0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » ISIGA KOSANLAR

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
YaSinYuSuf su an offline YaSinYuSuf  
Konu icon    ISIGA KOSANLAR
440 Mesaj -
Iþýða Koþanlar - Huda Dodge

Kaliforniya Eyaleti'nin San Francisco þehrinde doðdum. San Anselmo adlý
küçük kasabamýzda üst sýnýf, beyaz Hristiyanlar yaþýyordu. Tepeciklerle
Pasifik arasýna sýkýþmýþ kasabamýz minik bir kuþ yuvasýný andýrýyordu.
Sokaklarda beyzbol oynayan, su birikintilerinde kurbaða yakalayan,
yamaçlarda ata binen ve bahçelerde aðaçlara týrmanan komþularýmýzý dün gibi hatýrlýyorum.

Babam Presbiteryen, annem ise Katolikti. Babam kiliseye gitmezdi, ama annem bizleri bizleri birer Katolik olarak yetiþtirmeye çalýþtý. Bazen bizi
kiliseye götürürdü, ama orada neyin olup bittiðini anlayamazdýk. Ýnsanlar
ayaða kalkar, oturur, diz çöker, tekrar oturur, kalkar ve papazýn
ardýndan birþeyler okurlardý. Hepimizin elinde bir kitapçýk bulunurdu ve eðer
uykuya dalmadýysak sýra neyi okumaya geldiðini farkederdik. Ben 8 yaþýmda bu kilisede vaftiz edildim ve ilk komünyonumu aldým. Ancak sonralarý kiliseye
yýlda sadece birkaç defa gittik.

Evimiz, on-onbeþ evin bulunduðu bir çýkmaz sokaktaydý. Okulumuz da kilisenin hemen yanýndaydý. 10 yaþýmda, kilisedekiler çocuklar için yapýlan Noel kutlamalarýna katýlmamý teklif ettiler. Daha sonra her pazar, yalnýz olarak kiliseye gidip gelmeye baþladým. Ailem bu faaliyetlerime hiç alaka
göstermedi. Gelenlerin toplamý, 50'sini geçmiþ otuz kadar insandý. Benden
daha küçük yaþta çocuðu olan, sadece üç genç çift vardý.

Bu kilisenin çok aktif bir üyesi olmuþtum. 6. sýnýfta, programlar esnasýnda
küçük çocuklara bakmaya baþladým. 9. Sýnýfta pazar günleri verilen derslerde görev aldým. Lisede ise dört arkadaþýmla birlikte bir kilise gençlik grubu oluþturduk. Kilisenin asýl gençlik grubunda yaklaþýk 100 kiþi vardý ve bu üyelerle Meksika'ya geziler düzenliyorlardý. Bizim grubumuz ise Ýncil
mütalaa eder, Tanrý hakkýnda konuþur ve hayýr kurumlarý için para
toplardý.

Grubumuzdaki arkadaþlarýmýzla toplanýp manevi konular hakkýnda sohbet
ederdik. Aklýmýza gelen sorulara cevaplar bulmaya çalýþýrdýk: Hz. Ýsa
gelmeden önce yaþayan insanlarýn durumu ne olacak? Gandi gibi bazý
iyiliksever insanlar, niçin sýrf Hz. Ýsa'ya inanmadýklarý için Cehennem'e
gidecekler? Öte yandan, niçin bazý baþ belasý insanlar (arkadaþýmýn
kötü babasý gibi) sýrf Hristiyan olduklarý için Cennet'le mükafatlandýrýlacaklar?

Niçin insanlarý seven, merhametli bir Tanrý, onlarýn günahlarýný affetmek
için bir kurbana (Hz. Ýsa) gerek duymuþtur? Hz. Adem'in iþlediði günahtan
niçin bizler sorumluyuz? Tanrý nasýl üç farklý þey olabilir? Ýþte bütün bu
sorular üzerinde tartýþýrdýk, ancak hiçbir zaman tatmin edici cevaplar
bulamazdýk. Kilise de bizi ikna edemezdi, sadece "inanmamýzý" söylerdi.

Bir gün kilisedekiler bana, Kuzey California'da bir yaz kampý
düzenlediklerini söylediler. Ýlk kampa 10 yaþýmda katýldým, daha sonra da
yedi yýl boyunca her sene bu kamplara iþtirak ettim. Tanrý'yý apaçýk bu
kamplarda hissettim. Buralarda inancým pekiþti. Zamanýmýzýn çoðu dýþarýda
geçiyordu. Oyun oynuyor, el iþleri yapýyor, Ýncil mütalaa ediyor, ilahiler
söylüyor ve "sessiz saatler' geçiriyorduk. Ýþte bu sessiz saatlerde
hissettiklerim, güzel birer hatýra olarak hala zihnimde. Bu sessiz
faaliyetin kuralý þuydu: "Kampýn 200 metre karelik sahasýnda, yalnýz baþýna
bir yere oturmak". Ben genellikle çimenlik bir yere gider veya köprünün
üzerinde oturur, düþüncelere dalardým. Etrafýma bakar dereyi, aðaçlarý,
bulutlarý, böcekleri seyrederdim. Suyun sesini, kuþlarýn cývýltýlarýný,
böceklerin výzýltýlarýný dinlerdim. Bu ortam bana gerçekten huzur verirdi ve
ben Tanrý'ya, böyle gzelim bir dünya yarattýðý için þükrederdim. Her yaz
sonunda, eve döndüðümde, bu his içimden çýkmazdý. Zamanýmý dýþarýda geçirir, yalnýz baþýma, sadece Tanrý'yý, hayatý ve bu hayattaki yerimi düþünürdüm. Hz. Ýsa'nýn rolünün bir muallim ve örnek olmak olduðuna dair bende þahsi bir kanaat hasýl oldu ve kilisenin kafa karýþtýran bütün malumatýný geride býraktým.

Sessiz bir odada veya dýþarýda, sessiz bir ortamda, Tanrý'ya kendimi çok
yakýn hissederdim. Lewis & Clark Yüksek Okulu'nun kampüsünde dolaþýr,
banklara oturur, Hood daðýnýn manzarasýna dalar, aðaçlarýn renk
deðiþtirmelerini seyrederdim. Bir gün kampüsün aðaçlarla çevrili küçük
kilisesine gittim. Bu küçük ve sessiz binada oturup Tanrý'yý düþünmekle
huzur buluyordum.

Bu arada, bir dersimiz münasebetiyle yabancý ülkelerden gelen bir grup
öðrenciyle de görüþüyordum. Grubumuzda beþ kiþi vardý: Ýki Japon, bir
Ýtalyan, bir Filistinli ve ben. Ýngilizce pratik yapmak için haftada iki
gün, öðlen yemeðinden sonra buluþuyorduk. Ailelerimiz, çalýþmalarýmýz,
çocukluðumuz, kültürel farklýlýklar gibi konularda sohbet ediyorduk. Faris
isimli Filistinli'nin hayatý, ailesi ve inançlarý hakkýnda anlattýklarýný
dinledikten sonra içimde garip hislerin belirdiðini farkettim. Daha önce
birkaç Müslüman gençle tanýþmýþtým. Ancak bunlarýn hayatlarý, inançlarý bana çok yabancý, kültürüme çok uzak gelmiþti. Bu kültürel bariyer yüzünden onlarýn inançlarý hakkýnda daha fazla malumat edinme ihtiyacý
hissetmemiþtim. Fakat Ýslam hakkýnda yeni þeyler öðrendikçe, onu bizzat
yaþamak konusunda bendeki eðilim daha da güçlendi.

Okulun ikinci döneminde bu tartýþma dersleri sona erdiði için öðrenciler
baþka yerlere nakledildiler. Ancak konuþtuklarýmýz zihnimde yer etmiþti.
Daha sonraki dönemde, "Ýslam'a Giriþ" adlý dersi almak için müracaat ettim.
Derste gördüklerim, Hristiyanlýk hakkýndaki sorularýmý tekrar gündeme
getirdi. Ýslam hakkýnda daha çok malumat edindike bütün bu sorularýma cevap bulmaya baþladým. Aslýnda bizler Hz. Adem'in iþlemiþ olduðu günahýn cezasýný çekmiyorduk. Hz. Adem piþman olmuþ, tövbe etmiþ, Rahman ve Rahim Allah da onun tövbesini kabul etmiþti. Hz. Ýsa Tanrý deðildi. O, diðer peygamberler gibi bir peygamberdi ve hepsi de ayný mesajla gelmiþti: Allah'dan baþka ilah yoktur. Sadece O'na kulluk edin ve teslim olun. Bütün bu gerçekler benim teslis ve Hz. Ýsa'nýn durumu hakkýndaki þüphelerimi izale, aklýmý ve kalbimi tatmin etti.

O yaz kasabamýza döndüm ve Ýslam'la ilgili araþtýrmalarýma devam ettim.
Kütüphanedeki kitaplarý inceledim, arkadaþlarýmla konuþtum. Onlar da benim
gibi manevi meselelere alaka duyuyordu ve bir kýsmý Doðu dinlerini
inceliyordu. Benim bu araþtýrmalarýmý anlayýþla karþýladýlar ve inanacak
birþeyler bulduðum için memnuniyetlerini ifade ettiler. Ancak Ýslam'ýn
Kaliforniyalý bir bayan olarak benim hayatýmda nasýl bir tesirde
bulunabileceðini merak ediyorlardý.

Bir gün ailemle Eskimolarý anlatan bir TV programý seyrediyorduk. Programda Eskimo dilinde, 200 kadar "kar" kelimesinin bulunduðu söylendi, zira onlarýn hayatlarýnda "kar"ýn çok önemli bir yeri vardýr. O gece geç vakitlere kadar, farklý dillerde bu tür kelimelerin bulunduðundan bahsettik. Babam Amerikalýlar'ýn "para" hakkýnda birçok farklý kelime kullandýklarýný
söyledi. Ben de Müslümanlar'ýn Allah için 99 isim kullandýklarýndan
bahsettim.

O yaz Lewis & Clark Yüksek Okulu'na geri dondüm. Ýlk iþim Portland'daki
camiyle irtibata geçmek oldu. Konuþabileceðim bir bayan olup olmadýðýný
sordum. Onlar da bana Amerikalý bir Müslüman kardeþin telefonunu verdiler. O hafta kendisini ziyaret ettim. Biraz sohbet ettikten sonra, benim zaten bir
mümin olduðumu söyledi. Kendisinden banan Ýslami ibadetler hususunda
yardýmcý olabilecek hanýmlarýn adreslerini istedim. Nasýl namaz kýlýnacaðýný
kitaplarda okumuþtum, ancak tam olarak zihnimde canlandýramýyordum. Birkaç kez teþebbüs etmiþ, sure ve dualarý Ýngilizce okuyarak namaz kýlmýþtý, fakat doðru kýlmadýðýmýn farkýndaydým. O gece, bu kardeþ, beni bir akikaya davet etti. Ben de kabul ettim. Davete gelen Müslüman hanýmlarýn arasýnda kendimi çok huzurlu hissettim. Bana çok içten davrandýlar. Þehadet getirdim. Bana nasýl namaz kýlýnacaðýný öðrettiler. Yeni bir hayata baþladýðýmý hissederek oradan ayrýldým.

Müslüman olduktan altý ay sonra ilk Ramazanýmý yaþadým. Örtünmeyi
düþünüyordum, ancak ilk adým olarak bu beni biraz korkutuyordu. Zaten, artýk çok daha mütevazi giyinmeye baþlamýþtým. çoðu zaman omuzlarýmda bir eþarp bulunuyordu. Bir gün arkadaþýmý ziyaret ettiðimde bana, o eþarbý
omuzlarýmdan alýp baþýma örtmenin yeterli olacaðýný söyledi. Baþlangýçta
örtünmeye hazýr olmadýðýmý düþündüm, çünkü inanç açýsýndan yeteri kadar
güçlü deðildim. Örtünmem gerektiðini biliyor ve kabul ediyordum. Örtülü
hanýmlara hayran oluyordum, zira çok dindar ve þerefli bir görüntüleri
vardý. Ancak örtündüðüm an, birçok soruyla yüzyüze geleceðimi biliyor ve bu sorularla baþa çýkacak kadar kendimi güçlü hissetmiyordum.

Evlenmeye karar verdiðimde ise daha da üzüldüler. Bu esnada, bende Ýslam
hakkýnda ilk defa alaka uyandýran sýnýf arkadaþým, Filistinli Faris ile
tekrar irtibat kurmuþtum. Görüþmelerimiz sýklaþtý ve o yaz evlendik. Ailem
bu durumu da çok garip karþýladý. Yaþýmýn küçük olduðunu, okuldan
ayrýlacaðýmý, genç bir anne olacaðýmý ve hayatýmý berbat edeceðimi
söylüyorlardý. Beyimi sevmiþlerdi, ama ona bir türlü güvenemiyorlardý.
Ailemle aylarca bu meseleleri tartýþtým. Onlarla olan iliþkilerimin tamamen
bozulacaðýndan endiþe ediyordum.

Tabii bunlar üç yýl önceydi ve bu süre içerisinde çok þey deðiþti. Faris'le
Oregon Üniversitesi'nin yakýnlarýna taþýndýk. Aralarýnda çok sýký baðlarýn
olduðu Müslüman bir çevrede yaþamaya baþladýk. çocuk geliþimiyle ilgili bir
bölumden mezun oldum. Sekreterlikten ilkokul öðretmenliðine kadar birçok
iþte çalýþtým. Sosyal faaliyetlerde de hala aktif bir durumdayým. Beyim bu
yýl inþaallah Elektrik Mühendisliði Bölümü'nden mezun olacak. Ailemi yýlda
birkaç defa ziyaret ediyoruz. Bu yaz ilk kez Faris'in ailesiyle tanýþtým ve
çok iyi anlaþtýðýmýzý gördüm. Konuþtuðum dillerin listesine, yavaþ ama emin
bir þekilde Arapça'yý da ekliyorum.

Ailem bütüm bunlardan sonra hayatýmý berbat etmediðimi anladý. Ýslam'ýn bana acý ve keder deðil saaadet getirdiðini gördü. Baþarýlarýmdan gurur
duyuyorlar ve benim gerçek bir huzura kavuþtuðumu farkediyorlar.
Ýliþkilerimiz düzeldi. Ziyaretlerimizi dört gözle bekliyorlar.

Geçmiþe dönüp bakýnca Allah'ýn bana nasip ettiði hidayeti düþünüyor ve
þükran hisleriyle doluyorum. Kutsilere katýldýðý hissediyorum. Sanki bütün
hayatým bir dantela gibi örülmüþ. Ýslam'la þereflendim.

Elhamdulillahi Rabbil Alemin. ( Alemlerin Rabbi olan ALLAH'a hamd olsun)

Kaynak: "My Path To Islam", C. Huda Dodge,
Hazýrlayan : Kardelen ..



Gönderen: 30.09.2004 - 22:45
Bu Mesaji Bildir   YaSinYuSuf üyenin diger mesajlarini ara YaSinYuSuf üyenin Profiline bak YaSinYuSuf üyeye özel mesaj gönder YaSinYuSuf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Nazligul su an offline Nazligul  
Konu icon   
1113 Mesaj -
Allah razi olsun, YasinYusuf abim, cok güzel bir Hikaye...
insa-Allah yüce Rabbim, bu Hikayeden, ders cikarmamizi nasip eyler...


Selametle...
sevinçli
Gönderen: 13.10.2004 - 22:05
Bu Mesaji Bildir   Nazligul üyenin diger mesajlarini ara Nazligul üyenin Profiline bak Nazligul üyeye özel mesaj gönder Nazligul üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1291 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61503 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.