*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Depresyondaki yaşlılar için doktor ve psikologlar tarafından verilen profesyonel tedavinin, ilaçlardan daha faydalı olduğu saptandı.

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1440 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 3. Ocak 2025 - 01:11

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » Depresyondaki yaşlılar için doktor ve psikologlar tarafından verilen profesyonel tedavinin, ilaçlardan daha faydalı olduğu saptandı.

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	asanyakan

		Depresyondaki yaşlılar için doktor ve psikologlar tarafından verilen profesyonel tedavinin, ilaçlardan daha faydalı olduğu saptandı.

401 Mesaj -

Depresyondaki yaþlýlar için doktor ve psikologlar tarafýndan verilen profesyonel tedavinin, ilaçlardan daha faydalý olduðu saptandý.
Profesyonel anlamda tedavi gören yaþlý depresyon hastalarýnýn, daha az rahatsýzlýk geçirdikleri ve yaþam kalitesini artýrabildikleri gözlendi. Yaþ ortalamasý 60 ve üstü bin 801 depresyon hastasý üzerinde, Amerika'da 18 ayrý klinikte bir yýl süren bir araþtýrma yapýldý. Deneklerin yarýsý depresyon ilaçlarýyla tedavi edilirken, diðer yarýsýna, hastanýn durumuyla ilgilenen hemþire, psikolog ve doktorlar tarafýndan takým tedavisi uygulandý. Huysuzluk ve ruh durumunu düzeltmek açýsýndan uygulanan takým tedavisinde, hastanýn yakýnlarýyla temasý sürdürülerek, kiþisel özellikleri, davranýþ durumu ve sorunlarýyla ilgili bilgi edinildi. Araþtýrma sonunda, takým tedavisi uygulanan hastalarýn yüzde 45'inde, depresyon rahatsýzlýklarýnýn yarý yarýya azaldýðý saptandý. Sadece ilaçla tedavi gören diðer depresyon grubunda ise bu oran yüzde 19 olarak belirlendi. Hafif ve orta derecede depresyon geçiren hastalarýn genellikle ilaç tedavisine baþvurduklarýna deðinen uzmanlar, araþtýrmayla bu hastalara da daha fazla ilgi gösterilmesi gerektiðinin anlaþýldýðýný belirtti.

Beþ kadýndan biri hamilelik döneminde depresyona giriyor

Amerikalý araþtýrmacýlar, hamile kadýnlardan beþte birinin sorunlarýný anlatmamasýna raðmen depresyona girdiðini belirledi. Doktorlara göre genelde erkeklerin iki katý sayý ve oranda depresyona giren kadýnlarýn hamilelik döneminde kendi fiziki durumlarý ile çocuk doðurmaktan duyduklarý korkunun en büyük etken olduðu ileri sürülüyor. Uzmanlar bu nedenle depresyon belirtilerini gören kadýnlarýn veya eþlerinin doðrudan bir uzmana baþvurarak tedavi olma yollarýný aramalarý öneriyor. 26.Mayýs.2003

Hiçbir etkisi olmayan sahte ilaçlar (placebo) major depresyonu tedavi
eder mi?

American Journal of Psychiatry dergisinin mayýs 2002 sayýsýnda yer alan yeni araþtýrmaya göre major depresyonu olan hastalara verilen sahte ilaçlarýn (hastalar ilaçlarýn etkisiz olduðunu bilmiyorlardý göz kırpma

beyin aktivitelerini gerçek ilaçlar kadar deðiþtirebildiði sonucu çýktý.Araþtýrma 51 hasta üzerinde gerçekleþtirildi ve beyin aktivitelerinin ölçümünde QEEG (dijital eeg) cihazý kullanýldý. UCLA Neuropsycchiatric Ýnstitue and Hospital'da Dr. Andrew Leuchter tarafýndan yönetildi.Her iki gurubun beyinlerinde meydana gelen deðiþiklikler büyük oranda birbirine benzemekle birlikte placebo (yalancý göz kırpma

etkili ilaçlarý alan hastalarýn prefrontal kortekslerinde daha fazla aktivite görülürken gerçek antidepresanlarý alan hastalarda daha az aktivite görüldü.Araþtýrmanýn en çarpýcý sonucu ise placebo etkili ilaçlarý alan hastalarýn en az gerçek antidepresanlarý alan hastalar kadar iyileþme göstermesi.Amerika'da devletin son zamanlarda ilaç üreticisi firmalardan yeni üretilen ilaçlarýn placebo etkili ilaçtan daha etkili olmasýný istediðini hatýrlatalým.

Türkler Cinsel Sorunu Olduðunu Kabul edemiyor:

Dördüncü ulusal cinsel iþlev bozukluklarý kongresinde Prof.Dr.Ferruh þimþek þunlarý söyledi "Yaþadýklarý cinsel iþlev bozukluðunu zorlu yaþam koþullarý,iþ stresi,yetiþtirme koþullarý ya da eþlerinin hatalarý ya da anlayýþsýzlýðý gibi kendilerinin dýþýndaki etkenlere baðlamaya çalýþtýklarýný gördük.Ortada bir cinsel sorun olduðu kabullenildikten sonra da ne yazýk ki,uzun süre sorunun eþler arasýnda bile konuþulamadýðý,tedavi ya da çözüm arayýþýna girilmediðini saptadýk.Çiftler tedaviye,sorun çýktýktan ortalama 7 yýl sonra gidiyorlar."
Araþtýrmalar Bayanlarýn Söylediklerini Boþ Verin Diyor !
Bir bayanla karþýlaþtýnýz sizden hoþlanýp hoþlanmadýðýný öðrenmek istiyorsanýz o zaman ne söylediklerini boþ verin vücut hareketlerini iyi gözleyin.Bu tavisye Journal of Personality and Social Psychology 'de yayýnlanan bir araþtýrmanýn sonucu..Uzmanlar bir bayan sizden hoþlandý ise mutlaka her zamandan farklý bazý fiziksel hareketler göstereceðini söylüyorlar.Araþtýrmaya göre böyle durumlarda bayanlarýn hareketliliklerinde mutlaka hýzlanma oluyor ve hareketleri daha kompleksleþiyor.

Araþtýrmalar Paranýn Mutluluk Getirmediðini Gösteriyor.
Amerikalý Psikolog Prof.Dr. David Myers araþtýrmasýnýn sonuçlarýna göre Amerikan toplumunun refah düzeyi artmasýna raðmen( milli gelir 40 yýlda 2 katýndan daha fazla yükselmiþtir) bu durumun Amerikan vatandaþlarýnýn mutluluðuna hiç bir katkýda bulunmadýðýný,tam tersine toplumun giderek kendisini daha mutsuz algýlama eðiliminde olduðunu söylüyor.1950'lerin ortasýndan 1990'larýn sonuna kadar Amerikalýlarýn ortalama gelirleri yýllýk 8.000 dolardan 20.000 dolara yükselmiþ durumda.(Vergi oranlarýndaki ve enflasyondaki deðiþikliklerin etkisi çýkarýldýktan sonra)1950'li yýllarda yapýlan anketlerde toplumun % 35 kendini çok mutlu olarak algýlarken 1990'lý yýllarda bu oran %33 'e düþmüþ durumda.Prof.David Myers bu durum karþýsýnda iki katý daha fazla zenginiz ama asla daha mutlu deðiliz diyor.

Benzer þekilde Forbes dergisinin araþtýrmasýnda ise multimilyonerlerin
kendilerini normal insanlardan daha mutlu olarak algýlamadýklarý ortaya çýkmýþtý.Uzmanlar bu durumu insanlarýn para kazandýkça ayný zamanda beklenti düzeylerinin de yükselmesi ile açýklýyorlar. Bir multimilyonere sormuþlar "ne kadar para yeter?" diye multimilyoner "sadece birazcýk daha fazla para hep yeterli olur" demiþ.Sonuçta günümüzde Amerikan toplumu evet daha zengin ama hep birazcýk daha fazlasýný istediði için sanýrýz ki mutluluk düzeyinde bir artma söz konusu deðil.
Sizce boþanmýþ ailelerin çocuklarý mý yoksa evlatlýk olarak baþka bir ailenin gözetiminde büyüyen çocuklar mý daha mutludur?

Journal of Family Psychology'de mart 2002 de yayýnlanan bir araþtýrma sonuçlarýna göre evlat edinilmiþ çocuklarýn daha az davranýþsal ve duygusal problemleri oluyor.Ayný þekilde evlat edinilmiþ çocuklar boþanmadan sonra anne yada babasýnýn yanýnda kalan çocuklara göre daha yüksek kendilik deðerine(self esteem) sahipler, aile iliþkileri daha iyi ve okul baþarýlarý daha yüksek.Araþtýrmayý yapan psikolog Robert Bauserman bu araþtýrmanýn boþanma olayýndan sonra ebeveynlerden birinin yanýnda kalan çocuklarýn hasta olarak nitelendirileceði anlamýna gelmeyeceðini söylüyor.Araþtýrmaya 2660 çocuk katýldý.
e-mail Göndermek Saðlýða Yararlý

E-mail'in etkilerini inceleyen ilk araþtýrmanýn sonuçlarý, e-mail yazmanýn saðlýk üzerinde olumlu etkileri olduðunu gösterdi.

Teksas Üniversitesi'nde yapýlan araþtýrmaya göre, (11 Eylül saldýrýlarý gibi) psikolojik durumlarýný derinden sarsacak olaylar yaþayan öðrencilerin, neler hissettiklerini anlatan e-mail yazdýklarýnda, duygularýný yazmayan öðrencilerden daha kýsa sürede kendilerini daha iyi hissetmeye baþladýklarý görüldü.

The Daily Telegraph gazetesinde yayýnlanan haberde, Teksas Üniversitesi'nin psikoloji bölümü tarafýndan yapýlan araþtýrmanýn ayrýntýlarý yer aldý.

Duygularýyle ilgili e-mail yazan öðrencilerin birkaç gün içinde kendilerini daha iyi hissetmeye baþladýklarý, derse devamsýzlýk yapmadýklarý görüldü.

Psikolog Erin Brown, yalnýzca e-mail'le olsa bile yazmanýn insana kendini ifade etmesine yardým ettiði ve stresi yenmesini saðladýðýný belirtti.

"Karamsar kiþilerde bile iþe yarýyor" diyen psikolog, araþtýrmanýn, yazmanýn insanýn ruh saðlýðý üzerindeki olumlu etkisini deneysel olarak da gösterdiðini ifade etti.

Ünlü Mayo Kliniðinin Araþtarmasýna Göre Tüm Okul Çocuklarýnýn %7.5 ' i Hiperaktif......
8,548 çocuðun katýldýðý araþtýrmada çocuklarýn % 7.5'inde Hiperaktivite teþhis edildi.Uzmanlar hiperaktivitenin çocukluk çaðýnda en yaygýn davranýþ bozukluðu olduðunu bildirdi.Hiperaktif çocuklarýn dikkat süresinin çok kýsa olmasý,içgüdüsel davranýþ özellikleri göstermeleri, odaklanmada ve oturmada zorluk yaþama gibi özellikleri bulunuyor.Ancak bir çocuða hiperaktif teþhisi konulabilmesi için bu özelliklerin hem evde hem de okulda baskýn olmasý gerekiyor.Uzmanlar hiperaktivitenin Amerika da % 4 ile % 12 arasýnda çocuðu etkilediðini söylüyor.

Bu araþtýrma Pediatrics and Adolescent Medicine March 2002 kaynaðýndan bir özettir.

Evli erkeklerin bekar erkeklerden daha mutlu olduðunu, buna karþýlýk evli Evli..

Evli erkeklerin bekar erkeklerden daha mutlu olduðunu, buna karþýlýk evli kadýnlarýn bekar kadýnlardan daha mutsuz olduðunu biliyor muydunuz ? Bu sonuç Kaliforniya Üniversitesi Profösörlerinden Psikolog Robert W.Levenson'un uzun yýllar süren araþtýrmalarýnýn anket ve testlerinin çok kýsa bir özeti.Bu araþtýrmaladan çýkan baþka bir ilginç sonuç ise erkeklerin daha çok kendi duygularýnýn oluþum nedenlerinin yine kendi duygularý ile iliþkili bulunmasý.Kadýnlarýn duygularýnýn nedeni olarak kocalarýnýn duygularýnýn ön planda olmasý, kadýnlarýn bu kronik mutsuzluðunun nedeni olarak tahmin ediliyor.Baþka kadýn ve erkekler arasýnda bulunan önemli farklardan biri ise kadýnlarýn duygusal tecrübe ve yaþantýlarýnýn kendi psikolojilerini yansýtmamasý bu farklarýn nedenleri olabilir diyor psikolog Levenson.Daha önceki araþtýrmalarda bekar bir bayanýn bekar bir erkeðe göre daha az psikolojik sorunlarý olduðunu gösteriyordu (Prof.Dr.Nevzat Yüksel) Tüm bu sonuçlar aklýnýza evlilik bazý bayanlara neden mutluluk getirmiyor da erkeklere getiriyor sorusunu getirdi deðil mi ?Bu sorunun cevabýný yine en iyi bayanlarýn verebileceðini düþünüyoruz.

Bayanlarýn erkeklerden strese daha dayanýksýz olduðunu düþünüyorsanýz...

Bayanlarýn erkeklerden strese daha dayanýksýz olduðunu düþünüyorsanýz bu araþtýrmayý okuyunca yanýldýðýnýzý anlayacaksýnýz.Duesseldorf Üniversitesin'de yapýlan yeni araþtýrma sonuçlarý bayanlarýn kronik ve akut stresle daha iyi mücadele ettiðini gösteriyor.58 bay ve bayan denek üzerinde yapýlan araþtýrmada her iki gurup ta ayný stres ortamlarýna sokulduktan sonra yapýlan hafýza ölçme testlerinde erkekler bayanlara göre daha kötü sonuçlar aldýlar.Farklar istatistiksel olarak anlamlý bulundu.

Bu araþtýrmaya benzer baþka bir araþtýrma da Hollanda da Groningen Üniversitesinde yapýldý. Araþtýrmada üç ayrý denek gurubu oluþturuldu, ve üç guruba da ayrý evlerde ayný oranda stres yaratýcý uyaranlar verildi.

1.Gurup sadece bayanlardan oluþuyordu ve yapýlan testler sonucunda bayanlar gurubunun stresten en az etkilenen grup olduðu ortaya çýktý.

2.Grup erkeklerden oluþuyordu ve erkekler stresten en fazla etkilenen guruptu.

3.Gurup karýþýk guruptu ve bu gurubun erkeklerinin ve bayanlarýnýn stres düzeyi eþit bulundu.

Bu Sonuçlarý deðerlendiren Psikolog.Dr.Christel Westenbroek "Bu araþtýrma bayanlarýn sosyal destek durumlarýnda stresi tolere etme güçlerinin daha yüksek olduðunu gösteriyor.Erkeklerin kendi içlerinde ki sosyal ortamlarýnda streslerinin daha yüksek olmasýnýn nedeni erkeklerdeki hiyerarþi içinde baskýn olma dürtüsünün erkeklerde daha baskýn olmasýndan kaynaklanabileceðini" söyledi.

Balýk Ye Depresyondan Uzak Dur !

Ekim 2001 'de Journal of Affective Disorders ta yayýnlanan bir araþtýrmada 23 ülkede yapýlan çalýþmaya göre balýk tüketimi ile depresyon,özelliklede doðum sonrasý depresyon arasýnda ters orantý bulunmuþ.Yani çok balýk tüketen ülkeler depresyondan uzak duruyor.Örneðin balýk tüketimi yýlda 8.6 paund olan Güney Afrika'da kadýnlar arasýnda depresyon oraný %24.5 gibi çok yüksek bir oranda.Oysa balýk tüketimi yýlda 81.1 paund olan Singapur'da kadýnlar arasýnda depresyon oraný %1.5.Aradaki fark çok bariz deðil mi ? Ayný çalýþmada balýk tüketiminin Manik Depresyona ve þizofreniye yakalanma riskini azalttýðýna dair deliller bulunmuþ.Oregon Health Sciences Universitesinden William Connor balýk sevmeyenlere günde 1 gram balýk yaðý kapsülünün yararlý olacaðýný söylüyor.

Amerika’da yapýlan baþka bir ulusal araþtýrmaya göre balýk tüketimi düþtükçe, depresyon, intihar eðilimi, kalp krizi vakalarý artýyor. Araþtýrmayý yöneten Ulusal Saðlýk Enstitüsü’nden Doktor Joseph Hibbeln "Artýk bu hastalýklarýn neden artýþ gösterdiðini biliyoruz" diyor.

Ekim 2001 Journal of Affective Disorders kaynaðýndan özettir.

Magnetik Terapi :
University of Illinois Chicago'da yapýlan bir araþtýrmada çeþitli depresyonlarda magnetik uyaranlarla yapýlan tedavilerin en az elektrokonvülsif (Þok) tedavileri kadar etkili olduðu bulundu.Bunun çok iyi bir haber olduðunu söyleyen Dr. Philip Janicak magnetik uyaran tedavisinin diðer tedavi yöntemlerine göre daha zararsýz ve yan etkisinin olmadýðýný belirtti.

Depresif hastalarýn prefrontal kortexinde anormal bir elektrik aktivite ve azalmýþ bir kan akýþý görülmektedir.Ýþte beynin bu bölgesi bu tedavi yönteminde magnetik olarak uyarýlmaktadýr.Bu uyarý yaklaþýk olarak 10-15 dakika sürmekte ve bölgeye yaklaþýk 1000 magnetik uyaran gönderilmektedir.

Daha önce Hamilton Depresyon Ölçeði ve diðer depresyon testleri uygulanmýþ bulunan hastalarýn depresif belirtilerinde azalma meydana geliyor.Magnetik terapi uygulanan ve sadece elektro þok tedavisi uygulanan hastalarýn depresyon skorlarý arasýnda istatistiksel olarak bir fark bulunmuyor.Bunun anlamý her iki tedavi yöntemininden'de ayný sonucun elde edildiði.

Hastalarý mýknatýslarla tedavi eden Dr.Mesmer bu araþtýrmanýn sonuçlarýný duysa idi ne derdi acaba ? Kendini tebrik ederdi sanýrým.Ayrýca Kleopatra'nýnda ýsýtýlmýþ mýknatýslarý vücuduna temas ettirerek güzelleþmeye çalýþtýðýný hatýrlatalým.

Özetlerken yararlandýðýmýz kaynak: http://www.elsevier.com/locate/biopsych.

Manik Depresif Bozukluk ve Panik Atak aslýnda ayný hastalýk mý?
Prof. Dr. F. Mac Kinnon panik atak ve Manik Depresif Bozukluðun genetik olarak ayný þey olduðunu ispatladýklarýný söylüyor.Bu araþtýrmanýn ingilizce orjinaline http://www.newsrx.com linkinden gidebilirsiniz.

Fobiniz Varsa Bu Yazýyý Mutlaka Okuyun !
Eðer bir fobiniz varsa korktuðunuz þeyle yüzleþmek bazen yararlý olabilir.Los Angels California üniversitesi psikologlarýnýn konu ile ilgili yaptýðý bir araþtýrma þöyle:Tamamý örümcek korkusuna sahip olan denekler iki guruba ayrýlýyor.Bir guruba her gün ayný örümcek gösteriliyor.Diðer guruba ise her gün deðiþik türde bir örümcek gösteriliyor.Aradan geçen 3 hafta sonra her iki guruba da daha önce hiç görmedikleri türde çok garip bir örümcek gösteriliyor.daha önce her gün farklý örümcek gösterilen guruptaki insanlar bu yeni örümcekten korkmuyorlar.Bu araþtýrmadan bizim çýkardýðýmýz sonuç þu þekilde:Örneðin uçak korkusu olan insanlar uçak resimleri kolleksiyonu yapabilirler.

Bu yazý HealthScout - February 21, 2002 kaynaðýndan özetlenmiþtir.

Müzik Terapi:
Müzik enstrümanlarý özelliklede kemanýn kullanmayý öðrenmenin beyni fiziksel olarak deðiþtirdiði, çocuklarýn biliþsel-algýsal yeteneklerini arttýrdýðý,ve yaþlýlýkta ruhsal sorunlarla karþýlaþma riskini azallttýðý bulundu.

Bu haber http://www.ABCNews.go.com kaynaðýndan özetlenmiþtir.

Gülmek Yaratýcý Düþünce Gerektiren Ýþ Performansýný Arttýrýr !
Araþtýrma sonuçlarýnýn gösterdiðine göre hem iyi bir saðlýða sahip olmak için hem de iyi bir çalýþma performansý için gülmek en iyi ilaç...
Araþtýrmalardan birine göre,eðer iþiniz yaratýcýlýk gerektiriyorsa ve eðer erkekseniz,komedi filmleri izlemek iþ performanýsýnýzý etkiliyor.Harward üniversitesinde örgütlü davranýþ konusunda master tezine sahip Allan Filipowicz bir grup öðrenciye bir komedi filmi;diðer bir gruba ise normal bir film izlettirdi.Komedi filmi izleyen gruptaki erkek öðrenciler kendilerinden kartondan bir köprü yapmalarý istendiðinde diðer gruba göre çok daha fazla baþarý sergilediler.Kýz öðrencilerde ise bu oran oldukça düþüktü.Filipowicz bu durumun erkeklerin filmi izledikten sonra dikkatli olmalarýndan kaynaklandýðýný belirtti.

Ýkinci araþtýrma ise,eðer bir yöneticinin tercih ettiði biçim üretici ve sorgulayýcý bir tarz ise,bu durumda yapýlan espri ve þakalarýn iþ performansýný arttýrdýðýný göstermektedir.Ancak eðer bu iþ,serbest bir çalýþma anlayýþýndan farklý olarak emirlere uymayý gerektiriyorsa bütün bunlar yapýlan iþe zarar verecektir.

Sonuç olarak "Mizahýn etkisi yapýlan iþe göre deðiþmektedir,eðer yaratýcý bir þeyler yapýyorsanýz kullanmak isteyebilirsiniz ama aksi halde kullanmayýn", diyor Filipowicz.

KADINLAR HARÝTA ÖZÜRLÜSÜ!

Yetenekleri daha düþük
KANADA’DA, Saskatchewan Üniversitesi psikologlarýndan Deborah Saucier tarafýndan yapýlan bir araþtýrma, kadýnlarýn harita üzerinden yol bulabilme yeteneklerinin, erkeklere göre düþük olduðunu ortaya çýkardý. Devamý

Meksika'da Psikologlar Ýlaç Yazabilecek:
Meksika Parlementosun'da kabul edilen yasaya göre psikologlar hastaya psikotrop ilaç reçetesi verebilecekler.Yeni yasaya göre psikologlarýn nöröloji,farmakoloji,psikofarmakoloji,fizyoloji, psikopatoloji,klinik farmakoterapi adlý dersleri de 450 saate,uygulama eðitimleri de( hastanede bir uzman gözetimi altýnda staj þeklinde) 400 saate çýkarýlýyor.
Not:Bu haber Albuquerque Journal - February 01, 2002 kaynaðýndan bir özettir.Bizim herhangi bir yorumumuz bulunmuyor.

Gönderen: 27.11.2003 - 04:32

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1440 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.64159 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.