0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Bilinen ve bilinmeyen İslamcılar...

önceki konu   diğer konu
5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
YENISAFAK su an offline YENISAFAK  
Bilinen ve bilinmeyen İslamcılar...
169 Mesaj -
Said-i Nursi'nin ölümü, Ýslamcý akýmlar için bir dönüm noktasýydý. Türkiye, darbe söylentileriyle çalkalanýrken, en büyük Ýslamcý güç Nurcular liderlerinin ölümüne aðlýyorlardý. Said-i Nursi'nin ölümünden bu yana 40 yýl geçti, bu dönemde Ýslamcý hareket çok farklý boyutlara ulaþtý. 1960'larda esen demokrasi ve özgürlük rüzgârýna karþý bir dalgakýran olarak düþünülen Ýslamcý hareket, bu anlayýþ içinde serpilip büyüdü. Devletin himayesi altýnda kurulan Komünizmle Mücadele Dernekleri, solcularýn üzerine saldýrtýldý. Bu arada Ýslamcý hareket içinden büyük bir grup merkez saðýn kontrolünden çýktý ve kendisine özgü bir siyasi parti kurdu. Erbakan ve arkadaþlarýnýn Milli Nizam Partisi'yle baþlayan partileþme süreci, çeþitli kapatma ve açýlmalarla Fazilet Partisi'ne kadar geldi. Onlarýn karþýsýnda yer alan ve AP'yi destekleyen Nurcular, bu süreçte ister istemez siyasileþince kendi içlerinde bir yýðýn bölünmeler yaþadý. Fethullah Gülen, son yýllarda Nurcular içinde en çok büyüyen cemaatin lideri olarak sivrildi.

Büyük bir ekonomik güç yaratýp bir eðitim ordusuna sahip olan Fethullah Hoca'nýn yolculuðu da ilginç iniþ çýkýþlarla dolu. Bu 40 yýlýn içinde gerçekleþen üç askeri müdahale, siyasi Ýslamýn serüveninde kalýcý izler býraktý. Bu yazý dizimizde, daha çok Ýslamcý hareketin iç çekiþmelerini ele aldýk. Araþtýrmamýz Ýslamcýlarýn iç tarihini yansýtýyor bir bakýma. Deðiþik yapý ve anlayýþtaki Ýslamcýlarýn kendi aralarýndaki birlik ve bölünmelerini incelemeye ve bunun nedenlerini tahlil etmeye çaba sarf ettik.

Bunu yaparken bu tarihi yaþamýþ insanlara ulaþmaya çalýþtýk, onlara sorular yönelttik. Bu 40 yýllýk tarihin tabii ki birçok boyutu var. Biz daha çok Ýslamcýlýðýn siyasi ve cemaat tarihi üzerinde durduk. Bu akýmlarýn ekonomik ve toplumsal boyutlarý da ayrý bir incelemeyi gerektiriyor. Ýslamcýlarýn kendi kaynaklarýný kullanmaya, deðerlendirmeye ve mümkün olduðu kadar yalýn bir gerçeklikle onlarýn tarihini aktarmaya çabaladýk.

Siyasi Ýslamýn, karanlýkta kalmýþ, bilinmeyen yönlerini oldukça kapsamlý bir þekilde ele alýþýmýzýn nedeni, bu konuyu merak edenlere, bu tarihi araþtýrmak isteyenlere yardýmcý olmak ve Türkiye'nin gerçeði olan bir olguyu gözler önüne sermektir.

Siyasi Ýslamýn 40 yýllýk tarihini ele alýrsak, iki ana gövdeyle karþýlaþtýðýmýzý görürüz. Bunlardan birisi Necmettin Erbakan'ýn temsil ettiði partileþme misyonu, diðeri ise bugün Fethullah Gülen'le temsil edilen cemaatleþme misyonu. Her iki liderin kaderi, bir araya gelmelerine veya karþý taraflarda durmalarýna yol açtý. Þimdi her ikisi de devletten gelen darbelerle sarsýldý. Yazý dizimizde, bilinmeyen Ýslamcý hareketin son 40 yýlý içinde, iki liderin ittifak yapan ve kavga eden tarihlerini de ele almaya çalýþtýk. Erbakan ve Fethullah Gülen'i yargýlamak gibi bir niyet gütmedik. Biz, Türkiye'nin bir gerçeði olan Ýslamcýlarýn tarihini kendi gerçekliði içinde aktarmayý tercih ettik. Diziye katkýda bulunmayý düþünen herkese açýk olduðumuzu hatýrlatalým.



--------------------------------------------------------------------------------

Said-i Nursi'den sonra Aðabeyler Konseyi
* Nur cemaati Said-i Nursi'nin cenazesinin gömülmesinden bir süre sonra Zübeyir Gündüzalp'i lider seçti. Ama bu seçim, cemaatin içindeki tartýþmalarý bitirmedi. Said-i Nursi'den sonra Nurcu hareketinin asýl liderliði Zübeyir Gündüzalp'in baþýnda bulunduðu 'Aðabeyler Konseyi' idi. Konsey, Zübeyir Gündüzalp, Tahiri Mutlu, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel, Ceylan Çalýþkan, Mehmet Fýrýncý, Mehmet Emin Birinci, Avukat Bekir Berk, Abdullah Yeðin gibi isimlerden oluþuyordu.

*Nur cemaatinin yeni lideri Zübeyir Gündüzalp, ancak planlý ve merkezi bir yönetimin ihtilaflarý çözebileceðini düþünüyordu. Ýstanbul'a dönünce Süleymaniye'de Kirazlý Mescit Sokaðý'nda bulunan 46 numaralý evi, Nurcularýn merkezi olarak belirledi. Mehmet Fýrýncý, M. Emin Birinci, daha sonra aralarýna katýlacak olan Mehmet Kutlular, Kirazlý Mescit Sokaðý'ndaki evin müdavimi oldular. Cemaatle ilgili kararlar, Said-i Nursi'nin eserlerinin basýmý, açýlan dersanelerin tespitleri hep bu evde düzenlendi.

Nurcularýn lideri Said-i Nursi 23 Mart 1960'ta Þanlýurfa'da yaþamýný yitirince, Nurcular, 'bundan sonra ne olacak' kaygýsýna düþtüler. 'Üstad'ýn ölümü' nü duyan bütün Nurcular bulunduklarý yerlerden Þanlýurfa'ya akýn ettiler.

Asker ve polislerin þehirde bir kargaþa çýkmamasý için aldýðý olaðanüstü güvenlik önlemleri Urfa'ya toplanan Nurcularý tedirgin ediyordu.

Said-i Nursi'nin en yakýnlarýndan olan Zübeyir Gündüzalp, Bayram Yüksel, Mustafa Sungur, Tahiri Mutlu, Hüsrev Altýnbaþak, Ceylan Çalýþkan gibi Nurcularýn 'Aðabeyler' kesimi, bir yandan cenazeyle, bir yandan da akýn akýn þehre gelen Nurcularla ilgilendiler.

Gelen Nurcular hem üzüntülü hem de öfkeliydi. Nurcularýn önemli isimlerinden Mehmet Kayalar , asker ve polisleri görünce sinirlenerek, onlara karþý bir silahlý harekâta giriþme düþüncesine kapýldý. Urfa'ya gelip yerleþtiði otel odasýnda, yanýna gelen Zübeyir Gündüzalp ile Mustafa Sungur'a isyan fikrini açtý.

''Silahlý adamlarým hazýr. Karar verin, bu askerlere iyi bir ders vereyim ve Nurcularýn kim olduðunu göstermek için harekete geçeyim.''

Mehmet Kayalar'a durumun nazik olduðu, þu an cenazenin defni ile uðraþýlacaðý, isyan fikrinin uygun olmayacaðý izah edilmesine raðmen Mehmet Kayalar tatmin olmadý. ''Hele þu matem havasý bitsin, bakýn o zaman neler olacak!'' diyerek tepkilerini sürdürdü. Bu konuþmanýn ardýndan birlikte Ulucami'ye gittiler.

Mehmet Kayalar, Said-i Nursi'nin cenazesini görmek için gelenlerle, fotoðraf çekmek isteyen gazeteciler arasýnda itiþme olunca gazetecileri tartakladý, birkaçýný kolundan tutup sürükledi. Olaylar büyümeden zor yatýþtýrýldý.

Bu kargaþaya yeni bir kargaþa eklendi: Said-i Nursi'nin cenazesi nereye gömülecekti?

Said-i Nursi, Isparta ve Barla'da çok sürgün kaldýðý için kimi Nurcular cenazenin Isparta'ya gömülmesini istiyordu. Hatta DP'nin Isparta milletvekillerini devreye sokup, bu isteklerini Baþbakan Adnan Menderes 'e ulaþtýrdýlar. Menderes, milletvekillerine bu kararý Nurcularýn vermesini söyledi. Cemaatin bir kýsmý, özellikle Said-i Nursi'nin yakýnlarýndan Hüsrev Altýnbaþak cenazenin Isparta'ya gömülmesini savunurken Zübeyir Gündüzalp, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel gibi 'Aðabeyler' , ''Evliyaullah öldüðü yere defnedilir'' diyerek Urfa'ya gömülmesinden yana tavýr aldýlar. Zaten Said-i Nursi, ''Ben Urfa'ya ölmeye geldim'' demiþti.

Urfa'ya gömülmesi eðilimi aðýr bastý. Þimdi karþýlarýnda daha önemli bir sorun vardý.

Said-i Nursi'nin ölümünden sonra Nurcularýn durumu ne olacaktý? Bölünmeler yaþanacak mýydý? Nurcu harekâtýnýn baþýna kim geçecekti? Þimdiden baþgösteren kimi farklýlýklar cemaati nasýl etkileyecekti?

Hüsrev Altýnbaþak: Zübeyir büyük hain

Cemaat Said-Ý Nursi'nin cenazesinin gömülmesinden bir süre sonra Zübeyir Gündüzalp'i lider seçti. Ama bu seçim, cemaatin içindeki tartýþmalarý bitirmedi.

Said-i Nursi'den sonra Nurcu hareketinin asýl liderliði Zübeyir Gündüzalp'in baþýnda bulunduðu 'Aðabeyler Konseyi' idi. Zübeyir Gündüzalp, Tahiri Mutlu, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel, Ceylan Çalýþkan, Mehmet Fýrýncý , Mehmet Emin Birinci , Avukat Bekir Berk , Abdullah Yeðin gibi isimlerden oluþan bir konseydi bu.

Ama 'Yazýcý Nurcular' ýn lideri Hüsrev Altýnbaþak onlarý 'hain' ilan ediyor, Zübeyir Gündüzalp'e de 'Hain-i Ekber' (Büyük Hain) diyordu. Ve onun bu katý tutumu endiþe verici boyuttaydý. Cemaatin yara almamasý için Hüsrev Altýnbaþak ile görüþmek gerekiyordu, ama o görüþme taleplerini reddediyordu. 'Hainlerle görüþemeyeceðini' söylüyordu. Zübeyir'e ve kendine suikast düzenlediðini düþündüðü Bekir Berk'e kesin karþýydý. Bekir Berk'in Altýnbaþak'a gönderdiði düdüklü tencere evde patlayýnca Hüsrev Efendi, Bekir Berk'in kendisini yok etmek istediðine inanmýþtý. Hüsrev Efendi ile yýllarca beraber olan ve ondan yazý
dersleri alan Bayram Yüksel görüþmek istedi, ama Hüsrev Efendi onunla da görüþmedi. Bayram Yüksel'i kapýdan geri çevirdi.

Israrlý görüþme talepleri artýnca Hüsrev Efendi sadece Mehmet Kýrkýncý Hoca ile görüþebileceðini söyledi ve Mehmet Kýrkýncý, Erzurum'dan Hüsrev Efendi'nin yanýna geldi. Kýrk senedir hiç dýþarýya çýkmayarak Kur'an-ý yazma iþini bitirdiðini, þimdi de Cevþen'i (Dua Kitabýgöz kırpma yazdýðýný söyleyen Hüsrev Efendi, Kýrkýncý Hoca'yý dinledi ve ''Ben onlarýn hepsini reddettim'' diyerek Kýrkýncý Hoca'yý da yanýndan kovdu.

'Yazýcýlar' ýn lideri Hüsrev Efendi, hareket içinde saygýn bir kiþiydi. Onun etkisiyle 'Yazýcýlar' , Denizli, Kütahya, Eskiþehir, Ýzmir gibi yerlerde aðýrlýklarýný hissettiriyordu. Ege bölgesi, Yazýcýlar'ýn kalesi oluvermiþti. Bunun üzerine Zübeyir Gündüzalp, Mehmet Fýrýncý ve Bekir Berk Ege bölgesine gittiler. Çoðu yerde dersanelere alýnmadýlar, kimi yerde tartýþmalar, kavgalar yaþandý, kimi yerlerde aðýr hakaretlere maruz kaldýlar.

Zübeyir Gündüzalp, ancak daha planlý ve merkezi bir yönetimin ihtilaflarý çözebileceðini düþünüyordu. Ýstanbul'a dönünce Süleymaniye'de Kirazlý Mescit Sokaðý'nda bulunan 46 numaralý evi, Nurcularýn merkezi olarak tahsis etti. Mehmet Fýrýncý, M. Emin Birinci, daha sonra aralarýna katýlacak olan Mehmet Kutlular , Kirazlý Mescit Sokaðýndaki evin müdavimi oldular. Cemaatle ilgili kararlar, Said-i Nursi'nin eserlerinin basýmý, açýlan dersanelerin tespitleri hep bu evde düzenlendi. Öyle bir zaman geldi ki, cemaat bu evle anýlýr oldu: Kirazlý Mescit Cemaati...

Cemaatteki tartýþmalardan sonra Said-i Nursi'nin Urfa'da gömülmesine karar verildi.



--------------------------------------------------------------------------------

Cemaatin yeni lideri: Zübeyir Gündüzalp
Nurcularýn bir kesimi, cemaatin baþýna bir kiþinin seçilmesini isterken, kimileri ise Said-i Nursi'nin en yakýnlarýndan oluþan bir 'Ýstiþare Heyeti' nin kurulmasýný ve bu 'Aðabeyler Konseyi' nin hareketi yönlendirmesini uygun görüyordu. Bazýlarý siyasi bir teþkilat kurmayý, bazýlarý da devlete baþkaldýrýp silahlý mücadele verilmesini önerdiler. Bu tür farklý fikirler ortaya çýkýnca Zübeyir Gündüzalp, Said-i Nursi'nin yakýnlarýndan oluþan aðabeyleri, cemaatin önde gelenlerini ve iddia sahiplerini bir araya topladý. Tahiri Mutlu, Mustafa Sungur, Ceylan Çalýþkan, Hüsnü Yeðin, Bayram Yüksel, Mehmet Fýrýncý gibi Nur cemaatinin aðabeyleri,
içlerinde 'en cevval ve en fedakâr' gördükleri Zübeyir Gündüzalp'i bu hareketin baþýna seçtiler. Kendileri de, Zübeyir Gündüzalp'in altýnda bir istiþare heyeti oluþturdular. Gerçekte cemaatin baþý, Said-i Nursi'nin resmen vekil tayin ettiði Ceylan Çalýþkan'dý. Zübeyir Gündüzalp'e yöneltilen liderlik sýfatý ve ona yönelik sevgi aðýr bastýðýndan Ceylan Çalýþkan bu konuda sesini çýkarmamýþtý. Çalýþkan, bir trafik kazasýnda ölüp ceketinin cebinden Said-i Nursi'nin 'Ceylan Çalýþkan benim vekilimdir' yazýsý ortaya çýkýncaya kadar cemaatin bu durumdan haberi olmadý. Zübeyir Gündüzalp'in lider seçilmesi, cemaatin içindeki tartýþmalarý bitirmedi. Devlet tarafýndan Nurculara yönelik tutuklamalar, soruþturmalar sürerken, o dönemde sayýlarý 750 bini bulan Nurcular içinde liderlik yarýþmalarý da hýz kazandý. Cemaat devletle ve post kavgasýyla uðraþmak zorunda kaldý.Said-i Nursi'nin saðlýðýnda baþlayan 'Yazýcýlar-Okuyucular' bölünmesi bu kez açýkça ortaya çýktý. Bu, cemaatte yaþanan ilk bölünme olarak tarihe geçti. Said-i Nursi'nin ölümünden ve 27 Mayýs ihtilalinin gerçekleþmesinden sonra bu karýþýklýk daha da büyüdü. 'Yazýcýlar' , Hüsrev Altýnbaþak önderliðinde ayrý bir grup haline dönüþtü. Altýnbaþak, 'Üstad-ý sanilik' (Said-i Nursi'den sonraki Üstat) iddiasýný taþýyordu. Çünkü Said-i Nursi'nin ilk talebelerindendi ve Said-i Nursi'nin eserlerini Osmanlýca el yazýsýyla yazarak çoðaltanlarýn baþýndaydý. Zaten Nurculuk baþlangýçta bu yolla yaygýnlaþmýþtý. Hüsrev, Tahiri, Hulusi Bey, Ýslamköylü
Hafýz Ali, Mübarek Mustafa, Santral Sabri gibiler, 1930 ve 1940'larda, risaleleri bizzat el yazýsýyla kaleme alarak çoðaltmýþlardý. Bu yazma ve yazarak çoðaltma iþini yapanlar Nurcular arasýnda 'Yazýcýlar' diye anýldýlar.

Silahlý mý silahsýz mý?

Zübeyir Gündüzalp, Ceylan Çalýþkan, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel, Mehmet Fýrýncý, Mehmet Emin Birinci ve Bekir Berk gibi isimler ise ikinci kuþaktan Nurculardý. Cemaate sonradan katýlmýþlardý. Bu ekip, Said-i Nursi'nin eserlerini Latin harfleriyle kitap halinde basýyordu. Bu nedenle onlarýn adý da 'Okuyucular' dý. Hüsrev Efendi, hem sonradan geldikleri için onlarýn kendisine tabi olmasýný istemekte, hem de 'yazma' iþini býrakýp Latin harfleriyle kitap bastýklarý için kýzmaktaydý.

Çevresindekileri, 'Üstad-ý Sani' dedikleri Hüsrev Efendi'ye, zamanla 'Ruy-i Zeminin Halifesi' (Yeryüzünün Halifesi) demeye baþladýlar.

Bir baþka lider adayý, Mehmet Kayalar, etrafýndakileri silahlandýrma çabasý gösteriyordu. O, 'okumakla - yazmakla' deðil, 'silahla' Nurculuðun yaygýnlaþacaðý inancýndaydý.

Mehmet Kayalar gibi düþünen bir lider adayý da Elazýð'dan Müslim Gündüz'dü. Silahlý mücadelenin gerekliliðine inandýðý ve Kayseri tarafýnda yandaþlarýyla atýþ talimleri yapacak kadar iþi ileri götürdüðü, bu tarihi bilenler tarafýndan dile getiriliyordu. (Ýslam Yaþar, Muhabbet Fedaileri, Yeni Asya Neþriyatýgöz kırpma

Bir baþka aday, Ankara'dan Said Özdemir 'di. Nurcular için önemli bir aðabey olan Said Özdemir, cemaat içinde oldukça etkili bir isimdi. Daha sonra Nurculuðun 'Tenvir' kolunu oluþturacak olan Said Özdemir'in Ankara'da adamlarýyla silahlý dolaþtýðý söylentisi de yaygýndý.

Bir lider adayý daha: Fethullah Gülen

O dönemde bir lider adayý daha gizli hazýrlýklar içindeydi: Erzurumlu bir vaiz olan Fethullah Gülen. Nurculuðun Erzurum'da en etkili ismi Mehmet Kýrkýncý Hoca, Osman Demirci (AP'nin Nurcu milletvekili) ve Muzaffer Aslan sayesinde cemaatle tanýþtý ve onlara katýlmak istedi.

Fethullah Gülen bu duygularýný þöyle dile getiriyordu: ''Allah'ým bahtýna düþtüm, beni de bu arkadaþlarýn arasýna kat. Onlardan biri olayým. Bu hizmetle bütünleþeyim. Dýþtan gelip giden insan olmayayým. Kendimi bu hizmete vakfedeyim.''

Edirne ve Kýrklareli'nde görevli olduðu dönemde, camilerde yaptýðý konuþmalar yoluyla etrafýnda insanlar toplamaya baþlamýþ, Nurcularý ve diðer dini çevreleri etkilemiþti. Hep aðlayan, hep Hz. Muhammed 'i ve onun döneminde yaþayan sahabeleri anlatan, bazen kendini yerden yere atan konuþma tarzý ile dikkatleri üzerine çekiyordu. Okuyuculuk, yazýcýlýk, silahlý mücadele gibi tarzlardan ayrý olarak 'hitabet' yoluyla etkiliyordu. O konuþarak hizmet edecekti.

Bir baþka tarz daha geliþtirdi: Açýkça Nurcu olduðunu söylemedi, Nurcu aðabeylerin arasýna fazla girmedi, konuþmalarýnda Said-i Nursi'nin adýný pek kullanmadý. Daha Edirne ve Kýrklareli'nde iken cemaatin içinde yeni bir tarzýn temsilcisi olmayý, etrafýnda yetiþtirdiklerini devletin önemli kademelerine yerleþtirmeyi ve bir zaman sonra devleti içeriden fethetmeyi hedefliyordu. Bütün cemaatlerin ve tarikatlarýn sevip saydýðý Diyanet Ýþleri Baþkan Yardýmcýsý Yaþar Tunagör 'ün teþvikiyle Fethullah Gülen Ýzmir'e tayin edildi ve orada hedefine uygun ve kendine has bir örgütlenme içine girdi.
Gönderen: 25.05.2007 - 18:13
Bu Mesaji Bildir   YENISAFAK üyenin diger mesajlarini ara YENISAFAK üyenin Profiline bak YENISAFAK üyeye özel mesaj gönder YENISAFAK üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 Bilinen ve bilinmeyen İslamcılar...
YENISAFAK 25.05.2007 - 18:13
 Bilinen ve bilinmeyen İslamcılar...
muhammed yusa 25.05.2007 - 18:25
 islamcılık......
muhammed yusa 25.05.2007 - 18:37
 Bilinen ve bilinmeyen İslamcılar...
muhammed yusa 25.05.2007 - 18:41
 RE:
YENISAFAK 27.05.2007 - 19:35

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1566 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ogretmenim_3030 (39), esmer-guzeli (27), üsse (42), dava yolcusu (37), Muhammeduveys (46), emre2008 (30), serkankarakas (46), ezzra (37), yasir70 (57), kinali (38), Ahmet 24 (74), shema (42), ennihayet_menzi.. (46), neomen (48), ihsan_cagatay (37), zorbey1970 (55), tekb1r (41), cemsonmez (48), nuresma (38), ümriye (42), kralcan21 (41), forkheart (45), Samil Ladin (37), Ahmet Yasir Gül.. (37), Visne (43), Bunyamin24 (34), Kaiser (44), huma (52), crazy_baby (38), saimkucuk (43), compeng81 (44), gulcin1 (47), kevser_ (43), rabiaRAVZA (39), BERIVAN (45), H-I-R-A (47)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.74298 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.