0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » 1 YANİ BİRDEN ÖNCEKİ SAYI HANGİSİDİR

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
1 YANİ BİRDEN ÖNCEKİ SAYI HANGİSİDİR
2687 Mesaj -
1’den önce hangi sayý vardýr?
Görmediðine inanmayan, Allah’ý inkâr eden zeki bir dehri [ateist] vardý. Hýristiyan papazlarý bu dehriye cevap veremeyince, sana ancak Ýslam âlimleri cevap verebilir derler, onu Kufe’ye gönderirler. Kufe’ye gelip, dünyada bana cevap verebilecek bir âlim bulamadým der. Herkese meydan okur.



Ýmam-ý a’zamýn hocasý Hammad-ý Kufi hazretleri (hele önce bizim çocuklarla tartýþ, gerekirse âlimlerle görüþürsün) der, onun karþýsýna Numan bin Sabit isimli bir genci [imam-ý a’zam Ebu Hanife’yi] çýkarýr. Dehri, çocuk denilecek yaþtaki bir gençle tartýþmayý gururuna yediremez. Kürsüyü yumruklamaya baþlar, “Hani nerede, o meþhur âlimleriniz” der.



Genç Numan, onu gururundan vurmaya çalýþýp, “Ne o der, demek benden korkmaya baþladýn?” Dehri bu söze tahammül edemeyerek ilk sorusunu sorar:

- Var olan þeyin baþlangýcý ve sonu olmamasý mümkün mü?

- Elbette mümkündür.



- Ýmkansýz bu. Nasýl olur?

- Rakamlar, sayýlar var deðil mi?



- Var elbette.

- Peki 1 den önce hangi sayý var?



- Herhangi bir sayý yoktur.

- Mecazi 1’in önünde bir þey yoksa, hakiki 1’in önünde ne olabilir?



- Peki hakiki 1 dediðin varlýðýn yönü ne tarafadýr?

- Önce þunu söyleyelim. O mekandan ve yönlerden münezzehtir. Yani yaratýklarýn hiçbirisi hiçbir bakýmdan yaratana benzemez. Benzetilen her þeyden münezzehtir. Ama yaratýklardan tek yönde olmayanlar olur.



- Mesela ne vardýr?

- Mumun ýþýðý tek yönde deðildir.



- Yaratýcý varsa görünmesi gerekmez mi?

- Var olduðu halde görünmeyen þeyler olabilir.



- Var olan þey nasýl görülmez?

- O halde aklýn ve canýn varsa göster.



- Evet ikisi de görülmez. Ama yürüyüp gezmem canýmýn ve aklýmýn olduðun gösterir. Tanrýnýn varlýðýný gösteren böyle bir þey var mýdýr?

- Kâinatýn yoktan yaratýlmasý Onun var olduðunu göstermez mi?



- Peki O, þu anda ne yapmaktadýr?

- Sen bütün sorularý kürsüden sordun. Biraz da ben kürsüden cevap vereyim.



- Peki geç kürsüye.

Ýmam-ý a’zam olacak bu genç, kürsüye çýkýp, “Allahü teâlâ þu anda, senin gibi imansýz bir dehriyi kürsüden indiriyor ve benim gibi bir mümini kürsüye çýkarýyor” der ve ardýndan (O halde Rabbinizin hangi nimetini inkâr edebilirsiniz?) mealindeki âyet-i kerimeyi okur. Kalabalýk hep bir aðýzdan Allahü ekber diyerek tekbir getirirler. Bu arada dehri çoktan sývýþýp gitmiþtir.



Mutezile, Cebriyeci ve ateist

Ýmam-ý a'zam hazretlerine bir ateist, bir mutezile, bir de cebriyeci üç kimse gelir. Ateist sorar:

(Allah varsa, var olan görülür. Varsa ispat et.)

Akýlcý olan mutezile sorar:

(Cehennemde ateþ var. Þeytan ateþten yaratýlmýþtýr. Þeytana ceza vermek mümkün mü?)

Cebriyeci de sorar:

(Sen irade-i cüziyye var diyorsun. Her þeyin hâlýký Allah iken insan ne yapabilir ki?)



Ýmam-ý a'zam hazretleri, yerden 3 avuç nemli topraðý top gibi yapýp, her topu birine atar.

Üçü de, durumu kadýya þikayet eder. Kadý niye çamur topu attýðýný sorar.



Ýmam-ý a'zam hazretleri der ki:

Bunlar bana soru sordu ben de cevap verdim. Ateist, Allah varsa, var olan þeyin görünmesi gerekir demiþti. Toprak baþýmý acýttý dedi, madem aðrý var, aðrýyý göstermesi lazýmdýr. Aðrýyý bile göremeyen Allah’ý nasýl görebilir ki? Ateist akýlsýzdýr, aklý varsa göstermesi gerekir. Ruh da akýl gibi görünmez, ama yaptýklarýndan anlaþýlýr. Kâinatýn var olmasý da onun bir yaratýcýsýnýn olmasý gerektiðini gösterir.

Mutezile olan ise, topraktan yaratýlmýþ olduðu halde, çamur toptan etkilendi. Toprak topraktan etkilendiðine göre ateþ de ateþten etkilenir. Demir testeresi demiri kestiði gibi, ateþ de ateþi yakar.

Cebriyeci ise, (Allah her iþi zorla yaptýrýr) diyordu. O zaman o topraðý Allah attý, bu beni niye þikayet ediyor? Kendi kendini yalanlamýþ oluyor.



Ustasýz yapýlan kayýk

Hz. Ýmamýn böyle kýsa cevaplar verdiði çoktur. Mesela bir ateistle saat onda buluþup münazara etmek üzere anlaþýrlar. Hz. Ýmam kasten toplantýya bir saat kadar geç gelir. Gecikince, ateist, (Bakýn imamýnýz korktu gelemiyor) der, gelince de niye geç kaldýn diye sorarlar. O da, (Kayýk yoktu. Irmaktan geçemedim, bir de baktým ki, aðaçtan kopan dallar kendiliðinden bir kayýk oluverdi, ben de binip geldim, ondan geciktim) der.



Ateist, gülmeye baþlar, (Gördünüz mü nasýl yalan söylüyor, hiç kendiliðinden, bir ustasý olmadan kayýk yapýlýr mý?) der. Hz. Ýmam hemen taþý gediðine koyup:

(Bre ateist, bir kayýk bile ustasýz kendiliðinden olamazsa, bu koca kâinat kendiliðinden nasýl var olur?) diyerek ateistle münazara bile etmeden galip gelir.



Sayýlarýn sonu olmaz

Yine bir ateist, (Allah var ise, baþlangýcý olmadýðý gibi, sonsuz da olamaz, yani Allah ezeli ve ebedi deðildir) der. Hazret-i Ýmam, (Birden önce sayý var mýgöz kırpma der. O da yok der. (Birden itibaren sayýlarý sonuna kadar say bakalým) der. O da, epey saydýktan sonra, býrakýr. Hz. Ýmam, (Devam et, sonuna kadar say) der. Ateist, (Milyon, milyar, trilyon, katrilyon…. Bunun sonu olmaz) deyince, Hz. Ýmam, (Sayýlarýn bile baþlangýcý ve sonu olmadýðýna göre, kâinatý yoktan yaratan ezeli ve ebedi olmaz mýgöz kırpma der.



Onu Hz. Ebu Bekir’e benzetirlerdi
Ýmam-ý a’zam ticaret yapardý. Onun kanaatkârlýðý, cömertliði, emanete riayeti ve takvasý ticaret muamelelerinde de daima kendini göstermiþtir. Tacirler ona hayret ederler ve ticarette onu Hz. Ebu Bekir’e benzetirlerdi. Ticareti ortaklarý ile beraber yapar ve her yýl kazancýnýn dört bin dirhemden fazlasýný fakirlere daðýtýr, âlimlerin, muhaddislerin, talebelerinin bütün ihtiyaçlarýný karþýlar ve ayrýca onlara para daðýtarak, tevazu ile þöyle buyururdu: “Bunlarý ihtiyacýnýz olan yere sarf edin ve Allah’a hamd edin. Çünkü verdiðim bu mal hakikatte benim deðildir, sizin nasibiniz olarak Allahü teâlânýn ihsan ve kereminden benim elimden size gönderdiðidir.” Böylece ilim ehlini, maddi bakýmdan baþkalarýna minnettar býrakmaz, rahat çalýþmalarýný temin ederdi. Kendi evine de bol harcar, evine harcettiði kadar da fakirlere sadaka verirdi. Zenginlere de hediyeler verirdi. Her Cuma günü anasýnýn, babasýnýn ruhu için fakirlere ayrýca yirmi altýn daðýtýrdý. Meclisine devam edenlerden birinin elbisesini çok eski gördü. Ýnsanlar daðýlýncaya kadar oturmasýný söyledi. Kalabalýk daðýlýnca o kimseye; “Þu seccadenin altýndakileri al, kendine güzel bir elbise yaptýr” buyurdu. Orada bin akçe vardý.



Buyurdu ki :

“Kýrk seneden fazla oluyor ki, dört bin akçeye malikim. Bundan fazla param olunca, daðýtýrým. Daha fazla para bulundurmayýþýmýn sebebi, Hz. Ali’nin þu sözüdür: (Dört bin ve ondan aþaðý akçe nafakadýr.) Eðer halife ve valilere müracaat etmek ve onlardan bir þey istemek korkusu olmasa, bir akçe bile yanýmda bulundurmaz­dým.”



Ýmam-ý a’zam bir gün yolda giderken onu gören bir adam, yüzünü ondan saklayýp baþka bir yola saptý. Hemen o adamý çaðýrýp; “Neden yolunu deðiþtirdin?” diye sordu. Adam cevabýnda; “Size on bin akçe borcum var. Uzun zaman oldu ödeyemedim ve çok sýkýldým, utandým” dedi. Ýmam-ý a’zam; “Sübhanallah, ben o parayý sana hediye etmiþtim. Beni görüp sýkýldýðýn ve utandýðýn için hakkýný helal et!” dedi.



Bir defasýnda ortaðýna, sattýðý mallar içinde kusurlu bir elbise olduðunu söyleyip, bunu satarken özrünü göstermesini tembih etti. Fakat ortaðý bu elbiseyi satarken elbisenin kusurunu söylemeyi unuttu. Satýn alan kimseyi de tanýmýyordu. Ýmam-ý a’zam bunu öðrenince o mallardan alýnan doksan bin akçeyi sadaka olarak daðýttý.



Müþteri fakir veya ahbabýndan olursa onlardan kâr almaz, malý aldýðý fiyata verirdi. Bir defasýnda ihtiyar bir kadýn gelip, ben fakirim, bana þu elbiseyi maliyeti fiyatýna sat, dedi. Dört dirhem ver, onu al, deyince, bu elbisenin maliyetinin daha fazla olduðunu tahmin eden kadýn; “Ben, ihtiyar bir kadýncaðýzým. Yoksa benimle böyle alay mý ediyorsun?” dedi. “Hayýr, bunda alay yok” deyip elbiseyi ihtiyar kadýna dört dirheme verdi.



Bir malý satýn alýrken de, satarken de insanlarýn hakkýna riayet ederdi. Birisi ona satmak üzere bir elbise getirdi. Fiyatýný sordu. O da yüz akçe istediðini söyleyince, imam-ý a’zam bunun deðeri yüz akçeden daha fazladýr, dedi. Satan kiþi yüzer yüzer arttýrarak dört yüze çýktý. Hayýr daha fazla eder, deyip, bu iþten anlayan bir tüccar çaðýrarak, fiyat takdir ettirdi ve o elbiseyi beþ yüz akçeye satýn aldý.
Gönderen: 17.09.2005 - 19:27
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1640 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sema35 (54), ylmz74 (50), nurum94 (85), fatihg (30), hudaperest (35), mesut63 (61), bounburak (40), kördüðüm02.. (40), rifat erdem (56), s.uguz (22), berkecan (47), akatis (44), YKAKBABA (47), AnaChry (39), Zuehtue (), katremelek (46), BasriXX (44), xxLeylaxx (37), Ihlas84 (40), Abdurrahman H. (45), ensar1 (59), Kari al abdussa.. (36), Karer_M (38), faruk134 (59), m.metin (54), ybayar99 (57), KubraNur (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.96158 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.