0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » REKLAMLAR ve KADIN

önceki konu   diğer konu
9 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Afaki su an offline Afaki  
Konu icon    REKLAMLAR ve KADIN
224 Mesaj -
Eski Türk filmlerinde çok sIk rastlanan sahnelerden biridir;
köyünden Istanbul’a gelen genç kiz bundan böyle yasamak zorunda oldugu gösterisli konakta alayci bakislarla karsilanir.
Basinda yarim yamalak baglanmis da olsa bir örtüsü bulunan, uzun bir eteklik ve elbise giyinen sade, duru bir güzellige sahip olan kiz, nedense bu haliyle hemen sehirli akrabalarindan tepki görür.
Bir an önce bu “pespaye” kiliktan kurtulup aynanin karsisina geçmesi salik verilir.
Yapilan abartili makyaj ve giydirilen mini etek ya da elbiseyle güzelligi ortaya çikarilan genç kiz birdenbire sehirli bir görünüm kazanir.
Seyirciye verilen mesaj çok açik ve nettir: sehirli ve modern kadinlar bu sekilde giyinir ve süslenirler.
Siz de “güzel” ve “modern” görünmek istiyorsaniz böyle yapmalisiniz.

Elbette bu güzellik anlayisi eski Türk filmleriyle sinirli kalmis degil.
Bugün hangi gazeteyi ya da dergiyi elimize alsak, hangi televizyon kanalini açsak adeta kozmetik bombardimaniyla karsi karsiya kaliyoruz.
Cilt bakimindan, yaslanmayi geciktirici ürünlere, nemlendiricilerden saç ve vücut sampuanlarina binbir çesit ürün potansiyel alici kabul edilen kadinlara
“Bunu kullanin yoksa genç kalamazsiniz”,
“Gözalici, alimli ve çekici olmak sizin de hakkiniz öyleyse bu ürünü alin” mesajiyla birlikte satilmak isteniyor.
Reklamlarda boy gösteren kadin tiplerinin ise -sosyete, sanat ve manken dünyasindakiler hariç- Türk kadiniyla uzaktan yakindan ilgisi yok.
Zira tarlada, bagda elleri nasirlasan analar, pamuk toplarken cildi günesten kavrulan gencecik kizlar birakin kozmetik ürünlere harcayacak parayi, evini geçindirmeye yetecek yevmiyeyi ancak kazaniyorlar.
Ev hanimlarinin pek çogu ise her gün bir yenisi çikan cilt bakim ürünlerine çolugunun çocugunun rizkini vermektense evde kendi ürettikleri bitkisel tonikleri ve nemlendiricileri kullaniyorlar.

Kozmetigin zararlari haber olmaz

Kozmetik sektörünün en büyük destekçisi ise yukarida da sözünü ettigimiz Türk kadinina “modern” bir görünüm kazandirmak için çirpinan sekil biçiciler...
Çagdasligi dis görünüse baglayan zihniyet kadinin kisiligi, karakteri ve saglam bir kimlik sahibi olmasindan çok fiziki özellikleri ve saçlarinin görünüp görünmedigiyle ilgilendiginden “kozmetik” de ana konularindan birini teskil ediyor.
Öyle ki bir kadini tanimlarken yapilan “sik” ve “bakimli” olma vurgusu “çagdas” giyim seklinin yaninda eksiksiz bir cilt bakimi ve makyajli olmayi ifade ediyor.
Bu yüzden kadin dergilerinin olmazsa olmazlarindan biridir kozmetik sayfalari.
Bu sayfalarda güzellik uzmanlari kadinlara makyajla ilgili püf noktalarini, hangi ortamlarda nasil makyaj yapilmasi gerektigini hayatin önemli icaplarindan birini anlatircasina büyük bir ciddiyetle kaleme alirlar.

Elbette bu sayfalarin asli görevi kadini güzellestirmeye dair bilgiler vermek degil.
Temel amaç yeni çikan kozmetik ürünlerinin tanitilmasi ve kadinlari bu ürünü mutlaka tüketmeleri gerektigine ikna etmek.
Bugün basörtülü genç kiz ve hanimlarin bir kisminin makyajsiz sokaga çikmiyor olusunda, basörtüsünün rengine göre far seçecek kadar “modern kadin” imajini içsellestirmelerinde bu türden yayinlarin da etkisi büyük.

Kadinlari tüketim çilginligina iten kozmetik ürünlerinin faydadan çok zarar getirdigi tabi ki haber degeri tasimaz bu ürünlerin reklamiyla beslenen medya organlari için.
Bu yüzden de ne pek çok kozmetigin hammaddesinin cenin olduguna dair haberlere rastlarsiniz ne de klasik kozmetik ürünlerinin uzun süreli kullaniminda ortaya çikan rahatsizliklar ve alerjik hastaliklarla ilgili uyarilar okursunuz…
Halbuki kozmetik ürünlerinde ürünün uzun süre korunmasi için kullanilan sentetik maddelerin çok zararli oldugu ve ciltte tedavisi mümkün olmayan sivilce ve aknelere yol açtigi bizzat kozmetik sektöründe uzman olanlar tarafindan söylenmektedir.
Üstelik kadinlar arasinda son dönemde çok yaygin olan birebir pazarlama yöntemiyle kimi uluslararasi firmalara ait kozmetik ürünlerin satisi dostluk iliskilerini de istismar boyutuna tasiyor.

Kadinlar fitraten “güzel görünme” arzusuna sahip.
Bakimli olmak da her Müslümanin basta kendine karsi en büyük sorumluluklarindan.
Ancak helal dairesinin genisligi unutulup modernlik adina dayatilan güzellik anlayisina esir olmak ve o ölçülere uyma askina kozmetik çilginliginin tutkunlarindan biri haline gelmek
birakin baska hassasiyetleri, bedenimizi, kazancimizi hatta her gün daha da kirlenen dünyamizin kaynaklarini “israf”a giriyor.

(alintidir - Gülcan TEZCAN)
Gönderen: 29.09.2009 - 00:24
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
wayyyy güzel bir yazý...

aslýnda kozmetik ve makyaj kullanan genç kýzlar bir zaman güzel gözüksede erken yaþta suratlarýnýn hali deðiþiyor.. bi zaman sonra dahada çirkinleþiyorlar.. dikkat ettiniz mi sizde??

payaþým için Allah Razı Olsun
Gönderen: 29.09.2009 - 14:25
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
922 Mesaj -
ve maalesef yine kadinlar kulliniliyor!
nedenini düsündünüzmü ?

makyaj yapilmaktaki maksat
Allahin verdigi cehreyi begenmeyip degistirmeye calismak olabilirmi!
düsündünüzmü hic ?

erkeklerinde artik makyaj yapmasinin
kas göz yoldurup modaya uymasinin
nedenlerinide düsündünüzmü ?

düsünmediyseniz düsünün !
Gönderen: 29.09.2009 - 22:35
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
224 Mesaj -
moda illetinin gercek yüzünün aslinda
rand edinmek, ama ayni zamanda insanlari dinlerinden beri eylemek diye tabir ediyorum kendimce..!

tabiiki kcinsiyet ayirimi yapmadan

selametler dilerim
Gönderen: 30.09.2009 - 18:44
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
224 Mesaj -
cevremde co sIk rastlamaya basladim..
genc erkeklerde moda:
kirpi gibi dik ve yagli saclar..
küpeli burun ve kulaklar..
ic donu gösteren düsük pantolanlar..
ve bunlarin cogu müslümanlar..
hatta cum'a namazlarinda bile görmeye basladik bu tip gencleri..

Lakin, karar veremedimki,
onlara mi kizalim kendimize mi telaşlı
Gönderen: 02.10.2009 - 19:21
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
böyle tipler cuma namazlarina geliyorsa sakýn yadýrgamayalým kardeþler tepkili davranmayalým.. yoksa bizim yüzümüzden namazdan soðurlar ALLAH MUHAFAZA..

Biz örnek olmalýyýz.. dinimiz sevgi ve hoþgörü dini..

Hoþgörüyle yakýnlaþtýracaz inþaALLAH...
Gönderen: 02.10.2009 - 19:28
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
RE:
224 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý rahil

böyle tipler cuma namazlarina geliyorsa sakýn yadýrgamayalým kardeþler tepkili davranmayalým.. yoksa bizim yüzümüzden namazdan soðurlar ALLAH MUHAFAZA..

Biz örnek olmalýyýz.. dinimiz sevgi ve hoþgörü dini..

Hoþgörüyle yakýnlaþtýracaz inþaALLAH...



iyi dersinde rahil-can
eger uyarmaz yada ögretmezsek vebali vardir..
haaa ürkütmeden ve sevdirerek anlatilmali dersen o baska..
yoksa aliskanlik yapar birken bes olurlar..!


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Afaki tarafından, 02.10.2009 - 22:50 tarihinde.
Gönderen: 02.10.2009 - 22:35
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
_ESaDuLLaH_ su an offline _ESaDuLLaH_  
611 Mesaj -
Durum vahim. Yazi cok dokunakli. Bu gencleri bu hale getiren biz aileleriyiz. Simdi camiiyede böyle geliyorlar uyarsak birdaha gelmezler aman bisey demeyelim düsüncesi var, öte yandan demezsek vebali var. Cik isin icinden cikabilirsen.
Gönderen: 03.10.2009 - 12:01
Bu Mesaji Bildir   _ESaDuLLaH_ üyenin diger mesajlarini ara _ESaDuLLaH_ üyenin Profiline bak _ESaDuLLaH_ üyeye özel mesaj gönder _ESaDuLLaH_ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
Armina Eþarplarý, t-box ve Þule Yüksel Þenler

Bu iki panoya bakýp, iþte ne güzel hem baþý baðlý hem de açýk kadýn imgeleri sehirde birlikte ne güzel dolaþýyor demek mümkün. Bence kadýnlarýn vücudunun nesneleþtirildiði imgelere taasup olur deyip sessiz kalmamalýyýz. Bu imgelerle örülü ve canavarlaþmýþ bir reklam, eðlence ve medya sektörü hayatlarýmýzý sarmýþ durumda.

22 Temmuz seçimlerinden önceki günlerde, bir akþam iþten çýkmýþ Taksim'den Kadýköy’e doðru giden bir otobüste cam kenarýnda yer bulmuþtum. Elimde Þule Yüksel Þenler’in Ýslamda ve Günümüzde Kadýn¹ isimli kitabý vardý. Türkiyeli feminist bir kadýn olarak Þule Yüksel’e kayýtsýz kalýnamayacaðýný düþünmüþümdür, çünkü o kadýnlarýn tesettürlü yaþamasýný inançla savunmuþ, devrinde çok etkili olmuþ, öncü bir kadýn. Huzur Sokaðý’ný yýllar önce okumuþtum. Buna yeni sýra geldi.

Malum Gümüþsuyu’ndan aþaðý siz Ýstanbul'un en güzel yokuþlarýndan biri ulaþtýrýr. Ama maalesef günümüzde bu yol, Dolmabahçe stadý ve güzeller güzeli saat kulesi dev reklam panolarýnýn kuþatmasý altýnda. Ýþte bu güzergahta yaptýðým bu yolculuk sýrasýnda, kitabýmý okurken, gözüme çarpan iki panonun bende çaðrýþtýrdýklarý üzerine yazdýðým bir yazýyý sizlerle paylaþmak istiyorum.

O sýcak aksama ve panolara donersem:
Birincisi “Örtünmek Güzeldir” sloganý ile bir eþarp reklamý,
Ýkincisi t-box markasýnýn yaz için piyasaya sürdüðü bir elbisenin reklamý.

T-box reklamýnda cok genç çok rahat bir kadýn var. Kýrmýzý elbisesinin yakasý aþaðý doðru açýk göðüsleri görünmüyor ama görünse belki daha az erotik olacak. Bu kýrmýzý t-box elbisesinin adý “tekolte”. Genç kadýn öyle bir oturuyor ki bacaklarýnýn bir kýsmýný görüyoruz ama çok cinsel iliþki çaðrýþýmlý bir havasý var. Ya da benim yetiþkin aklýma baþka birþey getirmiyor.

Armina reklamýnda ise “örtünmek güzeldir” cümlesi ilk göze çarpan. Saçlarý ve boynu görünmeyecek þekilde örtünmüþ bir kadýn yüzü panoyu tamamlýyor. Bu yüz çok güzel. Ýnce kaslar, makyaj, açýk renk gözler ve nefis bir gülümseme ile bu genç kadýn fotoðraftan gözlerimizin içine bakýyor. Vücudunu göremiyoruz ama ince olacaðýný tahmin ediyoruz. Bu yüzün devamý þiþman bir vücut olamaz.

“Örtünmek Güzeldir” reklam sloganý aracýlýðý ile örtülü olmayan kadýnlarýn ruhen ve ayný zamanda belki bedenen de çirkin olacaðýna bir gönderme yapýldýðýný hissetmek mümkün. Yani etini göstermek çirkinliktir ama örtünmek güzeldir. Güzel bir eþarpla saç telini göstermeyecek þekilde örtünerek güzel olmak ve kadýn olmak beðenilmek mümkündür, diye devam ediyor panonun mesajlarý. Nitekim kadýn çok güzel. Öte yandan t-box reklamýndaki kadýnýn yüzü de hoþ ama tam bir fikrimiz olamýyor. Gençliðini, inceliðini ve çekiciliðini algýlýyoruz. Bir ”medya, iletiþim, pazarlama bilimleri” icadý kadýn o. Onlardan bu panolarda ve gazete arka köþelerýnde öyle çok var ki! Gerçek hayatta ise pek azlar. Armina kadýný ise büyük panolarda az görünen ama gerçek hayatta varolan bir kadýn.

Bir yandan kitabýmý okuyor bir yandan panolarýn kafama yolladýðý mesajlarý ayýklamaya çalýþýyorum. Kitabýn ilk bölümünde Þule Yüksel bir kadýnla karþýlaþmasýný anlatýyor. ”Tazelik ve canlýlýðýný kaybetmiþ yüzünde makyaj malzemelerinin hepsi mevcut olan, 45-50 yaþlarýnda bir kadýn frapan renkli açýk yakalý diz kapaklarýný tamamen açýkta býrakan, kolsuz incecek bir emprime elbise ile saçlarý kuaförden çýkma ve saýr renkte, sýcaktan terleyerek” yürümektedir. Birden Þenler’in yolunu keser ve “kuzum siz çýldýrdýnýz mý“diye sorar. "Bu bunaltýcý havada sýkmýyor mu sizi bu kýyafet?" Bilakis, der Þenler. "Görüyorsunuz kalýn çoraplarým ve pardesüm içinde sizden daha serin bir halim var. "Sonra bu rahat halinin sebebini izah eder: “Bu bir iman meselesidir.”

“Örtünmek Güzeldir”in manevi mesajý burada diye düþünüyorum. Örtünmek güzeldir, güzel kadýn imanlý olandýr. Fiziksel deðilse býle ruhen. Ama Armina kadýný her açýdan güzel. Kendime bakýyorum acaba otobüste ayakta duran erkekler yukarýdan bakarsa yaz günü giydiðim tiþörtün yakasýndan aþaðýsýný görür mü, diye ne kadar uzun yýllardýr endiþe etmiyorum. Bir kadýnýn böyle korkular ve kaygýlar içinde bedeninden sýkýlýp utanarak yaþamamasý gerektiðine taa otuz yýl önce onbeþ yaþýmdayken, Þule Yüksel’in bu kitabý yazdýðý yýllarda karar verdiðimi hatýrlýyorum.

Fikir þuydu, hala da o: “Bedenimi yük olarak taþýmamý savunanlara karþý dururum. Eðer þart olduðunu düþünüyorlarsa erkekler boyunlarýný, saçlarýný örtsünler. Çünkü kadýn ve erkek eþit deðerde canlýlardýr.“ Þenler ileri sayfalarda genç müminelere "size niçin örtünüyorsun diye soran olursa bunu okuyun" diye tavsiye ettiði Tevfik Paksu‘nun bir þiirini aktarýyor.

Garbýn hayasýzlýðý moda olamaz sana
Seni soyan haydutlar giremezler imana
Fahiþe deðilsin sen, uymalýsýn Kur’an’a

Fakat örtülü olmak bacýmýn görgüsüdür
Müslüman Türk kýzýnýn bayraðý örtüsüdür

Þiirle birlikte þöyle düþünüyorum. T-box firmasý kadýnlarý soymaya kalkan bir haydutlar þirketi. Örtünen bir kadýn da hayasýzlýktan azade hale geliyor. Ama diðerleri fahiþeler, orospular, gacýlar... diye devam eden bir liste var ya, o listeye her an girebilirler. Ancak eðer Müslüman deðillerse “öteki dinden“ olup yýrtabilirler. Fakat ben dindarým diyen bir kadýn pardesüsüz hadi ondan geçelim tesettürsüz olunca “Müslüman Türk kýzýnýn bayraðýnýn“ ve dolayýsý ile bu bayraðýn temsil ettiði "millet"in kapsama alanýnýn dýþýnda kalýyor Þule Yüksel’e göre.

Ýþte böyle kafamda Þule Hanýmla konuþmalara dalmýþken bakýyorum Boðaz Köprüsüne varamamýþýz hala. Biraz daha ilerliyorum kitabýmda Þenler bu defa kadýnlarýn serbestçe iþ hayatýna atýlmasýna karþý çýkýyor. Aklýma günümüz Yeni Þafak yazarý Dücane Cundioðlu'nun þu sözleri geliyor, eve ulaþýnca google’dan kontrol ediyorum:

“Bugün bazý kadýnlarýmýz arasýnda özgürlüðün anlamý, daha az kadýn, daha az anne, daha az eþ olmakla eþdeðerdir. Çünkü evin yerini sokak, mutfaðýn yerini büro, anneliðin yerini sekreterlik, mahremiyetin yerini teþhir aldýkça kadýnýn erkekleþmesi kaçýnýlmazdýr!”²

Þenler 30 yýl önce ayný kaygýlar içinde. Kadýnlarýn sanatçý olmak, bilim insaný olmak, siyasi lider olmak, fabrikatör olmak gibi maksatlarý olabileceði mevzubahis olmuyor. Hem bunlarý olmamýz hem de anne olmamýz elbet mümkün ama kimse orada deðil. Bedenimizi nerelerde ne þekilde gezdireceðimiz ve erkeklerin bundan nasýl yararlanmayý planladýklarý ise hep ön planda.

Trafik ilerlemiyor, kitap ilerliyor. Yazar her fýrsatta kadýnlara modern hayattan korkmalarýný telkin ediyor. Ýçinde yaþanan çaðdan korkuyor, iðreniyor Þenler. Öyle ki kitabýn arka kapak yazýsýný okuyunca ürperiyorum: “Keþke bu analar , babalar, yine eskiden cahilliye devrinde³ olduðu gibi, istikbaldeki iffetlerinin muhafazasýný düþünerek kýz çocuklarýný diri diri topraða gömselerdi de, bugün bu soysuz, ahlaksýz, hayasýz, tahrik edici mezarlarý gözlerimiz görmeseydi.” Sizce de ürpertici deðil mi?

Ýþte bunlar üzerine düþünerek yolculuðumu bitiriyorum. Bu yazýyý da, pek orijinal olmasa da, yinelemekte fayda umarak birkaç feminist politika önerisi ile bitirmek istiyorum.

Bu iki panoya bakýp, iþte ne güzel hem baþý baðlý hem de açýk kadýn imgeleri sehirde birlikte ne güzel dolaþýyor demek mümkün. Bu bakýþ açýsý bence zararlý. Bence kadýnlarýn vücudunun nesneleþtirildiði imgelere taasup olur deyip sessiz kalmamalýyýz. Bu imgelerle örülü ve canavarlaþmýþ bir reklam, eðlence ve medya sektörü hayatlarýmýzý sarmýþ durumda.

2006'da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramý, Taksim meydanýnda Kenan Doðulu nun "çakkýdý çakkýdý oynayalým mý" þarkýsýyla kutlandý. Bizler bu akþamýn sponsoru olan Doritos panço þirketler grubu ve Adalet ve Kalkýnma Partisi'nin (AKP) Büyükþehir Belediyesi ortaklýðýnýn ikiyüzlü ahlakýyla özdeþleþmek durumunda deðiliz. Biz arka sayfa güzellerini istemediðimizi daha yüksek sesle söyleyebilmeliyiz.

Öte yandan son 30 yýldýr modern kapitalizmin yarattýðý tüm eþitsizliklere sadece kadýnlarýn bedenini merkez alan korku ve kaygýlar üreterek karþý çýkan bir Ýslamcý-muhafazkarlýðý eleþtirirken fikrimizi korkak alýþtýrmamalýyýz. Bakýn 30 yýl önce Þule Yüksel Þenler ne kadar açýk konuþmuþ ve bugün de takipçileri yok deðil. Ayný açýklýkta tesettüre karþý çýkmamýza ne engel olabilir?(HK/EÜgöz kırpma

(1) Nur yayýnlarý-no:38 – Ankara
(2) Philo Sophia Loren Gelenek Yayýnlarý 2004
(3) cahiliye : Hz Ýsa ‘dan Hz. Muhammed’e kadar geçen bilgisizlik dönemine Müslümanlarýn verdiði ad. Bu deyim Kuran’da da geçer.
Ýstanbul - BÝA Haber Merkezi
Handan KOÇ
Gönderen: 04.10.2009 - 10:58
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1438 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.13592 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.