinden deðildir. O, salih olmayan kötü iþ sahibidir. Binaenaleyh hakikatine ilmin eriþmediði þeyi benden isteme!. Ben seni câhillerden olmaktan men'ederim! buyurdu. Nuh aleyhisselâm:

— Rabbim! Hakikatini bilmediðim þeyi istemekten sana sýðýnýrým!. Allah'ým! Yoksa sen beni maðfiret etmez ve bana merhamet etmezsen, ben dalâlete düþenlerden olurum! diye niyazda bulundu.

Bunun üzerine Allahü Teâlâ tarafýndan:

— Ey Nuh, bizden sana ve mâiyetindekilerden üreyecek bir çok Ümmetlere selâm ve bir çok bereket ile gemiden in!.. Bir çok ümmetleri de ilerde dünyâ malýyla faydalandýracaðýz da sonra küfürleri sebebiyle onlara tarafýmýzdan elem verici bir azab dokunacaktýr! buyuruldu.

Kýrk yaþýnda Allah Elçiliði vazifesini yüklenen Nuh aleyhisselâm, kavmi içerisinde bu mukaddes vazifesini tufan hadisesine kadar tam dokuz yüz elli sene devam ettirdi.


(Hûd, Nuh ve A'râf Sûreleri)
Gönderen: 28.07.2006 - 03:02
Bu Mesaji Bildir   SaYaCGIN üyenin diger mesajlarini ara SaYaCGIN üyenin Profiline bak SaYaCGIN üyeye özel mesaj gönder SaYaCGIN üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1388 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ozdemir_baba (39), makifileri (44), adem72 (53), hasbili (43), mertakan (51), ekmelüddin&cced.. (37), m.sabri (42), bilal46 (51), Mehmetali (51), rukenim (41), canturk (64), bhlul (52), huseyinb (58), m.eser (53), köksal41 (55), mütedeyyincan (58), ecevit3 (48), GONULDOSTU_52 (42), FRT (46), haifa (45), Patates (43), paprika44 (52), 6Burak6 (37), selenali84 (41), r_albayrak (40), sananes (51), eray74 (51), Guelpembe (37), atillahan77 (48), deruni (40), Colaman75 (50), citoss (46), elifkul (42), cobanogluparis (52), papatya801 (45), sever (42), Hayal_Sehri (48), Arif_Selcuk (54), anisa (50), tuhana2006 (40), talha333 (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.69535 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.