*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1697 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 16. Aralık 2024 - 18:32

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Kur'an Niye Bu Kadar Kalın...

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	der_ya

Kur'an Niye Bu Kadar Kalın...

875 Mesaj -

Çantamda taþýmaya çalýþýyorum. Ama zorlanýyorum. Kolayca sýðmýyor. Ýnce kâðýda basýlmýþlarý da var ama sayfa sayýsý yine fazla. Bir de meali ve meale dair notlarý ekleyince, iyice kalýnlaþýyor. Kur'ân'dan söz ediyorum. Toplam 30 cüz ve her biri 20’þer sayfa. Kur'ân'ý okumuyoruz. Okuyamýyoruz.

Kolay mý? Tam 600 sayfa. Niye bu kadar kalýn? Sanki Rabbimiz, “Alýn size sayfalarca Kur’ân; okuyabilirseniz okuyun bakayým” diye meydan mý okumuþ biz kullarýna? Hafýz olmak isteyenlere de haddini bildirmek mi istemiþ? “Yýllarca ezber yap da göreyim seni? Yüzlerce tekrar yap da, adam ol!” Azýcýk olsaydý Kur’ân’ýn sayfalarý, hemen hepimiz az bir gayretle hafýz olabilirdik!

Sayfalar sayfalarý izlemeseydi, meselâ otobüs beklerken bir hatim indirebilirdik! Ne hoþ olurdu! Celâlini göstermek için mi bunca kalýn tuttu Rabbimiz Kur’ân’ý? Korkutup da hizaya getirmek için mi bunca cüz, bunca uzun sureler, ayetler?
Hayýr, hayýr; eðer bizi vahiy karþýsýnda ezmek olsaydý Rabbimizin dilediði, aksine, yarým sayfalýk bir Kur’ân indirirdi. Ve derdi ki bize “Ýþte sizden istediklerim; bunlarý yaptýnýz yaptýnýz, yapmadýnýz yandýnýz!” Bizi korkutmak isteseydi, yýldýrmayý tercih etseydi , meselâ sadece Fatiha’yý indirip “Ben anlattýklarýmý anlattým; size anlayacak akýl da verdim, göreyim sizi anlayýn! Hadi bakayým, kendinizi beðendirin bana! Bir yolunu bulun, gözüme girin!” diye kestirebilirdi. Ne gerek vardý ki Bakara’da uzun uzun konuþmalara? Niye anlatsýndý ki kulu Mûsa’yý (as), Meryem’i, Yusuf’u (as), Yunus’u (as), Eyyûb’u (as) ve onca kýssalarý hoþ bir sohbet edasýyla?

Mecbur muydu ki Rabbimiz, sanki biz O’na deðil de O bize muhtaçmýþ gibi nezaketle, sabýrla, her defasýnda yeni baþtan hatýrlatarak konuþmaya?
Çok iyi biliriz ki þefkatli öðretmenler, dersi tekrar ederler, bir defada anlaþýlmayacaðýný anlayýþla karþýlayarak, yine yeni baþtan alýrlar. Dersi net olarak anlatsa da, kýsa kesen, hiç tekrar etmeyen öðretmenlerde bir meydan okuma tavrý buluruz. Anlamayýz o dersi. Korkarýz öðretmeninden. Bir anlatýþta anlayamayabileceðimizi anlayýþla karþýlamayan öðretmenden týrsarýz, uzak dururuz. Dersi tekrarlayarak uzatan, örnekleri çoðaltarak bizimle daha uzun kalan öðretmenler daha þefkatlidir bize.

Hele de “Þimdi not almayý býrakýn, þöyle bir arkanýza yaslanýn, beni dinleyin!” demesi vardýr öðretmenlerin ki, þeker gibi gelir o dakikalar. Anlarýz ki, öðretmenimiz bizim anlayabileceðimize inanýyor. Anlarýz ki, öðretmenimiz hemen anlamasak da yeniden anlatmaya hevesli. Anlarýz ki, not almadan bile anlayabileceðimiz bir dersimiz var.
Kur’ân’ýn uzunluðu ve tekrarlarý, bir bakýma, “Hadi arkana yaslan benim güzel kulum, sana anlatacaðým kýssalar var!” rahatlýðýný sunar bize. Böylece kalýnlaþýr Kur’ân. Sayfa üstüne sayfa eklenir. Der ki adeta Rabbimiz bize: “Bakara’yý kaçýrdýysan, Al-i Ýmran var! Maide’de uyuduysan, Rahman var! Dilersen, sana anlatacaðýmýn hepsini bir satýrda bile anlatýrým: Ýhlas var!” Bu da olmadýysa, kulaðýna pýnar suyu gibi akacak, kalbine bahar meltemi deðdirecek Rahman var! ‘Rabbinin hangi nimetlerini edersiniz inkâr?’ diye diye hatýrlattýklarým, bir bir saydýklarým var!”
Yani ki... Kur’ân’ýn bunca kalýnlýðýnýn sebebi, Rabb-i Rahimimizin tekrar etme þefkatindendir. Anlayamayabileceðimizi anlayýþla karþýlama inceliðindendir. Unutabileceðimizi de unutmama olgunluðundandýr.
“Ey kulum, [az önceki surede] açýkça ve defalarca söyledim sana, anlamadýn mý? Bak bir daha söylüyorum! Unuttuysan da, üzülme! Ben býkmam, usanmam, umut kesmem senden. Olsun, yine söylüyorum.”
“Sevgili kulum, kendine yazýk ediyorsun, biricik ömrünü heba ediyorsun; iþin ciddiyetini kavramamýþ gibisin. Demiþtim ya sana; ‘Þeytan sana apaçýk düþmandýr!’ Ýyi dinle, tekrar ediyorum!”
“A benim güzel kulum; az önce hatýrlattým sana, yine mi unuttun? Bir daha hatýrlatýyorum. Kulum ve elçim Mûsa’nýn baþýndan gelenleri anlattýðýmda yok muydun? Öyleyse, þimdi sana biraz da kulum Ýbrahim’den (as) bahsedeyim, kulaklarýný iyi aç. Hem böyle daha iyi anlayabilirsin. Olmadý mý? Hadi gel, bir de Ýsâ’dan (as) söz açalým.”
“Bak yine yanýldýn, þeytana yeniden kandýn. Hadi sil gözünün yaþýný. Yeni baþtan baþlayalým. Hani demiþtim ya sana, rahmetimden ümidini kesmeyeceksin diye. Yine söylüyorum... Sözümdeyim ben! Sen gel, yeter ki.. Gel!”

Bunlar çok hafif geliyorsa, bir de Risale-i Nur Külliyatý’na bakalým: “Kur'ân, kitab-ý zikir, kitab-ý dua, kitab-ý dâvet olduðundan, içinde tekrar müstahsendir, belki elzemdir, belki eblâðdýr. Zira, zikrin þe'ni, tekrar ile tenvirdir. Duanýn þe'ni, terdad ile takrirdir. Emir ve davetin þe'ni, tekrar ile te’kiddir.”

Ne þefkatli ki Rabbimiz, bize kalýnca bir Kur’ân indirmiþ! Bizimle uzun uzun konuþmaktan usanmamýþ, býkmamýþ... Her hatamýzda, yeni baþtan beyaz sayfalar açacak denli severmiþ bizi. Gözden çýkarmazmýþ. “Ne haliniz varsa, görün!” demezmiþ! Kalýnmýþ Kur’ân, çok kalýnmýþ! Diyorum ki, bundan böyle, Kur’ân’ý hiç olmazsa kitaplýðýmýza kalýnlýðýný görecek þekilde koyalým. Sýrtý deðil, sayfalarý görünür olsun. Kur’ân’ý okumasak da, Rabbimizin rahmetini sayfa sayfa sayalým.

SENAÝ DEMÝRCÝ

Gönderen: 05.09.2008 - 16:36

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1697 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Gönülbagi (36), zekiyem (40), sofican2006 (42), gülsena (47), gül_ (50), ~~nur~~ (40), yunus07 (37), zaza_kral (45), Fenerli_1907 (32), semedani (46), farukk (46), talebe- (61), miluji (37), m_celik (31), tamer038 (51), dadas recep (45), alain (40), olgunol (52), efkanaksoy (57), Hasannn (43), Sedat IÞI.. (39), m.salih fidan (37), fuheyre (44)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.37290 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.