0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » SİYAH-BEYAZ'DAN ÇOK RENKLİ TEVHİDE...

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Teyakkuz su an offline Teyakkuz  
SİYAH-BEYAZ'DAN ÇOK RENKLİ TEVHİDE...
14 Mesaj -
SÝYAH-BEYAZ'DAN ÇOK RENKLÝ TEVHÝDE...

Allah çeþitliliði seviyor. Birleme anlamýna gelen tevhîdi, bütün insanlýða gönderdiði tek dînin deðiþmez inanç temeli yaparken, bu dîne baðlanacak insanlarýn anlayýþlarýnýn, davranýþlarýnýn çeþitliliðine alabildiðine hoþgörüyle yaklaþýyor. Elinde ve gücü dahilinde olmasýna raðmen bu farklýlýklarý tek iðnenin deliðinden geçirme gibi bir þeyi kesinlikle istemiyor.

“Çardaklý ve çardaksýz bahçeleri, ürünleri çeþit çeþit hurmalarý, sebzeleri, zeytinleri, narlarý, birbirine benzer ve benzemez biçimlerde oluþturan O'dur..” (En'âm/141) Birkaç çeþit meyve veya sebze ile de yetindirebilirdi. Yeterli görmemiþ ve çeþitlendirmiþ. “Ve sizin için yeryüzünde çeþit çeþit renklerde baþka þeylere de vücud vermiþtir…” (Nahl/13) ayný anlamý vurguluyor. “Görmedin mi ki Allah gökten bir su indirdi. Onunla, renkleri çeþit çeþit meyveler çýkardýk. Daðlardan da yollar var, beyaz, kýrmýzý, deðiþik renklerde. Ve simsiyah yollar da var.” (Fâtýr/27)

Ýlâhî vahyin canlý yorumu olan canlar câný Efendimiz -dünyalar durdukça Allah'ýn salât u selâmý O'na olsun- bu çeþitliliði insan dokusu üzerinde korumuþ, hiçbir cinsin özelliðini deðiþtirme ihtiyacý duymadan tevhid manzumesinde en güzel ve en etkili rolü üstlenen bir inci gibi dizmiþtir: Mekke ve Medine'nin yerli Arap unsuru içine Ýshak ve Ya'kub'un torunlarýndan az sayýda da olsa tevhidi kabul edenler, Ýran'dan gelen Selman, Orta Asya'dan gelen Türk ailesi Yâsir ve Sümeyye, Habeþistan'dan gelen Bilal, Mekkeli EbuBekr, Medineli Sa'd ibn Muâz ile ayný safta huzura durmuþ ve Allah'tan ayný þeyleri istemiþler. Bunlarýn dualarýnýn, maksatlarýnýn ayný, fakat yalvarýþ-yakarýþlarýndaki çeþni ve lezzet farklýlýðý Allah'a daha tatlý gelmiþ.

Ýbn-i Arabî'nin sahabeden sonra en sâlih devlet olarak gördüðü Osmanlý, hâkim olup yönettiði milletlerden hiçbirinin diniyle, diliyle, kültürüyle, etnik özellikleriyle oynamamýþ, horlamamýþ, deðiþtirmek için eritme politikasý uygulamamýþ, yakýn ve uzak çevresi içinde zararsýz hale getirmiþ, dünya barýþýný saðlamýþ. Özel kabiliyet ve millî meziyetleri onlarý tanrýlaþtýrmamýþ, hizmetlerinin ve buna baðlý olarak toplumdaki deðerlerinin ve sevgilerinin artmasýný saðlamýþ.

Ýnsan ne muazzam kabiliyetlere sahip olursa olsun, ne büyük iþler baþarýrsa baþarsýn, bunlarýn en güzeli, baþarýnýn Allah'ýn lutfuyla olduðunu bilip kulluðunu unutmamasýdýr. Kulluðun unutulduðu yerde nemrutluk baþlar. Bu nokta, insanýn sonudur. Bundan sonra kendi gibi düþünmeyeni acýmasýz yargýlamalar, küçük daðlarý yaratan tanrý olmalar zincirleme gelir.

Ýslâm'ýn, düþmanlarý tarafýndan yeryüzünden kesin bir þekilde sökülüp atýlma projesinin son denemesi olan Ahzab veya Hendek savaþýnýn dayanýlmaz bir noktasýnda Peygamber Efendimiz “Ýsterseniz Medine hurmalýklarýnýn yarýsýný verip bu muhâsaranýn kaldýrýlmasýný deneyelim” diyor. Ensarlý sahâbiler, “Ey Allah'ýn Rasûlü, bu size Allah'tan gelen bir vahiy mi, sizin þahsî görüþünüz mü?” diye soruyorlar. Peygamberimiz de: “Eðer vahiy olsaydý size olduðu gibi ulaþtýrýr ve uygulamanýzý emrederdim. Bu benim þahsî görüþümdür” buyuruyor. Bunun üzerine ayný sahabiler “Yâ Rasûlallah, biz bu aþaðýlýk kâfirlere seni görmeden önce bile böyle bir taviz vermeyi düþünmedik. Allah bizi senin elinle doðru yola kavuþturduktan sonra mý düþüneceðiz? Allah'a yemin olsun ki onlara vereceðimiz tek þey þu kýlýçlarýmýzýn keskin tarafý.” dediler. Peygamberimiz de “Siz dayanmayý kabul ettikten sonra ben daha rahat dayanýrým” buyurdu.

Bu, Rasûlullah'ýn büyük yönlerinden biri: Teklifini gurur konusu yapmýyor ve görüþünün tam aksini savunanlarý doðru karar sebebiyle destekliyor ve memnun oluyor. Sahabe de Rasûlullah'a karþý sonsuz saygýsý yanýnda onun bir görüþüne mukabil rahatlýkla ve samimiyetle görüþünü söylüyor ve kabul görüyor. Ýþte biz bu asra, mutluluklarýn arkasý arkasýna devamý sebebiyle “Seâdet asrý” diyoruz.

Rasûlullah'ýn bundan daha fazla büyüklüðünü Hudeybiye'de görüyoruz. Tamamý Müslümanlarýn aleyhine görünen anlaþma maddelerinden “Muhammed'in Rasûlullah olmasý”yla ilgili maddeye Süheyl'in itirazýný Efendimiz haklý buldu ve bu ibareyi silmesini Hazret-i Ali'ye emretti. Hazret-i Ali buna kesinlikle razý olmadýðýný ifade etti. “Öyleyse orayý bana göster de kendim düzelteyim” buyurdu. Çünkü Süheyl'in gerekçesi mâkul idi: “Eðer ben senin Rasûlullah olduðunu kabul etseydim seninle savaþmazdým. Anlaþma yalýn olarak Abdullah oðlu Muhammed'le Amr oðlu Süheyl arasýndadýr, þeklinde yazýlmalý” diyordu. Rasûlullah bunu kabul etmekle, “doðruyu kim söylerse söylesin kabul edilmelidir” prensibini öðretiyordu.

Olanlar ve anlaþma sonundaki uygulamalar sahabenin aðýrlarýna gitmiþ, herkes donup kalmýþtý. Bu anlaþmanýn çiðnenmesi, Müslümanlar tarafýndan bozulmasý, Mekke'ye yürünmesi ve kan dökülmesi an meselesiydi. Rasûlullah buna dayandý ve arkadaþlarýný saðduyulu olmaya çaðýrdý. Hepsi üzgün ve kýrgýn Hudeybiye'den Medine'ye dönerlerken tümünün aleyhine kabul ettikleri bu maddelerin tümünün zafer maddeleri olduðunu Fetih Sûresi müjdeliyor, Müslümanlarý kutluyordu.

Demek ki, dünyanýn düz yeri bulunmuyor. Ýyi ki de bulunmuyor. Eðer bulunsaydý belki biz düzü eðriltmeðe çalýþacak ve boþa uðraþacaktýk. Þimdi eðrileri düzeltmeye çalýþýyoruz ve herhalde boþa çalýþmýyoruz. Herkes kendi meþrebinde, zevkinde, estetiðinde bir þeyler yapmaya çalýþmalý. Herkesi bir iðnenin deliðinden nasýl geçiririz, diye düþünmek yerine, biz farklýlýðý nasýl deðerlendirebiliriz? sorusunun cevabýný aramalý. Eðer bunu yaparsak canlar caný Efendimiz'e daha çok yaklaþmýþ ve daha çok þeyler baþarmanýn yolunu tutmuþ oluruz. Bin dört yüz yýldýr hiç durmadan dinlenmeden Peygamberimiz ve ashabý hakkýnda eser yazýlýyor, araþtýrmalar yapýlýyor, doðuda batýda birçok kimse ve kurum bu konuda birbiriyle yarýþýyor. Bütün bunlar ne için? Sadece “bir asýr içinde bir dinin bir ucu Çin'de iken öbür ucu nasýl Ýspanya'da olur?”un cevabýný anlamak içindir. Çünkü Allah çeþitlilikleri budamamýþ, üstelik beslemiþ. Ebu Bekir insanlarýn en yufka yüreklisi iken Ömer, en serti imiþ. Osman ticaretiyle birlikte Kur'an'a düþkün iken Ali ilme, yaz orucuna ve þecaate düþkünmüþ. Birbirine mizaç itibariyle zýt bulunan insanlardan Ebu Bekir'le Ömer, Ömer'le Osman, Ali'yle Muâviye, Bilal ile Ebuzerr ayný mescidin çatýsýný paylaþmýþlar.

Ýþte bütün bu farklýlýklarý sînesinde barýndýran Peygamber Efendimiz'in vicdâný haklý olarak bütün peygamberlerin de üzerinde bir makama Allah tarafýndan yükseltilmiþtir. Ýþte gerçek büyüklük, farklýlýklarý budayarak iþe yaramaz hale geldikten sonra yöneten deðil, onlarý olduklarý þekilde, özelliklerini rencide etmeden her ayrýntýyý yerinde kullanan büyüklüktür.

Hiç unutmayalým ki güneþe bakýnca onu tek renk görürüz. Hâlbuki bütün renklerin kaynaðýdýr. Mârifet, Allah'ýn verdiði kabiliyeti ve nimeti bu âhenk içinde yine Allah yolunda kullanabilmektir.

Ali Hüsrevoðlu/Yüzaký Dergisi
Gönderen: 02.04.2006 - 01:07
Bu Mesaji Bildir   Teyakkuz üyenin diger mesajlarini ara Teyakkuz üyenin Profiline bak Teyakkuz üyeye özel mesaj gönder Teyakkuz üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1298 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62108 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.