0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » İLAHİ & EZGİ SÖZLERİ » peygamberimizin genclere 50 nasihati

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
*imam_hatipli* su an offline *imam_hatipli*  
peygamberimizin genclere 50 nasihati
59 Mesaj -
Ebû Derda (r.a.) anlatýyor:

“Allah Resûlü’nü (s.a.v.) þöyle derken dinledim:

‘Kim ilim tahsili için yola koyulursa Allah onun için cennete giden yolu kolaylaþtýrýr.

Melekler, yaptýðý iþten dolayý duyduklarý hoþnutluðu belirtmek üzere ilim öðrenenin üzerine kanatlarýný gererler. Göktekiler ve sudaki balýklara varýncaya kadar yeryüzünde yaþayan tüm canlýlar ilim öðrenen kimse için maðfiret dilerler.

Alimin, ibadetle meþgul olan (âbid) kimseye olan üstünlüðü, ayýn diðer yýldýzlara olan üstünlüðü gibidir. Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar ne de dirhem miras býrakmazlar. Peygamberler miras olarak sadece ilim býrakýrlar. Kim ilmi elde ederse büyük bir pay ele geçirmiþ olur.”

Ebû Davud, Tirmizî, Ýbn Mâce, Beyhaki ve Ýbn Hibban

“Oku..”4

Allah-u Teâlâ’nýn, Peygamberi Muhammed’e (s.a.v.) söylediði ilk söz. Hz. Peygamber’in kalbine inen ilk vahiy nuru... Vahyin ilk ýþýltýsý ve ilk aydýnlýðý...

Okumak ilmin yolu; ilim ise bilmenin kaynaðýdýr. Bilgi ise aklýn ve kalbin nurudur. Bilgi olmadýðý takdirde akýl ve kalp, cehaletin ýssýz vadilerinde, dalaletin çöllerinde nereye gittiðini bilmez þaþkýn bir halde kalakalýr. Bilgi olmadýðý sürece akýl ve kalp asla hidayet yolunu bulamaz.

Ýlimden maksat; bireyin dünya ve ahiret hayâtýnda kendisinden faydalandýðý ve baþkalarýna da faydalý olduðu her ilimdir. Özelikle insaný evrenin, hayâtýn ve eþyanýn deðiþmez kanunlarýnýn kaynaðý olan Yaratýcý’ya baðlayan ilimdir. Çünkü insanýn öðrendiði ve keþfettiði bütün bilgilerin yegane kaynaðý ve mercii ancak Allah’týr. Ayný þekilde elde edilen maddi neticelerin kaynaðý da O’dur.

Çiftçinin ürün elde etmek, hasat almak ya da istifade etmek amacýyla topraða býraktýðý çekirdek ya da tohumu düþün. Allah iþte o çekirdek ve tohumun ürününü verebilmesini belli koþullara baðlamýþtýr. Bu koþullardan bir tanesi eksik olsa, topraða býrakýlan o çekirdek veya tohum asla beklenen ürünü vermez.

Çiftçinin ya da ziraatçinin tecrübeleri ve uygulamalarý esnasýnda elde ettiði ilmin kaynaðý ve esasý Rabdir. Çekirdeðin, tohumun, havanýn, suyun, güneþin Rabbi... Ayný þekilde çalýþan elin, gözlemleyen gözün, þefkatli gönlün Rabbi...

Bütün bunlarýn üstünde ise “ümit” var...

Bol ve temiz ürün elde etme ümidi...

Geçmiþte ve günümüzde birtakým insanlar, ümidi ve imani ilmi temelinden saptýrarak kendi zanlarýnca birtakým zaruri sonuçlara baðladýlar. Gerçekte onlar hakikatin etrafýnda dolaþmakta ama ona asla ulaþamamaktadýrlar.

Çünkü ümit gayb’dýr... Gayb ise yalnýzca Allah’ýn kudret ve tasarrufundadýr.

Ýlim konusunda, dünyevi ilimleri ve özelliklerini mutlaka anlatacak olsaydým, dini ilimleri anlatmadan geçmezdim. Çünkü dini ilimler anlatýlmaya daha layýktýr. Kaldý ki, dini ilimleri anlatmak da ilim öðretme ve öðrenmenin bir çeþididir. Bazen zýndýklýðýn amaçlandýðý, yýkýmýn hedeflendiði ve dini ilmin ifsadý niyetiyle öðrendiði durum bunun dýþýnda kalýr... Bunda ise pek çok tehlike vardýr. Allah’ýn Resûlü (s.a.v.) ne kadar doðru söylemiþ:

“Ümmetim hakkýnda en çok endiþe ettiðim þey, çok bilmiþ her münafýktýr.”

Hadis-i þerîfe, temiz ve iffetli söze dönüyoruz:

“Hiç kuþkusuz ilim öðrenmek farzdýr.”

Ýlmin farz oluþuna iliþkin pek çok özendirici faktör vardýr. “Kim ilim tahsili için yola koyulursa Allah onun için cennete giden yolu kolaylaþtýrýr...”

“Kolaylaþtýrýr” sözcüðünde duralým.

Hadis-i þerîfte buyurulmaktadýr ki:

“Cennet gönle hoþ gelmeyen þeylerle çevrilidir.”

Öyleyse cennet yolu zorlu ve çetindir. Cennet’in etrafý meþakkat, yorgunluk ve býkkýnlýklarla kuþatýlmýþtýr. Cennet yolcusu pek çok yanýlmalara, yanlýþlara, tökezlemelere düçar olacaktýr.

Ýnsan nefsini tahrik eden þehvet çukurlarý, keyfi arzularýn zirveleri, þehvet dikenleri ve týrmýklarý... Ter, gözyaþý, mücadele, savaþ ve sabýr...

Bunlarýn hepsi ilmin kaynaðýna sýmsýký baðlanmýþ ilim öðrencisinin önünde kolaylaþmaktadýr. Niçin?

Çünkü ilim öðrencisi, engeller karþýsýnda ancak apaçýk bir delille hareket ederek bütün engelleri hiçbir zorluk ve sýkýntý duymadan aþmaktadýr. Asla þaþkýnlýða düþüp yolunu kaybetmemekte, yolda týkanýp kalmamakta ve tereddüt etmemektedir.

Ýlim öðrencisinin karþýlaþtýðý kolaylýðýn ilki ve en büyüðü, meleklerin kanatlarýdýr.

Bu kanatlar ilim öðrencisi için yere iner ve son derece þefkat ve yumuþaklýkla onu üzerine alýr. Sonra, engellerin üstüne yükselip adeta engellerle alay ederek, onlara aldýrmadan geçip gitmesi için meleklerin kanatlarý ilim öðrencisini kaldýrýr, yükseklere çýkarýr.

Meleklerin kanatlarýnda manevi dereceler kateden ilim öðrencisi dünya hayâtýnýn aðýrlýklarýndan hafiflediðini, yeryüzünün kir ve pisliklerinden gönlünün ve vicdanýnýn temizlendiðini hisseder.

Vicdanýnda hoþnutluk naðmeleri ve mutluluk melodileri ses verir. Yüzünde derin bir neþe belirir.

Sonra bütün bunlar yola devam etme azmi ve kararlýlýðý biçiminde davranýþlarýna akseder.

Bu durum gerçekte Hz. Peygamber’in (s.a.v.) haber verdiðinden baþka bir þey deðildir:

“Göktekiler ve sudaki balýklara varýncaya kadar yeryüzünde yaþayan tüm canlýlar ilim öðrenen kimse için maðfiret dilerler.”

Denizlerin karanlýk maðaralarýnda ve yoðun su katmanlarý altýnda yaþayan balýklara varýncaya kadar tüm canlýlar ilim öðrenen kimse için sürekli maðfiret diliyorlar. Maðfiret dilekleri su katmanlarýný yarýyor, nihayet suyun yüzeyine çýkýyor ve bir ahenk içinde diðer dualara katýlýyor.

Sevgili gençler...

Ýlim öðrencisinden bütün dünya razý ve hoþnuttur.

Aileden baþlayýp tüm canlýlara varýncaya kadar bütün dünya...

Makam ve onur bakýmýndan ilim öðrencisinin sahip olduðu fazilet ve üstünlüðe denk hiçbir fazilet ve üstünlük yoktur... Ýbadetle meþgul olan (âbid) kimse Allah katýnda ve insanlar nezdinde yüksek bir derecede olduktan sonra, ilmiyle amel eden alim de, elbette daha yüksek bir makamda ve daha ulvi bir mertebede olacaktýr.

Alimin âbid kimseye olan üstünlüðü, dolunayýn diðer yýldýzlara olan üstünlüðü gibidir.

Dolunayýn bulunmadýðý bir gecede yýldýzlar parlak bir biçimde ortaya çýkarlar ve etrafa ýþýk saçarlar. Hatta ýþýðý cýlýz en uzaktaki yýldýz bile belirginleþir, göze gelir. Ama ay ortaya çýkýp dolunay halini aldýðýnda o yýldýzlar tutulur, gizlenir ve tevazu gösterirler.

Alim ile âbid arasýndaki fark iþte böyledir!!..

“Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar ne de dirhem miras býrakmazlar. Peygamberler miras olarak sadece ilim býrakýrlar. Kim ilmi elde ederse büyük bir pay ele geçirmiþ olur.”

Büyük bir miras, aðýr bir sorumluluk, zor bir emanet...

Kime bu miras verilmiþ ve o da bunlarý hakkýyla takdir edip kýymetini bilerek, gereðini yerine getirmiþ ise muhakkak o dosdoðru bir yola (sýrat-ý müstakim’e) iletilmiþtir. Kime de bu miras verilmiþ ve o da bunlarý hakkýyla takdir edemeyerek kýymetini bilmeyerek, gereðini yerine getirmemiþ ise muhakkak onun ameli boþa gitmiþtir. Ve kime de bu miras verilmemiþ ve o da bunlarý elde etmek için gayret göstermemiþ ise muhakkak o dünyasýný ve ahiretini ziyan etmiþtir.

Sevgili gençler...

Göz ve kalplerimizden cehalet örtülerini kaldýrmaya ve ardýndan hayât yolculuðunu sürekli olarak baþkalarýnýn ardýsýra giden ve onlara uyan kuyruk insanlar olarak deðil; onurlu önderler olarak sürdürmek için bu mirasý elde etmeye ve ona olan güveni yeniden saðlamaya ne kadar muhtacýz.

Aklýma konuyla alakalý çok güzel bir hikaye geliyor.

Rivayetlere göre;

Hz. Peygamber’in vefatýndan sonra Ebû Zerr (r.a.), bir gün Medine’nin çarþýlarýný dolaþýyordu. Ýnsanlarý kargaþalý bir halde gördü. Dünya hayâtý onlarý iyiden iyiye meþgul etmiþ, hayât meþgalesi onlara egemen olmuþ, akýl ve duygularýný esir almýþtý.

Ebû Zerr (r.a.), dünya hayâtýnýn müslümanlarý bu derece meþgul etmesinden endiþeye kapýldý. Ýnsanlara seslendi:

–Ýnsanlar! Þimdi mescidde Muhammed’in mirasý daðýtýlýrken siz mal ve ticarete kendinizi kaptýrmýþ ne yapýyorsunuz?!

Bu söz üzerine insanlar derhal mescide koþuþtular.

Ancak mescidde rukü ve secde eden, ibadet edenlerle birlikte, ilim öðreten alim ve ilim öðrenen öðrenciler ve fýkýh öðreten fakîh ve fýkýh öðrenen öðrencilerden baþka bir þey göremediler. Derhal homurdana homurdana geldikleri gibi ökçeleri üzere geri döndüler. Ebû Zerr’e (r.a.):

–Mescidde, söylediðinden bir þey göremedik?! dediler. Ebû Zerr (r.a.):

–Muhammed’in mirasý iþte odur, cevabýný verdi.

Bu bir hatýrlatma ve öðüttü.

Sevgili gençler...

Ben de size ve kendime bu mirasý hatýrlatýyor ve onu öðütlüyorum. Zira hatýrlatma ve öðüt, Allah’a inanan (mü’min) insanlara fayda verir.


--------------------------------------------------------------------------------

[1] Alak, (96): 1
Gönderen: 16.05.2006 - 19:24
Bu Mesaji Bildir   *imam_hatipli* üyenin diger mesajlarini ara *imam_hatipli* üyenin Profiline bak *imam_hatipli* üyeye özel mesaj gönder *imam_hatipli* üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1458 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62559 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.